Bütün Ömrüme Yazdım
Mükemmel birine bağlanmanın verdiği haz ile, hayatımda gönlümü huzura kavuşturan sevgilim.
Her şeyde ve anda seni görmek, bir hastalık olabilir mi?
Seni içten içe ıstırap çekerek, gözü kapalı sevmek, tutsağın olmak ve karşı konulmayan bir hisle sevdalanmak. Çıkar gözetmeksizin bağlanmak, sadece bir bedende gibi nefes almak, yalan olabilir mi? Ne zamandan beri, unuttum, gözünü kapattığımda sürekli hayalini görmekteyim. Yanında değilim, fakat sadakatsizlik etmeyecek kadar seni seviyor olmak bir yanılsama olamaz. Seni andığım her anda tatmin olmanın en doruk noktasındayım.
Kader bizim kontrolümüzde gelişmedi. Hayalden öte imkansızlara çekse de bizi, sana olan sevgime mani de olamadı. Bilemem ama belki bu hal aşkımı arttırdı. Şimdi sana bir saplantı derecesinde tutkulu ve hayranlık duyarak aşığım.
Kavuşmak mümkün değil diyorlar. Bir çiçek gibi solsam, ertesi gün yine açar seni hasretle anar derdimi yanarım. Sevgimi ilan ederim. Bendeki bu sevgi kalıcı, geçici bir şey değil, biliyorum. Çünkü her sabah kalktığında yeniden sana aşık oluyorum. Buna rağmen elinde solan tek çiçek ben olmak isterim.
Sevgilim!
Ah...kendimi aşan hayallerim!
Bunları gerçek gibi hep yaşıyorum, sende benim gibi olmalısın. Kalpten kalbe giden yollar varmış dedikleri gibi.
Biliyorum ki bu temiz ve saf bağlılığımız Tanrıyı bile sakinleştirir. Rahmete vesile olur. Kış gününde kar yerine yağmur yağdırır.
N’olur, beraber harcandığımız bu hayatta, sen benden hep bir adım önde ol…ben gölgen olmaya razıyım. Bu şekilde çok güzel bir bahtım varmış, diye… kendimi kendimden kıskanayım.
Yüce sevgilim…
Can verecek kadar kendimden geçtiğim, güzel aşkım.
Sevgimi tek bir güne değil bütün ömrüme yazdım ve son noktasını da...sen koyacaksın.
...
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar