Print Friendly and PDF

O Hayallerin Her Biri Huriye Döndü



 


XXIII

Tâ nakş-i tu der sîne-i mâ hâne-nişin şod

Her câ ki nişestîm şu ferdovs-i berin şod

Şeklin gönlümüzü yer yurt edineli nerde oturursak oturalım, orası güzelim cennete döner.

* Yecüc-Mecüc’e benzeyen o hayallerin her biri huriye döndü; bir Çin güzeli kesildi.

Elinden herkesin feryat ettiği, o nefis yok mu? Önce ne de kötü bir eş dosttu; fakat şimdi ne de güzel bir eş dost oldu.

Yüceler baştan başa bağ bahçe oldu; aşağılar baştan başa define, hazine. Ne biçim bir şeysin sen ki a güzel, âlem senin yüzünden bu hale geldi.

Onu gördüğümüz günden beri ömrümüz arttı; onu aray an, dileyen her diken, inanç gül bahçesi kesildi.

Her koruk, güneşin tesiriyle üzüm oldu, şekerleşti; o kara taş da onun yüzünden değerli bir lâ’l oldu.

Birçok yerler üst oldu, gök kesildi; birçok sollar, devletin eliyle sağ oldu gitti.

Gönül karanlığıydı; şimdi gönül penceresi haline geldi; din yolunu vururdu; şimdi din yolunda kendisine uyulur bir er oldu.

Yusuf’un hapishanesi olan belâ kuyusuydu; şimdi onu dışarıya çıkarmak için sağlam bir ip kesildi.

* Her parça buçuk, Tanrı ordusu gibi Tanrı buyruğuna uymuş; kula eminlik olarak gelmiş, ululuğaysa pusu kurmuş.

Sus ki senin sözün Nil gibi; Kıbt topluluğuna kan olmuş;İsrailoğullarına arı duru su.

 

Kaynak: Cilt7-1

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar