Şiirdeki sihr
Şiirin
ve hikmetli sözlerin etkisiyle ilgili olarak Hz.Peygamber (sav)’in ; “Şurası
muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler
vardır.” dediği rivâyet edilmektedir. [İbni Hanbel, Ahmed, Musnedu’l-İmâm Ahmed
b. Hanbel, (thk. Ahmed Muhammmed Şâkir), Dâru’l-Hadîs, Kahire 1995, c. 3, s.
106.)
ʻAntere,
kanaatkârlığını, hakkı olmayan şeye elini uzatmamasını ve gönlünün
zenginliğini
belki de en güzel bir şekilde tasvir eden beyitte şöyle demektedir:
ولقد
أبيتُ على
الطَّوى وأظلهُ حتى أنال
به كريمَ
المأكلِ
“Yiyeceklerin hoş ve meşrû olanını elde edene
kadar aç yatar aç kalkarım.”
Hz. Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem)
onun bu beyti kendisinin önünde inşâd edildiğinde, “Hiçbir bedevi, ʻAntere kadar bende görme arzusu
uyandırmamıştır.” buyurmuşlar, câhiliye döneminde yaşamış savaşçı bir köle olsa da
onun erdem sahibi bir şahsiyet olduğunun ebedi şahidi olmuşlardır.
Öyle
ki el-Câhiz, Ebu’n-Necm (ö. 130/747)’den:
شيطانهُ أنثى وشيطاني ذكر إني وكل شاعر من البشَر
“Ben
ve insanoğlunun tüm şairlerinin bir şeytanı vardır, onların şeytanı dişi
benimkiyse erkektir.” dediğini rivâyet eder.
Bundan dolayı câhiliye döneminde şiir edebî bir sanat olmaktan ziyade
cinler gibi tabiatüstü gizli güçlerle bağlantı kurup bilgi alma mesleği gibi
görülmekteydi
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar