Adab'dan
Cenab-ı Üstaz Şerafuddin Kaddesallahu Sırreh-ül Ala ve Aziz Efendimiz buyurdular
“Sohbet-i Hakiki yani ilim sohbeti yapacak kamil - alim kişi, kendisini domuzdan yetmiş iki bin, köpekten on iki bin ve en dipte olan günahkar bir inanandan beş yüz derece daha aşağıda görüp, öyle bir alçakgönüllülüğe sahip olmalıdır ki, aksi durumda ince ve yumuşak kuralları olan tarikatımızın yardımları bu sohbeti yapmaya izin vermez.
Ama eğer ki bu sıfatı hak etmiş olan kişi, Allah'ın varlığına ve birliğine inanan birisi ile, bir anı dahi boş laf olmadan sohbet ederse, bu sohbetin bir saniyesi bile otuz senelik hakiki mücadeleden daha fazla fayda ve ilerleme sağlar.
Tarikatımız yolu sohbettir. Ve bu alçakgönüllülük ile alınacak mutluluğun tarifi şöyledir, Bir adam hatmeye gitmek için evinden dışarı çıktığı zaman, yollarda çeşitli büyük günahları işleyen kişilere rastlarsa, nasıl ki hesap günü onları görmeyecek, aynı şekilde görmemesi lazımdır.
Eğer ki istemeden de olsa gözü onları görürse, kimbilir belki benim bunlardan bin kat daha fazla kötü ahlaklarım vardır diye düşünüp gitmesi gerekir.
Aynı şekilde Hatme-i Şerif'e katılan cemaatten, çeşit çeşit edepsizlik, hürmetsizlik yapan ve hatta büyük günah işleyen birini görüp 'Keşke bu adam olmasa, Hatme'nin bereketi artardı, bunun yüzünden bereket kesildi' diye düşünürse, o fikirlerin - düşüncelerin sahibi olan Şeyh'lerin bereket kapısı kendisine kapanacaktır.
Ve hatmeye gelen birisi nefsani-keyfi bir hal içinde olup, bunu içtenlikle farkederse, hemen tevbe edip af dilemesi gerekir, aksi halde ona bolluk, bereket ve manevi lütuf kapıları kapanır.
İnsanların yaptıklarına bakmak, takılmak olmaz”.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar