Print Friendly and PDF

İkilik


Dinler tarihinde, karşılıklı olarak birbirlerini ima eden birçok ikiye ayrılma ve kutuplaşmayla karşı karşıya kaldığımızı aklımızda tutmak zorundayız. Ahlaki bir düalizmi ima etmeksizin bir karşıtlar ve gerilimler sistemiyle dünyayı ve insanın durumunu açıklayan mitler buluruz.

Mesela, gündüz ve gece, yüksek ve aşağı, kaos ve yaratma, kış ve yaz, bâtın ve zahir, erkek ve kadın, doğum ve ölüm.

Bu ikiye ayrılmalar, evrenin ve insanın periyodik yenilenmesinde görülen, hayat kiplerini ifade ettikleri gibi, aynı şekilde gerçekliğin tamamına anlam verme hedefine de hizmet ederler. Kendisinde, zıtlıkların karşılıklı olarak birbirlerini ima ettiği bu düalizm türü, Tanrı anlayışında iyi bir şekilde görülecektir. Kozmogonik [evrenin yaratılışını anlatan] mitlerin belli bir türünde, Tanrı’nın Şeytan’la ilişkisi, oldukça yaygın bir kabuldür

[Satapatha Brahmana, 11.1.6.1 vd.Dinlerde Tanrı Anlayışı | 203 Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XII, Sayı: 22 (2010/2) ].

Bu tip mitlerin genel özellikleri şunlardır: Başlangıçta, yalnızca Tanrı’nın ve Şeytan’ın üzerinde yürüdüğü sular vardı. Tanrı, Şeytanı dünyayı yapmayı düşündüğü, küçük bir çamur parçasını getirmesi için sulara dalmak üzere gönderdi. Kozmik dalış ve yaratma işinde Şeytan’la bu ortaklığın sonuçlarının detaylarında birçok farklılık vardır. Bu detaylar, maksadımız bakımından o kadar da önemli değildir. Ancak yine de, mitin Merkezi Asya ve güney Doğuya özgü varyantları, Tanrı ve Şeytan’ın kan kardeşler ya da ezeli olarak birlikte var oldukları veya Tanrı’nın Şeytan’ın ortaklığı olmaksızın bu dünyayı yaratmasının imkânsızlığı gerçeğini aydınlattığı için önemlidir. Dini anlam düzeyinde bu mitler, Şeytan’ı kabul etmek ya da yaratılış şemasında ona yer vermek zorunda olduğumuzu ima ederler. Ancak, bu yalnızca, onların mevcut dünyadaki kötülüğün kaynağını bu şekilde açıkladığı için değil, fakat aynı zamanda, Tanrı’nın yalnızlıktan kurtulma arzusundan doğan bir dosta/arkadaşa ihtiyaç duyduğunu da açıklaması sebebiyle önemlidir. Avamın zihni, Tanrı’nın yalnızlığını ve onun Şeytan’la arkadaşlık ihtiyacını; iş arkadaşı, köle ve hatta Yüce Tanrı’nın baş danışmanı olarak Şeytan’ın rolünü tasavvur etmenin zorunlu olduğunu düşünür. 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar