Benim Öfkem Onun Yüzünden O Âlemden; Öfkelenen Ben Değilim
XCIII
A âşıklar, a
âşıklar, dünyadan göçme vakti geldi çattı, göç davulunun sesi geliyor can
kulağıma.
İşte şimdicek
kervanbaşı kalkmış, katarları düzüp koşmuş, bizden helâllik dilemiş, ne diye
uyumuşsunuz siz ey kervan halkı.
Bu önden, arttan
gelen sesler, göç sesleridir, develerin boyunlarındaki çan sesleri; can da,
soluk da her an mekânsızlık âleminde belirmektedir.
Şu baş aşağı
dönmüş kandillerin ışığından, şu masmavi perdelerin ardından gizli şeyleri
açığa vurmak için bir bölük şaşılacak halk gelmede.
Şu dolap gibi
dönüp duran gökyüzünden, bir ağır uykudur seni bastırmış; feryat şu pek tez
geçen ömürden, sakın şu ağır uykudan.
Her yanda mum,
meşale, her yanda ses, iş güç. Çünkü bu gece dünya gebe kaldı, ebedî dünya
doğuyor.
*
Sen topraktın, gönül oldun. Bilgisizdin, akıllandın.
Seni bu çeşit çekip buraya getiren, gene çekip sürüyerek oraya götürüyor.
Onun bu
çekişleri bile, onun hoşa gitmeyen şeyleri bile hoştur, tatlıdır; ateşleri
sudur onun, yüzünü asma ona.
Onun işi
gönüllerde oturmaktır, kârı tövbe bozdurmaktır; onun sayıya sığmaz
düzenlerinden zerrelerin bile gönülleri tir tir titremede.
Ey ağız
yarığından sıçrayıp duran acı gülüş, ey köy ağası benim diye övünüş, ne vakte
dek sıçrayıp duracaksın, teslim ol, boyun ver, baş eğ, yoksa seni yay gibi
çekerler, bükerler.
Hile tohumlarını
ekip duruyordun, hayıflanmadaydın, Tanrı’yı yok sanmıştın, şimdi gör bakalım a
kaltaban.
A eşek, saman yemen daha doğru, kara tencere daha lâyık
sana, ey evinin de, soyunun sopunun da ayıbı, ârı, yerin dibine geçsen daha iyi
olur.
Bende bir başkası var da bu
öfkeler ondan gelmede; su yakarsa bil ki ateştendir, ateşte ısınmış,
kaynamıştır da ondan.
Elimde taş yok, kimseyle
savaşım yok benim, kimseyle kavga etmiyorum, çünkü gül bahçesi gibi hoşum ben.
Benim öfkem onun yüzünden o
âlemden; öfkelenen ben değilim, o. Bu yana, o yana sıçrayan o, bense eşikte
oturmuşum, kımıldadığım bile yok.
Eşikte oturan o kişidir ki
dilsizdir, fakat söyler; bu remzi söyledin ya, yeter artık, dilini kes, başka
söz söyleme.
Kaynak:
Cilt 1
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar