Print Friendly and PDF

HADÎKA....Ma'rifet Allah'ı Bilmek Üzerine

Bunlarada Bakarsınız

 


Bir kişi onu kendi başına tanıyamaz, çünkü kendi zâtını kendisi bilebilir.

- iyi gitmedi; acizlik O'nun yolunda hızlandı ve O'nu tanıdı.

Akıl O'nun gerçeğini aradı ama tam olarak geçmedi, acizliği marifet/bilme yolunda olduğunu öğrendi.

Duyuların rehberliğinde kim tanıyabilir? Ve kim bir kubbenin tepesine ceviz yerleştirir?

Akıl bir rehberdir, ancak kapısına ve seni ona götüren faziletindir.

 Aklın rehberliğiyle oraya gidemezsin; o yüzden diğerleri gibi bir perde gibi sendelenme/bocalama.

Yolda bize rehber O'nun lütfudur ve O'na hidayet/ kılavuz ve delildir. İşleride O'na ve şahittir.

Ey kendi nefsini/tabiatını bilmekten aciz olan sen, Allah'ı ıtlak yolu ile nasıl bileceksin?

[Itlak: bağdan kurtulmak, mutlak olma:. Itlak Yolu:Yaratılmışlığın külfetinden kurtulup, Hakk Olma Yolu… "Bulan ıtlâkı hergiz kayda bakmaz" (Şemseddin Sivâsî) ]

- Madem biliyorsun – gücün/bilgin olmadan, Yaradan'dan nasıl haberdar olabilirsin?

Ve eğer onun yaptıklarının sırrını bilmiyorsan, onu nasıl bilebilirsin?

Vehimler/İllüzyonlar onun açıklamalarının gerisinde kalıyor ve onun hakkında konuşurken Ve anlayışlar bunun hakkında konuşurken başıboş konuşur.

Onu tarif ederken sunulan deliller, telaffuzlar bir benzetme ve sessizlik bir bozulma/manasızdır.

Aklın kendi yolundaki en yüksek başarısı hayrettir; gayret/kıskançlık aklın ona yönelik özüdür.

Akıl ve ruh için amaçlanan murad ve malik olandır ve mürid ve salik/yolcu için nihai amaçtır.

Aklımız O'nun varlığına delildir ve var olan her şey O'nun varlığının kademi/ayakları altındadır.

İdrak/farkındalığın kendi kendine zâta ulaşmaya malik olamaz. Bu yolda akıl, ruh ve kalp parçalanır.

Ve onun fiilleri iç = ve dış = hariçtir ve zât-ı özü, keyfiyet ve sebebiyetten/nitelik ve nedensellikten daha yücedir.

Çünkü onu bilmenin çözümü olmadan, akıl, uluhiyyetinden bihaberdir.

 Onu aramak için nasıl bir vehme neden oluyorsa?

Ne zaman hadis/yaratılmış kıdem ile konuşabilir ki?

[Hayal etmek/imgelem O'nun niteliklerine yetersiz kalır; onun güçleriyle övünüşü anlamak boşunadır.]

Aslında, peygamberler bu sözlerden hayrete düştüler, evliyalar bu niteliklere şaşırırdılar.


**

فصل في المعرفة

٠    ٥ - لا يستطيع امرؤ أن يعرفه بنفسه، إذ يمكن معرفة ذاته بذاته.

-       لقد أدى العقل حقه فلم يتماد تماما، وعلم أن العجز فى طريقة معرفة.

-       وقال كرمه إعرفنى بنفسى، و إلا فمن ذا الذى يعرفه العقل والحواس ؟

-       ومن الذى يجيزهداية الحواس؟ ومن الذى يغرس الجوز على ظهر قبة ؟

-       العقل دليل ولكن إلى بابه، وفضلك هو الذى يحملك إليه.

٥٥- إنك لن تقطع الطريق بهداية العقل، فلا تتخبط كالخمار مثل الآخرين.

-       والمرشد لنا فى الطريق هو فضله، والدليل والبرهان إليه هو صنعه.

-       ويا من صرت عاجزاً عن معرفة نفسك، متى ( تيسر لك ) أن تعرف الله على الإطلاق ؟

-       وما دمت - مع علمك - بلا حيلة فكيف تكون عارفاً بالخالق ؟

-       وإذا كنت لا تعلم سر صنعه، فكيف تستطيع معرفته ؟

٠    ٦ - فالأوهام قاصرة عن أوصافه، والأفهام تتحدث بالهذر عند الحديث عنه.

-       وعند الإتيان بالدليل فى وصفه، يكون النطق تشبيها والسكوت تعطيلا.

-       فالحيرة هى غاية العقل فى طريقه، والغيرة هى جوهرالعقل تجاهه.

-       فهوللعقل والروح المراد والمالك، وهو المنتهى لمريد والسالك.

-       فعقلنا دليل على وجوده، والموجودات كلها تحت قدم وجوده.

٦٥-وفعله خارج عن =الداخل = و=االخارج =، وذاته أعلى من الكيفية والسببية .

-       والإدراك لا يملك الطريق إلى ذاته، ففى هذا الطريق تمزق العقل والروح والقلب.

-       ذلك أنه بدون كحل معرفته، يكون العقل غافلا عن ألوهيته.

-       فكيف تحث الوهم على البحث عنه ؟ ومتى كان للحديث حديث مع القدم ؟

-       فقد تحير الأنبياء من هذا الحديث، واحتار الأولياء من هذه الصفات.

**

On the Knowledge of God. 

 Of himself no one can know Him ; His nature can only be known through Himself. Reason sought His truth,—it ran not well; impo­tence hastened on His road, and knew Him.    His mercy said, Know me ; otherwise who, by reason and sense, could know Him ? How is it possible by the guidance of the senses ? How can a nut rest firmly on the summit of a dome ? Reason will guide thee, but

  only to the door; His grace must carry thee to Himself. , Thou canst not journey there by reason’s guidance ; perverse like others, commit not thou this folly. His grace leads ys on the road ; His works are guide and witness to Him. 0 thou, who art incompetent to know thine own nature, how wilt thou ever know God ? Since thou art incapable of knowing thyself, how wilt thou become a knower of the Omnipotent ?  Since thou art unacquainted with the first steps towards a knowledge of Him, how thinkest thou to conceive of Him as He is ?  

 In describing Him in argument, speech is a comparison,  and silence a dereliction of duty.  Reason’s highest attainment on His road is amazement;  the people’s riches is their zeal for Him.  Imagination falls short of His attributes ; understanding vainly boasts her powers ; the prophets are confounded at these sayings, the saints stupefied at these attributes. He is the desired and lord of reason and soul, the goal of disciple and devotee.    Reason is   as a guide to His existence;  all other existences are under the foot of His existence. His acts are not bounded by ‘ inside ’ and ‘ outside’ ; His essence is superior to ‘ how ’ and ‘ why.’ Intelligence has not reached the comprehension of His essence ; the soul and heart of reason are dust upon this road ; reason, without   the collyrium of friendship with Him, has no knowledge of His divi­nity. Why dost thou instigate imagination to discuss Him ? How shall a raw youth speak of the Eternal ?

By reason and thought and sense no living thing can come to know God.  When the glory of His nature manifests itself to reason, it sweeps away both reason and soul. Let reason be invested with 5 dignity in the rank where stands the faithful Gabriel; yet before all His majesty a Gabriel becomes less than a sparrow through awe ; * reason arriving there bows down her head, the soul      flying there folds her wing. The raw youth discusses the Eternal only in the light of his shallow sense and wicked soul; shall thy nature, journeying towards the majesty and glory of His essence, attain to a knowledge of Him ?

Not: İngilizce bu bölüm Arapçadaki ilk bölümdeki ile karışmış. Arapçayı esas aldığım için buraya fazla el atmıyorum. 


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar