Print Friendly and PDF

Sen, Siz Olmasın

 


 


mektubunda dedin mi

gelsen

yapamazsam…öyle de oldu

 

bana yazıklar olsun

sanki bir giyotin

ötesi aşkın alevi

 

neden ki

ses veremedim

kırılırsa…kavrulsaydı

gözlerine yaş ve içine kan

aksaydı

 

seviyorum…ölüyorum…yalanlar...olup

önüme gelince

nerde kaldı sözler

vefasızlıkla bir mi oluyor

şimdi darağacında

boynu kırılsaydı

 

o kadar sancısını çekmezdim

aslında doyacak kadar duymuştu

kulaklarım sesini

açta değillerdi hani

 

kırk mazeret dizersem

olsun mu…tamam mı

yetmiyor ki

 

affetmiş gibi yapsam

kendimi affedemedim ki ben

zalim hayat …

berabersizliğim bir cehennem

içimde yangınlar

aldatmışım gibi

 

sonra sevgilim

“demedim say”ını duymak

ağlayan yalanlarım

özlem duymaz mı ölüme

 

keşke…ferahlasam

düşündükçe üstüme…karalarla geliyor

donuk kaldım

ya küstüyse

veya bir damla yaş geldiyse gözüne

kim taşır vebalini

 

leyla

gücüm kalmadı

götürsünler beni kör kuyuma

boğuyor zaten yalanlar

şimdi sevmiyor  der/ler mi

sen, siz olmasın yine  


İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar