Bimen Şen
"Ebedî nâzımıdır sanat-ı
feryâdımızın"
"Öperiz ağzını hep Bimen-i
üstadımızın"
Süleyman Nazif
Bimen Şen'in asıl adı Bimen Dergazaryan'dır ve Ermeni
asıllıdır;1873 yılında Bursa'da doğdu
Bir din adamı olan Gaspar Dergazaryan'ın dördüncü
çocuğudur
Musikişinas bir aileden geldiği için sesinin güzelliği
dikkatleri çekmiş, çocukluğunda kilisede ilâhi okumaya başlamıştı
Kazandığı başarı kısa sürede çevresine yayıldı
Daha on bir yaşında iken, bir münasebetle Bursa'ya
gelen Hacı Ârif Bey'e takdim edildi
Ona birkaç şarkı meşk ettiren ve sesini çok beğenen
üstat, bu sanatta ilerlemesi için İstanbul'a gönderilmesini tavsiye etti
Ailesinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen, on dört
yaşında iken ve bir kış günü İstanbul'un yolunu tuttu
Yanında bulunan para kısa sürede bitince açlık ve
sefaletle karşı karşıya geldi
Kendi ifadesine göre onu bu durumdan yine açlık
kurtardı
İş bulamayınca son bir çare olarak kiliseye başvurmuş
ve ilâhi okumuştu
Orada bulunan dindar bir Ermeni, sesini çok beğenerek
himayesine aldı
banker olan bu şahsın yanında bir süre çalıştıktan
sonra serbest ticarete başladı
Böylece maddî durumu düzelen Bimen Efendi, bir yandan
sarraflık yaparken;bir yandan da çevresini tanımaya çalıştı
ATATÜRK' ün daveti üzerine Ankara'ya gelmiş , zaman
zaman olmak üzere Dolmabahçe Sarayı'na da çağrılmıştır
Bir gazete röportajına verdiği cevapta bir musiki
aleti kullanmadığını, nota bilmediğini, eserlerini başkalarının notaya
aldığını, mûsikîden ve eserlerinden para kazanmadığını, bir kırgınlık sonucu
piyasadan çekilerek evvelce biriktirdiğini satarak geçindiğini söylemiştir
Asıl adı Bimen Dergazaryan olan Ermeni asıllı sanatçı
"Yüzüm şen, hatıram şen" sözleriyle başlayan şarkısı çok tutulunca
"Şen" soyadını aldı
Besteleri Bestekfir-ı Şehir Bimen Efendi Külliyatı
adıyla yayımlandı
Müzik tekniği bakımından son derece sağlam ve üstün
bir zevk ürünü olarak nitelenen eserlerinde Hacı Arif Bey'in etkisi görülen
Bimen Şen Çok verimli bir besteci olmasına karşın, nota bilmeyen Bimen Şen'in
500'ü aşkın bestesinden, başkalarınca notaya geçirildiği için, ancak 250'si
günümüze ulaşabildi
Ara Garmiyan ' nın babası , Karnik Garmiryan'ın, dostu
Bimen Şen'i çok takdir ettiğini, çok sevdiğini ve şarkılarını notaya aldığını
Ara Garmiyan şöyle anlatıyor."Bimen Şen, nota bilgisi olmadığından, her
yeni şarkı bestelediğinde, bunu notaya geçirmesi için babama haber gönderirdi
Babam bu ziyareti pazar gününe denk getirir, Elmadağ
yakınlarındaki bu eve bazen de beni de beraberinde götürürdü
Bimen Efendi eseri kısım kısım okur, babam da notaya
dökerdi
Ünlü bestekâr, aydınlık yüzlü, şişmanca, yakışıklıydı
Eşi Eleni her zaman bakımlı ve iyi giyimli, tam bir
salon kadınıydı ve beni, arkadaşının oğlunu, çok iyi ağırlardı
Şarkının notaya alınması bittiğinde, Bimen Efendi,
'Artık sen bir aranağme uydurursun Karnik,' der ve memnuniyetle ayağa kalkardı
Gerçekten de babam, şarkının başında, sonunda ve iki
kıta arasında saz heyeti tarafından çalınan aranağmeleri uydurmada çok
başarılıydı
Çoğu kez babam hemen oracıkta yazardı aranağmeyi, bu
da Bimen Efendi'yi çok memnun ederdi
Bir süre sonra ziyaretlerimiz son buldu
Babamın anlattığına göre, Bimen Efendi nota yazmayı
öğrenmişti ve artık şarkılarını kendisi notaya döküyordu..." Bimen Şen, 26
Ağustos 1943 tarihinde öldü
Cenazesi Lemi Atlı, Neyzen Rıza Bey, Tanburî Dürrü
Turan, Sadettin Kaynak, Artaki Candan gibi tanınmış musikişinasların katıldığı
kalabalık bir toplulukla kaldırılarak, Feriköy Ermeni Mezarlığı'nda toprağa
verilmiştir.
****
Bimen
Şen'in asıl adı Bimen Dergazaryan'dır ve Ermeni asıllıdır;1873 yılında Bursa'da
doğdu. Bir din adamı olan Gaspar Dergazaryan'ın dördüncü çocuğudur. Musikişinas
bir aileden geldiği için sesinin güzelliği dikkatleri çekmiş, çocukluğunda
kilisede ilahi okumaya başlamıştı.
Daha
on bir yaşında iken, bir münasebetle Bursa'ya gelen Hacı Arif Bey'e takdim
edildi. Ona birkaç şarkı meşk ettiren ve sesini çok beğenen üstat, bu sanatta
ilerlemesi için İstanbul'a gönderilmesini tavsiye etti. Ailesinin şiddetle karşı
çıkmasına rağmen, on dört yaşında iken ve bir kış günü İstanbul'un yolunu
tuttu. Yanında bulunan para kısa sürede bitince açlık ve sefaletle karşı
karşıya geldi. Kendi ifadesine göre onu bu durumdan yine açlık kurtardı. İş
bulamayınca son bir çare olarak kiliseye başvurmuş ve ilahi okumuştu. Orada
bulunan dindar bir Ermeni, sesini çok beğenerek himayesine aldı. banker olan bu
şahsın yanında bir süre çalıştıktan sonra serbest ticarete başladı.
Böylece
maddî durumu düzelen Bimen Efendi, bir yandan sarraflık yaparken; bir yandan da
çevresini tanımaya çalıştı.
O
dönemin ünlü musikişinaslarından Tamburî Cemil Bey, Neyzen Aziz Dede, Şevki
Bey, Kanunî Hacı Ârif Bey, Rahmi Bey, Hanende Nedim Bey, Hacı Kirami Efendi ve
özellikle Hacı Ârif Bey´den çok şeyler öğrendi. Yaşadığı sürece ünlü bir
hanende olarak tanındı ve takdir edildi.Süleyman Nazif onun için şu beydi
yazmıştır:
“Ebedî nâzımıdır san´at-ı feryadımızın
Öperiz
ağzını hep Bimen-i üstadımızın“
Çok
tanınmış bir ses sanatkârı olduğu halde gazinolarda çalışmadı. Eserleri
fasıllarda çalınıp seslendirilmiş. Müzik camiasına kendisini kabul ettirmiştir.
Bimen
Şen, Selahattin Pınar ve Nubar Tekyay’la birlikte Atatürk’ün huzurunda müzik
icra ediyorlardı. Sıra Bimen Bey’in “Yüzüm şen hatıram şen,
meclisim şen, mevkiim gülşen” Kürdîlihicazkâr şarkısını icra
etmeye gelmiş. Atatürk şarkıyı dinlemiş ve çok beğenmiş, Bimen Bey’e “Bundan böyle senin soyadın ŞEN olsun” demiş. Ve
böylece herkes onu Bimen Şen olarak tanımıştır.
Yüzüm
şen hatıram şen, meclisim şen, mevkiim gülşen
Dilim
şen hem revim şen, hem serim şen, hem demim ruşen
Nasıl
şen olmasın gönlüm, bu bez-mi iyş-ü işretde
İçen
şen, söyleyen şen, dinleyen şen, yar-ü ağyar şen
Üstat
nota bilmezdi. Bestelerinin önemli bölümünü Karnik Garmiryan notaya almıştır.
Ara Garmiyan’nın babası, Karnik Garmiryan'ın, dostu Bimen Şen’i çok takdir
ettiğini, çok sevdiğini ve şarkılarını notaya aldığını Ara Garmiyan şöyle
anlatıyor:
“Bimen
Şen, nota bilgisi olmadığından, her yeni şarkı bestelediğinde, bunu notaya
geçirmesi için babama haber gönderirdi. Babam bu ziyareti pazar gününe denk
getirir. Elmadağ yakınlarındaki bu eve bazen de beni de beraberinde götürürdü.
Bimen Efendi eseri kısım kısım okur, babam da notaya dökerdi. Ünlü bestekâr,
aydınlık yüzlü, şişmanca, yakışıklıydı. Eşi Eleni her zaman bakımlı
ve iyi giyimli, tam bir salon kadınıydı ve beni, arkadaşının oğlunu, çok iyi
ağırlardı. Şarkının notaya alınması bittiğinde, Bimen Efendi, ‘Artık sen bir
aranağme uydurursun Karnik,’ der ve memnuniyetle ayağa kalkardı.
Gerçekten
de babam, şarkının başında, sonunda ve iki kıta arasında saz heyeti tarafından
çalınan aranağmeleri uydurmada çok başarılıydı. Çoğu kez babam hemen oracıkta
yazardı aranağmeyi, bu da Bimen Efendi’yi çok memnun ederdi. Bir süre sonra
ziyaretlerimiz son buldu. Babamın anlattığına göre, Bimen Efendi nota yazmayı
öğrenmişti ve artık şarkılarını kendisi notaya döküyordu..." (Suat Yener, Şarkıların gözyaşları S: 82)
Altı
yüzü aşkın eserinin olduğunu, güzel şiirlerin kendisine bestekârlık ilhamı
verdiğini, en güzel eserlerini yatakta ve gece yarıları uykudan uyanarak
bestelediğini söyleyen Bimen Şen'in 220 şarkısının notasını Şamlı İskender
yayınlamıştır. Musiki eserleri repertuarımızda 250 kadar eseri bulunuyor. (Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi C:2
S: 228, Yılmaz Öztuna, Müzik Ansiklopedik Sözlük C:2 S: 344)
Eserlerini
fasıl düzeninde bestelemeye özen göstermiştir. Fasıl şarkılarının olmazsa olmaz
usulleri Ağır Aksak, Sengin Semai ve Müsemmen üzerinde çalışmaları yoğundur.
Fasıl hazırlığı yapan üstatların aranan bestekârı olmuştur. Hicaz makamında
bestelediği Ağır Aksak şarkısı en güzel örneklerinden biridir. Güfte Avram
Naum’a aittir.
Firkatin
aldı bütün neşve-i tâb’ım bu gece
Ağlamaktan
yine zehroldu şarâbım bu gece
Taştı
peymâne-i gam kalmadı şekvâya mecâl
Mihverinde
dolaşır leşker-i endûh-i melâl
Hep
senin aşkın ile böyle harâbım bu gece
“Ayrılığın,
bütün sevincimi öldürdü bu gece.
Ağlamaktan,
yine zehroldu şarabım bu gece.
Gam
kadehi taştı, şikâyete derman kalmadı.
Üzüntüm
sonsuz bir büyüklüktedir. Hep senin aşkınla böyle harabım bu gece.
(Güftenin
Osmanlı Türkçesi’yle yazılışı, “Fatma” ismine akrostiştir.)”
Sözlerini
Ahmet Refik Altınay’ın yazdığı Segah Ağır Aksak şaheseri:
Sun da
içsin yâr elinden âşıkın peymâneyi
Bir
kadehle mest ü bîtâb et dil-i viraneyi
Sine-i
gül rengini aç da utandır lâleyi
Bir
kadehle mest ü bitap et dil-i viraneyi
“Sevgili,
sun ki, âşığın kadehi elinden içmenin zevkini yaşasın.
Yıkılmış
gönlümü bir kadehle kendinden geçir ve dermansız bırak.
Gül
renkli sineni aç ki lâleyi utandır.
Yıkılmış
gönlümü bir kadehle kendinden geçir ve dermansız bırak.” (
http://www.devletkorosu.com/index.php/gufteler-ve-anlamlari)
Çok
tanınmış bir ses sanatkârı olduğu halde gazinolarda çalışmadı. Özel musiki
toplantılarında okurdu. Güzel şiirlerin kendisine bestekârlık ilhamı verdiğini,
en güzel eserlerini yatakta ve gece yarıları uykudan uyanarak bestelediğini
söyleyen Bimen Şen’in ikiyüz yirmi şarkısının notasını Şamlı İskender
yayınlamıştır.
Sözlerini
Orhan Seyfi Orhon’nun yazdığı Hicaz Curcuna şarkısı:
Acaba
şen misin kederin var mı?
Ne
kadar dertliyim haberin var mı?
Yanında
bana da bir yerin var mı?
Ne
kadar yalnızım haberin var mı?
Bimen
Efendi, 26 Ağustos 1943 tarihinde öldü. Cenazesi Lemi Atlı, Neyzen Rıza Bey,
Tamburi Dürrü Turan, Sadettin Kaynak, Artaki Candan gibi tanınmış
musikişinasların katıldığı kalabalık bir toplulukla kaldırılarak, Feriköy
Ermeni Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Çok
yönlü bir bestekârdı. Fasıl formunun her kademesinde beste yapmıştır. Sözgelişi
Acem Aşiran makamındaki eserlerinden yarım fasıl çıkarabiliriz.
Bir
haber ver ey saba n'oldu gülistanım benim
Ağır Aksak
Ey
bağ-ı hüsnün dilcu nihali
Sengin Semai
Yokmuş
bir ah'a ey gül-i rana
tahammülün
Devr-i Hindi
Senin
aşkın ey dil-rüba bir beladır
Curcuna
Hoş
gelirdi cana bezm-i
ülfetin
Semai
Çok
verimli bir besteci olmasına karşın, nota bilmeyen Bimen Şen'in 500'ü aşkın
bestesinden, başkalarınca notaya geçirildiği için, ancak 222'si günümüze
ulaşabildi.
Hazırlayan:
Suat Yener
Bimen
Şen Şarkıları
Bir haber ver ey sabâ n'oldu gülistânım
benim |
Acem Aşîran |
Ağır Aksak |
_ |
Bir kimseye açılmaz idim dâmenin olsam |
Acem Aşîran |
Sengin Semâî |
Nedîm |
Diyorum bir gece olsun bana gel |
Acem Aşîran |
Aksak |
_ |
Ey bağ-ı hüsnün dilcû nihâli |
Acem Aşîran |
Sengin Semâî |
_ |
Hoş gelirdi câna bezm-i ülfetin |
Acem Aşîran |
Semâî |
_ |
Senin aşkın ey dil-rübâ bir belâdır |
Acem Aşîran |
Curcuna |
_ |
Tutuldum türlü derd-i bî-menende |
Acem Aşîran |
Aksak |
_ |
Yokmuş bir âh'a ey gül-i rânâ tahammülün |
Acem Aşîran |
Devr-i Hindî |
Şeyh Gâlip Dede |
Zehrolsa bile nûş edelim câm-ı şarâbın |
Acem Aşîran |
Sengin Semâî |
_ |
Elverdi tegafül güzelim rûyini göster |
Acem Kürdî |
Sengin Semâî |
_ |
Mevsim sonu yas bağladı gülşen yanımızda |
Acem Kürdî |
Sengin Semâî |
Yahyâ Kemâl Beyatlı |
Sevilmeyi pek sever sevildikçe nâz eder |
Acem Kürdî |
Aksak |
_ |
Cevrin beni öldürse de aşkından usanmam |
Bayâti Araban |
Sengin Semâî |
Mustafa Reşit Bey |
Derdimi ummana döktüm âsumâna inledim |
Bestenigâr |
Ağır Aksak |
Süleyman Nazif |
Her zaman serde hevâ-yı zülf-i cânânım eser |
Bestenigâr |
Ağır Aksak |
_ |
Mızrabı bırak zülfünü sînemde gezindir |
Bestenigâr |
Türk Aksağı |
_ |
Rûhum sana ey sevgili kız gizli tapardı |
Bestenigâr |
Sengin Semâî |
Mustafa Reşit Bey |
Söz cihan içre ne gülşen ne gülistan almada |
Bestenigâr |
Aksak |
Nedîm |
Şâhısın efendim sen güzellerin |
Bestenigâr |
Aksak |
_ |
Bir teessür görünür tatlı nigâhında bana |
Dilkeşhâverân |
Ağır Aksak |
Mehmet Neş'et Bey |
O çapkın büsbütün yaramaz oldu |
Dilkeşhâverân |
Aksak |
Orhan Seyfi Orhon |
Sen bir gül idin bülbül-i âvâre de bendim |
Dilkeşhâverân |
Sengin Semâî |
_ |
Candan uruldum sen verd-i âle |
Ferahnâk |
Semâî |
_ |
Dil bülbül olup gonce-i gülzâra sarıldım |
Ferahnâk |
Sengin Semâî |
_ |
Fettan gözünün gamzesi dillerde meseldir |
Ferahnâk |
Sengin Semâî |
Mehmet Sâdık Bey |
Gülşende ne hoş neş'eli Cem meclisi kurdun |
Ferahnâk |
Curcuna |
Mehmet Sermet Paşa |
Nûr-i ismetle münevver gözlerin |
Ferahnâk |
Ağır Aksak |
_ |
Acaba şen misin kederin var mı |
Hicaz |
Curcuna |
Orhan Seyfi Orhon |
Ağyâr ile sen geşt ü güzâr eyle çemende |
Hicaz |
Sengin Semâî |
Süleyman Nazif |
Bana her yerde senin rûy-i melâlin görünür |
Hicaz |
Aksak |
_ |
Beni terk eyledin en son ey mâh |
Hicaz |
Sofyan |
Recâizâde Mahmut Ekrem |
Bir perî-sîmâ melek-ten yâre oldum müptelâ |
Hicaz |
Ağır Aksak |
_ |
Birinin çeşmi siyâh birinin zülfü zerrin |
Hicaz |
Ağır Aksak |
_ |
Böyle mahzûn durma ey nûr-ı cemâl |
Hicaz |
Curcuna |
_ |
Çok zamanlar ben yaşattım serseri vicdânımı |
Hicaz |
Ağır Aksak |
_ |
Firkatin aldı bütün neşve-i tâb'ım bu gece |
Hicaz |
Ağır Aksak |
Avram Naum |
Gel bir daha gül rûyini aç handeni göster |
Hicaz |
Sengin Semâî |
Fâik Ali Ozansoy |
Gel harâb-ı hasretim bilmez misin hicran nedir |
Hicaz |
Ağır Aksak |
Fâik Ali Ozansoy |
Gönlüm yine bir şûh-i cefâ-pîşe ye aktı |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Gülmedim bir gün bile hasretle gönlüm yaralı |
Hicaz |
Curcuna |
_ |
Gülüşerek o yollarda gezerdik kışın |
Hicaz |
Aksak |
_ |
Günden güne rûhum daha yorgun daha argın |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Hâl-i dili arza yok mecâlim |
Hicaz |
Türk Aksağı |
Mustafa Reşit Bey |
Hastayım derd-i derûnuma kimse dâd etmiyor |
Hicaz |
Curcuna |
_ |
İsmini bilmezdim fakat tanırdım |
Hicaz |
Düyek |
Rızâ Tevfik Bölükbaşı |
Kaçsam bırakıp senden uzak yerlere gitsem |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Kendimi tâ yüreğimden vurdum |
Hicaz |
Ağır Aksak |
_ |
Ömrüm artar sana baktıkça perestişle
benim |
Hicaz |
Ağır Aksak |
_ |
Perîşan bir güzellik var yine çeşm-i siyâhında |
Hicaz |
Aksak |
_ |
Rûhum emelim kalb-i nizârım zedelendi |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Sâhilde bu şeb yâr ile bir zevkini sürdüm |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Toplandı bulutlar şimşek çakıyor |
Hicaz |
Sofyan |
Mustafa Reşit Bey |
Ya nasıl sevdim seni nerden sataştım sana ben |
Hicaz |
Curcuna |
_ |
Yıllar ne çabuk geçti o günler arasından |
Hicaz |
Sengin Semâî |
_ |
Yol verin ey karlı dağlar aşayım |
Hicaz |
Düyek |
_ |
Hicrân ile dil-hasteyim ümmid ile nâlân |
Hicazkâr |
Sengin Semâî |
Fâik Ali Ozansoy |
Kırsa bin tel nâz ile terk-i esâret eylemem |
Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Mest-i câm-ı vuslatın hicr ile mahmur olmasın |
Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Öperken ağzını düştüm bayıldım |
Hicazkâr |
Curcuna |
_ |
Rüyâda bu şeb yârimin âgûşuna yattım |
Hicazkâr |
Sengin Semâî |
Mustafa Reşit Bey |
Açtıkça rûyin saçtıkça zülfün yâr-i dil-âgâh |
Hüseynî |
Aksak |
_ |
Aşkına düştüğüm ilk günden beri |
Hüseynî |
Düyek-Curcuna |
_ |
Beni her görüşte handeler saçar |
Hüseynî |
Aksak |
Rifat Ahmet Moralı |
Bir gün gelecek(olacak) ben gibi
nâ-çâr(kalacak-)olacaksın |
Hüseynî |
Sengin Semâî |
Ahmet Râsim Bey |
Dağları aştım da indim ovaya |
Hüseynî |
Aksak |
Mehmet Hafîd Bey |
Durmadan aylar geçer yıllar geçer gelmez sesin |
Hüseynî |
Ağır Aksak |
Fâzıl Ahmet Aykaç |
Dün yine günümüz geçti berâber |
Hüseynî |
Çifte Sofyan-Y.Ak. |
Orhan Seyfi Orhon |
Ebedî aşk olamaz zevk bulamaz âlemde |
Hüseynî |
Ağır Aksak |
_ |
Hasta-i zâr ü nizârım seni sevdim seveli |
Hüseynî |
Ağır Aksak |
_ |
Hep nağme uçar neş'e doğar handelerinden |
Hüseynî |
Sengin Semâî |
Fâik Ali Ozansoy |
İçtim suyunu şu coşkun derenin |
Hüseynî |
Aksak |
_ |
Seveyim sevdiğini âh bilerek |
Hüseynî |
Aksak |
_ |
Üzme kendin nâfile kanmam söze |
Hüseynî |
Sofyan |
_ |
Aşkımın tahtını gönlüme kurdum |
Hüzzâm |
Sengin Semâî |
_ |
Bî-behre bir âşık gibi tetkîke ne hâcet |
Hüzzâm |
Sengin Semâî |
_ |
Bilirim daha sen pek küçüceksin |
Hüzzâm |
Aksak |
_ |
Bilmem ki beni sen ne zaman şâd edeceksin |
Hüzzâm |
Sengin Semâî |
_ |
Bûyini senden alır her bir çiçek |
Hüzzâm |
Ağır Aksak |
_ |
Cemâl-i şîvekâre bak |
Hüzzâm |
Düyek |
_ |
Dil-hûn olurum yâd-ı cemâlinle senin ben |
Hüzzâm |
Semâî |
Mehmet Hafîd Bey |
Durmadan aksın eğer isterse artık gözyaşım |
Hüzzâm |
Ağır Aksak |
_ |
Endâmının hayâlini gözlerimden silemem |
Hüzzâm |
Ağır Aksak |
Ahmet Refik Altınay |
Görmedim âlemde vefâ hiç kimseden |
Hüzzâm |
Sengin Semâî |
_ |
Göz ucuyla bir baktı her tarafı kıvraktı |
Hüzzâm |
Aksak |
_ |
Gözlerim gözlerine hayrandır |
Hüzzâm |
Aksak |
_ |
Gözüm (Cihan) leyl ü nehar ağlar benim çün |
Hüzzâm |
Aksak |
_ |
Hâleli gözlerin hayâle döndü |
Hüzzâm |
Düyek |
_ |
Hep ye's ile dökmede iken dîdelerim kan |
Hüzzâm |
Semâî |
_ |
Merhamet eyleme hiç sen de bana ey nazlı yâr |
Hüzzâm |
Sengin Semâî |
_ |
Mey seni gonce-i nâz açtı da bülbül etti |
Hüzzâm |
Curcuna |
Mustafa Reşit Bey |
Rahnedâr ettin dil-i vîrânımı |
Hüzzâm |
Curcuna |
_ |
Rûhumda bu şeb hicr-i visâlin yanıyorken |
Hüzzâm |
Türk Aksağı |
_ |
Sabrımı gamzelerin sihr ile târâc edeli |
Hüzzâm |
Ağır Aksak |
Nazif Surûri Bey |
Sakladım söylemedim derdimi her derdi unuttum |
Hüzzâm |
Ağır Aksak |
_ |
Sükûnda geçer ömrüm seyri gibi enhârın |
Hüzzâm |
Aksak |
_ |
Yine düşman kurmuş hududa pusu |
Hüzzâm |
Sofyan |
_ |
Ben fedâ etmek dilerken dost için hep cânımı |
Isfahan |
Ağır Aksak |
_ |
Dehrin elemi bitmedi billâhi usandım |
Isfahan |
Sengin Semâî |
_ |
Sanma te'min eyledin cânâ beni |
Isfahan |
Ağır Aksak |
_ |
Bağlandı siyah zülfüne dîvâne mi gönlüm |
Karcığar |
Curcuna |
_ |
Bir hoş tekellüm eyler ol âfet çıtır
çıtır |
Karcığar |
Aksak |
_ |
Andıkça senin ismini dil sızladı durdu |
Kürdîli Hicazkâr |
Türk Aksağı |
Muzaffer Hanım |
Aşkın bana her safhası bin hüzne bedeldi |
Kürdîli Hicazkâr |
Semâî |
_ |
Ateş-i aşkın dile etti eser |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Bir tatlı sedâ çıkmadadır bestelerinden |
Kürdîli Hicazkâr |
Sengin Semâî |
_ |
Can esîr-i ıztırab olsun mu sen cânân iken |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Dün gece ümmid-i vuslatla melek |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
Mustafa Reşit Bey |
Gözümde sevdiğim nûr-i ezelsin |
Kürdîli Hicazkâr |
Aksak |
Leylâ Saz |
Gözünün misli yok âlemde senin |
Kürdîli Hicazkâr |
Curcuna |
_ |
Güle konmuş bülbül gibi kalbim neş'eli |
Kürdîli Hicazkâr |
Sengin Semâî |
Yusuf Ziyâ Ortaç |
Gün kavuştu ümid gülü soluyor |
Kürdîli Hicazkâr |
Aksak |
_ |
Her gece semâda ararım seni |
Kürdîli Hicazkâr |
Aksak |
_ |
Kahbe felek yaktı bu cism ü teni |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Kalbimde seni bir senedir gizli severdim |
Kürdîli Hicazkâr |
Sengin Semâî |
_ |
Kemend-i zülfe bend etti beni bir nev-civan
esmer |
Kürdîli Hicazkâr |
Curcuna |
_ |
Kerem et sâgarı destin ile doldur atalım |
Kürdîli Hicazkâr |
Aksak |
_ |
Koparan sînemi ağyar elidir |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Kurulsun bezm-i işret sâkıyâ peymâneler dönsün |
Kürdîli Hicazkâr |
Curcuna |
Nevres Paşa |
Mey âlihi sâkîlik eder hem bizi gözler |
Kürdîli Hicazkâr |
Sengin Semâî |
Rifat Bey (Doktor) |
Nazlı güzel bebeciğim |
Kürdîli Hicazkâr |
Semâî |
_ |
Rûz-i hicrânı uzattıkça uzatmıştı felek |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
_ |
Seninle ey gül-i ahsen |
Kürdîli Hicazkâr |
Düyek |
_ |
Severim ben seni pek çok severim |
Kürdîli Hicazkâr |
Curcuna |
_ |
Şîvekârım taht-gâhın sînem olsun dâima |
Kürdîli Hicazkâr |
Ağır Aksak |
Mustafa Reşit Bey |
Tâ haşre kadar tâze kalır neşve-i bûsem |
Kürdîli Hicazkâr |
Sengin Semâî |
_ |
Yüzüm şen hâtıram şen meclisim şen mevkîm
gülşen |
Kürdîli Hicazkâr |
Curcuna |
_ |
Bâzen o melek gelir fakat pek seyrek gelir |
Mâhûr |
Düyek |
_ |
Sendedir hüsn-i cihan zevk-i nihan rûh-i revân |
Mâhûr |
Aksak |
Fâik Ali Ozansoy |
Seni gönlüm severken gel |
Mâhûr |
Aksak |
Nigâr Osman Hanım |
Tâli'imden ben ederken iştikâ |
Mâhûr |
Ağır Aksak |
Nigâr Osman Hanım |
Tiğ-i gamzenle saçın bendinde sergerdânınım |
Mâhûr |
Ağır Aksak |
_ |
Vuslat dileyip va'dine ey sevgili kandım |
Mâhûr |
Sengin Semâî |
_ |
Dolsun dile nûrun aç nikabın |
Mâye |
Sofyan |
Mustafa Reşit Bey |
Ah felek (Ey felek) aldın benim bir tânemi |
Muhayyer |
Aksak |
Şeref Hanım (Kemânî) |
Benim ey dilber-i sevdâ-eserim |
Muhayyer |
Aksak |
_ |
Çünki bülbülsün gönül bir gülistan lâzım sana |
Muhayyer |
Ağır Aksak |
Nedîm |
Geminin kıçına yaydırdık halı |
Muhayyer |
Curcuna |
_ |
Her derdimi bir gizli nigâhınla unuttum |
Muhayyer |
Semâî |
M.Rüştü Bey |
Hezâr mihen ü meşakla yoruldu cism-i nizârım |
Muhayyer |
Aksak |
_ |
Nev-baharın en güzel leylinde sendin dinleyen |
Muhayyer |
Ağır Aksak |
_ |
Şâhâne bakışlarla o çeşmân-ı lâtîfin |
Muhayyer |
Sengin Semâî |
Avram Naum |
Bir gün unutur zannediyor aldanıyorsun |
Muhayyer Kürdî |
Sengin Semâî |
Şekip Akif Bey |
Bakınız şu kuşa ne söyler öter |
Müstear |
Curcuna |
_ |
Ne yaptın ki bana söyle |
Müstear |
Aksak |
_ |
Zevk-i dilberle gönül düşme gama |
Müstear |
Ağır Aksak |
Mehmet Hafîd Bey |
Ana harb ilân oldu |
Nihâvend |
Nim Sofyan |
_ |
Baktım yüzünün hâline de âline kandım |
Nihâvend |
Sengin Semâî |
_ |
Bir gün seni öpmüştüm uyurken yatağında |
Nihâvend |
Semâî |
_ |
Lâ'l oldu tenim kalmadı vallahî mecâlim |
Nişâburek |
Sengin Semâî |
Mehmet Neş'et Bey |
Bir tesâdüfle nasılsa sevdi gönlüm pek seni |
Rast |
Ağır Aksak |
_ |
İzin ver lûtf eyle darılma sakın |
Rast |
Aksak |
_ |
Keklik gibi sekerek |
Rast |
Düyek |
_ |
Rast geldi gönül çeşm-i sitemkâr-ı nigâre |
Rast |
Türk Aksağı |
_ |
Senin aşkınla nâlânım |
Rast |
Semâî |
_ |
Boylu poslu hoş kıyafetli vücûdu bî-bedel |
Sabâ |
Düyek |
_ |
Çamlar altında uzattı dest-i nâzı bir peri |
Sabâ |
Ağır Aksak |
Mustafa Reşit Bey |
Güllerin gölgelerinde uyuyan bir çay'a ben... |
Sabâ |
Curcuna |
Bîmen Şen |
İnsan müteselli oluyor yoksa ne müşkil |
Sabâ |
Sengin Semâî |
_ |
Pây-mâlin olmak ümidiyle dâmânın gibi |
Sabâ |
Semâî |
Ziyâeddin Paşa (Vezir) |
Yollarda kalan gözlerimin nûrunu yordum |
Sabâ |
Sengin Semâî |
Yahyâ Kemâl Beyatlı |
Bensiz ey gül gülşen-i âlemde mey nûş eyleme |
Segâh |
Ağır Aksak |
Enderûnî Vâsıf |
Dilde sevdâ sînede dağ-ı firak |
Segâh |
Aksak |
_ |
Ey bûse ne seyyâle eden kalbimi yaktın |
Segâh |
Sengin Semâî |
_ |
Hem-bezm-i safâ yan yana kol kola gezerken |
Segâh |
Sengin Semâî |
_ |
Sun da içsin yâr elinden âşıkın peymâneyi |
Segâh |
Ağır Aksak |
Ahmet Refik Altınay |
Al sâzını sen sevdiceğim şen hevesinle |
Sultânî Yegâh |
Semâî |
_ |
Gel şu tayyâre ile hâk-i kederden kaçalım |
Sultânî Yegâh |
Ağır Aksak |
_ |
Gözlerinin hazin bakışı vardır |
Sultânî Yegâh |
Aksak |
_ |
Bir sevab et bu gece nazı bırak gel güzelim |
Sûzidil |
Ağır Aksak |
_ |
Birdenbire neş'en niye bilmem yine kaçtı |
Sûzidil |
Yürük Semâî |
Fâzıl Ahmet Aykaç |
Çamlarda dolaşsak yine hülyâlara dalsak |
Sûzidil |
Sengin Semâî |
Rifat Ahmet Moralı |
Gül olsam sızsam imbiklerinden |
Sûzidil |
Aksak |
Aka Gündüz |
Müştâkına gül ey gül-i gülzâr-ı letâfet |
Sûzidil |
Sengin Semâî |
_ |
Oya olsam o ipekten tülüne |
Sûzidil |
Aksak |
_ |
Bıraktı beni âvâre düşkün |
Sûznâk |
Aksak Semâî |
Mehmet Hafîd Bey |
Çeşm-i âlem görmedik bir nev-civansın sevdiğim |
Sûznâk |
Curcuna |
_ |
Ey hünerver dil-rübâ ey nazlı nâzik nağmekâr |
Sûznâk |
Ağır Aksak |
Leylâ Saz |
Yine tenhâ elime girdi hele cânânım |
Sûznâk |
Ağır Aksak |
Nedîm |
Bûy-i zerrin tütüyor kâkül-i zer-târında |
Şedaraban |
Ağır Aksak |
_ |
Gönlüm yine bir gonce-i nevrûza tutuştu |
Şedaraban |
Sengin Semâî |
_ |
Nazîrin yok vücûd-u bî-bedelsin |
Şedaraban |
Devr-i Hindî |
_ |
Bir yaz gecesi Çamlıca'da yâr ile kaldım |
Şehnaz |
Sengin Semâî |
Mustafa Reşit Bey |
Ey gamlı dağların siyah gülleri |
Şehnaz |
Aksak |
Mustafa Reşit Bey |
Gönlüm seni sevdi diye çılgınca sevindi |
Şehnaz |
Sengin Semâî |
_ |
Hüsn ü ânın pek beğendim işvebâz |
Şehnaz |
Sengin Semâî |
_ |
Söyle niçin benden kaçtın |
Şehnaz |
Düyek |
_ |
Geliyor benim edâlı yârim |
Tâhir Bûselik |
Aksak |
_ |
Pek bozulmuş meh-cemâlin gül-tenin |
Tâhir Bûselik |
Ağır Aksak |
_ |
Sonbaharın zevki hoştur |
Tâhir Bûselik |
Türk Aksağı |
Recâizâde Mahmut Ekrem |
Ada'dan gitti seninle bütün ezvâk-ı safâ |
Uşşâk |
Ağır Aksak |
Mustafa Reşit Bey |
Bahar erdi buyur gülzâre sen de |
Uşşâk |
Curcuna |
_ |
Bana doğru söyle âhu-nigâhım |
Uşşâk |
Aksak |
_ |
Bir görüşte aklım aldın n'eylediğim bilmedim |
Uşşâk |
Ağır Aksak |
_ |
Çerh elinden kimse yok âlemde giryân olmamış |
Uşşâk |
Ağır Aksak |
_ |
Dök dök yüzüme saçlarını gözyaşı bitsin |
Uşşâk |
Sengin Semâî |
_ |
Ey kuş neden mahzûn durursun öyle |
Uşşâk |
Düyek |
_ |
Feryâdımı gördükçe benim ey gül-i rânâ |
Uşşâk |
Sengin Semâî |
Leylâ Hanım |
Girdab-ı ye'se düştüm yoktur halâsa çâre |
Uşşâk |
Sengin Semâî |
_ |
Gözlerini bir gün görsem o gün kalbim şenlenir |
Uşşâk |
Düyek |
_ |
Hayli demdir neye hırçınlığı var |
Uşşâk |
Aksak |
_ |
Safâ senin tebessümün |
Uşşâk |
Türk Aksağı |
_ |
Seni gidi çapkın seni |
Uşşâk |
Sofyan |
_ |
Sevdâ-yı cemâlin beni pek derbeder etti |
Uşşâk |
Sengin Semâî |
_ |
Ümîdim bağına nurlar saçıldı |
Uşşâk |
Aksak |
_ |
Vâsıl-ı sem'in değil mi âh ü feryâdım benim |
Uşşâk |
Ağır Aksak |
_ |
Yandım o senin gül gibi ruhsârına yandım |
Uşşâk |
Sengin Semâî |
_ |
İçin dostlar cabadan |
Uşşak(Hicaz) |
Düyek |
_ |
Ah n'olurdu mâvili sîmîn-beden |
Yegâh |
Sengin Semâî |
_ |
Ne gülün rengini sevdim ne de bülbül sesini |
Yegâh |
Ağır Aksak |
Şerâfettin Özdemir |
Ser-beste oldum zülf-i nigâre |
Yegâh |
Aksak |
_ |
Yârin saçını çözdü elim muhterizâne |
Yegâh |
Sengin Semâî |
Mustafa Reşit Bey |
Güzelim gel gidelim âlem-i âb eyleyelim |
Zâvil |
Curcuna |
_ |
Kurban olam endâmına yâr senin |
Zâvil |
Türk Aksağı |
_ |
Aşkım gibi sönmüş sanıyorken daha ben
dün |
Acem Kürdî |
Sengin Semâî |
_ |
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.