Print Friendly and PDF

Dostumuz ve Düşmanımız

Bunlarada Bakarsınız



“Bir kimse, Allahu teâlânın düşmanlarını düşman bilmezse, hakîkî îman etmiş olmaz. Müminleri Allah için sever ve kâfirleri düşman bilirse, Allahu teâlânın sevgisine kavuşur” buyuruldu.
Bir hadîs-i şerifte:
 “Bir kimse, Allah’ın dostlarını sever, düşmanlarını düşman bilirse ve Allah için verir ve Allah için vermezse, îmanı kâmil olur” ve:
“İsyân edenlere düşmanlık ederek, Allah’a yaklaşınız!” buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfte:
“Allahu teâlâ bir Peygambere vahy etti ki, falan âbide söyle, dünyada zühd ederek, nefsini rahata kavuşturdun ve kendini kıymetlendirdin, benim için ne yaptın? Âbid sordu: Yâ Rabbi! Senin için ne yapılır? Allahu teâlâ buyurdu: Düşmanıma, benim için düşmanlık ettin mi ve sevdiğimi benim için sevdin mi?” buyuruldu. Sevenin, sevgilinin sevdiklerini sevmesi ve sevmediklerini sevmemesi lâzımdır. Bu sevgi ve düşmanlık, insanın elinde değildir. Sevginin îcâbıdır. Burada, diğer işlerde lâzım olan irâdeye ve kesbe ihtiyaç çoktur. Kendiliğinden hâsıl olur,
Dostun dostları, insana sevimli görünür. Düşmanları, çok çirkin görünür. Bir kimse, birisini seviyorum derse, onun düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sözüne inanılmaz. Ona münâfık denir.
Şeyh-ul-islâm Abdullah-ı Ensârî diyor ki, ben Ebul-Hasan Sem’ûnu sevmiyorum. Çünkü, üstâdım Hıdrî’yi j üzmüştü. Bir kimse, hocanı üzer, sen de ondan üzülmezsen, köpekten aşağı olursun. Allahu teâlâ, Mümtehine sûresinin dördüncü âyetinde: “İbrâhim aleyhisselâmın ve Onunla berâber olan müminlerin sözlerinden ibret alınız! Onlar, kâfirlere dediler ki, biz sizden ve putlarınızdan uzağız. Dininizi beğenmiyoruz. Allahu teâlâya inanıncaya kadar, aramızda düşmanlık vardır” buyurdu. Bundan sonraki âyet-i kerîmede:
“Bu sözlerinde sizin için ve Allahu teâlânın rızâsını ve âhıret gününün ni’metlerini isteyenler için ibret vardır” buyurdu. Buradan anlaşılıyor ki, Allahu teâlânın rızâsını kazanmak isteyenlere bu teberrî [uzaklaşmak] lâzımdır. Allahu teâlâ buyuruyor ki: “Kâfirleri sevmek, Allahu teâlâyı sevmemektir. İki zıt şey, birlikte sevilemez.”
 İki düşman birlikte sevilemez. Bir kimse, seviyorum dese,  fakat onun düşmanlarından teberrî etmese, bu sözüne inanılmaz.
Kaynak:Mektûbât-ı Ma’sumiyye, trc: Süleyman Kuku, 2017, İstanbul, Cilt III, sh.342, 55. Mektup

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar