Emekli Maaşı Haram Mı?...Süleyman Ateş
suleymanates@gazetevatan.com
12 Ekim 2004
Soru: Son birkaç gündür kafama takılan bir soru var.
Emeklilik maaşı haram mıdır?
Bildiğim kadarıyla çalışandan her ay
yapılan kesintiler, emeklinin sigorta fonunda birikir ve belli bir seviyeye
gelince, burada biriken paradan emekli maaşı adı altında o paranın faizi
emekliye ödenir. İslamiyet'in faiz tanımı nedir?
Belirli veya belirsiz bir süre için
başkasına verilen ana parada, emek ve alın teri olmadan meydana gelen her türlü
artış faiz değil midir ve haram değil midir?
Emekli, belli bir yaştan sonra fonda biriken parasından maaş alır ve bu
maaş ana parasında eksilme meydana getirmiyorsa haram değil midir?
Burada biriktirilen ana parada risk
faktörü yoktur. Yani her halükârda maaşını alır ve her sene maaşında artış
meydana gelir.
Çalışmadan, emek sarf etmeden o parayı hayatı boyunca almaya devam eder.
Eğer bir insan her ay bankaya yüz, yüz elli milyon yatırsa 25-30 yıl sonra o
paranın faizini alıp yese bununla emekli maaşı arasında ne fark olur?
Allah insanın rızkını bizzat üzerine
aldığını ve kimseyi rızksız bırakmayacağını Kuran'da vaadetmiyor mu?
Böyleyken insanın belirli bir yaşa
gelince rızksız kalacağı korkusuyla sözde emeklilik ve tedbir adı altında bu
korkuyu yaşarsa bu Allah'a şirk koşmak değil midir?
Eğer toplumsal yarar veya
"devlet yaparsa mubahtır" anlayışı güdülüyorsa o halde paramızı
devlete ait bir bankaya yatırır ve faizini yersek olur mu?
Mesela benim 25 milyar lira param olsa ve bunu Ziraat Bankası'nın faiz
hesabına veya fon hesabına yatırsam ve devlet bunu işleterek bana faiz ya da
modern tabiriyle kâr payı verse bu emeklilik maaşı ile aynı şey değil mi ve
haram değil mi?
Çünkü her iki durumda da paranızda
risk yok ve sürekli artan gelir söz konusu. Peki söyler misiniz İslamiyet'te
Riba olarak ifade edilen faiz kavramı nedir ve neden haramdır?
Bana öyle geliyor ki farkında
olmadan herkes faiz yiyor. Eğer çalışandan her ay yapılan kesintiler sigorta
fonunda biriktirilir ve belli bir yaştan sonra ihtiyaç anında, örneğin sağlık
ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılsaydı bunu belli ölçüde anlayabilirdim.
Fakat orada biriken parasından para kazanmasını anlayamıyorum. Eğer
emeklinin fonunda biriken paraların faizi emekliye, emekli maaşı adı altında
ödenecekse buna dini otoriteyle sağlık otoriteleri ortaklaşa karar alması
gerekmez mi?
Cevap: Emekli maaşlarının, faiz geliri olduğunu iddia eden bir okurumun uzun
mektubu fanatik bir savdan ibarettir. Böyle fantezi, yararsız, uygulanamaz
sorularla vakit öldürmenin hiçbir anlamı yoktur. Sonuçta bu paralar çalışılmış,
kazanılmış, helal olmuştur. Böyle şeylerle kafanızı yormayın.
https://www.gazetevatan.com/yazarlar/suleyman-ates/emekli-maasi-haram-mi-37972
**************
“FAİZ MESELELERİ”
Prof.
Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Sual: Osmanlıların İslâmiyetteki fâiz
yasağını bertaraf ettikleri söyleniyor, hatta bu hususta vesikalar
gösteriliyor. Osmanlılar gerçekten fâiz yasağını kaldırmış mıdır?
Cevab: Para darlığının bulunduğu, karz
yoluyla kredi temin edilemediği zamanlarda ulemâ muamele satışını tavsiye
etmektedir. Muamele satışında, meselâ, on altın alıp, on bir altın ödemek
hususunda uyuşulunca, on altını borç olarak verip, bir altına da kalem, defter
gibi bir şeyi borç alana satmak câizdir. Böylece on bir altın borçlanılmış
olur. Satış önce, borçlanma sonra da olabilir. Hatta meselâ, borç isteyen kimse
bir malı on liraya peşin satıp teslim ettikten sonra, bunu o kimseden on bir
liraya veresiye geri satın alsa bu da muteberdir. Ancak bu çeşit satışlarda
muamele ile satılacak malın fiatı, borç mikdarının devlet tarafından tesbit
edilen¬ yüzdesinden fazla olamaz. (İbn Âbidîn). Osmanlı Devleti'nin son
zamanlarında yüzde on beşe kadar muameleye izin verilmekteydi. Murâbaha
Nizamnâmesi bu nisbeti tayin etmektedir. Osmanlıların son zamanlarındaki
bankalar bu usule göre çalışırlardı. Meselâ, banka veznesindeki memur elindeki
bir kalemi veya saati ya da (ekseriya) bir kitabı yüz altın kredi isteyen
kimseye on altına veresiye satar, sonra istenilen mikdarı borç olarak verir,
böylece müşteri bankaya yüz on altın borçlanmış olurdu. Fâiz, işte bu
satışlardaki fazlalığa denir. Fâiz, fazlalık demektir. Günümüzde fâiz
kelimesinin yanlış olarak ribâ karşılığı olarak kullanılması, bu zamanlardan
kalma bir gelenek olsa gerektir. Bu farkı bilmeyenler, Osmanlılar devrinde
ribânın meşru kabul olduğu zannına kapılmışlardır.
21 Haziran 2010 Pazartesi
Sual: Bugünki müslümanların İslâmiyyetin
muamelattaki hükümlerine (bey, şirâ, vekâlet, havâle, fâiz) uymamaları câiz
midir?
Cevab: İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed,
Ahkâm-ı İslâmiye’nin tatbik edilmediği yerlerdeki müslümanların, kendi rızaları
ile ve menfaatlerine olmak şartıyla, bey ve şirâ ahkâmına uymamalarını câiz
görmektedir. Dolayısıyla bugün müslümanların, Ahkâm-ı İslâmiye’nin tatbik
olunmadığı Almanya, Fransa gibi memleketlerde, gerek oradaki gayrımüslimlerle,
gerekse birbirleriyle olan muamelattaki münasebetlerinde Ahkâm-ı İslâmiye’ye
uymamaları, fâsid akid yapmaları, karşı tarafdan fâiz almaları câiz; ancak fâiz
vermeleri ve bu muameleden zarar etmeleri câiz değildir. Taraflar müslüman ise
ve bunlardan birisi Ahkâm-ı İslâmiye’ye uymak isterse, karşı tarafın da uyması
gerekir. İki taraf râzı olsa bile, böyle yerlerde bey ve şira ahkâmına uymak
takvâdır; İmam Ebu Yusuf ve üç mezhebe göre lâzımdır.
21 Haziran 2010 Pazartesi
Sual: Şirket ortağım, bankadan faizle
kredi alarak sermaye hissesi olarak verdi. Almak câiz mi?
Cevab: Haram, fâizli akid yapılırken
cereyan eder. Para adamın mülküdür. Nitekim haram parayı bile malı ile karıştırırsa,
bilenin alması câizdir.
21 Haziran 2010 Pazartesi
Sual: Bir talebe yurduna verilen kurban
etlerini bir soğuk hava deposuna verip, o adam bunu kullanıp, bize başka etten
her hafta şu kadar vermesi câiz mi?
Cevab: Fâiz olur. Ama eti adama satarlar.
Parasıyla her hafta veya her ay şu evsafta et vermesi üzere selem akdi
yapabilirler.
21 Haziran 2010 Pazartesi
Sual: Bankada vadeli hesap açtırmak câiz
midir? Bono, Borsa câiz mi?
Cevab: Vadeli hesap açtırıp, fâiz almak,
borçlu olduğu kimseye bono yazıp vermek, alacaklının bu bonoyu bir başka
borçlusuna vermesi, yatırım maksadıyla borsadaki hisse senedlerini almak, İmam
Ebû Yusuf ve diğer üç mezhebe göre câiz değildir. İmam Ebû Hanife ve İmam
Muhammed’e göre câizdir. Ancak fâiz vermek, bono kırdırmak, borsada al-sat
yapmayı iş haline getirmek hiçbir zaman câiz değildir.
21 Haziran 2010 Pazartesi
Sual: Paraya ihtiyacı olup, karz bulamayan
birisi, kredi kartını, tanıdık bir esnafın pos makinesinden geçirtip, bu parayı
esnaftan alsa, esnaf bu kişiden ayrıca ücret alabilir mi?
Cevab: Kredi kartını pos makinesinden
geçirip, sonra bu meblağ kadar esnaftan nakit para almak, satış gibi gözükse
bile, aslında karz muamelesidir. Akitte görünüşe değil, maksada itibar edilir.
Para bankadan borç alınmakta; banka esnafı vekil etmektedir. Kart komisyonunu,
satış gibi göründüğü için muamelenin kdv gibi vergilerini kart sahibi ödemesi
gerektiği gibi; esnaf ayrıca bir muamele ücreti alabilir. Esnaf parayı önce
verir de, sonra kartı pos makinesinden geçirirse, kendisi borç vermiş; bankayı
da kefil etmiş olur. Banka parayı esnafa öder; kart sahibi de bankaya öder.
Kart sahibi borcu, kartı veren bankaya,
yani borcun temlik edildiği bankaya öder. Esnafın, kart komisyonu ve vergileri
kart sahibinden tahsil etmesi caiz olduğu gibi; muamele masarfı adıyla muayyen
bir mikdar istemesi caiz olur.
Esnaf, kendi kartını kendi pos
makinesinden geçirse ve satış yapmış gibi gösterip para alsa, bu hakikatte
bankadan borç almak mânâsına gelir. Para çekip fâiz ödememek şartıyla câiz
olur. Bankaya kart komisyonu ödemek muamele masrafı sayılır; muamelenin resmî
vergisi de tabiatiyle esnafa aittir. Esnaf, kendi kredi kartından çektiğinde
doğrudan kendisi bankadan fâizsiz borç almış olur. Banka, esnafın kendi kredi
kartını kendi pos makinesinden geçirmesini yasaklamadığına göre buna zımnî izni
var demektir. Her iki halde de ödenen komisyon fâiz değil, muamele masrafı
karşılığıdır. Bu işler için bankanın bir muamele masrafı yaptığı hakikattir.
Şer’î hukukta borçlanma esnasında sened masrafının alacaklı veya borçluya ait
olmasını kararlaştırmak câizdir. Kredi kartından para çekmek ise fâiz
işletildiği için câiz değildir. Kredi kartını zamanında ödemeyip fâiz ödemek
zorunda kalmak da câiz olmaz.
10 Ekim 2010 Pazar
Sual: İnşaat şirketimiz bankalardan kredi kullanıyor.
Bunlarla inşaatları yapıyor, malzeme alıyor, personel maaşı ve taşeron
ödemelerini yapıyor. Belirli ilerleme seviyelerine gelince de istihkak
düzenliyor, işverenden parasını alıp kredi geri ödemelerini yapıyor. Bu döngü
sürekli yenileniyor. İdareler parayı mutlaka banka hesabına yatırıyorlar.
Ayrıca ihaleye girebilmek için gereken teminat mektubunu da bankalar belirli
hacimde kendileriyle iş yapan müşterilerine limit dâhilinde veriyorlar. Bu
yüzden bankalar ile çalışmak ve bu limitleri arttırmak zorunluluğu var. Yeni
kurulan bir şirketin iş hacmi belli seviyeye gelene kadar önceden para harcanıp
sonra istihkak yapıldığından dolayı finansman açığı doğuyor. Şirket bundan
önceki devirlerde bu açığı bankadan kredi kullanmak şeklinde çözmüş. Şimdi
şirketin elinde kârlı gözüken bir iş var ve buradan elde edilecek kâr ile bir
sene zarfında tüm kredilerin kapatılmasına niyet edildi. Bu niyet işi kurtarır
mı?
Cevab: Banka ile çalışmanın mahzuru yok.
Ama bankadan kredi kullanıp faiz ödemek caiz değildir. Niyetle kurtulmaz.
Şirketin daha fazla kâr edeceği kat’i değildir. Şirketler, ticarî firmalar
sermaye ile kurulur. Sermaye olunca kredi almaya ihtiyaç kalmaz. Sermayesi
olmayan firma ve şirket kurmaz, ücret ile çalışır.
21 Ocak 2011 Cuma
Sual: Bir GYO şirketi ile ortak bir proje
yapıyoruz. Burada müşteriler bizim inşa ettiğimiz yerleri satın alıp parasını
ortak hesaba peşin yatırıyorlar. Bu paralar bizim inşaat ilerlememize paralel
olarak GYO tarafından ortak hesaptan serbest bırakılıyor. İşin başında satışlar
çok iyi gitti ve hesapta oldukça yüklü bir para birikti. Bu toplanan paraları
GYO nemalandırıyor ve bize fâiz ödüyor. Bu fâizleri ne yapacağız ? Bunlarla
banka fâiz ödemelerini yapmak uygun olur mu ? Başka ne şekilde
değerlendirilebilir?
Cevab: Bunlar adı fâiz olsa da, bir fâizli
akid neticesinde tahakkuk etmiş değildir. GYO şirketinin ihsanı
mesâbesindedir. Kaldı ik başta böyle anlaşılmış olsa bile bu fâizleri almak
İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre câizdir. Zaten paranın altın üzerinden
kıymet kaybetmesini de borçlu tazmin etmelidir. Bu faizler bunu ancak
kapatabilir. Bunlar şirketin (dolayısıyla şirket ortaklarının) mülküdür.
Bunlarla kredi faizi ödemek, kredi almayı meşrulaştırmaz.
21 Ocak 2011 Cuma
Sual: Aktüel enflasyon nisbetinden daha aşağıda
bir nisbette faiz geliri caiz midir?
Cevab: Enflasyon değil, altın kıymeti
nazara alınır. Borçlu, borç aldığı gün ile ödediği gün arasındaki farkı altın
kıymetine göre tazminle mükelleftir. Aksi takdirde alacaklı zarara uğrar. Bu
faiz değildir. Önceden de mikdar bilinemez ve şart koşulamaz. Mamafih
bugün bankaların ödediği faiz, umumiyetle bankaya yatırılan paranın altın
üzerinden değer kaybından bile az olmaktadır.
21 Ocak 2011 Cuma
Sual: Altın veya gümüşün para ile veresiye
ve taksitle satılmasının câiz olmadığını işittim. Kuyumcuyum. Altını peşin
alamayacak olanlara satış yapmamak çok zordur. Nasıl hareket etmeliyim?
Cevab:
İbni Abidin ribâ bahsinde der ki: İmam
Hanutî, kendisine sorulan «Altını fülus (para) ile değiştirirken birini peşin,
diğerini vadeli aldığımızda hüküm nedir? sualine şöyle cevap vermiştir:
«İkisinden biri kabzedilecek (peşin) olursa caizdir.» Fetâvâ isimli eserinde
İmam Bezzâzî şöyle der: «Bir kimse yüz felsi, bir dirheme (gümüşe) satın alsa,
iki taraftan birinin kabzetmesi yeterlidir. Gümüş veya altını fülus karşılığı
satsa, durum yine aynıdır.» Muhitten naklen Bahır'daki ifadeyi de sözlerine
ekler: Fetâvâ-yı Kâriu’l- Hidâye'nin şu ifadesine aldanmamak gerekir. O,
«fülusun, altın ve gümüş karşılığı birinin peşin diğerinin vadeli olması caiz
değildir» demektedir. Zira fukahanın tartı ile satılan bir malın yine tartı ile
satılan bir mal karşılığı selam yoluyla alınması, satılması caiz değildir»
sözlerini kendisine delil olarak zikretmektedir. Ancak felslerin, bir bakıma
uruz mallardan olması itibariyle iki taraftan birinin kabzetmesiyle iktifa
edilebilir.
Görülüyor ki, altın veya gümüşün para
karşılında satışında, her ikisinin de peşin olması gerektiğini söyleyenler
olmuş ise de, doğrusu, bir tarafın peşin olmasının kâfi geleceğidir. Bu
bakımdan veresiye ve taksitle altın ve gümüş satmanız câiz olmaktadır. Ancak
altının altınla, gümüşün de gümüşle değiştirilmesinde, iki tarafın da peşin
olması şarttır. Bu bakımdan birisi size sikke altın getirip, bilezik istese ve
elinizde bilezik yok ise, altını peşin alıp, bileziği sonra vermeniz mümkün
değildir. Altını emanet veya borç olarak alabilir; bilezik gelince de satış
yapabilirsiniz. Bileziği görünce almamasından korkarsanız, bunu istisna yoluyla
yaptırırsınız. İstisnada müşteri şartlara uygun yapılmışsa reddedemez. Emanet
veya borç olarak aldığınız altın ile takas edersiniz. Burada dikkat edilecek
husus, altının ağırlığı ile bileziğin ağırlığının eşit olması şarttır. İşçilik
için ayrıca ücret talep edebilirsiniz. Veya bilezik için ücret olarak para
alırsınız, emanet altını da para ile satın alırsınız. Şâfiî mezhebinde sarraf,
altını altın ile mübadele ederken, işçilik payı alabilir.
2 Ekim 2011 Pazar
Sual: Nakit paraya sıkıştığımızda, kredi
kartı ile altın alıp bunu hemen geri bozdurmak ve bu parayı kullanmak câiz
midir?
Cevab: Altının, kâğıt para
karşılığı taksitle veya kredi kartıyla alınması câizdir. Alınınca mülkü
olur, dilediğini yapabilir.
16 Kasım 2011 Çarşamba
Sual: Riyâdü'n-Nâsıhîn'de "Satılan
şeyin ayıbını ve satın alınan şeyin kıymetini gizlemek fâiz olur" diyor.
Bir kimse sattığı malı kaça aldığını söylemek mecburiyetinde midir?
Cevab: Satış akdinde malın belli bir
fiyatı olur (semen). Bu malın kaça mal olduğunu, kaç liraya alındığını söylemek
lâzım değildir. Yukarıdaki ifadede kasdedilen, satın alınan malın kıymetini
satıcının saflığından veya başka bir şeyden faydalanmak suretiyle gizleyerek,
düşük fiyatla almaktır. Bir malın antika olduğunu bilmeden satan kimsenin
malını ucuza almak böyledir.
16 Kasım 2011 Çarşamba
Sual: Otomobil kredisi kullanarak ikinci
el bir araba almak istiyorum. Bunun için kredi almam caiz midir?
Cevab: Nafaka dışında, borç para bulamayan
kimsenin fâizle borç (kredi) alıp bununla bir şey alması ve fâiz ödemesi İslâm
fıkhında câiz değildir. Dârülharbde de hüküm böyledir. Araba için de böyledir.
8 Aralık 2011 Perşembe
Sual: Bir kişi bir bankadaki vâdeli (veya
vâdesiz) hesabına haram para yatırsa; daha sonra tekrar aynı kişi aynı bankanın
aynı şubesinde kendi adına, fakat farklı bir vâdesiz (veya vâdeli) hesabına
helâl para yatırsa, bu helâl parasını daha önceki parasıyla karıştırmış olur
mu? Yani bu helâl parayı kullanmak artık tahrîmen mekruh mu olur?
Cevab: Bir kimse haram bir malı gasp,
rüşvet, fâiz gibi yollardan biriyle ele geçirse, hemen geri vermesi ve tövbe
etmesi gerekir. Kendi malına ayıramayacak şekilde karıştırmışsa, bu malı,
mülk-i habis olur. O malı tazmin etmeden bunu kullanamaz.
Haram parayı bankaya yatırmak da kullanmak
demektir ve helâl değildir. Ama yatırırsa, bu para kendisinden çıkmış, helâk
olmuş olur. Bu parayı banka geri öderse, artık o paralarla değil, başka
paralarla ödediği için, bu paralar habis olmaktan çıkar. Ama tazmin borcu ve
gasp günahı kalır. Çünki habis mülkü bilmeden almak câizdir. Banka bunu
bilemez. Binaenaleyh banka için bu mal habis değildir.
Kendi helâl parasını bankaya yatırması
câiz ve bunu sonra geri alması caizdir. Burada habis mülk, tazmin borcu ve gasp
günahı yoktur.
8 Aralık 2011 Perşembe
Sual: Altı ay kadar önce evlendim. Düğün
masrafları vs. için kredi kullandım. Daha sonra pişman oldum. Bir yere sordum.
Gelen cevapta bankadan kredi alınan paranın kendisinin haram olduğu söylendi.
Şimdi ne yapabilirim?
Cevab: Bankadan fâiz ile kredi almak ve
fâiz ödemek câiz değildir. Bu şekilde bir kredi alınmışsa, fâsiddir. Bozulması
gerekir. Fâsid akid ile alınan mal veya para mülk olur ise de, kullanmak câiz
değildir. Akdi bozup, iâde etmek gerekir. Akdi bozmak mümkün değil ise, artık
yapacak bir şey yoktur. Tövbe edilir. Bununla alınan eşyalar haram olmaz. İslâm
hukukuna göre idare edilmeyen memleketlerde, karşılıklı rıza ile ve müslümanın
menfaatine olmak şartıyla fâsid yoldan alınan mal veya paranın haram olmadığı
İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed tarafından ictihad buyurulmuştur. Fıkıh
kitaplarında, fâiz alma hâlinde, sadece fâizin değil, o paranın tamamının haram
olduğu sözü, fâiz olarak alınan fazlalık sahibine geri verilip tövbe
edilmedikçe geri kalan parayı (anaparayı) kullanmak helâl olmaz mânâsına gelir.
Bunun da muhatabı fâizle borç veren, yani bankadır.
10 Ocak 2012 Salı
Sual: Kredi çekerek araba almak uygun
değil diye biliyorum. Bu zamanda araba zaruret kredi uygun diyenler var.
Hangisi doğru acaba?
Cevab: Faizle kredi ancak zaruret halinde
caiz olabilir. Bu da bugün için sadece hiç evi olmayan için oturacağı bir evdir.
Çünki ev nafakadandır. Zaruri ihtiyaçtır. Kira ile ev bulmak çok zordur. Araba
böyle değildir. Araba almak için kredi çekilmez. Araba zaruri ihtiyaç değildir.
Hatta devamlı masraf çeken bir musibettir.
9 Şubat 2012 Perşembe
Sual: Konut kredisi kullanmaya dair
hükümleri biraz açıklar mısınız? Kredi sözleşmesi imzalanırken yapılabilecek
birkaç değişiklikle muamelenin câiz kılınması mümkün müdür? Bazı bankaların
katılım katkı payı adıyla aldığının hükmü nedir? Banka çalışanının krediyi
vermede salahiyetli olup olmadığını bilmeden krediyi tahsil etmede alıcıya
düşen bir araştırma mükellefiyeti var mıdır?
Cevab: Banka muamelelerini tek taraflı
olarak değiştirmek kolay değildir. Kanun ve nizama bağlıdır. Resmî vesikalarla
tanzim edilmesi gerekir. Banka çalışanı bankanın vekilidir. Ama o da kendi
insiyatifi ile bu resmî hükümleri değiştiremez. Esas olan yazılan mukaveledir.
Ancak evi banka satın alıp kâr koyarak size satabilir. Fâiz için de ucuz bir
malı size veresiye satar. Buna muamele satışı denir. Ancak böyle câiz olabilir.
Hiç evi olmayanın ve karz bulamayan kimsenin, nafakadan olduğundan dolayı, bir
ev almak için, fâizle kredi almasına izin verilir. Bu zamanda kira öder gibi
taksit ödendiğinden böyle almak elverişli olmaktadır.
9 Şubat 2012 Perşembe
Sual: Fâizden kurtulmak için ıyne ve
muamele gibi satışlara şer’an müsaade ediliyor. Fakat bu, niçin fâize bir kılıf
uydurma şeklinde anlaşılmamalı? Yani Yahudilerin cumartesi yasağını delmek için
yaptıkları şeye benzemiyor mu? Resulullah efendimizin o hususta “Yahudilerin
işlediğini siz işlemeyin. Onlar Allah’ın haram kıldığını hilelerin en basit ve
adisi ile helal kılmak istediler” şeklinde bir hadisi var. Bu işi Yahudilerin
yaptığından ayıran nedir?
Cevab: Yahudilere böyle bir yol
gösterilmemişti. Nefislerine uyarak dinin emirlerini ihlâl ettiler.
Müslümanlara ise yol gösterilmiştir. Âyet-i kerime ve hadis-i şerifler hîle-i
şer’iyyeye izin veriyor. Arada böyle bir fark vardır.
13 Şubat 2012 Pazartesi
Sual: Muamele ve ıyne satışı ile fâiz aynı
yere gelmiyor mu?
Cevab: Muamele ve ıyne satışı, fâiz
yasağından dolayı değil, para kıtlığından dolayı ortaya çıkmış müesseselerdir.
Zaruret, fâizi bile mübah kılar. Burada zaruret yoktur, ama sıkı ihtiyaç
vardır. İhtiyaç olmadan muamele ve ıyne yapmak zaten mekruhtur. Bu sebeple fâiz
değil de, muamele yapılıyor. İkisi aynı yere gelmiyor. Birisi nefs ve hevasına
uyarak, diğeri dine uyularak yapılıyor. Maksat nefsine değil, dine uymaktır.
Dolayısıyla maksat hâsıl oluyor
13 Şubat 2012 Pazartesi
Sual: Günümüzde para bankada durunca
değeri ölüyor. Değerini korumak için fâiz alınıyor. Paranın hem değerini
korumak, hem de fâiz yememek mümkün müdür? Altına yatırılabilir mi? Ya da kredi
alındığı zaman, fâizden kurtulabilmek için bankaların kırtasiye adı altında
aldıkları para fâiz sayılır mı?
Cevab: Para altına göre değerlendirilir.
Paranın altın karşısındaki değer kaybı borçludan istenebilir. Bu bakımdan
bankaların fâiz adıyla ödediği mikdar, bunun bazen altında bile olabiliyor. Bu
sebeple bankaya para yatırıp fâiz almak, bu çerçevede câiz olmaktadır. Altına
yatırmak daha iyi ve uzun vadede kârlıdır. Kaldı ki dârülharbde bankaya para
yatırıp fâiz almak İmam Ebu Hanife ve Muhammed'e göre câizdir. Ancak fâizle
kredi almak câiz değildir. Muamele masrafı adı altında alınırsa, câiz olabilir.
27 Mart 2012 Salı
Sual: Türkiye'de İslâmî banka adı altında
iş yapan müesseselerin yaptıkları işler ne kadar İslâm hukukuna uygundur? Kâr
payı denilen şey tam olarak nedir? Fâizden farklı olduğunu söylüyorlar; ancak
nihayetinde kredi verip bunun fâizini alarak buradan kazandıkları parayı kar
payı diye dağıtıyorlar. Dârülharbdeki vaziyet nedir?
Cevab: Bu müesseseler bildiğimiz kadarıyla
kendilerine yatırılan mevzuatı, para getiren işlerde kullanıyor; muamele ve
müdarebe yoluyla nemalandırıyor. Fâizle kredi vermiyor. Bundan elde ettiği kârı
da mudilere dağıtıyor. Yaptığı bu iş meşrudur. Fâize benzese de aynı değildir.
Dârülharbde bankaya para yatırıp fâiz almak İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e
göre câizdir. Ama fâizle para çekmek câiz değildir.
30 Mart 2012 Cuma
Sual: Avrupa’da, çok cirolu bir bonoyu,
gayrimüslime vermek günah mıdır? Türkiye’de çok cirolu çeki müslüman toptancıya
vermek câiz midir?
Cevab: Avrupa veya Türkiye’de İmam Ebu
Hanife ve İmam Muhammed'e göre câizdir.
6 Nisan 2012 Cuma
Sual: Bir cevabınızda: Ahkâm-ı
İslâmiye’nin tatbik olunmadığı Almanya, Fransa gibi memleketlerde, gerek
oradaki gayrımüslimlerle, gerekse birbirleriyle olan muamelattaki
münasebetlerinde ahkâm-ı İslâmiye’ye uymamaları, fâsid akid yapmaları, karşı
taraftan fâiz almaları câizdir. Merak ettiğim, bu cevaz, fâiz ve zarar dışında
bütün hususlarda mıdır ve bâtıl satışlar dâhil midir?
Cevab: Fâiz ve fâsid satışlar böyledir.
Bâtıl satışların da böyle olduğu Fethü’l-kadir’de yazılır.
6 Nisan 2012 Cuma
Sual: Teşvik kredisi ile makine almak caiz
midir?
Cevab: Kredi alıp fâiz ödemek ancak nafaka
için ve borç bulamadığı zaman câiz olur.
10 Nisan 2012 Salı
Sual: % 100 anapara korumalı altın ve
petrol yatırım fonu almak caiz midir?
Cevab: Dârülharbde İmam Ebu Hanife ve
Muhammed'e göre câizdir.
13 Nisan 2012 Cuma
Sual: Borç alınan para nemalansa, örneğin
altın alınsa, altın kıymetlense, o artan kısım kime ait olur?
Cevab: Borç para alan, ödeme zamanı
gelince, altın kıymetini ödemek zorundadır. Aksi takdirde faiz yemiş olur.
Dolayısıyla altın alınmasa bile, altın kıymetindeki artmayı bu paraya yansıtıp
öyle ödeyecektir. Altın değil de, başka bir şekilde nemalandırsa, borsa, faiz,
tahvil gibi, yine altın üzerinden kıymetin öder. Ama nemalandırmak üzere şirket
kurmuşlarsa, bu nemadan hissesine düşeni öder.
14 Nisan 2012 Cumartesi
Sual: Vadeli hesaptaki para, vadesiz
paraya aktarılınca, tüm para mülk-i habis olur mu?
Cevab: Dârülislâmda, fâizin yattığı ilk
hesab mülk-i habis olur.
14 Nisan 2012 Cumartesi
Sual: Başkasının kartıyla alışveriş yapınca,
kart sahibine parayı ödeyeceğimiz zamanı tayin etmek mi, etmemek mi gerekir?
Sonra öderim denmemişse borç olmaz mı? Bu borç muaccel (âcil) midir? Ve
alacaklısından hediye almak câiz olmadığı için, bu kişiye bir şey ikram etmek
caiz olur mu? Bu kişiyle samimi arkadaş olmak, öteden beri birbirine bir şey
hediye etmek cevaba tesir eder mi?
Cevab: Başkasının kartıyla alışveriş
yapınca, borç bu kart sahibine havale edilmiş oluyor. Havale borcunda tarih
koşmak câizdir. Öderim dese de demese de öder. Tarih konuşulmuşsa, müeccel;
değilse muacceldir. Karzda tarih konuşmak doğru değildir; konuşulmuşsa da uymak
gerekmez. Karz alacaklısından hediye istemek fâiz olur. İstemeden verilen
hediyeyi almak câiz ise de, İmam Ebu Hanife alacaklısının gölgesinden bile
geçmezdi. Çünki borçlu hediyeyi verirken, daha ziyade karşıdakinin alacağı
sebebiyle vermektedir. Ama öteden beri hediyeleşmeleri âdet olan iki kişi
arasında ise, borçlunun alacaklıya hediyesi, ziyafeti câizdir.
16 Nisan 2012 Pazartesi
Sual: Fülûs aynı sayıda fülûs karşılığında
satılınca, yani kâğıt para bozdurulursa, ikisinin de ayrılmadan önce kabz
edilmeleri lâzım mıdır?
Cevab: Para bozdururken (bütün lira, küçük
liralarla veya lira, mesela dolarla değiştirilirken) ikisinin peşin kabz
edilmesi lâzım ve kâfidir. Çünki, burada fâizin iki şartından yalnız birisi
bulunduğundan, yani aynı cinsten oldukları için veresiye satışı câiz olmaz.
İkisinin de kabz olunması lâzımdır. Ancak ikisinin de aynı sayıda olması
gerekmez. Meselâ yüz liralık kâğıt parayı, tutarı yüz liradan az olan ufak
paralarla bozmak câizdir. (Bedâyi’)
22 Nisan 2012 Pazar
Sual: Altın veya gümüşün kâğıt para ile
satışının veresiye olması câiz midir?
Cevab: Altın, altın karşılığı; gümüş de,
gümüş karşılığı satılırken, ikisinin de peşin olması ve ağırlıklarının aynı
olması şarttır. Ancak altın veya gümüş kâğıt para ile veresiye veya taksitle
satılması câizdir. Çünki fâzin şartlarından cins birliği yoktur. (Fetâvâ-i
Hindiyye)
22 Nisan 2012 Pazar
Sual: Zimmî kâfirlerin dârülislâmda
fâizcilik yapması câiz midir? Osmanlı Devleti’nde Galata bankerleri tefecilik
yapmıyorlar mıydı? Eğer yapıyorlarsa, devlet buna neden izin vermiştir?
Cevab: Hayır. Dârülislâmdaki zimmîler ile
Müslümanlar ahkâm bakımından aynıdır. Osmanlı zimmîlerinin tefecilik yapmaları
yasaktı. Fakat bazıları hukukun inceliklerini kullanarak, hile-i şer’iye
yaparak, bir yandan da borç verip kendilerine râm ettikleri devlet ricalini
ayarlayarak el altından tefecilik yapmıştır. Ama resmiyette mümkün değildir.
Nitekim meselâ mahkemeye alacakları için dâvâ açsalar, fâiz talebinde
bulunamazlar. Mahkeme reddeder. Nitekim buna dair hüccetler mahkeme sicilinde
mevcuttur. Fuhuş ve müslümana içki satışı da yasaktır ama umumhane ve
meyhanelerin gizliden gizliye çalışmasını engellemek mümkün değildir.
22 Nisan 2012 Pazar
Sual: Pazardan satın alınan bir kilo
portakalın içinde iki tane çürük olduğu anlaşılıp tekrar satıcıya götürülse
satıcı ise tartmadan iki tane yeni portakal verse faiz olur mu?
Cevab: Olmaz, ayıp muhayyerliği sebebiyle
iade hakkı vardır.
8 Mayıs 2012 Salı
Sual: Hanımların altın günü veya para günü
yapıp her ay bir kişiye topluca bir miktar altın veya para vermeleri caiz
midir?
Cevab: Altının altınla, paranın para ile
veresiye mübadelesi faizdir. Bu gibi para ve altın günleri de caiz değildir.
Eminevim tarzı sistemlerle ev almak da böyledir.
9 Mayıs 2012 Çarşamba
Sual: Para borçlarında ödeme zamanında
altın üzerinden kıymetini istemek, meselâ 100 lira borç verip, bunun ödeme
zamanındaki altın üzerinden kıymeti olan 500 lirayı istemenin fâizli krediden
en farkı vardır? Bu halde para ile para satın almış ve faiz vermiş olmuyor mu?
Cevab: Baştan bu mikdar şart etmediği için
câiz oluyor. Baştan beşyüz lira ödeyeceği konuşulmuş olsaydı, veya her ay için
anaparaya şu kadar eklenecektir denseydi, fâiz olurdu.
11 Mayıs 2012 Cuma
Sual: Dârülharbdeki bankalara para yatırıp
fâiz almak bazı âlimlere göre câiz değilse, takvâ yolu varken fetvâya yolu
neden tercih edilsin? Üstelik bankada Müslümanların da parası varsa mekruh
olmaktadır. Böylece kerahetten de kaçınılmış olmaz mı?
Cevab:
Dârülharbde bankaya para yatırıp fâiz
almak İmam Ebu Hanife'ye göre câizdir. Fetvâ da böyledir. Üç mezhebe ve İmam
Ebu Yusufa göre caiz değildir. İmam Ebu Hanife'nin kavli zayıf kavil değildir.
Mezhebin müftabih kavlidir. Bu zamanda gayrımüslimlerin siyasete, hukuka ve
ekonomiye hâkim olduğu memleketlerde yaşayan müslümanlar için büyük bir
destektir. Takvâ sahibi bu işe bulaşmaması uygun ise de, zarar etmesi de uygun
değildir. Zirâ İslâm cemiyetinde para, altın ve gümüştür. Kıymetini hükûmetlerin
tesbit ettiği kâğıt parada ise değer kaybı vardır. Bankanın verdiği fâiz bu
mikdarın altında veya eşit ise, zaten fâiz değildir. Çünki alışverişte para
kesat olsa, değeri düşse, akid zamanındaki kıymeti ödenir. Bu da altın
üzerinden tesbit olunur. Bankada dârülislâm vatandaşı Müslüman veya zimmînin de
parası varsa, buraya para yatırıp fâiz almak mekruh olur. Ekseriyet bunlarda
ise tahrimen, değilse tenzihen mekruhtur. Ancak dârülislâm vatandaşı olmayan
müslümanların para yatırması, buradan alınan fâizi mekruh etmez.
23 Haziran 2012 Cumartesi
Sual: Vâdesiz veya vâdesi gelmiş borcu
olup, hiç parası ve malı bulunmayan kimse bankadan kredi alarak borcunu
ödeyebilir mi?
Cevab: Fâizli kredi almak, malı, parası
olmayan ve karz-ı hasen ile borç bulamayan kimseler için ancak zaruret
hâllerinde câiz olur. Zaruret ise hayatı, uzvu kaybetmek korkusudur. Hâsılı
nafaka için fâizli borç almak câizdir. Ama bir borcu ödemek için fâizli kredi
almak zaruret değildir. Zira borcu olup, hiç parası ve malı bulunmayan kimseye,
alacaklının mühlet vermesi vâcibdir. Ancak alacaklı belâlı olup, öldürmek veya
vurmakla tehdit ediyor, bunu da yapmaya kâdir ise belki… Hem bir hususî şahsa
olan borcunu ödeyemeyen kimse, bankadan aldığı krediyi fâizli olarak nasıl
ödeyecektir?
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Sual: Kredi kartı ile alışveriş ettiğimiz
esnaf banka ile anlaşmalı olmadığı için taksit yapmıyor. "Biz tek çekim
yapalım, siz bankayı arayıp bu alışverişinizi taksitlendirirsiniz” diyor.
Bankayı arayıp alışverişi taksitlendirmek sahih midir? Banka meblağa fark
koyarsa veya koymazsa vaziyet ne olur?
Cevab: Havale edilen mikdarı veya her
çeşit borcu karşı tarafın rızası ile taksitlendirmek mümkündür. Bankanın bu
meblağa fazlalık koyması câiz değildir. Fâizin bir çeşidi de peşin borcu tecil
etmek veya taksitlendirmek için meblağı arttırmaktır.
12 Temmuz 2012 Perşembe
Sual: Bankaların likit fon muamelesi caiz
midir?
Cevab: Likit fon denilen sistemde
bilindiği kadarıyla, banka mudinin parasıyla fon alır. Bu fonda, para,
repo, altın, döviz ve hisse senedi gibi yatırımlara bağlanır. O fonun
yükselişine göre az mikdarda da olsa muntazam ve garantili şekilde mudinin
parasında artış olmaktadır. Bu fonda fâiz ve hisse senedi gibi şer’î hükümlere
uygun olmayan hususlar bulunduğu için, bankaya para yatırıp B tipi (likit) fon
veya A tipi fon muamelesine girmek, bankaya para yatırıp fâiz almak gibidir.
Dârülharbde İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e göre câizdir.
13 Temmuz 2012 Cuma
Sual: Sermayesi olmayıp borç para da
bulamayan sermaye için kredi çekebilir mi?
Cevab: Parası kadar ticaret yapmalıdır.
Yoksa ücretle çalışmalıdır. İş kurmak veya işyerini genişletmek için fâiz ile
kredi almak câiz değildir.
26 Temmuz 2012 Perşembe
Sual: Tartı veya hacim ile ölçülmeyen
malların aynı cinslerinin birbirine satışlarında ancak veresiyenin fâiz
olacağını söyleyerek buna misal olarak bir yumurtanın iki yumurtaya peşin
olarak satılmasında fâiz olmayacağını yazmışsınız. Bu yumurtalar nev'leri
farklı yumurtalar için midir? Yani 3 tane bıldırcın yumurtasını 1 tane tavuk yumurtasına
satmak fâiz olmaz demek midir?
Cevab: Yumurta misali tavuk yumurtası
içindir. Mekîl ve mevzun olmayan (hacim veya tartı ile ölçülmeyen) malların
peşin mübadelesinde müsavi (eşit) olmaları gerekmez, ribâel-fadl teşekkül
etmez. Farklı hayvanların yumurtaları başka çeşit maldır. 3 bıldırcın yumurtası
2 tavuk yumurtasına peşin ve veresiye satılabilir.
28 Temmuz 2012 Cumartesi
Sual: Banka kredisiyle aldığım arabayı
servis işinde kullanıyorum,. Bundan kazandığım para helâl olur mu?
Cevab: Böyle bir alışveriş fâsiddir. Mal,
fâsid mülk olur. Akdi bozup malı geri vermek gerekir. Kullanılmışsa, geri
verilmez. Ancak bundan elde edilen kazanca tesir etmez. Kazanç helâldir; ancak
tayyip değildir.
12 Ağustos 2012 Pazar
Sual: Finans müesseselerinin verdiği kâr payı
fâiz hükmünde midir?
Cevab: Finans müesseseleri, topladığı
mevduatı müdârebe veya muamele gibi meşru yollarla işleterek kâr ediyor.
Mevduat sahiplerine bu kârından hisse veriyor. Zarar etme ihtimâli de vardır.
Gerçi müşteri kaybetmek ve piyasadan silinme felâketine uğramamak için kârı
düşük bile olsa gönüllü olarak mevduat sahiplerine fazla veriyor veya zararı
sineye çekebiliyor. Bu bakımdan fâizden farklıdır ve meşrudur. Banka ise
topladığı mevduatı fâiz ile satıyor. Topladığı gelirden, mevduat sahiplerine
fâiz veriyor. İki fâiz arasındaki fark bankanın geliri oluyor. Kârın önceden
muayyen olması fâiz oluyor ve bu muameleyi fâsid yapıyor. Aradaki fark budur.
30 Eylül 2012 Pazar
Sual:
Bir banka yapılan alışverişin ödemesini
fâizsiz olarak daha sonraki aylara erteleyebileceğini söylüyor ve sitesinde
aynen şöyle yazıyor: Erteleme fâiz orani % 0'dır. İşlem ücreti, vergi ve fon
hariç, 5 TL ve ertelenen her ay için ertelenen tutarın % 1,99'udur. Bu şekilde
erteleme yapmak uygun mudur?
Cevab:
Borç muamelesinde fâiz değil de, muamele
masrafı (işlem ücreti) adıyla para tahsil etmek câizdir. Çünki banka bir
muamele yapmakta, masraf etmektedir. Bunu sened yazma masrafının borç alana ait
olması keyfiyetine benzetmek mümkündür. Ama bunun bir muamele karşılığı olması
şarttır. Her ay için ne gibi bir işlem yapılmaktadır ki bir ücret talep
edilsin? Buna fâiz denemez, ama müştebeh (şüpheli) hükmündedir.
30 Eylül 2012 Pazar
Sual: Fıkıh kitaplarında buğday, hurma ve
tuz daima mekildir, kilo ile tartılıp satılır buyuruluyor. Ama bugün bunları
hacimle satan yok gibidir. Bu şekilde satın almak câiz olur mu?
Cevab: Bu kavil İmam Ebu Hanife ve
Muhammed’e göredir. İmam Ebu Yusuf’a göre bunların satışında örfe bakılır.
Fetvâ da böyledir.
1 Ekim 2012 Pazartesi
Sual: Bir kimse kredi kartını bir
başkasına ödünç verse, o da zamanında unutarak veya kasıtlı ödemeyip fâize
düşse, bundan kart sahibi mesul olur mu?
Cevab: Başkasının kredi kartı ile
alışveriş yapmak, borcu bu kişiye havale etmek demektir. Bu kişi de bankaya
havale etmektedir. Banka alacağını kart sahibinden ister. Aradaki şahsın caiz
olmayan muamelelerine vasıta olmak, bunları ödemek, kart sahibini de mesul
kılar. Bu mesuliyet borcu zamanında ödemeyeninkinden daha hafiftir.
20 Ekim 2012 Cumartesi
Sual: Vergi borcum var. Her gün fâiz
biniyor. Ödesek, fâiz günahına bulaşmış olur muyum?
Cevab: Ödemeyip faize kaldığı için zaten
günaha bulaşılmıştır. Günahı da her geçen gün artmaktadır. Büyük günahı def
etmek için küçüğü işlenir. Gecikme fâizi zaten üzerine borç olarak yazılmıştır.
Vergilerini ve her çeşit borcunu zamanında ödemeyip gecikme fâizine düşmek câiz
değildir. Ödeme imkânı, meselâ borcun karşılığı, malı, mülkü, muntazam geliri
olmayanın borçlanması câiz değildir. Böyle bir kimse ancak nafaka kadar
borçlanabilir.
22 Ekim 2012 Pazartesi
Sual: Bankalarda altın hesabı vardır.
Altını bozdurup, lira karşılığını hesaba yatırıyorlar. Bu tutar kaç gram altına
denk geliyorsa, hesabınızda o kadar para oluyor. Yani gram karşılığı lira
oluyor. Altının gram değeri artarsa, hesaptaki para da artıyor; azalırsa, para
da azalıyor. Hesapta fizikî olarak altın değil, lira tutuluyor. Hesaptan çekmek
isteseniz, ancak lira çekebiliyorsunuz. Bu hesabı kullanmak şer’an uygun mudur?
Cevab:
Yatırılan paradır. Para, ödeme zamanı
gelince veya istenince altın kıymeti üzerinden ödeniyor. Zaten İslâm hukukunda
para ile yapılar akitlerde, paranın değeri düşerse, altın üzerinden kıymeti
ödenir. Altın hesabı tam bunu karşılıyor. Aslında altın alındığı yoktur. Yani
bu bir altın alma muamelesi değildir. Bu bakımdan altın hesabı tam İslâm
hukukuna uygundur. Câizdir, hatta fâizli muameleden kaçınmak isteyenler için
uygun bir imkândır.
24 Kasım 2012 Cumartesi
Sual: Bir banka, hisse senedi alırken,
belli nisbete tekabül edecek şekilde yine hisse almaya imkân tanıyor. Yani 100
liralık hisse senedi alırken, meselâ 50 liralık daha banka imkânı ile
alabiliyorsunuz. Yani bir bakıma size kredi tanıyor. Hâliyle sonrasında da fâiz
adıyla ücret tahsil ediyor. Dinen bu da faiz midir, yoksa sizin adınıza
yapılmış bir muamele ücreti olarak değerlendirilebilir mi?
Cevab: Faiz adıyla alıyorsa faizdir. Caiz
değildir. Ama “muamele masrafı” veya “ücret” adıyla alırsa, karşılığı
bulunduğundan câiz olur. Bankalar, kredi verdiği zaman, fâiz yerine bu isimle
para alsalar, banka bu işi yaparken gerçekten bir masraf yaptığı için câiz olur
ve fâiz olarak değerlendirilemez. Ekonomideki nâzım rolü inkâr edilemeyecek
olan bankaları, tefecilerle aynı kategoride görmek doğru değildir.
24 Kasım 2012 Cumartesi
Sual: Emlâk işiyle uğraşıyorum. Gelen müşterilerin
bankadan mesken kredisi almasına yardımcı oluyorum. Banka da bana komisyon
veriyor. Bu iş mahzurlu mudur?
Cevab: Evi olmayan kimsenin, faizsiz borç
da bulamıyorsa, bankadan kredi çekmesi caizdir. Size gelen müşterilerin böyle
olduğuna hüsnü zan ederek aracı olmak câizdir. Alınan para da helâldir. Yine de
tayyip bir iş değildir.
24 Kasım 2012 Cumartesi
Sual: Kadınların aralarında yaptıkları
altın veya para günlerini, nihayetinde borç vermek olarak görüp cevâz verenler
vardır. Ne dersiniz?
Cevab: Bu eğer borç vermekse, menfaat
şartlı borç fâizdir. Borç verme şartıyla borç verilmez. Ayrıca bir karz akdinde
gün (vâde) tayini de akdi ifsâd eder. Mübâdele (trampa satışı) ise, aynı malın
birbiriyle veresiye mübâdele fâizdir. Hediye (hibe) ise şartlı ve ivazlı hediye
satış sayılır. Ama veresiyesi fâizdir. İvazın derhal verilmesi gerekir. Burada
rıza da akdi fâsid olmaktan kurtarmaz. Kabul gününe altın veya para götüren
kadın, bunu babasının hayrına yapmıyor. Dolayısıyla hediye değildir.
15 Aralık 2012 Cumartesi
Sual: Ev tadilatı için bankadan fâizle
kredi aldım. Bunun caiz olmadığını sonradan öğrendim. Ancak iki yıl daha ödemem
var. Ne yapmam gerekiyor?
Cevab: Tövbe günahı siler. Ödeme yapmanın
bununla alakası yoktur. Borç her halükârda ödenir.
17 Ocak 2013 Perşembe
Sual: Okuduğum bir yazıda geçen şu ifadeyi
izah etmeniz mümkün müdür? “Hanefîlere göre, fâizin illeti, mislî mallarda cins
ve miktar birliği; ölçü ile alınıp satılan şeylerde cins ve ölçü birliği; tartı
ile alınıp satılan şeylerde ise cins ve tartı birliğidır. Nesîe ribasının
illeti ise vadedir. Şâfiî hukukçulara göre, altın ve gümüşte ribâ illeti para
olma (semenlik) özelliği, hadiste sayılan diğer dört maddede ise illet
"yiyecek maddesi" olmalarıdır.”
Cevab: İlletin cins ve mikdar birliği
olması demek, fadl faizi, altın, gümüş gibi tartıyla ve buğday, darı, pirinç
gibi hacimle alınıp satılan mallarda cereyan etmesi demektir. Bir gram altın
iki gram altına satılırsa faiz olur. Bir kile pirinç, iki kile pirinç ile
satılırsa faiz olur. Bir yumurta iki yumurtaya, bir metre basma, iki metre
basmaya satılırsa faiz olmaz. Zira cins bir ise de, mikdar birliği yoktur. Zira
aded ile ve mezuro ile ölçülmektedir. Ama nesie faizinde illet yalnızca vade
olduğu için, bir kile buğday bir kile buğdaya, bir gram altın bir gram altına,
bir metre basma bir metre basmaya, bir yumurta bir yumurtaya vadeli (veresiye)
satılırsa faiz olur. Şafii mezhebinde altın ve gümüş tartıyla ölçüldüğü için
değil, semen-i galib olduğu için bunlarda faiz cereyan eder. Hanefi ile aynı kapıya
çıkmaktadır. Kireç hacim ile ölçüldüğü halde, yiyecek olmadığı için Şafiide
faiz cereyan etmez.
2 Şubat 2013 Cumartesi
Sual: Bir kimse, 10 metrekarelik
dükkânını, bir başkasına 20 metrekarelik dükkânına satabilir mi?
Cevab: Satabilir. Ribâ-i fadl, yani fazlalık
fâizi, keylî ve veznî, yani tartı veya hacim ile ölçülen mallarda olur. Arazi,
bina gibi mesaha ile veya yumurta gibi sayı ile veya kumaş gibi mezuro ile
ölçülen mallarda cereyan etmez.
17 Şubat 2013 Pazar
Sual: Kireç, kireç ile vâdeli satılırsa fâiz
olur mu?
Cevab: Hanefî mezhebinde hacim veya tartı
ile ölçüldüğü için fâiz olur. Ama Şâfiî mezhebinde yenecek şey olmadığı için
fâiz cereyan etmez.
22 Şubat 2013 Cuma
Sual: Bankadan ev almak için fâizli kredi
almıştım. Şimdi daha düşük fâizli bir kredi teklif ediyorlar. Bu sayede borcum
düşecektir. Bu krediyi almak câiz midir?
Cevab: Dârülharbde müslümanın menfaatine
olan fâsid akidleri yapması İmam Ebu Hanife’ye göre câizdir.
22 Şubat 2013 Cuma
Sual: % 25 devlet destekli bireysel
emeklilik câiz midir?
Cevab:
Burada kişi, bankaya muayyen aralıklarla
bir para ödüyor. Bunu eğer 10 sene gibi bir müddetle çekmeyeceğini garanti
ederse, devlet % 25 destek veriyor. Banka, bu parayı sahibinin talimatı
istikametinde altın, borsa gibi bir fonda nemâlandırıyor veya cari hesapta
tutuyor. Müddet nihayetinde o kişiye çeşitli alternatiflere göre, ya yatırdığı
mikdar toplu olarak ödeniyor veya emekli maaşı gibi muayyen vadelerde ödeme
yapılıyor. Bu aslında bir sigorta veya emeklilik değildir. O kişiye, kendi
parası -kârıyla veya zararıyla- ödenmekte, parası bitince ödeme de bitmektedir.
Devletin desteği bir ihsan mahiyetindedir. Müddet bitmeden parasını çekmek
isterse, bu devlet desteğinden mahrum ve ayrıca cezalı bir şekilde yatırdığı
kadarını –o anda hesapta ne varsa- almaktadır. Bunun şer’î prensiplere aykırı
bir tarafı yoktur. Banka, bu parayı sahibinin verdiği talimat istikametinde
altın, borsa vs fonlarda değerlendirmekte veya tamamen cari hesapta
tutmaktadır. Bu fon muamelelerinin şer’î prensiplere uygun olması hâlinde,
bizatihi bireysel emeklilik meşru gözükmektedir. Bankada para tutmak ise, her
ne kadar bankaların bütün muameleleri şer’î prensiplere uymasa bile, meşru
işleri de bulunduğundan, câiz olmaktadır.
22 Şubat 2013 Cuma
Sual: Devlet öğrenci kredisi veriyor. Bunu
almak câiz midir?
Cevab: Geri ödemede fâiz tahakkuk
ettirilmediği, beyaz eşya fiyatına endekslendiği için, şart lağv (geçersiz)
olsa bile, kredi sahihtir. Ödeme zamanı altın kıymeti istenebilir. Talebenin
ihtiyacı yok ise, almaması daha münasip ise de, ödemeye gücü yetenin alması
câizdir. Kredi, fâizli olsaydı, sadece nafakaya muhtaç olan talebenin alması
câiz olurdu.
5 Mart 2013 Salı
Sual: Sukuk tatbikatı caiz midir?
Cevab: Sukuk, sakk kelimesinin çokluk
hâlidir. İslâm tarihinde, borcun tevsik edildiği vesikalara (sertifikalara)
sakk denir. Resmî sened manasına da kullanılır. 1978 tarihinden beri İslâm
dünyasında yayılmaya başlayan sukuk tatbikatında, bir şirket (veya müessese,
meselâ hazine, mevzuattaki adı ile kaynak kuruluş), gayrımenkul, tayyare, gemi,
otomobil gibi kiralamaya elverişli mal varlıklarını bir aracı şirkete
(mevzuattaki adı ile varlık kiralama şirketi) kiralamak ve geri almak şartıyla
satmaktadır. Sadece bu gibi mallar değil, her türlü hak ve alacaklar da bir
havuzda toplanıp, bu şekilde satılabilmektedir. Bu varlık kiralama şirketi de,
satın aldığı mal varlığını sukuk (sertifika) adıyla tahvile dönüştürüp, halka
arzetmek suretiyle satmaktadır. İlk şirket, sattığı malı kiralamaktadır. Bunun
aracı şirkete ödeyeceği kiralar, halka arzedilen sukukun geliri olarak halka
dağıtılmakta ve aracı şirket de buradan kâr elde etmektedir. Kararlaştırılan
müddetin sonunda, mal tekrar eski sahibine satılmakta; sukuk da, arzedildiği
fiyattan geri alınmaktadır. İslâm âleminde bu sisteme 1978 yılından beri
rastlanmaktadır. İcâre sertifikası (kira sertifikası) adı da verilmekte ve
fâizsiz bir sistem olarak takdim edilmektedir.
Burada birden fazla muamele vardır.
Öncelikle şirketin veya şahısların alacaklarını satmaları caiz değildir.
Yalnızca borçluya aynı fiyattan satılabilir. Alacak, Hanefîlerden İmam Züfer
ile Mâlikî ve Şâfiîlere göre borçludan başkasına da satılabilir; ama bu da bir
başkasına satamaz. Dolayısıyla aracı şirkete satılan şirketin alacakları ve
hakları hiç olamaz. Bugün finans şirketlerinin sukuk tatbikatı, murabaha,
leasing, selem gibi enstürmanların ortaya konması suretiyle yapılmaktadır. Bu
ise alacakların satılmasından başka bir şey değildir ve cevaz verilemez.
Eğer satılan şirketin gayrımenkul,
tayyare, gemi gibi kiralamaya elverişli bir mal ise, satışın bir tarafa menfaat
getiren şarta bağlanması, meselâ kiralamak şartıyla satmak fâsiddir. Akdi ifsad
eder, bozar. Üstelik hiçbir satış zamana, vadeye, ta’likî veya infisahî bir
şarta bağlanamaz. Muayyen bir zaman için yapılan satış bâtıldır.
Mamafih muayyen bir zaman için yapılan
satışı, kira olarak kabul edenler vardır. Ama bu sefer kiracının, kiraladığı
malı kiralayana tekrar kiralaması bâtıldır. Hatta böyle bir akid yapılırsa,
yani kiralayan, kiraladığı malı, kiracıya kiralarsa, birinci kiranın da
geçersiz olacağı yönünde görüşler vardır.
Bu satış muamelesi, İslâm tarihinde
fâizsiz kredi bulma zaruretinden dolayı umumi prensiplere aykırı olarak kabul
edilmiş bey bilvefâ ve bey bilistiğlâl adlı satış akidlerine benzetilebilir.
Bunlardan birincisi, bir malı, bedeli getirildiğinde her zaman geri almak hakkı
veren satıştır. İkincisi ise bir malı satana kiralamak şartıyla yapılan
satıştır. Her ikisi de âlimler arasında ihtilâflıdır. Fıkıhta bunu fâsid satış,
sahih satış ve rehin olarak gören üç görüş vardır.
Bunu sahih bir satış kabul edenlerin
görüşüne itibar edilirse, müddet konuşmamak kaydıyla satış tamamdır. Ancak mal
aracı şirketin olur; her türlü risk de ona aittir. Meselâ gayrımenkul yıkılsa,
bu zarar aracı şirkete aittir. Halbuki sukuk sisteminde bu risk ilk şirkete
aittir. Varlık kiralama şirketi, hakikî manada mal sahibi olmadığı gibi, kaynak
kuruluş da hakikî manada kiracı değildir. Satılan mal hiç kullanılmasa bile,
aracı şirkete kira adıyla bir meblağ ödenmektedir. Üstelik riskin satana ait
olması şart edilirse, bey bilvefâ, sahih satış olmaktan çıkar. Üstelik bey
bilvefânın gayrımenkuller üzerinde yapılması şarttır. Menkul mal üzerinde
yapılırsa, rehin sayılır ve rehin hükümleri cereyan eder.
Eğer bey bilvefâyı rehin olarak görenlerin
görüşüne itibar edilirse, malın tekrar ilk şirkete kiralanması bâtıldır. Akdi
de bozar. Zira rehin verilen malın rehin verene kiralanması câiz değildir.
Sukuk (sertifika) sahiplerine ödenen kâr
payı ise tahvil fâizinden başka bir şey değildir. Zira bunun hiçbir meşru
karşılığı yoktur. Zira bu muamele hakiki ve şer’î manada bir kira akdi
sayılamaz. Sukuk sistemi, şirketin halktan tahvil yoluyla borç para
toplamasından başka bir şey değildir. Şu halde halka ödenen kâr payı tam
manasıyla faizdir.
Sukukun, halka arzı neyin karşılığıdır?
Kaynak şirkete ait mal, halka mı satılmaktadır? Öyle ise böyle bir satış, satış
akdinin şartlarına uymamaktadır. Sukukun arzı, halktan borç para toplamak ise,
bu kabul edilebilir. Ancak sukuk senedlerinin elden ele dolaşması, tedâvül
etmesi câiz değildir. Yukarıda da söylendiği üzere, borcun borçludan başkasına
satılması câiz değildir. Buna cevaz verenler de en fazla bir kişiye satılması
câiz görür. Nitekim çek, sened ve bonolar da ancak bir defa ciro edilebilir. Şu
halde bir kimse elindeki sukuku başkasına devredemez.
Finans şirketleri, sukuk tatbikatının câiz
olduğunu iddia ededursun; Türkiye’de aklı başında birkaç fıkıhçı tatbikatı
tetkik ederek, bundaki gayrımeşru noktalara işaret eyledi. İslâm İşbirliği
Teşkilâtı’na tâbi İslâm Fıkıh Akademisi 2012’de Cezayir’de toplanarak sukuk
sisteminin haram olduğuna dair fetvâ neşretmiştir. Netice itibariyle sukuk
tatbikatı, bu hâliyle İslâm hukukuna uygun değildir. Ancak İmam Ebu Hanife,
fıkıh ahkâmına uymayan bazı muamelelerin dârülharbde müslümanın menfaatine
olmak kaydıyla câiz hâle geleceğini ictihad etmiştir. Buna istinaden
dârülharbde sukuk tatbikatına cevaz verilebilir.
18 Mart 2013 Pazartesi
Sual: İki kişi, arabalarını, her biri
kullanmak üzere, muayyen bir zaman için değişseler fâiz olur mu?
Cevab: Âriyet, bir bedel karşılığı olursa,
âriyet olmaktan çıkar. İcâre (kira) akdine dönüşür. İcâre akdinde ise, ücret
ile akid mevzuu olan menfaatin aynı cinsten olmaması lâzımdır. Bir evde oturma
karşılığı, başka bir ev veya bir şahsın hizmeti mukabilinde başka birinin
hizmeti kiralansa câiz olmaz. Fâiz şâibesi vardır. (Bedâyi, Hindiyye,
Bahrürrâik, İbni Abidin, Dürer) Nitekim Nesefî’nin Erbaîn adlı eserinde diyor
ki: İki kişi, mesela öküz veya at veya araba veya dükkân veya tarla veya tezgâhlarını,
her biri muayyen bir zaman kullanmak üzere değişseler, fâiz olur. Eğer
değişmişlerse, her ikisi de verdikleri mal için ecr-i misl (emsal kira)
isteyebilir. Ancak kiralanan şey ile ücret aynı cinsten değilse câiz olur.
Nitekim satış (bey) akdinde semen olmağa elverişli olan şey, icârede bedel
olmağa elverişli olduğu gibi, semen olmağa elverişli olmayan şeyler dahi icâre
bedeli (ücret) olabilir. Meselâ bir hayvan mukabilinde yahud bir hânenin
süknâsı (oturma hakkı) mukâbilinde bir bostan kiralanabilir. (Mecelle, madde
463). Arabalarını muayyen bir zaman için değişmek isteyen iki kimse, bunu aynı
mecliste şart etmemelidir. Önce birisi arabayı âriyet alır. Aradan bir müddet
geçip, meclis değiştikten sonra diğeri ötekinin arabasını âriyet alır. Bu takdirde
ikisi birbiri karşılığı olmadığı için câiz olur. Her ikisinde de âriyet
hükümleri cereyan eder.
7 Nisan 2013 Pazar
Sual: İki kişi, ayrı cinsten birer teneke
buğdayı değişseler, bu tenekelerin hacmi farklı olduğundan, fâiz doğar mı?
Tartmak gerekir mi?
Cevab: Faiz olmaz. Zira teneke aynı
mikdarı ifade eder. Buğday, tartarak değil, hacim ile ölçülür, alınıp satılır.
Bu birer teneke buğday, aynı cins ise, bu satış câiz olmaz. Zira bu değişmede
bir fayda yoktur.
17 Nisan 2013 Çarşamba
Sual: Ali’nin evi var, Zeyd’in yok,
Osman’ın var. Ali kendine yeni bir ev almak istiyor. Bunun için kendi evini
Zeyd’e veriyor ve yeni ev alana kadar bu evde oturmaya devam ediyor. Sonra
kendisine yeni bir ev buluyor ve bunu almak için bankadan kredi almaya Zeyd ile
beraber gidip, gelirlerini gösterip Ali için kredi çekiyorlar. Ali’nin maaşı
yetmediği için kredi alamamaktadır. Alınan kredinin yüksek mikdarını Zeyd
ödeyecektir. Geri kalanını Ali ve az bir mikdarını Osman ödeyecektir. Bu
muamelenin mahzurlu tarafı var mıdır?
Cevab: Evi olmayan bir kimsenin, karz-ı
hasen (faizsiz borç) bulamıyorsa, faizle kredi çekmesi nafaka olduğu için câiz
görülmüştür. Ama evi olan faizli kredi alamaz. Krediyi Ali alabilir. Bunu geri
ödemede Zeyd veya Osman yardım edebilir. Veya kredi borcunu kısmen ya da
tamamen Zeyd ve Osman’a havale edebilir. Vekil asil gibidir. Asil için câiz
olmayan bir şeyi yapmak, vekil için de câiz olmaz.
23 Nisan 2013 Salı
Sual: Şâfiî mezhebinde, bir kilo kireç bir
kilo kirece veresiye satılırsa veya bir kilo kireç iki kilo kirece peşin
satılırsa fâiz olur mu?
Cevab: Hayır. Şâfiî mezhebinde fâiz olması
için, mübadele edilen (satılan) malların altın ve gümüş ya da yiyecek maddesi
olması lâzımdır. Kireçte bu tahakkuk etmez. Ama Hanefî mezhebinde her ikisi de
fâiz olur. Zira bu mezhebde keylî veya veznî olarak satılan malların
birbirlerine peşin satılması hâlinde birinin fazla olması, yahud aynı mikdarda
oldukları halde veresiye olması hâlinde fâiz doğar.
23 Nisan 2013 Salı
Sual: Elektrik faturası elektrik idaresi
çalışanları veya dükkân sahibinin dikkatsizliği sebebiyle elimize son ödeme
gününden sonra geçse, bu kişinin gecikmeden dolayı ödenen fâiz sebebiyle bir
dinî mesuliyeti var mıdır?
Cevab: Bir işte kasıt yoksa, günah da
yoktur.
23 Nisan 2013 Salı
Sual: Yedi kişinin ortaklaşa kurban olarak
kestiği sığırın eti nasıl paylaşılır?
Cevab: Fâiz olmaması için, eti tartarak,
eşit ağırlıkta olarak paylaşmaları lâzımdır. Et ribâ (fâiz) cereyân edebilen
mallardandır. Tartmadan bölüşüp helâllaşmak câiz olmaz. Çünki helâllaşmak
hediye vermek gibi hallerde olur. Taksimi mümkün olan bir şeyde ortak olanların
hisselerini ayırmadan önce hiç kimseye hediye etmeleri câiz değildir. Eti göz
kararı yediye taksim edip, altı kişiye et ile birlikte deri veya bacak da
verilirse tartmadan paylaşmaları câiz olur. Başı da, derisi gibidir. Böylece
dört parça ayaklı, biri derili, biri başlı, biri de tek başına ettir. Hepsi
ayrı olunca, tartmadan, rıza veya kura ile paylaşmak câiz olur. Veya ortakların
hepsi bir kişiye hayvanı kestirmek ve etini dilediği gibi dağıtmak üzere umumi
vekil yaparsa, bu kişi tartmadan, göz kararı taksim edip, ortaklara
dağıtabilir. Şürünbulâlî’ye göre tahminen taksim etmek muteber değildir; ama
taksim edilirse, haram da değildir. Taksimin doğru yapılmaması, kurbanın
sıhhatine tesir etmez; kurban şartlarına uygun kesilmişse, kurban olarak kâfi
gelir. (İbni Abidin, Kurban bahsi)
10 Mayıs 2013 Cuma
Sual: Kuyumcuya gidip, mesela 10 gr. altın
satıp, yerine yeni model 25 gr. altın almak câiz midir?
Cevab: Altının mübadelesinde biri fazla
olursa ribâ (fâiz) olur. 10 gr, 25 gr karşılığı peşin veya veresiye satılamaz.
Ama 10 gram altın satılıp, parası alınır. Sonra 25 gram altın satın alınır.
Parası verilir. Ya da 25 gr yerine, 10 gram altın ile 15 gramın karşılığı kadar
para beraberce verilirse, fâiz olmaz.
10 Mayıs 2013 Cuma
Sual: Krediye ihtiyacı olan bir kimsenin
ne yapması gerekir?
Cevab: Kendisine kredi verecek bir
arkadaşından karz-ı hasen (borç) alır. Bunu bulamazsa, sermaye sahibi arkadaşı
ile kâr-zarara ortak olabilir. En nihayet muamele satışı yapabilir.
Arkadaşından borç alır. Ödenecek faiz mikdarı kadar bir malı, mesela bir kalemi
borç veren borç alana o fiyata veresiye satar. Mesela ihtiyacı olan 100 lira
borcu alır; 15 lira faizi de kalem bedeli olarak borç verene borçlanır. Toplam
115 lira borçlanmış olur. Fâizle kredi almak câiz değildir. Yatırım, kâr,
işyeri vs fâizli kredi için bahane sayılmamıştır.
19 Mayıs 2013 Pazar
Sual: Araba almak istiyorum. 10 bin lira
peşin ödenecek. 40.000 lirası da otomobil firmasının finans şirketi (X Finans)
tarafından karşılanacak. Bunun karşılığında, şirketin para aldığı bankaya her
ay muayyen taksitlerle toplam 43.000 lira ödeyeceğim. Bu muamele câiz midir?
Cevab: Zarurî nafakadan olmadığından
dolayı, araba için fâizli kredi almak caiz değildir. Arabayı bizzat X Finans
satıyorsa, 53 bin lira fiyat konur; 10 bini peşin verilir; 43 bini finans
şirketine ödenir; bu câizdir. X Finans, kendisini malum bankaya havale ederse,
X Finans’ın bankaya olan kredi borcunu araba alacak kişi ödemiş olur. Bu borç
fâsid bir borçtur ve havale de fâsid olur. Dârülislâmda böyle bir borç
muamelesi ve böyle bir borcu havale etmek câiz değildir. Kredi, araba alanın
adına ise, hiç câiz olmaz.
20 Haziran 2013 Perşembe
Sual: Düğünlerde takmak üzere altın
kiralamak caiz midir?
Cevab: Düğününde altın alacak gücü
olmayıp, eşe dosta mahcub düşmemek maksadıyla kuyumcudan muayyen bir ücret
mukabilinde altın kiralayıp, düğünde kullanarak tekrar iade etmek câizdir.
Hulliyyat, yani ziynet eşyası kiralanabilir. Zira menfaati vardır. Altının
altınla, gümüşün gümüşle veya birbirleriyle kiralanması caizdir, fâize girmez.
20 Haziran 2013 Perşembe
Sual: Kredi kartıyla tek çekim yaparak
alışveriş yapılsa, sonrasında internet şubesi vasıtasıyla alışveriş tutarı %0
faiz ve sabit bir ücret karşılığı taksitlendirilse, caiz olur mu?
Cevab: Alışveriş bittikten sonra, borcun
tecdidi (yenilenmesi) caizdir. Yani karşılıklı rıza ile ve faizsiz olarak
taksitlendirilebilir.
13 Temmuz 2013 Cumartesi
Sual: İade ettiğim mamule mukabil bana
para yerine alış-veriş çeki verdiler. Ben de oradan yeni bir mal almak yerine,
bu çeki paraya dönüştürmek istiyorum. Aynı paraya versem kimse almaz. Mesela
100 liralık çeki 80 liralık devretmek uygun mudur?
Cevab: Mesele çek ve senedin cirosuna
benziyor. Her ne kadar para değil, mal karşılığı ise de, daha altına bozdurmak
zarara sebebiyet vermektedir. Alacağın daha düşük bedelle satılması fâiz olur.
Bu bakımdan 100 liralık çekin 80 liraya satılması câiz görülemez. Aynı bile
olsa Hanefî mezhebinde alacak yalnızca borçluya satılabilir. Ancak İmam Züfer’e
ve üç mezhebe göre daha düşük bedelle olmamak üzere başka birine de
satılabilir. Mesele şöyle halledilebilir: Karşı taraf istediği 100 lira
değerindeki mamulü 80 liraya alması için çekin sahibini vekil tayin eder.
Vekil, elindeki çek ile malı alır. 80 lirayı vekâlet verenden alır. Vekil, şart
edilen bedelin üzerinde mal almışsa, bu aradaki farkı üstlenir.
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Sual: Marketler alış-veriş yapanlara,
hediye çeki vermektedir. Bu çeki başkasına satmak caiz midir?
Cevab: Mağaza, hediye çeki vereceğini akid
sırasında söylemişse, akdi ifsad eder. Zira taraflardan birine faydası olan
şart, akdi ifsad eder (bozar). Akid sırasında söylenmemişse, önce veya sonra
söylenmişse, akde zarar vermez; ancak şarta uymak da lâzım gelmez. Mağazaların
verdiği hediye çeki, o mağazadan o mikdarda mal alma hakkıdır. Hakkın bedel
karşılığında devrinde örf ve âdete bakılır; yani böyle bir örf varsa, bedel
karşılığında devredilebilir. Ancak bu bedel, çekin kıymetinden az olmamalıdır.
Buna doğrudan fâiz denemese bile, şüpheli şeylere girdiği açıktır. Bazı
şirketler, çalıştırdığı elemanlara mesela belli bir mağazadan 100 liralık
kıyafet çeki vermektedir. Bu da şirketin, o mağazadan alacağını gösteren
seneddir. Bunu da değerinden aşağısına satmak câiz değildir. Mesela 100 liralık
çeki, devretmek istediği kimseye verir. Bu kimse, vekil sıfatıyla 100 liralık
mal alır. Çekin sahibi bu malları o kişiye 80 liraya satar.
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Sual: Bir kimse hâline muvafık yeni bir ev
almak için mevcut evini satılığa çıkarsa, fakat henüz mevcut evini satamadan,
bulduğunu kaçırmamak için yeni bir evi satın alsa, bu evin kalan borcunu ödemek
için, kredi alması câiz midir?
Cevab: Oturabilecek bir ev için faizsiz
borç bulamayan, faizli borç alabilir. Herkesin ihtiyaç eşyası hâline göredir.
Zengin ise, gecekonduda otursun, denemez. Köşk, lüks bir apartman dairesi, onun
için ihtiyaç eşyası sayılır.
30 Ağustos 2013 Cuma
Sual: Borçludan intifa' fâiz olduğuna
göre, alacağımız olan bir müesseseden su içmek câiz olur mu?
Cevab: Örfe göre bu kadarı intifa
sayılmaz. Fâiz de olmaz. Mesela alacaklı olduğu bir arkadaşı kendisini yemeğe
götürse, her zaman götürmesi âdet ise, gitmek câiz olur. İlk defa vâki
oluyorsa, uygun değildir. Zira hadîs-i şerifte, “Her menfaat veren borç,
fâizdir” buyuruluyor. Bu menfaat baştan şart edilirse, fâiz olur, haramdır.
Edilmezse, mekruhtur. Zira şüpheli şeylere girer.
26 Ekim 2013 Cumartesi
Sual: Bir fâizsiz finans kurumunun kredi
kartıyla 1500 liralık mal aldım. Finans kurumundan, (1500 liralık işlemi aylık
% 0,99’dan başlayan kar oranı ve %1 ücretle 36 aya kadar bölmek için şu
numaraya mesaj gönderin) şeklinde bir mesaj geldi. Bu muamele câiz midir?
Cevab: Hayır. Peşin borçlandıktan sonra,
adı ne olursa olsun bir ücret veya menfaat karşılığında bu alacağı tehir etmek,
veresiye hâle getirmek fâizdir. Ama veresiye borcun, indirim karşılığında peşin
ödenmesi câizdir. Malı alırken, peşin şu kadar, taklitle şu kadar deyip, alıcı
birini seçince câiz olu
8 Aralık 2013 Pazar
Sual: Câminin önünde fâizli bir bankanın
ATM’sinin olması câiz midir?
Cevab: Evet. ATM, insanların istifade
ettiği bir şeydir. Münhasıran haram vâsıtası değildir.
30 Aralık 2013 Pazartesi
Sual: Bir esnaf kendi post cihazından
25.000 lirayı 12 ay takside bölüp; ertesi gün nakit olarak 23.000 lira alsa
caiz midir?
Cevab: Hayır, faiz olur.
30 Aralık 2013 Pazartesi
Sual: Katılım bankasından araba alıp,
ödemesini geçirerek fark ödense, bu fark faiz midir?
Cevab: Evet.
30 Aralık 2013 Pazartesi
Sual: Babam, bankadan faizli kredi çekerek
araba satın alsa, bu araba binmem caiz olur mu?
Cevab: Fâsid satışla alınan mal, alıcının
mülkü olur. Başkalarının binmesi caizdir.
27 Mayıs 2014 Salı
Sual: Dârülharbde bankadan kredi çekmek
caiz midir?
Cevab: Hayır.
12 Haziran 2014 Perşembe
Sual: Bankadan kredi çekerek altın aldım.
Fâizli olduğu için buna zekât düşmeyeceğini; hepsini sadaka vermem gerektiğini
söylediler. Nasıl hareket etmem gerekir?
Cevab:
Fâsid alışverişte alınan mal, alanın mülkü
olur. Ama kullanması haramdır. İkale yapıp (akdi bozup), sahibine geri vermesi
gerekir. Gasp, rüşvet, fâsid akd gibi gayrı meşru yollardan gelen mal, eğer
şekil değiştirmişse, mesela bununla başka bir mal alınmış veya başka mal ile ayrılamayacak
kadar karıştırılmış ise, mülk-i habîs olur. Bu da aynı hükümdedir. Her ikisinin
de zekâtı verilmez. Ancak İmam Ebu Hanife’ye göre dârülharbde fâsid muamele ile
elde edilen mal mülktür. Elinizdeki para ve altın nereden gelirse gelsin
borçtan geri kalanı 96 gramı geçiyorsa kırkta biri zekât verilir. Fâizli kredi
için ayrıca tövbe etmek gerekir.
19 Temmuz 2014 Cumartesi
Sual: Bir gazete yazarı, Şeyhülislâm
Ebussuud Efendi’nin % 12 fâize fetvâ verdiğini yazdı. Bunun aslı nedir?
Cevab: Burada bir yanlış anlama olsa
gerek. Ebussuud Efendi’nin fetvâ verdiği, muamele satışı ribhidir; fâiz
değildir. Osmanlılar zamanında kredi ihtiyacı olanlar, karz bulamazlarsa, borç
aldıkları kimseden, herhangi bir malı da veresiye satın alırlardı. Bu malın
fiyatı, borç alınan mikdarın devlet tarafından tesbit edilen muayyen bir
yüzdesinden fazla olamazdı. Bu satışa muamele satışı, bu yüzdeye de fâiz adı
verilir. Ama dinin yasak ettiği fâiz (ribâ) değildir. Bunu bilmeyenler,
Osmanlılarda dinen yasak olan fâizin câri olduğunu zannetmektedir. Osmanlı
Hukuku kitabımda tafsilat vardır.
23 Kasım 2014 Pazar
Sual: Bir servis işi yapan firmaya, borç
para verip, verdiği paranın mikdarına göre aylık ücret almak caiz midir?
Cevab: Bu şirkete ortak olsaydı, kârdan
muayyen nisbette hisse ve ayrıca bizzat çalışıyorsa ücret alabilir. Borç vermiş
ise alamaz. Şirkette, önceden ortaklara muayyen bir meblağın kâr olarak
ödeneceği tayin edilemez.
22 Aralık 2014 Pazartesi
Sual: Bir arkadaş yurt dışından 100
dolarlık bir siparişimi getirdi. Rızasıyla 100 dolar karşılığı Türk lirası
verebilir miyim?
Cevab: 100 dolar veya karşı tarafın rızası
ile 100 dolar karşılığı Türk lirası veya başka para yahud mal vermek câizdir.
100 doların altın karşısında değeri düşmüşse, bu aradaki farkı da karşı taraf
isteyebilir.
10 Ocak 2015 Cumartesi
Sual: Bankadan kredi alırken, oradaki
memur ile anlaşıp, fâiz tabiri hiç kullanılmasa, ama imzaladığımız mukavelede
yazıyor olsa, neye itibar edilir?
Cevab: Kâğıtta fâiz yazıyorsa ve
imzalanırsa, fâizdir. Söze bakılmaz. Yazı, sözü kaldırır. Yeni bir akit
yapılmış olur.
7 Şubat 2015 Cumartesi
Sual: Bir ev alınsa ve ödemesi vadeye
bağlansa, ardından borçlu borcun çoğunu ödeyip bir kısmını ödeyemeyip
alacaklıya gitse, alacaklı borcu öteleyip mikdarını 2000 lira artırsa, caiz olur
mu?
Cevab: Bu anlaşma, fâizin ta kendisidir.
7 Şubat 2015 Cumartesi
Sual: Bir akid sebebiyle karşı taraf bize
zarar verse, mahkeme de tazminata değil, ama faize hükmetse, bunu almak caiz
olur mu?
Cevab: Bir akidde uğranılan zararı
herhangi bir şekilde almak caizdir. Mahkemenin hükmettiği faiz, paranın değer
kaybını, mahkemenin hakiki masraflarını karşılamaya bile zor yeter.
22 Şubat 2015 Pazar
Sual: Nakit para lazım olan B kredi çekmek
istiyor; fakat şartları banka nezdinde kabul edilmiyor. Bu halde kiracısı A
onun namına kredi çekse ve bunu B’ye verse, sonra da kira öder gibi krediyi
ödese caiz olur mu?
Cevab: Borç alıp faiz ödemek caiz
değildir. Caiz olmayan muamelelerde, vekil de asil gibidir.
12 Mart 2015 Perşembe
Sual: Meslek hayatımıza başlarken, bizi
mecburi olarak Oyak mesken fonuna aza yaptılar. Ben faizle işletildiğini
duydum. Bizim mesuliyetimiz nedir?
Cevab: Mecburi olduğu için zaten mesuliyet
icab etmez. İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed'e göre dârülharbde bu gibi
muameleler müslümanın menfaatine ise her halde caizdir.
27 Mart 2015 Cuma
Sual: 1,5 yıl önce düğün masrafları için
faizli kredi çektim. Bu para ile ev eşyası, takı ve düğün masraflarını
karşıladım. Bu eşya ve takılar bize helal midir? Bunları satıp borcumu ödemeli
miyim?
Cevab: Tevbe gerekir. Eşya ve takılar
haram olmaz. Menfaatinize olacak şekilde hareket ediniz.
27 Mart 2015 Cuma
Sual: Bir borç senedini kendi hesabına
tahsil etmesi için avukata vermek ve tahsil edilmeden seneddeki miktarın belli
bir kısmını avukatın alacaklıya ödemesi fâiz olur mu? Kitaplarda geçen borç
senedini başkasına satmak ifadesi bunu mu kastetmektedir? Bu durumda avukatın
aldığı para haram olur mu?
Cevab: Seneddeki meblağ avukata ait olacak
ve bunun karşılığında önceden alacaklıya bir kısmını ödemek, deynin deyne
satılması demektir. Üstelik noksanına satılmasıdır. Caiz değildir. Fâiz olur.
30 Ağustos 2015 Pazar
Sual: İşyerinde verilen 100 liralık
alışveriş fişini arkadaş bana 95 liraya sattı. Caiz olur mu?
Cevab: Bu muamele fâsid ve beş lira da
fâiz olur. Akdi hemen bozmak ve tevbe etmek lâzımdır. Alacağın, sahibinden
başkasına satılması câiz değildir. İmam Züfer ve üç imam sadece bir kişiye
satılmasına cevaz verir ama aynı mikdarda olmalı, aşağı olmamalıdır. Çok
ihtiyaç varsa, 95 liranın yanında, 5 liranın karşılığı olarak mesela bir kalem,
mendil satılabilir.
30 Ağustos 2015 Pazar
Sual: Bir gazete yazarı "Para
Vakıfları" ile alakalı yazısında Ebussuud Efendi’nin fâize cevaz verdiğini
söyledi. Aslı var mıdır?
Cevab: Osmanlı Hukuku kitabımda, bunun
Kur'an-ı kerimde men edilen ribâ olmadığını, muamele satışı semeni olduğunu
beyan ettim. Fâiz, Osmanlılar zamanında hem şirket kâr payı, hem muamele satışı
semeni, hem de haram olan ribâ için kullanılmaktadır. Fıkıh malumatı bilmeden
Osmanlı tarihini anlamak mümkün olmuyor.
1 Eylül 2015 Salı
Sual: Çek karşılığı satış yapılsa, çekin
vadesinin dolmasına az bir müddet kala vadenin uzatılması karşılığı meblağın
arttırılmasına gidilse caiz midir?
Cevab: Caiz değildir. Altın olarak
karşılığının fazlası fâiz olur.
6 Eylül 2015 Pazar
Sual: Bankadan % 20 faizle çekilen 10 bin
liranın tamamı mı, yoksa sadece faizi mi haramdır?
Cevab: Bu, müfsid fâiz şartı sebebiyle
fâsid muameledir. Paranın tamamı haramdır; kullanılması câiz değildir. Aynen
iade gerekir. 2 bin lira da bankaya haramdır. Ancak para kullanılmış veya kendi
helâl parasına karıştırılmış ise, bu paranın tamamını habis yapar. Parayı geri
ödemeden, diğerlerini de kullanamaz.
17 Eylül 2015 Perşembe
Sual: Gazetede banka reklâmı yapmak caiz
midir?
Cevab: Bankalar, insanlara faydalı çok
çeşitli işler yaparlar. Bu işlerden bir-iki tanesi dine aykırıdır. Bu sebeple
gazete ve benzeri yerlerde banka reklamı neşretmek, bankanın haberini vermek
demektir. Herkes bilir ki, reklamdaki sözler, gazetenin değildir. Reklam,
reklam sahibinin sözünü nakletmektir. “Bankacılık muamelelerinizi bizim
bankamız ile yapabilirsiniz” demektir. Bu muamelenin illâ gayrı caiz muamele
olması gerekmez. İkinci olarak şer’î hukukun hâkim olmadığı yerlerde, bankaya
para yatırıp fâiz almak, İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre caizdir. Bir
başka husus, gazete gibi yerler, reklamlar ile yaşarlar ve gelen reklamları
ancak bir yere kadar reddedebilirler. Oyunu kaidesine göre oynamak isteyen,
bundan müstağni kalamaz. Bankanın parasını rızasıyla alıp hayırlı işlerde kullanmak
da mezmum değildir. Eğer banka reklamının, insanların caiz olmayan amellerine
vasıta olacağı söylenirse, bu, gazetenin bütün haberleri için cari olabilir.
21 Eylül 2015 Pazartesi
Sual: Bir baba tefecilikten kazandığı
parayla çocuğuna ev alsa, çocuk da ilk etapta bu kazanca ortak olsa, ancak
sonradan pişman olup bıraksa, çocuğun o evde oturması caiz midir?
Cevab: Fâiz alıp vermek, hele tefecilik
yapmak, İslâmiyette büyük günahlardandır. Bu kimse, bir başkasına hediye verse,
ikram etse bunun haramdan olduğu iyi bilinmiyorsa alana caiz olur. Böyle
kişiyle muamele de böyledir. Zira, helâl para ile haram para birbirinden
ayrılmayacak şekilde karışıksa bunu almak caizdir. Hepsi faiz ise dârülharbde
İmam Ebu Hanife ve Muhammed’e göre caizdir.
12 Ocak 2016 Salı
Sual: Üniversite talebesinin devletten
geri ödemek şartıyla aylık kredi alması caiz midir?
Cevab: Faizsiz ise evet. Aksi halde ancak
nafaka zarureti varsa alınır.
26 Nisan 2016 Salı
Sual: Faizsiz aldığı kredi borcunun bir
taksidini hataen (unutarak) zamanında ödemediği için, faize düşen kimsenin, bu
aldığı paranın tamamı haram olur mu?
Cevab: Borcunu zamanında ödemek lazımdır.
Kasden veya ihmal edip faize bırakmak günahtır. Ama ana paraya zarar etmez.
10 Haziran 2016 Cuma
Sual: Kredi kartı ile tek çekim
alış-veriş yaptıktan sonra, bunu bir mikdar fazlasına taksitlendirmek
caiz midir?
Cevab: Fâiz olur.
10 Haziran 2016 Cuma
Sual: Uzman bir yatırımcıya belli bir
mikdar para verip, şahsımız adına foreks piyasası üzerinden muamele yaptırarak
ve verilen para üzerinden aylık belli bir yüzdelik almak caiz olur mu?
Cevab: Şirket kurulursa, kâr payı tesbit
edilir. Borç olarak verilirse, şu kadar fazla öde denirse, fâiz olur.
12 Haziran 2016 Pazar
Sual: "Hacim ile veya vezin ile
ölçülen bir malı, ölçmeden ödünç vermek ve almak fâiz" olduğuna göre, bir
müddet kullanılmış küçük mutfak tüpünü arkadaşımıza kullanması için ödünç
verirken, içinde kaç m3 kaldığını ölçemeyeceğimiz için, faiz olmasın diye
hediye ediyorum dese veya böyle demeyip dolu olarak geri verse faiz olur mu?
Cevab: Mutfak tüpü, hacim veya vezn ile
ölçülmez. İçinde ne kadar kaldığı bilinmediği için de ödünç verilirse, umumî
belva sebebiyle tahminen doldurup öyle iade eder. Helalleşilirse mesele kalmaz.
Hamamda yıkanmak gibidir. Herkesin kullanacağı/kullandığı su farklıdır. Ama
aynı parayı verir.
12 Haziran 2016 Pazar
Sual: Çeyiz hesabı açanlara, devlet
biriktirilen miktarın %20’si kadar destek oluyor. Bu usul fâize girer mi?
Cevab: Hayır. Kendi rızasıyla ihsanda
bulunmaktadır.
27 Ağustos 2016 Cumartesi
Sual: Evlenmek için kredi çekilmesi caiz
midir?
Cevab: Dârülharbde bile borç alıp faiz
ödemek caiz değildir. Asgari nafaka masrafları için borç bulamaz ve zina
tehlikesi varsa caiz olur.
28 Ağustos 2016 Pazar
Sual: Bir kimse "sana 100 bin lira
borç veririm; ama bununla kuracağın şirketin yüzde ikilik kısmına beni ortak
edeceksin" dese, caiz midir?
Cevab: Câiz değildir. Borç veren kimsenin,
borçludan menfaat şart etmesi, akdi fâsid eder. Karz akdi bozulur.
7 Aralık 2016 Çarşamba
Sual: Bankacıların kazancı helal midir?
Cevab: Bankaların dinen caiz olan ve
olmayan çeşitli işleri ve kazançları vardır. Helal ve haram para karıştığından
dolayı bankada çalışmak caizdir; aldıkları para helaldir.
28 Aralık 2016 Çarşamba
Sual: Emekli ikramiyesini hak etmiş bir
memur, bireysel emeklilik bünyesinde biriktirdiği parayı çekmeyip, her geçen
yılda bu para büyüse, faize girer mi?
Cevab: Caizdir.
28 Aralık 2016 Çarşamba
Sual: Esnafın bankalardan aldığı, sadece
anaparasını ödediği, faizini ise devletin ödediği kredi caiz midir?
Cevab: Akid esnasında faiz
kararlaştırıldığı için, borçlu ödemese bile, akid fâsid olmakla beraber, İmam
Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre, Müslümana zararı olmadığı için bu düzende
caizdir.
28 Aralık 2016 Çarşamba
Sual: Teşvik çerçevesinde KOSGEB müteşebbislere
mali destek sağlıyor. Anaparayı müteşebbis, faizini ise bankaya devlet ödüyor.
Kullanmak caiz midir?
Cevab: Bir akidde faiz olması, önceden
bunun şart koşulması, faizi kim öderse ödesin caiz değildir. Ancak İmam Ebu
Hanife ve İmam Muhammed’e göre dârülharbde caizdir.
29 Ocak 2017 Pazar
Sual: Türkiye de yaşayan biri, İngiliz
bahis şirketlerinde veya bankalarında internet üzerinden faiz alabilir veya
bahis oynayabilir mi?
Cevab: İmam Ebu Hanife ve Muhammed’e göre
faiz alabilir; ancak bahis hiç oynayamaz.
19 Şubat 2017 Pazar
Sual: Çek kırdırmak caiz midir?
Cevab: Alacağın, alacaklıdan başkasına
satılması caiz olmadığı gibi, bundan tenzilat yapmak şartıyla alacaklıya dahi
satılması caiz değildir.
29 Mayıs 2017 Pazartesi
Sual: Araba almak isteyen, arabayı satanla
bir bedel üzerinden anlaşıyor. Sonra katılım bankasına, %30’unu peşin ödüyor;
%70’ini banka tamamlayıp arabayı alıyor ve bu kişiye biraz kâr koyup taksitli
satıyor. Caiz midir?
Cevab: %30 neyin mukabilidir? Satış ise,
mal onların değildir. Vekâlet ise, kendi malını müvekkiline satamaz. Vekil olup
başkasından alıyorsa, kıymetinden fazlayı müvekkilinden isteyemez. Bunun yolu,
ya malı satın alır; araba almak isteyene %30 peşin, gerisi veresiye kâr koyup
satar. Veya vekil olup arabayı alır; ayrıca kâr yerine vekâlet ücreti alır. Ya
da banka 3. bir kişiyi araya sokar. Malı o alır. Kâr koyup taksitle satıp,
alacağını bankaya devreder.
12 Haziran 2017 Pazartesi
Sual: Ödünç para verirken, veren kişinin
geri alacağı müddeti beyan etmesi caiz olur mu?
Cevab: Karz yoluyla borç verirken borcun
müddeti şart edilirse, paranın parayla veresiye satılması olup faiz sayılır.
Müddet koşsa bile dilediği zaman isteyebilir. Ancak ödünç veren vermeden evvel
veya sonra müddeti söyler de verirken şart etmezse caiz olur. Yine dilediği
zaman isteyebilir. Rehn verilmiş veya kefil gösterilmiş ise bunun için müddet
şart edilebilir.
21 Haziran 2017 Çarşamba
Sual: Bir araba bir başka arabaya satılsa
ve diğer arabanın sahibi alacağı araba yanında bir de 2 ay sonra ödenmek üzere
2000 lira istese caiz olur mu?
Cevab: Tartı ve hacim ile ölçülmeyen aynı
cins malların birbiriyle peşin mübâdelesinde mahzur yoktur. Ancak veresiye
mübâdelesinde mahzur vardır. Semen olarak başka bir şey konursa, caiz olur.
21 Haziran 2017 Çarşamba
Sual: Patates tarlamız var. 300 kilo
patatesi, uzun müddet saklamak zor olduğu için, pazarcıya 250 kilo verip, daha
sonra parça parça 250 kiloyu ondan almak caiz midir?
Cevab: Faiz olur. Ya 250 kilo saklamak
üzere ve 50 kilo da saklama ücreti olarak verilir. Ama istediğiniz zaman
pazarcı, aynı patatesi vermelidir. Böyle değilse, 250 kilo ödünç ve 50 kilo da
hediye olarak verilir.
2 Eylül 2017 Cumartesi
Sual: Çocuğun tahsil masrafları için
kredi çekmek ya da çekilecek kredi için kefil olmak uygun mudur?
Cevab: İkisi de caiz değildir.
23 Kasım 2017 Perşembe
Sual: Borç verirken gün tayin etmek faiz
ise, bu belirsizlik nasıl ortadan kaldırılabilir?
Cevab: Akidden evvel veya sonra söylenip
akid esnasında söylenmezse caiz olur.
23 Kasım 2017 Perşembe
Sual: Bir kitapta “İki kişi anlaşsa 10 gün
ben sana süt vereceğim 10 gün de sen bana vereceksin. Bu anlaşma faiz olur. Ama
bunlar bunu ödünç vererek yaparlarsa faiz olmaz” diyor. İkisi arasındaki fark
nedir?
Cevab: Birinci de ne kadar süt alınacağı
belli değildir. Aynı cins malı, mikdarı aynı da olsa aynı cins malla veresiye
değiştirmek faizdir. Ödünç alınca, aldığı kadar ödeyecektir, faiz olmaz. Veya
sütü satın alıp, sonra kendisininkini satmalıdır.
23 Kasım 2017 Perşembe
Sual: Bankaya kredi çektiğim için faiz
borcum var. Önümüze de güzel bir yatırım imkanı çıktı. Fakat benim bu yatırım
için de sermayem yok. Bunun için tekrar kredi çekmem uygun olur mu?
Cevab: İdrar idrarla yıkanmaz. Kredi
çekmek caiz değildir.
23 Kasım 2017 Perşembe
Sual: Bir kimse nafaka için kredi çekmeye
mecbur kalsa ve bankalar kendisine kredi vermediği için bunu başkasına çektirse
caiz midir?
Cevab: Evet.
23 Kasım 2017 Perşembe
Sual: Kredi kartıyla peşin ( tek çekim
) olarak yapılan bir alışverişin ödemesini banka belirli ''faiz tutarı''
karşılığında taksitlendiriyor. Taksitli satışı olmayan bir yerden yapılan
harcamayı bu şekilde taksitlendirmek uygun olur mu?
Cevab: Hayır. Faiz haramdır.
3 Ocak 2018 Çarşamba
Sual: Herhangi bir ücretli dersi, yine
herhangi bir ücretli ders ile takas etmek, faize girer mi?
Cevab: Hayır. Faiz cereyan edecek bir
husus değildir.
5 Nisan 2018 Perşembe
Sual: Eski kitaplarımı sahafa götürüp
değiştirsem, kitap sayısına göre mi, sayfa sayısına göre mi, fiyatına göre mi
takas yapılır?
Cevab: Kitap, faiz cereyan eden bir mal
değildir. Nasıl isterseniz öyle yaparsınız.
15 Nisan 2018 Pazar
Sual: Sultan Abdülhamid’in Yahudi bir
banker ile faiz işi yaptığı; borsa oynadığı; içki (rakı) fabrikaları kurduğu;
genelevler açtığı söyleniyor. Bunları nasıl karşılamak lazımdır?
Cevab: Sultan Hamid, Londra, Paris, Viyana
gibi dârülharb memleketlerininin borsasında muamele yaparak para kazanırdı.
Böylece servet elde edip, bunu dine ve millete hizmette kullanmıştır. Bu işi
elbette bir banker yapacaktır. O zaman da bu işler Yahudilerin elindedir. İçki
fabrikaları kurduğu ve genelev açtığı iftiradır. İçki fabrikasının açılması
gayet tabiidir. Dârülislamda gayrimüslimler içki içebilirler, imal edebilirler,
alıp satabilirler. Bunda bir beis yoktur. İslâmiyet buna izin vermiştir.
Yasaklamak caiz değildir. Umumhaneler ise gayrı resmi olarak her zaman her
devirde mevcut olmuştur. Bunu devletin engellemesi mümkün değildir. Padişahın
umumhane açtığını söyleyene ancak la havle denebilir.
15 Nisan 2018 Pazar
Sual: Bedelli askerlik için bankadan kredi
çekmek caiz midir?
Cevab: Bankadan faizli kredi almak caiz
değildir. Askere gitmeyip kredi almak daha kârlı ise, ancak o zaman dârülharbde
câiz olur. Bu da çalışıp maaş alan kimseler için câridir.
13 Temmuz 2018 Cuma
Sual: Paraya ihtiyacım var. Ama arabamı
satmak istemiyorum. Arabamı galeriye peşin satıp, vadeli geri alsam caiz olur
mu?
Cevab: Baştan şart koşulmazsa olur. Yani
akdi yaparken, sonradan bana veresiye satmak şartıyla peşin satıyorum denilse
caiz olmaz. Ama şartı akidden evvel veya sonra söylemek caiz olur.
15 Nisan 2018 Pazar
Sual: İki sene sonra ödenmek, ödenmediği
zaman % 10 faiz eklenmek şartıyla sıfır faizli baro kredisi almak caiz midir?
Cevab: Fâiz şartı bulunmadığı için
caizdir. Sonraki fâiz şartı, muteber ve tesirli değildir.
29 Haziran 2018 Cuma
Sual: Bir banka avukatlara sadece 70 lira
dosya masrafı ile faizsiz kredi veriyor. Caiz midir?
Cevab: Sened ve muamele masrafı olarak
verilebilir.
14 Eylül 2018 Cuma
Sual: Kredi kartından yapılan harcama
sonrasında, bankadan bir mesaj geliyor: muayyen bir fazlalık mukabilinde,
borcun taksitlendirilebileceğini söylüyor. Bu caiz midir?
Cevab: Borcun arttırılarak takside
bağlanması fâizdir.
14 Eylül 2018 Cuma
Sual: Araba almak isteyen için, banka
arabayı alıp kâr koyarak satıyor. Bu şekilde araba almak caiz midir?
Cevab: Arabayı bizzat banka satın alıp
pahalıya ve taksitle satarsa caizdir. Ama kredi verip faiz isterlerse caiz
olmaz. Banka arabayı almak isteyeni vekil etse, o da gidip arabayı alsa, bu
araba bankanındır. Bunu kâr koyup o kişiye taksitle satabilir. Ama arabayı
almak isteyen kendi adına alırsa, bu takdirde araba kendisinindir. Bankanın
değildir. Şu takdirde bu arabayı bankanın kâr koyarak ve taksitle satması
bâtıldır; câiz değildir.
17 Eylül 2018 Pazartesi
Sual: Kâr payı ile faiz aynı şey midir?
Cevab: Hayır. İlki baştan belli değildir;
caizdir. İkincisi belli ve garantilidir; caiz değildir.
5 Ekim 2018 Cuma
Sual: Hazret-i Ebubekr’in bir kişiyle
Bizanslıların Sasanileri yeneceğine dair iddiaya girdiği doğru mudur? Öyleyse
bu kumar olmuyor mu?
Cevab: Doğrudur. O zaman Mekke dârülharb
idi. Bizanslıların galip geleceği de âyet-i kerimeyle sabitti. Resulullah da
bunu tasvib buyurdu. Dârülharbde gayrı müslimlerden rızalarıyla fâiz, kumar
gibi fasid yoldan para çekmek câizdir.
26 Ekim 2018 Cuma
Sual: Arabamı sattığım müşteri, parayı
faizli kredi çekip alacağını söylese, caiz mi?
Cevab: Dârulharbde bu parayı almak
satıcıya caizdir.
16 Aralık 2018 Pazar
Sual: Avukatın, müvekkili adına açtığı
davalardan veya icra takiplerinden; anapara+faiz üzerinden anlaştıkları vekâlet
ücretini alması caiz midir?
Cevab: Caizdir. Anapara zaten alacaktır.
Faiz ise, bu paranın ödenmemesi sebebiyle tahakkuk etmiş gecikme/temerrüd
fazlalığıdır. Paranın değer kaybını bile karşılamaktan uzaktır. Bu, alacaklının
hakkıdır.
7 Ocak 2019 Pazartesi
Sual: Yardım sandıklarında istediğiniz
parayı borç verirken; % 0,015 nisbetinde teberru adıyla kesinti
yapıyorlar. Bu muamele faize girer mi?
Cevab: Bu isimle almamalı; muamele masrafı
adıyla alırsa, caiz olur. Teberru ismiyle almak, ancak dârülharbde caizdir.
28 Ocak 2019 Pazartesi
Sual: Osmanlı Mahkemeleri eserinizde şöyle
bir ifade var: "1881 yılında memurlar için bir tekaüd sandığı kuruldu.
...Memur maaşlarından yüzde beş miktarında yapılan kesintiler sandıkta
toplanır; yüzde beş muamele faiziyle Osmanlı Bankası’na yatırılır.” Buradaki
‘muamele faizi’ nedir?
Cevab: Muamele satışı yapılarak elde
edilen fazlalıktır. Bugünki banka faizi demek değildir.
13 Şubat 2019 Çarşamba
Sual: Şu an cep telefonları, kredi kartına
taksitle alınamıyor. Fakat bazı teknoloji marketlerinin anlaştığı bankalar var.
Alıcı kısa mesajla bankadan kredi talep ediyor. Bankadan onay gelince siz
istediğiniz telefonu aynı fiyata alıyorsunuz. Parasını bu bankaya taksitli
ödüyorsunuz. Böylece teknoloji marketi farklı bir yolla taksit alternatifi
sunmuş oluyor. Bunun dinen bir mahzuru var mıdır?
Cevab: Burada satış şahıs ile market
arasında oluyor. Şahıs, aslında bankadan faizli kredi çekiyor. Banka muamelesi
faizli olduğu için caiz değildir. Ancak market telefonu, peşin fiyatına böylece
veriyorsa, şahsın lehinedir. O takdirde yaptığı muamele İmam Ebu Hanife ve
Muhammed’e göre dârülharbde caizdir.
9 Mart 2019 Cumartesi
Sual: Bir akrabasının evinde cüz’i bir
ücretle kirada oturan kimse, bankadan kredi çekerek, şimdilik oturmayacağı bir
ev alması uygun olur mu?
Cevab: Hiç evi olmayana ve karz bulamayana
nafaka olduğu için caizdir.
7 Mayıs 2019 Salı
Sual: Bir arkadaşım ile kalemlerimizi
değiş tokuş yapsak bu faiz mi olur?
Cevab: Fâiz olmaz, hibe bi’l-ivaz olur.
Yani kalemle kalemi satmış olur. İkisinin de teslimi şarttır. Ancak ben senin
kalemini kullanayım, sen de benim kalemimi kullan dese bu faiz olur. Çünki
taraflardan birine menfaat ihtiva eden şart fâiz olur. İki kalemin menfaati
birbirine denk değildir.
7 Mayıs 2019 Salı
Sual: Hem zarar hem kâr ihtimali olsa da
bankanın bir takım tatbikatı sayesinde zarar ihtimali teorik kalıyor ve
umumiyetle kâr ediliyor. Böyleyken alınan kâr payı caiz olur mu?
Cevab: Caizdir. Kâr etmek kuvvetli
ihtimaldir ama etmeme ihtimali de vardır.
25 Mayıs 2019 Cumartesi
Sual: Kişiler arası borçlanmalarda altına
ya da enflasyon nisbetinde faize endeksli metodlardan birini seçmek caiz midir?
Cevab: Vadeli borçlanmalarda paranın
değeri düşerse, altın kıymeti nazara alınır.
1 Temmuz 2019 Pazartesi
Sual: Bir kimse, 17 yaşında beraber
yaşadığı, nafakasını karşıladığı oğlunun biriktirdiği paradan borç alsa, bu
arada vermeye devam ettiği harçlık faiz sayılır mı?
Cevab: Faiz olmaz.
1 Temmuz 2019 Pazartesi
Sual: Kefil ile kredi kartı almak caiz
midir?
Cevab: Caizdir.
22 Temmuz 2019 Pazartesi
Sual: Devlet bankaları imar barışı için,
bizim adımıza ödeme yapıyor ve bu ödemeyi üzerine koyarak vadeye bölüp bizden
tahsil ediyor. Bu şekilde bir muamele uygun olur mu?
Cevab: Faizdir. Ama Müslümanın menfaatine
ise dârülharbde caizdir. Mesela faiz, altın, mevduat faizi, enflasyondan
düşük ise veya imar cezasını ödemediği takdirde bankaya ödenecek faizden daha
fazla zarara uğraması kati ise böyledir.
22 Temmuz 2019 Pazartesi
Sual: Bir cevabınızda “Evi olmayan kredi
ile ev alabilir” ifadesine rastladım. Bunun delilini söyler misiniz?
Cevab: 1-Fıkıh kitaplarında ev
nafakadandır, bunun için karz bulamayan, faizle kredi alabilir fetvâsı
geçer. Bu ruhsattır, takva başka olabilir.
2-Dârulharbde fâsid alış-veriş ve
muameleler, müslümanın menfaatine ise caizdir. Bu zamanda mortgage ile ev
almak müslümanın menfaatinedir, zira kira yerine kredi ödemektedir.
24 Ağustos 2019 Cumartesi
Sual: Borç veren kimse altın hesabından
100 gr altın bozsa ve karşıdakine hesaptan lira olarak havale yapsa; günü
geldiğinde yine 100 gr altın mukabili lira alırım dese, bu ziyadelik faiz olur
mu?
Cevab: Olmaz. Doğrusu budur.
8 Ekim 2019 Salı
Sual: Bazı müşteri “şu altınlarım sizde
kalsın, ben ara ara alırım” dese, almaya geldiğinde mal elimizde olmasa, haber
verdikten sonra temin edip versek faiz olur mu?
Cevab: Burada satış yoktur. Emanet vardır
ve kullanmanıza izin vermiştir. Burada bir mahzur yoktur.
26 Ekim 2019 Cumartesi
Sual: Fıkıh kitaplarında dârülharbde bir
müslümanın fâiz ile ve fâsid bey’ ile kâfirden ve orada müslüman olandan mal
çekmesi câizdir. Çünki, onların malını rızaları ile almak mübahtır, diyor.
“Orada Müslüman olan” ne demektir?
Cevab: O memleketin vatandaşı olan
Müslüman demektir. Yani Osmanlı vatandaşı bir Müslümandan Avusturya’da faiz almak
caiz değildir. Ama Avusturya vatandaşı Müslümandan bir başka Avusturya
vatandaşı veya Osmanlı vatandaşı müslüman fâiz alabilir. Veren günaha girer.
15 Kasım 2019 Cuma
Sual: Fıkıh kitaplarında dârülharbde
bulunan müslümanların birbirleri ile ve zimmî kâfir ile yaptıkları
sözleşmelerin şeriate uygun olması lâzımdır, diyor. Dârülharpteki müslümanların
birbiri ile yaptıkları işler, sözleşmeler, alışverişler faizli ve fâsid
olmamalı, şeklinde mi anlaşılmalı?
Cevab: Dârülislâm vatandaşları ise
böyledir.
15 Kasım 2019 Cuma
Sual: Biz toptancıdan 100 gram 14 ayar
altın alıyoruz. Karşılığında 90 gram has (24) altını, haftalık 5 gram has
olarak ödememizi istiyor. Biz haftalık ister nakit, döviz, 14, 18, 22 ayar
hurda ile ödeyebiliyoruz. Bunların hepsi 24 ayara çevriliyor. Bu alış veriş
caiz midir?
Cevab: Altının altınla veresiye
değiştirilmesi faiz olduğu gibi, peşin değiştirildiğinde birin ağırlığı fazla
ise faiz olur. Verilen ve alınan altınların ağırlıkları eşit değilse, hafif
olan ile beraber aradaki fark kadar kâğıt para veya başka bir şey verirse caiz
olur.
22 Kasım 2019 Cuma
Sual: Bir kimse kredi çekerken bizim
malımızı ipotek ettirmek istese caiz midir?
Cevab: Harama yardım olur. Caiz
değildir.
17 Ocak 2020 Cuma
Sual: Hiç evi olmayan ve ev alacak kadar
parası olmayan, ileride ev alma niyeti ile bankadan kredi çekip kârlı bir işe
yatırım yapması caiz midir?
Cevab: Hayır.
7 Şubat 2020 Cuma
Sual: Bugün bir kişi 60 bin lira kredi
çekip onunla altın alsa; sonra kredinin taksitlerini 10 ayda faiziyle birlikte
64 bin lira olarak ödese, kredi ile aldığı altınları 2 sene sonra kârlı bir
fiyattan bozdurup harcasa, o para caiz olur mu?
Cevab: Kârlı çıkacağı başta kati değildir.
Faize bulaşmak caiz olmaz. Bu para artık mülküdür, kullanır. Tevbe eder.
7 Şubat 2020 Cuma
Sual: Banka maaş promosyonu caiz midir?
Cevab: Banka, işverene, “parayı bana
yatırırsan, maaşlılara poromosyon vereceğim” dese ve işveren de kabul etse, bu
üçüncü kişi lehine şarttır. Taraflardan birine veya üçüncü şahsa menfaati olan
şart esas itibariyle müfsiddir, akdi ifsad eder, bozar. Ancak her akid böyle
değildir. Bey (alışveriş), icare (kira), karz gibi akidlerde bu şart akdi ifsad
eder; ama mesela vediada, havalede etmez. İşin aslı, işveren, maaşı, bankaya
havale etmektedir. Şartlı havale caizdir. Yani “felancaya borcumu sana havale
edersem, havale ettiğim kişiye şu kadar fazla ver” şeklinde bir anlaşma
caizdir. “Emekli maaşınızı bize getirirseniz, size şu kadar promosyon veririm”
şeklindeki bir şart da böyledir. Bankanın kazancı sadece faiz değildir.
Helal kazanç ile haram kazanç karışınca, bundan verileni almak caizdir.
Herkesin kazancı az veya çok böyledir.
7 Şubat 2020 Cuma
Sual: Ev almak için kredi çekerken, evde
yapılacak tadilat için biraz fazla kredi çekmek mahzurlu mudur?
Cevab: Caizdir. Herkes kendi statüsüne
uygun evde oturur.
7 Şubat 2020 Cuma
Sual: Dârülharbde ve dârülislâmda kredi
ile alınan mal haram olur mu?
Cevab: Hayır. Kredi almak haram olur.
İkale yapmak, ayni akdi bozup başa dönmek lazım. Bu da mümkün olmadığı için
habis mülk olur.
7 Şubat 2020 Cuma
Sual: Haram yoldan gelmiş ve dolayısıyla
kullanılması haram olan bir parayla kredi kartı borcu kapatılsa, bu kredi
kartını kullanmak mahzurlu olur mu?
Cevab: Kati haram olan bir paraysa,
kullanılması haram olur; sahibine iade edilmesi lazımdır. Bunu kendi servetine
karıştırırsa, mülki habis olur. O zaman kullanmak caiz olur; sahibine iade
borcu devam eder. İade imkânı yoksa, yani fasid alışveriş semeni ise, bu
takdirde dârülharbde caizdir.
22 Şubat 2020 Cumartesi
Sual: Veresiye altın satışında, altının
kıymeti yükselse, bu aradaki farkı istemek caiz midir?
Cevab: Akit anındaki altın kıymetini
ödemesi lazım geldiği, İbni Abidin’de sarf bahsinde yazılıdır. Bu sebeple
kuyumcular ya veresiye altın satmıyor veya veresiye altının fiyatını yüksek
tutuyor. Başka mallarda bile veresiye fiyat yüksektir.
2 Mart 2020 Pazartesi
Sual: 2 gram altın verip 1 gram işçilikli
bilezik almak caiz midir?
Cevab: Hayır, faiz olur. 2 gram altını
satıp, parasıyla 1 gram altın alınabilir. Veya 2 gram altına mukabil, 1 gram
altın ve 1 gram mukabili de kâğıt para (veya başka mal) vermek caizdir.
7 Mart 2020 Cumartesi
Sual: 2 gram altın verip 1 gram işçilikli
bilezik almak örf olmuşsa İmam Ebu Yusuf’a göre caiz olur mu?
Cevab: Bahsettiğiniz şey faizdir. Haramlar
örf ve âdet hâlini alsa da caiz olmazlar.
7 Mart 2020 Cumartesi
Sual: Kredi kartıyla bir şey alınsa, ödeme
zamanı geçip gecikme faizi ödense günah olur mu
Cevab: Kredi kartı ile alışveriş yapmak
caizdir. Borcunu zamanında ödemeli; faize/gecikme zammına kalmamalıdır.
Zamanında ödemez ve faize kalırsa günah olur. Alınan mal haram olmaz,
kullanılabilir.
13 Mart 2020 Cuma
Sual: Kriz sebebiyle dükkânımı kapattım.
Bu sebeple ödeyemeyeceğim borçlarıma %1,4 faiz işletecekler. Bunun için %0,5
faizle kredi alıp bunları ödemek caiz olur mu?
Cevab: Büyük zararı küçük zarar ile
kapatmak caiz ise de, karşılığı olmadığı halde başta kredili alışveriş yapmanın
mahzurunu ortadan kaldırmaz.
16 Nisan 2020 Perşembe
Sual: Almanya hükümeti, kriz sebebiyle
talebelerin kredi almasına imkân hâsıl etti. Faizi, talebe değil de, hükümet
ödüyor. İhtiyacı olanın alması caiz mi?
Cevab: Normal şartlarda olsaydı, faizli
karz fasid olurdu. Ama dârülharbde ve müslümanın menfaatine olduğu için alması
caizdir.
24 Mayıs 2020 Pazar
Sual: Vadeli hesaptaki paranın faiz
kısmını başka bir para türüne veya altına çevirsek yine faiz olmaya devam eder
mi?
Cevab: Faiz faizdir.
30 Mayıs 2020 Cumartesi
Sual: Müşteri daha önceden
kararlaştırılmış taksiti geciktirmek isterse satıcı ücreti arttırabilir mi?
Mesela Eylül’de 10 lira olarak tayin edilen taksiti, müşteri Kasım’da ödemek
isterse, satıcı 15 lira öderseniz olur diyebilir mi?
Cevab: Caiz değildir. Faiz olur.
30 Mayıs 2020 Cumartesi
Sual: Faizli kredi ile satın alınmış bir
mülkü, borcuyla devr alıp kira geliriyle borcu kapatmak caiz midir?
Cevab: Her ne kadar fâsid akit ile alınmış
ise de, üçüncü şahsa satılınca, akit sahih olur. Çünki fâsid akitte mebide
tasarruf edilince veya dârülharbde mülkiyet ifade eder.
13 Haziran 2020 Cumartesi
Sual: Bir akrabam düğün için benim imzam
ile kredi çekse, daha sonra işleri bozulup krediyi kapatmamız için parayı bana
iade etse, bu para kullanılabilir mi?
Cevab: Krediyi hemen kapatıp tövbe etmek
lazımdır. Bu para sizindir.
13 Haziran 2020 Cumartesi
Sual: Komşularla imece usulü ile iş yapmak
riba olur mu?
Cevab: Hayır. Şart edilmezse, hasbî
teberrudur. Şart edilirse, yani ben bugün sana çalışırım; sen de yarın bana
çalışmak şartıyla denirse caiz olmaz. Bir akitte iki akit olmaz.
9 Temmuz 2020 Perşembe
Sual: 120 bin lira ev kredi borcu olan
birisi, bir yerden bu kadar para gelse, hemen yatırsa 30 bin lira kâr edecek
olsa, bunun yerine daha kârlı farklı bir yatırım yapsa, mesela altın alsa caiz
olur mu?
Cevab: Ben olsam bir an evvel banka
borcundan kurtulurdum.
9 Temmuz 2020 Perşembe
Sual: Tasarruf denilen bir sistem var.
Muayyen bir peşinatla kira öder gibi ev sahibi yapıyorlar. Ama para müşterek
bir havuzda toplanıyor. Her ay kura çekerek bir kişiye ev alınıyor. Bu sistem
caiz midir?
Cevab: Caiz değildir. Para ile paranın
vadeli satışı faizdir. Kurada ilk çıkan kârlı, diğerleri zararlıdır.
9 Temmuz 2020 Perşembe
Sual: Bankadan sıfır faiz ile 1000 lira
alabiliyorum; fakat bunu alırken benden 50 lira kullanım ücreti istiyor. Bu
muamele caiz midir?
Cevab: Muamele bedeli, yani sened ücreti
alması caizdir. Akitte sened masrafının müşteriye olması caizdir.
9 Temmuz 2020 Perşembe
Sual: Ebussuud Efendi’nin faize fetva
verdiği doğru mudur?
Cevab: Böyle bir şey olabilir mi? Faiz
haramdır.
21 Temmuz 2020 Salı
Sual: Bir kimse, araba almak için bankadan
kredi çekse, ancak bu paraya hiç dokunmadan banka tarafından direkt araba
aldığı firmaya havale edilse, bunun hesabına paranın girdi çıktı muamelesi
yapılmış olsa, faizden kurtulmuş olur mu?
Cevab: Krediyi kim çektiyse, faizli
muamelenin tarafı odur.
20 Ağustos 2020 Perşembe
Sual: Faiz batağına düşen bir müslümanı
borçtan kurtarmak için faizli kredi çekmek caiz midir?
Cevab: Kan, kanla yıkanmaz.
20 Ağustos 2020 Perşembe
Sual: Yeni evlenen birine ev eşyası almak
için banka, ihtiyaç finansmanı temin etmektedir. Kredi kartı gibi bir kart
verip pos cihazı olan yerlerden bu kart ile alışveriş yapıldığında, kart
kapanıyor ve taksite bölünüyor. Vadeli olduğu için ödenenden fazlası bankaya
ödenmektedir. Bu muamele caiz midir?
Cevab: Kart banka adına ise, adam
vekildir, mal bankanındır. Banka, bu malı, vadeli ve daha yüksek fiyata kart
hamiline satmaktadır. Ancak menkullerin teslim alınmadan satılması caiz
değildir. Kart hamili teslime de vekil ise, mal elinde olduğu için bunu
sonradan bankadan vadeli ve daha yüksek fiyata alabilir. Bunun için yeni bir
muamele şarttır. Bu sıraya göre yapılırsa caiz olur.
21 Ağustos 2020 Cuma
Sual: Abdullah bin Abbas’ın fazlalık
faizini kabul etmediği doğru mudur?
Cevab: Böyle bir rivayet var ama, sonradan
rücu ettiği de söyleniyor.
21 Ağustos 2020 Cuma
Sual: Bir İslâm devleti, gayri Müslim bir
devlete borç verip faiz koyabilir mi?
Cevab: Anlaşma darülharbde yapılırsa evet.
21 Ağustos 2020 Cuma
Sual: Ülkemizdeki katılım bankaları
gerçekten faizsizdir denebilir mi?
Cevab: Kredilerde öyle gözüküyor. Başka
muamelelerini bilemeyiz.
1 Eylül 2020 Salı
Sual: Ayasofya için basılan hatıra
paralara nominal kıymetinden fazlasını vermek caiz midir?
Cevab: Caizdir. Cins farklıdır. Ancak
camili para basmak ve kullanmak uygun değildir. Hürmetsizlik olur.
8 Eylül 2020 Salı
Sual: Dolar veya euro’yu kurdan yüksek
veya aşağı bozmak faize girer mi?
Cevab: Hayır, satış akdidir. Karşılıklı
rızaya bakar. Altın da böyledir.
29 Eylül 2020 Salı
Sual: Osmanlılar zamanında satışa
çıkarılan ilk banknotların, faizli birer tahvil olduğunu okudum. Bunu nasıl
anlamalıdır?
Cevab: Bunlar muamele-i şer’iyye yoluyla
şeriata uygun hale getirildikten sonra halka satılmaktadır. Osmanlılarda hiçbir
zaman hukuken faiz talebi mümkün değildir.
22 Ekim 2020 Perşembe
Sual: İhtiyaç için bankadan faizle borç
alan kimse, artanı ile sadaka verebilir mi?
Cevab: Verebilir. Para haram değil;
muamele haramdır. Fâsid muamele malını ve semeni, haram ligayrihidir.
29 Ekim 2020 Perşembe
Sual: Şâfiî mezhebinde dârülharbde altın,
döviz gibi yatırım fonları almak veya parayı faize yatırmak caiz midir?
Cevab: Hayır, sadece Hanefîde cevaz
vardır. Ancak paranın, altın üzerinden değer kaybı kadar faiz caiz olur. Ancak
zarar etmemek için Hanefî’yi taklit etmesi de caizdir.
10 Kasım 2020 Salı
Sual: Banka kredisi ile aldığı 3 dairenin
kirası haram olur mu?
Cevab: Hayır.
21 Kasım 2020 Cumartesi
Sual: Darülharpte bir müslümanın birine
faizle borç verip, faiz alması haram değil, ama faizle borç almak haram ise,
birinin haram işlemesine sebep olmuyor mu?
Cevab: Faizle borç veren de (banka)
menfaati olduğu için ve fıkıh kitaplarında “Darülharpte darülharp
vatandaşlarının malını onların rızasıyla fasit yollardan almak caizdir”
dediğine göre, günaha girmiyor.
7 Şubat 2021 Pazar
Sual: Faiz, tasarruf sahibinin,
tasarrufunu kullanmak yerine bir başkasına ödünç vermesinin karşılığında aldığı
bir vazgeçme ya da kullanımı erteleme bedeli değil midir? Bu kişinin yaptığı
işin, evini bir süreliğine bir başkasına kiralayarak karşılığında kira bedeli
alan kişinin yaptığından bir farkı yok değil midir? Şu halde neden haram
oluyor?
Cevab: Doğru, para da bir kira
vasıtasıdır. Üstelik kendisi kullanamayıp menfaatinden mahrum kalmanın
tazminatıdır. Ama şeriat, paranın kiraya verilmesini men ediyor; borç verip
sevap kazanmayı; risk alıp şirket kurarak kâr etmeyi tavsiye ediyor.
7 Şubat 2021 Pazar
Sual: 100 lira olduğu tahmin edilen bozuk
paralarla, 100 liralık banknot değiştirilebilir mi?
Cevab: Evet. Cins farklılığı olduğu için
saymaya lüzum yoktur. Faiz olmaz.
16 Şubat 2021 Salı
Sual: Bir kimse, kendisine karşılıksız
borç veren birine parayı geri ödediği zaman hediye verse caiz olur mu?
Cevab: Olur. Şart koşulmadığı için faiz
değil. Hatta iyidir.
13 Mart 2021 Cumartesi
Sual: Faiz neden haksız kazançtır?
Cevab: 1-Din bunu yasaklamış ve haksız
kazanç olduğunu söylemiştir. Başka sebep aranmaz.
2-Din, risk almadan ve riski karşı tarafa
yükleyerek paradan para kazanmayı değil, paranın ekonomiye sokularak ve risk
alarak başkalarına da faydalı olmasını istiyor. Eline para geçen tembeller
çalışmazlar. Çalışanlara yardım da etmezler. Paralarını faize yatırıp,
aldıkları ile keyif ve zevk içinde yaşarlar. İşçiler, çiftçiler ve zor geçinen
memurlar ve hele işleri bozulup bankaya faiz ödemek için, evini barkını,
çiftini çubuğunu satan iş adamları, bu taşkınca, şaşkınca para saçan ve
çalışanlara aşağı gözle bakan şımarık sömürücüleri görünce, bunlardan nefret
ederler. Bu hal, vatandaşlar arasında ayrılık ve kin hasıl eder. Çalışanların
gayretleri, hizmetleri gevşer. Memlekette iş sahaları azalır. İşsizlik,
anarşistlik artar. Sosyal adalet lafta kalır. Ekonomik ve ahlaki çöküntülere
sebep olur.
29 Mart 2021 Pazartesi
Sual: Bir banka 22 ayar hurda altını alıp
rafine edip saflaştırarak banka hesabına 24 ayar olarak yatırıyor. Yani 345 gr
22 ayar hurda bilezik verip, 24 ayar 315 gr altın almak faiz olur mu?
Cevab: 345 gr altını 315 gr altına
satılıyorsa faiz olur. Ama 22 ayar satılmış; 24 ayar alınmış ise, caizdir. İki
ayrı akittir.
22 Nisan 2021 Perşembe
Sual: Bankaların sadece faizle iştigal
etmediğini, helal ve mübah olan diğer işleri de ifa ettiğinden mütevellit
bankalarda çalışmanın mahzurlu olmadığını, alınan maaşında helâl ve haram
karışık hâlde olduğundan dolayı külliyen haram olmadığını söylemiştiniz. Merak
ettiğim şu ki; bankada, bilhassa şubelerinde çalışan biri, malumunuz olduğu
üzere faizli muamelelere aracılık da ediyor. Hadîs-i şerifte faize şâhitlik ve
kâtiplik yapan lanetlendiğine göre, bunu nasıl anlamalıdır?
Cevab: 1-Banka memuru münhasıran faiz
akdine kâtiplik yapmadıkça bu hadis-i şerifin şümulüne girmez.
2-Riba, altın ve gümüşte olur. Kâğıt
parada cereyan etmesi şüphelidir, çünki ulema arasında ihtilaflıdır. Cereyan
ettiği kabul edilse bile, bu altına nispetlenerek ölçülür. Faiz, altın
kıymetinin altında kalıyorsa, şer’en memnun faiz olmaz.
3-Darülharbde faiz haram değildir.
4-Hadis-i şerifte geçen lanetin
haramlığına ehemmiyet vermeksizin yapılan şahitlik ve kâtiplik olduğu da
mümkündür. Çünki naslardaki lanet umumiyetle hürmete delalet eder; kati harama
tavassut etmek ise, en ağırından mekruh görülmüştür.
4 Haziran 2021 Cuma
Sual: Bir kişi birisine 1100 lira geri
almak kaydıyla 1000 lira borç verse, borcun ödendiği zaman da altın yüzde 10
değer kazanmış olsa, borç veren kişi faiz almış olur mu, borç alan kişi faiz
vermiş olur mu?
Cevab: Başta faizi konuşmak caiz değildir.
Borç ödenirken değer kaybını istemek caizdir. Mamafih 100 lira helal olur.
5 Temmuz 2021 Pazartesi
Sual: Bankada çalışmanın caiz olduğunu
söylemişsiniz. Peki, faiz alan, veren ve şahitlik edeni lanetleyen hadis-i şerifini
nasıl anlamalıdır?
Cevab: 1-Banka memuru münhasıran faiz
akdine şahitlik/kâtiplik yapmadıkça bu hadis-i şerifin şümulüne girmez. 2-Riba,
altın ve gümüşte olur. Kâğıt parada cereyan etmesi şüphelidir. 3-Dârülharbde
fâiz haram değildir.
5 Temmuz 2021 Pazartesi
Sual: Banka ile şahıs kartı alırken
gecikmede faiz tatbik edilir diye anlaşıyor. Şu halde kredi kartı nasıl caiz
olur?
Cevab: Kredi kartı havaleye girer. O şart
muteber değildir, akde tesir etmez. Çünki normal ödemede faiz tahakkuk etmiyor.
5 Temmuz 2021 Pazartesi
Sual: Teverruk caiz midir?
Cevab: Teverruk, bir malı vadeli alıp,
bunu bir üçüncü şahsa peşin ucuza satmak demektir. Kredi ihtiyacı sebebiyle
müracaat edilen bir usuldür. Bugün kredi ihtiyacı olan kimse, bankaya müracaat
ediyor. Banka, herhangi (umumiyetle beynelmilel piyasada tedavül eden maden,
buğday, petrol gibi) bir malı alıp, kredi talebinde bulunan kişiye vadeli
satıyor, sonra bunun vekili sıfatıyla, üçüncü bir şahsa peşin ucuza satıyor. Bu
parayı kredi isteyene veriyor. Teverrukun bir başka çeşidi daha vardır. Burada
bir kimse, bankaya muayyen bir malı almak üzere bir miktar para yatırıyor.
Banka onun adına malı alıyor. Üzerine kâr koyup kredi isteyenin vekili
sıfatıyla üçüncü bir şahsa satıyor. Böylece banka müşterisi, tayin edilen vade
sonunda hem yatırdığı parayı, hem kârı almış oluyor. Bu, kredi muamelesi değil,
mevduat faizine benzer. Teverruk ilk hâliyle, bey’ü’l-ıyne (ıyne satışı)
gibidir. Ancak burada banka, malı satacağını kendisine şart koşmaktadır. Yoksa
müşteri teverruku kabul etmez. Bu, caiz değildir; çünki “Bir akitte iki akit
olmaz” hadis-i şerifine mugayirdir. Banka çok zaman malın ne olduğunu bile
bilmez. Malın, müşteriye satılmasından sonar, bir başkasına satılması için
bankaya vekâlet şartı da akdi ifsad eder. Bir menkul malın kabzedilmeden
(teslim alınmadan) satışı caiz değildir. Vekil ile alıcı veya satıcı aynı kişi
olamaz. Yani bir kimse müvekkilin malını kendisine alamaz; kendi malını
müvekkile satamaz. Her iki hâlde de caiz değildir.
29 Ağustos 2021 Pazar
Sual: İhtiyaç kredisi çeken birine kefil
olmak caiz midir?
Cevab: Harama vesile olmak caiz değildir.
3 Aralık 2021 Cuma
Sual: Osmanlılar esham adıyla faizli iç
borçlanma yaptılar mı?
Cevab: Evet. Ama haram olan faiz değil.
Eshamlar, muamele-i şer’iyye yoluyla tedavüle çıkarılmıştır. Osmanlıların
harici borçlanmaları da böyle cereyan etmiştir.
22 Aralık 2021 Çarşamba
Sual: Kur korumalı, yani dövize endeksli
lira vadeli mevduat açmak caiz mi?
Cevab: Zaten banka taahhüt ettiği faizi
veriyor; ilave olarak eğer döviz kuru yükselmişse, bu farkı da devlet ödüyor.
Bu faizdir. Darülharbde caizdir. Katılım bankasında nispet konuşulmadığı için
caizdir. Banka faizinin dârülislamda caiz olması için, baştan faizin yüzde
olarak şart koşulmaması ve mevduatın altına endekslenmesi; farkı da bankanın
vermesi lazımdır. Hâlihâzırda devletin aradaki kur farkını ödemesi, eğer akit
yapılırken (para bankaya yatırılırken) şart edilmemiş, konuşulmamış ise,
devletin hibesidir; caizdir. Konuşulmuş ise, taraflardan birisine faydası
olduğu için fasiddir. Bu, katılım bankasında da böyledir.
22 Aralık 2021 Çarşamba
Sual: Ölçü ve tartıya girmediği için kâğıt
paralarda faiz tahakkuk etmez mi?
Cevab: Fâizin illeti vezn veya keyl ile
ölçülmek olduğundan dolayı, böyle diyen âlimler var ise de, görüşleri
mezheplerin tercih edilen kavli değildir. Banknotlar, altın ve gümüş mukabili
sened kabul edilmiştir. fâiz cereyan edebilir, zekâtı verilir.
28 Ocak 2022 Cuma
Sual: Gaz, elektrik veya İnternet
faturasını internetten kartla öderken, bankanın cüzi de olsa muamele ücreti
alması caiz midir?
Cevab: Caizdir. Faiz değildir. Bir
hizmetin mukabilidir. Ama faturayı peşin ödedikten sonra, bankanın ücret alarak
birkaç takside bölmesi faiz olur.
26 Nisan 2022 Salı
Sual: Gelire endeksli senet ticareti caiz
midir?
Cevab: Kâr şart edildiği için fasiddir,
faizdir.
16 Haziran 2022 Perşembe
Sual: Bir kimse kredi kartımın borcunun
asgarisini ödese olur mu? Zira aylık % 1.8 faiz, yıllık % 30 faiz enflasyonun
çok altındadır.
Cevab: Darülharbde Müslümanın menfaatine
olarak muamele yapması caizdir. Ama burada enflasyonun yüksek olacağı zannîdir.
Bu parayı ödemeyip, aylık %1.8, yıllık % 30’dan daha fazla
nemalandırabiliyorsanız caizdir. Mesela bankadan % 3 faizle kredi çekip, % 10
faizle bankaya yatırmak caizdir.
18 Haziran 2022 Cumartesi
Sual: Bir kuyumcuya müşteri altın
bozdurmaya gelse, elinde nakit kalmamış olsa, altın bozdurma muamelesinden kâr
etmek için, bankaların ek para limitinden istifade etse caiz midir?
Cevab: Kâr garantiyse caizdir.
18 Haziran 2022 Cumartesi
Sual: Banka kredi kartında her ay 300 lira
harcama yapma sözüne 750 lira chip para veriyor. Böyle bir anlaşma caiz mi?
Cevab: Darülharbde caizdir. Şartlı havale
darülislamda fasiddir.
9 Temmuz 2022 Cumartesi
Sual: Çocuğumun kötü yola düşmesinden
korktuğum için, galeri açıp ona iş kurmak maksadıyla kredi çekebilir miyim?
Cevab: Bankadan kredi çekmek caiz
değildir. Herkes ticaret yapamaz. Tüccar olunmaz, tüccar doğulur. Çocuğunuzun
ticarete istidadı varsa, bir tüccarın yanına çırak verirsiniz. Küçük şeyler
alıp satmaya başlayarak bir tüccar olabilir.
24 Temmuz 2022 Pazar
Sual: Ev ve nafaka için faizli borç
(kredi) çekilebileceğinin delili nedir?
Cevab: Bütün fıkıh kitaplarında
zaruretlerin memnuları mübah hale getireceği kaidesine binaen hükümler yazar.
Mesela İbni Nüceym Eşbah’ta beşinci kaidenin sonunda, “Bazı ihtiyaçlar zaruret
kabul edilir. Mesela muhtaç olanın faiz ödeyerek ödünç alması caiz olur” diyor.
4 Ağustos 2022 Perşembe
Sual: Oyak emekli maaş sisteminin birçok
yatırımları arasında, hisse senedi ve faiz de vardır. Bu sistemde kalmak caiz
midir?
Cevab: Bu düzende caizdir.
1 Ekim 2022 Cumartesi
Sual: Almanya’da otomobil şirketlerinin
bankası vardır. Araba alınacağı zaman bu banka faizli kredi verir. Bundan kredi
alıp bedeli ödemek caiz midir?
Cevab: Caiz olmaz. Burada banka malı ucuza
alıp pahalıya veresiye satmıyor. İkisi ayrı muameledir.
1 Ekim 2022 Cumartesi
Sual: Bankamatikten günlük para çekme
limitinden fazla para çekilince banka hesaptan para kesiyor. Bu para faiz mi?
Cevab: Evet, mudiye kendi parasını ödemek
için para isteyemez. Havale ve eft ücreti ise hizmet bedelidir, caizdir.
14 Ekim 2022 Cuma
Sual: Borç verdiği komşusunun ikramını
yemek faiz midir?
Cevab: Âdete bakılır. Her zaman ikram
gördüğü veya hediyeleştiği biriyse yer, değilse kaçınmalıdır.
1 Kasım 2022 Salı
Sual: İki tavuk verip yerine iri bir horoz
almak faiz olur mu?
Cevab: Olmaz. Faiz, keyli ve vezni
(ağırlık ve hacimle ölçülen) mallarda mevzubahis olur. Bir yumurta verip iki
yumurta almak da caizdir.
20 Kasım 2022 Pazar
Sual: Çiftçinin 75 bin lira borcunun
vadesi gelse, bunu ödese elinde para kalmayıp maliyetler yükseldiği için iflas
edecek olsa, devlet bunu 3 senelik 90 bin liraya yapılandırsa caiz midir?
Cevab: Darülharbde Müslümanın menfaatine
olduğu için caizdir. Bu enflasyon vasatında parayı bankaya koysa, zaten üç
yılda daha fazla faiz getirir.
29 Kasım 2022 Salı
Sual: Doğalgaz aboneliği kapatılırken,
vaktiyle yatırılan teminatın faizini almak caiz midir?
Cevab: Elbette.
9 Aralık 2022 Cuma
Sual: EYT (emekli olabilmek) için kredi
çekmek caiz midir?
Cevab: Müslümanın yüzde yüz menfaatine
olmak şartıyla caizdir.
9 Aralık 2022 Cuma
Sual: Tarım çiftçi destek kredisi
kullanarak traktör almak caiz midir?
Cevab: Bankadan faizli kredi almak caiz
değildir. Ancak zaruret varsa caiz olur. Eğer bankadan kredi almak yüzde yüz
Müslümanın menfaatine ise yine caiz olur.
8 Ocak 2023 Pazar
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar