Şeytan Yardımı
“Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni Efendi’nin
yanında an, (umulur ki beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı
unutturdu. Dolayısıyla (Yûsuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.”
Bazıları âyetini izah ederken, Yûsuf’un (aleyhisselâm) (Rabbinin
yanında beni an) diyerek hata yaptığını dile getirmektedirler.
Başka bir görüşe göre bu âyet nebilerin büyük günahlar dışındaki küçük
günahları sebebiyle cezalandırıldığına delildir.
Yûsuf’tan (aleyhisselâm) sadır olan bu kelâm ise gaflet halinde söylenmiş
küçük günah grubuna dâhildir.
Bu hususta İmam Mâturîdî’ye göre Yûsuf (aleyhisselâm) Allah’tan başkasından
yardım istememektedir. Onun durumu tıpkı kulun yaşantısında sebeplerle amel
etmesi gibidir. İşte Yûsuf’un “Efendi’nin yanında beni an!” diye emretmesi
hapisten çıkaracak bir sebep olarak onu görmesidir. Esasında onu hapisten
çıkaranın Allah olduğunu da kesin olarak bilmektedir. Ona göre bunda herhangi
bir beis yoktur. Çünkü o resul olduğunu hapiste ilân etti, tedbir almak için
onların efendisine bu işi bildirmek istedi. Yûsuf muhtemelen kendisinin
hapsedilmesinden melikin haberi olmadığını, halinden haberdar olunca onu
çıkaracağını düşünmektedir. Bu ise Allah’tan başkasından yardım istemek
anlamına gelmemektedir. Çünkü o diğer kazanım yollarında olduğu gibi yaşam maslahatları
için çaba sarf etmektedir.
Yûsuf’un hapisten çıkmayı ve kurtulmayı ümit ederek, efendisine Allah’ın
kendisine rüya tabirlerini öğrettiğini ve risâletle hükmettiğini bildirmesini
istemesidir. Efendisinin müşfik davranarak kendisini kurtaracağını düşünmektedir.
Önceki firavunların bazı nebileri nasıl helâk ettiğinin bilincindedir.
Durumundan haberdar ederek onu çıkarmasını ve üzerinden mihneti kaldırmasını
isteyerek kendinden önceki nebiler gibi azap görerek helâk olmak istemedi.
Başka görüşe göre bu âyetin sarfı Yûsuf’un Allah’tan başkasından yardım
istemesi anlamında delil için caiz değildir. Şâyet böyle olsaydı şeytan onu
unutturmak için çaba sarf etmezdi. Çünkü Allah’ın sebeplerine riâyet dışında
Allah’tan başkasından yardım dilemek şirktir. Şeytan ise şirki unutturmaz ikame
etmek ister.
Yahudiler ve Hiristiyanlar Şeytanın Kardeşleridir
Mes’ele, yâhûd ve nasâranın kiniselerine dâhil olmak mekruhtur. Zîrâ mecmu‘uş-şeytandır.
İsmail Hakkı Bursevi /Mesâili Nafia
Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.” Zuhruf Sûresi, 43/36
Gmelin'e yaşlı birisi: "şeytanın her türlü kötülüğün ve dolayısıyla
her lürlü hastalığın faili olduğunu" söylemekteydi
“ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيْطَٰانُ بَيْنِى وَبَيْنَ إِخْوَتِىٓ
Yusuf aleyhisselâm, “şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra”
kısmını açıklarken şeytanın sorumlu tutulmuş olduğunu dile getirmiştir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar