Salgınlarda Zayıflığın Kökeni
Tolstoy, Gorki’ye şöyle demişti:
“İnsan
depremlere, salgınlara, korkunç hastalıklara ve her tür ruhsal dalgalanmaya
göğüs gerebilir, ama en korkunç trajedi her zaman için yatak odasında yaşanan
trajedi olacaktır.”
-İnsanlar
hudutlarını çiğneyince zayıf kaldılar demektir. Yatak odasındaki trajediler ne
olabilir ki?-
***
Şeyhimiz el-Ureybi, Ebu Abdullah Muhammed b.
Cüneyd ve ashabımızdan bir cemaatle karşılaştı. Kardeşinin hastalığı olmasaydı,
Mekke-i Müşerrefe'de bizimle beraber olmayı istiyordu. Eğer sağlıklı olsaydı, hepimizi
ziyaret etmek üzere yola çıkacaktı.
Mısır'da açlık ve veba salgını
baş gösterdi, Mısır halkı kırıldı. Bir gün yolda yürürken süt çocuklarının
açlıktan öldüklerini gördü.
“Ya Rabbi! Bu nedir?” dedi. Ona
seslenildi:
“Ey kulum! Senin hiçbir kaybın
var mı?
“Hayır,” dedi. Denildi ki:
“O halde gördüğün ve veledi zina
olan şu çocukların haline itiraz etme. Şu büyükler de benim hudutlarımı iptal
ettiler. Ben de hudutlarımı onların aleyhine ikame ettim. Bundan dolayı senin
içinde bir sıkıntı olmasın... “
Bunun üzerine üzüntüsü giderildi.
Halkın içinde bulunduğu duruma her zaman rıza gösterdi. Çok kere şeyh, bu tür
hitaplara muhatap olmuştur.
Kaynak: Risaletu Ruhi’l Kuds Fi
Muhasabeti’n Nefs Nefis Muhasebesinde Kutsal Ruh Risalesi Eş-Şeyhu’l Ekber
Muhyiddin İbn. Arabî K.S. H.560-638 / M.1164-1240 Tercüme Vahdettin İNCE, sh:
56 -pdf
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.