Print Friendly and PDF

Şeyh Şerafeddin Menakıb

BERAAT İLE İLGİLİ MENKIBEDİR
Seyyid-i Kainat, Hülasa-i Mevcudat (Varlıkların en seçkini), Cenab-ı Resulullah Efendimiz Hazretleri, Mekke-i Mükerreme'deyken, Bi'set-i Nebeviyye’den(Peygamberliğinin verilmesinden) yedi sene sonra, Şaban-ı Muazzama’nın on dördüncü perşembe gününün bitimine yakın, Cibril-i Emin Aleyhisselam, Esteizubillah,

 حٰمٓۜ﴿1وَالْكِتَابِ الْمُب۪ينِۙ ﴿2اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةٍ مُبَارَكَةٍ اِنَّا كُنَّا مُنْذِر۪ينَ ﴿3 ف۪يهَا يُفْرَقُ كُلُّ اَمْرٍ حَك۪يمٍۜ ﴿4

Ha, Miym. Vel Kitabil mübiyn ; İnna enzelnahu fiy leyletin mübareketin innakünna münziriyn ; fiyha yüfreku küllü emrin Hakiym - - - O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. O gecede her hikmetli iş, tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, her şeyi işitir ve bilir” Ayet-i Şerifesi ile yeryüzüne indi. Cibril Aleyhisselam ile birlikte aşağıda bahsedilen Melaike-i Kiram da indiler.
Burada bu Melaike-i Kiramın sadece İmam ve Reislerinin adetlerini bildiriyoruz.Melaike-i Kiram'ın sayılarının ne kadar çok olduğu buradan anlaşılır.
Bunların her biri , Cenab-ı Hakk tarafından , Ümmet-i Muhammed'e birer hediye ve birer rahmet ile gönderilmiştir.
Her Reise bağlı olanların adedi yüz yirmi dört bin'dir .
Birinci Grup ,                 El Melaiketül Muhammediyyun
                                        İmamlarının adedi 250 bin

İkinci Grup ,                   El Melaiketül Naimün
                                        İmamlarının adedi 111 bin

Üçüncü Grup ,               El Melaiketül Nasurun
                                        İmamlarının adedi 500 bin

Dördüncü Grup ,           El Melaiketül Faizun
                                         İmamlarının adedi 401 bin

Beşinci Grup ,                 El Melaiketül İlliyun
                                         İmamlarının adedi 700 bin

Altıncı Grup ,                  El Melaiketül Kamilun
                                        İmamlarının adedi 81 bin

Yedinci Grup ,                 El Melaiketül Tahirun
                                        İmamlarının adedi 200 bin

Sekizinci  Grup ,             El Melaiketül Musavvirun
                                        İmamlarının  adedi 51 bin

Dokuzuncu Grup,          El Melaiketüş Şahidin
                                        İmamlarının adedi 500 bin

Onuncu Grup ,                El Melaiketüs Sadikun
                                        İmamlarının adedi 91 bin

Onbirinci  Grup ,             El Melaiketül Mutaün
                                        İmamlarınınadedi 300 bin

Onikinci Grup ,              El Melaiketün Naciyyun
                                        İmamlarının adedi 61 bin

Onüçüncü Grup ,           El Melaiketül Mübeşşirun
                                        İmamlarının adedi 500 bin

Ondördüncü Grup,         El Melaiketül Ma’mun
                                        İmamlarının  adedi 41 bin

Onbeşinci Grup,             El Melaiketül Müyyizun
                                        İmamlarının adedi 103 bin

Onaltıncı Grup,              El Melaiketül Nacizun
                                        İmamlarının adedi 25 bin

Onyedinci Grup,            El Melaiketüs Sıddıkıyyun
                                        İmamlarının  adedi 600 bin

Onsekizinci  Grup ,         El Melaiketül Arifun
                                        İmamlarının adedi 41 bin

OndokuzuncuGrup ,      El Melaiketüs Şahun
                                        İmamlarının adedi 101 bin

Yirminci Grup ,             El Melaiketül Mübelliun
                                        İmamlarının adedi 121 bin

Yirmi birinciGrup ,        El Melaiketül Muhtarun
                                        İmamlarının adedi 703 bin

Yirmi ikinciGrup ,         El Melaiketül Kaidun
                                        İmamlarının adedi 900 bin

Yirmi üçüncüGrup ,       El Melaiketül Azizun
                                        İmamlarının adedi 403 bin

Yirmidördüncü  Grup , El Melaiketül Levaiyyun
                                        İmamlarının adedi 507 bin

Yirmi beşinciGrup ,       El Melaiketül Müstafizun
                                        İmamlarının adedi 250 bin

Yirmi altıncıGrup ,        El Melaiketüs Sahun
                                        İmamlarının adedi 82 bin

Yirmi yedinciGrup ,       El Melaiketüs Sabıkun
                                        İmamlarının adedi 92 bin

Yirmi sekizinciGrup ,    El Melaiket-üz Zebaniyyun
                                        İmamlarının adedi 111 bin

Yirmi dokuzuncuGrup , El Melaiketül Amilun
                                        İmamlarının adedi 641 bin 

Otuzuncu Grup ,            El Melaiketül Mü’yidun
                                        İmamlarının adedi 700 bin


İş bu otuz grup Melaike-i Kiram, söylenen adette İmamları ile birlikte, Leyle-i Beraat'de, Resul-i Ekrem’in Ümmetine rahmet etmek ve doğru yolu göstermek için, Hazreti Cibril ile beraber gökten inmişlerdir.
O vakitte Resulullah, Mescid-il Hanife denilen bir mescidde bulunuyordu. Beraberinde yetmiş beş kadar Sahabe-i Kiram'da bulunuyordu.
İş bu Mescid-i Şerif, Resul-i Ekrem'in, Küffar-ı Kureyş’den (Kureyş'in kafirleri) gizli ibadet etmekte olduğu bir makamdır.
Melaike-i Kiram Gruplarının arasında, yukarıda da bahsedildiği gibi, El Melaiketül Levaiyyun adında Melaike vardır. Bunlardan her biri birer alem, yani birer bayrak tutuyorlardı. Bayrakların üzerinde, sekiz Cennetin Tecelliyat-ı Cemali (Allah'ın sonsuz güzelliğinin yansımaları, görüntüleri) bulunuyordu.
Cenab-ı Cibril evvela Resul-i Ekrem Efendimize,
“Ya Habib-ur Rahman, Ya Muhammed, Cenab-ı Hak Teala Hazretleri selam eder. Ve bu gece beni huzurunuza doğru yolu göstermek için öyle lütuf ve armağanlar ile gönderdi ki, bundan önce hiçbir peygamber ya da Melek-ül Mukarreb'e (Allah'a yakın olan melekler) kısmet olmamıştır ve olmayacaktır. Cenab-ı Hakk, sana ve senin ümmetine bu geceyi bağışladı ve bu gecenin değerini yüceltmek için bu Melaikeler ile beni gönderdi.

Ve Cenab-ı Hakk buyurdu ki,
'Bu gece Habibim Muhammed'in Ümmetine Beraat (temize çıkma) yazdım'  Ya Muhammed , Cenab-ı Hakk bu gece ümmetinizi azab-ı ebediye’den (sonsuz azap) kurtarıp, bağışladı ve 'böyle müjdele'diye bana emir verdi. Ya Muhammed, bu Melaike-i Kiram’ın her biri, ümmetiniz için ayrı ayrı, Rahmetler ve mutluluklar ile inmişlerdir. Cenab-ı Hakk buyuruyor ki,
'Bu akşam size ve ümmetinize bağışladığım rahmetleri ancak Ramazan-ı Şerif’te bulunan Leyle-i Kadir’de bağışlarım'.

Demek ki Leyle-i Beraat'de bağışlanan lütuflar sadece Leyle-i Kadir'de vardır. Başka geceler bu kadar kıymetli olmuyor”.
Bu suretle Leyle-i Mübareke (bereketli gece) diye bahsedilen Leyle-i Beraat'in, faziletlerini ve lütuflarını Cenab-ı Resul-i Ekrem'e müjdelemek için, Cibril Aleyhisselam otuz üç defa makama gidip ayrı ayrı müjdelerle, Efendimiz'e inmişlerdir.
Hazreti Cibril tekrar,
“Ya Muhammed, ümmetinizin seçkinleri için, bu gece bağışlanan rahmet ve fazilet, Cenab-ı Hakk'ın bütün Enbiya ve Mürselin Hazeratına, ömürleri boyunca bağışlamış olduğu rahmet ve faziletten fazladır. Avam (sıradan) ümmetiniz için, sadece bu gece, Adem Aleyhisselam'dan itibaren şimdiye kadar gelmiş olan bütün ümmetlerin, hayırlı ve salih olanlarının gece ve gündüzler-inden hayırlıdır. Ve yani Cenab-ı Hakk, ümmetinize, onların ömürleri boyunca kavuşamayacakları rahmeti bağışladı. Ya Muhammed, bu geceye Cenab-ı Hakk, Leyle-i Gufran(günahların bağışlanması) ve Leyle-i Mevahib (karşılıksız bağışlananlar) ismini verdi. Ve bu isim ile anılmalarını emir buyurdu. Ya Muhammed, Cenab-ı Hakk Teala Hazretleri, kudret kalemi ile ümmetinizin kaderlerini, kısmetlerini, ömür, erzak ve isteklerini ve maddi manevi ne şekilde yaşayacaklarını belirler ve yazar. Bu gece pay etme ve değer ve kıymeti belirleme gecesidir. Ümmetinize karşılıksız nice hediye ve mükafatlar yazılacaktır.

Cenab-ı Hakk buyuruyor ki,
'Şu andan başlayıp, bu gece inecek tüm melaikeyi ümmetinin hizmeti için seçip, özel olarak görevlendirdim'.

Ben bile bu şekilde bir görevle yeryüzüne inmedim. Bu tamamen size özel olarak gerçekleşmiştir” buyurunca, Efendimiz, “Ya Cibril, bu gece bağışlanan ilahi armağanlar sadece bu geceye mi özeldir?” diye sordu, Cibril de makama geri dönerek Cenab-ı Hakk'ın cevabını aldı. Tekrar inip dedi ki, “Ya Muhammed, Cenab-ı Hakk kıyamete kadar, her sene bu mevsimde bu rahmet ve armağanların kalıcı olduğunu bildirdi ve söz verdi”.
Efendimiz, “Ya Cibril, Rab Teala Hazretleri'nden dilerim ki, kıyamete kadar gelecek ümmetime bağışlayacağı iyilik ve İlahi Rahmetleri bana göstersin” Cenab-ı Cibril bu isteği Rabbü'l-İzzet'e iletti.
Cenab-ı Hakk,Hazreti Resulullah Efendimiz'in ne kadar ümmeti varsa, sonsuza kadar kendilerine bağışlanacak İlahi armağanlar ile birlikte kendilerine gösterip,resmi bir geçit yaptırdı.
Efendimiz,ümmetini o nur ile görünce, secdeye kapandı ve buyurdu ki,
“Yarabbi, Lâuhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsik - Allah'ım, öfkenden rızana, cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Sana övgüyü saymakla bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin”.

Sonra “Ya Cibril, Cenab-ı Hakk’tan ümmetimi kendilerine emanet etmek için yine ümmetimin içinden birkaç kişi belirlemesini rica ederim” dedi.
Hazreti Cibril bunu Cenab-ı Hakk'a iletince, Cenab-ı Rabbü'l İzzet her isteğini kabul buyurdu. Ve 'Ümmetinin içinden yirmi dokuz kişiyi ayırıp seç ki, onların makamını yükseltip, ümmetini onlara emanet edebilesin' dedi.
Cibril, O Ricalullah'ın en büyüklerinin isimlerini Efendimiz'in huzurunda okuyup bildirirken, bu kişiler ortaya gelip Resulullah'a yaklaştılar. Efendimiz'de onlara öyle bir baktı ki, kıyamete kadar ümmetin hiçbir ferdine bu şekilde bakmamış ve bakmayacaktır.
Bu bakış üzerine, ümmet-i merhume (kendisine inanıp O'nun yolundan giden ve Allah'ın rahmetine ulaşanlar) için, bu büyük Ricalullah'ın kıyamete kadar yapacakları görevleri meydana çıktı. O andan itibaren bu büyük Ricalullah sürekli tetikte oldular ve kendilerine verilen görevleri ve vazifeleri tam manası ile anladılar. Ve genel olarak bu ümmete hizmet edenlerden oldular .
Hazreti Cibril buyurdu ki,
“Ya Muhammed, gerek bu gece ve gerekse kıyamete kadar tekrar edecek olan gecelerde, Ümmetinizden hiç kimse bu gecenin rahmetlerinden mahrum kalmayacaktır. Hatta Allah'a şirk koşanlar ve kafirler bile bu rahmeti o kadar özlemle isteyecek ki, kendilerine belirlenen ceza ve İlahi azap dahi, yedi yüz derece hafifletilip azaltılacaktır”.

Hazreti Cibril o gece oraya inmiş olan Melaike-i Kiram'ı, isimleri ile sayarak Hazreti Resulullah’a takdim etti ve dedi ki,
“Ya Muhammed, bunca Melaike'nin kendilerine hizmetkar olduğu ümmetin sahibisin. Bu kadar Melaike'nin daha önce yeryüzüne inmiş olduğu zaman yoktur ve olmayacaktır. Bu geceye özel bir rahmettir. Ya Muhammed, Cenab-ı Hakk Teala Hazretleri, kudret kalemi ile ümmetinizin kaderlerini, kısmetlerini, ömür, erzak ve isteklerini ve maddi manevi ne şekilde yaşayacaklarını yazarken bu Melaike-i Kiram ve Ümmetinizin hizmetkarları olan büyük ümmet dahi bulunacaktır. O makam Esteizubillah, 'Fî mak’adi sıdkın inde melîkin muktedir - Kudret Sahibi Melik’in huzurunda, sadıklar makamındadır' Ayet-i Kerime'sinde işaret edilen bir makamdır. O makamda, ümmetinizin kaderleri yazılırken, kendilerine öyle özel bir hizmet ve sıfat bağışlayacaktır ki, oradaki hizmetleri her türlü çirkinlik ve eksiklikten arındırılmıştır. Bu büyük Ricalullah'ın, Leyle-i Mübareke ve Leyle-i Kadir'de, Melaike-i Kiram'la birlikte yapacakları hizmetleri vardır”.
O Beraat gecesinin kutsallığı ve büyüklüğünü anlatırken, daha önce de söylendiği gibi Hazreti Cibril otuz üç kere yere inmiştir. Cenab-ı Hakk'ın emirlerini indirip bildirdikten sonra Efendimiz,
Ya Cibril,bana ve benim ümmetime bunca armağan ve lütuflar bağışlayan Cenab-ı Hak Teala Hazretleri'ne, bu Leyle-i Mübareke'de nasıl şükür edeyim? Cenab-ı Hakk'a sor, gerek kendim ve gerekse Kıyamet'e kadar gelecek ümmetim için ne gibi emirleri olacaktır?” dedi.

O an, Cenab-ı Cibril, Cenab-ı Hakk’tan bir emir aldı. Ve Efendimiz'e bildirdi, “YaMuhammed, Cenab-ı Hakk bu Leyle-i Mübareke'de bir namaz kılmanızı emir ediyor. Bu ibadet şu şekilde emredilmiştir” diyerek Tesbih Namazını tarif edip bildirdi. Hazreti Cibril'in tarifi şöyledir.
Önce niyet eder, Allah rızası için iki rekat tesbih namazına diye. Tekbirden sonra Süphâneke okur. Fatiha'ya başlamadan önce 11 kere Sübhanallahi Velhamdülillahive la ilahe İllallahu Vallahu Ekber der. On birinciye Vela havle vela kuvvete illa billahilaliyyil azim ilave eder.
Sonra, Fatiha-i Şerif ve Zamm-ı Sûre okur.
Birinci rekatda, Kafirun , ikinci Rekatda İhlas-ı Şerif sûresini okur. Zamm-ı Sûrelerden sonra yine on bir kere Sübhanallahi Velhamdülillahi okur.
Sonra Rükûya varır. Rükûda da on bir kere okur. Rükûdan kalkınca yine on bir kere okur.
Sonra Secdeye varır. Secdede de on bir kere okur. Secde arasında yine on bir kere okur.İkinci secdeye varır. Yine on bir kere okur.
Sonra Kıyama kalkar.
İkinci Rekatda da aynı şekilde okur.
Sonra Tahiyyat-ı Şerif'e oturur. Selam verir.
İş bu namazı gerek Beraat, gerekse Ramazan-ı Şerif'in vitir gecelerinde kılar. Bu namazı Efendimiz Aleyhisselam Sahabe-i Kiram ile birlikte kılmışlardır.
Cibril'in görevi tamamlandıktan sonra Resul-i Ekrem Aleyhisselam, yirmi dokuz Ricalullah’a yeniden özel bir şekilde baktı. O bakış ve dikkat üzerine, Cenab-ı Hakk o Zatlara öyle hediyeler ve mutluluklar bağışladı ki, böyle hediye ve mutluluklar daha önce kimseye verilmemiştir.
Gerçekten de, bütün Peygamber ve Nebilerin zerrelerinin yaratılmasından beş yüz bin sene önce, Resul-i Ekrem’in Zerre-i Pak'ı yaratılıp, Cenab-ı Hakk'ın dikkat ve terbiyesine girdiği zamandan itibaren, Resul-i Ekrem ile bir araya gelip, o an, Esteizubillah, “Ni’me ecrul âmilîn - Böyle iyi işler yapanların mükafatı ne güzeldir” sırrı ile şereflendiler.
Demek ki o vakitten itibaren Peygamber Efendimiz'in huzurunda bulunup, Allah ve Peygamber Rızası için mücadele edip, bunun sevabına eriştiler.
Cenab-ı Hakk, kendilerine “Felah-ı Azim – Büyük kurtuluşa erenler” diye adlandırdı. İşte Ümmetin bu büyükleri o andan itibaren bütün ümmetin işleri ve ihtiyaçlarını üzerlerine almışlardır. Ve Cenab-ı Hakk'ın Mevahib-i Ezeliye'sini  (Sonu olmayan hediyelerini-lütuflarını)kendilerine ulaştırmak için aracı olmuşlardır. Ve bu hizmet kıyamete kadar sürecektir.
Elhamdülillah Sümme Elhamdülillah.
Bu büyük Ricalullah'tan bir kişi diğerlerinin ilerisindedir.
O da Şah-ı Nakşibend Bahauddin Hazretleri'dir.
Geri kalan yirmi sekiz kişi, bugün hala yaşamaktadır.
O hizmetlerinden daha kıymetli bir hizmet yoktur.
Bu büyük ümmet, ümmetin yedi sınıfı için yedi türlü hizmet edecekler.
Bizde Cenab-ı Bari Hazretleri'nden ümit ederiz ki,
O Melaike-i Kiram'ın ve büyük Rical'in, birinci derecede hizmet edecekleri ümmetlerinin içine bizleri de dahil etsinler.

Beraat gecesinde, Kudret Kalemi'yle ümmetin kaderi yazılırken, O mecliste, Melaikelere ilave olarak, bu ümmete hizmette bulunan büyük Ricalullah’ın Esami-i Şerifleri,

(Alallahu Teala Deracatihim ve Berakatihim Daima)
1-             Abdur-Rauf al-Yamani
2-             Afifüddin
3-             Hediyetullah-ül Üveysi
4-             En Nakib-ül Burhan
5-             Carullah-ül Hümam
6-             Abdül Bari-üd Dari
7-             Nesim-ül Hamzevi
8-             İmam-ül Büdala Şehabüddin
9-             Şeyh Ebul Haris-ül Haşimi
10-           Muriddin-ül Vafiyyi
11-           Eşşeyh Mikdad-el Hüseyni
12-           Abdullah-el Harrani
13-           Abd-ül Cami-ül Taimi
14-           Eşşeyh Abd-ül Fettah-ül Lahuri
15-           Sultan-ül Arifin Ebu'l Faruk
16-           Nuriddin-ül Ezkiya
17-           Şah Muhammed Süherverdi
18-           Nuktat-ül Hak İbn-ül Asil
19-           İmam-ül Etkiya Şeyh Kasım-ül Medeniy
20-           Hadim-ül Fukara Zeynüddin-ül Merakişi
21-           Celalüddin-ül Vuska
22-           Muvaffakuddin Ürvet-ül Vuska
23-           Şeyh Avnullah-üs Siyaki
24-           Şeyh Feyzüddin-ül Beraiy
25-           Şeyh Beha-ül Hak
26-           İmam-ül Fukara Abdurrahman-üd Dehkani
27-           Şeyh Ahmed-üs Sakaleyn
28-           Şeyh Müeyyedüddin Ebu Osman-ül Bağdadi, Vefat edince yerine, Seyyidina Hızır Aleyhisselam geçmiştir. Bunların haricinde bir kişi de Berzah’taydı.

Berzahta olan zat, Mevlana Hace Bahâeddin nakşibend Muhammed Uveysi'l Buhârî Hazretleri'dir.

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar