Tanıdığınızı Sandığınız Şeytan
“Sizden biriniz yolculukta devesini zayıflattığı
gibi, mü’min de şeytanını zayıflatabilir.” Hadis-i Şerif
Şeytan
İnsan ruhu
şeytanın Tanrı’yla savaştığı bir savaş alanıdır. İnanç ve inançsızlık,
diyalektik bir karşıtlığı içerir. En günahkar en acımasız kalplerde dahi dini
duygunun izleri sürülebilir. Öyleyse şeytanın Allah Teâlâ’ya olan aşkı üstüne
kim olabilir, sevgisini kontrol edemeyip kıskançlığından günahkârlığı dahi
tercih etmiştir.
Mutlu İnsan Olmak
Şeytanın en büyük
suçu Tanrı karşısında “ben” demesi değil midir?
Öyleyse
benliğinden kurtulan birey mutlu olabilecek ve erdemli davranabilecektir.
Nedensellik sadece
yaratılmışlar için geçerlidir. Allah’ı ve onun iradesini sınırlayabilecek
herhangi bir ilke var olamaz. Dolayısıyla da Allah dışında “ben” diyecek bir
varlık mümkün değildir. Benliğinden vazgeçen kendini özgür kılar. Kendi başına
varolabileceğini zanneden insan kendi eylemlerine kendi karar verme gücüne de
sahip çıkar yani benliğini terk etmez ve kendi başına ahlak düzeni kurar ama bu
ahlak ona sadece yıkım, mutsuzluk ve huzursuzluk getirir.
İşte bu
huzursuzluk Freud’un deyişiyle süper egoyu meydana getirir. Vicdan içimizdeki
Tanrı’nın sesidir.
Sonuç olarak
ahlakın kaynağı Tanrı’dır… onun için Tanrı’sız bir ahlak mümkün değildir. Tanrı
karşısında O’na sığınır ve idealleri ve o idealleri yaratan benliklerini terk
ederek her erdemin ve ahlakın yegâne kaynağı olan Tanrıya ulaşır.
Kimin Tanrısı
Bazen olur mu
insanın tanrısı şeytan…
J. Rousseau,
Voltaire'in gerçek bir eleştiricisi olarak şöyle der: " Voltaire
her zaman Tanrı ya inanır görünürken gerçekte yalnızca Şeytan 'a inanmıştır,
çünkü onun sözde Tanrısı kötü bir varlıktır ve ancak yıkmaktan haz duyar.
"
Olurmuş…
Yaratan Tanrı ise…
Şöyle sordum
kendime:
“Peki beni
yaratan kim? Tanrım değil mi, yalnızca iyi olan, hatta iyiliğin kendisi olan
Tanrım?
Öyleyse
neden ben kötülüğü isteyip iyiliği istemiyorum?
Layığımı bulup
cezalandırılmanı için mi böyle oluyor?
Benim içime bu acı
tohumları koyan, bunları eken kim öyleyse, ben baştan sona tatlılar tatlısı
Tanrımın bir eseri olduğuma göre?
Bunu yapan
şeytansa, peki şeytanı kim yarattı?
Bu şeytan yoldan
çıkmış iradesiyle kendini şeytana dönüştüren bir melekse o zaman onun içindeki
bu kötü iradenin kaynağı ne ki onu böyle şeytan kıldı, iyiler iyisi Tanrı onu
baştan sonra iyi bir melek olarak yaratmamış mıydı?”
İşte yeniden
bastırıyordu bu düşünceler, soluk alamıyordum, ama artık insanın kötülük
yapmadığını, senin kötülüğe maruz kaldığını sanıp sana tövbe etmekten kaçınan
insanların bulunduğu o günah cehennemine kadar sürüklenmiyordum.
[Augustinus-İtiraflar]
Kutsallık
Tehlikesi
Ünlü İngiliz Şair
William Shakespeare bir cümlesinde şöyle demiştir: “Şeytan bir günah
işleteceği zaman, işe bu günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar.”
Şeytanın Akrabası
Nasıl inanan
inananın aynasıysa, şeytanların da birbirinin aynası olduğunu ve şeytandan
korkmayanın onunla akraba olacağını söylemişlerdir.
Körmös/Körmüsün Be
Adam
Körmüs, şeytanın
bir adıdır.
Dili Uzatma
Allah’ın işlerine
dil uzatma ki şeytan gibi kırbaç yemeyesin.
[Nizâmî, Mahzen-i
Esrâr (çvr: M. Nuri Gençosman), MEB Yayınları, İstanbul 1993, s. 143.]
Çok Sevme
Bu âlem ki
çöplüktür. Altını da gümüşü de istinca taşıdır. Eşeğin makatıyla pislediğinden
yüz defa fazla şeytan pislemiştir.
Biz Yalan
Söylüyoruz
Bizse şeytanla
barışığız, Tanrı ile cenk ediyoruz. Bu utancın içinden başımızı nasıl
kaldıracağız?
Dost, yüzü düşmana
dönük olan dostuna bin de bir bakar. Eğer faydalı bir dost istiyorsan, onun
düşmanından emir almayacaksın. Senin evinde düşmanını gördükten sonra dostun
oraya ayak basmaz, bunu bilmiyor musun?
Sadi Şirâzî,
Bostan (trc: Hikmet İlaydın), s. 323.
Kafirler Bizden
İyi Diyorlara
Şeytan adamın
yanına bir kötülük için gelir, senin yanına gelmez. Çünkü sen şeytandan daha
betersin.
Şeytan, sen insan
oldukça izini izler, ardından koşar, sana şarabını tattırırdı.
Ey bir işe yaramaz
adam!
Şeytan huyunda
ayak direyip şeytanlaşınca senden şeytan da kaçmaktadır.
Eteğine sarılan
kimse de, sen bu hale gelince senden kaçar!
(Mesnevî, c. I, b.
1874-77).
“Ey Âdemoğulları!
Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmanınızdır
diye emretmedim mi?” (Yasin, 36/60).
Malların Sahibi
Kadınlardır
Hz. İsa
aleyhisselâm, yük taşıyan beş eşeğe binmiş bir vaziyette Şeytan'a rastladı. Ona
bu yüklerin ne olduğunu sordu.
"Alıcısını
aradığım satılık mallar." diye cevapladı
Şeytan.
“Nedir bu
mallar?"
"İlki
zulümdür."
“Kim alır
bunu?" .
“Hükümdarlar,
İkincisi de gururdur."
“Onu kim
alır?"
“ Devlet
yöneticileri, üçüncüsü de kıskançlıktır."
“Onu kim
alır?"
“Din âlimleri,
dördüncüsü de sahtekârlıktır."
“Onu kim
alır?"
“Tüccarların
adamları, beşincisi de kurnazlıktır."
“Onu kim
alır?"
“Kadınlar,"
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar