Rüzgar Esiyor Saçlarını Dağıtmış
Ḥallāj:
Şafak rüzgarı, ceylana diyorum
beni sadece susuz bırakıyor, bu kuyunun suyu
İçimde aşk yaşayan bir sevgilim var
Ve eğer hoşuna giderse yanaklarımda da yürür
Onun ruhu benim ruhum ve benim ruhum onun ruhu
İsterse isterim ister istersem ister
Orijinal:
يا نَسيمَ الريح قولي لِلرَشا لَم يَزِدني الوِردُ إلا عَطشا
لي حَبيبٌ حُبُّهُ وَسطَ الحَشا إِن يَشَأ يَمشي عَلى خَدّي مَشى
روحُهُ روحي وَروحي روحُهُ إِن يَشَأ شِئتُ وَإِن شِئتُ يَشا
İbn Arabî:
Ibn 'Arabi's tarjuman al-ashwaq'tan sözler:
يا نَسيمَ الريح قولي لِلرَشا
لَم يَزِدني الوِردُ إلا عَطشا
لي حَبيبٌ حُبُّهُ وَسطَ الحَشا
إِن يَشَأ يَمشي عَلى خَدّي مَشى
روحُهُ روحي وَروحي روحُهُ
إِن يَشَأ شِئتُ وَإِن شِئتُ يَشا
Tercüme:
1.
Ey ilkbahar rüzgârı ulaştır Necid’in ceylanlarına şu haberi:
Ben
hep sâdık kaldım bildiğiniz o ahde
·
2.
Kâbilenin o güzel kızma söyle ki buluşma yerimiz Himâ’dır
Buluşma
günümüz ise cumartesi sabahıdır Necid kayalıklarında
· 3. Kızıl tepeler yanında şırıl şırıl akan derelerin sağında
Tek başına duran alemin yanındadır
·
4.
Eğer o güzel kız söylediklerinde doğruysa
Bana
gönlünü yakan bir aşk ve şevk besliyorsa
·
5.
Tıpkı benin ona beslediğim gibi, öyleyse söyle ona
En
sâdık sözlerle buluşalım gizlice onun çadırında, öğle sıcağında
· 6. O anlatsın ben anlatayım sevgimizi, söyleşelim çilemizi aşktan yana
Şiddetli
acılardan, belâlardan yana, vecd âleminden yana
· 7. Karmakarışık bir düş mü ya da rüyâda gelen bir muştu mu
Ya da zamânın bir nutku
mu dile getiren mutluluğumu?
· 8. Umarım bu aşkı kalbime yerleştiren bir gün karşılaştırır bizi
Hafız:
Kıvırcık saçlarının kokusu, beni daima sarhoş etmekte... Sihirbaz
gözünün aldatışı, beni her an harabeylemekte.
Bunca sabrettim, Yarabbi, gözümün şem’ini mihraba benzeyen kaşlarıyle
aydınlatmak üzere bir gececik olsun sevgiliyi görebilecekmiyim?
Gözbebeğim, onun siyah beninden canımda bir muska. Onun için o görüş
karaltısını aziz tutuyorum.
Cihanı ebedî bir surette bezemek istersen seher yeline söyle. Yüzündeki
nikabı bir an için kaldırsın.
Alemden yokluğu kaldırmak dilersen saçlarını dök, silk... Her telinden
binlerce can, binlerce ruh dökülsün; âlem, ervah âlemi haline dönsün.
Ben ve seher yeli... elinde bir kâr olmayan iki perişanız. Ben, gözünün
sihrinden sarhoşum; o, saçlarının kokusundan.
Hâfız’daki bu himmet, ne himmettir ki civarındaki topraktan başka
gözünde ne dünya var, ne ahret:
Mudâmem mest midâred nesim-i c'ad-ı giysüyet Harabem mikuned
her dem firib-i çeşm-i câdüyet
95
مدامم مست میدارد نسيم جعد گيسويت
خرابم میکند هر دم فريب چشم جادويت
پس از چندين شکيبايی شبی يا رب توان ديدن
که شمع ديده افروزيم در محراب ابرويت
سواد لوح بينش را عزيز از بهر آن دارم
که جان را نسخهای باشد ز لوح خال هندويت
تو گر خواهی که جاويدان جهان يک سر بيارايی
صبا را گو که بردارد زمانی برقع از رويت
و گر رسم فنا خواهی که از عالم براندازی
برافشان تا فروريزد هزاران جان ز هر مويت
من و باد صبا مسکين دو سرگردان بیحاصل
من از افسون چشمت مست و او از بوی گيسويت
زهی همت که حافظ راست از دنيی و از عقبی
نيايد هيچ در چشمش بجز خاک سر کويت
Tercüme:
Şafak esintisi, arkadaşın dinlenme yeri nerede?
Aşık katleden o güzelliğin evi nerede?
Orijinal:
ای نسیم سحر آرامگه یار کجاست
منزل آن مه عاشق کش عیار کجاست
Tercüme:
Meger in dem
ser-i on zulf perîşan şodeest
Ki çonin
meşk-i Tetârî eber-efşan şodeest
Yoksa şimdi
o saçlar darmadağın mı olmuş ki böylesine bir Tatar miski her yana amber
kokuları saçmış?
Yoksa seher
yeli yüzündeki örtüyü mü kaptı ki binlerce gizli Ay parıl parıl parlamış.
Can ne
yüzden neşelendi, bundan bir koku alamaz ama hiçbir can var mı ki onun güzelim
kokusundan neşelenmemiş olsun.
Nice
terütaze güller var ki Tanrı soluğuyla gülmede... Fakat neden gülüyor? Her can
bilmez ki.
Güneş yüzü
bugün ne de hoş parlamada... binlerce gönül o yüzden Bedahşan lâ’li haline
gelmiş.
Âşık,
lûtfuyla tüm bedenin can kesildiği kişiye ebedî olarak neden âşık olmasın;
gönül vermesin?
Olsa olsa
gönül bir seher çağı onu o halde görmüş olacak ki o görüş yüzünden bugün bu
hale gelmiş.
Gönül,
o periden doğmuş güzelimi göreli eline şişe almış, peri çağırmaya koyulmuş.
Beden
ağacına onun güzel yeli esmezse nice yüzlerce yaprak tir tir titrer, nice
yüzlerce dal.
Her
öldürdüğü kişiye ebedî bir can verilmeseydi, can bağışlamak nerden kolay olurdu
âşıka?
Her şeyden
haberi olanların, onun yaşayışından haberleri yoktur; ondan bir haber
edinemezler; çünkü onun yaşayışı, onun haberi perde olmuştur onlara.
Neye
benzeyen gönlü onun aşk çalgıcısı üfürmeseydi, bedendeki her kıl ney gibi
feryat eder miydi hiç?
Tebrizli
Şems, damdan gönüle kerpiç atmasaydı, canlar neden kapıcı kesilirlerdi ona?
Abdulbaki Gölpınarlı Çevirisi
مگر این دم سر آن زلف پریشان شدهاست
که چنین مشک تتاری عبرافشان شده است
مگر از چهره او باد صبا پرده ربود
که هزاران قمر غیب درخشان شده است
هست جانی که ز بوی خوش او شادان نیست
گر چه جان بو نبرد کو ز چه شادان شده است
ای بسا شاد گلی کز دم حق خندان است
لیک هر جان بنداند ز چه خندان شده است
آفتاب رخش امروز زهی خوش که بتافت
که هزاران دل از او لعل بدخشان شده است
عاشق آخر ز چه رو تا به ابد دل ننهد
بر کسی کز لطفش تن همگی جان شده است
مگرش دل سحری دید بدان سان که وی است
که از آن دیدنش امروز بدین سان شده است
تا بدیده است دل آن حسن پری زاد مرا
شیشه بر دست گرفته است و پری خوان شده است
بر درخت تن اگر باد خوشش مینوزد
پس دو صد برگ دو صد شاخ چه لرزان شده است
بهر هر کشته او جان ابد گر نبود
جان سپردن بر عاشق ز چه آسان شده است
از حیات و خبرش باخبران بیخبرند
که حیات و خبرش پرده ایشان شده است
هر سر موی چو سرنای چه نالان شده است
شمس تبریز ز بام ار نه کلوخ اندازد
سوی دل پس ز چه جانهاش چو دربان شده است
Carmine
Şarkı sözlerinin çevirisi:
Adını rüzgarda yazdım
Yazdığıma ikna oldum
Unutulma sayfasında
Rüzgarda kayboldu (x 2)
Ve hala gömülü olduğunu gördüğümde
Yolun tozunda
Kalbimin özgür olduğunu düşündüm
Sevginin bağlarından (x 2)
Zavallı ben, hiçbir fikrim yoktu
Bu benim gibi
Rüzgar aşık olur
Senin o isminle
Ve rüzgar estiğinde ve dönerken
benim işkencem de öyle
Seni unutmak istiyorum inan bana
Ama gittikçe daha fazla rüzgar var
Ben mi:
Şafağın rüzgarı
Göğsüme üfle
Kalbimin közlerini yap
Ölümlerinden ayağa kalkın
Şafağın rüzgarı
Göğsüme üfle
Damarlarımı salla ve sallanmalarına izin ver
Aşkın kuşları yuvalarından çıkar
Şafağın rüzgarı
Göğsüme üfle
Kanımı dalgalandır
senin yansıman nefesinle
Şafağın rüzgarı
kalbim seni yakaladı
ruhun içinde
içinde hapsolmuş
İçinde tutamazsın
ve onu geri veremem
kulağıma bir şey fısılda
her nefeste ruhumu al
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.