“ÜST TASARIMCILAR”
Aytunç ALTINDAL
Beyefendinin
videolarındaki bilgilerden derlenmiştir.
videolarındaki bilgilerden derlenmiştir.
DÜNYAYI
KİM YÖNETİYOR?
İnsan dünyayı yönetendir. Hayvanın
yöneticilik vasfı yoktur. Peki, yönetmek ve yönetilmekteki kıstas nedir?
Bunda esas olan bilenler, bilmeyenleri
yönetmekle hükümlü kılınmış olasıdır. Ancak “Bilen Yöneticiler” çıkar
çizgisinde olunca sorunlar çıkmaktadır. Tarihin geçmişinden gelen yönetenlerden
en güçlü olanlar okült örgütlerdir. Bunların yönetimdeki etkinlikleri ve
dünya yöneticilerini fark etmekte zor olmaktadır.
Gizliliğin içinde olan okült yönetenleri
bilebilmek için gizli ilimlere ulaşan bilgiye sahip olmak ve onların
kendi aralarında kullandığı takvimi bilmek gerekir. Onların takvimi 360 gün üzerinedir. Bu nedenle onların
bize göre gaybî kendilerine göre huzûrî bilgileri bugün itabarıyla 2500 gün
öncedendir. Onların bu bilme özellikleri ile yönetilen dünya üzerinde
hâkimiyet kurmaktadırlar.
Dünyayı yönetenlerdeki hâkimiyette bir ayrıcalık var mı diye
düşündüğümüzde, onlar için devletlerin esası ve varlıkları üzerinde “üst tasarımcılar” diye adlandırılırlar. Bu hâkimiyet her zaman bir şekilde kendilerini
yok eder gibi, görünerek bir diğer guruba intikal ettirilir.
Dünyada olaylar bahsedilen takvim
esasına göre 36 yıllık periyotlar ile 108 yıllık zaman çevresinde doğudan
batıya dönüşümlü olarak devreder. Her otuzaltı yılda insanlar bir önceki yılın
inkârı ve çelişkisi ile uğraştırılırken “üst tasarımcılar” yönetilen
bilmeyenlere hâkim olurlar.
Günümüz
itibarıyla yönetenler, 19 yüzyılın izimleri iken, gelecek yüzyılı kuantum ve
teknoloji terorileri bilgileri ile mücehhez olanlar yönetecektir, denilebilir.
Yöneten “üst tasarımcılar”
koydukları kuralları tespit eder. Yönetilen insanlara bildirdikleri kavramlar
da kozmik âlemde pek değer taşımayanlardır. Her 36 yılda değişim tekrar eder.
(1989 baz aldığımızda enigma oprasyonlarının bu yüzyıl için başlangıç kabul
edilmektedir. ) eski bilgiler paçavraya dönüştürülmekte ve yeni bilgiler
ile insan bilgilikleri sarsıntıya uğratılmaktadır. İşte bu sebeple bazı
kimselerin önceden bildikleri komplo türüne varacak kadar olan bu bilgiler ve
olaylar 2500 gün önceden tasarlanmış ve uygulamaya sokulmuş planın aksiyon
şeklidir.
Kavramlar, bilgiler “üst tasarımcılar” elinde oyuncak gibidir. Bu şekilde oluşan gelecek zaman zuhuratı, daha
önceden yönetilenlere kehanet ve öngürü gibi sunulması ve ön aşamada
kastî bilgi sızdırılması ile mümkün olmaktadır.
Neticede bu tür bilgiler toplumda tatmin sağlama yanında bir korku
imparatorluğu da oluşturulmaktadır. Bu korku yönetilen gurubta tahliye, tasfiye
ve mankurtlaşmayı sağlamaktadır.
İlluminati, gül ve haç kardeşliği vesair
örgütlerin en tepesinde bulunan ve bir çatı vazifesi gören bu örgütlenme CIA’in
kontrol etmek istediği ülkelerde operyasyon yapabilmek için kurduğu bir
enstitüdür. Bunlar anglo sakson kökenlidir ve dünyadaki atmosfere İngiltere
kanadından gizli olarak yön verildiği kanısı oluşurken göz ardı edilmemesi
gereken örgütlenmedir. Haklarında çok geniş bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
Tavistock enstitüsü’nün ilham kaynağı
ünlü psikanalist Sigmund Freud’un “insan
davranışlarının kontrolü” konusundaki araştırmaları olmuştur.
Zihin kontrol operasyonları, toplumların psikolojileri ve insanların
psikolojileri üzerinde çok derin araştırmalara sahiplerdir ve bir enstitü
olmasından dolayı bu alanda çok önemli çalışmaları vardır. Bu örgütün en üstte
olduğunu düşünmek, işlerini gizliden yönetmeleri ve doğrudan insan ve toplum
psikolojileri üzerine çalışmalarından dolayı gayet mantıklı bir yaklaşımdır.
Teknolojik yapılanma ve tasarımda bu örgüt ve silsilesinde on yıllar olacak
kadar en üst düzeydedir.
Amerika
tarihte tek başına bir savaş kazanamamıştır. Bir tek 81 ölü vererek Ordusu olmayan
Panama’ya karşı kazanmıştır.
Amerika’da her şey
olağanüstüdür. Hiçbir olay, suikast vb. onun imajını zedelemez.
Amerikan
toplumunda ekonomik çıkarları zedelenenince temizleme operasyonları vardır. Kovboy demokrasisi olduğundan Amerika’nın imajı hiç zedelenmez.
Amerikan, son dönme dış siyasette Afganistandan Suriye meselesine kadar 40
000 askeri öldüğü için Amerika artık HOLİSTİK DIŞ POLİTİKA uygulamasına geçmiştir.
HOLİSTİK,
şumulî bütünselci, bütüncülük, eşyaların bütün birimler olduğu ve bunların
böylece muamele görmesi ve birbirinden ayrılmaması teorisi dir. Yani bedensel hastalıkların tedavisi ancak beden tarafından yapılmalı,
dışarıdan müdahale edilmemelidir. Ancak dışardan yardımcı olacak takviye
yapılarak bedene yardımcı olmaktır. Bu nedenle son dönemde Amerika İslâm
âlemine bir bütün olarak bir hastalığı var olarak bakmaktadır. Hastalık vardır,
bu İslâm Dininin kendisidir ve bu din getirmiştir demektedirler. Öyle ise
biran önce İslâm Devletlerine Laikleşme ve sekülerleşme ilacı
verilmelidir. Dil yapısına göre Fransızca konuşanlara ve kültürüne yakın
olanlara laisizm, İngilizce konuşanlara ve kültürüne sahip olanlara sekülerizm
ilacı verilmesi gerekiyor, diye dış politikalarını geliştirmektedirler.
Dünya bankası Amerika’ya ı değil, BM ye
bağlı ekonomik Ve sosyal Konseye bağlıdır. Bu Konseyde 26 şirkete bağlıdır. Son
Arap Baharı da Finans sektörüne 65 Milyon Kredi kartı kullanıcı sağlanması için
demokratikleşme paketi altında canlandırma operasyonlarının görünmeyen yüzüdür.
İsrailin
güvenliği Ortadoğu’daki terörle korunmakta olduğundan Siyonistlerin iktidarda
kalabilmeleri için bir Orta Doğuda 20-30 yıl daha sürmesi beklenen Kürt
problemi çıkartılmıştır. Çünkü Amerika’nın İsrail’in toprak büyütmesine izin vermemesi ve
Filistin arasında büyük bir savaş yükünü çekmek artık mümkün değildir.
Yakın zamanda bir İsrailli ere karşılık 1073 Filistinli serbest
bırakılması, İsrail için bir vatandaşının ne kadar değerli olduğunu
göstermektedir. Ayrıca Filistin BM devlet olmak için başvurduğu için İsrail’in ona direk
olarak bir saldırı yapması mümkün olmadığından pasif görünümden kaçınma politikalarına
örnek teşkil eder.
İsrail’in hedefleri için yeni “çatışma bölgeleri”
oluşturulması gerekiyordu. Bu nedenle sorun merkezi için Türkiye en
uygun bölge seçilmiş ve 1960 larda PKK yı İsrail bir örgüt olarak dizayn
etmiştir. Burada unutulmaması gereken hiçbir zaman PKK istese de dahi kendi
iradeleri ile silah bırakamazlar.
İsrailin gerçek adı “İsrail Siyonist Devleti” dir. Yahudiler ikiye bölünmüştür. Siyonizm tutarsızlıkları nedeni ile çökecek
önümüzdeki 20 yılda birçok değişim tedbirleri almazsa sıkıntılara düşeceği
görülmektedir. Çünkü Siyonizm
İsrail’in de başına bela olmuştur.
Türkiyenin bütünlüğünü bozmak için Kürt
açılımından sonra “Laz açılımı” da hazırlanmaktadır. Almanya’da yaşayan Lazlar kendi anadillerine sahip
çıkmak için kurdukları Lazebura
Birliği’yle dillerine sahip çıkmaya çalışıyorlar adı altında
Lazebura, 1983’te bir çalışma gurubu olarak Almanya’nın Stutgard yakınlarında
Üç kişi tarafından kuruldu.. Aralarında etnolog Wolfgang Feurstein de vardır.
Lazca’ya uygun bir Latince alfabe geliştirdiler. Ayrıca 1984’te Kafkasoloji
Kongresi’ne sunulmuştur.
1930 yılında Irak hükümeti bağımsız bir
devlet olma yolunda İngiltere ile 25 yıllık bir anlaşma imzalarken, 1932
yılında Milletler Cemiyeti’ne bağımsız bir devlet olarak katıldı. Irak Devleti
(1932)de BM girişinde 12 maddeyi kabul etmiştir. Bu 12 maddeden biri
Sınırlarında Irak’ın kontrol edemediği bir sınır çatışmasında ve bir şiddetle
karşılaştığı zaman sınırdaşı olduğu komşu ülkeyi davet etme hakkı vardır. (Yani
Amerika’dan izin alması gerekmez.)
Irak tarih boyunca kaynayan kazan gibi
etnik çatışma kabiliyetine sahip konumdadır. 1933 Kral Faysal’ın ölümünün
ardından ülkede dinsel ve etnik çatışmalar arttı. Son zamanlarda Amerika Kuzey
Irakta tam teçizatlı 600 Binlik taşeron bir ordu kuruluşuna yardım ettiği için
ileride Irak kendi arasında çatışmalara sahne olacaktır, denilebilir.
Nino Lo Bello tarafından yazılan The
Vatican Empire “Vatikan İmparatorluğu” isimli kitabın son bölümünde 1958 de Katolik kadınlar nasıl tesettüre
girme yani başlarına şapka giydirdiklerini ve örttürdüklerini izah etmiştir.
1958 baharında, Amerika (İtalyan Menşeli) şapka üreticileri “Dinsel
araştırmalar Merkezi” diye bir paravan örgüt kuruyorlar. Guido Orlando
adında bir gazeteci Amerika Şapkacılık Enstitüsü tarafından işe alındı.[1] Orlando derhal ilan Araştırma
Enstitüsü, oluşturulan yirmi milyondan fazla “bir anketin sonuçları”
Kuzey Amerika’da kadınların her hafta ayinine katılırken başlarını kapatmadan
gitmedikleri hakkında bir rapor hazırlayarak Papa Pius
XII giderek sundular. Katolik kadınların kiliseye giderken başlarının
örtmesi gerektiğini belirterek papayı yönlendirip bir açıklama yapmasını
istediler. Papa kiliseye ve dini törenlere giderken şapka giysinler diyerek
bildiri yayınlandı. Sonuçta şapka üreticileri 63 Milyon şapka satıldı.
Daha sonra aynı şirket İran’da ortaya çıkıyor. Şahın döneminde bu İtalya’daki şirket İran’da eşarp, çarşaf ile İranı din
adına soydular. Daha sonrada Türkiye’de aynı senaryo dindarlık adına uygulamaya sokuldu ve
başarı sağlandı. Şimdilerde Lüks Eşarplar ve giyim tarzı Lümpen
burjuva (Paçavra burjuvası)nın bütün hayatî alanlarını da kapsayacak şekil
ve tarzda muhafazakar ve mutaassıp geçinen elit tabaka tarafından temsil
ediliyor. Yeni olarak İtalyanlar Kuzey Irak’ta Kürt kadınlarına başlarını nasıl
modern örtmeleri gerektiği şekilleri empoze ediyorlar.
Arap baharından sonra Mısır Libya hepsi
ikiye bölüncektir. Doğu- batı, şii- sünni, kuzey güney diye ayrılacaktır,
öngörüsü hâkimdir.
Üniter Devlet Tevhid anlayışını kabul
eden Merkezi sistem içerisinde bireysel özgürlükleri savunan Müslüman devlet
tipine denir. İslam devletleşme tipidir. Muhammedanlar da denir.
Avrupa’da üniter devletler yoktur. 12
tane krallık vardır. Türkiye devleti üniter devlettir. Osmanlıdaki
Ümmet toplumundan Cumhuriyet Türkiye’sinde millet toplumuna geçilmiştir.
Anayasada Türk Devleti değil,
Türkiye devleti denmiştir. Niçin, Özellikle bir ırka dayalı devlet
kurulmadığını belirtmek için denmiştir. Ayrıca Hilafet makamı TBBM bünyesinde
mevcuttur.
Ulus Devleti demek kendi içerisinde
başka ulusları barındıran ve anayasal vatandaşlıktır. Bir kişinin Çerkez olması
kültürel kimliktir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Osmanlı döneminde
insanlar Ümmet kategorisinde “kul” vasfındadır. Cumhuriyet dönmesinde Ulus
devlet içinde bir vatandaştır.
Dilleri ana, resmi ve meşru dil diye
ayrım yapılarak ayrışıma gidenler, meşru dile literatürde yer bulamazlar, bu
uydurma bir terimdir.
***
“Dış siyasette ve
komşularla sıfır sorun yoktur” bir masaldır.
***
Türkiye’de her genelge ve söylevle 30
yıldır irticai faaliyetler ve bölücülük terimleri ile süslendiğinden bölünmenin
psikolojik alt yapısı zihinlerde hazırlanmış bu şekilde Türk insanının beyni
yıkanmıştır. Bu meyanda bu iki unsurun biri iktidarda diğeri dağda faaliyet
göstermektedir.
***
Türkiye de siyasetçi kıtlığı vardır.
Osmanlıda Siyasî at cambazı olarak geçmektedir. Bizdeki siyasilerin
ekseriyeti devlet adamı da olamamışlardır.
***
“Türkiye hiçbir şeye
hazır değildir” politikası her zaman geçerlidir.
***
Avrupalılar
Türkiye’yi merak ederler. Türkiye bir şey yapmayacak olsa bile Tarih Türkiye’yi
bir şey yapmaya zorlamaktadır.
***
NOT:
Aytunç ALTINDAL Beyefendinin videolarındaki bilgilerden derlenmiştir.
[1] http://tr.scribd.com/doc/13225339/Bello-The-Vatican-Empire-The-Authoritative-Report-That-Reveals-the-Vatican-as-a-Nerve-Center-of-High-Finance-and-Penetrates-the-Secret-of-Papal-We
[2] Siyasa, İngilizcedeki
policy sözcüğünün karşılığıdır. Belli bir konuda belirlenen hedef, izlenen
yöntem ve izlemler bütünüdür. Örneğin Türkiye’nin kurduğu barajlar,
Türkiye’nin su siyasasının bir parçasıdır. Siyasa sözcüğü, siyaset bilimi
dışında fazla yaygın değildir. Onun yerine siyaset ya da politika sözcükleri
kullanılmaktadır. Siyaset biliminde en çok kullanılan kelimelerden
biridir. Yerini “siyaset” kelimesi almıştır. ama aralarında ince bir
nüans farkı yok değildir. Buna göre, siyasa, daha ziyade
kâğıt üzerindeki temel, genel planı ifade ederken siyaset, işin daha çok eyleme
geçirilmiş, somutlaştırılıp daraltılmış halini anlatır.
Siyaset, siyasadan
daha özel ve somuttur. Siyasa ise daha genel ve daha soyuttur.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar