Parapsikoloji - Psişik Araştırmalar 5
Şöyle bir soru sorulursa: "Fransız
edebiyatının devi Victor Hugo'nun, özellikle Jersey adasındaki sürgün
yıllarında yoğunlaşan psişik deneyimleri, ruh çağırma seansları ve
parapsikolojiye olan ilgisi kaynaklarda nasıl belgelenmiştir; bu deneyimler onun
edebi eserlerini ve kozmolojik görüşlerini nasıl şekillendirmiştir?", bu
konuyu John Chambers'ın Victor Hugo's Conversations with the Spirit World
(Victor Hugo'nun Ruhlar Alemiyle Konuşmaları) adlı eseri ve dönemin
tanıklarının günlükleri ışığında detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, Victor Hugo'nun sadece bir
romancı ve şair olmadığını, aynı zamanda 19. yüzyılın en üretken ve saplantılı
spiritüalistlerinden biri olduğunu ortaya koymaktadır. Hugo, "masa
celseleri" / table turning aracılığıyla yüzlerce ruhla konuştuğuna
inanmış ve bu konuşmaları binlerce sayfalık tutanaklara dönüştürmüştür.
1. Jersey Sürgünü ve Masaların Dansı
Victor
Hugo'nun metafizik macerası, III. Napolyon'un darbesinden sonra 1852'de kaçmak
zorunda kaldığı Jersey Adası'ndaki "Marine-Terrace" adlı evinde
başlar.
- Başlangıç Kıvılcımı: Hugo,
başlangıçta ruh çağırma olaylarına şüpheyle yaklaşmıştır. Ancak 6 Eylül
1853'te, evine misafir gelen yazar Delphine de Girardin'in ısrarıyla bir
masa celsesi düzenlenmiştir. Girardin, Paris'te moda olan "yürüyen
masalar" fenomenini adaya taşımıştır. İlk başta hareket etmeyen masa,
birkaç denemeden sonra şiddetle sarsılmaya ve ayaklarını yere vurarak (her
vuruş bir harfe denk gelecek şekilde) mesajlar vermeye başlamıştır
[Chambers, 1681, 1682].
- Medyumlar:
Celselerin ana medyumları genellikle Hugo'nun oğlu Charles Hugo ve aile
dostlarıydı. Charles transa giriyor, masa ise onun elleri altındayken
hareket ediyordu. Victor Hugo, celselerin yöneticisi ve sorgulayıcısı
konumundaydı. Masadan gelen mesajlar o kadar karmaşık, şiirsel ve
felsefiydi ki, Hugo bunların sadece Charles'ın bilinçaltından
gelemeyeceğine ikna olmuştu [Chambers, 1709].
2. İletişim Kurulan Varlıklar ve "Mezarın
Gölgesi"
Hugo'nun masası, sıradan ruhlardan ziyade
tarihsel devler, edebi dahiler ve soyut kavramlarla dolup taşmıştır.
- Leopoldine'in Gelişi: Hugo'yu
bu işe asıl bağlayan olay, 1843'te Seine nehrinde boğularak ölen çok
sevgili kızı Leopoldine'in ruhunun geldiğini iddia etmesiydi. Masanın,
sadece Hugo ve kızı arasındaki özel anıları bildiğini iddia etmesi, şairin
tüm şüphelerini silmiş ve onu iki yıl sürecek yoğun bir ruhsal mesaiye
sürüklemiştir [Chambers, 1683].
- Ünlüler Geçidi: Tutanaklara göre Hugo;
Shakespeare, Molière, Luther, Hannibal, İsa Mesih ve hatta
"İmparator" Napolyon Bonapart ile (o sırada yeğeni III.
Napolyon'a duyduğu nefretin etkisiyle) konuşmuştur. Ayrıca
"Okyanus", "Fikir" / Idea ve "Ölüm"
gibi soyut kavramlar da kişileşerek masaya gelmiştir. En sık ziyaret eden
ve en derin kozmolojik bilgileri veren varlık ise "Mezarın
Gölgesi" / The Shadow of the Sepulcher (L'Ombre du Sépulcre)
adını taşıyan gizemli bir entitedir [Chambers, 1706, 1708].
- Şiirsel Düellolar: En
ilginç vakalardan biri, "Androcles'in Aslanı" / Lion of
Androcles adlı ruhun gelip Hugo ile şiirsel bir yarışmaya girmesidir.
Ruh (masa aracılığıyla), Hugo'nun tarzında muazzam şiirler yazdırmış,
bazen Hugo'nun henüz kağıda dökmediği ama zihninde tasarladığı dizeleri
ona geri okumuştur [Chambers, 1790, 1793].
3. Hugo'nun Kozmolojisi: Her Şeyin Ruhu Vardır
Bu deneyimler, Hugo'nun "Les
Contemplations" (Teffekkürler) ve "La Légende des siècles"
(Yüzyılların Efsanesi) gibi eserlerindeki metafizik altyapıyı oluşturmuştur.
- Metempsikoz (Ruh Göçü): Hugo, ruhların sadece
insanlarda değil, hayvanlarda, bitkilerde ve hatta taşlarda bile
bulunduğuna inanmaya başlamıştır. Ona göre, evren bir "ceza
kolonisi"dir. Kötü bir hayat süren ruhlar, taşlara veya alt formlara
hapsedilerek cezalandırılır. Masa celselerinde "Mermer" veya
"Taş"ın konuşması bu inancı pekiştirmiştir. Hugo, "Her
şeyin, taşın bile bir ruhu vardır" dizesini bu öğretilerden almıştır
[Chambers, 1747, 1750].
- Akışkan / Fluid: Hugo,
evreni birbirine bağlayan manyetik bir "akışkan" olduğuna
inanıyordu. Mesmerizmden etkilenen şaire göre, bu akışkan sayesinde
zihinler arası iletişim (telepati) ve ölülerle temas mümkündü. Masa, bu
akışkanın yoğunlaştığı bir araçtı [Chambers, 1676, 1678].
4. Delilik mi, Deha mı?
Kaynaklar, Hugo'nun bu dönemde akıl sağlığının
sınırlarında dolaştığını tartışır.
- Fantastik Parafreni: Bazı
modern psikiyatrlar (örn. Jean de Mutigny), Hugo'nun "Fantastik
Parafreni" denilen ve megalomani ile karakterize bir durum
yaşadığını, masadan gelen seslerin aslında kendi bilinçaltının (veya oğlu
Charles'ın bilinçaltının) bir yansıması olduğunu öne sürer. Hugo'nun
"yeni bir dinin peygamberi" olduğuna dair inancı bu tezi
destekler niteliktedir [Chambers, 1854].
- Yaratıcı Patlama: Diğer
yandan, bu süreç Hugo'nun yaratıcılığını muazzam ölçüde tetiklemiştir.
(Önceki yazılarımızda) değinilen "Süper Bilinç" haline bu
celseler sırasında ulaşmış olabilir. Colin Wilson gibi araştırmacılar,
Hugo'nun "Fakülte X"ini kullanarak zaman ve mekan dışı bir bilgi
kaynağına eriştiğini savunur.
Hikaye: "Politika" Kelimesi ve Mühürlü
Kutu
Hugo'nun parapsikolojiye olan inancının köklerini
ve psişik yeteneklere verdiği önemi gösteren, masa celselerinden önceki bir
olay şöyledir:
1847 yılında, henüz sürgüne gitmeden önce, Hugo,
dönemin ünlü durugörü medyumlarından "Alexis"in (Alexis Didier) bir
gösterisine katılır. Şüpheci ama meraklı olan Hugo, evinden getirdiği mühürlü
bir kutuyu koltuğunun altında taşımaktadır. Kutunun içinde ne olduğunu kimse
bilmemektedir.
Medyum Alexis transa geçer, Hugo'nun elindeki
kutuyu tutar ve hiç açmadan içindeki kelimeyi hecelemeye başlar:
"P-O-L-I... T-I-Q-U-E". Yani "Politique" (Politika).
Ardından ekler: "Bu
kelime açık yeşil bir kağıda yazılmış ve Mösyö Hugo bunu evindeki bir broşürden
yırtıp almış."
Hugo şaşkınlık içinde kutuyu açar. Gerçekten de
içinde, yeşil bir broşürden yırtılmış ve üzerinde "Politique" yazan
kağıt vardır. Bu olay, Hugo'nun "görünmeyen aleme" ve insanın
zihinsel güçlerine olan inancını perçinleyen anlardan biridir.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, en rasyonel
zihinlerin bile somut kanıtlar karşısında "bilinmeyene" teslim
olabileceğini gösterir. Hugo için bu, madde ile ruh arasındaki perdenin ince
olduğunun ve zihnin (veya ruhun) maddeyi (kutuyu) aşıp bilgiye ulaşabileceğinin
kanıtıydı. "Politika" kelimesi ironiktir; çünkü Hugo'nun hayatını
altüst eden şey politikaydı, ancak onu ölümsüzlüğe taşıyan şey ruhsal arayışı
oldu.
Günümüze Bakan Yüzü: Bugün bilim,
"Uzaktan Görüntüleme" (Remote Viewing) deneyleriyle Alexis'in yaptığı
şeyi laboratuvar ortamında incelemektedir. Hugo'nun deneyimi, "büyü"
zannedilen şeyin aslında henüz keşfedilmemiş bir zihinsel teknoloji
(telepati/durugörü) olabileceğini hatırlatır. Modern insan, teknolojinin
sunduğu ekranlara bakmaktan, kendi zihninin içindeki "ekranı"
(içgörüyü) kullanmayı unutmuştur.
Dua: İlahi İlham ve Hakikati Görmek İçin
Bu dua, Victor Hugo'nun Jersey celselerinde
aradığı türden bir aydınlanma, evrensel zeka ile bağlantı kurma ve
"perdenin ötesindeki" hakikati idrak etme niyetiyle oluşturulmuştur.
Okunuş Usulü: Gece yarısı veya şafak
vaktinde, sessiz bir ortamda, yüzü gökyüzüne veya açık bir pencereye dönerek
okunur. Zihin, evrenin sonsuzluğu ve yaşamın birliği düşüncesine odaklanır.
Arapça Dua: "Allahümme yâ
Nûra'n-nûr, yâ Müdebbira'l-umûr. İkşif lî an hakâikı'l-eşyâ ve'l-esrâr. Ve
elhimnî min ledünke ilmen ve hikmeten, inneke alâ külli şey'in kadîr."
Türkçe Anlamı: "Ey Nurların Nuru, ey
işleri çekip çeviren (Allah'ım). Bana eşyanın ve sırların hakikatlerini aç
(keşfet). Ve bana kendi katından ilim ve hikmet ilham et; şüphesiz Sen her şeye
kadirsin."
Ardından şu niyet 3 kez tekrar edilir:
"Gözlerimdeki perdeler kalkıyor. Evrenin canlı kitabını okumaya niyet
ediyorum. Her taşta, her çiçekte ve her yıldızda saklı olan ruhu selamlıyorum.
Bilinmeyenden korkmuyor, onu sevgiyle ve hikmetle kucaklıyorum. Ruhum,
sonsuzlukla ve hakikatle birdir."
Kaynakça
- Chambers, J. (2011). Victor Hugo's Conversations with the Spirit
World. Inner Traditions.
- Grasset, J. (1910). The Marvels Beyond Science. Funk &
Wagnalls.
- Robb, G. (1998). Victor Hugo: A Biography. W. W. Norton.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Ruh Davetinin Yöntemleri ve Araçları
"Parapsikoloji, okültizm ve spiritüalizm
literatüründe 'ruh daveti' nedir; bedensiz varlıklarla iletişim kurmak için
kullanılan 'seans', 'Ouija tahtası' ve 'ritüel maji' yöntemleri nasıl
uygulanır, bu süreçte karşılaşılan 'Tulpa' (düşünce formu) fenomeni ve
'obsesyon' (musallat) tehlikeleri kaynaklarda nasıl
detaylandırılmaktadır?", bu konuyu Colin Wilson'ın maji ve bilinçaltı
araştırmaları, Joanne Austin'in spiritüalizm tarihi ve John Chambers'ın Victor
Hugo deneyimleri ışığında, teknik ve felsefi boyutlarıyla incelemek gerekir.
Eldeki kaynaklar, ruh davetlerinin sadece
"ölülerle konuşmak" olmadığını; bazen bilinçaltının derinliklerindeki
"gizli benliklerin" dışa vurumu, bazen de "düşünce
formlarının" (Tulpa) maddeleşmesi olabileceğini vurgulamaktadır.
1. Ruh Davetinin Yöntemleri ve Araçları
Tarihsel süreçte ruhlarla veya boyutlar arası
varlıklarla iletişim kurmak için üç ana yöntem öne çıkmıştır: Medyumluk
(Seanslar), Mekanik Araçlar (Ouija) ve Ritüel Maji.
- Masa Celsesi ve Tıklamalar: John
Chambers, Victor Hugo's Conversations with the Spirit World
eserinde, 19. yüzyılın ortalarında popüler olan "masa döndürme"
/ table turning fenomenini anlatır. Katılımcılar ellerini bir
masanın üzerine koyar ve kolektif enerjiyle masanın ayaklarını yere
vurmasını (tıklamasını) sağlarlar. Her vuruş bir harfe karşılık gelir. Victor Hugo, bu
yöntemle "Mezarın Gölgesi" / Shadow of the Sepulcher ve
"Ölüm" gibi arketiplerle konuştuğuna inanmıştır. Bu yöntem,
sabır ve yüksek konsantrasyon gerektirir [Chambers, 1681, 1708].
- Ouija (Cadı Tahtası) ve Planşet: Joanne Austin, ESP,
Psychokinesis, and Psychics kitabında, "Ouija" tahtalarının
ve "planşet" / planchette (üzerinde kalem olan veya
işaret eden küçük tahta) kullanımının risklerini irdeler.”
Kullanıcılar parmaklarını planşetin üzerine koyar ve sorulan sorulara,
planşetin harfler üzerinde gezinmesiyle yanıt alırlar. Austin, bu
araçların "eğlence" olmadığını ve yetkin olmayan kişilerin
elinde tehlikeli kapılar açabileceğini belirtir. The Exorcist (Şeytan) filminin ilham
kaynağı olan 1949 vakası, bir çocuğun Ouija tahtasıyla "Kaptan
Howdy" adını verdiği bir varlıkla (aslında bir iblis) iletişime
geçmesiyle başlamıştır [Austin, 322, 323].
- Ritüel Maji ve Evokasyon: Colin
Wilson, Mysteries (Gizemler) eserinde, Aleister Crowley ve
MacGregor Mathers gibi okültistlerin yöntemlerini inceler. Burada amaç,
pasif bir şekilde ruhun gelmesini beklemek değil, "İrade" / Will
ve "İmgeleme" / Imagination kullanarak varlığı zorla
çağırmaktır (Evokasyon). Majisyen, koruyucu bir çember çizer ve Süleyman'ın Anahtarı / Key
of Solomon gibi ızgaraları (sigilleri) kullanarak varlığı görünür
forma girmeye zorlar. Ancak Wilson, bu varlıkların genellikle
majisyenin kendi bastırılmış bilinçaltı enerjileri olabileceğini de
tartışır [Wilson, 2889, 2910].
2. Davet Edilen Nedir? Ruh mu, Tulpa mı?
Kaynaklar, davetlere icabet eden
"şey"in doğası konusunda ilginç bir ayrım yapar. Gelen her zaman
ölmüş birinin ruhu olmayabilir.
- Philip Deneyi ve Tulpalar: Colin
Wilson, Toronto Psişik Araştırmalar Derneği'nin (George ve Iris Owen)
yaptığı ünlü "Philip" deneyini aktarır. Grup, Philip adında
tamamen kurgusal (hiç yaşamamış) bir tarihsel karakter yaratır. Ona
bir geçmiş, bir kişilik ve trajik bir ölüm hikayesi uydururlar. Ardından
düzenledikleri seanslarda bu kurgusal karakteri çağırırlar. Şaşırtıcı bir
şekilde, "Philip" gelir! Masa hareket eder, sorulara (kurgulanan
hikayeye uygun) yanıtlar verir.
- Analiz: Bu vaka, insan zihninin
yoğun odaklanma ile "Tulpa" (Tibet geleneğinde zihinsel
enerjiyle yaratılan varlık) veya "yapay ruh" yaratabileceğini
kanıtlar. Ruh davetlerinde gelen varlık, bazen grubun kolektif
beklentisinin yarattığı bir "düşünce formu"dur [Wilson, 3512,
3513].
- Tibet mistizminde geçen uzun
süreli disiplin isteyen meditatif bir çalışmadır. Düşünce enerjisinin
yoğun olarak meditatif çalışmalarla odaklanması sonucu bir tür
"düşünce varlığı" yaratılmasıdır. Bu yaratılan formun enerjisi,
bağlantınızı keserseniz belli bir süre sonra dağılır. Tibet mistizmine
göre düşünce, ruhun yansımasını taşıyan bir enerji formudur. Doğru
konsantrasyon ve tekniklerle, bu yoğunlaştırılarak bir tür canlılık
belirtisi gösterilen form yaratılabilir. Ayrıca tulpa, x-files dizisine
de konu olmuştur.
- Dejenere Ruhlar ve "Kabuklar": Teozofi
geleneğinde ve Sylvia Browne'ın çalışmalarında, seanslara gelen bazı
varlıkların "Karanlık Varlıklar" / Dark Entities veya
ölülerin geride bıraktığı şuursuz "astral kabuklar" / shells
olabileceği belirtilir. Bunlar, yaşayanların enerjisiyle beslenmek için
sevdikleri kişinin kılığına giren parazitlerdir [Browne, 2167; Wilson,
3522].
3. Tehlikeler: Obsesyon ve Enerji Vampirliği
Ruh davetleri, (Önceki yazılarımızda) bahsedilen
"korunma kalkanları" olmadan yapıldığında ciddi psikolojik ve
spiritüel riskler taşır.
- Bill Slater Vakası: Colin
Wilson, BBC yöneticisi Bill Slater'ın gençliğinde katıldığı bir
"bardak çağırma" seansını anlatır. Slater, ruhla alay edince,
bardak (ruh) ona saldırır ve Slater o gece yatağında "kötücül bir
varlığın" göğsüne oturup onu boğmaya çalıştığı, iradesini ele
geçirmeye uğraştığı korkunç bir "obsesyon" (musallat) deneyimi
yaşar. Bu, davet edilen kapıdan içeri giren varlığın, davet bitse bile
gitmeyebileceğini gösterir [Wilson, 3313].
- Aldatıcı Ruhlar: G.K.
Chesterton'ın belirttiği gibi, bu alemlerden gelen mesajların en belirgin
özelliği "yalan söylemeleri"dir. Varlıklar, medyumun egosunu
şişirmek veya korku yaratmak için sahte kehanetlerde bulunabilirler
[Wilson, 3524].
4. İletişimin Mekaniği: Ektoplazma ve Enerji
Transferi
Fiziksel medyumlukta, ruhun kendini göstermesi
veya nesneleri hareket ettirmesi (telekinezi) için medyumdan veya
katılımcılardan enerji çekmesi gerekir.
- Soğukluk Etkisi: Seans
odalarında ısının aniden düşmesi (psikik soğuk), varlığın ortamdaki ısı
enerjisini kullanarak kendini tezahür ettirmeye (materyalize etmeye)
çalıştığının işaretidir. Kaynaklar, bu enerjinin bazen medyumun vücudundan
çıkan "ektoplazma" / ectoplasm adı verilen yarı-maddi bir
sis şeklinde görüldüğünü belirtir [Wilson, 3307].
Hikaye: Philip - Yaratılan Hayalet
Colin
Wilson'ın Mysteries eserinde detaylandırılan "Philip Deneyi",
ruh davetlerinin en büyük paradoksunu gözler önüne serer.
1972'de
Toronto'da bir grup araştırmacı, tamamen hayal ürünü olan "Philip
Aylesford" adında, 17. yüzyılda yaşamış bir İngiliz aristokratı kurgular.
Ona bir eş (Dorothea), bir metres (Margo) ve intiharla biten bir son yazarlar.
Amaçları, kolektif zihnin bir hayalet yaratıp yaratamayacağını görmektir.
Grup aylarca
Philip'e odaklanır, resmini çizer ve onunla konuşur. Sonunda, masa seanslarında
Philip "gelir". Masa, sorulara tıkırtılarla yanıt verir. Philip,
grubun ona yazdığı tarihi sever, soruları (kurgulanan sınırlar içinde)
yanıtlar. Ancak grup, Philip'e kurguladıkları hikayenin dışında, tarihsel bir
gerçek (örneğin o dönemde yaşamış ama hikayede olmayan bir kişi) sorduğunda
Philip cevap veremez veya tereddüt eder.
Bir gün grup,
Philip'e "Sen aslında bizim hayal ürünümüzsün, gerçek değilsin"
dediğinde, fenomen zayıflar ve iletişim kaotikleşir.
Kıssadan Hisse: Bu deney, ruh davetlerinde
"gelen" varlığın, bazen katılımcıların kolektif bilinçaltından
beslenen bir "yapay zeka" veya "enerji balonu" olduğunu
kanıtlar. İnsan zihni, inandığı şeyi yaratma gücüne (psikokinezi) sahiptir. Her
ses veya tıkırtı, öte dünyadan gelen bir ruh değildir; bazen sadece kendi
zihnimizin yankısıdır.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
dünyada "kanal olma" (channeling) veya rehber ruhlarla konuşma
iddiaları yaygındır. Philip deneyi, bu mesajların kaynağının her zaman dışsal
olmadığını, bazen kişinin kendi yaratıcı potansiyelinin bir ürünü olabileceğini
hatırlatır. Bu, fenomenin değersiz olduğu anlamına gelmez, ancak kaynağının
"öte taraf"tan ziyade "iç taraf" (bilinçaltı) olabileceğini
gösterir.
Dua: Korunma ve Ayrım (Discernment) İçin
Bu dua, herhangi bir ruhsal çalışma veya davet
öncesinde, sadece hayırlı ve yüksek titreşimli etkilerin alana girmesine izin
vermek, düşük enerjili veya aldatıcı varlıkları (kabukları/tulpaları) uzak
tutmak için okunur.
Okunuş Usulü: Çalışma yapılacak alanın (veya
masanın) etrafında saat yönünde dönerek veya zihinsel olarak bir ışık çemberi
çizerek okunur.
Arapça Dua: "Eûzü bi-kelimâtillâhi't-tâmmâti min şerri mâ
halak. Ve min şerri'l-vâsivisi'l-hannâs. Rabbî eûzü bike min
hemezâti'ş-şeyâtîn. Ve eûzü bike rabbi en yahdurûn."
Türkçe Anlamı: "Yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam ve
mükemmel kelimelerine sığınırım. Sinsi vesvesecinin şerrinden... Rabbim,
şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım. Ve onların yanımda
bulunmalarından da sana sığınırım (Müminun, 97-98)."
Ardından şu niyet (niyet beyanı) 3 kez
tekrarlanır: "Bu alana sadece Işık, Sevgi ve Hakikat
adına gelenler girebilir. Kendi zihnimin yanılsamalarını ve düşük titreşimli
varlıkları reddediyorum. İradem, İlahi İrade ile birdir. Davetim sadece Yüksek
Hayrımadır."
Kaynakça
- Austin, J. P. (2008). ESP, Psychokinesis, and Psychics. Chelsea
House.
- Browne, S. (2008). Kehanetler [Prophecies]. Berkley.
- Chambers, J. (2011). Victor Hugo's Conversations with the Spirit
World. Inner Traditions.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Taşın Ruhu
Şöyle bir soru sorulursa: "Victor Hugo'nun 'taşın bile bir ruhu
vardır' önermesinden yola çıkarak, panteistik veya animistik bir evren
görüşünde; hayvanlar, bitkiler ve cansız nesnelerle psişik iletişim
(psikometri, telepati) nasıl sağlanır ve bu iletişimin frekans ayarları
kaynaklarda nasıl tarif edilmektedir?", bu konuyu John Chambers'ın Victor
Hugo incelemeleri, Richard Webster'ın zihinsel iletişim teknikleri, Rupert
Sheldrake'in morfik alan teorileri ve James Van Praagh'ın mekan enerjileri
üzerine deneyimleri ışığında detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, evrendeki her zerrenin (canlı
veya cansız) bir titreşime ve hafızaya sahip olduğunu, iletişimin ise
"sözcüklerle" değil, "imgeleme" / visualization ve
"duygu aktarımı" yoluyla gerçekleştiğini belirtmektedir.
1. "Her Şeyin Ruhu Vardır": Hugo'nun
Evren Modeli
John Chambers'ın Victor Hugo's Conversations
with the Spirit World (Victor Hugo'nun Ruhlar Alemiyle Konuşmaları) eserine
göre, ünlü yazar Victor Hugo, evreni devasa bir "ceza kolonisi" veya
ruhsal bir hiyerarşi olarak görmüştür.
- Ruh Göçü ve Hapishane: Hugo'ya
göre, insan ruhu kötülük yaptığında, öldükten sonra daha alt formlara
(hayvanlara, bitkilere ve en sonunda taşlara) hapsedilerek cezalandırılır.
Jersey sürgününde yaptığı masa celselerinde, "Mermer", "Taş" veya
"Okyanus" gibi varlıklarla konuştuğunu iddia etmiştir. Hugo, bir
taşa baktığında sadece katı bir madde değil, "uyuyan" veya
"hapsedilmiş" bir bilinç görüyordu. Bu nedenle iletişim,
o nesnenin içindeki hapsolmuş öze hitap ederek, ona saygı ve sevgi
göstererek mümkündür [Chambers, 1747, 1750].
- İletişim Yöntemi: Hugo
için iletişim aracı, "masa" idi. Masa, bir medyumun (genellikle
oğlu Charles) dokunuşuyla canlanıyor, titreşiyor ve ayaklarını yere
vurarak (tıklamalarla) taşın veya ruhun mesajını iletiyordu. Bu, cansız
maddenin insan enerjisiyle (akışkan / fluid) şarj edilerek geçici
bir "dil" kazanması prensibine dayanır [Chambers, 1681, 1682].
2. Nesnelerin Hafızasını Okumak: Psikometri
Cansız nesnelerle iletişim kurmanın
parapsikolojideki en yaygın yöntemi "Psikometri"dir. Colin Wilson'ın Mysteries
(Gizemler) ve Joanne Austin'in ESP, Psychokinesis, and Psychics
eserlerinde bu yöntem detaylandırılır.
- Titreşimsel Kayıt:
Psikometri, bir nesneye dokunarak onun tarihini veya sahibini hissetme
sanatıdır. Teorik olarak her nesne (bir yüzük, bir taş, bir duvar),
çevresinde yaşanan olayları ve duyguları bir manyetik bant gibi kaydeder.
Austin'e göre, psişik dedektifler (Noreen Renier gibi) kayıp bir kişinin
eşyasını ellerinde tutarak, o kişinin nerede olduğunu
"görebilirler" [Austin, 374, 455].
- Uygulama: İletişim
için nesne avuç içine alınır. Gözler kapatılır ve zihin boşaltılır
(pasiflik). Nesneden gelen ilk izlenimler (sıcaklık, soğukluk, ani bir
duygu veya zihinde beliren bir resim) mantık süzgecinden geçirilmeden
kabul edilir. Bu, nesnenin "ruhuyla" veya
"hafızasıyla" konuşmaktır [Austin, 515].
- Mekanların Ruhu: James
Van Praagh, Heaven and Earth (Cennet ve Dünya) kitabında,
mekanların da bir hafızası olduğunu belirtir. İstanbul'a yaptığı bir ziyarette, Ayasofya'yı
ve eski bir sarnıcı gezerken, yüzyıllar önceki kanlı savaşların ve
acıların "düşünce formlarını" / thought forms atmosferde
asılı kalmış halde hissettiğini anlatır. Duvarlar konuşmaz, ancak
yaydıkları enerji "hissedilebilir" [Van Praagh, 722].
3. Hayvanlar ve Bitkilerle Telepatik Bağ
Canlı formlarla (hayvanlar) iletişim, nesnelerden
farklı olarak aktif bir zihin-zihin etkileşimidir.
- Sessiz Konuşma: (Önceki
yazılarımızda) Rupert Sheldrake'in çalışmalarına değinildiği üzere,
hayvanlar sahiplerinin niyetlerini "Morfik Alanlar" üzerinden
okurlar. Richard
Webster, Is Your Pet Psychic? (Evcil Hayvanınız Psişik mi?)
eserinde, hayvanlarla konuşmanın yolunun "kelimeler" değil,
"imgeler" olduğunu vurgular.
- Teknik: Bir hayvana bir şey
anlatmak istiyorsanız (örneğin "seni seviyorum" veya
"buraya gel"), bunu zihninizde bir film gibi canlandırmalı ve
bu görüntüyü ona gönderdiğinizi hayal etmelisiniz. Hayvanlar, zihinsel
resimleri ve duygu paketlerini (sevgi, korku) evrensel bir dil olarak
algılarlar [Webster, 41, 42].
- Bitkilerin Tepkisi: Joanne
Austin, Cleve Backster'ın bitkilerle yaptığı deneylere atıfta bulunur.
Backster, bir bitkinin yaprağına elektrotlar bağlamış ve onu yakmayı düşündüğü
(henüz eyleme geçmediği) anda, bitkinin galvanometrede "korku"
tepkisi verdiğini görmüştür. Bu, bitkilerle iletişimin "niyet"
düzeyinde gerçekleştiğini kanıtlar. Onlarla konuşmak için sesli sözler
değil, samimi ve yoğun bir niyet yeterlidir [Austin, 530].
4. Frekans Ayarı: Sevgi ve Dikkat
Tüm bu varlıklarla (taş, hayvan, bitki)
iletişimde ortak anahtar, "dikkat" ve "sevgi"dir.
- Dikkatin Gücü: Rupert
Sheldrake, The Sense of Being Stared At (Gözetlenme Hissi)
eserinde, dikkatin bir enerji ışını gibi hedefe ulaştığını belirtir.
Birine (veya bir hayvana) arkasından dikkatle baktığınızda, o kişi bunu
hisseder. İletişim, dikkatinizi o varlığa "kilitlemekle" başlar
[Sheldrake, 734].
- Sevgi Köprüsü: Webster,
telepatik kanalları açan en güçlü frekansın sevgi olduğunu belirtir.
Sevgi, zihinsel savunma duvarlarını indirir ve iki varlık (insan-hayvan
veya insan-doğa) arasında rezonans sağlar [Webster, 36].
Hikaye: Victor Hugo ve "Mezarın
Gölgesi"
Victor Hugo'nun Jersey sürgünü sırasında yaşadığı
en çarpıcı deneyimlerden biri, "Mezarın Gölgesi" / Shadow of the
Sepulcher adını verdiği bir varlıkla yaptığı konuşmadır. Masanın ayaklarını
yere vurarak verdiği mesajlarda, bu varlık Hugo'ya evrenin yapısını anlatır.
Varlık, Hugo'ya her şeyin canlı olduğunu, bir
çakıl taşının bile bir zamanlar yaşamış ve cezalandırılmış bir ruh
barındırabileceğini söyler. Hugo, bu bilgiden o kadar etkilenir ki, bir gün
deniz kenarında yürürken bir taşa basmaktan korkar hale gelir. Şiirlerinde,
"Her şeyin, taşın bile bir ruhu vardır" dizesini bu deneyimlerden
sonra yazar. Hugo için doğa artık sessiz bir dekor değil, her yaprağında ve kum
tanesinde konuşan, acı çeken veya kefaret ödeyen ruhların olduğu kozmik bir
koro haline gelmiştir.
Kıssadan Hisse: Bu anlatı, insan kibrinin
aksine, evrende yalnız olmadığımızı ve zekanın sadece "beyin" ile
sınırlı olmadığını gösterir. İletişim, karşımızdaki varlığın (bir taşın bile)
bir özü olduğuna "inanmakla" ve ona "saygı" duymakla başlar.
Hugo'nun masası, onun inancı sayesinde konuşmuştur.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
ekoloji hareketleri, doğayı "canlı bir organizma" (Gaia) olarak
görmeye başlamıştır. Hugo'nun 19. yüzyılda mistik yolla ulaştığı "her
şeyin ruhu vardır" fikri, bugün kuantum fiziğinde "her şey enerjidir
ve enerji bilgidir" şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Doğayla iletişim
kurmak (ağaçlara sarılmak, hayvanlarla konuşmak), delilik değil, evrensel ağa
bağlanma çabasıdır.
Dua ve Uygulama: Birlik Bilincine Uyumlanma
Bu uygulama, çevrenizdeki canlı-cansız her şeyle
ruhsal bir bağ kurmak, onların dilini anlamak ve evrensel uyuma katılmak
niyetiyle yapılır.
Uygulama Yeri: Doğada, bir ağacın altında
veya sessiz bir odada, elinizde bir taş veya bitki tutarak.
Arapça Dua (Niyet): "Yâ
Nûra'n-nûr, Yâ Müdebbira'l-umûr. Allahümme'c-al fî kalbî nûran ve fî sem'î
nûran ve fî basarî nûran. Ve'şrah lî sadri li-efheme lüğate'l-kâinât.
Sübhanellezî sehhara lenâ hâzâ."
Türkçe Anlamı: "Ey Nurların Nuru, ey
işleri çekip çeviren (Allah'ım). Allah'ım kalbimde bir nur, kulağımda bir nur,
gözümde bir nur yarat. Göğsümü genişlet ki kainatın dilini anlayabileyim.
Bunları bizim hizmetimize veren (Allah) ne yücedir."
Ardından şu niyet (telepatik olumlama) 3 kez
tekrar edilir: "Ben, bu evrenin bir parçasıyım ve her parça birbiriyle konuşur.
Şu an elimde tuttuğum bu [nesne/canlı] ile aramdaki engel kalkıyor. Onun özünü,
hikayesini ve enerjisini sevgimle hissediyorum. Biz biriz, aynı kaynaktan
geliyoruz. Seni duyuyorum, seni hissediyorum."
Kaynakça
- Austin, J. P. (2008). ESP, Psychokinesis, and Psychics. Chelsea
House.
- Chambers, J. (2011). Victor Hugo's Conversations with the Spirit
World. Inner Traditions.
- Sheldrake, R. (2004). Le septième sens [The Seventh Sense].
Éditions du Rocher.
- Van Praagh, J. (2010). Heaven and Earth. Pocket Books.
- Webster, R. (2002). Is Your Pet Psychic?. Llewellyn
Publications.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Ruhun Barışı: İçsel
Gücü Uyandırma Teknikleri
"İnsanın kendi ruhuyla barışması, içsel
çatışmaları dindirip ruhsal potansiyelini (özelliklerini) kuvvetlendirmesi için
kaynaklarda hangi yöntemler, zihinsel disiplinler ve manevi pratikler
önerilmektedir?", bu konuyu Joseph Murphy'nin bilinçaltı öğretileri, Colin
Wilson'ın "Benlikler Merdiveni" teorisi ve William Hewitt'in zihinsel
gelişim teknikleri ışığında; kendini affetme, ayna terapisi ve içsel diyalog
kavramları üzerinden detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, ruhla barışmanın, aslında
"Bilinçli Zihin" (Ego/Mantık) ile "Bilinçaltı" (Ruh/Sonsuz
Zeka) arasındaki savaşı bitirmek anlamına geldiğini vurgular. Ruhun
özelliklerini kuvvetlendirmek ise, bu içsel gücü bloke eden korku, suçluluk ve
değersizlik hislerini temizlemekle mümkündür.
1. İçsel Çatışmanın Kaynağı: "Robot" ve
"Gerçek Benlik"
Colin Wilson, Mysteries (Gizemler) ve Super
Consciousness (Süper Bilinç) eserlerinde, insanın mutsuzluğunun temel
nedeninin, günlük işleri yürüten otomatik mekanizma ("Robot") ile
derinlerdeki "Gerçek Benlik" arasındaki kopukluk olduğunu belirtir.
- Benlikler Merdiveni: Wilson'a göre insan tek bir
"ben"den oluşmaz. Bir "Benlikler Merdiveni" / Ladder
of Selves vardır. En altta, rutin işleri yapan, sıkılan ve
korkan "Robot" bulunur. Merdivenin üst basamaklarında ise, zaman ve mekanın
ötesini gören, enerjik ve bilge "Yüksek Benlik" vardır.
Ruhla barışmak, Robot'un kontrolü ele geçirmesini engellemek ve merdiveni
tırmanarak Yüksek Benlik ile bütünleşmektir [Wilson, 2019; Wilson, 2024].
- Enerji Kaçağı: (Önceki yazılarımızda)
değinildiği gibi, suçluluk, pişmanlık ve kendine acıma duyguları,
"ruhsal batarya"nın enerjisini boşaltan kaçaklardır. Kişi
kendiyle kavgalı olduğunda, yaşam enerjisi (Prana/Mana) bu iç savaşa
harcanır ve dış dünyada başarısızlık olarak tezahür eder.
2. Ruhla Barışma Yöntemi: Kendini Affetme ve
Sevgi
Joseph Murphy,
Telepsychics (Telepsişik) eserinde, ruhla barışmanın ilk şartının
"kendini affetmek" olduğunu vurgular. Ona göre, Tanrı (Sonsuz Zeka)
insanı asla yargılamaz veya cezalandırmaz; insan kendi düşünceleriyle kendini
cezalandırır.
- Kendini Mahkum Etmeyi Bırakmak: Murphy,
birçok hastalığın ve başarısızlığın kökeninde "kendine yönelik
öfke" / self-resentment yattığını belirtir. Kişi, geçmişteki hatalarını
sürekli zihninde canlandırarak ruhunu "döver". Oysa ruh
(bilinçaltı), sadece şimdiki zamanda yaşar. Geçmişi bırakıp "Ben
kendimi affediyorum ve serbest bırakıyorum" demek, ruhsal iyileşmenin
anahtarıdır [Murphy, 2010].
- Sevgi Frekansı: Ruhun
doğal frekansı sevgidir. Kişi kendini eleştirdiğinde bu frekansı bozar.
Ruhla barışmak için, kişinin kendisine bir başkasına duyduğu şefkatle
yaklaşması gerekir. Murphy, "Tanrı sevgisiyle doluyum"
cümlesinin, ruhsal yaraları iyileştiren en güçlü merhem olduğunu belirtir
[Murphy, 2010].
3. Ruhsal Özellikleri Kuvvetlendirme Teknikleri
Ruhun potansiyelini (sezgi, yaratıcılık, huzur,
güç) artırmak için kaynaklarda "Ayna Terapisi" ve
"Olumlama" teknikleri öne çıkar.
A. Ayna
Terapisi / Mirror Therapy
Joseph Murphy ve William Hewitt, kişinin kendi
gözlerinin içine bakarak yaptığı konuşmaların, bilinçaltına (ruha) ulaşmanın en
hızlı yolu olduğunu belirtir.
- Uygulama: Günde
iki kez aynanın karşısına geçin. Gözlerinizin içine bakın (göz bebekleri
ruhun penceresidir). Yüksek sesle ve inanarak şunları söyleyin: "Ben Tanrı'nın bir
mucizesiyim. Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum ve seviyorum. İçimdeki
Sonsuz Zeka, beni parlatıyor, yüceltiyor ve koruyor. Ben güçlüyüm, ben
bilgeyim, ben huzurum." Bu pratik, "değersizlik" inancını
siler ve ruhun özgüvenini (karizmasını) artırır [Murphy, 2010;
Hewitt, 2005].
B. Ruhsal
Nitelikleri Çağırma
Ruhunuzda hangi özelliğin (örneğin cesaret, sabır
veya neşe) kuvvetlenmesini istiyorsanız, o özelliği "çağırmanız"
gerekir.
- İsimlendirme: Murphy, "Ben huzurluyum"
dediğinizde, ruhunuzun bu emre itaat ederek huzur titreşimi yaydığını
belirtir. Ruh, ona ne derseniz o kılığa girer. Eğer "Ben
beceriksizim" derseniz, ruhunuz beceriksizliği oynar. Ruhunuzla
barışmak için, ona "asil" sıfatlarla hitap etmelisiniz
[Murphy, 2010].
4. "İçsel Ortak" ile İşbirliği
William Hewitt, The Truth About Mind Power
(Zihin Gücü Hakkındaki Gerçek) eserinde, ruhu (veya bilinçaltını) bir
"İçsel Ortak" / Silent Partner olarak görmeyi önerir.
- Danışma: Karar
vermeden önce içinize dönüp, "Sevgili Ruhum (veya Bilinçaltım), bu
konuda senin fikrin nedir? Bana doğru yolu göster" diyerek onunla
konuşun. Hewitt, bu diyaloğun sezgileri keskinleştirdiğini ve ruhun atıl
kapasitesini "aktif zekaya" dönüştürdüğünü belirtir [Hewitt,
2005].
Hikaye: Aynadaki Düşman ve Dost
Joseph Murphy'nin Telepsychics kitabında,
kendi ruhuyla barışarak hayatını değiştiren bir kadının hikayesi anlatılır. Bu
kadın, iş hayatında sürekli başarısız olmakta, ilişkilerinde reddedilmekte ve
derin bir mutsuzluk yaşamaktadır. Murphy ile konuştuğunda, çocukluğundan beri
"çirkin ve yetersiz" olduğu yönünde eleştirildiği ve buna inandığı
ortaya çıkar. Kendi ruhuna o kadar düşmandır ki, aynaya bakmaktan
kaçınmaktadır.
Murphy ona
"Ayna Terapisi"ni verir. Kadın her sabah aynada kendine bakıp,
zorlanarak da olsa "Seni seviyorum, sen Tanrı'nın sevgisisin, sen
değerlisin" demeye başlar. İlk günlerde ağlar ve kendine inanmaz. Ancak
ısrarla devam eder. Yaklaşık bir ay sonra, aynadaki aksine baktığında ilk kez
gülümsediğini fark eder. İçindeki savaş bitmiştir.
Bu içsel
barıştan kısa bir süre sonra, iş yerinde terfi alır ve ona değer veren bir
adamla tanışır. Dış dünyadaki düşmanlık, iç dünyadaki barışla birlikte sona
ermiştir.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye,
"dışarısının", "içerisinin" bir aynası olduğunu kanıtlar.
Biz kendi ruhumuzu aşağıladığımızda, dünya da bizi aşağılar. Kendi ruhumuzla
barışıp (aynadaki görüntüyle dost olup) ondaki ilahi özellikleri
onurlandırdığımızda, hayatın akışı değişir. Ruh, ona sevgi verildiğinde
devleşen, eleştirildiğinde büzüşen bir çiçektir.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern insan,
estetik operasyonlarla veya filtrelerle "dış yüzünü" düzeltmeye
çalışırken, "iç yüzünü" (ruhunu) ihmal eder. Oysa gerçek çekicilik ve
güç, kişinin kendi ruhuyla barışık olmasından kaynaklanan
"aura"dadır. Kendisiyle barışık bir insan, en güçlü antidepresandan
daha etkili bir huzur yayar.
Dua: Ruhla Barışma ve İçsel Gücü Uyandırma
Bu dua, kişinin kendi özüyle kucaklaşması,
kendine duyduğu öfke veya suçluluğu bitirmesi ve ruhundaki ilahi özellikleri
(Esma-ül Hüsna'nın tecellilerini) parlatması niyetiyle okunur.
Okunuş Usulü: Sessiz bir odada, tercihen bir
aynanın karşısında veya gözler kapalı, el kalbin üzerindeyken okunur. Ses tonu
şefkatli ve affedici olmalıdır.
Arapça Dua: "Allahümme ellif beyne kalbî ve rûhî.
Ve'c-alni minel-mütesalihine ma'a enfüsihim. Yâ Vedûd, Yâ Kuddûs, tahhir nefsî
minel-vesâvisi ve'z-zunûn, ve nevvir ruhî bi-nûri marifetik."
Türkçe Anlamı: "Allah'ım, kalbimle ruhumu uzlaştır/birleştir.
Beni kendi nefsiyle barışık olanlardan eyle. Ey (kullarını çok seven) Vedûd, ey
(eksikliklerden münezzeh) Kuddûs! Nefsimi vesvese ve (kötü) zanlardan temizle
ve ruhumu marifetinin (seni bilmenin) nuruyla aydınlat."
Türkçe Olumlama (Murphy Tekniği): (Bu kısmı 3 kez, hissederek
tekrarlayın) "Ben kendimle barışığım. Ruhum, Tanrı'nın nefesidir ve
mükemmeldir. Geçmişteki hatalarım için kendimi tamamen affediyorum ve serbest
bırakıyorum. İçimdeki güç, sevgi ve bilgelik şimdi uyanıyor. Ben değerliyim,
ben yeterliyim ve ben sevgiyim. Ruhumun ışığı bedenimi ve hayatımı dolduruyor.
Kendimi onaylıyorum ve kabul ediyorum."
Kaynakça
- Hewitt, W. W. (2005). The Truth About Mind Power. Llewellyn
Publications.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Shumsky, S. (2014). Awaken Your Third Eye. Red Wheel/Weiser.
- Wilson, C. (2024). Misterii [Mysteries]. Diversion Books.
- Wilson, C. (2019). Super Consciousness. Watkins Media.
Doğuştan Gelen Yetenekler
"Bir kişide doğuştan gelen psişik veya
sezgisel yeteneklerin varlığı nasıl anlaşılır; çocukluktan yetişkinliğe uzanan
süreçte hangi belirtiler, fiziksel hassasiyetler ve zihinsel deneyimler bu
'gizli potansiyeli' işaret eder ve kaynaklar bu belirtileri nasıl kategorize
etmektedir?", bu konuyu Allison DuBois'in çocukluk gözlemleri, Richard
Webster'ın telepati testleri, Rupert Sheldrake'in gözetlenme hissi
araştırmaları ve Joseph Murphy'nin bilinçaltı analizleri ışığında
detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, psişik yeteneklerin sadece
seçilmiş azınlığa ait "mucizevi" güçler olmadığını, aksine her
insanda -özellikle çocuklarda ve kadınlarda- biyolojik ve ruhsal bir donanım
olarak (Epifiz bezi/Üçüncü Göz) mevcut olduğunu, ancak kültürel şartlanmalarla
köreltildiğini vurgulamaktadır.
1. Çocukluk Dönemi Belirtileri: "Görünmez Arkadaşlar"
ve Işıklar
Doğuştan gelen
yeteneklerin en saf hali çocuklukta görülür. Allison DuBois, Don't Kiss Them
Good-bye (Onlara Elveda Öpücüğü Vermeyin) adlı eserinde (Joanne Austin
tarafından alıntılanmıştır), psişik çocukları tanımanın yollarını şöyle
sıralar:
- Kalabalıktan Rahatsızlık: Doğuştan hassas çocuklar,
nispeten boş bir odada bile kendilerini "kalabalık" hissederler.
Bunun nedeni, fiziksel olarak orada olmayan varlıkları (ruhları) veya
odadaki insanların yoğun duygu yüklerini (auralarını) algılamalarıdır.
Alışveriş merkezleri gibi yoğun yerler bu çocukları aşırı derecede yorar
ve huysuzlaştırır [Austin, 417].
- Görünmez Oyun Arkadaşları:
Yetişkinlerin "hayal ürünü" diyerek geçiştirdiği
"arkadaşlar", psişik çocuklar için son derece gerçektir. Çocuk,
boşluğa bakıp güler, konuşur veya bir şeyler ikram eder. Bu,
"perdenin" çocuklar için henüz kapanmadığının işaretidir.
- Geceleri Işık İsteği: Çoğu
psişik çocuk karanlıktan korkar, ancak bu korku "öcülerden"
değil, karanlıkta daha net gördükleri "ruhsal formlardan" veya
ışık kürelerinden kaynaklanır. Uyumadan önce odalarında dolaşan şekiller
veya renkler gördüklerini söylerler [Austin, 417; Browne, 1260].
2. Fiziksel ve Duygusal Hassasiyetler: "Psişik Sünger" Olmak
Yetişkinlikte doğuştan gelen sezgiler, genellikle
fiziksel ve duygusal tepkilerle kendini belli eder. Richard Webster, Kak
chitat' mysli ljubogo cheloveka? (Herkesin Zihnini Nasıl Okursunuz?)
eserinde bu belirtileri detaylandırır:
- Empatik Yüklenme (Simulpathia): (Önceki
yazılarımızda) değindiğimiz gibi, "Simulpathia", bir başkasının
acısını kendi bedeninde hissetmektir. Doğuştan sezgisel kişiler, bir
arkadaşları üzgün olduğunda, o kişi hiçbir şey söylemese bile göğüslerinde
bir ağırlık veya midelerinde bir kramp hissederler. Bu kişiler, ortamdaki
negatif enerjiyi bir sünger gibi emerler ve eve geldiklerinde sebepsiz bir
yorgunluk yaşarlar [Webster, 1827].
- Solar Pleksus (Güneş Sinirağı) Uyarısı:
Tehlikeli bir durum veya güvenilmez bir kişiyle karşılaşıldığında, mide
bölgesinde (Solar Pleksus) ani bir kasılma, "kelebek uçuşması"
veya bulantı hissedilir. Bu, bilinçaltının tehlikeyi algılayıp bedeni
uyarmasıdır ("Gut feeling").
- Gözetlenme Hissi (Scopaesthesia): Rupert
Sheldrake'in The Sense of Being Stared At eserinde belirttiği
üzere, arkası dönükken birinin kendisine baktığını hissetmek ve dönüp o
kişiyle göz göze gelmek, doğuştan gelen telepatik bir yeteneğin en yaygın
kanıtıdır. Bu yetenek, avcı-toplayıcı atalarımızdan kalan bir hayatta
kalma mekanizmasıdır [Sheldrake, 567].
3. Zihinsel ve Telepatik İşaretler
Zihinsel düzeyde, doğuştan sezgili kişiler zaman
ve mekan sınırlarını aşan deneyimler yaşarlar.
- Telefon Telepatisi: Telefon
çalmadan saniyeler önce kimin aradığını bilmek veya tam birini düşünürken
o kişiden mesaj almak. Şüpheciler buna tesadüf dese de, Sheldrake'in
araştırmaları, arayan kişi ile alıcı arasındaki duygusal bağın bu fenomeni
tetiklediğini kanıtlamıştır [Webster, 1785; Sheldrake, 1799].
- Deja
Vu ve Önsezi: Gidilen yeni bir yeri daha önce görmüş gibi
hissetmek veya bir olayın sonucunu mantıksal bir veri olmadan
"bilmek". Joseph Murphy, bu durumun rüyalarda yapılan
"dördüncü boyut" seyahatlerinin bir hatırası olduğunu belirtir.
Rüyaları sık sık çıkan veya "içime doğdu" dediği şeyler
gerçekleşen kişiler, yüksek psişik potansiyele sahiptir [Murphy, 3582].
4. Cinsiyet ve Biyolojik Yatkınlık
Kaynaklar, kadınların psişik yetenekleri fark
etme ve kullanma konusunda biyolojik bir avantaja sahip olduğunu öne sürer.
- Dişil Sezgi: (Önceki
yazılarımızda) Ivan Tutinsky'nin araştırmalarına atıfta bulunulduğu üzere,
kadınların epifiz bezinin (üçüncü gözün biyolojik karşılığı) erkeklere
oranla daha aktif veya gelişmiş olabileceği, ayrıca anne-çocuk arasındaki
telepatik bağın kadınların "alıcı" kanallarını sürekli açık
tuttuğu belirtilir. Webster'ın aktardığı 2003 tarihli bir ankette, psişik
deneyim yaşayanların %85'inin kadın olması bu tezi destekler [Webster,
1790].
Hikaye: Piskoposun Ani Sezgisi
Richard Webster'ın Kak chitat' mysli ljubogo
cheloveka? kitabında, doğuştan gelen sezginin (telepatinin) mantığı nasıl
devre dışı bıraktığına dair tarihsel bir vaka anlatılır.
- yüzyılda, İngiltere'de
Piskopos Samuel Wilberforce, din adamlarıyla resmi bir toplantı
halindedir. Toplantının ortasında, hiçbir dışsal neden yokken aniden elini
başına götürür, yüzü kireç gibi olur ve yanındakilere şunları söyler:
"Eminim, şu an oğlumun başına kötü bir şey geldi."
Oğlunun denizde, bir gemide olduğu bilinmektedir.
Piskopos o gün günlüğüne, oğlunun başına gelen belirsiz bir "felaket"
hissini not eder. Haftalar sonra haber gelir: Tam Piskopos'un o hisse kapıldığı
saatte, oğlu Herbert gemide ciddi bir kaza geçirmiş ve ayağından ağır şekilde
yaralanmıştır.
Kıssadan Hisse: Bu olay, doğuştan gelen
sezginin (telepati) mesafe tanımadığını gösterir. Piskopos, oğlunun yaşadığı
şok ve acı enerjisini, aralarındaki sevgi bağı üzerinden anında
"download" etmiştir. Bu yetenek, özel bir eğitimle değil, insan
doğasındaki "bağlantısallık" ile ilgilidir.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern
dünyada bir anne işteyken aniden huzursuzlanıp bakıcıyı aradığında ve çocuğunun
düştüğünü öğrendiğinde, bu bir tesadüf değildir. Wilberforce'un yaşadığı
deneyim, bugün hepimizin sahip olduğu "biyolojik wi-fi" sisteminin
bir kanıtıdır. İçimize doğan ani sıkıntıları veya "arama" dürtülerini
görmezden gelmemek, bazen hayat kurtarıcı olabilir.
Dua ve Uygulama: Sezgisel Kanalları Açmak İçin
Bu dua, üzerinizdeki "mantık baskısını"
hafifletmek, doğuştan gelen ancak körelmiş olan sezgisel yeteneklerinizi (kalp
gözünüzü) uyandırmak ve iç sesinizi daha net duymak niyetiyle okunur.
Okunuş Usulü: Sessiz bir ortamda, iki kaşın
arasına (Ajna Çakra) odaklanılarak, sabah uyanır uyanmaz veya gece yatmadan
önce okunur.
Arapça Dua: "Allahümme nevvir basîretî veftah lî
ebvâbe'l-gaybi. Ve elhimnî rüşdî ve eıznî min şerri nefsî. Yâ Nûr, Yâ Hâdî, Yâ
Fettâh."
Türkçe Anlamı: "Allah'ım, kalp gözümü/basiretimi nurlandır ve
bana gayb (bilinmeyen) kapılarını aç. Bana doğru yolu (rüşdümü) ilham et ve
beni nefsimin şerrinden (vesveselerden) koru. Ey Nur (aydınlatan), ey Hidayet
veren, ey Kapıları açan."
Ardından şu niyet 3 kez tekrar edilir:
"Doğuştan sahip olduğum sezgisel gücümü kabul ediyorum. İçimdeki ses,
gerçeğin sesidir. Korkularımı ve şüphelerimi bir kenara bırakıyor, kalbime
doğan bilgiye güveniyorum. Ben evrensel zeka ile bağlantıdayım, her an
korunuyor ve rehberlik alıyorum."
Kaynakça
- Austin, J. P. (2008). ESP, Psychokinesis, and Psychics. Chelsea
House.
- Browne, S. (2008). Prophecy. Dutton.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Sheldrake, R. (2003). The Sense of Being Stared At. Three
Rivers Press.
- Shumsky, S. (2014). El despertar del tercer ojo. Ediciones
Obelisco.
- Webster, R. (2015). Kak chitat' mysli ljubogo cheloveka? [How
to read anyone's mind?].
"Üçüncü Göz" Aktivasyon Teknikleri
"Parapsikoloji ve metafizik literatüründe,
uyuyan psişik yetenekleri (durugörü, telepati, önsezi) uyandırmak ve mevcut
potansiyeli kuvvetlendirmek için hangi somut egzersizler, zihinsel disiplinler,
beslenme önerileri ve meditasyon teknikleri tavsiye edilmektedir?", bu
konuyu Joseph Murphy'nin bilinçaltı programlama yöntemleri, Richard Webster'ın
pratik telepati egzersizleri, Susan Shumsky'nin "Üçüncü Göz"
aktivasyon teknikleri ve William Hewitt'in zihinsel odaklanma çalışmaları ışığında
detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, psişik yeteneklerin
"seçilmiş azınlığa" ait sihirli güçler olmadığını, aksine her insanda
var olan ancak körelmiş "biyolojik ve zihinsel kaslar" olduğunu
vurgular. Bu kasları güçlendirmek, tıpkı fiziksel sporlarda olduğu gibi
disiplinli bir antrenman programı gerektirir.
1. Fizyolojik Hazırlık: Epifiz Bezi ve Arınma
Susan Shumsky, El despertar del tercer ojo
(Üçüncü Gözün Uyanışı) eserinde, psişik vizyonun merkezi olan epifiz bezinin / pineal
gland (ajna çakra) kireçlenmesini önlemenin ve onu aktive etmenin ilk adım
olduğunu belirtir.
- Florürden Kaçınma: Epifiz bezi, florürü
mıknatıs gibi çeker ve bu durum bezin kireçlenmesine (kristalleşmesine)
neden olarak psişik alıcıları köreltir. Kaynaklar, florürlü su ve diş
macunlarından kaçınmayı önerir [Shumsky, 219].
- Güneş Işığı ve Karanlık: Epifiz,
ışığa duyarlıdır. Gündüzleri en az 20 dakika doğal güneş ışığı almak ve
geceleri zifiri karanlıkta uyumak, serotonin ve melatonin dengesini
sağlayarak psişik rüyaların netliğini artırır [Shumsky, 218].
- Uçucu Yağlar: Sandal ağacı, lavanta,
günlük ve mür gibi uçucu yağların alın bölgesine (iki kaşın arasına)
sürülmesi veya koklanması, bu bölgedeki titreşimi yükseltir
[Shumsky, 220].
2. Zihinsel Egzersizler ve Odaklanma
William Hewitt ve Richard Webster, zihni
"odaklanmış bir lazer" haline getirmek için şu teknikleri önerir:
- Renkli Toplar Egzersizi (Hewitt): Zihinsel
imgelemeyi güçlendirmek için gözler kapatılır. Sağ taraftan görüş alanına
giren ve bedenin içinden geçip sol taraftan çıkan renkli enerji topları
hayal edilir. Kırmızı (canlılık), Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi ve Mor toplar
sırayla geçirilir. Bu çalışma, zihnin imgeleme kaslarını çalıştırır ve
aurayı temizler [Hewitt, 160-163].
- Zener Kartları ve "Kırmızı Kart"
Testi (Webster): Bir iskambil destesi alınır. "Kırmızı
Kart" testinde, birkaç siyah kart ve bir kırmızı kart karıştırılarak
masaya kapalı şekilde dizilir. Kişi elini kartların üzerinde gezdirir ve elinde bir
"çekim" veya "sıcaklık" hissettiği kartı seçmeye
çalışır. Başlangıçta başarı oranı düşük olsa da, düzenli pratikle
eldeki çakralar (avuç içi sensörleri) hassaslaşır [Webster, 1978].
- Ganzfeld Tekniği: Dış
uyaranları kesmek (duyusal yoksunluk) için gözlere yarım pinpon topları
kapatılır ve kırmızı bir ışık altında durulur, kulaklıktan "beyaz
gürültü" (statik cızırtı) dinlenir. Bu durum, beyni halüsinasyon
benzeri psişik görüntüler üretmeye teşvik eder ve telepati yeteneğini %40
oranında artırır [Austin, 314; Webster, 2013].
3. Meditasyon ve Nefes Teknikleri (Pranayama)
Psişik enerjiyi (Prana/Ki) yükseltmek için nefes
ve bakış teknikleri kritik öneme sahiptir.
- Trataka (Mumla Bakış): Karanlık bir odada, göz
hizasında yanan bir muma, gözleri kırpmadan bakılır. Gözler sulandığında
kapatılır ve mumun "negatif görüntüsü" (retinada kalan iz) zihin
ekranında (iki kaşın arası) sabitlenmeye çalışılır. Bu,
konsantrasyonu ve durugörü yeteneğini (üçüncü gözü) doğrudan uyarır
[Shumsky, 245].
- Alternatif Burun Nefesi: Sağ elin
başparmağıyla sağ burun deliği kapatılır, soldan nefes alınır. Sonra sol
kapatılır, sağdan verilir. Bu, beynin sağ (sezgisel) ve sol (mantıksal)
loblarını dengeler ve "İda" ile "Pingala" enerji
kanallarını temizler [Shumsky, 229].
4. Bilinçaltı Programlama (Telepsişik Yöntem)
Joseph Murphy, psişik gücün "inanç" ile
çalıştığını vurgular. "Ben psişik değilim" demek yeteneği bloke
ederken, "Sonsuz Zeka bana her şeyi gösterir" demek kanalları açar.
- Uyku Öncesi Komut: Her gece
uyumadan önce bilinçaltına şu komut verilmelidir: "Bilinçaltımdaki
Sonsuz Zeka, psişik yeteneklerimi uyandırıyor. Rüyalarım net, sezgilerim
keskin. Ben bir alıcıyım ve gerçeği görüyorum." Bu, "Koyun-Keçi
Etkisi"ni (inananların başarılı olması prensibini) lehinize çevirir
[Murphy, 3594; Austin, 448].
Hikaye: Kayıp Yüzük ve "Sarkaç"ın
Cevabı
(Yöntemlerin birleşimini gösteren örnek vaka)
Genç bir kadın, büyükannesinden yadigar kalan değerli bir yüzüğü evde kaybeder.
Her yeri arar ama bulamaz. William Hewitt'in önerdiği "Sarkaç" / Pendulum
tekniğini (radyestezinin basit bir formu) denemeye karar verir. Bir ipe
bağladığı ağırlığı (yüzük veya kristal) tutar. Önce sarkaca "Evet" ve
"Hayır" yönlerini sorarak (örneğin ileri-geri evet, daire hayır)
kalibre eder.
Ardından evin krokisini çizer. Zihnini
sakinleştirip (alfa durumuna geçip), "Yüzük bu odada mı?" diye
sorarak sarkacı krokinin odaları üzerinde gezdirir. Sarkaç, yatak odasının
üzerinde şiddetle dönmeye başlar. Kadın odaya gider ve sarkacı bu kez
dolapların üzerinde gezdirir. Sarkaç eski bir kışlık montun cebi üzerinde tepki
verir. Kadın elini cebe attığında, aylar önce oraya koyup unuttuğu yüzüğü
bulur.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, psişik yeteneklerin
(bu durumda radyestezi ve bilinçaltı hafızası) somut araçlarla nasıl
güçlendirilebileceğini gösterir. Sarkaç, aslında kadının bilinçaltında zaten
var olan bilgiyi, kaslarındaki mikro hareketler (ideomotor etki) aracılığıyla
görünür kılmıştır. Yetenek, "sihirli bir değnek" değil, içteki
bilginin dışarıya aktarılmasıdır.
Günümüze Bakan Yüzü: Teknoloji
çağında kaybettiğimiz şeyleri bulmak veya karar vermek için sürekli dış
kaynaklara başvuruyoruz. Oysa bu pratikler, bedenin ve zihnin en hassas
"biyo-sensör" olduğunu hatırlatır. Basit egzersizlerle bu sensörleri
kalibre etmek, hayatın karmaşasında kaybolan cevapları bulmamızı sağlar.
Dua ve Uygulama: Psişik Kanalları Açmak İçin
Bu dua, sezgisel engelleri kaldırmak,
"Üçüncü Göz"ü nurlandırmak ve evrensel bilgi akışına uyumlanmak
niyetiyle okunur.
Okunuş Usulü: Sabah gün doğumunda veya meditasyon sırasında, yüz
doğuya dönülür. İşaret parmağı iki kaşın arasına (Ajna Çakra) hafifçe
dokundurulur ve oradan içeriye beyaz/mor bir ışığın girdiği hayal edilerek
okunur.
Arapça Dua: "Allahümme nevvir basîretî veftah lî
ebvâbe'l-gaybi. Yâ Nûr, Yâ Alîm, Yâ Habîr. İkşif lî an hakâikı'l-eşyâi kemâ
hiye. Ve eyyidnî bi-rûhin min indik."
Türkçe Anlamı: "Allah'ım, basiretimi
(kalp gözümü) nurlandır ve bana gayb (bilinmeyen) kapılarını aç. Ey Nur (ışık),
ey Alîm (her şeyi bilen), ey Habîr (her şeyden haberdar olan)! Bana eşyanın
hakikatlerini olduğu gibi aç/göster. Ve beni katından bir ruhla (güçle)
destekle."
Ardından şu Olumlama 3 kez tekrar edilir:
"Gözlerimdeki perdeler kalkıyor. Ben Sonsuz Zeka'nın berrak bir kanalıyım.
Geçmişi, şimdiyi ve geleceği, olması gerektiği gibi görüyor ve anlıyorum.
Sezgilerim güvenilir ve güçlüdür. Zihnim sakin, ruhum uyanıktır."
Kaynakça
- Austin, J. P. (2008). ESP, Psychokinesis, and Psychics. Chelsea
House.
- Hewitt, W. W. (2005). The Truth About Mind Power. Llewellyn
Publications.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Shumsky, S. (2014). El despertar del tercer ojo [Awaken Your
Third Eye]. Ediciones Obelisco.
- Webster, R. (2015). Kak chitat' mysli ljubogo cheloveka? [How
to read anyone's mind?].
Psiyonik Güç
"Parapsikoloji ve ezoterizm literatüründe
'Psiyonik Güç' veya 'Psikotronik' kavramları nasıl tanımlanmaktadır; bu
güçlerin kullanımı, özellikle Charles Cosimano'nun teorileri, Sovyet
araştırmaları ve Joseph Murphy'nin 'Telepsişik' öğretileri bağlamında nasıl bir
mekanizmaya oturtulmaktadır?", bu konuyu eldeki kaynakların sunduğu
teknik, tarihsel ve pratik veriler ışığında incelemek gerekir.
Eldeki kaynaklar, psiyonik gücü sadece mistik bir
yetenek olarak değil, zihinsel enerjinin fiziksel cihazlar veya disiplinli
odaklanma yöntemleri aracılığıyla yönlendirilerek madde ve olaylar üzerinde
etki yaratması (psikokinezi, uzaktan etkileme) olarak tanımlamaktadır.
1. Tanım ve Köken: Psikotronik ve Psikoenerjetik
"Psiyonik" terimi, genellikle bilim
kurgu ile ilişkilendirilse de, parapsikoloji literatüründe zihin (psyche) ve
elektronik (electronics) kelimelerinin birleşiminden türetilen ve zihinsel
enerjinin teknolojik veya operasyonel kullanımını ifade eden bir kavramdır.
- Psikotronik / Psychotronics
: Mind at Large adlı esere göre, bu terim elektronik,
biyonik ve nükleonik gibi disiplinlere analoji olarak türetilmiştir. Çek
ve Sovyet araştırmacılar, parapsikolojiye daha bilimsel ve teknolojik bir
saygınlık kazandırmak amacıyla bu terimi benimsemişlerdir. Psikotronik;
telepati, uzaktan algılama (telegnosis), radyestezi (çubukla arama),
psikokinezi (PK) ve biyolojik radyasyon gibi fenomenleri kapsayan bir
şemsiye terimdir,.
- Psikoenerjetik: Sovyet
literatüründe ise bu alana "Psikoenerjetik" adı verilmiştir. Bu
yaklaşım, psişik olayların ardındaki fiziksel ve fizyolojik mekanizmaları,
özellikle de "biyoplazma" / bioplasma veya
"psi-plazma" enerjisini incelemeye odaklanmıştır. Amaç, zihnin
madde üzerindeki etkisini ölçülebilir bir enerji transferi olarak
kanıtlamaktır,.
2. Psiyonik Savaş ve "Judo Prensibi"
Charles Cosimano'nun Psionic Power
(Psiyonik Güç) adlı eserine atıfta bulunan notlarda, psiyonik gücün saldırı
amaçlı kullanımı (psişik suikast) detaylandırılır. Cosimano, radyonik cihazlar
(zihinsel odaklanmayı artıran aletler) ve imgeleme yoluyla bir hedefe zarar
vermenin mümkün olduğunu, ancak bunun rastgele bir "büyü" olmadığını
savunur.
- Judo Prensibi:
Cosimano'ya göre psiyonik saldırı, judo sporuna benzer. Operatör
(saldırgan), kendi kaba gücünü kullanmak yerine, hedefin içindeki mevcut
enerjiyi veya zayıflığı ona karşı kullanır. Sağlıklı ve dengeli bir insanı
psiyonik yolla öldürmek zordur. Ancak hedefte halihazırda bir "ön
eğilim" (predispozisyon) varsa, saldırı bu zayıflığı tetikler.
- Uygulama: Örneğin, hedef yüksek
tansiyona yatkınsa, psiyonik operatör zihinsel odaklanma ile bu tansiyonu
yükselterek beyne saldırır ve felce neden olabilir. Eğer hedefte kansere
yatkınlık varsa, bu eğilim güçlendirilerek hastalığın seyri
hızlandırılır,.
3. Telepsişik: Yapıcı ve Ruhsal Yön
Joseph Murphy'nin Telepsychics
(Telepsişik) öğretileri, psiyonik gücün daha ruhsal ve yapıcı (şifa, başarı)
yönünü temsil eder. Murphy'ye göre bu güç, "Sonsuz Zeka" / Infinite
Intelligence ile bilinçaltı arasındaki iletişimdir.
- Temas ve Sonuç: Murphy,
telepsişiğin büyülü bir değnek olmadığını, evrensel yasaların (inanç
yasası) kullanımı olduğunu belirtir. Kişi, bir arzusunu (sağlık,
zenginlik) zihninde net bir "Söz" / Word (emir) olarak
formüle ettiğinde ve buna duygu yüklediğinde, bilinçaltı bu emri alıp dış
dünyada olayları (eşzamanlılıkları) organize eder. Bu, psiyonik gücün
"beyaz" veya yapıcı kullanımıdır,.
- Negatif Kullanım Uyarısı: Murphy,
bu gücün (zihinsel enerjinin) negatif amaçlarla kullanılmasının
("voodoo ölümü" veya lanetleme gibi), aslında kurbanın
zihnindeki korku ve inanç mekanizmasını tetikleyerek çalıştığını belirtir.
Eğer kişi korkmaz ve gücü kabul etmezse, psiyonik saldırı etkisiz kalır ve
göndericiye döner,.
4. Biyolojik Temel ve "Psi-Plazma"
Andrija Puharich'in Beyond Telepathy ve Mind
at Large eserlerinde, psiyonik fenomenlerin biyolojik bir temeli olduğu öne
sürülür.
- Psi-Plazma:
Puharich, telepatik ve psikokinetik etkilerin, "psi-plazma" adı
verilen bir enerji formu aracılığıyla gerçekleştiğini savunur. Bu plazma,
sinir sisteminden dışarıya taşabilen ve maddeyle etkileşime girebilen bir
yapıdır. Sovyet araştırmalarında, medyum Nina Kulagina'nın telekinezi (cisimleri hareket
ettirme) yaparken kalp atışlarının dakikada 240'a çıktığı ve yoğun bir
fiziksel stres altında olduğu gözlemlenmiştir. Bu, psiyonik gücün
sadece zihinsel değil, yoğun bir biyolojik enerji tüketimi gerektirdiğini
gösterir,,.
Özetle
Psiyonik güç; teknolojik
(psikotronik/radyonik cihazlar), biyolojik (psi-plazma/sinir sistemi) ve
ruhsal (telepsişik/inanç) unsurların birleşimidir. Cosimano gibi
kaynaklar bu gücün stratejik ve saldırı amaçlı (zayıflıkları tetikleme)
kullanımına odaklanırken, Murphy gibi kaynaklar bu gücün bilinçaltı
aracılığıyla hayatı iyileştirme ve koruma yönünü vurgular.
Kaynakça
- Tart, C. T., Puthoff, H. E., & Targ, R. (Eds.). (2002). Mind at
Large. Hampton Roads Publishing.
- Cosimano, C. W. (Cited in Tüm notlar). Psionic Power.
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Charpak, G., & Broch, H. (2004). Debunked!. Johns Hopkins
University Press.
(Uzaylılar/Kozmik Zekalar) İletişim Kurmak
"Dünya dışı varlıklarla (Uzaylılar/Kozmik
Zekalar) iletişim kurmak, bu irtibatı sürdürülebilir bir ilişkiye dönüştürmek
ve bu ilişkiden bilgi, teknoloji veya şifa alanlarında faydalanmak için
kaynaklarda hangi protokoller, zihinsel teknikler ve teorik altyapılar
sunulmaktadır?", bu konuyu Tuella'nın kozmik telepati öğretileri, Colin
Wilson'ın "Uzay Zekaları" (Space Intelligences - SIs) üzerine
araştırmaları ve Sylvia Browne'ın dünya dışı varlıkların tarihsel rolüne dair
analizleri ışığında detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, dünya dışı varlıklarla
iletişimin "rastgele bir karşılaşma"dan ziyade, belirli bir bilinç
frekansına (telepatik rezonansa) uyumlanma süreci olduğunu; bu varlıkların
tarih boyunca insanlığa teknoloji ve bilgelik aktardığını, ancak bu ilişkinin
"aldatıcı varlıklar" riskini de barındırdığını ortaya koymaktadır.
1. Dünya Dışı Varlıkların Doğası ve Rolü
İletişim kurmadan önce, bu varlıkların ne
olduğunun anlaşılması gerekmektedir. Kaynaklar, onları sadece "başka
gezegenlerden gelen ziyaretçiler" olarak değil, aynı zamanda boyutlar
arası gezginler ve öğretmenler olarak tanımlar.
- Öğretmenler ve İnşaatçılar: Sylvia
Browne, Kehanetler (Prophecies) eserinde, dünya dışı varlıkların
binlerce yıldır dünyayı ziyaret ettiğini belirtir. Browne'a göre, Büyük Piramit ve Stonehenge
gibi yapılar, bu varlıkların işbirliğiyle inşa edilmiştir. Günümüzde ise
bu varlıklar; bilim insanı, öğretmen veya araştırmacı kılığında aramızda
yaşamakta ve teknolojimizi (mikroçipler, lazerler vb.) dolaylı yollardan
ilerletmektedirler. Amaçları istila değil, insanlığın evrimine katkıda
bulunmaktır.
- Kozmik Zekalar (SIs): Colin
Wilson, Mysteries (Gizemler) kitabında, Ted Owens (PK Man) ve
Andrija Puharich'in çalışmalarına atıfta bulunarak, bu varlıkları
"Uzay Zekaları" / Space Intelligences (SIs) olarak
tanımlar. Bu varlıklar, sadece fiziksel gemilerle gelmezler; onlar daha
çok yüksek boyutlu bilinç formlarıdır ve insan zihniyle telepatik veya
psikokinetik yollarla etkileşime girerler.
2. İletişim Yöntemi: "Tensor Işını" ve
5. Boyut Telepatisi
Dünya dışı varlıklarla iletişim, radyo
dalgalarıyla değil, "zihinden zihne" / Mind-to-Mind
gerçekleşen yüksek frekanslı bir telepati ile sağlanır.
- Tensor Işını Teknolojisi: Tuella'nın
aktardığı bilgilere göre (Bkz: Tüm notlar), yüksek boyutlu gemilerden veya
varlıklardan, iletişim kurulacak kişiye "Tensor Işını" / Tensor
Beam adı verilen bir enerji dalgası gönderilir. Bu ışın, bir radar
gibi hedefe kilitlenir.
- Belirtileri: Alıcı
kişi, bu ışına maruz kaldığında sağ kulağında "klik-klik"
sesleri duyabilir, başında sıkı bir bant varmış gibi bir basınç
hissedebilir veya güneş sinirağında (mide boşluğu) bir kramp yaşayabilir.
Bu fiziksel etkiler, insan beyninin 5. boyut frekansına ayarlanma
(uyumlanma) sürecidir.
- Aktif Pasiflik:
İletişimi başarmak için "Aktif Pasiflik" durumu şarttır. Zihin
boşaltılmalı, ancak uykuya dalınmamalıdır. Kişi, kendi düşüncelerini
susturup, zihinsel ekranından geçen kelimelere veya imgelere müdahale
etmeden (yargılamadan) onları izlemelidir.
3. İlişkiden Faydalanma: Bilgi, Şifa ve Müdahale
Bu varlıklarla kurulan ilişki, tarihsel
örneklerde görüldüğü üzere, somut fiziksel sonuçlar doğurabilmektedir.
- Hava Durumu ve Olay Kontrolü: Colin
Wilson, Ted Owens'ın "Uzay Zekaları" (SIs) ile kurduğu ilişki
sayesinde hava durumunu değiştirebildiğini aktarır. Owens, SIs'lere
(Kozmik Zekalara) odaklanarak şimşekleri yönlendirebildiğini, kuraklık
yaşanan bölgelere yağmur yağdırabildiğini iddia etmiş ve bunu tanıklar
huzurunda defalarca kanıtlamıştır. Bu, dünya dışı zekanın, insan
operatörün (Owens) niyeti doğrultusunda fiziksel maddeye (atmosfere)
müdahale edebileceğini gösterir.
- Teknolojik ve Bilimsel Bilgi: Robert
Temple'ın The Sirius Mystery (Sirius Gizemi) çalışmasına atıfta
bulunan Wilson, Dogon kabilesinin, modern teleskoplar olmadan Sirius B
(cüce yıldız) hakkında detaylı bilgilere sahip olmasını,
"Nommos" adı verilen amfibik dünya dışı varlıklardan aldıkları
eğitime bağlar. Bu varlıklar, medeniyet ve bilim öğretmek için
gelmişlerdir.
- Şifa ve Koruma: Andrija
Puharich'in araştırmalarında, "The Nine" (Dokuzlar) adı verilen
bir grup kozmik zekanın, medyumlar aracılığıyla şifa enerjisi gönderdiği
ve küresel felaketleri engellemek için stratejik bilgiler verdiği (örneğin
Orta Doğu'da bir savaşı önlemek gibi) iddia edilmiştir.
4. Riskler ve Aldatıcı Varlıklar:
"Tulpalar" ve "Men in Black"
Her dünya dışı temas hayırlı olmayabilir. John
Keel ve Jacques Vallee gibi araştırmacılar, bu alanın tehlikelerine dikkat
çeker.
- Kozmik Şakacılar: John
Keel, The Mothman Prophecies (Mothman Kehanetleri) üzerine yaptığı
çalışmalarda, bazı "uzaylı" temaslarının aslında
"ultraterrestrials" (boyutlar arası varlıklar) olduğunu ve
bunların insanlarla "kozmik şakalar" yaptığını, yanlış
kehanetler vererek insanları manipüle ettiğini belirtir. Keel'e göre, bu
varlıklar bazen insanların kolektif bilinçaltından beslenen
"Tulpalar" (düşünce formları) olabilir.
- Enerji Vampirliği: (Önceki yazılarımızda)
bahsedilen "Karanlık Varlıklar" veya negatif psişik formlar,
"uzaylı rehber" kılığına girerek kişinin enerjisini emebilir. Bu
nedenle iletişimde "niyetin saflığı" ve koruma kalkanları hayati
önem taşır.
Hikaye: Ted Owens ve Kuraklığı Bitiren
"SIs"
Colin Wilson'ın Mysteries kitabında,
"PK Man" (Psikokinetik Adam) olarak bilinen Ted Owens'ın dünya dışı
zekalarla (SIs - Space Intelligences) olan ilişkisi ve bundan nasıl
faydalandığı anlatılır.
1976 yılında
İngiltere büyük bir kuraklık yaşamaktadır. Ted Owens, Londra'ya gelir ve bir
parapsikoloji konferansında, SIs (Uzay Zekaları) ile iletişim kurarak bu
kuraklığı bitireceğini iddia eder. Owens, sahneye çıkar ve gökyüzüne, yani
"dostlarına" hitap ederek yağmur yağdırmaları için zihinsel bir
emir/rica gönderir. Konferanstaki izleyiciler ve Wilson, Owens'ın bu kendinden
emin tavrını şüpheyle izlerler.
Ancak
konferans bittikten kısa bir süre sonra, gökyüzü aniden kararır ve Londra'da
sağanak yağmur başlar. Bu yağmur, İngiltere'nin tarihindeki en kurak
dönemlerden birini sona erdirir ve o kış rekor düzeyde yağışlı geçer. Owens, bu gücün kendisinden
değil, kendisinin bir "verici" olarak kullandığı ve SIs'lerin
"alıcı/uygulayıcı" olarak hareket ettiği bir ortaklıktan geldiğini
belirtir. Ayrıca Owens, volkanik patlamaları (Etna Yanardağı) yönlendirebildiğini
ve lavların akışını değiştirebildiğini de iddia etmiş ve bu durumlar da
kayıtlara geçmiştir.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, dünya dışı
varlıklarla ilişkinin, sadece "sohbet etmek" olmadığını, aynı zamanda
fiziksel gerçekliği (hava durumu, madde) etkileyebilecek bir "güç
birliği" olabileceğini gösterir. Ancak Owens'ın deneyimi, bu gücün
kullanılması için kişinin sarsılmaz bir inanca, net bir niyete ve bu
"görünmez ortaklarla" sürekli bir telepatik hatta sahip olması
gerektiğini öğretir.
Günümüze Bakan Yüzü: Bugün iklim
değişikliği ve doğal afetlerle mücadele ederken, teknolojik çözümlerin yanı
sıra, Owens'ın örneğindeki gibi "bilinç teknolojisi"nin de bir
potansiyel barındırdığı düşünülebilir. İnsan zihni, evrensel zeka ile rezonansa
girdiğinde, doğa olaylarını etkileme kapasitesine (biyokinez/psikokinez) sahip
olabilir.
Dua ve Uygulama: Yüksek Zeka ile Temas İçin
Bu uygulama, Tuella'nın "5. Boyut
Telepatisi" ve "Tensor Işını"na uyumlanmak için önerdiği
yöntemin, koruyucu bir niyetle birleştirilmiş halidir.
Uygulama: Sessiz bir odada, gece yarısı
veya şafak vaktinde oturun. Sol elinizin parmaklarını (Tuella'nın 5 parmak
tekniği) sırayla tutarak zihninizi boşaltın. Başınızın üzerinde mor veya altın
rengi bir huni (iletişim kanalı) olduğunu hayal edin.
Arapça Niyet: "Allahümme yâ Nûra's-semâvâti ve'l-ard. İftah
lî ebvâbe'l-hikmeti ve'l-ma'rifeti min ledünke. Ve sakhhir lî cünüde's-semâvâti
li-hayri'l-beşeriyye, bi-hıfzıke yâ Hafîz."
Türkçe Anlamı: "Ey göklerin ve yerin Nuru olan Allah'ım. Bana
kendi katından hikmet ve marifet (bilgi) kapılarını aç. Ve göklerin ordularını
(yüksek varlıkları/melekleri), insanlığın hayrı için bana musahhar kıl
(hizmetime/yardımıma ver); Senin korumanla, ey Hafîz (Koruyucu)."
Ardından şu olumlamayı 3 kez tekrar edin: "Zihnim,
evrensel kardeşliğin ve yüksek bilgeliğin yayınına açıktır. Korkuyu ve egoyu
bırakıyorum. Sadece Işık'tan gelen, insanlığın hayrına hizmet eden Yüksek
Zekalarla bağlantı kurmaya niyet ediyorum. Aramızdaki perde kalkıyor;
duyuyorum, görüyorum ve anlıyorum. Tensor ışığını kabul ediyorum."
Kaynakça
- Browne, S. (2008). Kehanetler [Prophecies]. Berkley.
- Tuella. (1983). The Dynamics of Cosmic Telepathy (Tüm notlar
derlemesinden).
- Wilson, C. (2024). Misterii [Mysteries]. Diversion Books.
- Buchanan, L. (2009). The Seventh Sense. Paraview Pocket Books.
Psişik Kalkan
"Parapsikoloji ve metafizik literatüründe
'psişik vampirlik' / psychic vampirism nedir; bir bireyin yaşam
enerjisini (Prana/Mana) emen dışsal varlıklara veya insanlara karşı ruhsal
bütünlüğü korumak, aurayı mühürlemek ve kaybedilen enerjiyi geri kazanmak için
hangi somut teknikler, imgelemeler ve ritüeller önerilmektedir?", bu konuyu
Joe H. Slate'in enerji sistemi analizleri, Charles Cosimano'nun psiyonik
korunma teknikleri, Susan Shumsky'nin aura mühürleme duaları ve Dion Fortune'un
psişik savunma öğretileri ışığında detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, psişik vampirliğin sadece korku
filmlerindeki kan emici figürlerle ilgili olmadığını; bunun günlük hayatta
sıkça karşılaşılan, bir kişinin diğerinin "eterik" / etheric
veya "yaşam gücü" enerjisini (bilinçli veya bilinçsiz) emmesiyle
gerçekleşen bir biyo-enerjik transfer süreci olduğunu ortaya koymaktadır.
1. Psişik Vampirliğin Doğası ve Türleri
Joe H. Slate, Psychic Vampires (Psişik
Vampirler) adlı kapsamlı çalışmasında, bu fenomeni bir "enerji alışverişi
bozukluğu" olarak tanımlar. Vampir, kendi içsel enerji sistemini
üretemeyen veya bloke etmiş olan, bu yüzden ihtiyacı olan yakıtı başkasının
aurasını delerek (puncture) alan kişidir.
- Birebir Vampirlik:
Genellikle sosyal etkileşim sırasında gerçekleşir. Vampir, kurbanın
aurasına, kaynaklarda "dokunaç" / tentacle olarak tabir
edilen görünmez enerji kordonları ile bağlanır. Bu saldırı sonucunda
kurbanda ani yorgunluk, baş dönmesi, mide bulantısı veya zihinsel
bulanıklık görülür [Slate, 1013, 1035].
- Parazitik (İçsel) Vampirlik: Bu,
kişinin kendi kendine yaptığı vampirliktir. Kronik korkular, fobiler veya
takıntılar (obsesyonlar), kişinin kendi yaşam enerjisini yiyip bitiren
birer "iç parazit" gibi davranır. Kişi, dışarıdan saldırı almasa
bile kendi zihinsel süreçleri tarafından tüketilir [Slate, 1126, 1132].
- Grup ve Kurumsal Vampirlik: Belirli organizasyonların
veya kalabalıkların, bireyin enerjisini sömürdüğü durumlardır. Slate, buna
"vampir sörfü" / vampire surfing adını verir; vampir,
kalabalık bir ortamda (örneğin bir konserde veya toplantıda) gruptan
enerji çeker [Slate, 1111].
2. Korunma ve Savunma Teknikleri
Kaynaklar, enerji hırsızlarına karşı pasif kalmak
yerine aktif "psişik savunma" yöntemlerini önerir.
A. Parmak
Kilidi Tekniği / Finger Interlock Procedure
Joe H. Slate tarafından geliştirilen ve Kirlian
fotoğrafçılığı ile test edilen bu yöntem, vücudun etrafındaki enerji alanını
(aurayı) anında mühürleyen bir "devre kapatma" işlemidir.
- Uygulama: Her iki
elin parmakları birbirine kenetlenir (dua eder gibi değil, parmak
aralarına geçirilerek kilitlenir). Bu sırada, ayaklar da bileklerden
çaprazlanır. Bu duruş, vücudun enerji devresini kapatır ve dışarıdan gelen
"dokunaçların" auraya nüfuz etmesini fiziksel ve enerjik olarak
engeller. Bu hareket, kalabalık ortamlarda veya enerji emici bir kişiyle
konuşurken masa altında gizlice yapılabilir. Slate, bu hareketin aurada
bir "Hale Etkisi" / Halo Effect yaratarak kalkan
oluşturduğunu belirtir [Slate, 1107].
B. Dalak
Çakrası ve "Valf" İmgelemesi
Charles Cosimano, Psionic Power eserinde,
psişik vampirlerin genellikle kurbanın "Dalak Çakrası" / Spleen
Chakra (kaburgaların sol alt kısmı) üzerinden enerji çektiklerini belirtir.
Burası, prana'nın (yaşam enerjisinin) bedene giriş ve dağılım noktasıdır.
- Teknik:
Meditasyon halindeyken, dalak çakranızın üzerinde tek yönlü çalışan bir
"valf" veya kapakçık hayal edin. Bu kapakçığı, nefes alırken
açılacak (enerji girişi için) ancak nefes verirken veya biri enerji
çekmeye çalıştığında otomatik olarak kapanacak şekilde programlayın.
Enerji emici biriyle karşılaştığınızda, zihinsel olarak bu valfi
"Kapat" komutuyla kilitleyin. Bu, vampirin hortumunun boşa
çıkmasını sağlar [Cosimano, 973].
C. Kuvars
Kristali ile Savunma
Slate, kuvars kristallerinin / Quartz Crystal
psişik saldırıları emme ve yansıtma kapasitesine sahip olduğunu belirtir.
- Programlama: Bir kristal parçası (kolye
veya cepte taşınan bir taş) alınır. Akan su altında temizlendikten sonra
avuç içinde tutulur ve şu niyetle programlanır: "Bu kristal, enerji
sistemimi korumak ve her türlü vampir saldırısını etkisiz hale getirmek
için benimle çalışıyor." Saldırı anında kristal, auraya gelen darbeyi
emerek (bazen içinde lekeler oluşarak) kişiyi korur [Slate,
1168-1170].
D. Auranın
Mühürlenmesi
(Önceki yazılarımızda) değinilen Susan
Shumsky'nin yöntemine göre, korku ve travma aurada yırtıklar oluşturur. Bu
yırtıklar vampirlerin giriş kapısıdır. Uyumadan önce veya güne başlarken
"Auramı negatif etkilere karşı mühürlüyorum" olumlaması yapılmalıdır
[Shumsky, 1555].
Ayetel Kürsi okumak…
3. Saldırı Anında Acil Müdahale
Eğer aniden enerjinizin çekildiğini hissederseniz
(örneğin biriyle konuşurken aniden gelen esneme krizi, baş ağrısı):
- Göz Temasını Kesin: Gözler, enerji transferinin
en hızlı yoludur. Bakışlarınızı kaçırın.
- Vücut Duruşunu Değiştirin:
Kollarınızı göğsünüzde kavuşturun (Solar Pleksus'u korumak için) ve
vücudunuzu hafifçe yan çevirin.
- Zihinsel Emir:
İçinizden sert ve kesin bir sesle "Dur!" veya "Enerjim bana
aittir, geri çekil" deyin. Dion Fortune, psişik savunmada niyetin
keskinliğinin (İrade) belirleyici olduğunu vurgular [Fortune
(Cited in Wilson), 1488].
Hikaye: "Yardımsever" Komşu ve Dalak
Valfi
Joe H. Slate'in vakalarından ve Cosimano'nun
tekniklerinden uyarlanan bu örnek, "Sosyalize Vampir" / Socialized
Vampire kavramını açıklar.
Genç bir
kadın, yeni taşındığı apartmanda, son derece nazik, yardımsever görünen ancak
konuşkanlığıyla bilinen yaşlı bir komşuyla tanışır. Komşu teyze, her
karşılaştıklarında kadını "yakalar", dakikalarca dertlerini,
hastalıklarını ve yalnızlığını anlatır. Kadın, nezaketinden dolayı onu dinler
ancak her konuşmadan sonra kendini sanki maratondan çıkmış gibi bitkin, başı
dönmüş ve depresif hisseder. Komşu ise konuşmanın sonunda yanakları
pembeleşmiş, canlanmış ve enerjik bir şekilde ayrılır.
Kadın, bu
durumun bir "enerji transferi" olduğunu fark eder. Bir sonraki
karşılaşmada, Cosimano'nun tekniğini uygular. Komşu yine anlatmaya
başladığında, kadın zihinsel olarak sol böğründeki (Dalak Çakrası) kapakçığı
sıkıca kapattığını ve etrafında camdan bir duvar olduğunu hayal eder.
Sonuç
şaşırtıcıdır: Komşu birkaç cümle kurar, duraksar, huzursuzlanır ve "Bugün
kendimi biraz yorgun hissediyorum, sonra konuşuruz" diyerek hızla
uzaklaşır. Enerji hortumu bağlanamayınca, vampir (beslenemediği için) teması
kesmiştir.
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, psişik vampirliğin
her zaman kötü niyetle veya bilinçli yapılmadığını; bazen "ihtiyaç
sahibi" veya "kurban" rolündeki kişilerin, başkalarının
enerjisiyle beslendiğini gösterir. Korunmak, karşıdakine zarar vermek değil,
kendi enerji musluğunu kapatarak (valf tekniği) sınır çizmektir.
Günümüze Bakan Yüzü: Modern ofis
ortamlarında veya sosyal medyada, sürekli şikayet eden, "drama"
yaratan ve ilgiyi üzerine çeken kişiler (duygusal vampirler), bu fenomenin
güncel örnekleridir. Bu kişilerle etkileşimde, fiziksel mesafeden ziyade
zihinsel bariyerler (parmak kilidi, valf imgelemesi) hayati önem taşır.
Enerjinizi korumak, bencillik değil, ruhsal hijyendir.
Dua: Enerji Kalkanı ve İlahi Koruma
Bu dua, auranızı mühürlemek, psişik kancaları
temizlemek ve enerji alanınızı sadece İlahi Kaynak'tan gelen yüksek
titreşimlere açmak niyetiyle okunur.
Okunuş Usulü: Sabah evden çıkmadan önce veya
enerji düşüklüğü hissedildiğinde, sağ el Solar Pleksus (karın boşluğu) üzerine,
sol el Dalak Çakrası (sol kaburga altı) üzerine konur.
Arapça Dua: "Bismillâhil-lezî lâ yedurru mea'smihî şey'un
fi'l-ardi ve lâ fi's-semâi ve hüve's-semîu'l-alîm. Ve lâ havle ve lâ kuvvete
illâ billâhil aliyyil azîm. Allahümme yâ Hafîz, ıhfız rûhî ve cesedî min külli
târikin ve nâzırin ve hâsidin."
Türkçe Anlamı: "İsmiyle beraber yerde ve gökte hiçbir şeyin
zarar veremediği Allah'ın adıyla. O işiten ve bilendir. Güç ve kuvvet ancak
yüce ve büyük olan Allah'a aittir. Ey (her şeyi) Koruyan Allah'ım! Ruhumu ve
bedenimi; (gece/gündüz) gelen her türlü varlıktan, (kötü) bakıştan ve
hasetçiden koru."
Ardından şu Niyet 3 kez tekrarlanır: "Enerji
alanımı şimdi tüm düşük titreşimli varlıklara ve emicilere kapatıyorum. Auram,
Tanrı'nın nurundan oluşan geçilmez bir kalkandır. Benim iznim olmadan kimse
benden yaşam gücü alamaz. Kendi enerjimin efendisiyim ve kaynağım Sonsuz
Işıktır."
Kaynakça
- Cosimano, C. W. (1987). Psionic Power. Llewellyn Publications.
- Shumsky, S. (2014). Awaken Your Third Eye. Red Wheel/Weiser.
- Slate, J. H. (2009). Psychic Vampires: Protection from Energy
Predators & Parasites. Llewellyn Publications.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Nazarın Mekanizması: Gözden Çıkan Işınlar
"Halk arasında 'Nazar' veya 'Kem Göz'
olarak bilinen, kıskançlık veya hayranlık dolu bakışların yarattığı negatif
etkiden korunmak için parapsikoloji ve metafizik literatüründe hangi
mekanizmalar tanımlanmıştır; bu etki sadece batıl bir inanç mıdır yoksa
bilimsel bir temeli (gözetlenme hissi) var mıdır ve korunma yolları
nelerdir?", bu konuyu Rupert Sheldrake'in biyolojik alan teorileri, Joseph
Murphy'nin zihinsel yasaları ve Dion Fortune'un psişik savunma teknikleri
ışığında detaylandırmak gerekir.
Eldeki kaynaklar, "Nazar"ın sadece
kültürel bir mit olmadığını; insan gözünün sadece ışığı alan pasif bir organ
değil, aynı zamanda enerji (niyet) yayan aktif bir verici olduğunu ve bu
enerjinin hedef üzerinde fiziksel/psikolojik etkiler yaratabildiğini öne
sürmektedir.
1. Nazarın Mekanizması: Gözden Çıkan Işınlar
Rupert Sheldrake, Le septième sens
(Yedinci Duyu) adlı eserinde, "Nazar" / Evil Eye inancının
evrenselliğine dikkat çeker. Sheldrake'e göre, bu fenomenin temelinde
"Gözetlenme Hissi" / Scopaesthesia yatmaktadır.
- Aktif Bakış: Modern
bilim gözü bir kamera (alıcı) olarak görse de, tarihsel ve deneyimsel
veriler gözün dışarıya doğru görünmez bir ışın veya enerji dalgası
yaydığını savunur. Sheldrake, insanların arkaları dönükken bile
kendilerine bakıldığını hissetmelerini (biyolojik bir hayatta kalma
mekanizması olarak) buna bağlar. Bakış, dokunsal bir etki yaratır
[Sheldrake, 986, 1225].
- Haset ve Hayranlık:
Sheldrake, nazarın en güçlü yakıtının "Haset" / Envy
(Latince Invidia - "yakından bakmak" kökünden gelir)
olduğunu belirtir. Ancak sadece kötü niyet değil, aşırı övgü ve hayranlık
da tehlikeli olabilir. Kaynaklarda, Türkiye'de ve İskoçya'da, bir bebeğe
hayranlıkla bakıldığında veya övüldüğünde, nazarı dağıtmak için "tü
tü" denilerek tükürme taklidi yapıldığı aktarılmaktadır. Bu,
hayranlığın yarattığı yoğun enerji yüklemesini topraklama girişimidir
[Sheldrake, 987].
2. Psikolojik Kalkan: Kabul Etmeme Yasası
Joseph Murphy, Telepsychics (Telepsişik)
kitabında, nazarın veya lanetin etkisinin, büyük oranda kurbanın zihnindeki
"kabul"e bağlı olduğunu vurgular.
- Korkunun Rolü: (Önceki yazılarımızda)
"Voodoo Ölümü" konusunda değinildiği gibi, eğer kişi kendisine
nazar değdiğine veya büyü yapıldığına inanır ve bundan korkarsa, kendi
bilinçaltı bu negatif telkini bir emir olarak alır ve bedeni hasta eder.
Murphy'ye göre, "Siz zihnen kabul etmedikçe, başkasının negatif
düşüncesi size zarar veremez." Korunma, korkuyu reddetmekle başlar
[Murphy, 3640, 3646].
- Bumerang Etkisi: Murphy,
negatif enerjinin (kem gözün), gönderen kişiye geri dönebileceğini
belirtir. Eğer hedef kişi yüksek bir titreşimde (sevgi ve güven) ise ve
korkmuyorsa, gelen negatif enerji aurasına çarpıp sekerek kaynağına
(bakana) geri döner [Murphy, 3645].
3. Korunma Yöntemleri ve Teknikler
Kaynaklarda, nazardan korunmak için hem fiziksel
semboller hem de zihinsel teknikler önerilmektedir.
- Yapay Gözler ve Amuletler:
Sheldrake, Türkiye'de ve Akdeniz ülkelerinde yaygın olan "mavi
boncuk" veya göz şeklindeki tılsımların işlevini inceler. Bu
nesneler, bakan kişinin dikkatini (ve enerjisini) kendine çekerek, canlı
hedef (insan veya hayvan) üzerindeki odaklanmayı bozar. Tılsım, bir
"paratoner" görevi görür ve ilk enerji darbesini emer
[Sheldrake, 989].
- Aura Mühürleme: Susan
Shumsky, Awaken Your Third Eye eserinde, psişik saldırılara karşı
"aurayı mühürleme" / sealing the aura tekniğini önerir.
Kişi, çevresinde beyaz veya mor bir ışık kalkanı hayal ederek, dışarıdan
gelen negatif titreşimlere karşı geçirimsiz bir alan oluşturur. Bu, nazara
karşı enerjik bir izolasyondur [Shumsky, 1562].
- Yer Değiştirme: Colin
Wilson, Mysteries kitabında, nazarın veya negatif enerjinin bazen
mekanlara (eşyalar, evler) sindiğini belirtir. Bu durumda, enerjiyi
temizlemek veya o ortamdan uzaklaşmak gerekir [Wilson, 2758].
Hikaye: Filozof Plotinus ve Mısırlı Rahibin
Laneti
Joseph
Murphy'nin Telepsychics kitabında aktardığı, nazarın ve psişik
saldırının geri dönüşüne (bumerang yasasına) dair klasik bir vaka şöyledir: MS
3. yüzyılda yaşayan ünlü filozof Plotinus, döneminin kıskanç ve güçlü bir
Mısırlı rahibi (Olympius) tarafından hedef alınır. Rahip, yıldızların ve
büyünün gücünü kullanarak Plotinus'a ölümcül bir nazar ve lanet gönderir.
Amacı, Plotinus'u hasta etmek ve yok etmektir. Ancak Plotinus, yüksek bir
ruhsal bilince sahiptir. Saldırıyı hissettiğinde korkuya kapılmaz. Kendi
içindeki Tanrısal güce ve bütünlüğe odaklanır. Rahibin negatif enerjisini kabul
etmeyi reddeder ve zihinsel bir ayna gibi bu enerjiyi yansıtır. Kısa süre sonra
Mısırlı rahip Olympius, şiddetli sancılar içinde kıvranmaya başlar. Vücudu
büzüşür ve kendi gönderdiği negatif enerjiyle zehirlenir. Rahip sonunda şunu
itiraf eder: "Plotinus'un ruhu o kadar güçlü ki, ona gönderilen her
kötülük, bir duvara çarpıp geri dönen taş gibi sahibini vuruyor."
Kıssadan Hisse: Bu hikaye, nazardan korunmanın
en güçlü yolunun "korkusuzluk" ve "yüksek titreşim"
olduğunu gösterir. Nazar, ancak korku veya suçluluk gibi çatlaklardan içeri
sızabilir. Kişi kendi aurasını, sevgi ve ilahi güvenle doldurduğunda, kem gözler
ona zarar veremez, aksine bakan kişiye zarar verir.
Günümüze Bakan Yüzü: Sosyal
medyanın yaygınlaşmasıyla insanlar hayatlarını binlerce "göze"
(takipçiye) açmaktadır. Bu durum, modern bir "nazar bombardımanı"
yaratabilir. Hikaye, dışarıdan gelen negatif yorumlara veya kıskanç bakışlara
karşı en iyi savunmanın, kendi iç değerimizden emin olmak ve o enerjiyi kabul
etmeyip (cevap vermeyip) sahibine iade etmek olduğunu hatırlatır.
Dua: Nazardan ve Negatif Enerjiden Korunma
Bu dua, üzerinizdeki ağırlığı atmak, kem gözlerin
etkisini nötralize etmek ve ilahi bir koruma kalkanı oluşturmak niyetiyle
okunur. Okunuş Usulü: Özellikle kalabalık ortamlara girmeden önce veya
üzerinizde bir ağırlık (baş ağrısı, esneme, halsizlik) hissettiğinizde; sağ
elinizi kalbinizin üzerine koyun, derin bir nefes alın ve çevrenizde aşılamaz
bir nur (ışık) olduğunu hayal ederek okuyun.
Arapça Dua: "Bismillâhi, erkîke min külli şey'in yu'zîke,
ve min şerri külli nefsin ev aynin hâsidin. Allâhü yeşfîke, bismillâhi erkîke.
Ve in yekâdullezîne keferû le-yüzlikûneke bi-ebsârihim lemmâ semi'u'z-zikra ve
yekûlûne innehû le-mecnûn. Ve mâ hüve illâ zikrun lil-âlemîn."
Türkçe Anlamı: "Allah'ın adıyla, sana eziyet veren her şeyden,
her türlü nefisten ve hasetçi gözün şerrinden seni (kendimi) okurum. Allah sana
şifa versin. Allah'ın adıyla seni okurum. O inkar edenler, Zikr'i (Kur'an'ı)
işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi (nazar
değdireceklerdi). Ve 'O kesinlikle bir delidir' diyorlardı. Oysa o (Kur'an),
alemler için bir öğütten başka bir şey değildir." (Kalem Suresi, 51-52 ve
Cebrail'in duası sentezi).
Türkçe Niyet (Murphy Tarzı):
"Tanrı'nın koruyucu ışığı beni bir zırh gibi kuşatıyor. Başkalarının
kıskançlığı, nefreti veya negatif düşünceleri bana dokunamaz; onlar sadece
sahiplerine geri döner. Ben, içimdeki Sonsuz Güç ile birim, güvendeyim ve
huzurdayım."
Kaynakça
- Murphy, J. (2010). Telepsikhika [Telepsychics]. Popurri.
- Sheldrake, R. (2004). Le septième sens [The Seventh Sense].
Éditions du Rocher.
- Shumsky, S. (2014). Awaken Your Third Eye. Red Wheel/Weiser.
- Wilson, C. (1978). Mysteries. Diversion Books.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Yorumlar
Yorum Gönder