Hiç Sönmeyen Ateş Bizim Gönlümüzde. Onun İçin Pîr-İ Mugân Aziz Tutuyor, Ağırlıyor
Gönül ehlinin sözünü duyunca "Yanlış” deme. Söz anlamıyorsun
canım, efendim... yanlış burada.
Başım dünyaya da eğilmemekte, ahrete de. Başımızdaki bu fitneleri Tanrı
mübarek etsin.
Bu gönlü dertli âşıkın gönlündeki kimdir bilmem ki? Ben susmaktayım,
gönülde feryatlar, kavgalar var!
Gönlüm perdeden çıktı. Çalgıcı, nerdesin? Çal, oku, kendine gel. İşimiz
bu perdeden düzene girmekte.
Dünya işine hiç iltifatım yoktu. Fakat yüzün dünyayı da, dünya işlerini
de bezedi, bana güzel göstermeye başladı.
İştiyakını çektiğimden, hayalini kurup durduğumdan nice gecelerdir
uyumadım. Yüz gecelik sersemliğim var, meyhane nerde?
Bir bak, ibadet yeri, gönlümün kanıyla bulandı. Artık beni şarapla
yıkasanız da haklısınız !
Hiç sönmeyen ateş bizim gönlümüzde. Onun için Pîr-i Mugân aziz tutuyor,
ağırlıyor.
O çalgıcının çaldığı nağme neydi ki ömür geçip gitti de aklım hâlâ o
havayla dolu, fikrimde hâlâ lezzeti var.
Dün gece gönlüme aşkından haber verdiler. Hâfız’ın gönül fezası, hâlâ o
sesle dolu:
Çu bişnovi suhan-ı ehl-i dil megü ki hatâst
Suhan-şinâs nei cân-ı men hatâ incâst
22
چو بشنوی سخن اهل دل مگو که خطاست
سخن شناس نهای جان من خطا اين جاست
سرم به دنيی و عقبی فرو نمیآيد
تبارک الله از اين فتنهها که در سر ماست
در اندرون من خسته دل ندانم کيست
که من خموشم و او در فغان و در غوغاست
دلم ز پرده برون شد کجايی ای مطرب
بنال هان که از اين پرده کار ما به نواست
مرا به کار جهان هرگز التفات نبود
رخ تو در نظر من چنين خوشش آراست
نخفتهام ز خيالی که میپزد دل من
خمار صدشبه دارم شرابخانه کجاست
چنين که صومعه آلوده شد ز خون دلم
گرم به باده بشوييد حق به دست شماست
از آن به دير مغانم عزيز میدارند
که آتشی که نميرد هميشه در دل ماست
چه ساز بود که در پرده میزد آن مطرب
که رفت عمر و هنوزم دماغ پر ز هواست
ندای عشق تو ديشب در اندرون دادند
فضای سينه حافظ هنوز پر ز صداست
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar