Neşati Yağı
Bu kitap, Hicri 1256
senesinin Cemaziyelahir ayında [Ağustos/ 1840] Darüssaade Ağası iken vefat eden
merhum Abdullah Ağanın bıraktığı mirası arasından alınıp vakıf olmak üzere
Hazine-i Hümayun Kethüdasının elinde tutulan ve “Neşati Yağı” tabir edilen
itibarlı yağ ile başka güzel ve hoş yağların birçok hassa ve özellikleriyle
yararlarının anlatıldığı, beğenilen, güvenilir bir risaledir. Sene 1256
Rahman
ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Her türlü övgü, insan
bedeninin cevherlerini mayalandıran ve güzel yağlarla işleyen Allah’a; salât ve
selam “enir[1]”
gibi etkisini hemen gösteren yolu inanlara büyük bir ilaç olan şerefli
Peygambere ve bilhassa “hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz” sözüne dâhil
olan Allah’ın kendilerinden razı olduğu aile halkı, ashab, tabiin ve tebe-i
tabiin hazretlerine olsun.
[Yazarın Kendisi Hakkında
Verdiği Bilgiler]
Asıl konuya gelecek
olursak; bu risalenin yazarı âcizane bir miktar derviş olan Mehmed, aslen
İstanbul Tophane’de Galata Sarayı bitişiğinde Tom Camii Mahallesinde[2]
gömülü ariflerin kutbu, ermişlerin başı, hayrat sahibi Gül Baba hazretlerinin
temiz soyundandır. Bu şerefi yüce velinin aslı Horasan’dandır. Sultan Bayezid
Han [1481-1512] döneminin başlarında gelip onun hizmetinde bulunduğu
nakledilir. Bayezid Han’ın vefatından sonra Sultan Selim Han [1512-1520]
devrinde de çok hizmet etmiş, nihayet Kanuni Sultan Süleyman [1520-1566] ile
Budin seferine katılmış ve kalenin fethi günü şehit düşmüştür. Bu ünlü velinin
on dört yerde mezarı olduğu bazı gezginler tarafından dile getirilmiştir.
Ömrünü
üç padişahın hizmetinde geçirmiş olup, o zamandan bu ana kadar akraba ve
yakınlarımızdan her devirde birer kişi padişah hizmetinde bulunmuştur. Sultan
III. Ahmet [1703-1730] zamanında dedemiz Seyyid Cüce Mehmed Ağa hem cüce hem
akağa olarak kırk yaşına kadar bu şekilde padişah hizmetinde bulunur. Kırk
yaşında boyu uzayıp erkekliği ortaya çıkınca Edirne’ye bir parça ekmeğe çırak
yapılır. Sultan Mahmud Han [1730-1754] devrinden Sultan Mustafa Han [1757-1774]
devrine kadar Hasib Efendi, padişah hizmetinde bulunur. Bundan sonra hizmet
nöbeti dayım Seyyid Ahmed Ağaya gelir. O da cennet-mekân merhum Gazi Sultan
Abdülhamid Han’ın [1774-1789] hizmet-i devletlerinde öyle bir mertebeye gelmiş
ki binlerce defa “Ahmed benim dadımdır” diye söylermiş.
Ondan sonra nöbet bu âciz
derviş kula [Derviş Mehmed’e] gelmiş. Hicri 1178 [1764-5] tarihinde dünyaya
ayak bastığımda beşikte iken feryadı figanım padişaha hizmet arzusuydu. Daha
sonra on yaşıma girmeden merhum Sultan Abdülhamid Han’ın tahta oturduğu gün [21
Ocak 1774] Galata Sarayına çırak olarak girdim. Eğitim ve kitabet ilmi ile
uğraşıp padişah için hayır dua hizmetine devam ederken Sultan Selim Han
döneminde hicri 1208 senesi Rebiülahir ayının sekizinci günü [13 Kasım 1793]
Enderun-ı Hümayun Kilar-i Hassa’ya çırak oldum. Altı ay sonra akranlarım
arasından seçilerek Başkullukçu ikinciliğine getirildim.
O sıralarda, Enderun-ı
Hümayun hizmetlerine dikkatle eğildiğim günlerde, muhtelif isimlerle bilinen bu
değerli yağı işittim. Bu yağ, eğer bir miktarı bir kişinin eline geçse iksire
sahip olmuş gibi sevinilen, insanlar birbirlerine fındık kadarını hediye olarak
gönderseler bu yağa sahip oldum diye defineye sahip olmuşçasına övünülen, son
derece rağbet edilir bir şeydi. Zengin ve fakir buna ihtiyaç duyardı.
Fakirlere hizmet amacıyla
bu yağın elde edilmesi yoluna girdim. Ancak bu mutluluk ilacını elde etmek için
işi ehlinden görmek gerekir. Derken akrabamızdan Hasib Efendinin bir mecmuası
elime geçti. Bu mecmuayı incelemem esnasında bir sayfaya şunları yazmıştı.
Kilar-ı Hassa’da yapılan
muşamba tertibidir:
1-vukıyye balmumu
3-vukıyye zeyt yağı
105-dirhem terementi
8-dirhem kâfurî
60-dirhem İspit (?) yağı
20-dirhem asılbend
15-dirhem papatya yağı
15-dirhem gül yağı
15-dirhem kantaryun yağı
15-dirhem madenî mumya
Bu tertibi görünce can gibi
yapışıp yazdım ve ezberledim. Bundan sonra Seferli Odasında merhum Neşati
Efendi hazretlerini biraz soruşturarak bazı ilaçları hakkında bilgi aldım.
Merhum bu konuda kabiliyetli olduğumuzu anlayıp “bu yağı yaparken görmeyince
bilemezsin” dedi.
Bir gün Gülhanebaşı’na
gelsin diye haber göndermiş. Ben de acele olarak gidip hizmetine girdim ve
pişirmesini öğrendim. Terkibini de lütfedip verdiler. Ancak terkibinin
eczalarından birini gizleyip: “bu terkibi her yaptığında benim yaptığımdan
yumurta kadar kat! Çünkü bir eczası eksiktir, böylece tamamlansın” dedi. İçime
büyük bir şüphe girdi. Gece gündüz düşüncelere daldım. Sonunda nimetler veren
velilerin yardımlarıyla o değerli eczayı da elde ettim.
İlk önce merhum Neşati’nin
yağını yapmaya başladığım sırada Hekimoğlu denilen bir Yahudi bazı aktariye
eczası, öd, amber ve misk satardı. Bu yahudiye yağların bazılarını
ısmarladığımda dedi ki: “Ne yapacaksın?” Ben de gizlemeyip: “Neşati Yağı
yapacağım” dedim. Bana dedi ki: “Sen iyi bir adamsın. Benim pederimin
defterinde bir yağ terkibi vardır. Vaktiyle silahtar ağalar tarafından
almışlar. Sana o terkibi getireyim” ben de “Getir!” diye pek talip olmaz gibi
cevap verdim. Ertesi gün gelip beni tenha bir yere götürüp terkibi okudu, ben
de yazdım. Sevincimden dolayı Yahudi’ye her zamankinden daha fazla cömert
davrandım. Yahudi gitti, ertesi gün başka bir defter daha bulup getirdi. Onu da
yazdım. Bu şekilde o değerli yağa sahip olup sevinçle korudum, canım gibi
sakladım. Ne var ki bir türlü yapmaya gücüm olmadığından böyle saklı kalmıştı.
Nice kudretim olsun ki! Bir vukıyye mumdan yola çıkılsa beş yüz kuruşa ihtiyaç
olur.
Hicri 1218 [1803/4]
tarihinde Kilerde Başkullukçu olduğumda içimdeki değerli defineyi yavaş yavaş
düzeltmeye başladım. Bu arada bazı tıp kitaplarını incelemem esnasında Malayesa,
İbn-i Isa ve İbn-i Baytar adlı müfredatları, diğer ilmi eserleri ve Hekim
Paracelsus’a ait olan Tıbb-ı Cedîd-i Kimyevînin çoğunu inceledim. Her
bir kitapta bulduğum malzemeyi önce yazdım, sonra düzenledim. Bu arada saltanat
sırası Sultan II. Mahmud Han’ın -Allah halifeliğini kıyamete kadar korusun-
güven dolu zamanlarına ulaşılmıştı. Bu saklı olan gizli esrarı ortaya çıkardım
ve üç beş defa adı geçen terkibi pişirdim, düzenledim ve halka dağıtarak öyle
bir zamana geldim ki, Sultan Mahmud Han-ı Adlî, katıksız olan adalet
kerametiyle bu bilgi sermayesini Silahtar-ı Şehinşahi Başlalalığı hizmetine
getirerek beni akranlarımdan üstün kıldı.
Tam bir sevinç ve gönül
rahatlığı ile istemiş olduğum değerli yağın tam yeri geldi deyip bu risaleyi
hazırlamaya başladım. Allah’ın yardımı ile çalışma ve çabalarımın boşa
gitmemesine padişahın kerametli tabiatı sebep oldu. Bütün nimetlerinden dolayı
Allah’a hamd olsun.
Bundan sonra bu mübarek
yağların duyarak ve deneyerek hassa ve özelliklerini, her birinin yağını
çıkarma metodunu anlatmakla ve birkaç uyarı ile son verelim.
[Neşati Yağının Hassa ve
Özellikleri]
Öncelikle eklem ağrıları,
kol ve dizlerde olan benzeri ağrılar için bu değerli yağları sürmek yahut bir
bez üzerine merhem gibi sürüp bağlamakla görülen yararlarını birçok kimse
anlatmış ve dile getirmiştir.
Ağrıyan organ ateşe tutulup
iyice ovuşturulduktan sonra bu mübarek yağ üç beş gün devamlı sürülürse
Allah’ın Nâfi‘ (şifa veren) isminin sırrı ortaya çıkar. Eğer Allah’tan
bağışlanma isteği, dua, salât ve selam ile sürülürse daha münasip ve daha iyi
olur. Zira bu merhem, Allah resulünün merhemidir.
Şiddetli nezleye yakalanan
kişi, her tıraş olduğunda başının orta yerini daha çok kazıtıp kuruş kadar yere
bu yağı sürmelidir. Bu, tecrübe ettiğim ve alışkanlık haline getirdiğim bir
şeydir.
Aşırı nezle sebebiyle
burnundan su akan kimse, çaresiz kaldığında burun akıntısını kesmek için bu hoş
kokulu yumuşak yağı burnunun içine sürerse, akıntıyı keserek rahatlamasını sağlar.
Ancak nezle başlangıcında bu akıntıyı kesmek doğru değildir. Bir iki gün
aktıktan sonra sürülmelidir. Bu da binlerce defa tecrübe ettiğim bir
uygulamadır.
Bir kimsenin bir yerine
ateş dokunduğunda yahut herhangi bir şey ile yandığında, o anda ateşin isabet
ettiği yer, yine ateşe tutularak dayanılmayacak hale geldiğinde bu etkisi
yüksek yağ torba yoğurdu şeklinde üzerine sıvanır. Bunu da âcizane ateşle çok
oynamam dolayısıyla binlerce kere denemişimdir.
Havanın ufuneti
vakitlerinde sürülmelidir. Havanın ufunetini giderdiği, gündüzün ortasındaki
güneş kadar açıktır. Zira bu değerli yağın içinde mevcut olan mübarek yağların
çoğu şemamelere konulan eczalardan amber, karanfil, öd, laden, sakız ve güzel
kokan diğer yağlardır. Salgın hastalık (veba) zamanlarında bu mübarek ve
yumuşak yağı kullanmak uygundur.
Bu yağdan nohut kadarını
kahve ile sabah-akşam kullanan kadınların hayızını söktürdüğü, talep edenlerden
işitilmiştir.
Harem hizmetinde bulunan
Darüssaade ağalarınca son derece itibar edilen değerli bir yağ olup bir
miktarını getirene bir at bağışladıklarını biliyorum; ancak niçin
kullandıklarını bilmiyorum. Birinden sorup öğrenmek istediğimde: “Akşam-sabah
yerler, faydası konusunda bir bilgim yoktur “ diye cevapladı.
Üstadımız merhum Neşati
Efendi, Mekke ve Medine’ye çok göndermiş, onlar da kendisine lazım olan
yağlardan gönderirlermiş.
Ayrıca Cündî ağaları
tarafından da çok tutulan makbul bir yağdır. Bu yağdan 5-10 dirheme sahip
olanlar, hazineye cevher saklar gibi saklar ve korurlar. Onlardan bazı kardeşlere
sorduğumda şöyle ifade ettiler: “Her şeye kullanılır.“ Bilhassa hafif cirit
yaralarına, sıkça karşılaşılan tomak berelerine, tomak oyunu sırasında yapılan
şakalar sonucunda meydana gelen şiş ve berelere hava almasını önlemek, havanın
zararlarını ortadan kaldırmak için defalarca denediklerini anlatıp bazı
dokularda olan yara ve bereye de kullandıklarını açıkça dile getirdiler.
Bu kadar faydası görülen bu
mübarek yağların unutulup gitmesi uygun görülmeyip “insanların en hayırlısı,
insanlara faydalı olandır” sözünün kapsamına dâhil olmak maksadıyla ve tam bir
istek ve iştiyakla bu işin olmasına bütün çaba ve gayretle özen gösterilerek
karınca kararınca işe başlanıldı.
Arapça ve Farsça bir beyit:
“Bir karınca geldi, bir çekirge ayağı ile / Yeni Süleyman’ı eyledi yüce şeref
sahibi! “
Eğer bir zaman gelip çok
etkili olan iksir nazarı, âlemin nimetler ihsan eden şahı olan yeryüzünün
padişahına isabet ederse, bu çalışmanın ahiret azığım olacağına dair delile
ihtiyaç bırakmayacak açıklıkta olduğunu gösterir.
Bu girişte sunmak istediğim
şey, insanlar arasından kaybolmuş bir bilgi ve hüner eseri olan bu değerli yağı
tanıtıp yeniden hayat bulmasını sağlamaktır.
Şimdi bu terkibin önce
yağlarını ve nasıl yapıldığını tek tek yazıp terkibe katılacak miktarlarını
verelim:
[Terkibe Konulan Yağların
Yapılışı ve Miktarları]
Amber Yağı 5 Dirhem
Amber yağı deyip
yanılmasınlar, amber kendisi yağdır. Bu yağ yapılmak istendiğinde, şemsiyye gül
yağı ile çözülür. Çözmenin yöntemi: Amber ile gül yağı birlikte bir kap içinde
hafif ateş üzerine konulur, amber gül yağı ile karışır, tamamı bir olur.
Amberin bir takım özelliklerini bilmek isteyen, İbn-i Isa’nın Müfredatı’nda
hassasıyla birlikte yazılmıştır, bakarsa amberin ne değerli bir cevher olduğunu
bulabilir. Âzicane ben, 3-4 çeşit ambere rastladım. Bana göre hepsinin içinden
en güzel ve makbul olanı “amber-i eşhî”dir ve şemame yapılmaya daha uygundur.
Katıldığı içecekler çok güzel kokar, kullanıldığı kurslara son derece uyum
sağlar. Fakat bu yağa hangisi olsa yeterli gelir.
Öd Ağacı Yağı 5 Dirhem
En iyisi Hindistan’dan
gelir. Koyu kızıl renkli mübarek bir yağdır. Bir yere sürüldüğünde 24 saat
kokusu çıkmaz. Bir damlası ateşe damlatıldığında eğer ud-ı maverdî gibi
kokarsa saftır. Aksi halde bozuktur. Bu yağ bazen gelmeyip bulunmazsa yapılması
gerekir. Yapılışı: öd-ı maverdînin bir çeşidi vardır ki buralarda ona
bağdadî(?) denir. Ucuzdur ve itibar edilmez. Fakat içi çürük olmaz. Çürük olsa
bile kolay ayırt edilir.
100 dirhemi alınıp kaba bir
kâğıda konulur ve bir ağaç tokmak ile iyice ezilir. Üzerine 10 dirhem kadar gül
suyu katılır. Bundan sonra bir tepe camı tedarik edip içine 25 dirhem gül suyu
konulur. Daha sonra tepe camı bir üçayaklıya konulup üzerine sandaldan bir
süzgü yapılır ve ezilen öd üzerine yayılır. Daha sonra ödün üzerine şamata teli
çekilir, sonra üzerine tenekeden yapılmış bir ateşlik konularak şişenin ağzı
sıkıca bağlanır. Bundan sonra ateşliğe önce kızgın kül koyup yavaş yavaş
üzerine kor ateş konulur. Öd kızdıkça yanmaya ve kurumaya başlar. Sonra ödden
bir duman çıkıp tepe camının içine dolar ve değerli yağı vermeye başlar.
Tamamen verip yağ tamamlanıp camın içinde buhar kalmadığı zaman iyice soğuması
için üzerinden ateşliği kaldırılır, tepe camı sağlam olarak alınıp bir yere
konulur. Yağ dibe çöküp sudan ayrılır. Suyu atılıp yağı kullanılır. Bu gayet
kolay bir yöntemdir. Başka yöntemlerle de çıkarılırmış. Benim bildiğim budur ve
pek gizlenen bir sırdır. Korunup saklanmalı ve ehil olmayanlara verilmemelidir.
Laden Yağı 5 Dirhem
Yapılışı öd ağacı yağı
gibidir.
Karanfil Yağı 5 Dirhem
Hindistan’dan gelir. En
iyisi şimdi Felemenk’ten de geliyor. Bilene 50 paraya bilmeyene 100 paraya
dirhemini satarlar. Bazen saf olanı bulunmaz, sahtesi bulunur. Karanfil yağının
yapılışı da tepe camında çıkarılan öd ağacı yağı gibidir. En iyisi su görmeyip
kuru olandır. Yapılışı: 100 dirhemi havanda dövülüp kabaca üzerine su serpilir
ve yukarıda yazıldığı gibi işlem tamamlanır. Âcizane çıkardım. Hindistan’dan
gelen yağdan daha güzel oldu.
Tarçın Yağı 5 Dirhem
İstanbul’un her yerinde
bulunur ve herkes imbikten çıkarır. Yapılışı: 1 veya 2 vukıyye tarçın dövülüp
ufalandıktan sonra 14 gün gül suyunda ıslatılır. Kar‘a ve imbik ile damıtılır.
Yağı, damıtılmış suyundan ayrılıp kullanılır. Karanfil yağı bu yöntem ile de
çıkarılır.
Besbase Yağı 5 Dirhem
Besbase cevz-i bevvanın
kabuğudur. İyisi sarı ile kırmızılığa çalan şap renginde (şebevî) olanıdır.
Maynol’a [Pierre Magnol (1638-1715)] göre besbase, cevz-i bevvanın üzerine
damar gibi pul pul sarılan cevz-i bevva çiçeğidir. Yapılışı: İstenilen miktarda
besbase alınıp sıcak suda 1 gün 1 gece ıslatılır. Daha sonra damıtılır. Yağı
sudan ayrılıp kullanılır. Değerli bir yağdır.
Cevz-i Bevva Yağı 5 Dirhem
Küçük cevizdir. Mazı kadar
olur. Yapılışı: İstenilen miktarda cevz-i bevva dövülüp arak ile 1 gün 1 gece
ıslatılır. Sonra arak süzülür. Birkaç kez arak konulup tekrar süzülür. Konulan
araka rengi çıkmayana kadar bu işlem tekrar edilir. Bundan sonra arak su
banyosu [Fr. bain-marie] ile damıtılır. Arak çıkar, karanın dibinde yağ kalır.
Kuru ve sıcak olan eczalar yukarıda yazılan metotla çıkar. Bu hüner Hekim
Paraselsus’a dayandırılır. Ancak besbase yağı varken cevz-i bevva yağına
ihtiyaç duyulmaz. 5 dirhem besbase sarfedecek yerde, terkibe 10 dirhem besbase
konulur.
Mürr-i safı Yağı 5 Dirhem
Bu da Paraselsus’un hünerlerindendir.
Yapılışı: 70-80 dirhem mürr-i safi dövülüp üzerini örtecek kadar saf arak
konulur ve 12 gün bekletilir. Ondan sonra batn-ı ferese (at karnı ortamına)
koyulup 6 gün geçtikten sonra su banyosunda damıtılır. Arak çıkar, yağı ise
karanın dibinde kalır. Bu yağ belesan yağı yerine kullanılır. Laden ve balmumu
ile kıllara sürülürse dökülmez. Mürr-i safi dövülüp zeytinyağı ile yoğrulur sağ
ayağın tabanına ve başparmağına sürülürse cinsel gücü artırır. Ayak soğuk su
ile temizlenene kadar bu durum devam eder.
Kehribar Yağı 10 Dirhem
İstanbul’da bol miktarda
bulunur. Yapılışı: İstenilen miktar kehribar alınıp üzerine bir o kadar kum
katıldıktan sonra dövülüp eğri usturta denilen eğri boyun kar‘ada damıtıldıktan
sonra sirke ile karıştırılıp tekrar damıtılır. Yağı kar‘anın dibinde kalır. Bu
yağ, tek başına bütün dimağ hastalıklarına ve sinir hastalıklarına faydalıdır.
Sara, spazm ve kulunç gibi hastalıklara ve ayrıca salgın hastalıklara karşı çok
yararlı olduğu kaydedilen değerli bir yağdır.
Kâfur Yağı 5 Dirhem
Kâfurun yalnız kendisi,
dövülüp yazılan eczalara (terkibe) katılırsa yeterli olur. Ancak yağını
çıkarmanın birkaç yolu vardır. Yapılışı: İstenilen miktarda kâfur sıcak su ile
ezilip çözülür. Yağı suyun yüzeyine çıkar. Bu yağ alınıp yeterli miktarda arak
ile damıtılır. Yağı dipte kalır.
Artmanus [Philippe J.
Hartmann, 1628-1707)] adlı hekim yeterli miktardaki zac (demir sülfat) ruhuna
yahut demir sülfat barutundan çıkarılmış sülfüriğe bir miktar kâfur koyup sıcak
yerde bir süre bekletir, böylece kâfur çözülmüş olur. Yağ gibi adı geçen ruh da
yüzeyinde birikir. Bu ruhu alıp saklar.
Fesleğen Yağı 5 Dirhem
Güzel kokulu bir ottur.
Baharda saksılara ekip satarlar. Yapılışı: İstenilen miktarda fesleğen, kendisi
kadar şeker ile dövülür. 8 gün sonra imbiğe konulup damıtılır. Beyaz bir yağ
çıkar. Tek başına bu yağı yüze sürmek, rengi güzelleştirir. Sara hastalığı için
günde 1 dirhemi hastaya içirilirse Allah’ın izni ile hastalık geçer. Bu da
Paraselsus’un hünerlerindendir.
Gül Yağı 5 Dirhem
Güzel kokuların şahı olarak
nitelendirilen değerli bir yağdır. En iyisi Hindistan’dan gelirmiş. Sonra bir
adam bu değerli yağı Rumeli’de Kızanlık denilen yerde üretmiş. O günden bu güne
Kızanlıktan İstanbul’a gelen bu değerli yağ, buradan diğer memleketlere gider.
Kimyevi tıp kitaplarında çeşitli şekilleri yazılmıştır. Ancak âcizane ben 1220
[1805-6] senesi nde Allah’ın fakir kullarından değerli bir zattan işittiğim
yöntemi aynen yazıyorum. Yapılışı: 5 veya 10 vukıyye henüz açılmış gül, yaprak
olarak bir havana konulup gül suyu ile hamur olana kadar dövülür. Daha sonra
üzerine 4 parmak kadar gül suyu konulup onun üzerine 10 dirhem yürek yağı da
ilave edilerek imbiğe konulur. Önce taşmayacak kadar sıkı ateşte, sonra yavaş
yavaş suyu kalmayıncaya kadar damıtılır. Eğer bu damıtmada yağ çıkmazsa işlem
tekrar edilir. Yani önceki kadar gül, bu damıtılmış su ile imbiğe konulup bir
daha damıtılır. Yağ çıkmazsa bu işlem 3 kez tekrar edilir. Yağ çıkarsa işlem
tamamlanmış olur. Eğer 3 defadan sonra da yağ çıkmazsa, tekrar çıkan su,
buharla hafif ateşte damıtılır. Su çıkar karanın dibinde yağı kalır. Yürek yağı
10 dirhem olarak bir kere katılır, tekrar katılmaz. Verdiği nimet ve
iyiliklerden dolayı Allah’a hamd olsun âlemin sığınağı azamet ve heybet sahibi
padişahımız efendimizin kendine yakışan yol göstermesi sayesinde her sene biner
miskal olarak Kızanlık tan gelmektedir. Bazen yüzer, ikişer ve beşer yüzer
miskal de getirirler. 3 miskal lazım diye bu işleme girişmek akıl kârı
değildir.
Şemsiyye Menekşe Yağı 20
Dirhem
Öncelikle şemsiyyede gerekli
olan zeytinyağını yıkamak gerekir. Yapılışı: Zeytinyağı, damıtılmış saf su ile
birkaç kez yıkanır. Yıkamanın bir yolu da; mesela 1 vukıyye zeytinyağını 2
vukıyye damıtılmış su ile toprak bir tencere içinde 3-5 kere taşıncaya kadar
kaynatmak sonra da süzmektir. Yapılışı: 1 vukıyye menekşe yaprağı 100’er
dirhemden dörde ayrılır. 100 dirhemi kabaca dövülüp yarım vukıyye yıkanmış
zeytinyağı ile birlikte bir usturtaya konulur ve orta şiddetli ateşte
kaynatılır. Yarım saat geçmeden menekşe yaprağı çözülür. Böylece ateşten
indirilip süzülerek 100 dirhem menekşe yaprağı daha katılır ve yine yarım saat
kaynatılır. Tekrar ateşten indirilip süzülür ve sıkılarak tekrar 100 dirhemi
katılır. Dördüncü defada menekşe yapraklarının tamamı kullanılmış olur. Süzülen
yağı bir şişeye konulup güneşte asılır. Rutubeti gidinceye kadar böylece
bekletilir. Daha sonra sık bir sandaldan süzülerek muhafaza edilir. Bu terkipte
ne kadar çiçek varsa hepsinin şemsiyyesi bu şekilde alınır.
Şemsiyye Gül Yağı 20 Dirhem
Gül yağının tabiatı soğuktur.
Bütün sıcak şişlere, tüm sıcak (ıssı) hastalıklara faydalıdır. Bilhassa makat
ağrısı ve hemoroite, özellikle de darbe almış organa çok yararlıdır. Yapılışı:
Gül yağının şemsiyyesini hekimler birkaç şekilde uygularlar. Âcizane elde
ettiğim ve tercih ettiğim şekli şudur: Tam olarak açılmamış gonca güllerden bir
vukıyye alınıp 100’er dirhemlik dört bölüme ayrılıp ayrı ayrı dövüldükten sonra
menekşe yağı gibi işleme tabi tutulur. Eğer tekrar edilip 1 vukıyye gül daha
ilave edilirse daha güzel ve kuvvetli olur. Tek başına kullanıldığı
hastalıklardaki faydası da daha çok olur.
Şemsiyye Akzambak Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Menekşe ve gül
yağı gibi yapılır. Ancak zambağın sarı filizlerini değil sadece beyaz yaprağı
kullanılmalıdır.
Şemsiyye Ebegümeci Çiçeği
Yağı 20 Dirhem
Yapılışı: 36 dirhemine 150
dirhem yıkanmış zeytinyağı oranlarıyla yukarıdaki gibi işleme tabi tutulur.
Şemsiyye Yasemin Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Yasemin
çiçeğinden 35 dirhem devşirilip yıkanmış zeytinyağıyla yavaş yavaş ateşte
yapılır.
Şemsiyye Sarı Kantaron
Çiçeği Yağı 20 Dirhem
Yapılışı: 1 vukkıyyesine 1
vukıyye yıkanmış zeytinyağı ile menekşe yağı gibi yapılır. Çok değerli bir
yağdır.
Şemsiyye Sedef Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Bir miktar sedef
mermer havanda dövülüp menekşe yağında olduğu gibi yapılır. Bunun adı sadef
değildir. Tıp kitaplarında sezâb diye geçer. Aksi takdirde sadef diye inci kabı
anlaşılmamalıdır. Yararları çoktur. Böbrek ve mesanenin soğukluğunu ısıtır,
ağrısını keser. Rahmin ağrı ve sızılarını
dindirir. Göbeğe sürülmesi solucanları
düşürür. Değerli bir yağdır. Şemsiyye Mersin Tohumu Yağı 20 Dirhem
Yapılışı: 100 dirhem mersin
tohumu, 150 dirhem yıkanmış zeytinyağı şişe içinde yukarıda yazıldığı şekilde
yapılır.
Şemsiyye Mersin Yaprağı 20
Dirhem
Yapılışı: 100 dirhem mersin
yaprağı usaresi 150 dirhem yıkanmış zeytinyağı ile yukarıda yazıldığı şekilde
yapılır. Yahut tohum veya yaprak usaresinden 100 dirhem birleştirilip 300
dirhem zeytinyağı ile yapılır. Midenin üzerine sürülürse kuvvet verir. Keza
kalbe sürülürse yine kuvvet verir. Gül yağı ile mersin yağı, devamlı olarak
yaraların etrafına sürülürse hava almasını [mikrop kapmasını] önler. Değerli
bir yağdır. Mersin yaprağının şerbetini de yaparlar. Adına da “kralların ilacı,
ilaçların kralı” derlermiş. Yağı saça ve sakala sürülürse siyahlaştırır.
Şemsiyye Şebboy Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Nuh Efendinin
ifadesine göre papatya yağı gibi yapılır. Şebboyun sarılarından 100 dirhemi
alınıp ezilerek dövüldükten sonra 150 dirhem yıkanmış zeytinyağı ile tertip
edilir.
Şemsiyye Merzencuş Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Mersin yağı gibi
yapılır. 100 dirhem merzencuş kabaca ufalanıp 150 dirhem zeytinyağı ile daha
önce geçen kaide üzere yapılır.
Şemsiyye Karabaş Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: 100 dirhem
karabaş, 150 dirhem yıkanmış zeytinyağı ile yapılır. Bu bitkiye istahzus, yer
karağan çiçeği ve karaburgulu adları da verilir. Bu isimler Türkçede
kullanılır. Arapçada ise ruhları tutan anlamında “mümsikü’l- ervâh” denir.
Sakız adasında çokça bulunur. Bu adaya İstihars denir. Birinci derecede sıcak
ve ikinci derecede kurudur. En iyi türü yapraklı ve çiçeği erguvan renginde,
tadı gayet yakıcı ve acı olanıdır.
Şemsiyye Kekik Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Daha öncekiler
gibi işleme tabi tutulur.
Şemsiyye Sater Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: diğer değerli
yağlardaki gibi bir işleme tabi tutulur. Saterin Türkçe adı kekik otudur.
Arnavut biberi de denilen bu bitkinin Türkçe başka bir adı da güyegi otudur.
Sater yakılıp yumurta sarısı ve gül yağı ile makat yarıklarına, hemoroit ve
fistüllere ve romatizmalara (riyâh) sürülürse gayet uygundur. Saterin yaprağını
merhum Sultan Selim efendimiz çoğunlukla tulum peyniri ile yerlerdi. Her
defasında yemekte tuz ve sirke ile kullanılır. Yani tıp kitaplarında
“salatasını yemek iyidir” diye yazmışlardır. Limon acı yaptığı için sirke
tercih edilmiştir.
Şemsiyye Biberiye Yağı 20
Dirhem
Yapılışı: Diğerleri
gibidir. Biberiye; Pazartesi Pazarında saksılarda satılan mübarek bir bitkidir.
Biberiyenin bir hassası da şudur: Bir tabak içine bir kaşık halis tereyağı
konulup üzerine bol miktarda biberiye yaprağı yolunur, yağ yeşil oluncaya kadar
kaşık ile karıştırılır. İndirilip bir bez ile sıkılır ve temriyeye [bir cilt
hastalığı] sürülür. Çokça denenmiştir diye bir gezginden aktarılmıştır.
Şemsiyye Oğulotu Yağı 20
Dirhem
Tıp kitaplarında adı
ferasyun-ı ebyaz olarak geçen ottur. Yapılışı: Diğer şemsiyyeler gibidir. Ancak
nazik bir ot olduğu için daha fazla dikkat edilmeli ki, ondan elde edilen yağ
da daha çok etkili olsun. Bu yağı yapmanın başka bir metodunu da öğrendik.
Mesela: 1 vukıyye oğulotu mermer havanda dövülüp ufaltıldığında 50 dirhem
yıkanmış zeytinyağı ile hafif ateşte su kayboluncaya kadar bırakılır. Daha
sonra süzülür ve şişeye konularak güneşe asılır. Son derece övülmüş mübarek bir
yağdır. Bu otun kendi yağı olmadığından zeytinyağına ihtiyaç duyuldu.
Sıkılmış Ban Ağacı Tohumu
20 Dirhem
Yapılışı: Ban ağacının
tohumu sıkılarak çıkarılır. Yeterli miktarda ban tohumu mermer havanda dövülüp
badem yağı gibi sıkılır. Bunun bedeli selihadır. Selihanın da bedeli tarçındır.
Eğer bulunursa 5 dirhem tarçın yağı da ilave edilir.
Sıkılmış Anason Yağı 5
Dirhem
Yapılışı: Diğer sıkılmış
sular gibidir. Uçuculuğu az olduğu için hububat gibi kurutulması ve uzun süre
korunması gerekli olan ilaçlara katılması pek işe yarar bir şey olmaz. Damıtık
anason yağı Hekim Paraselsus’a nisbet edilir. Yapılışı: 100 dirhem anason
alınıp 5 vukıyye sıcak suda uzun süre bekletilir.
Daha sonra 25 dirhem tuz
ilave edilip damıtılarak sudan ayrılır. 100 dirhem anasondan 24 dirhem yağ
çıkar. Yağlar arasında ismi “bereketli” ifadesine en yaraşır olan yağdır. Bütün
inmelere büyük faydası vardır. Nefes darlığına yararlıdır. 1 dirhem şekere 1-2
damla damlatmakla mideyi gazlardan kurtarır.
Damıtık Raziyane Yağı 5
Dirhem
Yapılışı ve yararları
anason yağı gibidir.
Elma Yağı 10 Dirhem
Her eczacı dükkânında bol
miktarda bulunan bir yağdır. Türkçe’de dişotu dedikleri ada çayının elmasıdır.
Diş ağrısına pamukla koyarlar. Baş ağrısına ve başka bölgelerde bulunan ağrı ve
sızılara sürülür. Bereler için karabaş yağı yerine kullanılır.
Damıtık Nane Yağı 5 Dirhem
Yapılışı: Bir imbiğe
yetecek kadar nane, mermer havanda hamur haline getirilip yeterli miktarda su
ile imbikte damıtılır. Daha sonra damıtılmış suyu bir şişeye konulup yağı
üzerine çıkar. Bu yağ, mideyi sağlıklı kılmak için 3’er damla kahve ile
kullanılır. Yahut 1 dirhem şekere 3 damla damlatıp kullanılır. Mide
rahatsızlıkları hususunda güzel bir yağdır.
Damıtık Ağaç Kavunu Yağı 5
Dirhem
Yapılışı: 100 adet nefse
(?) bir ağaç kavunu alınıp keskin bir bıçak ile sarı kabuğu beyazından ayrılır.
-Eğer beyazı kalırsa yağını emer, buna dikkat edilmelidir- Daha sonra imbiğe
konulup yarısına kadar su doldurulup güzelce damıtılır. Sonra ağzı dar bir
şişeye konup yağı ayrılır. Yüzlerce defa damıtıp içeceklerde kullandım.
Padişahın çok beğendiği içecekler arasındaydı. İçen büyük zatlar bilirler.
Turunç Kabuğu[3]
Yağı 5 Dirhem
Yapılışı: Ağaç kavunu
gibidir. Turunç kabuğu ikinci derecede sıcak ve kurudur. Turuncun ağacı,
içinden daha yumuşak ve hoştur. Dimağdan soğuk yelleri çözer. Sarı kabuğu ise
sıcak ve yumuşaktır. Kabuğunun yağı, nardin -ki sümbül-i rumîdir- onun tabiatındandır.
Turunç suyu beyaz elbiselerdeki lekeleri çıkarır. Turunç yaprağının havanın
ufunetli zamanlarda kurutulması uygundur. Turuncun ekşisi ateşi düşürür,
safrayı koparıp kuvvetini kaldırır. İştah açar. İshali keser. Kusmayı engeller.
Dimağ, akıl ve hafızaya kuvvet verir. Kabuğunun yağı, özellikle soğuktan
kaynaklanan eklem ağrılarına yararlıdır. Çiçeğinin suyu mide ve yüreği
ferahlatır. Çiçeğinin yağı iyidir. Toplanan yelleri çözer. Sinir ve eklemleri
kuvvetlendirir. Ancak boğaz ağrısı ve bademciği olanlara turunç
yedirilmemelidir. Kısaca; turunç kabuğunun bütün hassa ve özellikleri yazılsa
bir cilt kitap tutar. Böyle mübarek bir narinciyedir.
Portakal Kabuğu Yağı 5
Dirhem
Yapılışı: Utrunc ve narenc
gibidir. Portakal kabuğu yağını göğüs ağrısı için sabah ve akşam kahve ile 3’er
damla kullanmanın büyük faydaları kaydedilmiştir.
Kakule Yağı 5 Dirhem
Felemenk’ten gelir. Nazlı
bir yağdır. Bazen bulunmaz. Yerine kendisi kadar karanfil yağı kullanılır.
Huzame Yağı 5 Dirhem
Huzame yaban şebboyudur.
Yaban mannisi (?) de derler. Şiraz’da dürdane denilen bir ottur. Uzun
budakları, ufak yaprakları ve kızıl çiçekleri vardır. Çoğunlukla kum arasında
biter. Kokusu kına kokusuna benzer. Tabiatı sıcak ve yumuşaktır. Soğuk dimağı
ısıtır. Başın tepesi üzerine yakı gibi uygulanır. Sıhhat bozukluğu ve kötü
mizaç için içilirse iyi gelir. Tütsü yapılması durumunda ise kötü kokuları
giderir. Rahmi kızdırır, akıntılarını kurutup temizler. Eğer kadınlar fitil
gibi kullanırlarsa kolaylıkla hamile kalırlar. Denenmiştir. Eğer huzame dövülüp
un ile karıştırılıp yaraya yakı yapılırsa faydalı olur. Bedeli nane yağıdır.
Damıtık Mercanköşk Yağı[4]
5 Dirhem
Yapılışı: Yukarıda yapılan
otlar gibidir. Âcizane her sene damıtıp yağını ayırdıktan sonra elde edilen
suyunu saklayıp bazen mide fesadı akabinde 1’er fincan içerim. Son derece
yararlı olduğunu bizzat denemişimdir. Bazı kardeşlerde ağrı ve kısmi sancı
olduğunda onlara da çok yararlı oldu. Binlerce kez içip denedim. Kısaca suyu bu
kadar yararlıdır. Mercanköşkün şerefli yağını başı ağrıyan kişi şakaklarına
sürerse Allah’ın izniyle ağrısı kalmaz. Bu değerli yağ; soğuktan olan dimağ ve
sinir hastalıklarına, felç, spazm ve yüz felcine, kulak ağrısı ve uğultusuna
faydalıdır. Toplanan yelleri dağıtır, hayızı söker. Suyu dimağı kızdırıp kuvvet
verir, spazm ve felce yararlıdır. Hayızı söktürür, rahime kuvvet verir.
Unutkanlığı giderir. Buharı yukarı çıkartmadığı için bu durumlar meydana gelir.
Çoğu kendi tecrübemiz olduğu için çokça üzerinde duruldu.
Damıtık Gül Ağacı Yağı 5
Dirhem
Hindistan’dan gelir.
Kızdırıcı bir yağdır. Bazı hekimlere göre bunun bedeli mersin yağıdır. Ancak
araştırma imkânım olmadı.
Hasalban Yağı 20 Dirhem
Bu yağa; “zehrü’l-hasalbân”
derler. Hasalban çiçeği demektir. Övülen ve beğenilen devalardandır. Nefes
darlığı, öksürük ve verem gibi göğüs hastalıkları olanlara verilir. Yapılışı:
64 dirhem yahut daha fazla asılbend [hasalban] topraktan mamul bir tencereye
konulup üzerine teberdaran-ı hassa külahı[5] şeklinde
kâğıttan bir külah geçirilip sıkıca bağlanır. Ancak külahın tepesinde menfez
olacak kadar küçük bir takke gereklidir. Daha sonra tencerenin altına 1 saat
yahut daha fazla yumuşak ateş yakılmalıdır. Hasalban çiçeği, külahtan yukarı
doğru çıkar. Alınıp muhafaza edilir.
Paraselsus’un sanatı üzere
hasalban yağını çıkarmanın başka bir yöntemi de şudur: dilendiği kadar
hasalban, arak ile beraber dövülüp eğri boyun kar‘a (mailü’r-rakabe) ile
damıtılır. Önce suyu, sonra yağı çıkar. Geri kalanı kar‘anın dibinde kalır.
Güzel kokulu şeylerde kullanılır.
Damıtık Sakız Yağı 20
Dirhem
Bu yağ iki şekilde
çıkarılır: Bir şekli damıtma, diğeri çözündürmedir. İkisini de yazalım.
Damıtma: Yeterli miktarda sakız alınıp dövüldükten sonra bir buçuk katı
kireçleştirilmiş taş parçaları yahut temizlenip yıkanmış kum ile iyice
karıştırıldıktan sonra imbiğin deveboynu gibi eğri şişesi olan bir muavveceye
konulur. Ancak muavvecenin yarısının boş olması gerekir. Daha sonra kum
hamamında hafif ateşte damıtılır. Su gibi bir madde ile birlikte beyaz ve
berrak bir yağ çıkar. Su gibi maddeden ayrılarak saklanır. Bütün sakız
türlerinin damıtık yağları yukarıda yazıldığı şekilde çıkarılır. Kullanma
miktarı 4-6 damladır. Mide hastalıkları, zevb, zahire ve dizanteri benzeri
hastalıklar için dâhilen ve haricen kullanılır. Doktor Etmüllerius [Etmüller
1644-1683)] der ki: “zahîre ilaçtan sonra yaralarını idman için birkaç
damlasını nane suyu ve sinirli ot (lisanü’l-hamel) suyu yahut felisun suyu ile
kullanmak son derece övülmüştür.” Sakızı çözündürmenin yolu: 24 dirhem sakız,
100 dirhem gül yağı ile hafif ateşte sakız çözülünceye kadar pişirilir. Biz bu
şekilde yapıp bu yağ terkibine ilave ederiz. Zülferus adlı doktor 100 dirhem
gül yağı yerine 50 dirhem gül yağı ve 50 dirhem mercanköşk kullanmayı tercih
etmiştir. Sonuç olarak sakız yağı değerli bir yağdır.
Kalemüşk Yağı 5 Dirhem[6]
Kalemüşk de değerli bir
yağdır.
Karagünlük Yağı 200 Dirhem
Karagünlük yağı (mey‘a-ı
sâile) değerli bir yağdır. Adına “asel-i lebeni” de derler. Türkçe’de ise
“sığala” denir. Hasalbanın en büyük kısmıdır. Bedeli; laden yağıdır. Eğer tütsü
yapılırsa kötü hava ve kokuları keser. Bu terkipte kullanmanın yolu: 0,5
vukıyyesine 0,5 vukıyye yıkanmış zeytinyağı katılıp yumuşak ateşte çözündürülür
ve adı geçen terkibe karıştırılır.
Venedik Termentisi 200
Dirhem
Yapılışı: 200 dirhem
yıkanmış zeytinyağı ile yumuşak ateşte çözündürülüp terkibe ilave edilir.
Takamaka Zamkı 25 Dirhem
Yapılışı: 25 dirhem
takamaka zamkına 25 dirhem yıkanmış zeytinyağı katılıp, çözündürülerek
kullanılır.
Gamaylama (Sakız Ağacı
Zamkı) 20 Dirhem
Yapılışı: Balmumu ile
zeytinyağı kaynatılıp indirildiğinde ezilerek [terkibin] üzerine serpilip
karıştırılır.
Madenî Mumya 10 Dirhem
İhtiyarat adlı eserin
sahibine göre mumyanın en iyisi Daracerd adlı yerden gelen madenî olanıdır.
Eğer zift ile kafru’l-yehud arakı karıştırılırsa sonuç itibariyle mumya hassası
taşımasa da mumya tabiatında olur. Bir çeşidi de insandan olur. Ona frengî
mumya derler. Madenî mumya kıymetli ve saygındır, az bulunur. Daracerd denilen
Acem diyarında Şebankare adlı dağda bir mağaranın tabanından damlar. Altına
altın maşrapa koyarlar, içine aktığı söylenir. Donmasın diye altın maşrapa
koyarlar, böylece maşrapa dolunca alıp başka bir kaba dökerler, orada donar.
Bazı dağlarda ve sularda bulunur. Kafru’l-yehud derler. Bunun da yapılış şekli
mumyaya yakındır. Yapılışı: 10 dirhem madeni mumya dövülüp sıcak iken terkibe
karıştırılıp kullanılır. Akrabadin müellifleri birçok hassa ve özelliklerini
yazmışlardır. Kafru’l-yehud yerine terkibe kafru’l-yehud zifti karıştırılmak
istenirse 1,5 kadarı yeterli olur.
Dövülmüş Kâfur 5 Dirhem
Yapılışı: Dövülmüş kâfur
sıcak iken diğerleri gibi terkibin üzerine eklenir. Kâbe Pelesengi 5 Dirhem
Mekke’den gelen mübarek bir
yağdır. Gayet kuvvetli bir pelesenktir. Adı geçen terkibin ana eczasıdır.
Siyah Pelesenk 5 Dirhem
Bu da mübarek bir pelesenktir.
Terkibe ilave edilmelidir.
Yenidünya Pelesengi 5
Dirhem
Bu da yukarıda yazıldığı
şekilde terkibe ilave edilir.
Acem Nefti Yağı 40 Dirhem
Neft yağı iki türlüdür:
Biri siyah ve bir ak madenidir. Siyah neft buharlaştırılırsa ak olur. Siyahı
zayıftır. İyi ve üstün olanı ak olandır. Minhac eserinin yazarına göre
4. derecede sıcak ve kurudur. İshak’a göre ise rutubeti vardır. Yumuşak, hoş ve
çözümleyicidir. Takvimü’l-edviye yazarına göre ise beyazı sıcak ve kuru,
siyahı sıcak ve yumuşaktır. Süddeleri açar, yan baş ağrıları, eklem, yüz felci,
felç ve göze su inmesi [katarakt] sebebiyle olan aklığı giderir. Astım ve
kronik öksürüğe faydalıdır. Eğer 0,5 miskali sıcak su yahut kahve ile içilirse
bağırsaklarda olan sancıları giderir. Kısaca; bu şekilde binlerce ilaçta
kullanılan değerli bir yağdır. Gerçeğini anlama istidadı olan İbn-i İsa’nın Müfredat
adlı eserine baksın. Yapılışı: Terkibe bütün eczalardan sonra ilave edilir.
Kokusu keskin olduğundan diğer yağların kokularını önce kaybettirir. Günlerin
geçmesiyle sertliği gidip hoş ve yumuşak bir koku meydana gelir ki tarifine
ihtiyaç yoktur. Kullanan değerli zatlar bilirler.
Zeytinyağı
Zeytinyağının eski olması
şarttır. Zeytinyağı eskidikçe kokusu gider, su gibi saf olur ve kendisinde
bulunan zarar verici maddelerden temizlenir. Ancak bunun yolu zeytinyağını
yıkamaktır. Yıkamanın Yöntemi: 1 vukıyye zeytinyağı, 3 vukıyye saf su ile
kaynatılıp yağı sudan ayrılıp kullanılır. Zeytinyağını yıkamanın birçok yolu
vardır. Hangisi ile yıkanırsa yıkansın eski zeytinyağı gibi olur.
Balmumu
Balmumunun halis sarısından olması
şarttır. Buna dikkat edilmelidir. Terkibi Pişirme Yöntemi
Önce balmumu ve zeytinyağı
ateşe konulup birlikte kaynatılır. Daha sonra ateşten indirilip düz bir yere
konulur ve çözündürülmüş eczaları olan terementi, karagünlük yağı, takamaka
zamkı, sakız zamkı, amber ve laden içine konulup karıştırılır. Daha sonra
dövülmüş eczaları olan sakız ağacı zamkı, madeni mumya ve kâfur ilave edilir.
Bundan sonra seyrek dokunmuş bir astardan süzülüp damıtık ve şemsiyye olan
eczaları karıştırılır. Bütün eczalardan sonra acem nefti koyulup soğuyuncaya
kadar karıştırılır. Daha sonra çini kavanozlara konularak muhafaza edilir.
Vesselam.
Eğer fırsat bulunursa,
bizim sırlarımızdan olan mübarek eczalara bir miktar yıkanmış zeytinyağı
çözündürülüp ilave edilmelidir. Bizim yaptığımız yağdan yumurta kadarı terkibin
içine ilave edilirse hassa ve özelliklerine sirayet eder. Tereddüt edilmesin.
Çünkü özelliği buradadır.
Uyarı: Bu yağı yapmak
isteyen kişi, gerekli olan bu yağları Yahudi eczacılarda vardır diye kolayına
kaçarsa eczasında olan hassa ve özelliklerinde (etkin maddesinde) hata etmiş
olur. Bu yüzden ve bildiğimden ötürü mümkün olduğu kadar her bir eczanın kolay
şekilde çözündürme, damıtma ve mayalandırma metodunu açıkladım. Zira bu yağı
yapmanın kolay yolu; gel Yahudi! Falan falan yağı getir. Balmumu, zeytinyağı
karıştır deyip bir terkip yapmaktır.
Bu değerli yağı [Neşati
yağını anlatmamın] sebebi; bilinmelidir ki, manevi bağlılık, fakirlere hizmet
ve Allah resulüne bağlılıktır. Böyle olan bu büyük ve önemli işi, kolay olsun
diye Yahudi ve Ermeni takımına değil, belki günahkâr bildiğin bir kimseye dahi
anlatmaktan sakınılmalıdır. Bunun bir ahiret azığı olacağından şüphem yoktur.
Selâm doğru yola uyanların
üzerine olsun. Âmin. Ey âlemlerin Rabbı olan Allahım. Risale tamamlanmış oldu.
Merhum Neşati Efendi Yağı
Terkibi
Eczanın
Adı
|
Miktarı
|
Kuruş
|
Öd
ağacı yağı
|
20
dirhem
|
200
|
Kalemüsk
[Firencmüşk] yağı
|
20
dirhem
|
70
|
Cevz-i
hindî yağı
|
20
dirhem
|
60
|
Telâtîn
yağı
|
20
dirhem
|
40
|
Darçın
yağı
|
20
dirhem
|
40
|
|
|
410
|
Kiremit
yağı
|
20
dirhem
|
-
|
Papatya
yağı
|
20
dirhem
|
60
|
Nane
yağı
|
20
dirhem
|
80
|
Mercanköşk
yağı
|
20
dirhem
|
60
|
Besbase
yağı
|
20
dirhem
|
61
|
Acı
elma yağı
|
20
dirhem
|
2,5
|
|
|
676
|
Sakız
yağı
|
20
dirhem
|
5
|
Akgünlük
yağı
|
20
dirhem
|
5
|
İspit
yağı (?)
|
20
dirhem
|
2,5
|
Anason
yağı
|
20
dirhem
|
11
|
|
|
702
|
Laden yağı
|
20
dirhem
|
5,5
|
Yasemin yağı
|
20
dirhem
|
2
|
Biberiye yağı
|
20
dirhem
|
2
|
Kantaryun yağı
|
20
dirhem
|
2
|
Hatmi yağı
|
20
dirhem
|
1
714
|
Gül yağı
|
20
dirhem
|
2
|
Zambak yağı
|
20
dirhem
|
3
|
Sedef yağı
|
20
dirhem
|
60
|
Maydanoz yağı
|
20
dirhem
|
2
|
Karabaş yağı
|
20
dirhem
|
2.5
783.5
|
Ihlamur yağı
|
20
dirhem
|
2,5
|
Sürûr yağı
|
20
dirhem
|
2,5
|
Çörekotu yağı
|
20
dirhem
|
10
|
Kâbe pelesengi
|
20
dirhem
|
5
|
Peru pelesengi
|
20
dirhem
|
10
813,5
|
Takamaka
|
20
dirhem
|
3
|
Lumalama
|
20
dirhem
|
6
|
Kâfur
|
20
dirhem
|
3,5
|
Zaferan
|
20
dirhem
|
3
|
Kırmızı sandal
|
20
dirhem
|
2.5
828.5
|
Asılbend
|
20
dirhem
|
2
|
Mürrüsâfî
|
20
dirhem
|
1
|
Balık nefsi
|
20
dirhem
|
1,5
|
Karanfil yağı
|
20
dirhem
|
60
|
Zencefil yağı
|
20
dirhem
|
60
|
|
|
952,5
|
Kakule yağı
|
20 dirhem
|
60
|
Sümbül-i hindî yağı
|
20 dirhem
|
10
|
Yenidünya pelesengi
|
20 dirhem
|
6
|
Cevz-i rûmî yağı
|
20 dirhem
|
2,5
|
Balmumu
|
1 kıyye 100 dirhem
|
10,27 para
|
Zeytinyağı
|
9 kıyye
|
12
|
|
|
1053,27
|
Toptan olarak eczacı
dükkânından satın alınırsa terkibin maliyeti bin elli üç kuruş yirmi yedi para
eder.
Terkibin Kuralı
Bir yağ terkibi
görüldüğünde, üstat kuralına göre oranı şu şekilde rakamlara dökülür: Önce
yapılacak yağın toplamı hesap edilip 3’e bölünür. 2/3’ü zeytinyağından, 1/3’ü
de balmumu ile diğer eczalardan oluşur.
Mesela: 450 dirhem yağ yapılmak
istenirse, 300 dirhemi zeytinyağı olmalıdır. 300 dirhem zeytinyağının 1/3’ü
olan 100 dirhem de terkibe konulacak çeşitli eczaların toplamı olur. Çeşitli
eczalar; şemsiyye, damıtıklar, ıtırlılar ve diğer ecza ve madenîlerdir. 300
dirhem zeytinyağının 1/5’i olan 60 dirhem terkibe konulacak halis sarı
balmumunun yeterli miktarıdır.
100 dirhem olan çeşitli
ecza miktarları şemsiyye, damıtık ve ıtırlı olarak ayrılmak istenirse; terkibe
konulacak balmumu 4’de bölünüp 3 bölümü şemsiyye, damıtık ve ıtırlı olur ki, bu
terkibe göre 45 dirhem eder. 100’e tamamlamak için geriye kalan 55 dirhem diğer
ecza ve madenîler olur. 45 dirhem şemsiyye, damıtık ve ıtırlı eczanın 1/5’i
olan 9 dirhemi yalnız ıtırlı, geriye kalan 36 dirhemin 3/1’i olan 12 dirhemi
yalnız damıtık ve 2/3 olan 24 dirhemi yalnız şemsiyyedir.
Kısaca; 450 dirhem yağ
yapılmak istenirse, terkibin 300 dirhemi zeytinyağı olur. Diğer eczalar da bu
kural gereği zeytinyağı oranına göre konulur.
Mesela: Terkip 450 dirhem
olarak düzenlenirse 300 dirhem zeytinyağı konulur, diğer eczalar da ona göre
konulup toplamında 10 dirhem fazla ile 460 dirhem eder. Eğer 900 dirhem olarak
düzenlenmek istenirse 20 dirhem
fazlası olur. Diğer
miktarlardaki terkipler de bu orana göre hesaplanır.
Mesela: Zeytinyağı 300
dirhem olursa sarı halis balmumu zeytinyağının 1/5’i olan 60 dirhem olur. Mum
ile yağdan başka konulacak eczanın toplamı ise zeytinyağının 1/3’ü olan 100
dirhem olur. Eğer bu 100 dirhem eczayı şemsiyye, damıtık ve ıtırlı diye ayırmak
gerekirse, balmumunun dirhemi 4’e bölünüp balmumunun 3/4’ü olan 45 dirhemi
şemsiyye, damıtık ve ıtırlı olur. 100 dirhemden geriye kalan 55 dirhemi diğer
ecza ve madenîlerden olur. 45 dirhemden yalnız ıtırlı olanları ayırmak
gerekirse 5’e bölünüp 45 dirhemin 1/5’i olan 9 dirhemi ıtırlıdır. 45’ten 9
çıkarsa şemsiyye ile damıtığın toplamı olan 36 kalır. Damıtık yalnız olarak
ayrılmak istenirse 36 rakamı 3’e bölünür. 1/3’ü olan 12’si ıtırlı, 2/3’ü olan
24’ü şemsiyyedir. Her bir terkip bu usul üzere aynı şekilde olur.
Kantaron yağı 15
Sedef yağı 15
Zambak yağı 15
Papatya yağı 15
Zater yağı 15
Biberiye yağı 15
Mercanköşk yağı 5
Taze raziyane yağı 5
Kekik yağı 15
Gül yağı 15
Sarı şebboy yağı 15
Turunç kabuğu yağı 15
Şemsiyyenin toplamı 160 dirhemdir.
Buhûr-ı meryem yağı 5 Acı elma yağı 5 Nane
yağı 5Anason yağı 5 Kehribar yağı 5 Karabaş yağı 5 Mersin yağı 5 Besbase yağı 5
Sakız yağı 15 Acem nefti 25
Damıtıkların toplamı 80 dirhemdir.
Halis lâden yağı 15 Kalemüsk yağı 5 Gül
yağı 5 Öd ağacı yağı 5 Ağaç kavunu yağı 5 Cevz-i hindî yağı 5 Karanfil yağı 5
Kakule yağı 5 Darçın yağı 5 Amber yağı 5
Itırlıların toplamı 60 dirhemdir.
Mekke pelesengi 10 Yenidünya pelesengi 10
Peru pelesengi 10 Mey‘a 50 Mürrüsâfî 20 Ban Ağacı Tohumu 5 Tatlı sakız 15Madenî
mumya 15 Termenti 200 Kâfur 15 Takamaka 15
Ecza ve madenlerin toplamı 365 dirhemdir.
Halis sarı balmumu 400 dirhem Zeytinyağı
2000 dirhem
Hasan Bey’in Yaptığı Terkip
Kantaron yağı 16 Sedef yağı 16 Papatya
yağı 16 Zater yağı 16 Biberiye 16 Pelin yağı 16 Hatmi yağı 16 Kekik yağı 16
Turunç kabuğu yağı 15 Oğulotu yağı 16
Damıtıklar
Asılbend çiçeği yağı 5 Mersin yağı 5
Karagünlük yağı 5 Taka yağı 5 Kehribar yağı 5 Anason yağı 5 Acı elma yağı 5
Nane yağı 5 Karabaş yağı 5 Telâtîn yağı 5 Sakız yağı 5 Hüsame yağı 5 Acem nefti
25
Damıtıklar
Darçın yağı 5 Lâden yağı 15
Karanfil yağı 5 Gül yağı 5 Cevz-i bevvâ yağı 5 Kakule yağı 5 Ağaç kavunu yağı 5
Ecza ve Madenîler
Mekke pelesengi 10 Yenidünya pelesengi 10
Peru pelesengi 10 Madeni mumya 15 Karagünlük yağı 50 Mürrüsâfî 20 Venedik
termentisi 200 Laden (en iyisi) 20 Kâfur 5
Takamaka zamkı 15Gamaylama (Sakız ağacı
zamkı) 10 Sarı balmumu 400 Zeytinyağı 2000
Eğer üç bin dirhem hazırlanmak istenirse;
Şemsiyye 160 Damıtık 80
Itırlı 60
Ecza ve madenîler 365 Halis
sarı balmumu 400 Zeytinyağı 2000
Toplamı:
2.000
400
365
60
80
160
3.065
Eğer 2700 dirhem yapılmak istenirse;
Şemsiyye 144 Damıtık 72
Itırlı 54
Diğer ecza ve madenîler 330 Halis sarı mum
360 Zeytinyağı 1800
Toplamı:
1800
360
330
54
72
144
2760
Eğer 800 dirhem yapılmak istenirse;
Şemsiyye 96 Damıtık 48
Itırlı 36
Diğer ecza ve madenîler 120 Halis sarı mum
240 Zeytinyağı 1200
Toplamı:
1.200
240
220
36
48
96
1.840
Eğer 350 dirhem yapılmak istenirse;
Şemsiyye 72
Damıtık 36
Itırlı 27
Diğr ecza ve madenîler 165
Halis sarı balmumu 180 Zeytinyağı 900
Toplamı:
900
180
165
27
36
72
1380
900 dirhem yağ yapılmak istenirse;
Şemsiyye 48 Damıtık 24
Itırlı 18
Diğr ecza ve madenîler 110 Halis sarı 120
Zeytinyağı 600
Toplamı:
600
120
11024
48
920
Üç beş örnek yazıldı. Tamamı aynı
şekildedir. Yazmaya gerek yoktur.
Dikkat edilsin.
Hazine Muşamması Tertibi
Balmumu 1 kıyye Zeytinyağı 5 kıyye İspît yağı 80 dirhem Gül yağı 15 dirhem
Kantarun yağı 15 dirhem Kâbe pelesengi 5 dirhem Kâfur 5 dirhem Tamam
oldu.
Ferfiyun
yağı 10
Kantarun
yağı 10
Sûf yağı 10
Acı
elma yağı 10
Hatmi yağı 10
Ûdu’l-kahr yağı 50
Acem nefti 30
Terementi 50
Mumya
20
Balık
nefsi 10
Kâfur
10
Havacıva
5 Zeytinyağı 750
Sarı
balmumu 75
Kaynak:
Derviş Mehmed Neşati Yağı-Tıbbî Yağlar Üzerine Bir Risale, Nil Sarı - Ramazan
Tuğ İstanbul 2009
[1] Bir tür yaban mersini
[2] Tom Camii Mahallesi: Bugün Beyoğlu ilçesi sınırları içinde kalan
Tomtom Mahallesi, adını aynı mahallenin Boğazkesen caddesinde bulunan ve 1592
yılında Tomtom Mehmet kaptan ismiyle tanınan bir zat tarafından yaptırılmış
camiden almaktadır. (www.beyoglumüftulugu.gov.tr).
[3] Turunç kabuğu yağı belesân-ı mısrî yerine kullanılmıştır. Bunda
olan kuvvet tıpkısıyla belesân-ı mısrîde de var imiş. Bu zamanda belesân-ı
mısrî bulunmadığından yerine turuncun sarı kabuğunun yağı kullanılır. (müellif
haşiyesi)
[4] Merzencüş (mercanköşk) yağı hassasından biri de şudur ki, karınca
yağına ihtiyacı olan kişi bu yağdan kasıklarına sürerse muradına erer. Belki
tenasül aletine bile sürülebilir. Eğer yağ bulunmazsa yaprağının usaresi de
yeterli olur. Bu kadar hayvanın ölmesine sebep olmasınlar diye bu özelliği de
yazıldı. Bu şerefli yağın kıymeti bilinsin. Hassa ve özellikleri çoktur. (müellif
haşiyesi)
[5] Zülüflü baltacılar da denilen teberdaran-ı hassaya mahsus külahlar
huni şeklinde uzun sivri uçludurlar.
[6] Kalye-Misk, Farsçada zebâde denilen misk kedisinin gerisidir.
Alınıp terbiye edilir. Kokusu güzeldir. Tabiatı üçüncü derecede sıcaktır.
Yaşlık ve kurulukta orta derecededir. Kokusunu sürünmek soğuk baş ağrısı,
migren ve nezleye faydalıdır. Bir kıratı ferahlatıcı şarabıyla içilirse
hafakanı giderir ve kalbin zayıflığına yararlıdır. 1 dirhemi safran ve semiz
tavuk suyu ile doğumu yakın olan kadına içirilirse doğumu kolay olur. Yalnız
kendisi fitil yapılıp kulağa konursa ağrısını keser. (müellif haşiyesi)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar