Print Friendly and PDF

AMERİKAN ADALETİ VE SACCO İLE VANZETTİ

Bunlarada Bakarsınız



Mazlumlar ve Suriye İçin Hatırtlatma

Hükümete ihanet, insanlara ihanetten daha hafif bir suçtur.

Binbir yolu vardır, halka ihanet etmenin: halk, şiddet, dehşet ve işkence yolu ile baskı altı­na alınabilir. Milyonlarca kadın ve erkek sömürülebilir, özgürlüğü alınabilir, yoksulluğa düşü­rülebilir; zorba yasalar çıkartılabilir, mahke­meler baskı aracı haline getirilebilir; yalan bir propaganda, ortada hiç neden yokken, toplumun iki kesimini birbiri karşısına dikebilir; savaş ya­pılabilir ve bir zamanların acayip simyacıları gibi insan kanından altın çıkarılabilir.

İşte halka böyle ihanet edilir.

İhanet edenler hep aynı kişilerdir; bunlar, ne pahasına olursa olsun iktidarı ellerinde tutmağa ve büyük çoğunluğun fedakârlığı pahasına kendi yararlarını arttırmaya kararlı küçük bir ayrıcalıklı azınlıktır. Bu ihanet, dünya tarihinde yeni bir olay da değildir. Tarih, bu kara iplikle dokunmuştur. Ama çağımızda halk, daha önce elinde olmayan birta­kım güçler elde etmiştir artık, daha iyi hayat ko­şulları istemektedir; buna karşılık, kütleye boyun eğdirmek için bazılarının aldığı tedbirler de git­gide daha kaba ve umutsuz olmaktadır. Faşizm, bu kabalıktan ve umutsuzluktan doğmuştur. Na­zi rejimine karşı yılmadan savaşan Alman yurtta­şı hain değildi, açık yürekli bir yurtseverdi. Oysa Nazi hükümeti vatana ihanet ediyordu.

Sacco ile Vanzetti Dramı Amerikan halkına nasıl ihanet edil­diğinin hikâyesidir. Onlara ithaf edilen suçlar, çev­rilen dolaplar, insanları eğlendirmek için seçil­miş değildir; birçok yerleri, orta sınıftan Ameri­kalı yurtdaşı şaşkına döndürmüştür. Ne var ki, Amerikalıların, geçmişte kendilerine karşı kullanılmış ihanet yöntemlerini tanımlamaları ka­çınılmaz bir şeydir, çünkü bugün aynı şeyleri yeniden hortlamasını tekrar (Suriye ve Bütün Dünya) görmek tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.

Amerika'da demokrasiyi, dünyada barı­şı koruyabilmek için bunları sebep ve sonuçlarını anlamak zorunda­dır. Sebebi ne olursa olsun,  Amerikalılar, ülkelerini tehdit eden “Büyük İhanet”inin hergün biraz daha büyüdüğünü görmekte gecikirlerse elbet bir gün yılacaktır, diyebiliriz.

Kaynak: 
Büyük İhanet. Albert Kahn, trc: Mehmet H. DOĞAN, Hür Yayınevi, İstanbul, 1974

 

YARGIÇLARA SON SÖZÜM

Yeter, kendimden bahsettiğimi az daha Sacco'yu unutuyordum.

Sacco da benim gibi işçi,

kendini bildi bileli işinin âşığı, İşinin ehli,

kazancı yerinde, işi yolunda, bankada hesabı da var,

karısı akçapakça, kendi halinde bir hatun,

İki de gül gibi çocuğu var, kutu gibi bir evi, bir yanında bir çay akar, öbür yanı orman.

Sacco duygulu, namustu, inanır adam, İnsan adam Sacco,

tabiata vurgun, insanlığa âşık, erkek adam Sacco;

insanlık aşkına, hürlük uğruna

varından yoğundan vazgeçmiş,

para dememiş, rahat dememiş, bırakmış hepsini,

canı gibi sevdiği karısını, çocuklarını,

ve canını hiçe saymış Sacco.

Hırsızlık etmek Sacco'nun aklından bile geçmemiştir, nerde adam öldürmek!

Ne o ne ben, aklımız ereliberi,

alın terimizle kazandığımızdan gayrısına el sürmemişiz, haram lokma geçmemiş gırtlağımızdan, değil hırsızlık etmek!

Ne diyorlardı? Ben daha hinoğlu hinmişim;

doğru, ağzım daha iyi lâf yapıyor ama

bilin ki, o arınmış inancı haykıran o erkekçe sesi dinlerken,

Sacco ayağa kalkıp; konuşmağa başladı mıydı,

hatırlıyorum da nelere göğüs gerdiğini, nelerden vazgeçtiğini

onun yanında bir hiç olduğumu anlıyorum,

yaşarıveriyor birden gözlerim,

bir şey tıkanıyor şuracığıma,

beni ağlarken görmesin diye

bilseniz, kendimi nasıl zoruna tutuyorum;

İşte bu adama hırsız dediniz, katil dediniz, mahkûm ettiniz. Sacco unutulmayacak ama.

Katzmann'ın kemikleri, sizin kemikleriniz hep un ufak olduktan sonra,

Katzmann'ın adı, sizin adınız, kanunlarınız nizamlarınız ve o sahte Tanrınız

ve insan İnsanın kurdudur diyen bu uğursuz çağ, hepsi hepsi geçmişe karıştıktan, silinip gittikten sonra bile halkın gönlünde yaşayacak Sacco.

Bunlar gelmese başıma, siz çıkmasaydınız karşıma, ona buna dert anlatacağım diye köşe başlarında harcar giderdim ömrümü,

silik, belirsiz, yenilmiş titretir giderdim kuyruğu.

Ama şimdi öyle mi ya!

Bizim başarımız bu ölüm, bizim zaferimiz bu.

Dünyada aklımıza gelmezdi böyle yararlı olacağımız,

insanlık için, adalet için, hürlük için

eskaza gördüğümüz bu hizmeti

bir kerre değil, on kerre yaşasak yapamazdık.

Dediklerimiz, hayatımız, çektiklerimiz hiç kalır bunun yanında hiç kalır yanında idamımız

- bir kunduracıyla bir işportacı parça­sının İdamı-

Yaşayacağımız o son anı elimizden atamazsınız ya!

O bizim İşte, o bizim zaferimiz.

Bartolomeo VANZETTİ Türkçe söyleyen: Can YÜCEL

************

DOS PASSOS

Bizi copladılar sokaklardan kovaladılar onlar

güçlü zengin onlar

politikacıları gazetepatronlarını köhne yargıçları itibarlı alçakları üniversite rektörlerini oy avcılarını ise alan işten atan kiralayan onlar (dinleyin işadamları rektörler yargıçlar Amerika kendine ihanet edenleri unutmayacak)

eli tüfeklileri üniformaları polis arabalarını hapishane arabalarını satın alan onlar

 peki kazandınız bu gece dostlarımızı o yiğit adamları öldüreceksiniz yapılacak bir şey kalmadı yenildik yenik insanlarız Toplastik Salem Caddesi'ndeki okulun kasvetli sınıflarında köhne merdivenlerde bir iniyor bir çıkıyoruz

sıralarda başımız eğik kıvrılmış oturuyoruz ve sömürü karşıtlarının bildik sözcüklerini duyumsuyoruz yenilenen terle acıyla yenilenen işimiz sona erdi çiziktirilmiş tümceler

gece boyunca takırdayan daktilolar basılan broşürler yayılan matbaa kokusu telgrafhaneye koşturmalar

tellere dizilen sözcükler aranıp bulunan etkili sözcükler sana zulmedenlerin seni sömürenlerin kim olduğunu anlayasın diye

Amerika ülkemiz Amerika

Dilimizi tersyüz eden atalarımızın konuştuğu temiz sözcükleri çamura küfre dönüştüren yabancılara yenik düştü yargıç koltuğunda oturanları onlar kiralamış

Hükümet Konağı'nda ayaklarını masaya dayayıp yaşlanıp oturmuşlar bizim inançlarımızdan bihaber onlar

 dolarlar silahlar silahlı kuvvetler enerji santralleri onların mali elektrikli sandalyeyi yapanlar şalteri indirecek celladı kiralayanlar onlar

 peki artık biz iki ulusuz ülkemiz Amerika yenik düştü yasaları satın alan ve çıt çekip otlakları ayıran ve ormanları kesip kağıt hamuru yapan ve güzel kentlerimizi teneke mahallesine dönüştüren ve insanlarımızı bedavaya çalıştırıp herşeylerini yağmalayan yabancılara ve canları isteyince şalteri indirecek celladı kiralayanlar onlar

ama görüyorlar mı onlar

göçmenlerin bildik sözleri bu gece terle ve acıyla yenilendi görüyorlar mı sömürü karşıtlarının o eski Amerikan söylemi

bu gece Pittsburgh'lu yaşlı kadının ağzında Frisco'dan buraya yük treninden yük trenine atlayarak ulaşan irikıyım kazan işçisinin Back Bay'li toplum görevlisinin İtalyan matbaacının Arkansas'lı berduşun ağzında yenilendi yenik düşmüş uluşun sesi bu gece hepimizin kulaklarındaydı ölümevindeki iki adam eski sözcükleri yenilediler ölmeden önce

Bütün bunlar olmasaydı ömrümü belki de sokak köşelerinde beni aşağılayan insanlara dil dökmekle geçirecektim.

Belki de bilinmeden, tanınmadan, yenik düşmüş bir insan olarak olup gidecektim. Bu bizim başarımız ve zaferimiz.

Hoşgörü için, adalet için, insanlar arasında anlayış için hasbelkader böyle yararlı olabileceğimiz bütün yaşamımız boyunca aklımıza bile gelmezdi.

Şimdi onların işi sona erdi göçmen sömürü karşıtları kara giysileri içinde North End'deki küçük cenaze odasında sessiz yatıyorlar kent sakin muzaffer ulusun insanları sokaklarda yoklar yenen onlar

Neden korkuyorlar caddelerde görünmekten?

Caddelerde yalnızca yenilenler var başları eğik iki göçmenin ölülerinin yakılacağı mezarlığa kadar caddeler yenik ulusun yağmur çiseliyor kaldırımlarda sıra olmuşuz dirsek dirseğe sessiz benzi uçuk korkuyla tabutlara bakıyoruz yenik düşmüş Amerikayız

 

(John Dos Passos, The Big Money'den. Türkçesi: Güney GÖNENÇ)
Kaynak: Varlık Dergisi, Eylül 1997,

 

 

SACCO VE VANZETTİ (1971) Film

Yönetmen: Giuliano Montaldo

Ülke: İtalya İtalya, Fransa Fransa

Vizyon Tarihi: 16 Mart 1971 (İtalya)

Süre: 120 dakika

Dil: İtalyanca, İngilizce

Senaryo: Fabrizio Onofri , Giuliano Montaldo , Mino Roli ,

Müzik: Ennio Morricone             

Görüntü Yönetmeni: Silvano Ippoliti     

Yapımcılar: Arrigo Colombo , Giorgio Papi

Özet

Nicola Sacco ( 22 Nisan 1891 – 23 Ağustos 1927) ve Bartolomeo Vanzetti (11 Haziran 1888 – 23 Ağustos 1927)

Amerika Massachusetts'e göçen bu iki İtalyan, bir cinayet ve gasp olayı ile ilgili olarak suçlanmış ve 7 yıllık mahkûmiyet sonrasında 23 Ağustos 1927'de idam edilmişlerdir. Ancak suçlulukları konusunda derin şüpheler mevcuttur ve Amerikan adalet sisteminin ayıbı olarak hatırlanan davalardan biridir Sacco ve Vanzetti davası. Yükselişte olan, İtalyan, göçmen ve anarşistlere olan antipati ve nefret, Sacco ve Vanzetti'nin hayatına mal olmuştur.


Sacco ve Vanzetti, bir ayakkabı fabrikasında muhasebe müdürü olan Frederick Parmenter ve bu fabrikada güvenlik görevlisi olan Alessandro Berardelli'nin, 15 Nisan 1920'de 15.766,51 dolar ile birlikte ödeme yapmak için bankaya doğru yol alırken silahlı saldırı sonucu öldürülmeleri ve soyulmaları olayından sorumlu tutulmuşlardır.

 


 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar