Print Friendly and PDF

SİYASAL MANİPÜLASYONLA RETORİK ARASINDAKİ İLİŞKİ ÜZERİNE BİR NOT



Heresthetic, bir siyasi stratejiyi tanımlamak için benim [William H. RIKER ] ürettiğim bir kelime. Bu kelime, seçme ve seçilme anlamına gelen Yunanca bir kelimeden üretildi. Sözle ikna kabiliyeti şeklinde açıklana­bilecek retorikten, çok daha fazlasını içermesiyle ayrılır. Galiplerin, di­ğerlerini kendileriyle ittifaklar ve koalisyonlar kurmaya ikna etmeleriyle siyasi zaferler kazandıkları bir gerçektir. Fakat galip gelenler, bu amaç için güzel söz söyleme sanatından daha fazlasını kullanırlar. Tipik ola­rak diğerlerinin kendilerine katılmalarını sağlayacak bir durum yarata­rak veya şartları diğerlerinin kendilerine katılmasını zorunlu kılacak şe­kilde düzenleyerek bunu başarırlar. Ve işte heresthetic de tam olarak budur; dünyayı kazanabileceğin bir biçime dönüştürmek.
Heresthetic bir bilim değil, bir sanattır. Başarılı stratejiler üret­me amacına az ya da çok hizmet edecek, bu stratejilere az ya da çok uygulanabilecek bilimsel kurallar yoktur. Gerçekte henüz yolun başında olan bir heresthetican, istediği kararların alınması için neyi nasıl manipüle etmesi gerektiğini uygulamayla öğrenmelidir. Bununla birlikte özel­likle yeterince uygulama imkânı bulmadan önce siyasi bir lider olması için başarılı olması gereken kimse, genellikle böyle bir fırsat, bulamaz.
Ve pratiğin yerini kısmen de olsa alabilecek tek şey; eğitimdir. Maalesef bu eğitim oldukça zorludur, çünkü genellikle siyaset ve siyasetçiler hak­kında yazılmış kitaplardaki yorumlar ve hikayelerden ibaret olan heresthetic yazınının ömrü kısadır. Sonuç olarak, daha fazla eğitime ger­çek bir ihtiyaç söz konusudur.
Heresthetic, uygulayıcılarının bir kısmı tarafından, doğru olarak, klasik zamanlardan bugüne gelmiş ve özgür insanın çevresinde olanları kontrol etmede kullandığı liberal sanatlardan biri olarak kabul edilmiş­tir. Dille ilgili birkaç liberal sanat vardır ve herestheticanın dili diğerle­rini manipüle etmek için kullanması nedeniyle heresthetic de bu sanat­lardan biridir. Heresthetican diğerleriyle konuşur, onlara sorular sorar ve gerçekleri anlatır; delillerini ortaya sürer ve delillerinin doğruluğuna inanmaları için nedenler sıralar: ve diğerlerinin kendi istediği yapıya olumlu bakmalarını sağlayacak şekilde, toplumsal yapıyı tanımlar.
Dille ilgili geleneksel liberal sanatlar mantık, retorik ve gramer­dir. Heresthetic’in bu sanatlarla paralelliklerini gözlemlemek hayli ko­laydır. Mantık cümlelerin gerçek değerleriyle, gramer iletişimsel değer­leriyle, retorik ikna etme değerleriyle ve heresthetic de stratejik değerle­riyle ilgilenir. Her birinde dil bazı amaçlara ulaşmak için kullanılır; ger­çeğe ulaşmak, iletişim kurmak, ikna etmek ve manipüle etmek.
Dille ilgili liberal sanatlar, dilin kullanımıyla edinilen pratik bilgi­nin düzenli bir sıraya dizilmesi için geliştirilmişlerdir. Fakat son zaman­larda felsefeciler ve bilim adamları, mevcut dizinlerin yeterli olmadığını fark ettiler. Uygulamalı konuların geliştirilebilmesi için, sistematikleştirilmeleri de gerekmektedir. Ve bu durum, her bir konu hakkında genel bir teorinin oluşturulmasını gerektirmektedir. Önce teorik bilgi vardır ve ancak teorinin oluşturulmasından sonra, konuların araştırılması müm­kün olur. Ve bundan sonra teori kendini ayrıntılı bir şekilde yeniden ku­rar ve uygulamaya yeni bakış açıları kazandırır. Bunu bir örnekle açık­lamak gerekirse, hastalığın teşhisi ve tedavisi gibi uygulamalı bir konu ile ilgilenen tıp bilimi, bu uygulamayla uzaktan ilgili bir teorik bilimler çerçevesi içinde yer alır. Bu durura, dille ilgili liberal sanatlar için de geçerlidir. Son zamanlarda, çok daha karışık entellektüel yapılarda bu sa­nallar kullanılmaktadır:
mantık, bilgi teorisinde ve bilim felsefesinde,
gramer, dilbilimde;
belagat, psikoloji ve anlambilimde.
Bununla birlikte heresthetic tarihin bir ürünüdür. Teorisi ilk ola­rak, "özgür insanın hayatında büyük öneme sahip bir pratik sanat var­dır" teorisinin kabul edilmesiyle birlikte geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Anılan bu teori, ekonomi ve siyaset teorilerinin uzmanlaşmış bir türü olan sosyal seçim teorisi veya bazılarının dediği şekliyle karar teorisi­dir. Sosyal seçim teorisi, bir grup içindeki bireylerin tercihlerinin, bir bütün olarak grup için alman bir karan nasıl etkilediğinin analiz edilme­sini ve tanımlanmasını kapsar. Örnek verecek olursak; grup üyelerinin değerlerinin, üzerinde uzlaşmaya varılmış bir harekette nasıl birleştiril­diği; resmi seçimlerin, seçmenlerin tercihlerini nasıl yansıttığı veya yan­sıtmadığı; mezat pazarlarının ve ademi merkezi ticaretin alıcı ve satıcı­ların tercihlerini nasıl etkilediğinin, vb. analizi ve tasviri.
Doğal olarak tüm bu süreçlerde stratejik manipülasyon önemli bir rol oynar. Ve zaten, sosyal seçim teorisinin bir bölümü, strateji oyunları teorisidir. heresthetic, mantık ve gramer kurallarının veya güzel konuşma sanatının kullanıldığı örnekleri içeren diğer derle­melere benzemektedir. Ve bu yüzden, bu derlemelerden doğmuş herest­hetic veya siyasi manipülasyon sanatı hızla gelişen bir teoridir. Sh: 79
**
 İkilem yaratmak, bir rakibin entellektüel duruşunun zayıflığını göstermek için kullanılan klasik bir retorik silahıdır. Rakibin za­yıflığını ve dolayısıyla kendinin güçlülüğünü ortaya koyarak, karşıdakini ikna etme amacını taşır. Bu konuda verebileceğim klasik bir örnek bi­zi MÖ 5. YY'a, eski Roma’ya götürecek. Vereceğim örnek, Korax (the 'crow' –karga-) ve Tisias'ın çift ikilemidir.
Bir hatip ve sofist olan Korax, Tisias'ın (ve aynı zamanda Atina'da büyük bir hitabet hocası olan ve Plato'nun dialoğunda da kendi ismiyle bulunan, böylece sofist kelime­sine olumsuz bir anlam kazandırmış olan Gorgias'ın da) öğretmeniydi. Tisias, kazanacağı ilk davadan alacağı ücretten Korax'a da bir pay öde­meyi kabul etmişti. Fakat hiç dava almadı, dolayısıyla da hiç para öde­medi. Bunun üzerine Korax dava açtı ve Tisias da kendini şu ikilemle savundu:
"Eğer bu davayı ben kazanırsam, mahkemenin kararı nedeniy­le para ödememe gerek kalmayacaktır. Eğer kaybedersem, aramızdaki sözleşmenin şartları yerine gelmemiş olacağı, yani davayı kazanmamış olacağım için yine ödememe gerek kalmayacaktır. Bu yüzden bu davayı kazanayım veya kaybedeyim fark etmeyecek, para ödemem gerekmeye çektir."
Korax bu savunmayı şöyle cevapladı:
"Eğer bu davayı ben kazanırsam, mahkemenin kararı nedeniyle bana para ödemen gerekecek­tir. Eğer kaybedersem, aramızdaki sözleşmenin şartları yerine gelmiş olacağı, yani davayı kazanmış olacağın için yine bana para ödemen ge­rekecektir. Bu yüzden bu davayı kazanayım veya kaybedeyim farketmeyecek, bana para ödemen gerekecektir.”
Mahkeme davayı reddetti (yani Tisias kazanmış oldu), fakat mahkeme Tisias'ın davranışını "kötü bir kargadan kötü bir yumurta" şeklinde nitelendirdi. Dolayısıyla bir an­lamda ikilemlerin her ikisi de başarısız kaldı, çünkü birbirlerinin etkileri­ni sıfırlamışlardı. Kuşkusuz Korax'in başarısı, bu hikayenin yirmi dört asır sonra bile hâlâ anlatılmasıdır.
Bu tür retoriksel ikilemlerde amaç, rakibin ne kadar zayıf bir du­rumda olduğunu göstermektir. Fakat yarattığı siyasi manipülatif ikilem­de Lincoln, Douglas’ı gelecek seçimlerde kazanmasını olumsuz etkileye­cek bir duruma sokmuştu. Retoriksel ikilemin amacı ikna etmekken, si­yasi manipülatif ikilemin amacı, karar alma aşamasında bu ikilemi ya­ratana avantaj ve karşıda olana da dezavantaj sağlamaktır.
Aradaki bu fark, retorik ve siyasi manipülasyon sanatı arasında­ki tüm benzerlikler için de mevcuttur. Hatiplerin, siyasi manipülasyon sanatı örneklerini de retorik adı altında topladıkları dikkate alınmalıdır. Heresthetic kelimesini Yunanca bir kelimeden üretilmiş olmanın neden­lerinden biri de Yunanlıların siyasi manipülasyon sanatını tanımlayabi­lecek bir seviyeye ulaşmış olmalarına rağmen tanımlamamış olmalarıy­dı. Bunun nedeninin retorik ve siyasi manipülasyon sanatının temel ola­rak birbirlerinden farklı olmaları olduğunu düşünüyorum. Sanırım eski Yunanlılar retorik üzerine yoğunlaşmayı tercih ederek, bilinçsizce top­lantılarında uygulamış olsalar bile, siyasi manipülasyon sanatıyla uğ­raşmayı bir kenara atmışlardı.
Kaynaklar: Lincoln un sorusu ve Douglas'ın cevabının tam metni için, The İllinois Political Campaign of 1858: A Facsimile of the Printer’s Co­pies of His Debates with Stephen Arnold Douglas as Edited and Prepa­red for the Press by Abraham Lincoln, "1858 Illinois Kampanyası: Abraham Lincoln'ün Yayıma Hazırladığı Şekilde Stephen Arnold Douglas'la Tartışmalarının Kayıtlarının Bir Sureti" (Washington D.C.: Kong Kütüphanesi, 1958). Kölelik konusunun gelişimi ile ilgili bir çalışma İse Liberalism against Populism: A Confrontation between the Theory ol Democracy and the Theory of Social Choice, " Popülizme karşı Liberalizm: Demokrasi Teorisi ve Sosyal Seçim Teorisi Arasında Bir Karşılaştırma" (San Francisco: W. H. Freeman, 1982) adlı kitabımın 9. bö­lümünde bulunmakta. Başkan Polk'dan aktarılan konuşma için, James k. Polk, Diary, "Günlük”, yayıma hazırlayan: Milo M. Quaife, 4 bölüm., (Chicago: McClurg, 1910), 4 Ocak 1847, bölüm 2, sayfa: 305. Winston Churchill'in Çiftçi Bell, Jim Rickets, çirkin adam adlı hikayesi, The Cri­sis (New York: The Macmillan Co., 1901), 2. kısım, 3. bölüm. Korax ve Tisias'ın hikayesi için, George Kennedy, The Art of Persuasion in Gre­ece, "Yunanistan'da İkna Sanatı", (Princeton, N.J.:Princeton University Press, 1963), sayfa: 59.
[sh: 21-23]

Kaynak: William H. RIKER, SİYASİ MANIPULASYON SANATI, Türkçesi: Hakan YURDAKUL,  Nehir Yay. 1997, İstanbul

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar