BİLGİYİ KANALDAN GİZLİCE AKITMAK
Misyonerler Nasıl
Çalışırın Arkaplanı
Bu yazıyı
yazmama neden olan geçenlerde bir siteye tesadüf etmemdir. Site içeriğinde
kendince zıt bir konuyu anlatıyor görünürken birçok kişinin ulaşamayacağı
bilgiler yığınına beş dakikada ulaşabilmesi için bilinçaltının yoğunlaşmasını
sağlıyordu. Belki bu kişiler için yapılan doğru bir ilkenin tarafında olmaktı.
Fakat doğru olan hayalinde bile düşünemeyeceği bir etkeni veya düşünmesini
sağlayacak “ilk muharrik sebep” içeriği gazete küpürleri ile deklere ediliyordu. Yani ters bilgi ile
bilmeden/bilerek “hedef yanlış düşünce
bilgisi”nin duyurusu yapılıyordu.
Bunun etkisinden kurtulmak mümkün müdür?
Çok defa
“Hayır” diyebilirsiniz.
Hedef
bilginin öz içeriğini, aktarım kanalının içinden gizlice alırken, yoğrulmuş
zihin, bir dönem sonra doğrular kısmındaki verdiği tepkilerine kattığı
etkilenmesi kalmamış ve yanlış bilgiyi kabullenmekten kurtulamaz.
Psikanaliz
bilimin temel esası, aslında günahların, rahatsılıkların ilmî alana
aktarılarak, anlaşılmasını hazmını sağlayarak, mutluluğun ele edilmesidir.
Bilginin arkaplanında gizlenen ortak payda “suçlu değilsin” yanında “saptığın zannettiğin şey seni rahatsız etmez, başkalarını
etkiler,” olmaktadır.
Yalnız değilsiniz!
Kendinizi çıkmaz bir sokakta görmenize gerek
yok. Bu sokakta çok kişi bulunmaktadır. Bunun
ilişkilendirilmesini yapabilirsin. Bir video oyununda süper kahraman olan
olabilme şansın ne kadar yüksek ise, öldüğünü görebilme, öldürme şansında o
kadar varsayılır. Sonuçta sen her
hareketinden sorumlu olmadan çıkacağın bir zamanın vardır. Hayatı oyunun
gerçeğinden kendi gerçeğine, daha sonra sanal gerçeğe yönlendirebilirsin.
Doğru Bilginin Zehirlenmesi
Bilginin
zehirlenmesinde veya çarpılmasında doğrunun tarafında olmak çok zaman
şizofrenik bir alt yapıya sahip oluşundan [Doğru sözlüyü kırk kapıdan
kovarlar.] kapıları tam kapatmak yerine
aralıklı bırakmak yerinde olur. Hayatta bütün kapıları kapalı tutmak mümkün
değildir. Hepsinde sonuna kadar açılmasının da bir gereği yoktur. Asıl olan
gerçeklerinde ötesinde olan hakikat pencerelerini kırmadan açmak için dikkat
edilmelidir.
Sözün imalı söylenmesi
İstibdat ve
dikta dönemlerinde fikri beyanda zorlukları aşmanın tek çaresi mecazi
terminoloji kullanmak esas olabilir. Fakat korkunun zihni melekeleri mahkûm
edişi baskısı altında birçok akıl sahibi dumura uğramaktan korkar. Bulanıklaşan
mantığının içerinde dizüstü kapaklanıp kalır.
Toplumun
yanlış kabul ettiği bir konun reklamı imalı olarak yapmak aldatmanın geçerli
sebebi olabilir. Yani, tenkit ettiğiniz şeyin reklamını yapmak yerine iyi
bölümünü varsa onu beyan etmek uygundur. Reklamını “ters bilgi ile yapmak” hatadır ve aldatmadır. Beyanın hatıra içeriği gibi canlandırıcı
özelliği olmamalıdır. Bu konuda örnek vereceğimiz birçok site var. Bizim sitede
dahi bazen bu tür yanılgıya düştüğü olabilir. Fakat içeriğinde bilgi yükü
ağırlıklı olduğundan tahammülü internet sörfçüsüne ağır gelmektedir. Yazının
İmaj ve resim içeriği de çok düşük olunca günümüz insanı için ağır gelmektedir.
Düşünürseniz günümüz insanın düşüncelerini bit twitter mesajına sığdırmak kadar
aceleci bir hayatın girdabında olunca okumaya dahi çok zamanı olmuyor.
Bir konuyu öğretebilmenin kolay yollarında biri zıddı olan
düşünceyi anlatarak yapma metodudur.
Bu durum
beyan sahibini koruyucu olduğu gibi karşı tarafı etkileyicidir. Anlatan bu
durumdan etkilenmediği gibi uzakta kalarak, normalden aktarması mümkün olmayan
zıt ve hatalı meseleyi de karşı tarafına, konu genişliği ile etraflıca anlatmış
olur. Günümüzde bu metodu kullanan birçok görüş ve etkinlikler bulunmaktadır.
Bu usul aldatıcıların, misyonerlerin uygulamaları içerisindedir. Zaman ve
gayretlerini bir konuya hasrederek zıt yönden anlatıyor görünerek asıl
öğretmeleri gereken meseleye vukufiyet kazandırırlar. Örnekleri çoktur.
Eskilerin
söylediği şu söz çok manidardır. Sevap diye yaptığımız
günahlar. Sevaplarımız meğer kuyumuzu kazarken biz
üstüne cennet köşkleri bina eder zannından ferahlık duyar olmuşuz.
Yükselen paradigmalarımız ağır ağır enigmaya
dönüşürken doğrularımız yamulmaya başlamıştır. Yapılması gereken ölümlü olduğumuzu unutmadan yaşamalı eğer inancınız
varsa onu da meşrulaştırmanın kaygan zeminden koruyarak ideal hedefe doğru
yönelmeye çalışmalıyız.
İhramcızâde İsmail Hakkı
Örnek
vermek gerekirse aşağıdaki bir sitenin linkleri düşüncesinde hayale getiremediği
şeyi hatırlatmak vazifesi gibi gazete manşetleri ile misyonerlerin hoşuna
gidecek bilgileri temiz kanaldan sunuyorlar. İlk etapta bu durum başka gibi
algılansa da subliminal mesaj içeriği ile zihinler doğru akmaktadır. Bilginin
görsel aktivitesine ihtiyaç olmadan sunulması mümkün iken bu kardeşlerimizin bu
konuda duyarlı olmaları gerekir. Yukarıda beyan ettiğimiz üzere “Yalnız
Değilsin” kategorisindeki günah çizgisini kalınlaştırmaktan başka bir şeye
yaramaz. Yeri gelmişken bir konuyu da hatırlatalım. Pornografinin daha güncel
hayata tam olarak oturmadığı 70 ve 80 li yıllarda gazetelerin yaptığı
promosyanlar vardı. Ansiklopediler. Bu kitaplar görünüşte ülkenin en ücra köşesine ulaşırken içeriğinde
denetimsiz olarak o zaman ki kültürün hazmedemediği resimleri içlerine
serpiştirerek evlere sokmaya başladılar. Temiz suyun içindeki virüsler gibi.
Denetimsiz kontrolsüz akan bu bedava kitaplar her yere ulaştı. Unutulmamalıdır
ki Ansiklopedik bilgiler devamlı güncellenmesi gereken bilgi kaynağıdır.
Çoğumuz bu kitapları kütüphanelerimizden atmaya başladık. On sene sonra
içindeki bilginin yanlış olma ihtimali artmaktadır. Yani ansiklopedik bilgi
süreğendir. İşte bu konuda misyonerler, dini çevrede tepki ile karşılansa da
psikanalizmin metodlarını uygulamada çok mahirdirler. [Bkz: BEN ASRI]
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar