Print Friendly and PDF

Rüya


Dünya Tabir Edilmeli

Dünyaya "rüya gibi" denmesi…nasıl bir rüya tabir ediliyorsa, dünya ve içindeki herşeyin de tabir edilmesinin gerekli olduğundan gerçeği yansıtır.
Öte yandan, gerek içimizde gerek dışımızda algıladığımız şeyleri sadece bir görüntü olarak kabul edip, bunların başka anlamlar ifade ettiğini düşünmek de oldukça yanlıştır. Diğer bir deyişle, bu görüntülerin, rüyada gördüklerimiz gibi, dış görünüşlerine bakılarak değerlendirilmemesi gerekir. lnsan bu dünyada bir rüyadadır. Bu yüzden dünyada herşey tabir etmek emredilmiştir. Örneğin uykudayken görülen rüya uyku içinde tabir edilebilir. "İnsanlar uykudadır, öldükleri vakit uyanırlar." Hakikati üzerine.

Uyandı mı Beşer

Uykuda  görülen   ancak  rüyadır.
Yani  karışıkşeyler  ve  hülyadır.
Hakikat  ilimdir-rüya bir  hayal.
Telapati  varsa   da  muhal
Muhal  hakikateilme  yardımı
Beşer  atmadı  rüta  ile  adımı.
Süründü   tünedi  binlerce    sene.
Rüyaları  çıkıyordu   tersine.
Rüya  ne  olacakkarmakarışık.
Terakkiye    göstermiyordu   ışık.
Bunun   için:
Bırakıldı  rüya hülya yerine
Gğkler-gözetlendi-inildi  derine;
Anlaşıldı-neymiş  gökteparlayan-dolaşan
Altta  üstte,bazen  hattini  aşan.
Bulundu:
Madenler,kuvvetler,kazıldı  yerler.
Buna  beşerin   uyanması  derler.
Eridi:
İlim  karşısında,cin,peri,devler.
Yürüdü:
Bir  kazan  suyla  demirden  evler.
Geziyor  denizlerde   seyyar  şehirler.
İşe  yarıyor,  hırçın   nehirler.
Nihayet:
İnsanlar  uçtu  gök’e  balonla.
Sonra  ev  gibi   rahat  salonla.
Önce,  çocuk  gibi  yere  bağlı,
Sonra,kanatlı,  çelik  ayaklı.
Gramofon-elektriktelefon-
Diz  çöktü,  beşerin   önünde  enson.
Kalktı    dünyadan  ses  mesafesi.
Ramoldu  mevcutların     kaffesi.
Parladı  hakikat  nuru  her  yerde.
İlim     olan  yerden   kalktı,   siyah  perde.
Fakat  uyuyan     :
Ya   müstemlekede      ya  tehlikede.
Peki:
Neden  uyandığı  halde  beşer.
Neden ,  hala  yakar-yıkar–asar– keser.
Aynı  milletin   fertleri  bile.
Kurtuluşun     ümidi   diye.
Binlerce  nurlu  ırkını  boğdu.
Çoluk  çocuğu  birşeysiz   koydu.
Maksat  yıkmak  mı yoksa  yapmak  mı?
Hakkı  bırakıp güce  tapmak  mı?
Hala  bir  yanda  yalan  dolanla
Servete   konan.
Fuhuş  ve  kumara  binler  atan.
Öbür   yanda:
Yaşamak  için   hayatını   satan
Sonra  her  yerde:
Hala   ateş  hala   kan…
Ne  servet  kalıyor  ne  de  can.
Hak   denilen  şey  ilim  emek  mi?
Yoksa  eğilip  etek  öpmek  mi?
Her  taraf işsiz  ve  açlarla  dolu.
Yetim  öksüzlerin yok  kanadı   kolu.
Beşeriyyete  o hayat,  yine  serttir.
Aç-tok—kavgası   ,yine   o  derttir.
O  halde:
Nerede  terakki nerede   hakikat ?
Hepsi  doğru   ancaaaak:
Beşeriyyet,  henüz  uykudan  kalktı.
Uzun  uyku   onu    yorgun   bıraktı.
Fakaaaat:
Elbette  bulunacak  bir  gün–
Uyandırıcı  bir  aşı– bir  kanun..
Bir  kanun   ki:   duygular  bir  olsun..
Beşeri  kurtarmaya   –çare   bulsun.
Moda–ku8mar-belasiyle sefahat—
Açlık-çıplaklıkla-müthiş   sefakat-gibi,
İki  ifrit    birden    gebersin.
Zevk  azalsın.  Izdırap   sona  ersin.
Ne  fertler  arasında  büyük  farklar,
Ne  de  milletler  arasında  iftiraklar,
Bulunmasın.
Boğuşmalar kan  dökmeler-
Yakıp  -yıkıp   mahvetmeler.
Sarhoşluk  devridir diye-
Yazdırılsın   tarihlere.
Pekala..  Bunu  kim   yapacak?
Tabiiki  insan…
Fakat  ne  zaman  ?
Kalkar    kin  ve  ihtiras  ortadan?
Hala  müstemleke  diye  boğuşan.
Hala  ,esir  alıp-esir  satan ..
Hala   ölüm  makinası   yapan?
Kimdir?…….  Değil  mi    insan …
Bu  gidişle  akacaktır,müthiş   kan…
Boğacak   beşeri   yeni  bir   tufan….
Ne  yazık:
Bu  mu  insanlığa, mukadder  olan.
Hayır   daha  çok  yerde.
Gözlerden  kalkmadı   siyah  perde.
Henüz   bilmiyor  ,halk  gittiği   yeri..
Çekip   götürüyor  onu  lideri…
Veya   çarı—-veya   hükümdarı..
Faraziyesi  proğram.
Ardında  güya    rey’iamm
Sanki, bir  lokomotif, yahut  ki:
Liderler  makinist– halk  ,,kömür    odun
Gerçi,  eski   gelmiş  ve  geçmiş  liderler.
Guya,  saadet  yolu  gösterdiler.
Açılan  saadette   ahrette  idi.

İnanmayanlar  için..  Bunlarda  biti…
Şimdiye  kadar:  dünya  tecrübe  tahtası.
Halk  tebeşir—  fakat:
Tahammül  kalmadı  tecrübeye…
Artık   yetişir!!!!!!!!!!
Fertler  bilmeli  gittiği  yolu.
Görmeli  yolu  nelerle   dolu..
Hattini  kati  bilmezse  beşer..
Gayrın  hakkına,  mutlaka   geçer.
Doymak  bilmemek   insanlara   has..
Hadsiz   arzulardan    doğar  ihtıras.
Bir  kimsenin  değildir,  bütün  hak..
Haktır,  yükselecek,  yaşayacak..
Yalnız  kendini   düşünen    baş..
Milleti  kemirir,, arkadaş..
Hadler  çizecek–  hak    teranesi..
Adı:   zevk  ve   ızdırap  muvazenesi…
İdeal   millet— çıkacak   elbet—–
General  Kazım    Karabekir
(bir  ihtiyaç)  isimli  şiir  kitabından.

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar