Parapsikoloji - Psişik Araştırmalar 2
Astral Seyahat
Şöyle bir soru sorulursa: "Astral seyahat
teknikleri nelerdir, bu deneyim fiziksel bir gerçeklik mi yoksa zihinsel bir
vizyon mudur ve gerçek dünyayla ilişkisi nasıldır?", konuyu eldeki
kaynakların sunduğu bilimsel, parapsikolojik ve pratik veriler ışığında, adım
adım ve en ince ayrıntılarıyla ele almak gerekir.
Astral Seyahatin Mahiyeti ve Uygulama Yöntemleri
Astral seyahat, literatürde sıklıkla "Beden Dışı Deneyim" /
Out-of-Body Experience (OBE) olarak da adlandırılır ve bilincin fiziksel
bedenden ayrılarak, genellikle "Astral Beden" veya "Esiri
Beden" / Etheric Body adı verilen daha süptil / subtle bir
araçla mekân içinde hareket etmesi durumu olarak tanımlanır (Frost &
Frost, 1986). Kaynaklar, bu deneyimin istemsiz (kaza, ameliyat, şok anı)
gerçekleşebileceği gibi, disiplinli bir çalışma ile iradi olarak da
yapılabileceğini belirtmektedir (Slate, 2009).
Hazırlık ve
Korunma
Uygulamaya geçmeden önce, kaynakların ısrarla
üzerinde durduğu en önemli husus "fiziksel ve psişik korunma"dır. Astral bedenin fiziksel bedenden
ayrılması durumunda, fiziksel bedenin savunmasız kalabileceği veya düşük
titreşimli varlıkların (bazı kaynaklarda "psişik vampirler" veya
"astral parazitler" olarak geçer) etkisi altına girebileceği uyarısı
yapılır (Slate, 2009). Bu nedenle, çalışmaya başlamadan önce koruyucu
bir enerji kalkanı oluşturulması tavsiye edilir.
Elde edilen kaynaklarda önerilen koruma duası ve
olumlaması şöyledir:
Özgün İfade: "I am surrounded by the
pure white light of the God. Nothing but good shall come to me. Nothing but
good shall go from me." Türkçe Anlamı: "Tanrı'nın saf beyaz
ışığı ile çevrelenmiş durumdayım. Bana iyilikten başka hiçbir şey gelmeyecek.
Benden iyilikten başka hiçbir şey gitmeyecek."
Bu ifade, kişinin etrafında mavi-beyaz bir ışık
silindiri hayal edilerek, tam bir inançla söylenmelidir (Frost & Frost,
1986).
Uygulama
Teknikleri
Astral seyahat için önerilen yöntemler genellikle
bedeni derin bir gevşeme / relaxation durumuna sokarken zihni uyanık
tutmaya dayanır. İşte kaynaklardan derlenen temel bir yöntem:
- Hipnagogik Duruma Giriş: Bedenin
uykuya dalmak üzere olduğu ancak bilincin hala yerinde olduğu
"alacakaranlık kuşağı" / twilight zone veya hipnagogik
durum hedeflenir. Rahat bir yere uzanılır, giysiler gevşetilir.
- Ritmik Soluma: Nefes alışverişi belirli
bir ritme oturtulur. Bu, enerji bedeni / pranamaya kosha ile
fiziksel beden arasındaki bağı gevşetmek için kritiktir (Meadows,
2004).
- İmgeleme ve Transfer: Kişi,
kendini fiziksel bedeninin dışında, örneğin odanın tavan köşesinde veya
yan odada hayal etmeye başlar. Bu sadece bir düşünce değil, tüm duyularla
(görme, duyma, dokunma) orada olma hissidir. Roberts (2012), yan odaya
gidip oradaki nesneleri incelemeyi ve sonra geri dönüp fiziksel bedene
girmeyi içeren bir "zihinsel gezinti" egzersizi önerir.
- Titreşim ve Ayrılma: Derin
gevşeme anında, vücutta bir vızıltı veya titreşim hissedilebilir. Bu,
astral bedenin ayrılmaya hazır olduğunun işaretidir. Bu noktada korkuya
kapılmadan, zihinsel bir emirle (niyetle) bedenden yukarı doğru süzülmek
veya "yuvarlanarak" çıkmak hedeflenir (Frost & Frost, 1986).
Gerçeklik ve Hayal Arasındaki Çizgi
Astral seyahatin ontolojik statüsü (gerçekten
oluyor mu yoksa beyin mi üretiyor?) konusunda kaynaklar üç ana görüş
sunmaktadır:
- Tamamen Gerçek Olduğu Görüşü: Bu
görüşe göre, astral seyahat sırasında kişi gerçekten fiziksel bedenini
terk eder. Bunu destekleyen kanıtlar, "doğrulanabilir algı" / veridical
perception vakalarıdır. Örneğin, bir trafik kazası geçiren ve bedenen
baygın olan bir kişinin, bedeninin dışına çıkarak kaza mahallindeki
olayları, uzaktaki bir araçtaki yolcunun dua ettiğini ve hatta o aracın
plakasını görüp hafızasına kaydetmesi, daha sonra bu bilgilerin
doğrulanması bu görüşü destekler (Katz, 2004). Ayrıca Panchadasi (1916), astral bedenin fiziksel
bedene "gümüş kordon" / silver cord adı verilen elastik
bir bağ ile bağlı olduğunu ve ölüm anında bu bağın koptuğunu belirtir.
- Zihinsel/Psikolojik Bir Fenomen Olduğu
Görüşü: Şüpheci yaklaşım ve nörobilimsel bulgular,
bu deneyimin beynin belirli bölgelerinin (özellikle Temporal Parietal
Junction - TPJ) uyarılmasıyla oluşan bir tür halüsinasyon veya "vücut
şeması bozukluğu" olabileceğini öne sürer. Beynin, kişinin konumunu
belirleyen duyusal verileri entegre edememesi durumunda, bilincin
kendisini bedenin dışında algılayabildiği savunulur (Novella, 2012).
Ayrıca, rüyaların (özellikle lusid rüyaların) astral seyahat ile
karıştırılabileceği, zihnin beklentileri doğrultusunda bir "sanal
gerçeklik" yarattığı ifade edilir (Buchanan, 2009).
- Karma ve Bütüncül Görüş: Birçok
modern araştırmacı ve parapsikolog, deneyimin "gerçek" bir
dışsal algı ile zihinsel "analitik bindirme"nin / analytical
overlay bir karışımı olduğunu savunur. Yani kişi gerçekten uzaktan
bilgi alıyor olabilir (telepati veya durugörü yoluyla), ancak zihin bu
bilgiyi "uçmak" veya "bedenden çıkmak" gibi sembolik
bir drama dönüştürerek sunar (Buchanan, 2009).
Gerçekle Yakınlık Derecesi
Astral seyahat deneyimlerinde elde edilen
görüntülerin gerçeklikle örtüşme oranı değişkendir:
- Fiziksel Dünyanın Algılanması: Eğer
kişi "Astral Şimdi" / Astral Here-Now adı verilen,
fiziksel dünyaya en yakın frekansta bulunuyorsa, gördükleri fiziksel
gerçeklikle büyük oranda örtüşür. Ancak bu boyutta bile, kişi kendi
düşünceleriyle çevreyi değiştirebilir veya olmayan nesneler görebilir
(Frost & Frost, 1986).
- 360 Derece Görüş:
Panchadasi (1916), astral bedende iken görüşün fiziksel gözler gibi sadece
öne odaklı olmadığını, kişinin aynı anda her yönü (ön, arka, yanlar, iç,
dış) görebildiğini belirtir. Bu, deneyimin fiziksel görmeden temel bir
farkıdır.
- Zaman Kayması: Astral
planda zaman algısı fiziksel dünyadan farklıdır. Kişi, hedeflediği mekanın
şu anki halini değil, geçmişteki veya gelecekteki bir halini görebilir, bu
da "yanlış" bilgi gibi algılanabilir (Buchanan, 2009).
(Önceki yazılarımızda) değinilen uzaktan
görüntüleme / remote viewing ile astral seyahat arasındaki temel fark
şudur: Uzaktan görüntülemede kişi bilinciyle bir yere gidip oradan veri
topladığını hisseder ama bedensel hisler minimumdur. Astral seyahatte
ise kişi, "benliğinin" tamamen o mekanda olduğunu, fiziksel bedeniyle
hiçbir bağı kalmadığını hisseder (McMoneagle, Mind Trek cited in
Buchanan, 2009).
Sonuç olarak, kaynaklar astral seyahatin
öğrenilebilir bir yetenek olduğunu, ancak elde edilen vizyonların her zaman
%100 fiziksel gerçekliği yansıtmayabileceğini; zihinsel filtrelerin, inançların
ve korkuların deneyimi şekillendirdiğini ortaya koymaktadır.
Hikaye: Kaza ve Dua Eden Yolcu
Bir kadın ciddi bir trafik kazası geçirir.
Fiziksel bedeni ağır yaralı halde arabanın içinde sıkışmışken, bilinci
bedeninden ayrılır ve olay yerinin üzerine yükselir. Aşağıdaki kaosu, kurtarma
ekiplerini ve kendi yaralı bedenini izlerken acı hissetmez, sadece derin bir
huzur duyar. O sırada, kaza yerinin yakınında duran başka bir araçtaki bir
yolcunun kendisine huşu içinde baktığını ve kendisi için dua ettiğini fark
eder. Kadın, o anki astral (beden dışı) farkındalığıyla, o aracın plakasını
zihnine kazır.
Haftalar sonra hastaneden taburcu olduğunda,
zihnine kaydettiği o plakayı araştırır ve sahibine ulaşır. Plaka sahibini bulup
aradığında, telefondaki kişi şaşkınlık içinde kalır. Kazayı gördüğünü, ancak
kimseye söylemediği halde, o an yaralı kadın için içtenlikle dua ettiğini
doğrular.
Kıssadan Hisse ve Günümüze Bakan Yüzü: Bu hikaye,
insanın sadece et ve kemikten ibaret olmadığını, bilincin en zorlu fiziksel
travmalarda bile varlığını sürdürebilen bağımsız bir yapısı olabileceğini
gösterir. Ayrıca, niyetin ve duanın (enerjinin) görünmez bağlarla insanları
birbirine nasıl bağladığını kanıtlar niteliktedir.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
dünyada, teknoloji ve maddeye o kadar odaklanmış durumdayız ki, birbirimizle
olan görünmez bağlarımızı unutuyoruz. Birine gönderdiğimiz iyi bir dilek, bir
dua veya pozitif bir düşünce, sandığımızdan çok daha somut bir etkiye sahip
olabilir. İnsan bilinci, fiziksel sınırların ötesine geçebilme potansiyeline
sahiptir ve en umutsuz anlarda bile yalnız değilizdir; bir yerlerde birileri
bizimle görünmez bir bağ kuruyor olabilir.
Referanslar
- Buchanan, L. (2009). The Seventh Sense: The Secrets of Remote
Viewing as Told by a "Psychic Spy" for the U.S. Military.
Paraview Pocket Books.
- Frost, G., & Frost, Y. (1986). Astral Travel: Your Guide to the
Secrets of Out-of-the-Body Experiences. Samuel Weiser, Inc.
- Girard, S. (2003). Messages de l'au-delà. Les Éditions JCL.
- Katz, D. L. (2004). You Are Psychic: The Art of Clairvoyant Reading
& Healing. Llewellyn Worldwide.
- Meadows, K. (2004). Shamanic Spirit: A Practical Guide to Personal
Fulfillment. Inner Traditions.
- Novella, S. (2012). Your Deceptive Mind: A Scientific Guide to
Critical Thinking. The Great Courses.
- Panchadasi, S. (1916). Clairvoyance and Occult Powers. Advanced
Thought Publishing Co.
- Roberts, B. (2012). So You Want to Be Psychic? Develop Your Hidden
Powers. Watkins Media.
- Slate, J. H. (2009). Psychic Vampires: Protection from Energy
Predators & Parasites. Llewellyn Publications.
İnsan Ruhunun Maceraları
Şöyle bir soru sorulursa: "İnsan ruhunun
doğumdan ölüme ve ötesine uzanan süreçte deneyimlediği evreler, geçişler ve
'maceralar' kaynaklarda nasıl tasvir edilmektedir?", bu husus,
parapsikoloji, spiritüalizm ve metafizik literatüründe oldukça detaylı bir
"ruhsal seyahatnamesi" olarak ele alınmaktadır. Eldeki kaynaklar,
ruhun macerasını sadece dünya hayatıyla sınırlamaz; doğum öncesi planlamadan
rüya alemlerine, ölüm anındaki geçişten "Öte Taraf"taki / The
Other Side yaşam incelemesine kadar geniş bir spektrumda inceler.
1. Doğum Öncesi Hazırlık ve "Yaşam
Grafiği"
Ruhun macerası, fiziksel bedene girmeden
(enkarnasyon) çok önce, "Öte Taraf"ta başlar. Sylvia Browne'ın
aktardığı bilgilere göre, ruhlar dünyaya gelmeden önce, yaşayacakları hayatın
her detayını titizlikle planlarlar. Bu plana "Yaşam Grafiği" veya
haritası denir.
- Zorlukların Seçimi: Ruh,
tekamül edebilmek için ebeveynlerini, doğacağı yeri, karşılaşacağı
zorlukları ve hatta fiziksel/zihinsel dezavantajlarını kendisi seçer.
Browne, bir ruhun zorlu bir hayatı (örneğin engelli olmayı) seçmesinin,
onun cezalandırıldığı anlamına gelmediğini, aksine o ruhun
"gelişmiş" / advanced ve cesur olduğunu gösterdiğini
belirtir. Bu seçimler, ruhun mükemmeliğe giden yolda deneyim kazanması
içindir [Browne, 2008].
- Kusurlarla Mücadele: Serge
Girard'ın Messages de l'au-delà (Öte Dünyadan Mesajlar) eserinde
belirtildiği üzere, ruh önceki yaşamlarında yenik düştüğü zayıflıkları
(örneğin cimrilik veya bencillik) yenmek için stratejik seçimler yapar.
Cimriliğini yenmek isteyen bir ruh, ya zengin bir ailede doğup maddiyattan
kopmayı öğrenmeyi ya da fakir bir ailede doğup paylaşmanın önemini
kavramayı seçebilir. Bu, ruhun "périsprit" (ruhsal beden)
üzerindeki lekeleri temizleme macerasıdır [Girard, 2003].
2. Dünyevi Macera ve "Çıkış Noktaları"
Ruh dünyaya geldikten sonra, (önceki
yazılarımızda) değinilen "robot" veya otomatik bilincin [Wilson,
2019] baskısı altında "gerçek evini" unutabilir. Ancak ruh, yaşam
boyunca önceden belirlediği "Çıkış Noktaları" / Exit Points
ile karşılaşır.
- Beş Çıkış Noktası: Browne'a göre, her ruh
kendi yaşam grafiğine beş adet "Çıkış Noktası" yerleştirir.
Bunlar, kişinin dünyadan ayrılıp "Eve" dönmeyi seçebileceği
kritik anlardır (ağır hastalıklar, kazalar, vb.). Eğer ruh, o ana kadar
hedeflediği deneyimleri kazandığını hissederse, bu noktalardan birini
kullanarak bedeni terk eder. Değilse, mucizevi bir şekilde hayatta kalarak
macerasına devam eder. Dolayısıyla, "vakitsiz ölüm" diye bir şey
yoktur; ruhun planı işlemektedir [Browne, 2008].
3. Gece Macerası: Rüyalar ve Dördüncü Boyut
Ruhun maceraları sadece uyanıkken değil, uyku
sırasında da devam eder. Joseph Murphy, Telepsychics (Telepsişik) adlı
eserinde, uykunun sadece bedensel bir dinlenme olmadığını, ruhun "Dördüncü
Boyut"a / Fourth Dimension yaptığı bir seyahat olduğunu vurgular.
- Ölümsüzlerle İletişim: Uyku
sırasında bilinçaltı (ruhsal benlik) serbest kalır ve zaman/mekan
sınırlarını aşar. Bu boyutta, kişi ölmüş yakınlarıyla, "Yükselmiş
Üstatlar"la veya kendi yüksek benliğiyle iletişim kurabilir. Birçok
problem çözümü, şifa veya kehanet, ruhun bu gece seyahatlerinde aldığı
bilgilerle gerçekleşir [Murphy, 2010].
- Astral Seyahat: (Önceki
yazılarımızda) detaylandırıldığı gibi, ruh "gümüş kordon" ile
bedene bağlı kalarak fiziksel dünyadan ayrılabilir ve farklı mekanları
ziyaret edebilir.
4. Ölüm ve "Tarama Makinesi"
Fiziksel yaşam sona erdiğinde, ruh en büyük
macerası olan "Eve Dönüş"ü gerçekleştirir. Bu süreç, korkulacak bir
son değil, bir geçiş olarak tarif edilir.
- Tünel ve Işık: Ölüm
anında ruh bedenden ayrılır (genellikle göbek bağından yükselerek değil,
bedenin içinden süzülerek) ve bir tünele girer. Tünelin sonunda, onu
karşılamaya gelen sevdikleri ve "Ruh Rehberi" bulunur [Browne,
2008; Murphy, 2010].
- Tarama Makinesi / Scanning Machine:
Browne'ın tasvirine göre, Öte Taraf'ta "Bilgelik Salonu"nda
bulunan devasa, kubbeli bir yapı vardır: Tarama Makinesi. Ruh, bu
makinenin önüne gelir ve az önce tamamladığı hayatını üç boyutlu bir
hologram şeklinde izler. Bu, klasik bir "hayatın film şeridi gibi göz
önünden geçmesi" olayının çok daha detaylı halidir. Ruh, yaptığı her
seçimi, hatayı ve başarıyı, yargılanmadan ama tam bir şeffaflıkla (ve
genellikle kendi kendine yaptığı sert bir özeleştiriyle) inceler [Browne,
2008].
- Bumerang Etkisi: Girard'ın
aktardığına göre, bu inceleme sırasında ruh, başkalarına yaşattığı acıları
veya sevinçleri bizzat hisseder. Bir katil, kurbanının yaşadığı dehşeti ve
acıyı kendi ruhunda deneyimler. Bu, ilahi bir ceza değil, ruhsal bir
yasadır (etki-tepki / bumerang) [Girard, 2003].
5. Karanlık Tarafın Yolculuğu: "Sol
Kapı"
Her ruhun
macerası ışığa doğru olmaz. Browne, Tanrı'dan ve sevgiden tamamen kopmuş,
vicdansız ve "Karanlık Varlıklar" / Dark Entities olarak
tanımlanan ruhların (seri katiller, sosyopatlar vb.) ölümden sonra "Sol
Kapı"dan / Left Door geçtiğini belirtir.
- Hiçlik ve Tekrar Doğuş: Bu kapı,
ışık dolu tünele değil, bir boşluğa açılır. Bu ruhlar, Öte Taraf'ın
güzelliklerini ve huzurunu deneyimlemeden, kısa bir süre bu boşlukta
kaldıktan sonra doğrudan yeni bir bedene (rahme) gönderilirler. Bu,
onların aynı karanlık döngüyü kırmak için tekrar tekrar sınanacakları
anlamına gelir [Browne, 2008].
Hikaye: Alkolik Babanın Rüyası ve Özgürleşme
Joseph Murphy'nin Telepsychics kitabında,
ruhun rüya boyutundaki macerasının fiziksel dünyayı nasıl değiştirdiğine dair
çarpıcı bir vaka anlatılır.
Bir adam, karısını ve iki oğlunu kanserden
kaybetmiştir. Bu büyük acıyla başa çıkamayan adam, derin bir depresyona girmiş
ve ağır bir alkolik olmuştur. Hayatla tüm bağını koparmış, sürekli içerek
kendini yok etme noktasına gelmiştir. Murphy ona, bilinçaltının gücünü
kullanarak özgürleşmeyi hayal etmesini önerir, ancak adamın iradesi çok
zayıftır.
Yine de adam, her gün birkaç dakika boyunca
iyileştiğini hayal etmeye çalışır. Yaklaşık iki hafta sonra, bir gece rüyasında
(Dördüncü Boyut'ta) ölen karısını ve iki oğlunu görür. Onlar canlı, mutlu ve
huzurludurlar. Adamla
konuşurlar ve şöyle derler: "Baba, biz senin yaşamanı istiyoruz. Seni
seviyoruz. Biz mutluyuz ve yeni bir hayatımız var. Bizim için üzülme."
Bu rüya, adamın ruhunda o kadar güçlü bir etki
yaratır ki, uyandığında alkolizme dair tüm arzusunu kaybetmiştir. Öte dünyadaki
sevdiklerinin "yaşamanı istiyoruz" mesajı, onun ruhsal bir iyileşme
(şifa) macerası yaşamasına ve bağımlılıktan anında kurtulmasına neden olmuştur.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, ölümün bir son
olmadığını, ruhların boyutlar arası iletişim kurabildiğini (telepati) gösterir.
Ruhun macerası bedensel ölümle bitmez; sevgi bağı, fiziksel ayrılıklara rağmen
ruhları birbirine bağlar ve bir boyuttan diğerine şifa taşıyabilir.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern insan,
yas tutarken bazen kendi hayatını da gömer. Ancak bu örnek, kaybedilen
yakınların aslında "yok olmadığını", sadece boyut değiştirdiğini ve
bizim mutluluğumuzu istediklerini hatırlatır. Acıya saplanıp kalmak yerine
yaşamı kucaklamak, gidenlere verilecek en güzel cevaptır.
Dua: Ruhsal Rehberlik ve İçsel Huzur İçin
Joseph Murphy, ruhun bu maceralı yolculuğunda
doğru kararlar alabilmesi ve içsel bilgeliğe (Sonsuz Zeka'ya) bağlanabilmesi
için şu duayı önermektedir. Bu dua, "karar verme" anlarında ruhun
pusulasını ayarlamasına yardımcı olur [Murphy, 2010].
Duanın Özü: Kararsızlık anlarında veya
hayati seçimler yaparken, ruhun derinliklerindeki ilahi zekaya teslim olmak ve
doğru eylemi çağırmak içindir.
Okunuş Usulü: Sakin bir ortamda, zihni
gündelik kaygılardan arındırdıktan sonra, kelimelerin anlamına odaklanarak ve
cevabın geleceğine dair tam bir güvenle (inançla) okunmalıdır.
Türkçe Anlamı:
"Bilinçaltımdaki Yüce Zeka'nın / Supreme Intelligence, bilmem
gereken şeyi bana ifşa ederek eylemlerimi yönettiğini biliyorum. Cevabın içimde
olduğunu ve doğru zamanda bana verileceğini biliyorum. Bilinçaltımın Sonsuz
Zekası / Infinite Intelligence ve Sınırsız Bilgeliği / Limitless
Wisdom her şeyi bilir ve bana mükemmel kararı açıklar. İçimdeki bu Yüce
Bilgeliğin doğası gereği bana cevap vereceğini ve beni huzura, sevgiye ve doğru
eyleme yönlendireceğini kabul ediyorum."
Kaynakça
- Browne, S. (2008). Prophecy: What the Future Holds for You.
Dutton.
- Girard, S. (2003). Messages de l'au-delà. Les Éditions JCL.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Wilson, C. (2019). Super Consciousness: The Quest for the Peak
Experience. Watkins Media.
"Fiziksel dünya ile ruhsal/zihinsel dünya
arasındaki perde nasıl aralanır ve bu 'iki alem' birbirine nasıl
bağlanır?"
"Fiziksel dünya
ile ruhsal/zihinsel dünya arasındaki perde nasıl aralanır ve bu 'iki alem'
birbirine nasıl bağlanır?", bu süreç eldeki kaynaklarda mistik,
psikolojik ve parapsikolojik yöntemlerin bir sentezi olarak
detaylandırılmaktadır. "İki alemi birbirine bağlamak", sadece
ölülerle iletişim kurmak değil, aynı zamanda bilinçli zihin ile bilinçaltı / subconscious
arasındaki engelleri kaldırmak ve evrensel bilgi ağına erişim sağlamak anlamına
gelir.
1. Köprünün Doğası: Bilinçaltı ve "Ara
Bölge"
İki alem arasındaki birincil bağlantı noktası,
insanın kendi zihninin derinlikleridir. Joseph Murphy'nin Telepsychics
eserine göre, bilinçaltı, bireyi "Sonsuz Zeka" / Infinite
Intelligence ile bağlayan ortamdır. Burası, zaman ve mekanın olmadığı,
geçmiş ve geleceğin "şimdi"de birleştiği dördüncü boyuttur.
- Sihirli Bağlantı: Colin
Wilson, Mysteries adlı eserinde, insanın "günlük
benliği"nin (robotik, otomatik bilinç) sadece bir yüzey olduğunu ve
derinlerde "Merdiven Benlikler" / Ladder of Selves
aracılığıyla daha yüksek bir bilince (Fakülte X / Faculty X)
bağlandığını belirtir. İki alemi bağlamak, bu merdiveni tırmanarak
"gerçekliği" daha geniş bir perspektiften algılamaktır.
- Perdenin İncelmesi: Sylvia
Browne, Prophecy kitabında, "Öte Taraf"ın / The Other Side
(ruhlar alemi) sanıldığı kadar uzakta olmadığını, fiziksel dünyanın zemin
seviyesinden sadece üç feet (yaklaşık 1 metre) yukarıda, ancak daha yüksek
bir titreşim frekansında bulunduğunu belirtir. Browne'a göre, bu
yüzyılda iki alem arasındaki perde giderek incelmekte ve geçişler
(iletişim) kolaylaşmaktadır.
2. Bağlantı Kurma Yöntemleri
Kaynaklar, bu bağlantıyı kurmak için pasif ve
aktif olmak üzere çeşitli teknikler sunmaktadır:
A. Rüyalar ve Hipnagogik Durum (Pasif Yöntem): (Önceki
yazılarımızda) değinildiği gibi, uyku hali iki alem arasındaki en doğal
köprüdür.
- Berrak Rüya / Lucid Dreaming: Wilson,
Frederick van Eeden ve Oliver Fox'un çalışmalarına atıfta bulunarak, rüya
içinde rüya görüldüğünün farkına varmanın (berrak rüya), bilincin fiziksel
bedenden ayrılıp "astral alem"de seyahat etmesine olanak tanıyan
bir kapı olduğunu belirtir. Bu durumda rüya, sadece bir hayal değil, başka
bir gerçeklik boyutuna (Mekan II / Locale II) yapılan ziyarettir.
- Gece Bakanlığı: Murphy,
uykuya dalmadan önce bilinçaltına belirli bir soru veya niyet
("Cevap") tohumu ekmenin, uyku sırasında "Yüksek
Benlik" ile iletişim kurmayı sağladığını ve sabah uyanıldığında
cevabın hazır olduğunu belirtir.
B. Üçüncü Göz ve İmgeleme (Aktif Yöntem): Susan
Shumsky, El Despertar del Tercer Ojo eserinde, iki alemi birbirine
bağlayan biyolojik ve ruhsal kapının "Üçüncü Göz" / Third Eye
(epifiz bezi / pineal gland) olduğunu vurgular.
- İmgeleme Gücü: Shumsky
ve Wilson, "aktif hayal gücü"nün / active imagination
(Jung'un terimi) sadece fantezi üretmek olmadığını, aksine diğer aleme
açılan bir "niyet oku" olduğunu belirtirler. Magister Mathers'ın
dediği gibi, irade tarafından yönlendirilen hayal gücü, astral alemde
gerçek formlar yaratır ve oradaki varlıklarla iletişim kurar.
- Nektar / Soma: Shumsky, derin meditasyon
ve yogik uygulamalarla (örneğin Khechari Mudra), epifiz bezinin
"amrita" veya "soma" adı verilen ilahi nektarı
salgılamasının tetiklenebileceğini, bunun da bilinci ölümsüzlük boyutuna
bağladığını aktarır.
C. Morfik Alanlar ve Telepati: Rupert
Sheldrake'in çalışmaları, zihnin beyne hapsolmadığını, "genişletilmiş
zihin" / extended mind teorisiyle çevreye ve diğer canlılara
uzandığını savunur. İki insan (veya insan ve hayvan) arasındaki telepatik bağ,
fiziksel mesafeye bakılmaksızın işleyen "morfik alanlar" sayesinde
gerçekleşir. Bu alanlar, iki zihni görünmez bir ağ ile birbirine bağlar.
3. Okült ve Ezoterik Geleneklerde Bağlantı
Tarihsel olarak, "büyü" veya
"maji", iki alemi birbirine bağlama sanatı olarak görülmüştür.
- Benzerlik Yasası / Law of Correspondences: "Yukarıda ne varsa,
aşağıda da o vardır" (As above, so below) ilkesi, mikrokozmos
(insan) ile makrokozmos (evren/ruhsal alem) arasındaki bağlantıyı ifade
eder. Wilson, Kabala ve simya geleneklerinin, fiziksel sembolleri
(renkler, metaller) kullanarak ruhsal enerjileri çağırmayı amaçladığını
belirtir.
- Orta Sütun / Middle Pillar: Israel
Regardie'nin The Middle Pillar eserinde, beden üzerinde belirli
enerji merkezlerini (sefirot) hayal ederek ve ilahi isimleri titreştirerek
(örneğin EHEIEH -Ahiyyen Şerahiyyen), fiziksel bedenin evrensel
yaşam enerjisiyle şarj edilmesi ve psişik alemlerle dengeli bir bağlantı
kurulması hedeflenir.
Hikaye: Emanuel Swedenborg ve Yangın
İki alemi birbirine bağlama konusunda tarihteki
en çarpıcı örneklerden biri, bilim insanı ve mistik Emanuel Swedenborg'un
yaşadığı olaydır.
1759 yılında Swedenborg, Göteborg'da bir akşam
yemeğindeyken aniden huzursuzlanır ve rengi atar. Masadaki arkadaşlarına, 400
kilometre uzaktaki Stockholm'de (kendi evinin bulunduğu şehirde) büyük bir
yangının başladığını "gördüğünü" söyler. Akşam boyunca yangının
ilerleyişini, hangi binaların yandığını ve arkadaşının evinin nasıl kül
olduğunu detaylarıyla, sanki oradaymış gibi anlatır. İki saat sonra neşeyle,
"Yangın evime üç kapı kala durduruldu" der.
O dönemde telefon veya telgraf yoktur. Haber,
ancak iki gün sonra gelen ulaklar vasıtasıyla Göteborg'a ulaşır. Gelen
raporlar, Swedenborg'un anlattığı her detayı, yangının başlama ve bitiş saatini
ve durduğu yeri birebir doğrular.
Kıssadan Hisse ve Günümüze Bakan Yüzü: Bu hikaye,
fiziksel mekanın (Stockholm ve Göteborg) ve zamanın, zihinsel/ruhsal alemde bir
engel teşkil etmediğini gösterir. Swedenborg, bilincini genişleterek iki alemi
(burası ve orası) birbirine bağlamış ve fiziksel gözlerinin göremediği bir
gerçeği "içgörü" ile görmüştür.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
dünyada internet ve teknoloji ile "bağlı" olduğumuzu düşünsek de,
Swedenborg'un örneği, insanın kendi içsel donanımında (psişik yeteneklerinde)
zaman ve mekanı aşan doğal bir "Wi-Fi" sistemine sahip olduğunu
hatırlatır. İki alemi bağlamak için teknolojiye değil, zihinsel odaklanmaya ve
içsel sessizliğe ihtiyaç vardır.
Dua ve Uygulama: İki Alemi Birleştirme Niyeti
Joseph Murphy, bilinçaltı (ruhsal alem) ile
bilinçli zihni (fiziksel alem) uyumlu hale getirmek ve rehberlik almak için şu
duayı önermektedir. Bu dua, "yukarıdaki" bilgeliği
"aşağıdaki" yaşama indirmeyi amaçlar.
Uygulama: Gece yatmadan önce, beden
tamamen gevşetilir ve zihin dünyevi kaygılardan arındırılır.
Arapça (İngilizce Orijinalinden Uyarlama) Dua
Niyeti: "İlahi bilgelik, yollarımı aydınlatır. Ruhumun derinliklerindeki
Sonsuz Zeka, her an benimle iletişim halindedir."
Türkçe Tam Metin ve Anlamı:
"Bilinçaltımdaki Sonsuz Zeka, bana bilmem gereken her şeyi, her zaman ve
her yerde açıklar. O'nun bilgeliği, anlayışı ve gücü benim içimdedir. İki alem
arasında bir engel yoktur; ben, Evrensel Zihin ile birim. Rüyalarımda ve
uyanıkken, doğru eylemi, doğru düşünceyi ve doğru sözü alıyorum. İçimdeki ışık,
dışımdaki dünyayı aydınlatıyor. Ve öyle de oldu.".
Dipnotlar
- Browne, S. (2008). Prophecy. Dutton.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Regardie, I. (1998). The Middle Pillar. Llewellyn Publications.
- Sheldrake, R. (2003). The Sense of Being Stared At. Three
Rivers Press.
- Shumsky, S. (2014). El Despertar del Tercer Ojo. Ediciones
Obelisco.
- Wilson, C. (2024). Misterii [Mysteries]. Diversion Books.
Boyutlar
Şöyle bir soru sorulursa: "Parapsikoloji ve
metafizik literatüründe dördüncü boyut kavramı nasıl tanımlanır, diğer boyutlar
nelerdir ve bu boyutlar arası geçişi sağlayan kapılar nasıl işler?", bu
konuyu eldeki kaynakların sunduğu psikolojik, fiziksel ve mistik veriler
ışığında, rüya alemlerinden titreşimsel frekanslara uzanan geniş bir
perspektifte incelemek gerekir.
1. Dördüncü Boyut: Rüyalar ve Bilinçaltının Alemi
Kaynaklarda "Dördüncü Boyut" / Fourth
Dimension, genellikle fiziksel gerçekliğimizin (üç boyutlu uzayın) hemen
ötesinde yer alan, zaman ve mekan kısıtlamalarının aşıldığı bir bilinç düzeyi
olarak tanımlanır.
Bilinçaltının Evi Olarak Dördüncü Boyut: Joseph Murphy'ye göre dördüncü
boyut, insanın her gece uykuya daldığında seyahat ettiği yerdir. Burası,
bilinçaltının hüküm sürdüğü, geçmiş, şimdi ve geleceğin iç içe geçtiği bir
alemdir. Murphy, bu boyutta zamanın ve mekanın engellerinin kalktığını, kişinin
"Sonsuz Zeka" / Infinite Intelligence ile doğrudan temas
kurabildiğini belirtir. Bu boyutta, uyanıkken çözülemeyen sorunların cevapları,
semboller veya doğrudan görüler şeklinde alınabilir.
"Yerel II" ve Düşüncenin Gerçekliği: Robert
Monroe, beden dışı deneyimlerinde bu boyutu "Yerel II" / Locale II
olarak adlandırır. Ona göre burası, düşüncenin anında gerçekliğe dönüştüğü,
fiziksel yasaların (yerçekimi gibi) geçerli olmadığı, ancak yine de
"katı" ve gerçek hissedilen bir alemdir. Burada "ne düşünürsen o
olursun" prensibi işler.
2. Diğer Boyutlar ve Titreşimsel Evren
Kaynaklar, evrenin tek bir boyuttan ibaret
olmadığını, farklı titreşim hızlarına sahip iç içe geçmiş gerçekliklerden
oluştuğunu öne sürer.
Titreşim Hızları ve Görünmezlik: Tom
Lethbridge'in sarkaç deneyleri, boyutların aslında farklı "titreşim
hızları" / rates of vibration olduğunu savunur. Lethbridge'e göre,
ölümden sonraki yaşam veya "ruhlar alemi", sadece titreşim hızı
bizimkinden daha yüksek olan bir başka boyuttur. Bir pervanenin hızla
döndüğünde görünmez olması gibi, bu boyutlar da titreşim hızları nedeniyle
bizim fiziksel duyularımıza görünmez kalırlar.
Beşinci Boyut ve Ebediyet: J.G. Bennett
ve Arthur Young gibi araştırmacılar, zamanın ötesinde bir "Beşinci
Boyut" / Fifth Dimension kavramından bahsederler. Bu boyut, zamana
dik açıda duran "ebediyet" veya "potansiyel" alanıdır.
Burada, olası tüm gelecekler ve geçmişler bir arada bulunur ve insan özgür
iradesiyle bu olasılıklar arasında seçim yaparak kendi zaman çizgisini
belirler.
İnce Alemler ve Paralel Evrenler: Susan
Shumsky, Üçüncü Göz aracılığıyla erişilebilen "ince alemler" / subtle
realms ve paralel evrenlerden bahseder. Bu boyutlar, fiziksel evrenin
kopyaları gibidir ancak daha süptil / subtle bir maddeden yapılmıştır.
Bu boyutlarda melekler, rehber ruhlar ve yüksek benlikler ikamet eder. Monroe
ise "Yerel III" adını verdiği, bizim dünyamıza benzeyen ancak
fiziksel yasaların biraz farklı işlediği (örneğin elektrik yerine buhar teknolojisinin
geliştiği) paralel fiziksel dünyalardan bahseder.
3. Geçiş Kapıları ve Portallar
Boyutlar arası geçiş, belirli fiziksel veya
zihinsel "kapılar" / gateways aracılığıyla gerçekleşir. Bu
kapılar, bilincin frekans değiştirmesini veya bir boyuttan diğerine
"sızmasını" sağlar.
İçsel Kapılar:
- Üçüncü Göz / Third Eye:
Shumsky'ye göre, epifiz bezi / pineal gland veya ajna çakra,
fiziksel dünyadan ruhsal boyutlara açılan ana kapıdır. Meditasyon ve
odaklanma ile bu kapı açıldığında, kişi zaman ve mekanın ötesini
görebilir.
- Hipnagogik Durum / Hypnagogic State:
Uyanıklık ile uyku arasındaki o kısa "alacakaranlık" anı,
bilinçaltı ile bilinçli zihin arasındaki perdenin en ince olduğu andır.
Wilson ve diğer araştırmacılar, bu durumu "çatlaklardan sızan"
vizyonların görüldüğü bir geçiş kapısı olarak tanımlar.
Dışsal Kapılar ve Ley Hatları:
- Ley Hatları ve Düğümler: Colin
Wilson ve John Michell, dünyayı saran enerji ağları olan "Ley
Hatları"nın / Ley Lines kesiştiği noktaların (örneğin
Stonehenge, Glastonbury), boyutlar arası geçişin daha kolay olduğu
"düğümler" / nodes olduğunu belirtir. Bu noktalarda,
dünyanın manyetik alanı ile insan zihni etkileşime girerek psişik
fenomenlerin, UFO gözlemlerinin veya zaman kaymalarının yaşanmasına neden
olabilir.
- "Sol Kapı" ve Ölüm Sonrası: (Önceki
yazılarımızda) değinildiği gibi, Sylvia Browne, ölümden sonra ruhların
geçtiği tünelin yanı sıra, "Karanlık Varlıklar"ın geçtiği bir
"Sol Kapı" / Left Door olduğundan bahseder. Bu kapı,
ışığa veya huzura değil, bir boşluğa ve ardından doğrudan yeniden
enkarnasyona açılan bir portaldır.
4. Boyutlar Arası Etkileşim ve Tehlikeler
Boyutlar arası
kapıların açılması, her zaman güvenli olmayabilir. Kaynaklar,
"Tulpalar" / Tulpas (zihinsel enerjiyle yaratılan varlıklar)
veya "negatif varlıklar"ın bu kapılardan geçebileceğini belirtir.
Özellikle yoğun duygusal patlamalar (ergenlik, stres), kontrolsüz bir şekilde
boyutlar arası bir yırtık oluşturarak poltergeist (gürültülü ruh) fenomenine
neden olabilir.
Hikaye: Kayıp Tapu ve Dördüncü Boyutun Cevabı
Joseph Murphy'nin aktardığına göre, genç bir
kadın babasının ani ölümünden sonra büyük bir miras sorunuyla karşı karşıya
kalır. Babası ölmeden önce ona, bir miktar gayrimenkul satın aldığını
söylemiştir, ancak tapuları veya belgeleri hiçbir yerde bulunamamaktadır. Aile,
bu mülklerin varlığını kanıtlayamazsa her şeyi kaybedecektir.
Kadın, çaresizlik içinde Murphy'nin tavsiyesine
uyar ve her gece uyumadan önce "Dördüncü Boyut"a, yani bilinçaltının
sonsuz bilgeliğine başvurur. Zihnini sakinleştirir ve şu soruyu sorar:
"Baba, o belgeler nerede? Cevabı biliyorum ve şimdi bana
açıklanacak."
Birkaç gece sonra, kadın rüyasında babasını
görür. Babası ona gülümser ve bankadaki belirli bir kiralık kasanın numarasını
verir, hatta anahtarın evde, eski bir saatin arkasına gizlenmiş gizli bir
bölmede olduğunu gösterir.
Kadın uyanır uyanmaz saatin arkasına bakar ve
anahtarı bulur. Bankaya gittiğinde, rüyasında gördüğü kasayı açar ve kayıp
tapuları orada bulur.
Kıssadan Hisse ve Günümüze Bakan Yüzü: Bu hikaye,
"Dördüncü Boyut"un (bilinçaltı veya ruhsal alem), fiziksel dünyada
kaybolmuş gibi görünen bilgilerin saklandığı bir kayıt salonu olduğunu
gösterir. Cevap dışarıda, kaosun içinde değil; içimizdeki sessiz, zaman-ötesi
boyuttadır.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern insan,
sorunlarının çözümünü sürekli olarak Google'da, verilerde veya başkalarının
fikirlerinde (dışsal boyutta) arar. Ancak bazen en karmaşık sorunların çözümü
(kayıp bir eşya, bir yaratıcılık tıkanıklığı veya hayati bir karar), zihnin
gürültüsünü susturup "içeriye" danıştığımızda, rüyalar veya ani
sezgiler yoluyla gelir. Teknoloji bize bilgiyi verir, ancak içsel boyut bize
bilgeliği sunar.
Dua: İçsel Rehberlik ve Boyutlar Arası Bilgelik
İçin
Joseph Murphy, içimizdeki bu sonsuz zeka ve
dördüncü boyutun bilgeliğiyle bağlantı kurmak için şu duayı önermektedir.
Duanın Özü: Bilinçaltındaki evrensel zeka
ile bağlantı kurarak, doğru kararları almak ve gizli bilgilere erişmek içindir.
Okunuş Usulü: Gece yatmadan hemen önce,
beden ve zihin tamamen gevşetilmiş haldeyken, kelimelerin anlamına
odaklanılarak yavaşça ve inançla okunmalıdır.
Arapça (Benzer
anlamlı İslami dua örneği): "Allahümme
inni e'ûzü bike min ilmin la yenfa' ve min kalbin la yahşa'."
(Allah'ım, fayda vermeyen ilimden ve ürpermeyen kalpten sana sığınırım.)
Murphy'nin Metni (Türkçe Çevirisi): "Bilinçaltımdaki Sonsuz
Zeka, benim için her şeyi bilir ve şu anda bana ihtiyacım olan cevabı açıklar.
İçimdeki bilgelik, beni huzura, sevgiye ve doğru eyleme yönlendirir. O'nun
(Tanrı'nın/Yaratıcı'nın) ışığı yolumu aydınlatır ve attığım her adımda O'nun
rehberliğini hissederim. Cevabın rüyamda veya sezgilerimle geleceğini biliyor
ve buna şimdiden şükrediyorum."
Referanslar
- Baumann, T. L. (2005). Window to God. A.R.E. Press.
- Bennett, J. G. (1964). Energies. Hodder & Stoughton.
- Browne, S. (2008). Prophecy. Dutton.
- Lethbridge, T. C. (1976). The Power of the Pendulum. Routledge
& Kegan Paul.
- Monroe, R. A. (1971). Journeys Out of the Body. Doubleday.
- Murphy, J. (1973). Telepsychics. DeVorss & Company.
- Shumsky, S. (2014). Awaken Your Third Eye. Red Wheel/Weiser.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Şeytan, Negatif Varlıklar Veya Psişik Vampirler
Şöyle bir soru sorulursa: "Şeytan, negatif varlıklar veya psişik vampirler gibi
metafizik unsurların saldırı ve tacizlerinden korunmak için kaynaklarda hangi
yöntemler, dualar ve zihinsel tutumlar önerilmektedir?", bu husus
parapsikoloji, teoloji ve bilinçaltı çalışmaları ışığında, korkunun yönetimi,
enerji kalkanlarının oluşturulması ve iradi güçlendirme başlıkları altında
incelenmelidir.
Eldeki kaynaklar, metafizik saldırıların (ister
"negatif enerji", ister "karanlık varlıklar" veya
"şeytan" olarak adlandırılsın) temel mekanizmasının korku ve zihinsel
kabulden geçtiğini vurgulamaktadır. Korunma, pasif bir kaçıştan ziyade, aktif
bir bilinç inşasıdır.
1. Zihinsel Egemenlik ve Korkunun Reddi
Joseph Murphy'nin Telepsychics adlı
eserinde ve diğer metafizik kaynaklarda belirtildiği üzere, en büyük korunma
kalkanı, dışsal bir gücün birey üzerinde, bireyin izni olmadan hüküm
süremeyeceği bilincidir.
- Plotinus ve Mısırlı Rahip: (Önceki
yazılarımızda) kısaca değinilen Plotinus örneği, bu konuda en çarpıcı
derstir. 1700 yıl önce yaşamış olan filozof Plotinus, dönemin güçlü bir
Mısırlı rahibi tarafından lanetlenir. Rahip, Plotinus'a ölümcül bir büyü
ve negatif düşünce projeksiyonu gönderir. Ancak Plotinus, korkuya kapılmak
yerine bu saldırıyı, rahibin kendi üzerinde hiçbir gücü olmadığını bilerek
karşılar. Sonuç olarak, gönderilen negatif enerji bumerang gibi geri döner
ve rahibin kendisine zarar verir [Murphy, 1973].
- Ders: Bir
"lanet" veya "sataşma", ancak hedef kişi korkuya
kapılır ve bu gücü zihninde kabul ederse etkili olur. Korku, psişik
kapıları açan anahtardır; korkusuzluk ise onları kilitler.
- Kabul Etmeme Yasası: Murphy'ye göre, başkalarının
telkinleri (şeytanın vesvesesi veya kötü niyetli insanların büyüleri), siz
onları zihnen kabul etmediğiniz sürece "kağıttan bir geminin savaş
gemisine saldırması" kadar etkisizdir. Tek güç, kişinin kendi
düşüncesindedir [Murphy, 2010].
2. Enerji Kalkanı Oluşturma ve "Beyaz
Işık" Tekniği
Özellikle astral seyahat veya medyumik çalışmalar
sırasında, bireyin enerji bedeninin (aura) savunmasız kalabileceği belirtilir.
Kaynaklar, "psişik vampirler" veya "astral parazitler"
olarak adlandırılan düşük titreşimli varlıklardan korunmak için "Beyaz
Işık" tekniğini önerir.
- Koruma Kalkanı: Gavin ve
Yvonne Frost'un Astral Travel kitabında, bireyin etrafında koruyucu
bir enerji silindiri veya küresi hayal etmesi gerektiği belirtilir. Bu
imgeleme, negatif varlıkların nüfuz edemeyeceği bir titreşim alanı yaratır
[Frost & Frost, 1986].
- Korunma Duası (Olumlaması): Bu
kalkanı oluştururken şu ifadenin tam bir inançla söylenmesi tavsiye
edilir:
İngilizce
Orijinali: "I am surrounded by the pure white light of the God. Nothing but
good shall come to me. Nothing but good shall go from me." Türkçe Anlamı: "Tanrı'nın
saf beyaz ışığı ile çevrelenmiş durumdayım. Bana iyilikten başka hiçbir şey
gelmeyecek. Benden iyilikten başka hiçbir şey gitmeyecek." Uygulama
Usulü: Bu cümle, kişinin etrafında parlak, beyaz veya mavi-beyaz bir ışık
halesi olduğu imgelenerek, derin bir nefesle ve otoriter bir iç sesle
söylenmelidir.
3. Auranın Onarımı ve Psişik Sızıntıların
Kapatılması
Susan Shumsky'nin Awaken Your Third Eye
(Üçüncü Gözü Uyandırmak) eserinde, korku, öfke veya travma nedeniyle aurada
oluşan "deliklerin" veya "yırtıkların", negatif enerjilerin
içeri sızmasına neden olduğu belirtilir. Bu sızıntıları kapatmak için şu dua ve
niyet çalışması önerilir:
- Dua Metni (Şifa ve Koruma İçin): "I
ask that the Holy Spirit and the power of God heal and seal my aura from
all negative influences, thoughts, and entities. I am whole, perfect,
strong, powerful, loving, harmonious, and happy." Türkçe
Anlamı: "Kutsal Ruh'un ve Tanrı'nın gücünün; auramı tüm negatif etkilerden,
düşüncelerden ve varlıklardan iyileştirmesini ve mühürlemesini
(kapatmasını) diliyorum. Ben bütünüm, mükemmelim, güçlüyüm, kudretliyim,
sevgi doluyum, uyumluyum ve mutluyum." [Shumsky, 2014].
4. Dini ve Mistik Korunma Yöntemleri
Kaynaklarda yer alan dini referanslar, özellikle
İncil ve Katolik mistisizminden örneklerle, inancın en güçlü kalkan olduğunu
vurgular.
- 91. Mezmur (Psalm 91): Joseph
Murphy ve diğer spiritüel yazarlar, korku anında veya negatif bir varlığın
hissedildiği durumlarda 91. Mezmur'un okunmasını önerir. Bu metin,
"Yüce Olan'ın barınağında oturan" kişinin, "gecenin
dehşetinden" ve "karanlıkta gezen vebadan" korunacağını
taahhüt eder [Murphy, 1973].
- Türkçe Meali (Özet): "Yüce
Olan'ın örtüsü altında barınan, Her Şeye Gücü Yeten'in gölgesinde oturur.
Rab için derim: O benim sığınağım, kalemdir; Tanrım'dır, O'na
güvenirim... O seni avcı tuzağından, ölümcül hastalıktan kurtarır. Seni
kanatlarının altına alır, onların altına sığınırsın; O'nun sadakati senin
kalkanın ve siperin olur."
- Müslümanlarda Ayetel Kürsiyi
okurlar
- Padre Pio'nun Tavsiyeleri: Ünlü
Katolik mistik Padre Pio, şeytani saldırıların ve "karanlık
günlerin" artacağı zamanlarda, dış dünyayla teması kesip içe dönmeyi
(pencereleri kapatmak sembolizmiyle), tespih duasını (Rosary) ve manevi
okumaları tavsiye etmiştir. Ona göre, Tanrı'ya tam teslimiyet, korkuyu ve
dolayısıyla şeytanın giriş kapısını kapatır [Browne, 2008].
5. Karanlık Varlıklar ve Psişik Vampirler ile
Mücadele
- Tanımlama: Sylvia
Browne, "Karanlık Varlıklar"ın (Dark Entities) vicdandan yoksun,
narsisistik ve Tanrı'dan/Sevgiden kopmuş ruhlar olduğunu belirtir. Bunlar,
insanların enerjisini emerek beslenirler.
- Mücadele Yöntemi: Bu
varlıklarla (veya psişik vampirlerle) "savaşmak" yerine, onlarla
olan bağı kesmek esastır. Onlara duyulan öfke veya korku, aradaki bağı
güçlendirir. Yapılması gereken, onları yok saymak, "Sol Kapı"ya
(kendi karanlık alemlerine) ait olduklarını bilmek ve kendi ışığına
odaklanmaktır [Browne, 2008]. Enerji vampirleriyle mücadelede Joe H.
Slate, kişinin kendi içsel enerji sistemini güçlendirerek dışa
bağımlılığını azaltmasını önerir [Slate, 2009].
Özet ve İlginç Bir Detay (Lethbridge ve
Pentagram)
İlginç bir detay olarak, araştırmacı Tom
Lethbridge, bir "cadı" komşusunun tavsiyesiyle, istenmeyen psişik
ziyaretçileri engellemek için zihinsel olarak yatağının etrafına
"pentagramlar" (beş köşeli yıldızlar) çizme pratiği yapmıştır. Daha
sonra komşusu ona gelip, "Dün
gece odana girmeye çalıştım ama yatağının etrafında ateşten üçgenler vardı,
yaklaşamadım," demiştir [Wilson, 1978]. Bu, zihinsel imgelemenin
metafizik alemde somut bir bariyer oluşturabildiğine dair ilginç bir
anekdottur.
Sonuç: Korunmanın özü, korkuyu reddetmek,
Tanrısal/Evrensel güçle (Sonsuz Zeka) bir olduğunu hatırlamak ve aura/zihin
alanını, izin verilmeyen girişlere karşı "niyet" ve
"imgeleme" ile mühürlemektir.
Kaynakça
- Browne, S. (2008). End of Days. Dutton.
- Frost, G., & Frost, Y. (1986). Astral Travel. Samuel
Weiser.
- Murphy, J. (1973). Telepsychics. DeVorss & Company.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika. Popurri.
- Shumsky, S. (2014). Awaken Your Third Eye. Red Wheel/Weiser.
- Slate, J. H. (2009). Psychic Vampires. Llewellyn Publications.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Ölülerin Yaşayanları İzlemesi
"Ölülerin yaşayanları izlemesi, onlarla
iletişim kurması ve bu ilişkinin doğası kaynaklarda nasıl
temellendirilmektedir?", bu husus parapsikoloji ve metafizik literatüründe
ölümün bir son değil, bir boyut değişimi olduğu tezi üzerinden açıklanmaktadır.
Eldeki kaynaklar, ölülerin bizi "izlediğini", ancak bu izlemenin bir
gözetimden ziyade telepatik bir bağ ve ruhsal bir birliktelik olduğunu
vurgular.
1. Ölümün Doğası ve Dördüncü Boyut
Joseph
Murphy'nin Telepsychics (Telepsişik) adlı eserine göre, ölüm
aslında yoktur; yaşam sadece form değiştirir. İnsan zihni ve ruhu bir
gerçekliktir ve Tanrı'nın yaşamı olduğu için ölemezler. Ölen yakınlarımız, üç
boyutlu fiziksel dünyadan ayrılarak "Dördüncü Boyut"a / Fourth
Dimension geçerler. Burası, zaman ve mekanın olmadığı, düşüncenin anında
gerçekliğe dönüştüğü bir alemdir.
- Yeni Bedenler: Murphy,
ölen kişilerin "disembodied" (bedensiz) varlıklar olmadığını,
onların da o boyuta uygun, daha süptil / subtle ve titreşimi yüksek
"astral" veya "seyreltilmiş" bedenlere sahip
olduklarını belirtir. Bu bedenler, katı maddelerin (kapıların, duvarların)
içinden geçebilir ve hastalık ya da yaşlılıktan muaftır,.
- Yakınlık: Sylvia
Browne'a göre, "Öte Taraf" / The Other Side veya ahiret,
sanıldığı gibi gökyüzünün uzak bir köşesinde değildir. Bu boyut, fiziksel
dünyamızın zemin seviyesinden sadece yaklaşık bir metre (3 feet)
yukarıdadır, ancak titreşim hızı çok daha yüksektir. Dolayısıyla ölüler,
fiziksel olarak olmasa da boyutsal olarak hemen yanı başımızdadır,.
2. İletişim ve İzleme Mekanizmaları
Ölülerle yaşayanlar arasındaki ilişki, fiziksel
duyularla değil, zihinsel ve ruhsal kanallarla sürdürülür.
- Telepati ve Sevgi Bağı: Murphy
ve Webster'ın belirttiği üzere, sevgi bağı, boyutlar arası en güçlü
iletkendir. Bir anneyi çocuğuna veya eşleri birbirine bağlayan sevgi,
ölümle kopmaz. Ölüler, yaşayanların düşüncelerini ve duygularını telepatik
olarak algılarlar. Sizin onları düşündüğünüz her an, onlar da sizi düşünür
ve yanıt verirler. İletişim, sözcüklerle değil, doğrudan zihinden zihne
aktarılan hisler ve imgelerle gerçekleşir,.
- Rüyalar: (Önceki yazılarımızda)
değinildiği gibi, rüyalar iki alem arasındaki buluşma noktasıdır. Murphy,
rüyaların "derin zihnin televizyon dizileri" olduğunu belirtir.
Ölen yakınlar, uyku sırasında bilincin baskısı kalktığında, yaşayanlarla
rüyalarda buluşur, onları uyarır veya teselli ederler.
- Tarama Makinesi / Scanning Machine: Sylvia
Browne, Öte Taraf'ta bulunan ve "Tarama Makinesi" adı verilen
bir cihazdan bahseder. Ruhlar, bu makine aracılığıyla dünyada bıraktıkları
sevdiklerinin hayatlarını, sanki bir hologram izler gibi takip
edebilirler. Ancak bu izleme, yargılayıcı değil, gözlemci ve destekleyici
bir niteliktedir.
3. Yasın Etkisi ve İlişkinin Sağlığı
Kaynaklar, yaşayanların tuttuğu yasın
niteliğinin, ölülerle olan ilişkiyi doğrudan etkilediğini vurgular.
- Aşırı Kederin Zararı: Joseph
Murphy, aşırı üzüntü, keder ve depresyonun, ölen kişiyi de olumsuz
etkilediğini belirtir. Telepatik bağ nedeniyle, yaşayanın acısı ölen
kişiye de ulaşır ve onu "aşağı çeker" veya huzursuz eder.
Ölüler, sevdiklerinin mutlu olmasını isterler. Murphy'ye göre, onları
"serbest bırakmak" ve onlara sevgi, huzur ve neşe göndermek, hem
yaşayanın hem de ölenin ruhsal sağlığı için elzemdir.
- Negatif İletişim: Bir kişi
sürekli ağlayıp "Neden beni bıraktın?" diye yakındığında, bu
bencilce bir tutum olarak görülür ve ölen kişinin ruhsal ilerlemesini
zorlaştırır. Bunun yerine, "Tanrı seninle olsun, yolun açık
olsun" şeklinde dualar göndermek gerekir.
4. Hayvanlarla İlişki
Richard Webster'ın aktardığına göre, bu bağ
sadece insanlarla sınırlı değildir. Ölen evcil hayvanların da sahiplerini
ziyaret ettiği, yataklarının kenarında hissedildikleri veya rüyalarda
görüldükleri vakalar mevcuttur. Bu durum, sevgi bağının türler arası sınır
tanımadığını ve ruhsal varlığın formdan bağımsız olduğunu gösterir,.
Hikaye: Gaz Sızıntısı ve Uyarıcı Rüya
Joseph Murphy'nin Telepsychics kitabında,
ölülerin bizi nasıl izlediğine ve koruduğuna dair çarpıcı bir örnek anlatılır.
New York'ta yaşayan bir kadın, psişik
yeteneklerini geliştirmek için düzenli olarak meditasyon yapmakta ve her gece
yatmadan önce Ayetel Kürsi "Koruyucu
dualar” okumaktadır. Bir gece derin
uykudayken, rüyasında yıllar önce vefat etmiş olan kocasını görür. Kocası son
derece canlı ve gerçekçi bir şekilde ona görünür ve acil bir ses tonuyla şöyle
der: "Hemen uyan ve gazı kapat, yoksa oğlumuz boğulacak."
Kadın korkuyla uyanır ve hemen mutfağa koşar. Gaz
ocağının açık kaldığını ve evin içinin gaz kokusuyla dolmaya başladığını fark
eder. Hemen gazı kapatır ve pencereleri açarak hem kendisinin hem de oğlunun
hayatını kurtarır.
Kıssadan Hisse ve Günümüze Bakan Yüzü: Bu hikaye,
fiziksel ölümün ruhsal uyanıklığı sona erdirmediğini gösterir. Kadının kocası,
boyut değiştirmiş olsa da (Dördüncü Boyut), ailesini "izlemeye" ve
tehlike anında telepatik yolla (rüya aracılığıyla) müdahale etmeye devam
etmiştir. Sevgi ve koruma içgüdüsü, fiziksel bedenin ölümünden sonra da
varlığını sürdürür.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern insan,
ölümü mutlak bir yok oluş olarak görme eğilimindedir. Ancak bu vaka,
sevdiklerimizle olan bağımızın kopmadığını, onların bizi bir "koruyucu
göz" gibi izlediğini ve gerektiğinde içsel sezgilerimiz veya rüyalarımız
yoluyla bize rehberlik edebileceklerini hatırlatır. Yalnız değilizdir; görünmez
bir destek ağıyla çevriliyizdir.
Dua: Ölüler İçin Huzur ve Özgürleşme
Joseph Murphy, ölen yakınlarımızla sağlıklı bir
ilişki kurmak, onları huzurla uğurlamak ve kendi kederimizi şifalandırmak için
şu duayı önermektedir.
Duanın Amacı: Ölen kişiyi obsesif kederle
dünyaya bağlamak yerine, onu ilahi sevgiye emanet etmek ve ruhsal yolculuğunda
özgür bırakmak.
Okunuş Usulü: Sakin bir anda, ölen kişi
sevgiyle düşünülerek, içten bir teslimiyetle okunur.
Türkçe Anlamı: "Onu (ölen kişinin adı)
Tanrı'ya havale ediyorum. O'nun sevgisinin, ışığının ve huzurunun şimdi bu
kişiye aktığını biliyorum. O, Tanrı'nın zihnindedir ve Tanrı'nın olduğu yerde
neşe, huzur, sevgi ve yaşam vardır. O, şimdi yeni bir boyutta, Tanrı'nın
sevgisiyle çevrili olarak, neşe içinde yaşamaktadır. Onu serbest bırakıyorum ve
Tanrı'nın kollarına emanet ediyorum. O özgürdür, ben de özgürüm."
Kaynakça
- Browne, S. (2008). Prophecy. Dutton.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Webster, R. (2002). Is Your Pet Psychic?. Llewellyn
Publications.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Uzaktan İnsanları
Etkilemek
"Uzaktan insanları
etkilemek, zihinsel mesajlar göndermek veya olayların akışını değiştirmek
için kişinin hangi içsel güçleri geliştirmesi gerekir ve bu amaçla kullanılan
rituellerin mekanizması nasıldır?", bu konuyu eldeki kaynaklar ışığında,
parapsikoloji, ezoterizm ve bilinçaltı psikolojisi perspektifinden
derinlemesine incelemek gerekir. Kaynaklar, uzaktan etkilemenin bir
"büyü"den ziyade, zihinsel enerjinin, imgelemenin ve iradenin
disiplinli bir şekilde yönlendirilmesi olduğunu vurgulamaktadır.
Gerekli İçsel Güçler ve Yetiler
Uzaktan etkileme (telepati veya telepsişik),
rastgele bir yetenek olmaktan çok, belirli zihinsel kasların geliştirilmesine
dayanır.
1. İrade ve "Gerçek İrade" / True
Will: Colin Wilson'ın Mysteries (Gizemler) eserinde belirttiği gibi,
maji ve uzaktan etkilemenin temeli "İrade"dir. Ancak bu, günlük
hayattaki basit isteklerden farklıdır. Aleister Crowley'in tanımıyla maji,
"İrade doğrultusunda değişiklik yaratma sanatı ve bilimidir".
Buradaki güç, "sıkışmış ego"nun kaygılı çırpınışları değil, kişinin
derinliklerinden gelen ve evrensel akışla uyumlu olan "Gerçek
İrade"dir. Bu iradeyi kullanabilmek için kişinin zihnini tek bir noktaya
odaklayabilmesi (konsantrasyon) gerekir [Wilson, 2024].
2. Aktif İmgeleme ve Görselleştirme: (Önceki
yazılarımızda) değindiğimiz gibi, imgeleme sadece hayal kurmak değildir. Wilson
ve Regardie'nin kaynaklarında, imgelemenin "astral ışık" veya
"psişik eter" üzerinde kalıplar yarattığı belirtilir. Uzaktan birini
etkilemek için, o kişinin görüntüsünü veya istenen sonucu zihinde net, canlı ve
üç boyutlu bir şekilde canlandırmak (vizualizasyon) şarttır. Webster, bu
yeteneğin basit kart denemeleri veya zihinsel resimler göndererek
geliştirilebileceğini belirtir [Webster, 2015; Wilson, 2024].
3. "Unihipili" ile İletişim (Bilinçaltı
İşbirliği): Kenneth Meadows'un Shamanic Spirit
(Şamanik Ruh) eserinde, Hawaii Huna geleneğindeki "Unihipili"
kavramına dikkat çekilir. Unihipili, kişinin alt benliği veya bilinçaltıdır.
Mantıklı zihin (Uhane) bir şeyi isteyebilir, ancak ritüeli ve enerjiyi harekete
geçiren Unihipili'dir. Bu alt benlik sözcüklerden değil, sembollerden ve
duygulardan anlar. Dolayısıyla uzaktan etkileme ritüellerinin işe yaraması
için, niyetin duyguyla (yakıtla) şarj edilmesi ve alt benliğe net bir sembolle
iletilmesi gerekir [Meadows, 2004].
4. Gevşeme ve Alfa Durumu: Joseph Murphy
ve Richard Webster, zihinsel mesajların iletilebilmesi için bilincin
"alfa" veya "hipnagogik" (uyku ile uyanıklık arası) duruma
geçmesi gerektiğini vurgular. Zihin gergin olduğunda (beta dalgaları), psişik
kapılar kapalıdır. Derin gevşeme, bilinçaltının evrensel ağa (Telepsişik ağa)
bağlanmasını sağlar [Murphy, 2010; Webster, 2015].
Uygulama Yöntemleri ve Ritueller
Kaynaklarda, uzaktan etkileme için hem modern
psikolojik teknikler hem de kadim seremoniyel yöntemler yer almaktadır.
1. Teleepsişik
Yöntem (Özneler Arası İletişim)
Joseph Murphy'nin Telepsychics kitabında,
başkalarını uzaktan etkilemek için "özneler arası iletişim" yöntemi
önerilir. Bu, karşınızdaki kişinin "İçindeki Tanrı"ya veya yüksek
benliğine hitap etme tekniğidir.
- Uygulama: Sakin
bir yere geçilir ve bedenen gevşenir. Etkilenmek istenen kişi zihinde
canlandırılır. Tartışmak veya zorlamak yerine, o kişinin içindeki ilahi
varlığa sevgi, barış ve anlayış gönderilir. Örneğin, zor bir iş görüşmesi
veya ailevi bir sorun varsa, zihinde o kişinin size gülümsediği,
"evet" dediği ve sorunun çözüldüğü canlandırılır. Murphy'ye
göre, bu imge ve duygu karşı tarafın bilinçaltına ekilir ve kişi, nedenini
bilmeden size karşı olumlu davranmaya başlar [Murphy, 2010].
2. Orta Sütun
Ritüeli / The Middle Pillar Ritual
Israel Regardie tarafından detaylandırılan bu
ritüel, Batı ezoterik geleneğinde (Golden Dawn) kişinin psişik merkezlerini
uyandırmak ve enerji (Mana veya Prana) toplamak için kullanılır. Bu enerji daha
sonra bir niyete yönlendirilebilir.
- Mekanizma: Kişi,
başının üzerinde parlak bir ışık küresi (Kether) hayal eder. Bu ışığın
bedenin merkezinden aşağıya doğru inerek boğaz, kalp, cinsel bölge ve
ayaklarda farklı enerji merkezlerini (Sefirot) canlandırdığı imgelenir. Bu
sırada İbranice ilahi isimler (örneğin Eheyeh, Yehovah Eloah
VeDaath) titreşimli bir sesle (vibrasyon) zikredilir.
- Amaç: Bu
ritüel, uygulayıcının aurasını güçlendirir ve onu evrensel yaşam
enerjisiyle şarj eder. Regardie'ye göre, bu şarj edilmiş durumdayken
yapılan bir imgeleme veya niyet, "astral alemde" çok daha güçlü
bir etki yaratır [Regardie, 1998].
3. Kadeh
İnisiyasyonu ve "Scrying" (Bakım)
Marcia Pickands'ın aktardığına göre, Kadeh veya
Kupa, psişik yeteneklerin ve bilgeliğin sembolüdür. Ritüel, kişinin
yeteneklerini İlahi olana adaması ve etik sınırlar içinde kullanması için bir
"ahitleşme"dir.
- Uygulama: Ritüel
sırasında aday, "Kendiyle, bu Toplulukla ve Ebedi Tanrılarla birlik
arayan biri" olarak tanımlanır. Kadeh, suyla doldurulur ve bu su,
psişik vizyonların görüldüğü bir ayna (scrying) olarak kullanılır. Bu tür
ritüeller, zihni gündelik kaygılardan ayırıp "kutsal bir alana"
taşıyarak odaklanmayı artırır [Pickands, 2023].
4. Basit
Telepatik Dürtmeler
Richard Webster, günlük hayatta uygulanabilecek
basit ritüeller önerir:
- "Bana
Bak" Deneyi: Kalabalık
bir yerde, birinin ensesine odaklanarak zihinsel olarak "Arkana
dön" veya "Bana bak" diye emretmek.
- "Beni
Ara" Tekniği:
Belirli bir saatte, bir arkadaşınızı düşünerek, onun telefonunu eline
aldığını ve sizi aradığını 10-15 dakika boyunca yoğun bir şekilde
imgelemek. Webster, bu basit odaklanma ritüellerinin, zihinler arası
bağları güçlendirdiğini belirtir [Webster, 2015].
Hikaye: Kayınvalide ve Huzur Ritüeli
Joseph Murphy'nin Telepsychics eserinde,
uzaktan etkilemenin gücüne dair yaşanmış bir olay anlatılır.
Bir kadın,
kocasının annesi (kayınvalidesi) tarafından sürekli eleştirilmekte, evliliğine
müdahale edilmekte ve huzursuzluk yaratılmaktadır. Kadın, kayınvalidesiyle her
karşılaştığında tartışmakta, ona karşı öfke duymakta, ancak bu durum ilişkiyi
daha da kötüleştirmektedir. Murphy ona, dış dünyada savaşmayı bırakıp, zihinsel
dünyada bir değişiklik yapmasını önerir.
Kadın her gece
uyumadan önce fiziksel olarak gevşer ve zihninde kayınvalidesini canlandırır.
Ancak bu kez onunla tartışmaz. Zihinsel olarak ona şunları söyler: "Sen
Tanrı'nın sevgisiyle kuşatılmışsın. Ruhun huzur ve uyum dolu. Aramızda ilahi
bir düzen var. Seni özgür bırakıyorum ve sen de beni özgür bırakıyorsun."
Ve zihninde kayınvalidesinin mutlu ve huzurlu bir şekilde, belki de başka bir
yerde meşgul olduğunu hayal eder.
Bunu birkaç
hafta boyunca, hiç aksatmadan ve inanarak (gerçek iradeyle) yapar. Bir süre
sonra kayınvalidesi aniden onları arar, uzak bir şehirde yaşayan başka bir
akrabasının yanına taşınmaya karar verdiğini ve orada yeni bir hayata
başlayacağını, çok mutlu olduğunu söyler. Kadın, tek bir kavga etmeden, sadece
zihinsel atmosferi değiştirerek (uzaktan etkileme ile) sorunu çözmüştür.
Kıssadan Hisse ve Günümüze Bakan Yüzü: Bu hikaye,
insanları etkilemenin yolunun onlarla fiziksel olarak çatışmak değil, onlar
hakkındaki inancımızı ve zihinsel imajımızı değiştirmek olduğunu gösterir.
Başkasının bilinçaltı, bizim ona gönderdiğimiz "duygu yüklü imajları"
alır ve ona göre hareket eder.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
dünyada, "toksik" insanlarla başa çıkmak için sürekli stratejiler
geliştirir, mesajlar atar veya tartışırız. Oysa en güçlü ritüel, o kişiyi
zihnimizde "şifalandırmak" ve onu olduğu haliyle, bize zarar
vermeyecek bir konumda (belki uzakta, belki mutlu) imgelemektir. Biz içimizdeki
savaşı bitirdiğimizde, dışarıdaki savaş da enerji bulamaz ve biter.
Dua: Zihinsel Uyum ve Etki İçin
Bu dua, uzaktan iletişim kurmak istediğiniz
kişiyle aranızdaki engelleri kaldırmak ve ilahi bir bağ kurmak niyetiyle
okunur. (Murphy'nin önerdiği yaklaşımın İslami terminoloji ve Arapça dua
geleneği ile harmanlanmış halidir).
Okunuş Usulü: Gece yatmadan önce veya sabah erken saatte, abdestli
veya temiz bir halde, sessiz bir odada oturulur. Gözler kapatılır ve niyet
edilen kişi kalpte hissedilir. Aşağıdaki dua, o kişinin kalbine bir nur
gönderildiği düşünülerek 7 veya 21 defa okunur.
Arapça Dua: "Yâ Câmi'an nâsi li yevmin lâ raybe fîh,
ijma' beynî ve beyne [Kişinin Adı] bil-hayri ve'l-meveddeti. Ve ellif beyne
kulûbinâ kemâ ellefte beyne'l-muhâcirîne ve'l-ensâr."
Türkçe Anlamı: "Ey insanları, geleceğinde şüphe olmayan bir
günde toplayacak olan (Allah'ım)! Benimle [Kişinin Adı] arasını hayır ve
sevgiyle birleştir. Ve Muhacir ile Ensar'ın arasını uzlaştırdığın gibi
kalplerimizi birbirine ısındır/uzlaştır."
Ardından şu
olumlama Türkçe olarak 3 kez tekrar edilir: "İçimdeki İlahi Güç, [Kişinin Adı]'nın içindeki İlahi Güç ile
konuşuyor. Aramızda sadece uyum, barış ve anlayış var. Mesajım sevgiyle
iletiliyor ve sevgiyle alınıyor."
Kaynakça
- Meadows, K. (2004). Shamanic Spirit. Inner Traditions.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Pickands, M. L. (2023). Psychic Abilities: How to Train and Use
Them. Weiser Books.
- Regardie, I. (1998). The Middle Pillar. Llewellyn Publications.
- Webster, R. (2015). Kak chitat' mysli ljubogo cheloveka? [How
to read anyone's mind?].
- Wilson, C. (2024). Misterii [Mysteries]. Diversion Books.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Yorumlar
Yorum Gönder