Seyencelî / Nâdı Ali
Nâdı Ali, “Ali’yi çağır” mânâsında bir
ibare olup Bektâşî-Alevî zümrelerinde okunan ve şifahî olarak nakledilen bir
duânın ilk iki kelimesidir. Hz. Ali’den
istimdâd sadedinde okunan bu duânın hikâyesi şöyledir: Uhud savaşı esnâsında
yaşanan kargaşada Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve selleme isabet eden bir taş
O’nun bir çukura düşmesine sebep olur ve iki dişini şehid eder. Bu arada şeytan
“Muhammed öldü” diye bağırır ve bunu duyan ashabın savaşma azmi kırılır.
Bu sırada Cebrâil Hz. Peygamber’in yanına gelerek Hz. Ali’yi çağırmasını
tavsiye eder ve Resûlullâh ile birlikte Nâdı Ali duâsını tekrar eder. Hz. Ali
uzakta olmasına rağmen velâyet kuvvetiyle Resûlullâh’ın çağrısına icâbet eder, “lebbeyk”
diyerek imdâdına koşar ve savaşın müslümanlar lehine dönmesine sebep olur.
Duâ’nın Türkçe tercümesi şöyledir: “Allâh’m kudret eseri olan kerâmetlerin
zuhûr ettiği (veya kerâmet sahibi olan) Ali’yi çağır. Vekillerin arasında onu
yardımcı bulursun. Allâh’a muhtâcım. Bütün dert ve üzüntüler ey Allah’ım senin
azametinle, ey Muhammed senin nübüvvetinle ve ey Ali senin velâyetinle açılır
ve aydınlığa dönüşür. Hâlimi değiştiren O’dur. Ey Ali bana yetiş (üç defa).” Aliyyül-Kârî bu duânın Hz. Peygamber’e ait
olmayıp Şi‘a’nın uydurması olduğunu söylemektedir.
نَادِ
عَلِياً مُظهِرَ العَجَائِب تَجِدهُ عَونَاً لَكَ في النَّوَائِب
كُلُّ هَمٍّ
وَغَمٍّ سَيَنجَلي بِعَظَمَتِكَ يا الله بِنُبُوَّتِك يا محمد
بولايتك يا
عليُّ يا عليُّ يا عليُّ
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar