Endülüs Şarkıları
Endülüs ŞARKILARI
Bu bahçede, zevkle dolu
bir gözüm ve gözbebeği olmak gerçekten efendimiz Muhammed dir.
-Ibn Zamrak
***
Muhammed
Sen gizli bahar
Her şeyin içinde
Bir hilal ayının ışığı gibi alçakgönüllü
Sessizce şarkı söylemek
Sana ne diyeceğimi bilmiyorum
Ne getirmem gerekiyor?
Sen, sevginin kendisinin sevgisi
Her şeyden dışarı göz atın
***
Endülüs
Gökyüzü o kadar geniş ki dünyayı yutuyor
Bu kutsal santos'un kemiklerini yuttu
Kırlangıç dolgulu zeytin ağaçlarının
meyveleri ve söylenen dizeleri
Gün batımı lekeli taşlara övgü saçıyor
***
Elhamra'nın
Yansımaları
İmam Muhammed'i verene ne mutlu
konaklarını güzelleştirmek için dahi!
Bu bahçede harikalar yok
Tanrı'nın başkalarının paylaşmasına izin vermeyeceği güzellikler?
İncilerden heykeller, berrak ışıktan,
hepsi dökülen çiy damlalarıyla örtülmüş;
mücevherler arasında akan sıvı gümüş,
beyaz, şeffaf güzelliğini paylaşmak.
hangisinin aktığını bilmediğimizi,
Suyun çanağı boyunca nasıl aktığını göremiyor musun?
ama çanağın kendisi akışını durdurur,
tıpkı gözyaşları uçurumun eşiğinde olan bir sevgili gibi
Ona ihanet etme korkusuyla onları içeride tutar.
Ve gerçekte çeşme sadece bir bulut
Aslanlara akan akarsulardan,
tıpkı halifenin elinin izin verdiği gibi
cömertliği savaşın aslanlarına akıyor.
Oh, aslanların senden önce uyarıldığını gören
sadece onları saldırıdan alıkoyan sana saygıları!
Oh, doğrudan ensar soyundan gelenler
En sert dağları geride bırakan yüce bir miras!
Tanrı'nın barışı sizinle olsun; sonsuza kadar yaşayabilir misin;
kutlamalarınız hiç
bitmesin ve düşmanlarınız yere serilsin. "
-Ibn
Zamrak ( Aslanlar Çeşmesi üzerine oyulmuştur.
Alhambra )
Oasr Al-hamra
Kum ve ışık ve taş ve hayat
Su akıyor, donmuş su
Yeşil, yıldızlı sarkıtlar sönük
Ama zaman güzelliğin yansımalarını saklar
Doğanın taştaki uyumu
Ağaçlarda mücevherlerin geometrisi
Müziğin kemiklerinden yapılmış aynalar
Esintiyle oyulmuş şiir
Kızıl saray, dağların kalbi
Ruhumun ormanlarının mücevheri
Ali bu dışarıda, içini görüyorum
Bütün dünyayı sulayan dereleri
Alhambra
Biz sadece harabelerde kamp yapıyoruz
arasında bizim karanlık babalar,
tanınmadıktan
yanağımızın derisindeki dün geceki öpücük
gibi
izleri, derin ve gururlu
Aklımızın mimarisi
Kaligrafi, zamanla gizlenmiş
Bahçeler çorak, çeşmeler kuruyor
Akşam gökyüzünü hafifçe yansıtıyor
Belki güneş yağmuru akıp gidecek
Pasın şatafatlı çürümesinden yaşlar
Ve önce daha fiil sabah halis
duvarlarda yazılı Müzik ile
Mozaikler
Ali hiyeroglifiz
Dünya çözülmemiş kalıntılardır
Antik mozaiklerin üzerinde toprak
Mezarlarda isimlerimizin izini sürüyor
Tanrı'nın olduğunu bilmek için onları
silin
Bizim tozumuzun altında saklı
***
Cantaora
Zeytinyağı gibi gözler
İki bardak yeşil şarap
Altın folyo gibi cilt
Aklımı çaldı
Nehir gibi saç
Geceyi yansıtan
Şafak gibi bir yüz
Yumuşak ama delici parlak
Dağlar gibi bir ses
Deniz gibi bir ses
Alacakaranlık yasemin gibi bir ses
Ve gök gürültüsünün kıskançlığı
Kuşlar gibi bir ses
Ağaçlardaki duman gibi
Sesin bu kelimeleri yapıyor
İçimdeki ışık ateşleri
Duende
Birden fazla yol var
Ahşaptan alevi ikna etmek için
Sarı saman gibi dizeler
Başlıkların altında kuru gözyaşları
Kıvılcımlar ağlar, dumanlar ve dua eder
Eller kuru odun gibi çatırdıyor
Şarkılar kanda yükseliyor
Belirsiz, anlaşılmış
Hayaletler yerden yükseliyor
Melekler gökyüzünden ayrılıyor
Gelip sesi duymak için
Ağladığında ateşten
Boğulduğu zaman bir yıldız
Öldüğünde bir bulut
Gök gürültüsü ile birlikte geliyor
Yağmurla birlikte geliyor
Dünyayı altta bırakır
Tekrar büyüsü
Tabi e hayat
Aydaki hayat
Ahırdaki at
Kaşıktaki altın
Kuşların rengi
Ağaçların tadı
Çiçeklerin şarkısı
Esintinin dokunuşu
Şaraptaki hayat
Havadaki ölüm
Asmadaki gül
Güzel kızın bakışı
Omurgasının düzlüğü
Saçındaki kıvrılma
Ali ona doğru eğildi
Farkında olmadan tecavüz
Ve geri çekildiğinde
Solan bir fırtına bulutu
Dünya çok tatlı
Ruhlarımız taze sürülmüş
Flamenko Dansçıları
Çizgi ve çiçek, güzellik, güç
Altın kuşlar ve Çelik geometri
Kıvrılmış kırmızı asmaların yuvarlak siyah
kuleleri
Tatlı ritim ve sert armoniler
***
Dudaklar
Dudakların iki yarık gibi
arasında bir nar
Aşkımın ateşli alevini susturmaya
çalıştılar
Ama onlar sadece hayran bıraktılar
Kendi nefesin pembe mermer kapılar
Kalbimin granitinden kesildi
Sadece yalvarışımı duyabilselerdi
Bunu kabul etmen gerektiğini biliyorum
Bulutlar gökyüzünde
Ve gözyaşlarımda
Kuş tarlaları uçuyor
hoşça kal dediğimiz gibi
Gün batımı
Turuncu gökyüzünde zeytin gözleri
Tarafından delinmiş badem bulutlarının
Nar ışınları
Batan kızıl bir güneş
Işığı ufku koparıyor
gitaristlerin parmak tıngırtısı gibi
Tepeler yatakları sever, öyle söylendiği
yerde
Ay ölüleri dans etmek için alçalır
Akarsular kafamın etrafında çok kırmızı
akıyor
güllerden kan alamazsın
Bu evde şarkılar ekmek gibi
paylaşılıyor
gün kapandıkça öpüşürler
Gökyüzü ateşlerle dolu bir havuz
Yanlarında ali yakıyor
Kalbim bir alevden ilham alıyor
Rüzgarın ağlamasının nefesleriyle
İçimde patladığında, yaşıyorum
Dışarıya döküldüğünde ölürüm
Bulutlar
Dağlar erir ve yüzer
Bulutlar dünyanın vadilerine yapışıyor
Turuncu gökyüzü menekşeleri büyütür
Gümüş tepeler ağaçlarla çiçek açar
Yıldızlar sürülerde yeryüzüne inmiyor
Gökyüzünün koyunları kara denizlere uçuyor
Kalbim yanıyor, duman içinde şarkı
söylüyorum
Gelip beni bulmanı söylüyorum
Dualarım gökyüzünde ayak izleri bırakıyor
İç çekişlerimin beyaz fısıltıları
Nefes yaşamak için yıldızlara gider
Ama bulutlar ölmek için dünyaya gelir
Bir adam bir buluttan
sarkıyordu
A kız çimlerde dans ediyordu
Gökyüzünde bir kuş uçuyordu
Bir selvi onun geçişini görmek için iç
çekti
Ve sonra zemini bıraktı
Ve adam, kavramasını kaybetti
Gökyüzünün ortasında
Dans ettiler, öptüler ve güldüler ve
döndüler
Ve akşamın geldiğini duyduklarında
Batan güneşe kaçtılar
***
Dün aşık oldum
Kumsalda şafak güneşi ile
Bu yüzden günbatımında dışarı çıktım
Ve kalbimi denizden geçtim
Günbatımında dışarı çıktım
Kalbimi denizden geçmek için
Ve redding dalgalarına batıyorum
Son ışınların beni taşımasına izin ver
Alacakaranlıktaki kırmızılaşma dalgaları
Ruhumu ele geçir ve beni taşı
Gecenin soğuk boşluğunda
Ve beni o sahile geri fırlat
Gün batımının beni taşımasına izin ver
Şafağın gizliliğine geri dön
Kalbim bir kuyu
Yüzünü derinliklerinde tutan
Portakal ağaçlarının kokusu
Etrafını bir elbise gibi sarar
Gitarların çığlığı
Kalbimi boynuna diziyor
Şafağı kıran kuş şarkıları
Tatlı nefesine yüzüme çarp
***
Seninki gibi ellerle
Kör olmak mı istedin?
Sessiz olmak mı istedin
Tanrı sana o gözleri verdi mi?
Uykuma girdin
Ve hayallerimi iç çekişe çevirdim
Karanlıkta dışarı çıktın
Ve gece yarısı gün doğumunu yaptı
Yüzüm tüm gözler oldu
Ve gözlerimi ellere çevirdin
Bu yüzden bütün gece ayakta kalacağız
anlamamı sağlayana kadar
***
Aşkını kalbime yerleştirdin
Işık karanlıktan ayrılmadan önce
Sen çiçeklerin kalplerini işaretlemeden
önce
Güneşin parlak kavisini ateşlemeden önce
Ve kemiklerim çürümüş olsa bile
Bu kalbin aşkı unutulamaz
Adın tabutumda yankılanacak
Gökyüzü çökene ve dağlar yumuşayana kadar
***
Ay ışığı yalanları
Yerdeki parlak don gibi
Çimler soğuk çiğ çığlık atıyor
yüzü aşağı indiğinde
Güneş ışığı sürmek
üzerinde bulutların sırtında
Çizgili yüzüm gibi
yeşil alanlar kahverengi yanıyor
Bahar aşkı hala kışın soğuğuna tutunuyor
Ama yaz yeşili daha derin
En parlakı yakan sonbaharın aşkı
Ölürken aşkın alevleri en yükseğe uçar
Ay bir yol keser
Tali kutsanmış buğday sayesinde
Kalbimi eve geri götürüyorum
İki dudağın buluştuğu yere
Güneş gelir, kuşlar kuzeye uçar
Gidiyor, güneye uçuyorlar
Ama ayı takip edeceğim
Gökyüzünden ağzına
***
Dün gece çok tatlı bir rüya gördüm uyandım
Bir rüyanın içinde çok zor öldüm
Yıpranmış, umutsuz arayış
Gözlerinin cenneti için
Bu hayat bir illüzyon
Ve böylece bir sonraki
Ölüm siyah attır
Sen gelene kadar sür
***
Gözlerin benim arkamdan dışarı bakıyor
Dünyanın çekirdeği dönen bir güneş
Kalbimde bir kalp var
Dünyayı bunun ötesinde tutan
Kalbim ruhumdan sırlar saklıyor
Ve ruhum bir şeyleri aklımdan saklıyor
Vücudum için kör perde
Tanrı'nın arkasına sakladığı pencere
***
Dudaklarımda dans etmeye devam ediyorsun
Uzun uzun öpüştükten sonra
Senden şimdiye kadar öğrendiğim şey
Bizi unuttuğum şeye değer mi?
Gerçeğinizden başka ne bilebilirim?
Senin güveninden başka ne kazanıyorum?
Cennet senin yanında oturmaktır
başucu, aşkın tozu hızlandırdığı yerdir
Şafağın ve alacakaranlığın dudaklarının
Ayı yakala ve kızarmasını sağla
Yapılan bir müzikle dans ediyorum
Göremediğin şeyler tarafından
Alevle vurulmuş güveler gibi
Çok yakın benim için çok uzak
Azizlerin kemikleri gece dünyasında
yıldızlar gibi
Yara izleri gibi gökyüzünde bir çizgi
Cennetin derisinin delindiği yerde
İnsan ruhlarının parmaklıklarını
kırmasıyla
Senin için ölüyorum
Ve şarapta yaşamak
Aşkın sokaklarında tökezleyerek
Ve zamanla yere çakılıyorum
Ruhum bir sürü
Geceleri cırcır böcekleri
Güneş için ağlıyorum
Bizi ışıkla öldürmek için
Gözlerin güneş kadar altın
Aslanın gözleri gibi altın
Gözlerin güneş kadar altın
Ağlasalar boğulurdum
Ruhumun ışığı, kalbimin umudu
Senin için kan kaybettim ve kül oldum
Bakışının kıvılcımını beklerken
Kömürleşmiş ruhum gözlerini siyaha
çevreledi
Gözlerin güneş kadar altın
Aslanın gözleri gibi altın
Bir silahın namluları gibi
Bakmak onları sevmek ve ölmektir
Ali günlerin işi ellerimin
Seninle bir geceye değmez
1 kitaplarda ve uzak diyarlarda arandı
Sensiz hiçbir şey bulamıyorum
Ruhumu kumların üzerinde giydim
Dün gece seninle dans ettiğim yer
Öpücüklerin tadı ve gözlerinin karanlık
planları
Sensiz beni hasta ve kör bıraktı
Dünya tek bir ipten sarkıyor
Beni sana bağlayan saçlarının
Kalbim senindir, olduğu gibi
Asla sensiz olamam
Nihayet anladım
Cennet seninle olmak
Batı rüzgarındaki kırmızı iplik gibi
Aşk güneşin gül bahçelerinden esti
Şafakta boğazımın etrafında kayıyorum
Kendi üzerinde yüzen bir şerit
Tatlı, hüzünlü ve güçlü bir özlem
Derin fısıldayan şarkılar, sonsuz akorlar
Zamandan önce ve çok geçmeden
Zayıf kalbimi seninkine geri çekiyorum
***
Öğrendiğim her şeyden biliyorum
Arının pencerede gördükleri
Evine camdan bakarken
İnlemelerle camları eritmeye çalışıyorum
Ruhumu karanlık dünyadan çıkar
Bu soğuk ve çürüyen dünyanın
Nazikçe, hayatımın ince sapı
Güçlü parmağınızı tutmayacaksınız
Beni saçının gece gökyüzüne dik
Orada çiçek açıp asla ölmemeye
Bir dakika
Ben melekler gıpta ile
kırmızı hale
Sonra, canavarları utanç içinde
utandırırım
Şehvet ve çılgın çılgınlıklarla kuduz
Ya da ismine övgüler yağdırmak
Kafamın gururuna bir delik aç
Şehvetimi evcilleştir ve ölmesine izin ver
Dudaklarımı yalanlardan ayır
Onları dualar ve iç çekmelerle meşgul et
Gözlerimdeki pulları sil
Ve seni gece gündüz göreyim
İsmine layık olmasam da
Beni aynı şekilde kutsal yap
Ben aynaya baktım
Ve gördüklerimi beğenmedim
Aynayı tamir etmeye çalıştım
Ama yaptığım tek şey çizdi
Aşağıya baktım kendime
Ve gördüklerimden nefret ettim
Kendim kurmaya çalıştım
Ama sadece etimi çiğ yaptım
Ağladım ve gözlerimi sildim ve sonra
Aynaya tekrar baktım
Ve sonra ayakkabıma utangaçlıkla
Ama görebildiğim her şey sendin
***
Önce Tanrı bir parça kamış yaptı
Ve duygulu bir melodi üfledi
O'nun ihtiyacının mürekkebiyle şarkı
söylüyor
Tohum olarak ekilecek bir notun
Bu not flüte, flüte senin içinde
Dünya'nın yaşam çizgisi gerçek bir kalptir
Her şeyin yaratıldığı ve her şeyin yeni
olduğu
Ruhunuz bir delik Tanrı'nın üfleme
var içinden
Kamış zayıf ve korku dolu
Rüzgar göründüğünde titriyor
Ama kopardığında ve oyulduğunda
Gözyaşlarına bir kral şarkı söyleyebilir
Aşk onun aynasına üfledi
O değerli sis biziz
Ve sonra sildi
Bu bizim hayatımız ve kutsal güvenimiz
Dün gece bana geldin
Ve beni bir bakışta bıraktı
Ve her şey şarkı söylüyor
O zamandan beri senin hakkında
Ben uyandım ve kalbim
gitmişti
Karışık saçlarında kayboldu
Ve bu yüzden önce dudaklarını arayacağım
Onu orada bulabileceğimi umuyorum
***
Kalbim yüzünü çok uzun süre tuttu
Saçın damarlarım oldu
Aşkın kanımda oluştu
nabzım senin ismin oluncaya kadar
Bu yüzden nabzını ritmim yapacağım
Ve nefesin benim melodim
Bu sessiz, kör edici çölde
Duyduğum ya da gördüğüm her şeysin
Yüzün bir gün batımı yıldızı gibi
düştü
Ve ruhumun okyanusunu ateşe verdim
Gözlerin yükseldi, iki dolunay lekesiz
Ve kalbimin tüm arzularının hareketsiz
kaldığı
***
Yıldızları sıcak parıltanda erit
Ve yaralarımı karınla kapat
Kalbimi umut akışına batır
Sen benim sevdiğim ve tanıdığım ali sensin
Ruhumun örtüsünü yırtıp
Ve ağlamaklı özlem akıntılarında
Ruhun tatlı deniz olsun
Okyanusumun bedeniyle kaynaş
Mavinin tonları
Merhamet sellerini soluyor
Ve dumanı tüten ışığı içinize çekiyor
Gelgitler karanlık iç çekmelerdir
Geceleri uyuyan göğsünün
Okyanus kalbim ve onun gökyüzü yüzü
Tatlı, ağlamaklı bir kucaklaşmada tanışın
Dünya sadece buluşma
noktası
Mavinin bu iki derin
tonunun
Ve sonra sana girdim
Bana girebilirsin
Boya fıçısındaki kumaş gibi
Ya da güzellikteki duyular
Özgür hapishanede
Görmemi sağlayan dansı söylüyorum
Gerçekliğin vizyonu
Okyanuslar utanmaz, dudakların üzerimde
Yazdığım en iyi satırlar:
köprücük kemiğinizdeki ısırıklar
Dudakların ruhumu görüyor
gözlerin beni evde ara
Ağzın oldu
Felsefemin taşı
Kanımdaki altın
Kemiklerindeki ateşten
Tarakın için kaburgalarımı al
Bu mahvolmuş kalbi tahtın yap
Nefesinde boğulmama izin ver
Çünkü kendimi kaybettim
Gözlerin benim görüşüm olana kadar
ışığına kör bakacağım
Ve biz sağdan yanlış gidene kadar
keyifle yanacağım
yanlış gidene kadar
Dilin ve dişlerin yalanlarına izin verme
Ya da dans eden dudaklar dikkatini dağıtır
Tüm konuşmanın nefeste birleşimi
Ölümümüzün arkasından bir müzik
Ali konuşulan ya da duyulan
Ama kelimelerin içindeki rüzgar
O uluyan, canlandıran özlemli iç çekiş
Ruhumuzun alevleri kuşlar gibi yükseliyor
Öyleyse söylememiz gereken ali bu:
Biz ayrıyken ateşli bir iç çekiş
Parlak ışın olduğunda nefes nefese bir cıy
Kara gözlerin kalbimi delip geçiyor
***
Müzik kelimelerin tozlu kemiklerini eritir
Sütün güzelliğinin köpüğüne
Şiirler kemik iliğinden atıyor
Ritmik, zamansız bir melodi
Benim ruh çikolata gibi oldu
Dudaklarının arasında eriyor
Aklının gece yarısı hokkasında doğdu
Göz bebeklerinin içinde öleceğim
***
Kafamı gece gökyüzünün mürekkebine batır
Ve beni dünyanın zorlu sayfalarına sürükle
Düşünmeyi bıraktığın zaman öp beni
Aşkımızın yaşlanmayan hayatlarını nasıl
yazacağımızı
Bu sayfadaki Siyah
Mürekkebin yolculuklarından değil
Bu sadece kömürleşmiş kalıplar
Beni yaktığı yaraların
***
İmza
Ruhum boş sayfa olduğunda
Alevine yaklaşıyor
saçın gibi siyah bukleler
isminin parlak dillerine yan
"Senin için olmasa aşkı bilmem
Aşk olmasaydı seni tanımazdım "
ama şuh şimdi, sana
aşık olmakla meşgulüm
Ey heybetli güzelim
İlk Satır Dizini
Bir adam bir buluttan
sarkıyordu 13
Ali hiyeroglifiz 5
Ali günlerin işi
ellerimin 2.5
Ve sonra sana giriyorum
34
Bulutlar
gökyüzünde 9
Kafamı gece gökyüzünün mürekkebine batır
... 38
Zeytinyağı gibi
gözler 6
Önce Tanrı bir parça kamış
yaptı 30
Öğrendiğim her şeyden
biliyorum 27
yapılmış bir müzikle dans ediyorum 22
Ben aynaya
baktım 29
Ben gıpta ile kırmızı
melekleri
yapmak 28
Senin için ölüyorum
22
Ben uyandım ve kalbim
gitmişti 31
Dün gece çok tatlı rüya
gördüm 20 uyandım
Dilin ve dişlerin yalanlarına izin vermeyelim 36
Batı rüzgarındaki kırmızı iplik
gibi 26
Çizgi ve çiçek, güzellik, güç ...
9
Aşk aynasına üfledi 31
Yıldızları sıcak parıltanda eritin 33
Ay ışığı 18
Dağlar erir ve
uzaklaşır. 12
Müzik kelimelerin tozlu kemiklerini
eritiyor 37
Kalbim kuyu 1
^
Kalbim ruhumdan sırlar
saklıyor
21
Kalbim yüzünü çok uzun süre
tuttu .. 32
Ruhum li ke çikolata oldu 37
Turuncu gökyüzünde zeytin
gözler 11
Kafamın gururuna bir delik
aç 28
Azizlerin kemikleri gece dünyasında
yıldızlar
gibi 23
Merhamet sellerini soluyor 34
Bu yüzden nabzını ritmim yapacağım 32
4'te kum ve ışık ve taş ve
hayat
Gökyüzü o kadar geniş ki dünyayı
yutuyor 2
Bahar aşkı kışın
soğuk 18'e tutunur
Ruhumun perdesini
yırt 33
Yazdığım en iyi
satırlar. 35
Ay bir yol keser
Kamış zayıf ve korku
dolu 31
Birden fazla yol
var 7
Ruhumu karanlık dünyadan
çıkarın 27
Harabelerde kamp
yapıyoruz 4
Ruhum boş sayfa 39
olduğunda
Senin gibi
ellerle 13
Dün aşık
oldum 14
Dün gece bana geldin
32
Dudaklarımda dans etmeye devam
et 22
Aşkını kalbime yerleştirdin
17
Gözlerin kendi gözlerimin
arkasına bakıyor ……… .. 21
Gözlerin güneş kadar
altın 2.4
Yüzün bir gün batımı yıldızı gibi
düştü .. 32
Dudakların iki yarık
gibi
Sen gizli yaysın ...
"Ali düşüncelerim bana hep aşktan
bahsediyor"
-Dante La Vita Nuova
"Tanrı aşktır" 1.Yuhanna 4: 8
*******************************
Andalusian
SONGS
In this
garden, l am an eye filled with delight and t be pupil of the eype is truly our
lord Muhammad
-Ibn
Zamrak
***
Muhammad
You’re
the secret spring
inside
of everything
Eloquent
as a crescent moon's light
Silently
singing
I don’t
know what to say to you
What do
I have to bring?
When
you, the love of Love itself
Peek
out from every thing
***
Andalucia
Sky so
wide that it swallows the earth
That’s
swallowed the bones of the holy santos
Swallow-fılled
olive trees’ fruit and sung verse
Scatters
their praise off the sunset-stained stones
***
Reflections
of the Alhambra
Blessed be He who gave the imam
Muhammad
the genius to beautify his
mansions!
In this garden aren´t there
marvels
the beauties of which God would
not allow others to share?
Sculpted of pearls, of limpid
light,
all bedecked by dewdrops
spilled;
liquid silver flowing amongst
jewels,
sharing their white,
transparent beauty.
that we know not which of them
is flowing,
Can´t you see how the water
runs thorugh its bowl,
but the bowl itself stops its
flow,
just as a lover whose tears are
on the brink
keeps them in for fear that
they might betray him.
And in truth the fountain is
merely a cloud
from which streams flow to the
lions,
just as the hand of the caliph
lets
his generosity flow to the
lions of war.
Oh you who behold the lions
alert before you
only their respect for you
restraining them from attack!
Oh you who inherited in direct
lineage from the Ansar
A sublime legacy that outlasts
the firmest mountains!
May God´s peace be with you;
may you live forever;
may your celebrations never
cease and your enemies be laid low. “
-Ibn
Zamrak (carved on the Fountain of Lions in
the
Alhambra)
Oasr
Al-hamra
Sand
and light and stone and life in
Water
flowing, water frozen
Green,
starry stalactites dim
But
time spares beauty’s reflections
Nature’s
harmonies in stone
Jewels’
geometry in trees
Mirrors
made from music’s bones
Poetry
carved by the breeze
Red
palace, heart of the mountains
Jewel
of the forests of my soul
Ali
that’s outside, I see within
Its
streams that water the whole world
Alhambra
We re
just camping in the ruins
of our
dark fathers, disavowed
like
last night's kiss on our cheek’s skin
their
traces cali, profound and proud
The
architecture of our minds
Calligraphy,
obscured by time
Gardens
barren, fountains run dry
Dimly
reflect the evening sky
Perhaps
sun’s rain will wash away
Theyears
of rust’s gaudy decay
And
önce more fiil the morning halis
with
the Music inscribed on the walls
Mosaics
Ali of
us are hieroglyphs
The
world is undeciphered ruins
Dirt
över ancient mosaics
Traces
out our names on tombs
Wipe it
off them to know God’s
Hidden
beneath the dust of ours
***
Cantaora
Eyes
like olive oil
Two
cups of green wine
Skin
like golden foil
Has
stolen my mind
Hair
like the river
Reflecting
the night
A face
like the dawn
Soft
but piercing bright
A voice
like the mountains
A voice
like the sea
A voice
like dusk jasmine
And
thunder’s envy
A voice
like the birds
Like
smoke in the trees
Your voice
makes these words
Light
fires in me
Duende
There’s
more than one way
To coax
flame from wood
Strings
like yellow hay
Dry
tears under hoods
Sparks
cry, smoke and pray
Hands
crack like dry wood
Songs
rise in the blood
Obscure,
understood
Ghosts
rise from the ground
Angels
leave the sky
To come
hear the sound
Of fire
when it cries
A star
when it’s drowned
A cloud
when it dies
It
comes with the thunder
It
comes with the rain
It
leaves the world under
Its
spell önce again
The
life in the tabi e
The
life in the moon
The
horse in the stable
The
gold in the spoon
The
color of birds
An the
taste of the trees
The
song of the flowers
The
touch of the breeze
The
life in the wine
The
death in the air
The
rose on the vine
The
pretty girl’s stare
The
straight of her spine
The
curl in her hair
Ali
lean in towards him
Raptured
unaware
And
when he retreats
A
fading stormcloud
The
world is dew sweet
Our
souls freshly plowed
Flamenco
Dancers
Line
and flower, beauty, power
Gold
birds and Steel geometry
Curling
red vines ‘round black towers
Sweet
rhythm and hard harmonies
***
Lips
Your
lips are like the two split halves
of a
pomegranate
They
tried to hush my love’s hot flame
But
they only fanned it
Your
own breath’s pink marble doors
Were
cut from my heart’s granite
If they
could only hear my plea
I
knowyou’d have to grant it
Clouds
are in the skies
And
tears are in my eyes
Fields
of birds take flight
As w e
say goodbye
Sunset
Olive
ey es in an orange sky
Of
almond clouds that are pierced by
The
pomegranate rays of
A
sinking crimson sun
His
light plucks the horizon
like
guitarists’ fingers’ strum
Hills
like beds where so it’s said
The
moon descends to dance the dead
Streams
flow so red around my head
you
can’t teli the blood from roses
In this
house, songs are shared like bread
they
öpen as the day closes
The
sky’s a pool with fires
Burning
ali around her sides
My
heart’s a flame inspired
By the
breaths of the wind’s cry
When it
blows inside, I live
When it
pours outside, I die
Clouds
Mountains
melt and float away
Clouds
cling to the earth’s valleys
Orange
skies grow violets
Silver
clifftops bloom with trees
Stars
fail to the earth in flocks
Sky’s
sheep fly off to black seas
My
heart aflame, I sing in smoke
Tellingyou
to come find me
My
prayers leave footprints in the sky
The white
whispers of my sighs
Breath
goes to the stars to live
But
clouds come to the earth to die
A man was
hanging from a cloud
Agirl
was dancing in the grass
A bird
was flying in the sky
A
cypress sighed to see him pass
And
then she let go of the ground
And the
man, he lost his grasp
In the
middle of the sky
They
danced and kissed and laughed and spun
And
when they heard the evening come
They
fled into the setting sun
***
Yesterday
I fell in love
With
the dawn sun on a beach
So at
sunset I went out
And
skipped my heart across the sea
At
sunset I went out
To skip
my heart across the sea
And
sink into the redding waves
Let the
last rays carry me
Let the
redding waves oF dusk
Seize
my soul and carry me
Through
the night’s cold emptiness
And
toss me back up on that beach
Let the
sunset carry me
Back
into dawn’s secrecy
My
heart is a well
That
holds your face in its depths
The
smeli of orange trees
Wraps
around you like a dress
The cry
of the guitars
Strings
my heart around your neck
Birdsongs
breaking the dawn
Blow
‘cross my face on your sweet breath
***
With
hands such asyours
Were
you meant to be blind?
Were
you meant to be mute
That
God gaveyou those eyes?
You
broke into my sleep
And
turned my dreams to sighs
You
stepped out in the dark
And
made midnight sunrise
My face
became ali eyes
And you
turned my eyes to hands
So
we’ll stay up ali night
‘tıl
you make me understand
***
You
planted your love in my heart
Before
the light split from the dark
Before
you marked the flowers’ hearts
Before
you sparked the sun's bright arc
And
even if my bones go rotten
This
heart’s love can’t be forgotten
Your name
will echo in my coffın
Until
skies fold and mountains soften
***
Moonlight lies
like
bright frost on the ground
Grass
cries cold dew
when
her face goes down
Sunlight
rides
on the
backs of the clouds
Like my
lined face,
the
green fields burn brown
Spring
love stili clings to winter’s chill
But
summer’s green is deeper stili
It’s
autumn’s love that burns the brightest
In
dying, love’s flames fly the highest
The
moon cuts a path
Through
the tali blessed wheat
Leading
my heart back home
To
where your two lips meet
Sun
comes, birds fly north
İt
goes, they fly south
But I’ll
follow the moon
Through
the sky to your mouth
***
Last
night I dreamed so sweet I woke
Into a
dream so hard I died
Worn
out, searching without hope
For the
heaven of your eyes
This
life’s an illusion
And so
s the next one
Death’s
the black horse that
Fil
ride tillyou come
***
Your
eyes peer out behind my own
The
earth’s core is a spinning sun
There’s
a heart within my heart
That
holds the world beyond this one
My
heart keeps secrets from my soul
And my
soul keeps things from my mind
My
body’s the blind curtain for
The
window that God hides behind
***
You
keep dancing on my lips
Long,
long after we have kissed
Is what
I learn so far from you
worth
what I forget of us?
What
could I know beside your truth?
What’s
ali I earn beside your trust?
Heaven
is to sit beside your
bedside’s
where love quickens dust
Where
the lips of dawn and dusk
Catch
the moon and make her blush
I dance
to a music made
By
things you cannot see
Like
moths smitten by a flame
So
close is too far for me
Saints’
bones in night earth like stars
Streak
across the sky like scars
Where
the heavens’ skin was pierced
By
human souls breaking their bars
I’m
dying for you
And
living in wine
Stumbling
through love’s streets
And
ground down by time
My soul
is a flock
Of crickets
at night
Crying
for sun
To kili
us with light
Your
eyes, golden as the sun
Golden
like a lion’s eyes
Your
eyes, golden as the sun
I would
drown if they could cry
Light
of my soul, hope of my heart
I bled
foryou and burned to ash
In
waiting foryour glance’s spark
My
charred soul lined your eye in black
Your
eyes, golden as the sun
Golden
like a lion’s eyes
Like
the barrels of a gun
To
look’s to love them and to die
Ali the
days’ work of my hands
Isn’t
worth one night with you
1
searched through books and distant lands
Finding
nothing withoutyou
I wore
my soul out on the sands
Where I
danced last night with you
Your
kisses’ taste and eyes’ dark plans
Left me
sick and blind withoutyou
The
world hangs from a single strand
Of your
hair that binds me with you
My
heart is yours, so as it stands
I can
never be withoutyou
At long
last, I understand
Heaven
is to be with you
Like a
red thread on the west wind
Love
blew in from sun’s rose gardens
Slipping
round my throat at dawn
A
ribbon floating on youryawn
A longing
sweet and sad and strong
Deep
whispered songs, eternal chords
Before
time and before too long
Pulling
my weak heart back to yours
***
From
everything ive learned I know
What
the bee sees in the window
Staring
through glass at his home
Trying
to melt the panes with moans
Uproot
my soul from the dark earth
Of this
cold and decaying world
Gently,
so my life’s thin stem
Won’t
snap in your strong fınger’s hold
Plant
me in your hair’s night sky
To
flower there and never die
One moment
I make
angels red with envy
The
next, I make beasts blush in shame
Rabid
with lusts and mad frenzies
Or
heaping praises on your name
Poke a
hole in my head’s pride
Tame my
lust, and let it die
Separate
my lips from lies
Busy
them with prayers and sighs
Wipe
the scales off of my eyes
And let
me see you, day and night
Though
I'm not worthy of your name
Make me
holy by the same
I looked
into the mirror
And
disliked what I saw
I tried
to fix the mirror
But ali
I did was draw
I
looked down at myself
And
hated what I saw
I tried
to fıx myself
But
just made my flesh raw
I cried
and wiped my eyes and then
I
looked back at the mirror again
And
then in shyness at my shoes
But ali
that I could see was You
***
First
God made a flüte of reed
And
blew a soulful melody
Singing
in ink of His need
Of one
note to plant as a seed
That
note's the flüte, the flüte's in you
The
vvorld’s life-line’s a heart that’s true
Through
which all’s made and all’s made new
Your
soul’s a hole God’s blowing through
The
reed is weak and full of fear
It shudders
when the wind appears
But
when it’s plucked and hollowed out
It can
sing a king to tears
Quatrains
Love
breathed onto her mirror
That
precious mist is us
And
then she wiped it clear
That’s
our life and sacred trust
You
came to me last night
And left
me with a glance
And
everything’s been singing
Aboutyou
ever since
I woke up
and my heart was göne
İt got
lost in your tangled hair
And so I’ll
searchyour face lips-fırst
In
hopes that I can find it there
***
My
heart’s held your face so long
That
your hair became my veins
Your
love built up in my blood
‘til my
pulse became your name
So I’ll
makeyour pulse my rhythm
And
your breath my melody
In this
silent, blinding desert
You re
ali I hear or see
Your
face fell like a sunset star
And lit
my soul’s ocean on fire
Your
eyes rose, two full moons unscarred
And
stilled ali of my heart’s desires
***
Melt
the stars in your warm glow
And
cover my scars with your snow
Bathe
my heart in streams of hope
You’re
ali I love and ali I know
Tear
the veil of my soul
And in
teary streams of longing
Let
your spirit’s sweet sea
Mingle
with my ocean’s body
Shades of Blue
She
breathes out floods of mercy
And
inhales the steaming light
The
tides are the dark sighs
Of her
sleeping chest at night
My
ocean heart and her sky face
Meet in
sweet, teary embrace
The
world is just the rendezvous
Of
these two deep shades of blue
And
then I entered you
Soyou
could enter me
Like
cloth in a vat of dye
Or
senses in beauty
Within
the prison of the free
I sing
the dance that makes me see
The vision
of reality
Oceans
shoreless, your lips on me
The
best lines I write:
bites
on your collarbone
Your
lips see my soul
your
eyes cali me home
Your
mouth has become
My
philosopher’s stone
The
gold in my blood’s
From
the fire in your bones
Take my
ribs for your comb
Make
this ruined heart your throne
Let me
drown in your breath
Because
I’ve lost my own
I'll gaze blind in your light
‘til your eyes are my sight
and I'll burn in delight
‘til we’ve left wrong from
right
Let not
the lies of teeth and tongue
Or dancing
lips distract you from
The
union of ali speech in breath
A music
from behind our death
Ali
that’s spoken or that's heard
Is but
that wind inside the words
That
howling, longing sigh that stirs
Our
soul’s flames to ascend like birds
So this
is ali we have to say:
A fiery
sigh when we’re apart
A
gasping cıy when the bright ray
Of your
dark eyes pierces my heart
***
Music
melts words’ dusty bones
Into
the foam of milk’s beauty
Poems
beat from bones’ marrow
A
rhythmic, timeless melody
My soul
became like chocolate
Melting
in between your lips
Born in
your mind’s midnight inkwell
I’ll
die inside your eyes’ pupils
***
Dip my
head in night sky’s ink
And
drag me cross the earth’s rough pages
Kiss me
whenyou stop to think
Of how
to write our Love’s lives ageless
The
Black on this page
Is not
from ink’s journeys
It’s
just the charred patterns
Of
scars where she’s burned me
***
Signature
When my
soul’s blank page
Draws
near to your flame
black
curls like your hair
burn to
bright tongues of your name
“If not
foryou I would not know love
If not
for love I would not knowyou”
but
shhhh now, I’m busy falling in love with you
O
Majestic, my Beautiful
Index of First Lines
A man
was hanging from a cloud_______ 13
Ali of us
are hieroglyphs.............................. 5
Ali the
days’ work of my hands________ 2.5
And then
1 enteredyou.............................. 34
Clouds
are in the skies_______________ 9
Dip my
head in night sky’s ink.................. 38
Eyes
like olive oil.......................................... 6
First
God made a flüte of reed_________ 30
From
everything İ ve learned I know____ 27
I dance to
a music made______________ 22
I looked
into the mirror______________ 29
I make
angels red with envy....................... 28
I’m
dying foryou......................................... 22
I woke up
and my heart was göne______ 31
Last
night I dreamed so sweet I woke____ 20
Let not
the lies of teeth and tongue................ 36
Like a
red thread on the west wind______ 26
Line and
flower, beauty, power................. ...9
Love
breathed onto her mirror.................... 31
Melt the
stars in your warm glow_______ 33
Moonlight
lies_____________________ 18
Mountains
melt and Hoat away._______ 12
Music
melts words’ dusty bones_______ 37
My heart
is a well__________________ 1^
My heart
keeps secrets from my soul...... 21
My
heart's held your face so long............................. ..32
My soul
became like chocolate.................. 37
Olive
eyes in orange sky.............................. 11
Poke a
hole in my head’s pride________ 28
Saints’
bones in the night earth like stars. 23
She
breathes out floods of mercy_______ 34
So I’ll
makeyour pulse my rhythm______ 32
Sand and
light and stone and life in_____ 4
Sky so
wide that it swallows the earth......... 2
Spring
love stili clings to winter’s chill__ 18
Tear the
veil of my soul______________ 33
The best
lines I write................................................... 35
The moon
cuts a path
The reed
is weak and full of fear_______ 31
There’s
more than one way.......................... 7
Uproot
my soul from the dark earth_____ 27
We’re
just camping in the ruins------------ 4
When my
soul’s blank page___________ 39
With
hands such asyours-------------------- 13
Yesterday
I fell in love_______________ 14
You came
to me last night......................... 32
You keep
dancing on my lips__________ 22
You
planted your love in my heart.......... 17
Your
eyes peer out behind my own………..21
Your
eyes, golden as the sun__________ 2.4
Your
face fell like a sunset star.................
32
Your
lips are like the two split halves........
You’re the
secret spring…
Oludamini
is a doctoral candidate in African
Studies
and Religion at Harvard University
where
he studies Islamic and traditional Yorûbâ
mysticism
and philosophy.
"Ali
my thoughts always speak to me of Love”
-Dante La
Vita Nuova
"God
is Love”
1 John
4:8
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar