Print Friendly and PDF

Merak ediyorum gerçek yamyamlar kim?...Cannibal Holocaust

 

Tümünü İzlemek İçin Tıkla

Yamyam İşkencesi (1980) Cannibal Holocaust

 95 dk

 Yönetmen:

Ruggero Deodato

Senaryo:

Gianfranco Clerici, Giorgio Stegani

Ülke:

İtalya

Tür:

Macera, Korku

Vizyon Tarihi:

07 Şubat 1980 (İtalya)

Dil:

İngilizce, İspanyolca, İtalyanca

Müzik:

Riz Ortolani

Web Sitesi:

Grindhouse Releasing

 Nam-ı Diğer:

Ruggero Deodato's Cannibal Holocaust

 

Oyuncular

 

    Robert   Kerman

    Francesca   Ciardi

    Perry   Pirkanen

    Luca  Barbareschi

    Salvatore   Basile

Devam Filmleri

 

    1977 - Gerilim (3,386)6.0

    1980 - Yamyam İşkencesi (52,128)5.8

    1985 - Inferno in diretta (2,062)5.7

 

Özet

En iyi efekt gerçek olanıdır sözünden yola çıkılarak yapılmış 18 ülkede yasaklanmış, blair witch tarzı filmlere esin kaynağı olmuş bir film. Bir grup bilim adamının belgesel çekmek için amazonlardaki yerli kabilesine yapılan seyahat, ve bu zamanda başlarından geçen olaylar anlatılıyor. İçerdiği fazla şiddet, tecavüz gibi sahnelerden dolayı bir çok ülkede sansürlenmiştir.

Altyazı

Orijinalliğini bozmamak için bazı sahneler bütünüyle korunmuştur.

 İnsan her şeyi yapabilecek güçtedir.

 Hiçbir şey onun için imkânsız değildir.

  Dün imkânsız gibi görünen her türlü girişim,   bugün artık tarih oldular.

  Ayın fethi örnek olarak.

  Artık kim konuşuyor bunun hakkında.

 Bugün galaksimizin fethinin eşiğindeyiz  ve bu hiç de uzak bir gelecek değil.

 Artık evrenin fethini düşünüyoruz.

 Ve henüz insanoğlu bu gezegen üzerindeki gerçekleri önemsemiyor.

 Hâlâ taş devrindeki yamyamlar gibi yaşayan insanlar var dünya üzerinde  acımasız, düşmanca ve çevreden yalıtılmış  geçerli olan kanunun güçlü olanın ve ayak uydurabilenin hayatta kaldığı bir dünya.

 Ve bu orman ve onun yerlileri, Yeşil Cehennem olarak adlandırılan bu bölge  New York şehrinden uçakla sadece birkaç saat ötede.

 Bu bize dört genç, cesur Amerikalıları hatırlatmıyor mu?

 Ormandaki hayatı araştırıp bir doküman yapmak için çalışan bu dört genci  Ve bize şunu anımsatmıyor mu, örnek olarak   uzayın derinliklerine gitmeyi.

  Üzerinde yaşadığımız gezegen hakkında daha fazla bilgiye sahip olmamız gerekiyor.

 Uzay çağının dört genç ve korkusuz Amerikalısı.

 Kameralar, mikrofonlar ve merakla donatılmış bir şekilde.

 Alan Yates, Vietnam ve Afrika  hakkında yazdıklarıyla ünlü.

 Faye Daniels, onun kız arkadaşı ve iki kameraman  ayrılmaz arkadaşlar Jack Anders ve Mark Tomaso.

 Bu dört genç bir daha geri dönmediler.

 Fakat şuna bir bakmamız gerekiyor.

 İnanılmaz maceralarının başlangıcına.

 İşte burada Brezilya ve Peru sınırı.

 Onları Rio Ocoro'ya götürecek uçağı burada kiralamışlar.

 Son araçla yolculuk, bundan sonrasını yürüyerek devam etmişler.

 Amazon ormanının derinliklerine doğru.

 Yeşil Cehennem denilen bölgeye doğru.

  Gerçekten hiç korkmadın mı?

  Tam olarak değil  Onlarla daha birçok tehlikeli bölgelerde bulunmuştum.

  Ve senden ne haber, Alan?

  Şey beni korkutan tek şey var.

  Evlilik.

  Beni Kuzey Kutbuna bırakacak.

  Evet, bu sefer de başardığını söylemem gerekiyor.

  Ve bu sonuncusu.

  Evet, tek parça olarak geri gelmek kaydıyla.

  Pekâlâ, hadi gidelim.

 Şey siz dördünüz kesinlikle böyle bir maceraya katılan ilk kişiler değilsiniz.

  59 ve 67 de başka seferler de düzenlendi.

  Ve onların hiçbiri geri dönmedi.

  Bir grup Fransız'dı.

  Fransız amatörler, bir grup aptal.

  Hiçbir şeyi başaramadılar.

  Bizim için zor olan bir şey yoktur.

  İmkânsız olan ise biraz daha fazla zaman ister.

  Geri döneceğiz.

  Rehberimiz Felipe var.

  Pekâlâ, beyler, hazır mısınız?

  Bunlar onlardan kalan son resimler.

  Onlardan en son haber aldığımızdan bu yana İki ay geçti.

  Hâlâ hayattalar mı?

  Ve eğer hayattalarsa, neredeler?

  Bunlar New York Üniversitesi ve Pan Amerikan Yayıncılık Sistemleri tarafından   sponsorlukları sağlanan   kurtarma takımının cevaplamayı umduğu sorular.

  Kabul ettiğiniz için teşekkürler Profesör Monroe.

  İyi şanslar.

  Profesör Harold Monroe, New York Üniversitesi'nde bir antropolojist.

  İlkel kültürleri araştırmak için birçok yolculuk yapmıştır.

  Fakat bu Amazon'a ilk seyahati.

  Ona yardım et!

  Tut onu!

  Şuna bak   çakmaklı bir yamyam!

  Zavallı Oliveira   sadece 20 yaşındaydı  Bir kez kana karıştımı, yapacak hiç bir şey yok  Bir mermi kürara batırılmış oktan daha iyidir  Ama ona hemen serum vermiştik  Tabi, serum  Yalnızca ara sıra işe yarar   eğer aldığımızda çok geç olmamışsa.

  Oliveira yüzünden kafasını uçurmaktan zevk alırlardı  Ben de öyle !

  Ama şu Amerikalı geliyor   ve biz ona yardım etme emri aldık.

  Şanslı   Bir Yacùmo mahkumu, yeşil cehennemde bir pasaport gibidir.

  Teğmen  Profesör Monroe, ve hepiniz.

  Bunun üstesinden Gelebileceğinizi düşünüyor musunuz?

  Teşekkürler.

  Bütün söyleyebileceğim.

  Antropolojistler ve misyonerler bu özel görevi gerçekleştirmişler.

  Eğer bu cehennem gibi yerler olmasaydı  Eminim onu davet ederdiniz.

  Ben her ikisini de vermişken.

  Neyse diyelim ki, başka bir yerde verelim deseydik.

  Bak, teğmen.

  Şundan emin olun, mümkün olduğunca az tehlikenin içinde olacağız.

  Kendinizin yeteri kadar probleminiz var zaten.

  Fakat size karşı dürüst olmalıyım.

  Hayır, hayır, hayır, teşekkürler  Bu seferi organize etmede sizin yardımınıza ihtiyacım var.

  Nasıl reddedebilirim?

  Hükümetimizdeki herkes tarafından tavsiye edildiniz.

  Sizin olduğunuz kadar.

  Sadece döndüğünüzde hâlâ nefes alıyor   olacağınızı garanti edemem.

  Bak bu bir piknik olmayacak, inan bana.

  Bu, benim çalılıklara ilk gezim olmayacak.

  Kim bilir  Teğmen  Bu çakmak Faye Daniels'e ait  Benimle gel profesör.

  Sizi rehberinizle tanıştıracağım.

  Eğer katlanabilirseniz buradakilerin en iyisidir.

  Pislik içinde, temizle şunu!

  Hey Chaco!

  Bu profesör Monroe.

  Merhaba  Tanıştığımıza memnun oldum.

  Teğmen bana burada  Senin ne kadar mükemmel bir rehber olduğundan bahsediyordu.

  Ormana giderken bunların hepsini almak mı istiyorsunuz?

  Neyse unutun bunu.

  Biraz silaha ihtiyacımız olacak.

  Ve bunun yanında biraz ilaca da ihtiyacımız olacak.

  Bütün ihtiyacımız olan bu!

  Zaten arkadaşlarına da söyledim.

  Orada ne kadara fazla yük bulundurursan, o kadar çabuk yorulursun.

  Ve sonunda ölürsün.

  Pekâlâ  Bay Chaco, bütün bilmek istediğim  Onları canlı olarak bulma şansımız var mı?

  Kim bilebilir?

  Bildiğim tek şey bizim de hayatlarımızın tehlikeye gireceği.

  Onları kurtarmak adına   harika savaşçılar bu, Yacumos!

  Ağaç insanlarının dışında hiç kimseden korkmazlar.

  Ağaç insanları mı?

  Hiçbir beyaz adam onları görmedi.

  Ya da anlatabilecek kadar yaşayabilen olmadı Bunu gördün mü?

  Sanki Teri'nin kutsal yarası gibi gözüküyor.

  Hmm  İşte bu  Şamanın oğlu.

  Ve o jaguarın ruhuna adandı.

  Bu evden bu kadar uzakta ne yaptıklarını açıklıyor.

  Ne demek istiyorsun?

  Yakalandılar, henüz gerçek birer yamyam değiller.

  Belki de dinsel bir tören olabilir.

  Şeytani ruhları ormandan kovmak için düzenlenmiş.

  Beyaz adamların ruhlarını  Hadi, Profesör  Yacumo için endişelenmeyi bırak!

  Gücünü bu vahşiye yardım etmek için boşa harcayamazsın.

  Bizden daha fazla yaşayacak!

  Bunu yapabilir misin?

  Buradan geçmek zorundayız.

  Fakat burada hiç pirana yok.

  Hadi!

  Hadi, çabuk olun.

  Belki piranalar olmayabilir ama   burada daima aç yaratıklar bulunur.

  Sülükler!

  Bırak o lanet olasıyı!

  Eğer kendi başına beceremiyorsa, diğer üçümüz buradayız.

  Niçin ona yardım edemeyiz?

  Bunu bir daha denemeyin profesör.

  Burada da dediğim gibi ve bu lanet olası da bilmeli ki  - En güçlüsü kim!

  Cara catai!

  - Bu korkunç!

  Chaco haklı, Senyör.

  Bu adam tamamıyla nefret dolu.

  Bakmadığınız bir anda boğazınızı kesiverir.

  Bu yoldan gitmişler.

  Yacumo buraya yemek için bir çukur kazmış.

  Ve bu ne anlama geliyor?

  - Aynı yolu takip ediyoruz tamam mı?

  - Pekâlâ, tamam.

  Çok şanslıyız.

  Hey Profesör!

  Bu dişleri tanıyorum.

  Bu Felipe Ocana.

  O da en az benim bildiğim kadar ormanı iyi tanırdı.

  Bu beni korkutuyor.

  Hatasının ne olduğunu merak ediyorum.

  Gördün mü?

  Köyünün yakınlarındayız.

  Mira!

  Akşam yemeği geliyor  Hey.

  Mira!

  Bir tarla faresi!

  Bugün et yiyeceğiz, tamam mı?

  Bu Miguel  Hadi hareket et.

  Ben açım!

  Eminim bazılarınız perhiz yapıyordur.

  Hey Chaco, lanet olası ne yapıyorsun?

  Bu bizim Yacumo arkadaşımız.

  Üzerinde ondan bir parça var.

  Bu gece bütün bu kaçışı unutacak.

  Atalaka, catra!

  Bu onu çakı mutlu edecek.

  Sadece bekle ve gör.

  Ormandaki uyuşturucu müptelaları.

  Birazını ona ver.

  Biraz fare midesi.

  Sevecektir.

  Sevdin mi?

  Al hepsi senin olsun.

  Lanet olsun bu da neydi?

  Yemin ederim ki bu bir dinsel zina cezasına benziyor.

  Evet öyle.

  Arkana yaslan ve şovu izle.

  Çünkü sonunda bizi köye götürecek.

  Aptal olma!

  Hadi, Profesör!

  Bu ceza tanrıların isteğiyle gerçekleşiyor.

  Eğer onu öldürmemiş olsaydı, kabile onu öldürürdü.

  İşte geliyor!

  Takip edin onu!

  Evet, bu bir şaheser değil, fakat ben yapacağım.

  Bunun ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz profesör?

  Düşüneyim, Chaco, lütfen düşünmeme izin ver.

  Tamam, bu yolu bilmediklerini düşünmek mümkün mü?

  Onlarla konuşana dek kaçımız orada olacak?

  Hızlı öğreniyor değil mi Miquel?

  Korkunç, sadece korkunç!

  Orada geliyorlar  Nerede?

  Ben bir şey görmüyorum.

  Endişelenme, oradalar  Orada olduklarını biliyorum, fakat nerede?

  Hiçbir şey görmüyorum.

  Hadi, elçimizi gönderelim.

  Andale, Miquel.

  Buena suerte una mierda!

  Andale, muchacho  Başımız belada olabilir  İyi Tanrım!

  Sanata indirgeyici bir anlam kazandırdın.

  İçgüdü  Bir şey arkadaşlarının bunu yaptığını söylüyor.

  Bekle!

  Eğer Miquel bunu hallderse, yemin ederim ona bir şişe viski alacağım.

  İyi dileklerinizi onlara göstermek zorundayız.

  Onlar şimdi kendilerininkini gösteriyor.

  Lanet olsun nereye gidiyorsun?

  Seni tuzağa düşürecekler.

  Hayır, bu iyi bir işaret profesör.

  Beni yanıltmış olabilirsin.

  Bize sadece cesur savaşçılar olduklarını göstermek istiyorlar.

  Ve köye kadar onları takip etmemizi istiyorlar.

  Takip edin.

  Esire dönmek ve konuşmak.

  Dinle bunun hakkında bir şey bilmiyorum.

  Sanırım bizi bu akşamki akşam yemekleri için istiyorlar.

  Chaco  Hiçbir şey görmemiş gibi yap.

  Tamam.

  Arkadaşların onu vurdu.

  Umut edelim ki biz buradan çıkmadan ölmesin.

  Meşgul ol, Miquel!

  Yavaş nefes al, her şey yolunda, profesör.

  Kimnamma  Şerefe, Profesör  Hisimo içmenin onlar için ne derece onurlu olduğunu biliyorsunuz.

  Evet.

  Aradığımız grup  Belki de ormanın merkezine doğru gitmişlerdir.

  Ya da Mato'nun merkezine  Beyaz adamın şimdiye kadar hiç görülmediği yere.

  Bu alan iki yamyam kabilenin egemenliği altında.

  Çok acımasızlar, Yacumo kabilesi de dahil birçok kabilenin   akıllı ve cesaretli savaşçılarını bile korkutuyorlar.

  Bunlar Yeşil Cehennemin iki süper gücü.

  Birbirleriyle bitmek bilmeyen bir savaş içerisindeler.

  Bunlar Yamamomo ya da ağaç insanları.

  Ve Shamatari, ya da bataklık insanları   her biri diğer adil oyunu düşünüyorlar.

  Avlanmak.

  Ve yenilmek.

  Bu susuzluğunuzu uzun süre giderecek.

  Hayır, teşekkürler.

  Yacumo Alan Yates' in ekibini suçladı.

  Başlarına gelen büyük felaketten dolayı.

  Aslında tam olarak ne olduğu tam bir sır.

  Sadece beyazların bu yoldan gittiğini biliyoruz.

  Hey!

  Kapa çeneni!

  Tanrım, avın tam ortasındayız.

  Ağaç insanları da ne?

  Birbirlerini avlıyorlar.

  Hadi gidelim.

  Yukarıda  Shamatari avını yakalamaya çalışıyor.

  Onları Shamatari'den koruduğumuzdan dolayı   ağaç insanları   bizi bölgelerine kabul etmelerine rağmen   bize karşı garip davranmaya devam ediyorlar.

  Korku ve güvensizlik karışımı ile birlikte.

  İnfazı izlememize izin verilmesine rağmen   herhangi bir savaşçının  Suçlu şefi izler.

  Aslında yok etmesine rağmen, suçlu   kendi halkının gazabına uğramış olmalı.

  Bunun bize karşı bir onur borcu ödenmesi mi ya da   sadece adaletin nasıl dağıtıldığını gösterdikleri pek de açık değil.

  Dikkat, bizi gösteriyor  Yamamomo'dan bir şey alabilecek durumda değiliz.

  Kol saatinin haricinde  Dostluk anlaşmasını onaylamak üzere bize bir şey verdiler.

  Korktukları ve hâlâ güvenmemeye devam ettikleri bir dosta.

  Ve ben de psikolojik deney yapmayı denedim.

  Üzerimdeki her şeyi çıkartmak  Giysiler, silahlar, yüzükler, onlara benzemek için her şeyi.

  Adem gibi çırılçıplak.

  Ağaç insanları ölünün temsil ettiği gibi şeytanları kovmak için boyanmış   sarı benizliyi   gömmemize izin vermeyeceklerdir.

  Tekrar kendime soruyorum.

  Hangi korkunç suçun cezası bu zalimce ceza olabilir.

  Yaşamlarımızın bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu biliyorum.

  Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden   en azından bir şey almadan geri dönemem.

  Büyük insanı düşünüyorum ve bilimsel bir merak   bunu da kapsayacak.

  Bir şeyler yapmalıyım.

  Chaco ve Miquel'in bunu anlamaları mümkün değil.

  Şimdi nasıl olursa olsun bu vahşilerin güvenlerini kazanmalıyım.

  Sonra  Tut şunu.

  Başardın, seni lanet olası.

  Bizi akşam yemeğine davet ettiler.

   ve tanrının bazı inanılmaz hareketiyle   onu açmaya çalışmadılar.

  İklimin onlara çok fazla zarar vermemesini umuyoruz.

  Ve sonra, değiş tokuşta  teyp kaydedicisi için   yamyam şef sana film kutularını uzaklaştırmak için izin verecek.

  - Doğru mu?

  - Evet.

  Benim hapsedebilme yeteneğimin olduğunu düşündüler.

  İnsan sesini, bunun yanında ruhlarını da esir edebileceğimi.

  Bu sayede şeytanın büyüsünü bozabilecek.

  Tek kişi olduğumu düşündüler.

  Beyazları öldürerek yapmaya çalıştıkları şeyi.

  Tabi ki o kutuların içerisinde gerçekte ne olduğunu sezemediler.

  Ve bunu nasıl açıklayabilirsin  İyi olduklarını hissettiler.

  Niçin böyle söylüyorsun?

  Yamamomo anladı.

  Bu film kutularının Alan Yates ve ekibi için ne kadar önemli olduklarını.

  Gümüş kutuların   içlerinde daha fazla şiddete ve zarara yol açacak   kendi güçlerinin olduğunu biliyordu.

  Fantastik bir hikâye.

  Teşekkürler Profesör Monroe.

  Çok teşekkür ederiz.

  Bu özel görüşmeyi kapatırken   sizlere burada, Pantheon'da, Çarşamba günü saat 9'da,   Yeşil Cehennem'in   bir bölümünü göstermek istiyorum.

  Sizleri tekrar taş devrine götürecek,   alışılmışın dışında bir macera.

  Ve siz program için ideal bir ev sahibi olacaksınız.

  Bu doğru.

  Profesör Monroe,   bir bilim adamı olduğu kadar, bir şahit  Evet.

  Fakat karar vermeden önce  Bütün film materyallerini tekrar gözden geçirmem gerekiyor.

  Henüz hepsini görmedik.

  Profesör Monroe, şuna inanıyorum ki   gerçekten ne istediklerini biliyorlardı.

  Belki de  Fakat yine de hepsi öldü değil mi?

  Bu yüzden herkesin bu gerçeği bilmesini istiyoruz.

  İnsanların karar vermelerine izin vermeliyiz.

  Daha iyisi, insanların, kimlerin daha iyi karar verebileceğini bilmelerini sağlamalıyız.

  Ailelerinin, yakınlarının.

  Bu, bize bir buçuk yıl önce   yapılan saldırıyla alakalı.

  - Başlayabilir miyim?

  - Evet lütfen.

  Gerçekten güçlü bir şey ha?

  Alan ve diğerlerinin nasıl çalıştıkları hakkında size bir fikir vermek için.

  Gördüğünüz her şeyi bir kenara bırakın.

  - Bunun olmadığını mı demek  - Yaklaşan bir düşman ordusu yok.

  Alan onlarla çalışmaları için bu askerlere para verdi.

  Lütfen beni affedin.

  Size sonra katılacağım, Evet, teşekkür ederim.

  Devam edebilir miyim?

  Evet, neden olmasın?

 Bu Jack Faye Alan  ve bu da Mark.

 Yıllarca beraber çalıştılar.

 Tabii ki onlar bu işin en önde gelenleri.

 Fakat itiraf edeyim ki onlar gerçek  kullandıkları yollar gerçekten çok kötüydü.

 Hayal edebiliyorum.

 Reytingleri gerçekten de çok yüksekti.

 En iyi komedilerden bile.

 Ve nasıl sunacaklarını iyi biliyorlardı.

 Özellikle Alan Ayrılmadan önce yaptıkları şu şeye bir bakın.

  Evet, geri dönüyoruz.

  Felipe de bizimle.

  Hey beyler hadi  Hey!

  Hey, iyi olacağız.

 Bu resim karanlık.

 Çünkü kameranın diyafram ayarı yanlış.

  O arada doğru olanı yapmış.

  Unutun gitsin.

  Gittiğimiz yerde elektrik yok.

  Bu çok konforlu   bir safari değil.

  Silah  Kamera   ve tıbbi ilaçlar.

  Hepsi bu.

  Çünkü millerce yolu yürüyerek gitmek zorundayız.

  Ve başka bir şey daha var  Başka ne zaman duş alabileceğimizi tanrı bilir.

  Eminim Faye hâlâ tarihteki en seksi,   notist kız olarak kalacaktır.

  Gerçekten çekiyor musun?

  Tamam, tamam, bu kadar yeter.

  Pantolonumu gören var mı?

  Bunun için ne istiyorsun?

  Onu kafama koy, seni aptal!

  Sanırım Jack onları iki yıl önce almıştı.

  Artık onlara ihtiyacın yok.

  Doğru mu, Mark?

  Doğru!

  Seni ahmak.

  Vur onu !

  yine çekiyor musun?

  Seni ahmak.

  Soytarılar takımı.

  Çok iyi tiyatro yetenekleri var.

  Dediğim gibi  Onlar gerçek profesyonellerdi.

  Ne diyordum, Profesör?

  Birçok kez Alan ile birlikte çalışmayı denedim.

  Fakat bunu başaramadım.

  Biliyorsun insanlarını sınırlarına kadar zorlar.

  Her şeye dikkat ederek, buna kan da dahil.

  Paranoyadan bahsedelim.

  Tanrı ruhunu affetsin.

  O kuralsız, lanet herifin tekiydi.

  Yapmam gereken bir görev olduğunu hissediyorum  İnsanlara hikâyelerini anlat Bay Yates.

  Alan, bilmiyorum  Biliyorsun geldiğin için gerçekten çok müteşekkirim.

  Sen gelecek ilk kişisin ve  Benimle konuş Alan.

  Sonra ne oldu?

  Bilmek istediğim şey, profesör  Oğluma ne oldu?

  Bana anlatabilir misin?

  - Faye.

  - Hayır bu onun gerçek ismi değildi.

  Her zaman bir aktris olmayı istedi, Gerçek ismi Tina.

  Bana bir dakika izin verebilir misin?

  Çocuklar, bakın, sadece konuşacağım.

  Bu adamla bir dakika daha  Ve sonra oyuna devam ederiz, tamam mı?

  Anlattığın üzere bizler farklı karakterlerde insanlarız,   fakat Tina, çok enerjikti.

  Çok sıkı çalışırdı.

  Çok hırslıydı, inanılmaz derecede hırslıydı.

  Ona hep şunu derdim.

  Kendinle iç dünyanda barışık olup olmadığını hiç düşündün mü?

  Neyse  Şimdi o, Tanrı'nın yanında.

  Elizabeth!

  Elizabeth!

  Affedersiniz, Bayan Anders,   sadece iki dakika.

  Jack hakkında ne düşünüyorsun?

  Nasıl yani?

  Jack hakkında ne söylemem gerekiyor.

  İki yıl süren bir evlilikten süresince  Sadece dört ay boyunca onunla olabildim.

  Ne yapıyorsun?

  Görüşürüz.

  Her zaman görevdeydi.

  Hindistan, Asya, Afrika.

  Kesinlikle yatakta da iyiydi, fakat yemek yemeyi de çok severdi.

  Hiç aklı yok  Çok kolaylıkla etkilenebilir  Alan onun için tanrı gibiydi  Ne demek istediğimi anlıyor musun?

  Siz buradan bir şey çıkaramayacağımı düşünüyorsunuz değil mi?

  Bay Tomaso, lütfen!

  Bay Tomaso, lütfen  Sana oğlun hakkında sadece bir soru sormak istiyorum.

  Ne soracaksın bana?

  Bak, oğlun dünya için özellikle önemli insanlardan biriydi.

  Bana ondan biraz bahsedebilir misin?

  Oğlum iyi değildi.

  Çalışmazdı, okula gitmezdi.

  Gün boyunca evin etrafında pinekler dururdu.

  Ve hiç iyi değildi, düzeni yoktu, hepsi bu.

  İşime dönmek zorundayım.

  Artık beni daha fazla rahatsız etme.

  Fakat Bay Tomaso, lütfen, oğlunuz çok iyi tanınırdı.

  Birçok insan tarafından  Sadece bir soru.

  Tamam, sadece bir tane  Sadece şunu bilmek istiyorum, oğlunuz ne tür bir insandı?

  Oğlum lanet herifin tekiydi.

  Ve hiç de iyi biri değildi.

  Bu kadar, oğlum şu an ölü.

  Artık onun hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum.

  Şimdi beni yalnız bırak, Güle güle.

  Bay Tomaso, milyonlarca Amerikalı  Bay Tomaso, lütfen !

  Niçin bütün her şeyi yazmadılar?

  Negatif davranışlarını.

  Havadaki nem olayından dolayı oluşan.

  En iyi kalite değil fakat iyi bir düşünce   yaptıkları işe yaramaz şeyler.

  Ne yazık ki iki makara ışıktan dolayı bozulmuştu ve   bu yüzden onları atmak zorunda kaldık.

  Bir parça siyah deri parçası koydum,   sırasıyla biri ve ardından diğeri.

  Ailelerle görüşme sağlamak iyi   onlar için araştırdıkların hakkında konuşmak.

  Devam et Bill.

  Bu ilk bölüm sessizlik.

  Besbelli ki her zaman mikrofonlarını kullanmadılar.

  Kameraya iliştirilmiş şekilde bulunan   hemen merceğin üzerinde, sanki silah namlusu gibi.

  Hatırla bu çok zor bir şey.

  Hemen hemen   gerçek çekimde üzerinize fırlatılanları izlemek.

  İşte buradayız bazı sesler geliyor olmalı.

  Hayır, hayır, henüz değil.

  Burada  Felipe  Bu fevkalade cehennemde altı günden beri yürümekteyiz.

  Bugün ayın 22'si, Cumartesi.

  Şimdi eğer New York ta olsaydım belki de şu an alışverişteydim.

  Kamerayı al.

  Lanet şey.

  Bekle, bekle, bekle  Kayıtların ne kadarı sessiz?

  Yarısından azı.

  Hemen hemen bu kadar.

  Bazı şeyleri  Bu da nedir?

  Yacumolar buradan geçmiş.

  Köyden pek fazla uzakta değiliz.

  Uzak dur!

  Jack, yap şunu!

  Bu çok tehlikeli biliyorsun.

  O lanet olası bir aptal.

  Buraya bak!

 Günlerdir ormanın içinde yürüyorduk.

 Acı veren duyguyla harap olmuş bir şekilde.

 Gece ağaçlarda uyumak zorundaydık.

  Isırılmamak için Yılanlar veya örümcekler tarafından.

 Felipe, rehberimiz bize büyük bir nehrin yakınlarında olduğumuzu hatırlatıyor.

 Yacumoların yaşadıkları köylerinin bulundukları bölge.

  Ayağıma bak!

  Lanet olası orman.

  Alan  Biraz çay ister misin?

  Puta!

  Ayağımı kes!

  Ayağımı kes!

  Puta!

  Öldür onu.

  Aşağıda tut onu.

  Ayağı kanat.

  Tut onu.

  Tut şunu!

  Tanrım!

  Kes şu ayağımı!

  Kes şunu çabuk.

  Hadi at onu ateşe Hadi, koş.

  Hâlâ devam mı ediyorsun?

  Hemen hemen hepsini hallettim sayılır.

  Yap şunu!

 Felipe mükemmel bir dost ve harika bir rehberdi.

 Onu özleyeceğiz.

 Aslında onun bize sağladığı güven hissini daha fazla özleyeceğiz.

 Devam etmeye karar verdik.

 Fakat şimdi sadece bir pusulamız var.

  Ve yolu bulmak için içgüdülerimiz.

 Alan Kay, bize parçalanmış bir dünya verdi.

  Biliyorsun bu bizi çok ünlü yapacak.

 Öyle mi düşünüyorsun?

  Ne ünü?

  Gerçek ün ve gerçek zenginlik.

  Peki paranla ne yapacaksın?

 Bir ev alacağım, lanet birkaç şey daha Bunun komik olduğunu mu düşünüyorsun?

  Yapabileceğin tek yol bu.

  Faye nerede?

 Bilmiyorum.

  Kamerayı kapat.

 Tanrım sana neler oluyor?

  Güzel, hayvanların geri kalanı ile birlikte kalmalıydım ve beklemeliydim.

  İğrençsin!

  Buradan çıkmak, buradan kamerayla çıkmak Hey, sadece biraz izlemek istiyorum.

  Buradan çıkacak mısın?

  Hadi sana söyledim, kapat şu lanet olası şeyi.

  Sana ulaşacağım.

 Hadi, yaprakları ört.

  Bak orada yamyam!

  Suya girmeliyiz.

  Hayır hayır, beni unutun.

 Kaydet şunu.

  Hadi, çabuk olun, sala binin beyler!

 Yılan!

  Kurtulmuştuk.

 Anakondadan Ölümden kurtulmuştuk.

  Çabuk, hadi daha hızlı.

  Köylerinin nerede olduğunu merak ediyorum.

  Havaya ateş et.

  Ve onları izleriz sonra.

  Evet, dağıldıklarında onları nasıl bulacağız?

  Gördüm!

  Bana silahı ver!

 Hayır, bekle.

  Niçin?

 Anlamıyor musun?

 Onları ormanın içinde bulamayız.

 Bu yol bizi yavaş ama daha güvenli bir şekilde götürür.

 Köye doğru.

  Güzel, ne düşünüyorsun profesör?

  Bu barışı sağlamanın en iyi yolu değil  Yacumo Kabilesi'yle Şimdi bizi neden düşmanlıkla karşıladıklarını anlamaya başlıyorum.

  Sence bu kötü mü?

  Bu hiçbir şey.

  Alan daha kötüsünü yaptı.

  Sadece izle.

  Bu idamları nasıl hazırladıklarını hatırlamak zorunda kaldıklarında   daha sert oynamaya başlayacaklar.

  Faye!

  Burada insan tarihini dünyasının sınırındayız.

  Bunun gibi şeyler ormanın içerisinde devamlı olarak meydana gelmekte.

  En iyi olan hayatta kalır.

  Ormanın içerisinde bu, günlük şiddetin ta kendisidir.

  Jack!

  Hadi gidelim.

  Jack meşale!

  Hazır!

  Tamam!

  Yacumolar'ın Yamamomolar tarafından katliamı.

  Hazırla, herşeyi hazırla.

  Sanki Cambodia gibi !

  Al şu lanet şeyleri.

  Aynen böyle.

  İçeride tut.

  İçeri gir, içeri gir.

  Onları içeride geride tut.

  Bu çok güzel.

  Alan!

  Burada!

  Onlara nasıl yaptığımızı göster.

  Sizi lanetler.

  Defolup gidin buradan.

  Buna inanıyor musun?

  Sizi korkak hindiler.

  Benim gücüm bitti.

  Bu olağanüstü duruma izin vermelisin.

  Böyle bir şeyi kabul etmiyorum.

  Bilmiyorum.

  İstisnai kelimesini doğru bulmuyorum.

  Neden?

  Hayır  Anlatmak istediğim bu ilkel kabile hakkında ne gibi bir istisna  Bir şeyler yapmaya zorlanan ve katledilen Yacumo gibi  Bu onlar için normal değil mi?

  Hadi profesör!

  Gerçekçi ol.

  Yacumo Uygarlığı hakkında kim ne biliyor?

  Bugün insanlar heyecan istiyor.

  Onların hislerini ne kadar bozarsan, o kadar mutlu oluyorlar.

  Tipik bir Vahşi Batı toplumu değil mi?

  Alan da böyle düşündü ve bu yüzden öldü.

  Yacumo yerlileri ilkeller   ve bu yüzden ona saygı duyulmalı.

  Yacumo'nun ne düşündüğünü hiç düşündün mü?

  Belki de onlar için bizler yabaniyiz.

  Hiç bu yönden düşünmemiştim.

  Gerçekten ilginç bir fikir.

  Evet diyelim ki işler tersine döndü.

  Ve Yacumo senin evine saldırdı.

  Kutsal saydığın her şeyi kirletti.

  Biliyorsun o domuz öldürüldü   bu insanların yemeği olarak.

  Şimdi eğer birisi senin evine böyle gelirse ne olur?

  Eğer açsan   ve buzlukta çok az bir yiyeceğin varsa   onları tuvalete attın.

  Onlara nasıl davranırdın?

  Senin sefaletinden para kazanan insanlardan hoşlanır mısın?

  Gerçekten bunu sağladığımızı söyleyebilir miyiz?

  Yacumolar'la diplomatik ilişkilerde, Fakat onlar için mi buradayız?

  Bu insanlar daha önce hiç beyaz insan görmemişler.

  Ya da silah sesi.

  Bizim gücümüzden gerçekten korktuklarını biliyoruz.

  Fakat ne kadar sürer?

  Ve şundan emin olabiliriz ki bizden gerçekten nefret etmiyorlar.

  Birçok insanın nefret ettiği gibi  Kabilenin eski üyeleri ölümün yakınında olduklarını hissettiklerinde   gözden ırak bir yere çekilirler.

  Bu yaşlı kadın öldükten sonra  Belki de bir timsahın öğle yemeği olarak yaşamını yitirecek.

  Doğada bir geri dönüşüm süreci vardır.

  Eski bir geleneğe şahit olmak üzeresin.

  Hiçbir modern insanın göremediği.

  Kabile ilkel bir sosyal birime sahip,   hayatta kalmanın neden olduğu belli ihtiyaçlardan dolayı bir araya gelmişler.

 Kendini korumak için, kabile hastalıklı bölümleri atmak zorunda.

 Şimdi uzağa gitme.

 Görmek üzere olduğun şey  sosyal bir ameliyat olarak tanımlanabilir.

 Dün gece çok uzun bir tartışma yaptık.

 Devam etmek veya geri dönmek hakkında.

 Anlaşmak çok da kolay olmadı.

 Belki de diğerleri haklıydı, şansımızı daha fazla zorlamamalıydık.

  Tanrı bilir daha şanslıydık.

  Fakat onları sonunda ikna eden şeyi biliyorsun.

  Ünlü olma şansı.

  İstediklerine ulaşmak.

  3 veya 4 bin yıl önce zaman durdu.

  Yamamomolar'ın ve ağaç insanlarının devamlı bir çekişme ve savaş içinde oldukları   yerde  düşmanları Shamataris.

  Bu adamı görüyor musun?

  Bu bir Yamamomo savaşçısı.

  Yacumolar tarafından öldürülen.

  Sana Yacumolar hakkında bir fikir verir.

  Bu vahşilik.

  Bir bilim adamı olarak değil de sokakta yürüyen bir insan olarak konuşuyorum.

  Bu doküman izleri çok saldırganca.

  Dürüst değil ve bunun ötesinde hiç de insanca değil.

  Evet, evet, tabii ki, hepsini biliyoruz.

  Alan'ın nasıl biri olduğu hakkında  Her zaman olduğu gibi abarttı  Fakat ne gördün?

  Acımasız bir kesim.

  Belki de bunu açıkçası kendime yapmazdım.

  Fakat bununla ilgili her şeyi reddediyorum.

  Bak, Profesör, Biz burada çok sansasyonel bir belgeden bahsediyoruz,   yıllar boyunca devam eden.

  Ve sen bizden bunu rafa kaldırmamızı istiyorsun.

  Unut bunu.

  Sanki hiç bulunmamış gibi.

  İstediğiniz bu mu?

  Evet.

  Evet, kesinlikle istediğim bu.

  Belgenin gerisini ben gördüm, sen henüz görmedin.

  Olanları görmedin.

  Hatta sizin editörlerinizin bile bunları bir araya getirecek mideleri yoktur.

  Ve eğer yaparsan benimle anlaşmak için tereddüt etmeyeceksin.

  John?

  Devam et  Bu Yeşil Cehennemin içinde hiçbir modern insanın daha önce görmediği bir yerdeyiz.

  Buradaki orman farklı.

  Çok konuksever gibi görünüyor.

  Fakat şimdiye kadar ağaç insanlarından hiçbir iz bulamadık.

  Yamamomolar'dan  Gerçekten varolup olmadıklarını merak etmeye başlıyoruz.

  Ya da sadece bir efsane olup olmadıklarını.

  Sanırım bir tane bulduk.

  Şuraya bak bulduk.

  Şuna bir bakın beyler, çok pis kokuyor.

  İşaretlenmiş, bu ne anlama geliyor?

  Bir Yamomomo ya da bir Shamatari?

  Ben nerden bileyim.

  Niçin ona sormuyorsun?

  Onunla ne yapmak istiyorsun?

  Bu küçük maymuna iyi bakacağım.

  Bu kızın bakışlarından tahmin ederek.

  Sonunda Yamomomolar'ı bulduk, ağaç insanlarını.

  Fakat çok dikkatli olacağız.

  Çünkü bu insanlar acımasızlıklarıyla tanınır.

  Tut onu, hadi.

  Tamam, bu küçük maymun artık bizim.

  İlk sen git.

  Tamam atla  Onu tutamıyorum.

  Devam et.

  Tamam.

  Aç!

  Jack!

  Bunu ne için kullanmak istiyorsun, bir porno film olarak mı?

  Salak seni.

  Hey, devam etmemi istiyor musun?

  Devam etmemi istiyor musun yoksa istemiyor musun?

  Bu çok aptalca bir soru.

  Acele et, kazanova, sıra Jack'te.

  Tamam Jack, hadi devam et  Hadi  Sadece üç makara filmimiz kaldı.

  Bunu kullanamayız.

  Niçin bunu bu şekilde boşa harcamak istiyorsun?

  Biraz daha alamaz mısın, Alan?

  Aldığı tek şey kamerası.

  Kay, Mark!

  Çekmeyi kes, Mark!

  Seni lanet olası.

  Kahretsin.

  Makaraları değiştiriyor.

 Tamam, çabuk hallet.

  Usulca yaklaş ve sonra biz yavaş yavaş  İzle Alan çekiyorum.

  Güzel  Bu  İnanılmaz.

  Çok korkutucu  Bu tür vahşiliğin sebebini anlamıyorum.

  Bu cinsel bir tören ya da   bu ilkellerin bakireliğe gösterdiği yüksek saygı olmalı sanırım.

 #AD?

 Oraya bak, sağda.

 Tanrım etrafımızdalar, heryerdeler.

 Devam et, henüz oskar kazanacak kadar olmadı.

  Jack!

  Jack!

  Alan yapamazsın, yapamazsın.

  Bak başardı.

  Hâlâ hayatta!

  Seni lanet.

  Kahrolası arkama geç.

  Çekmeye devam et, Mark.

  Seni koruyacağım.

  Tamam.

 Bu sefer kendimizi gerçekten köşeye sıkıştırdık.

  Sonuna kadar burada olmayı deneyeceğiz.

  Aslında nerede olduğumuzu bile bilmiyorum.

  Bütün bildiğim  Bizi takip ettiler.

  Kaçabilmek için tüm şansımızı kaybettik.

 Sıkıştırıldık, tuzağa düştük.

 Onları korkutmaya çalışacağım.

 Umarım işe yarar.

  Benimle kal, Faye!

  Uzağa gitme.

  Orada kal.

  Yamamomolar!

 Alan!

 Alan, kurtar beni!

  Faye!

 Alan!

  Dur!

 Onu bırak, Alan!

 Kendimizi düşünmek zorundayız.

 Filmleri eve geri götürmek zorundayız, Alan.

 Filmi düşün.

 Filmi düşün.

  John.

  Bunların yanmasını istiyorum.

  Hepsinin.

 Merak ediyorum gerçek yamyamlar kim?

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar