Print Friendly and PDF

Bense Ne Buyum, Ne Oyum, Başımı, Ayağımı Kaybetmişim Ben

 



LXXII

Eyâ nûr-ı roh-ı Mûsî mekon a’mâ Safûrârâ

Çonin ışkı nehâdestî be nûreş çeşm-i bînârâ

A Mûsa’nın yüzündeki ışık, Safûrâ’yı kör etme; mademki böyle bir aşkın temelini attın; ona da bir görür göz gerek.

A şimşek, beni avlaman için râm olmuşum sana; kimi damının kıyısındayım, kimi ovaların yolunu tutmuşum.

Fakat zavallı dam, ne bilsin avı aldatmayı... Mısır Yusuf’u, Zelîhâ’nın gamını, derdini ne bilecek?

Kimin bir hoşça av olmasını istiyorsan yapış yakasına; ben tuzağım, sen de avsın diye çek buraya; ne de gizli sanatın var a do stum.

Lût şehri gibi yıkılmış gitmişim; Lût’un gözleri gibi şaşırmış kalmışım; sebebini sormak istiyorum, istiyorum, istiyorum ama nerde o yürek bende?

* Attâr âşıktı; Senâî yüce, üstün bir padişahtı... bense ne buyum, ne oyum, başımı, ayağımı kaybetmişim ben.

Bir ahım ki, bu ah çölümü, ovamı da yakar, yandırır, çadırımı, obamı da kül eder gider; bir kulağım ki şekerler yiyen padişahlar padişahına vakfolmuş gitmişim; yalnız onun hükmünü beklemekteyim, onun buyruğunu duymaktayım.

Sus; canın yüceler âleminin çekişine istidatlıy sa, susarken de kehribar gibi çeker onu o can.

 

Kaynak: Cilt 7-2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar