O Rûhanî Güzelliğe Sahip Güzel
Can
hekimine gittim de nabzımı ele al dedim, bir muayene et beni; hem gönlüm bende
değil, hem hastayım, hem âşıkım, hem sarhoş.
Yüz
çeşit derdim, illetim var, keşke bir olsaydı; bütün bu illetlerle beraber bir
de tutmuşum, işin ötesini araştırmaya kalkışmışım.
Bana, sen ölmedin mi dedi; evet dedim, ölmüştüm amma kokunu aldım
da mezarımdan sıçrayıp kalktım.
O
rûhanî güzelliğe sahip güzel, o Tanrı doğusuna mensup dilber, o yüzüne,
güzelliğine dalıp da ellerimi kesip doğradığım Yusuf-ı Ken’an.
Güzel
güzel yanıma geldi, elini gönlüme koydu da ne eldensin, ne haldesin dedi. Dedim
ki: Bu eldenim, halim de meydanda.
Çekişmeye,
kavga etmeye kalkışınca tuttu, bir kadeh şarap sundu bana, sapsarı yüzüm
yalımlandı, alev alev yanmaya başladı da çekişten, kavgadan vazgeçtim.
(s.
81) Derken elbisemden soyundum, sarhoşçasına, deli divane oldum, o sarhoşların
halkasına girdim, sağ yana oturdum, kuruldum.
Yüzlerce
kat libaslar giyindim, yüzlerce çeşit coşkunluklarda bulundum. Yüzlerce kâse
döktüm, yüzlerce kâse kırdım.
*
O kavim, altından yapılmış buzağıya
tapmıştı, ben aşka tapmazsam yünden, yapağıdan yapılmış yalancı buzağı olayım.
O rûhanî padişah gene beni çağırmada, bir doğanım ben, beni
padişahçasına yücelere çekmede.
*
Ayağımı sen bağlamışsın sevgilim, senin
sarhoşunum sevgilim; ister ok olayım, ister yay yüzüğü, senin elindeyim sevgilim.
Fırlar,
yücelirsem senin yüzünden fırlar, yücelirim. Sarhoşsam senin sarhoşunum.
Alçalırsam senin yüzünden alçalmışımdır, varsam senin yüzünden var olmuşumdur.
Beni
sarhoş ettin de döndürüp oynatmaya koyuldun; mademki küpün ağzını kapadın, ben
de ağzımı yumdum işte.
Kaynak: Cilt 2
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy
GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar