Print Friendly and PDF

Neden Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellemi Çok Severiz


Bir arkadaşım bana ortalarda dolanan bir mesaj resmini bana atmış. Bak neler diyorlar, diye…
Şöyle ki:

HER GECE VİRÜSTEN KURTULMAK İÇİN BU DUA OKUNUYOR CAMİLERDE.
"Allahumme salli âlâ seyyidina Muhammedin nebiyyil ümmiyyi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim"
"Allahım! Ümmi olan/okuma yazması olmayan, efendimiz olan Nebiye ve ailesine ve yakınlarına rahmet eyle"

Yorumsuz resimli mesaj bana çok şeyler söylemez mi; sonuçta
“Doğru ,bekleyip göreceğiz ve mümkün olduğunca esneyeceğiz kırılmadan” babından bir şeyler yazmak lazım oldu.
Geçenlerde Gümüsuyu ile bir yazı yazmıştım. Bunun üzerine bir arkadaşım da bana gümüş hakkında verilen bilgiler için şarlatanların ifadesi diyorlar dediğinde, sanal ortama biraz baktım şu nokta beni yerle bir etti. Ne kadar çok düşmanı var bu insanlığın, dedim.
Siz yazıyı yerinden okuyun…içerisinde  geçen şu bölüm çok manidar
“1906 senesinde bütün büyük ilaç şirketlerini satın alan John D. Rockefeller koloidal gümüşün ilaç satışlarının önünde engel oluşturacağının farkındaydı. Bu sebeple Jude Abraham Felxner yardımı ile Amerika’daki tüm tıp fakültelerinde gümüşsuyu konusunun işlenmeyeceği ve bu talimata uymayan tüm profesörlerin lisanslarının elinden alınacağını belirtmişti. İşin ilginç tarafı Rockefeller, ailesinin hiçbir zaman ilaç kullanmasına izin vermemişti?”
Bu nasıl bir hıyanet?
Nasıl bir vahşilik ve acımasızlık doruk yapmış…
Vandal Kapitalizmin etkileri günümüzde devam ediyor. Son günleri yeni Soros’u Bill Gates.
Şimdi diye örnek verilen  kişilerin, arkaplanlarındaki insanlığa akıl-almaz hayır arkasındaki zulmü…
Bu arada tabi ki arada kaynayan ve gerçeği de tam bilemeyen maneviyat tarafını sahiplenmiş kişiler. Hatırlarsanız bu virüs çıktığında çok patırtı çıkardılar, fakat işin yönü değişince onlarda sustular. Çünkü fitne  herkesi kucakladı. Allah Teâlâ gazaba gelmiş demelerinin ardında başka işler komplo düzeneği varmış. Olunca Allah Teâlâ ne yapıyora döndü. Bu bir tezat oldu. Bu seferde içlerine kapanıp savunma yönüne geçtiler.
Sonuç tabiiki bir savaş başlamış, güçlü ve kuvvetli arasında. Dünya dualitenin kıskacında ve tarihi maddi ve manevi grupların savaşları ile doludur. Her gurup kendini temize çıkarıp korkudan emin olmak istiyor.
Kriz zamanları ayıklama dönemleridir. Maddiyat sahipleri paralarına kuvvetlerine sarılınca, maneviyat kesimi de kendi inançlarına ve peygamberlerine sarılma ihtiyacı duyacaktır. Bu olması gereken bir durumdur. Çünkü insan, şartsız son açılacak ölüm kapısına huzur ve güvenle girmek ister.
https://www.ahaber.com.tr/galeri/dunya/bill-gatesten-viruse-karsi-43-milyon-dolarlik-onlem-kendini-oraya-kapatti/9
Bu kişinin bu dar vakitte eve alması garip değil mi?
Bazı insanlar bu kişinin corana aşısı için  100 milyon dolar, daha sonra 150 daha diyorlar fon ayırdı diye savunan yazıları var. Çok inanasım gelmiyor
https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/2654277-bill-gates-bu-isin-neresinde
Bu bir gerçek büyük şirketlerin bütün hayırlarıda menfaat içindir. Ve bu bir para aklama işinden öteye gitmez.
Bir yazıda kriz dönemindeki paralar için bir tespitte şu deniyordu.
“Hükümetler kriz zamanlarında parayı su gibi harcıyorlar. Örneğin ABD 2 trilyon dolar harcadı. Almanya da birkaç yüz milyar euro harcadı. Bir vatandaş olarak, kimlerin bu kararları aldığını ve paranın nereye gittiğini bilmek istiyorum. Bu para salgından önce bile yöneticilerin aldığı kötü kararlar yüzünden batmak üzere olan büyük şirketleri kurtarmak için mi kullanıldı?
Yoksa küçük işletmeler, restoranlar veya dükkanlara yardım etmek için mi?
Eğer bir hükümet daha fazla gözetleme yapmak için çok istekli ise, bunun iki yönlü olması gerektiğini bilmeli. O hükumet tüm finansal hareketleri açıklamanın zor olacağını söylerse "Hayır bu karmaşık değil. Her gün nereye gittiğimi bildiren devasa bir gözetleme sistemini yaratabiliyorsanız, vergilerimin nereye gittiğini gösteren bir sistem yaratmanız da elbette kolaydır" diyebilmemiz lazım.”
Ütopya bitti distopya cirit atıyor
Bir  belgesel vardı cennet gibi bir hayattan bahsederdi seyredin bunlar sadece elitler için olacaksa olmaz olsun...
https://cinimanem.wordpress.com/2019/11/12/thrive-gelisim-2011-belgesel/
Avrupa Birliği dahi Corana da birbirlerine samimiyetsizliklerini gösterdi. İtalya bu krizden sonra bu birliği bir daha düşünelim diyor. İspanya da.
Sonunda sesler kesildi ama güven çatladı.
Sözü buradan milyonlarca doları olan ev alırken fakir ve gariban insan neyine sığınır…
İnancına ve çığlığına. Feryadına…
Tanrım nerdesin?
Sevdiğim Efendim neredesin demez mi?
Çığlık, feryad u figan garip insanın kanıdır.
Sesi onun sonsuz gücüdür.
Duası mazlumunen güçlü silahıdır.
Ne yapabilir ki başka?
Garip insanın başarısızlığını tembelliği ile başa kakanlar olsa da.
Onlar seslerini çıkararak, bizimde gücümüz var.
Bu bir ayrıcalıktır.
Ses duvarları delen kalplere etki eden, sonsuz bir etkidir.
Ey zayıf insan!
Ölüm gerçeğinde sarsılan bir dünyayı tanıdın. Zenginler dahi kendilerine güvenemiyor milyon dolarlık evler alıp kendilerini korumaya çalışıyorsa sende Peygamberine inancına sahip çık. Bu mesele büyüyecekse senin içinde sakladığın ve ölümden sonra beklediğin hayatta yüzün kara çıkacak endişesini içinden at. Çünkü insan bir leş değildir. Ruhunu verdiğinde karşılaşacağı bir hayatı var. Başıboş hiç bırakılmadı… Sağlam dur. Bu olaylar biter veya bitmez edecek olsun, gününü huzurla doldur. İnanç inansın içine kazançla verilmiş bir duygu değildir. Allah Teâlâ’nın verdiği bir lütuf ve ihsandır. Sende varsa şükretle devam et.
Çok mutlu ol, bir sevdiğin ve ilahi aşkın var. Bunu bulamayıp hiçliğe sürünen insanlardan daha farklısın.
Ah sema seslerimizin kaybolmadığı kesin…bizler ölümden kaçamayız ama korkusundan eminiz. Çünkü Yüce Dost’u arzulayan ve onun hasretiini çeken bir gönül taşıyoruz.
Farkımız bu olsun.
Ey okuması olmadığı halde, bir ikincisi dahi olmayan kitabın ilk okuyanı, Allah Teâlâ’dan getirmedin dediler, sen yazdın dediler, onu da kabul etseler de bir benzerini ortaya hala koyan yok. Bu  acziyet içinde olanlar için okult bir bilgi veya havas desin, illaki şu vardır.
Tevrat’ta bunu söyler, “Başlangıçta ilk söz vardı.”
Kur'ân-ı Kerim de onu “oku” diyerek başladı…
O ilk söz efendimizin adıydı.
Allah Teâlâ buyurdu ki:
“Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım.”
Sonra Davud aleyhisselâm diliyle
“Ya Muhammed, Seni Kendim için, âlemleri de senin için yarattım”
Yine Allah Teâlâ, buyurdu ki:
“Ya Muhammed! Yarattıklarım benim rızamı ister, bende senin Rızanı İstiyorum” –salla'llâhü aleyhi ve sellem-“
Allah Teâlâm bizi onun adına bağışla, çünkü biz onun yaşadığı hayatı ve emirlerini yaşamaktan acziyet içindeyiz. Bu zayıflığımızı sana referans sunarak,  Onun güzel adını anıyoruz, ve biliyoruz ki sen bize acırsın.  Çünkü, Sen bağışlaması ve merhameti çok olansın.
Ey Allahım…
İhramcızâde İsmail Hakkı

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar