Print Friendly and PDF

Ateist Kimliğine Sığınmış Misyonerlerin Düşünce Tarzları

Bunlarada Bakarsınız


Her düşüncenin bir bakış açısı vardır. Sağda solda dolaşan Ateistlerin Kur'ân-ı Kerim hakkındaki “KURAN'A NEDEN Mİ İNANMIYORUZ?” başlıklı gerekçeleri ve internet ortamına uygun gelecek şekilde aşağıda cevaplar kısaca sıralanmıştır. 

İslamı anlatırken güncel moda olan biz kitaba bakarız. Hadisler bizim için önemli değildir diyenlerin çoğaldığı bir zamanda bir konuda anlaşmak lazımdır. Ya ikisi dersin ya da hiç biri. Biz Kur'ân-ı Kerim ve hadisi ayrılmaz bir bütün görüyoruz.

Unutulmamalıdır ki,  Kur'ân-ı Kerim’de geçen bir çok konuyu, ilahi kitabın mücmel ifade tarzı ile açıklamak imkansızdır. Ve Kur'ân-ı Kerimde bu konular yoktur diye cevap vermek ile sorunlar çıkmaza sürülme hakkı kimseye ait değildir.

Daha doğrusu son dönem ilahiyatçıların hadisi şerifleri dışlamaları ile bu konulara cevap vermek imkansızdır. İslamın uygulayıcısı ve ilk yaşayanı olarak olarak Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellemi yok sayarak cevap vermek imkanı arayanlar için cevapların büyük kısmı askıda kalacaktır.

Eğer karşımızdaki kişiler Ben kabul etmiyorum sadece Kur'ân-ı Kerim benim için geçerlidir derse, o zaman anayasa kitaplarında ceza hukuk kurallarını bulamıyoruz, öyle ise bunu yapmak caizdir demeye benzer. Veda hutbesinde

“Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla delalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetim. Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.”(Hâkim,1/93).

Ayrıca ehli kitap içerisinde misyonerlerin daha fazla bu konuya düşkün olmalarıda garipsenmez. Aytunç Altındal’ın bir konuşmasında Mecelle’nin İsrail’de hala geçerli oluşu, ateistlerin İslam karşıtı görüşlerinde bazı tutarsızlıkların olduğunu açığa vurur. Mecelle Kur'ân-ı Kerimden alınan ilham ile Kanuni esasinin temel maddelerini oluşturur. Yani Yahudiler kadar dinlerine ırkçı bir zihniyetle bağlı olan bir kesim dahi sosyal hayat ve nizam için İslamın verilerinden faydalanmaya çalıştıklarını düşününce, İslamın öyle temelsiz ve boş kuruntular dini olmadığına izah olmalıdır.

Ayrıca Kur'ân-ı Kerim’deki bazı ayetler için tarihseldir, diyerek bazı ayetler için nesh edilmiş veya geçerli değildir demekte ayrı bir sorun teşkil eder.

Şu an aşağıda gelen ve yüzeysel bilgiler ile sırf insanların aklı karışsın diye sorulmuş soru tipli akla ve bilme aykırılığı yüze vuran sorulara cevap verirken, Hadis-i Şerifleri de kendimize referans alarak cevap vereceğiz. Bu şekilde verme mceburiyetimiz Kur'ân-ı Kerim ve hadisi şeriflerin birbirinden kopmaz bağlarının oluşundandır. Eğer biz sadece sorulara cevap vermeye çalışırsak, İslami bir cevaptan çok polemiklere karşı bizimde cevaplarımız saçmalıktan öteye gitmeyecek cevaplar olacaktır.

 

 

 (Not:  Yazı çok uzun olunca bu notu baş kısma ilave etme gereğini duydum.

İlk başlarda sorularda bir ciddiyet vardı. Fakat ilerledikçe o kadar saçma sapan ve sırf sormak için sorular hazırlandığını gördüm. Cevap yazmaktan imtina edecektim. Bir kere başlamış bulundum. Yazık o kişiye veya o kişilere ki, kendileri Hristiyan oldukları halde ateistlerin kimliği arkasına sığınıp İslam’a saldırıyorlar. Yahudiler zaten kendilerini seçilmiş kabul ederler hiçbir şeyi kabul etmezler. Hahamlar yarıtanrıdır. Onlar bu polemiklere girmezler seyrederler ve susarlar. İhtiyaç bile hissetmezler binlerce delil getirsen bir yahudinin din değiştirdiğine şahit olamazsınız. İstisnalar kaideyi bozmaz. Eğer değiştirdiyse, onunda sonuçta İslama zarar vermekten öteye gitmemiştir.

Muhammed Esed bir örnek olarak verebilirim.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/03/muslumanlari-boyle-oyuna-getiriyorlar.html

Bu arada hristiyanların yıllar yılı İslam’dan hala rahatsız oluşlarına bir mana verecek olursak, belki İslam’ın son din olup onlara karşı gelişme göstermesi olmalı.

Yahudilik 14 milyon hadi olsun 15 milyonla temsil ediliyor. Bir ırk dini olunca düşman olarak hep karşı safta ön planda dururlar. Değişmezler.

Yine son dönemde ilahiyat camiasında yer alan bütün polemiklerin ilk söz edeni hep bir müsteşriktir. Bizimkilerde mal bulmuş gibi sarılıp dini temizliyoruz diye sataşmalara düşüyorlar.

Allah Teâlâ dinini koruyacaktır. Bunun içinde bize muhtaç değildir. Bu nedenle her zaman Müslümanların içinde bir ferahlık vardır. Bu nedenle İslamın yıkılması için dinin iç bünyesinden ne düşürsek kardır demelerinden başka bir zararları yoktur. Bu zarar illaki onlara ulaşacaktır.

Allah Teâlâ daima inananların yar ve yardımcısıdır.

 

Aşağıda sunulmuş olan maddelere kısa cevaplar verilirse:

 

1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221), (Nisa: 24-25-36-92), (Maide: 89), (Tevbe: 60), (Nahl: 71-75), (Muminun: 5-6), (Nur: 33-58), (Ahzab: 26-50-52-55), (Mucadele: 3), (Mearic: 29-30), (İnsan: 8 ), (Beled: 12-13), (Rum: 28)

Kölelik toplumda bir statü olarak vardı. Onun şartlarını iyileştirerek zaman içerisinde kalkması sağlanmanın önüne açtı. İnsanlara kölelere özgürlük için her konuda nedenler oluşturuldu. İbadetlerindeki noksanlıklar için bile köle azat etmenin yüceliği kabul edildi.

"Kim müslüman bir köleyi âzat ederse, Allah Teâlâ onun her uzvuna karşılık âzat edenin bir uzvunu cehennem ateşinden kurtarır. Hatta üreme uzvuna karşılık üreme uzvunu da ateşten âzat eder." Buhârî, Keffârât 6; Müslim, Itk 22-23. Ayrıca bk. Tirmizî, Nüzûr 14

2. Kadını dövmeyi emrediyor. (Nisa: 34)

Kadın dövmesi konusunda hadislerde işlenmiş tavır bellidir. Kadınları dövülme meselesi insanlara aksettirildiği şekilde değildir. Dövme konusunda çocukların ibadete alıştırılması konusunda da bile bir dövmeden bahsedilir. Bu bile yanlış anlaşılmıştır.

“Çocuklarınıza, onlar yedi yaşında iken namazı emredin. On yaşında olunca namaz(da ki ihmalleri) sebebiyle onları dövün, yataklarını da ayırın.”

Namaz kılmayan evlat konusunda İsmail Hakkı Bursevi /Mesâili Nafia isimli eserinde bahsettiği dövme şekline, bunu bir insan dövülmesi diye iddia ederse bu söz belki iftira kabilinden olacaktır.

Kemâ fi Fetâvâ Ebi’l Yemen el-Müfti eş-Şehba Mes’ele, bir oğlan on yaşına girse namâz için darb olunur. Ve lâkin el ile haşb (haşinlik) eyle değil. Ve üç defa darb olunur. Ziyâde değil muallim dahi böyledir.

Bir oğlanın babası muallime izn verip ağaç ile te’dip eyle demese ma’mul ve mesmu‘ değildir. Kemâ fi Mecmuu’l Fetâvâ.

Ayrıca… Muallim oğlanı darb-ı fahiş ile darb eylese ta‘zîr olunur. Kemâ fi’l Dürer

3. Dünyayı düz olarak tasvir ediyor. (Hicr: 15), (Ra’d: 3), (Kaf: 7), (Gâşiye: 20), (Şems: 6), (Naziat: 30), (İnşikak: 3), (Bakara: 22), (Nede: 6-7), (Zariyat: 48)

Aşağıda iki üç ayeti göstereceğim. Bu soruları veya çıkarımları yazanlar bu ayetlerden nasıl düz olarak tasvir etme manasını çıkarıyorlar. Kur'ân-ı Kerim belagat açsından icazı sabit olmuş bir kitaptır. Ayet kalabalığı içinde art niyet seziyorum.

Hicr, 14-15﴿ Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, yine de "Herhalde gözlerimiz perdelendi, hatta bize büyü yapılmış olmalı!" derler.

Ra’d, 3﴿ Yeryüzünü enine boyuna uzatan, onda sabit dağlar ve ırmaklar meydana getiren, orada meyvelerin her birinden çifter çifter yaratan O’dur. Geceyi de gündüzün üzerine O bürüyüp örtüyor. Düşünen insanlar için şüphesiz bütün bunlarda ibretler vardır.

  Gâşiye: 20﴿ Peki insanlar devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı?

4. Ayetlerde konuşanın kim olduğu belli değil. 3 ayrı özne var; Ben (Muhammed), O (Allah), Biz.(Hud: 2), (Zariyat: 51), (En’am: 114), (Hicr: 9), (Tekvir: 19-20), (Ahzab: 56) ???

Bu savı yazan kişinin edebiyattan daha doğrusu Arapça dil bilgisinden zerre kadar anlamadığı açık.  Kur'ân-ı Kerimde olan üsluptan zerre kadar bi haber olduğu kesin.  Buna cevap yazılsa anlamayacağını söylemek gerek Çünkü soru saçma.

(Hud: 2),  Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. -Kuşkusuz ben de O’nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.-

(Ahzab: 56)  Allah ve melekler peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm okuyun.

5. Spermin testiste oluştuğunu bilmiyor. (Tarık: 7)

(Tarık: 7) O su, bel ve göğüs kafesi arasından çıkar.

Bu soruya güncel bir bilgi ile cevap yazayım

https://www.islamveihsan.com/omer-nasuhi-bilmen-amerikalilari-sok-etti.html

1940’ların sonuna doğru Amerika’da bir olay cereyan ediyor. Zengin bir adamın ölümünden birkaç yıl sonra bir kadın yanında bir çocukla mahkemeye başvuruyor. Çocuğun ölen adamdan olduğunu iddia ediyor.

Ölüden DNA testi yapılamayan bir dönem dünya için. Amerika hukuk sistemlerinde bu olayın bir karşılığını bulamayınca başka sistemlere müracaat ediyorlar. Roma hukukuna bakıyorlar yok. Yunan, Hint, Uzakdoğu’da yok. Bir heyet Türkiye’ye geliyor.

AMERİKALILAR İSLAM'A GÖRE TEST YAPTI ŞOK OLDU

Dönemin İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen’e yönlendiriliyorlar. İlk başta anlam veremiyor gelen ekip. Gönülsüz de olsa görüşüyorlar. Bilmen onlara ölen adamın kemiklerinin durup durmadığını sorduğunda şaşkınlıkları iyice büyüyor. Durduğunu söylüyorlar. Ömer Nasuhi onlara kuyruk sokumu kemiğinden bir yer tarif ediyor. Tarif ettiği yere çocuğun bir damla kanını damlatmalarını, eğer o kemik kanı emerse çocuğun o adamdan olduğunu aksi olursa kadının yalancı olduğunu ve buna göre hüküm verebileceklerini anlatıyor. Gelen ekip görüşmeden memnun olmaksızın şaşkınlıklarını da yanlarına alıp ülkelerine dönüyorlar.

Bir müftünün böyle bir tıp bilgisine nasıl hâkim olabileceğine ihtimal veremiyorlar. Ekipteki bir doktorun ise kafasını kurcalıyor bu mesele. Müftünün yanlışlığını ispat etmek için mezar açtırılıp adamın bedeni çıkarılıyor. Tarif edilen kemiğin üzerine önce kendi kanını damlatıyor. Kan akıp gidiyor kemiğin üzerinden. Sonra çocuğun kanını döktüğünde gözleri fal taşı gibi açılıyor. Kemiğin kanı emdiğini gördüğünde hayretini gizlemiyor.

Görüşmede Ömer Nasuhi’nin yanında olanlar da ilk duymuş olacaklar ki heyet gittikten sonra bu meseleyi nereden bildiğini soruyorlar. Adı geçen kemiğin sadece kendi neslini kabul ettiğini uzun uzun anlatıyor. Oradaki küçük bir parçanın önemine değiniyor. Vücuda ne yaparsanız yapın o kemiği yok edemediğinizi, kıyamete kadar hiçbir gücün de buna muktedir olamayacağını, zira mahşerde insanlar o kemik parçasından yeniden diriltileceğini anlatıyor.

 

6. Her canlıyı çift yarattık diyor, bakterilerden haberi yok. (Zariyat: 49)

Biyolojinin günümüzde ulaştığı bir bilgi seviyesi bunu açıklayamıyor diye inkar edemeyiz.. Daha önceleri atom parçalanmaz dediler parçalandı.  Kalp ameliyat edilmez denilirdi ameliyat edildi. Bu bilgi zaman içerisinde kendince cevap verecektir.

https://turkcealtyazi.org/mov/0386792/something-the-lord-made.html

7. Güneşin çamura battığını iddia ediyor. (Kehf: 86)

(Kehf: 86) Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar (gibi) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz, "Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandıracak veya haklarında iyi davranma yolunu seçeceksin" dedik.

Bu mecazi bir ifade bunu, edebi üslupla ifade etmenin ne gibi bir zararı var.  Bu soruyu soranı anlamak imkansız. Kur'ân-ı Kerim icaz ve muciz yönden seviyesine erişilmiş bir ikinci kitap yoktur.

8. Yıldızlar şeytanın atış tanesi diyor. (Mulk: 5)

(Mülk: 5) Gerçek şu ki biz yakın göğü kandillerle süsledik. Ayrıca bunlarla şeytanların taşlanmasını sağladık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

Hadislerde Efendimiz şeytanların taşlarla kovulduğunu beyan eder. Burada anlaşılmayacak bir durum yok.

9. Kutuplar yok. En kuzey ve en güneyde oruç nasıl tutulabilir, bir malumat yok. (Bakara: 187)

Bu konu hakkında İslam Fıkhı çözümleri sunmuştur. Sadece oruç tutmak niyeti olan bir kişi olsun yeter

Musa Carullah BİGİ, UZUN GÜNLERDE ORUÇ, İctihad Kitabı, Eseri sadeleştirerek dipnotlarla işleyen: Yusuf URALGİRAY, Ankara – 1975
Bu kitapta geniş malumat bulunmaktadır. Merak edenler okusun.

10. Milyonlarca yıl hüküm sürmüş dinozorlar yok ama deveden bahsediyor! (Gaşiye: 17)

Kur'ân-ı Kerim’in özelliklerinden biri indiği toplumun anlayış kabiliyetine ve yaşadığı hayattan örnek vermesi en doğal husustur. Eğer bu şekilde olmasaydı inandırıcılığını kaybederdi.  Müteşabih ayetler konusunda bile Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellemin bir cariye ile geçen konuşmasındaki anektoda bakalım.

"Bir cariyem var, çoban olarak çalıştırıyor, koyunlarımı otlatıyordum. Yakınlarda bir koyunumu yitirdi. 'Ne oldu?' diye sorunca, kurt kaptı dedi. Koyunun kaybolmasına üzüldüm. İnsanlığım icabı câriyenin suratına bir tokat vurdum. Bu davranışımın kefareti olarak bir köle azad etmeyi adadım. Onu âzad edebilir miyim?"

diye sordum. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) cariyeye:

'Allah nerede?' diye sordu O:

'Göktedir.' deyince,

'Pekâlâ ben kimim?' dedi. Cariye:

'Sen Allah'ın Resûlüsün.' cevabını verince, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bana yönelerek:

'Bunu âzad et, zira mü'minedir.' buyurdu." [Müslim, Mesâcid 33, (537); Muvatta, Itk 8, (2, 776); Nesâî, Sehv 20 (3, 18); Ebu Dâvud, Eymân 19 (3282)].

11. İnsansı canlılar olan Neanderthal yok ama olmayan melekler, şeytanlar ve cinler var. (Bakara: 102), (En’am: 8-9), (A’raf: 20)

İlk neandertal fosili Almanya'nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neander vadisinde 1856'da bulundu. Bu nedenle Neandertal ismi verildi. Almanca "tal" ve eski Almanca'da "thal" sözcükleri vadi anlamına gelir.

Ama cin melek kelime olarak binlerce yıl önce kitaplarda ve yazıtlarda geçmektedir.  Buna göre kıyas etmeli.

12. Beyin kelimesi yok. Beyin yerine düşünme organı olarak kalp anlatılıyor. (Muhammed: 24), (A’raf: 179), (Hacc 46), (Ali İmran: 119)

Buna cevap vermek gereğini hissetmedim. Kalp ve Beyin konusunda son zamanlarda çok yazılan çizilen var. Seni kalbimle seviyorum diyeni duyarsınız, beynimle seviyorum u duyan var mı?

13. Mirasta adaletsiz. (Nisa:11-12)

Miras konusunda ehl-i kitap arasında en adil ve akla uygun olanın İslam olduğu herkes tarafından bilinir. Kadının mirastaki payı en belirgin ve düzenli şekilde işleyen ve Feraiz konusu en geniş olan İslam hukukudur. Konu üzerinde akli ve mantiki açıklamalar zaman ve toplum açısından akıl ve mantık çerçesinde izahi bulunmaktadır

14. Şahitlikte kadın ve erkeği bir tutmuyor. (Bakara: 228-282)

Kadın hakkında Yahudilerin ve Hristiyanların sunduğu imkanlar karşısında kadına şahsiyet verilmesi ilk olarak kadına veren İslam’dır.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/05/beni-kadin-yaratmadigin-icin.html


https://tr.euronews.com/2019/12/05/turkiye-de-kadinlara-ilk-kez-1934-te-oy-verdi-avrupa-da-durum-ne

Medeniyet beşiği denen Avrupa’daki duruma bakınca daha ileri bir seviyede olduğu muhakkaktır. Dinin sosyal hayata indirgenmemesi insanların suçudur.  Hz. Aişe  radiya'llâhü anh İslamın temel kuralları tespit edilirken onun verdiği bilgilere başvurulmuştur.  Onun peygamberimiz hakkında söylediği her şey kabul edilmiştir. Şahit aranmamıştır. Unutulmamalıdır ki, eski hayat tarzında kadına bir emniyet olsun diye verilmiş bir takviye olarak düşünülmesi gereken bir konudur.

15. Sadece Arap kavmi için yazılmıştır. (Fussilet: 44), (Yusuf: 2), (Şuara: 198-199), (Enam: 92)

Bir kitap indiği bir kavim tarafından en iyi şekilde anlaşılacaktır. Onların anlamadığı bir kitabı tebşir etmeleri imkân haricidir. Daha sonra bu konuda diğer kavimler Kur'ân-ı Kerimi anlamada çok sıkıntı çekmediler. Bilinmelidir ki en büyük dilciler mevali ve Arap olmayanlar arasından çıkmıştır.

16. Peygamberin seks sırası anlatılıyor. (Ahzab: 51)

Şu anki toplumda gayri meşru yaşamı olan binlerce iktidar sahibi ve zenginin hayatını paparazi olarak sunanları görmeden bunu söyleyenler haksızlık ediyorlar. Dört evlilik sürekli değişim ve sıkıntılar içinde olan bir toplum için gelecektir. Bunun örneklerini Peygamberimizin yaşantısıyla örnek olmasından daha iyi ne olabilir. İkinci dünya savaşından sonra Almanya’nın göçmen işçi alımın ilk temel faktörü kadınların cinsel ihtiyaçlarını gidermekti erkek nüfus çok düşmüştü. İsrailin seks filmlerine gösterdiği müsamaha neden gözardı edilir ki… sonuçta 15 milyon insanı  çoğalmanın temel faktörü olan cinselliğe çekmek.

Efendimizin evlilik gerekçelerinin neler olduğu hayatını inceleyen biri için çok öylesine abartılı gelmeyeceği kesindir.

17. Birçok ayet birbirini yalanlıyor. İlk müslümanın Muhammed, Musa ve İbrahim olduğuna dair ayrı ayrı ayetler var. Hangisi belli değil. (A’raf: 143), (En’am: 163), (Ali İmran: 67)

Bunlar kulaktan dolma denilen İsrailayata uymuyor diye yorum yapanların sözleri. Hiçbir ayet diğerini nakzetmez.

18. El, ayak kesme, sopayla dövme gibi akıl almaz ceza yöntemleri öneriyor. (Maide: 33-38)

Günümüz hırsızlarında yapılan araştırmalarda hırsıların suç dosyaların çok kabarık olması, günümüz yasalarının yetersizliğini gösterir. İslam suçun illetine bakar.

Hz. Ömer ( radiya'llâhü anh), kıtlık devrinde bu hükmü uygulamamıştır. Üç meseleyi dikkate almıştır: Kıtlık olması, herkesin ihtiyaç içinde bulunması.

Ayetin uygulama şartlarına bakmadan bazı yargılara düşülmesi yanlıştır. Yeri gelmişken gasp suçuna adam öldürme kadar ceza verilmesi içtihadına bakmak gerekir. Zenginler kendilerine koydukları bu yasayı tekrar incelemek gerekir.

19. Kelle kesmeyi emrediyor. (Muhammed: 4)

Savaş döneminde olan hukuki durumlar refah dönemiyle karıştırılmamalıdır. Terör faaliyetinde bulunmuş bir kişiyi affetmek devletin ve refahın yıkılma nedenidir. Nuremberg mahkemesi neden nazileri idam etti düşünülmelidir Holokost bir gerçekse suçların şiddetine göre ceza verilmelidir.

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Muhammed-suresi/4549/4-ayet-tefsiri

Savaşla ilgili tâlimatın bağlandığı gerekçe, İslâm’ın savaş ve barış hakkındaki temel düşüncesini anlamak bakımından oldukça önemlidir: “Ta ki savaş ağırlıklarını indirsin (sona ersin).” Kur’an, haksız yere cana kıymayı sona erdirmek için öldürenin canına kıyılmasını (kısas) istiyor; aynı şekilde yeryüzünde savaşın sona ermesi; barış, hak ve din özgürlüğünün hâkim olabilmesi için de zalim düşmanla savaşılmasını ve onların savaş güçlerinin çökertilmesini emrediyor.

20. Nerede bulursanız öldürün diyor. (Bakara: 191)

Sosyal refahı bozan kişilere acıma göstermek daha büyük elemdir. Yukarıdaki açıklama bunun içinde geçerlidir.

21. Sadece Muhammed'e özel kadınlar listesi var. Müminlere 4 kadın, Muhammed'e sınır yok. (Ahzab: 50)

http://www.fetva.net/peygamberler-yazili-fetvalar/nebimize-nicin-birden-fazla-es-almasi-uygun-gorulmustur.html

Efendimizin evliliklerinde şehvet konusunu ön plana çıkaran zihniyet için yukarıdaki linkte açıklama var.

Sosyal realitede metresleri olan devlet başkanları düşünüldüğünde ve Davut aleyhisselâmın bir gecede 100 kadınla cinsel ilişkisi olan bir anlayışın bulunduğu dönem akla gelince bu yaşadığı tarih itibarıyla abes bir durum değildir.

22. Kadının cariye olmasına onay veriyor. (Mearic: 30), (Nisa: 24-25), (Muminun: 6), (Nur: 33)

Toplumun realitesi buydu daha önce dediğimiz gibi zaman içerisinde bunun tedavisi yapıldı.

23. Ayetlerin bazılarında anlatım bozuklukları var. Haram davranışları sayarken "anne babaya iyilik edin" gibi pozitif cümleler var. ???

Arap dilini bilmeyenlerin sözlerinin sığlığına işaret eden bir söz, cevap vermeye bile değmez.

24. Anlayasınız diye Arapça indirdik deniliyor. Arapça evrensel değil. (Yusuf: 2)

Müsteşriklerin attığı bu iddia boş ve mesnetsizdir. İngilizcenin hakimiyetini sağlamaya çalışanlar için neden bu söz söylenmiyor. Büyük platformlarda İngilizce kullanılıyor. O dil evrensel bir dil olduğu için mi? Asıl evrensel bir dil varsa onun ileride Türkçe olacağını söyleyen çok kişi var.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/03/gelecegin-dunyasinda-var-olacak-dil.html

25. "Mekke ve civarı için indirdik" diyen ayet de var evrensel diyen de... Kuran evrensel değil KAVİMSELDİR. (En’am: 92)

Soran kişi ciddiyetten yoksun olduğunu ve yukarıdaki cevaplarda bunu anlayabilirz.

26. Peygamberin öz amcası Ebu Leheb'e beddua ve hakaretler var ve bu namaz suresi... (Tebbet: 1-5)

O bedduayı eden Allah Teâlânın bizzat kendisidir. Peygamberimizin bir hatırasını hatırlayalım.

Hicretin 2. yılı Ebû Leheb’in kızı Dürre, iman etmek için Medine’ye geldiğinde kendisini ziyarete gelen hanımlardan birisi ona:

“Sen hakkında Tebbet Sûresi nâzil olan şu Ebû Leheb’in kızı mısın? Hicretin sana ne faydası var? Bu hicretten senin sevap elde edeceğini kim bilebilir?” diye alayvari şekilde konuşunca bu sözler Dürre’ye ( radiya'llâhü anhâ) çok dokunur. Gelip durumu Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve selleme haber verir. Bunun üzerine Efendimiz (salla'llâhü aleyhi ve sellem), bütün Müslümanları Mescid-i Nebevî’ye toplayarak bir hutbe irad eder:

 “Ey İnsanlar! Sizin nesebiniz/soyunuz var da benim yok mu? Dürre, amcamın kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin. Haberiniz olsun ki kim benim soyumdan gelenleri ve akrabalarımı incitirse beni incitmiş olur. Kim beni incitirse Allah’ı incitmiş olur. Unutmayın! Küfür üzere ölen yakınları yüzünden, diriler rahatsız edilmez.”

Efendimiz’in (salla'llâhü aleyhi ve sellem) ortaya koyduğu bu tepki akrabalarına duyduğu sevgiyi bu şekilde bilirken Allah Teâlânın gönderdiği ayeti saklayamaz mıydı?  Hayır yapmadı, Rabbime boyun eğdi ve bu sureyi okudu daima.

27. Peygamberin evinden misafir kovma ayeti var. (Ahzab: 53)

(Ahzab: 53) Ey iman edenler! Peygamberin evine size yemek için izin verilmediği vakit asla girmeyin, fakat çağrıldığınızda -erkenden gidip yemeğe hazırlanmasını beklemeksizin- girin, yemeğinizi yiyince hemen dağılın, söze dalıp oturmayın; bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır.

Bu ayetten bu manayı nasıl çıkarır bir insan düşünemiyorum. Mantık hatası olan varsayım.

28. Peygamber evlatlığı Zeyd'in karısını koynuna alabilsin diye ayet var. (Ahzab: 37)

Bu konuda en güzel açıklama evlatlık müessesinde bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Sansasyonel bir olay gerekiyordu. Allah Teâlâ bu şekilde olmasını takdir etti.  Bu iftirayı edenler şunu bilmeli. Kur'ân-ı Kerim de tek bir sahabe adı geçer. O da Zeyd dir. Akıllı bir kişi kendini rezil etmek ister mi?

En yakın arkadaşlarından birinin adı yok iken onu neden yazmak ihtiyacını duysun ki?

29. Evlenme yaşı için sınır yok. ???

Doğu toplumlarında bu konuda yaşanılan bir gerçek var. Toplumun yaşadığı örfte kerih olmayan şey uygulamada olabilir. Günümüzde bu yanlış algılama olarak görülen bir husus ve dini açıdan bir emir verilmediğinde ruhsatlar kullanılmıştır.

30. Sınırsız cariye helal. (Muminun: 6), (Nur: 32-33), (Ahzab: 50-52-55), (Mearic: 30)

Cariyeler ve köleler konusu dinle alakalı bir durum değil sosyal hayatın getirisidir. İslam bunun azalması için gerekeni yapmıştır. Günümüzde yok ama, yarının ne getireceği belli olabilir mi. Şu anki kapitalist sistemde işçinin köle olmadığını iddia etmek mümkün mü?

31. Ayetleri sorgulamayın diye ayet var. (Maide: 101)

(Maide: 101) Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. Kur’an indirilirken böyle sorular sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan sizi muaf tutmuştur. Allah çok bağışlayıcıdır, halîmdir.

Allah için derler ya bu ayetten bu manayı çıkarın kafa yapısını anlamakta zorlanıyorum.  Sormayın her şeyi derken neye çevirmiş.  Anayasa burnunu her şeye sokmaz. Her şey anayasaya konmaz. Lüzumsuz  sorular müeyyide getirir. Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellem  namaz için bile oturup şöyle böyle diyerek anlatmadı. Benden ne görüyorsanız onu yapın dedi. İnsanlar için açık kapılar koydu.

32. Dünyada haram ettiği zina ve içkiyi ahirette ödül olarak anlatıyor. (Bakara: 219), (Maide: 90-91), (Yunus: 4), (Nahl: 67), (Bakara: 25), (Ali İmran: 15), (Duhan: 54), (Tur: 20), (Rahman: 72), (Vakıa: 23), (Nebe: 33-34)

Ahiret âlemindeki içkilerin sarhoş edici özelliği yok. Zina konusu diye bahsetmek ise yanlış bir tarz. Bir insan için kurallara uymanın karşılığı olmazsa o kişi neden uysun ki Bahsedilen yasaklar toplum düzeninin devamı içindir. Hangi erkek eşinin başkasıyla zahiren zina etmesine gönülden razı olur ki, dünya ve ahireti birbirine karıştırmamak lazım.

33. Eşcinselleri lanetliyor. (Nisa: 15-16), (Araf: 80-81), (Hicr: 71), (Şuara: 165), (Neml: 55)

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Nis%C3%A2-suresi/508/15-16-ayet-tefsiri

İnsan neslinin devamı esas alınmıştır. Başka söze gerek yok. Allah Teâlâ dünya için koyduğu bir sünnet yani yol vardır.  Buna uyulmasını istemesi de Rububiyyet hakkıdır.

34. Gayrimüslimlerin cennete girebileceği de söylenirken, başka ayette tam zıttı söyleniyor. (Bakara: 62), (Maide: 69), (Nur: 39), Hud: 15-16), (Tevbe: 17)

Diaylogçuların ellerinde yorulan bir ayetler. Evet cennete girecekler ama peygamberimizin risaletini kabul ederlerse. Allah ceza ve mükâfat konusunda adildir. Nihai sonuç İslama inanmak olacaktır.

35. Namazın nasıl kılınacağı anlatılmıyor. ???

Anlatılma gereği yoktu. Çünkü namaz bilinen bir ibadettir.


BÜTÜN İLÂHİ DİNLERDE NAMAZ FARZDIR

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ  وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ  وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.

(Kur'ân-ı Kerim, 29 / Ankebût – 45)

Bütün ilâhi dinlerde namaz vardır ve farzdır. Aşağıdaki gelen Mor Efrem Hazretlerinin İ.Ö. 350 yıllarında yazmış olduğu şiirlerde Süryanilerin namaz hakkındaki hassasiyetlerini açık şekilde dile getirmiştir. Bu şiirlerin işareti olarak namaz kılmayanlar için bütün dinlerde dindâr denilemeyeceğini bir kez anlamış bulunmaktayız.

Süryani Mor Efrem Hazretlerinin, Kilise Ataları Tarafından “Kutsal Ruh'un Kavalı” Olarak Adlandırılan şiirlerinde, namaz üzerinde hassasiyetini görünce namaza bağlılığımızı artırmamız hususunu ikâz mahiyetinde beyan etmeyi üzerimize borç bilmek mecburiyetindeyiz. Bu nedenle Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Süryaniler ve diğer ilâhî dinlerde namaz kılmanın Allah Teâlâ’ya kulluk görevlerinin başında gelmektedir.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/03/suryani-mor-efrem-hazretleri-is-285.html

36. Tarihi bir olay anlatırken Meryem'leri karıştırıyor. Kur’an’da “Ey Harun’un kız kardeşi” diye hitap etmişlerdir. Hâlbuki bu iki Meryem birbirinden tamamen bağımsızdır. İsa’nın annesi olan Meryem’in Harun isminde bir kardeşi olmadığı gibi, bu iki Meryem’den ilki, diğerinden yaklaşık 1700 yıl önce yaşamıştır. (Meryem: 28)

Kur'ân-ı Kerim’in en büyük vasıflarından biri birçok bilgiyi kapalı geçer. Örnek: Hz. Adem’in yediği şey. Ehli kitap bunun hakkında birçok varsayımları vardır. Bunun gibi olaylarda anlatılan tarz için bu polemiğe gerek yok. Bu konuda en güzel eser Aytunç Altındal’ın Üç İsa ve  Yoksul Tanrı Tyanalı Apollonius kitaplarını tavsiye ederim. Halihazırdaki Hristiyan âleminin İnandığı İsa için çok değişik varsayımları vardır ve ispat eder. Meryem konusu İslam Dininin bir sorunu değil bunu Hristiyanlara sormak gerekir.

37. Lat, Menat ve Uzza isimli putları övüyor. (Necm: 19-20)

Selman Rüşdinin polemik ettiği Şeytan ayetleri kitabıyla gündeme gelen bir konudur. Tarihsel bir olaydır. Bahsedilen put isimlerinin ve olayın üzerinde birçok tevil vardır. Bu konu üzerindeki kitaplara müracaat edildiğinde övülme falan yoktur.

38. Savaşa teşvik eden ayetler var. (Bakara: 190-193-216-244), (Ali İmran: 166), (Nisa: 71-72-76-84), (Enfal: 17-39-65), (Tevbe: 14-15-46-111-123), (Hac: 39), (Ahzab: 18-19), (Muhammed: 20), (Fetih: 11-16)

Evet İslamda nizamı âlem için cihat vardır.  Hz. İsa aleyhisselâm dahi kılıç peygamberi oluşundan bahseder.

"Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil kılıç getirmeye geldim. Çünkü ben oğulla babasının, kızla annesinin, gelinle kaynanasının arasına ayrılık koymaya geldim. İnsanın düşmanları, kendi ev halkı olacaktır."  (Matta 10; 34-36)

"Ben dünyaya ateş atmaya geldim. Eğer şimdiden tutuşmuş ise daha ne isterim. Fakat benim vaftizleneceğim bir vaftizim var. Bu yerine gelinceye kadar nasıl da sıkılmaktayım! Dünyaya barış ve selamet getirmeye geldim mi sanıyorsunuz? Hayır, size ancak şunu söylerim; ben sizlere ayrılık getirmeye geldim." (Matta, 12; 49-51)

"Lakin üzerlerine kral olmamı istemeyen o düşmanlarımı buraya getirin ve önümde öldürün!" (Luka, 19/27)

"İsa, yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: 'Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları, Baba, Oğul, Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin." (Matta, 28/18, 19)

Bu nedenle savaş insan hayatında olması gereken yerde var olan bir unsurdur. Savaşın ve barışın dualitesi arasında dünya devam eder.

39. Bir savaşta kaç müslümanın kaç kafire denk geldiğini anlatan ayeti hemen bir sonraki ayet yalanlıyor. (Enfal: 65-66)

İnancın kuvveti ile alakalı bir ayeti saptırmaya gerek yok. Seyyid Onbaşının, Çanakkale Harbinde kaldırdığı mermiyi bahse konu edersek az bir topluluk kendinden sayıca fazla birçok topluma galip gelmiştir. İnanç konusu denilmemektedir.

40. Kadına savaşta "ganimet" diyor. (Nisa: 4)

(Nisa: 4) Kadınlara mehirlerini borcunuzu öder gibi verin. Eğer onun bir kısmını size gönül razısıyla verirlerse onu da âfiyetle yiyin.

Bu ayet numarası yanlış.

41. "Cahiliye dönemindeki gibi açılıp saçılmayın" diye kadının özgürlüğünü kısıtlıyor. (Ahzab: 33)

Açılıp saçılmak özgürlük işareti midir? Sormak gerek. Örtünün kadın için tavsiye edilmesi gerçeğinde İslama göre kadını korumak içgüdüsü yatmaktadır.  Bazı kesimler için bu standartlar farklı olabilir. Ama ehli kitapta dahi kadının örtüsünde ittifak vardır. Hiç başı açık Rahibe göremedim.

42. Ayın yarıldığını iddia ediyor. (Kamer: 1)

Yok diyenlerin delilleride ipesapa gelecek gibi değil. Kur'ân-ı Kerim de geçiyorsa doğrudur.

43. Galaksiler yok. ???

Kur'ân-ı Kerimin ilahi kitap olmadığını iddia eden kişilerin o neden yok demesi, garip bir durum. Güneş, ay ve yıldızlardan oluşan bir anlayışın olduğu dönemde galaksiden neden bahsedilsin ki…

44. Evrenin nasıl oluştuğu tamamen yanlış anlatılıyor. ???

Binbang teorisine en yakın ifadeler Kur'ân-ı Kerimde geçerken bunu göz ardı neden ederler. Kara delik, akdelik ifadelerine benzer ifadeler Kur'ân-ı Kerim de geçtiğini iddia edenler var.

45. Dünyanın oluşumu bilime taban tabana zıt…

Tanrı Parçacığı çıktıktan sonra bilim dünyası altüst oldu. Kur'ân-ı Kerim in o zaman insanının anlayacağı tarzda ifadeleri garipsenmemelidir.

46. Güneş dünyanın etrafında döner diyor. (Enbiya/33)

(Enbiya/33) O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

Güneşte samanyolu galaksisi içinde kendine ait bir yörüngesi olduğunu neden unutuyorlar. Sonra ayeti tahrif etmenin bir manası yok. Sonra bu soruyu  hazırlayan kişiler neden sadece meal okurlar ki. Bu ayetlerin açıklamaları olan tefsirlere bakmazlar.

47. Allah pek çok ayette beddua ediyor, hatta bazılarında kendi kendine "Allah onları kahretsin" diyor. (Munafikun: 4), (Tevbe: 30)

(Munafikun: 4),  Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!

Arap dilinde ifadeyi meramı kuvvetlendirmek için kullanılan bir tarz. Lanetleşmek eski toplumlarda çözüm olarak kullanılırdı.

48. Kuran'da kadınlara hitap hiç yok. ???

Kocaman Nisa süresi adı laf olsun diye mi konuldu. Yahudilikte kadının adını anmak yasaktı. Her sabah erkekler kadın olarak dünyaya gelmediğine şükretme duaları varken İslam bu konuda onları aşmıştır. Hangi ibadette kadına yapmayın emri telakki edilmiş ki
Hac, Namaz, Oruç…Arap dilinde Hitap konusu incelendiğinde daha iyi anlaşılır. Birçok yered mümin kadınlar ifadesi var neden yok deniyor, anlamak mümkün değil. Arapçayı kendi diliyle anlamak dedeikelri bu… her dil kendi toplumundaki ifade ile anlaşılmaya çalışılmalı…

49. Bazı hayvanları hâkir görüyor ve kafirler için "aşağılık maymunlar" gibi çocukça hakaretler kullanıyor. (Bakara: 65), (Maide: 60)

Arap dilindeki bir kullanım bu…her toplumda bunlar bulunmaktadır. Yahudiler Hristiyanlar yıllarca domuz ve fare dediler. Bu ifadelerin hiçbiri Kur'ân-ı Kerim de geçmiyor, kullanılmamıştır. Neden fareyi kullanmadı mı demeli…

50. Muhammed tanrılaştırılıyor. (Ahzab: 56)

Bu iddia külliyyen yalan şehadet kelimesinde kul ifadesi, ve diğer manasıyla köle ifadesini kullanmış bir peygambere iftiradır.

51. Bir ayette ganimetlerin tamamı peygamberin diyor, cihatçılar savaşı reddedince "ganimetlerin 5'te 1'i peygamberin" ayeti geliyor. (Enfal: 1-41)

Tarihi olay çarpıtılıyor. Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellemin hayatını okuyanlar onun nasıl bir fakir hayatı yaşadığını bilirler. 

52. Peygamberin küçük karısı Ayşe'nin zina yapıp yapmadığına dair ayetler var. Entrikalar ve dedikodular da unutulmamış. (Nur: 11-12-13-14-15)

Her büyük insana iftira yapıldığı gibi ona da yapılmıştır.

53. Evrim hiç yok. ???

Evrim bir teoridir. Gerçekliği hakkında hala bir şüphe vardır. Darwinin hayatında kendisi bile karısı ile bir pazarlık sonucu sürmüştür iddiasını okumaya erinenler için bu filmi tavsiye ederim.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/05/creation-yaratilis-i-2009filmi.html

54. İçki konusunda önce olumlu sonra olumsuz ayet geliyor. (Nahl: 67), (Bakara: 219), (Maide: 90-91)

Zaman yayılarak yasak edilen bir haramdır. Saptırmaya gerek yoktur.

55. Yahudi ve hristiyanları dost edinmemeyi emrediyor. (Maide: 51)

Bunu günümüzde çok iyi görüyoruz.

56. Kadınlara "TARLA" diyor. (Bakara: 223)

Arapdilindeki mecazi  bir kullanımı neden başka yöne çekerler.

57. Peygamberler arasında fark olmadığını söyleyen ayet ve Hz. Muhammed'in en değerli peygamber olduğunu söyleyen başka bir ayet var.

Tefsir kitaplarında bu konuda yüklü açıklama var. Mealcilerin düştüğü basitlik bu

58. İyilik ve kötülüğün Allah'tan geldiğini söylüyor, sonra iyilik Allah'tan kötülük senden diyor.

Kader konusunda Allah Teâlâ siyak ve sibaka göre cümleyi getirdiğinden bu kişiler ayetleri anlayamazlar. Tefsilerde çok güzel izah var.

59. Uzaya çıkmayı imkansız görüyor. (Rahman: 33)

Bu kişilerin uzay dedikleri aya seyehat mi, yoksa gerçekten uzay yolculuğu mu…sormak lazım

60. Ay'ı nur kaynağı olarak nitelendiriyor, güneşin ışığını yansıttığını bilmiyor. (Yunus: 5), (Nuh: 16)

Bunun cevabını vermeye gerek yok. Edisnın ampulü ışık mı yoksa bir cam ve tungsten  madeni mi…

61. Büyük patlama ile ilgili hiçbir bilgi geçmiyor. ???

Daha önce söylendi. İnsanlar için gereksiz bilgiler Kur'ân-ı Kerim e alınmamıştır. Bin bang ı kaç kişi biliyor ki…

62. Köleyle hür bir tutulur mu, diye insanları ayrıştırıyor. (Nahl: 75)

Amerikada zenci ve beyaz  farkı ne ise o zmand aköle ve hür için aynı şeyler geçiyordu: Pozitif ayrımcılık vardı.

63. Konuşan karınca, ejderha, vs masalsı anlatımları var. (Neml: 18), (Araf: 107)

Kutsal kitaplar içinde hikayesi en az olan Kur'ân-ı Kerimdir. İnsanlara örnekleme yapılması gerektiği için az olarak kitapta bunlar zikredildi.

64. İblis için bir ayette melek, diğerinde cin diyor. (Kehf: 50), (Bakara: 34)

Şeytan hakkında daha fazla bilgi için  bu linkle bakın.

https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/04/iblis.html

65. Mahşerde Allah şefaat etmez diyen ayet de var, eder diyen de. (Bakara: 48), (Zuhruf: 86), (Necm: 26), (Zümer: 43)

(Bakara: 48) Öyle bir günden korkun ki, o gün kimse başkası için bir şey ödeyemez; hiç kimseden şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz.

(Zuhruf: 86), O'nu bırakıp taptıkları şeyler şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefaat edebilirler.

Sadece bu iki ayeti ele alalım. Bu varsayımı çıkaran kişi için sadece şunu söylemeliyim Ya İslam’dan hiç haberi yok ya da sadece eline bir meal almış kendince notlar tutmuş sallıyor ya tutarsa diye. Hiç etik değil.

66. Hayvan, bitki, coğrafi şekil ve besinler Ortadoğu’ya özgü. ???

Kuzey Kutbundan bahsedecek değildi ya, yukarıdan aşağıya hala aynı şeyleri söylüyorum bir inat mahsülü çırpınmalar.

67. Bir ayette vasiyet şart, diğerinde değil. (Bakara: 180),

Vasiyet etmeden ölenler için İslam miras paylaşımı bellidir. Eğer vasiyet varsa 3 de 1 de geçerlidir. Şimdi vasiyet edemeden ölen için sorun olmayacak bir durum olmasın diye iki ihtimal açık bırakılmıştır.

68. Allah, Muhammed'e salat ediyor. (Ahzab: 56)

Son dönem ilahiyatçıların polemik konusu. Allah Teâlâ, bir kuluna özel özel sevgi duymasında özgür olamaz mı?

69. Kıble önce Kudüs'ken Yahudiler itiraz ettikten sonra Kâbe oluyor. (Bakara: 144)

Bu İslam tarihini bilmediğinin açık göstergesi…

70. Cehennemde Ebu Cehil'e düello teklif ediliyor. (Alak: 13-19)

Yukarıda denilen üzere dil bilgisi zayıflığından çıkmış sorular. İlk inen sürede bu kadar meydan okuma olsun.

71. Rahman suresinin 31 ayeti plak takılmış gibi aynı cümleyi yazıyor. (Özellikle bakınız..)

Hani itiraz olsun diye bir şey söylemek istemiş biri olur gözünün üstünde kaşın var der gibi. Bunu 19 cular duymasın dalga geçerler. Ayrıca  Edip Yüksel duymasın veryansın eder.

72. Her şeyi bilen Allah kıyamet saatini meleklerden öğreniyor.

Ben ilk defa duyuyorum nerede nasıl olmuş…

73. Cennette kadınlar için vadedilen hiçbir şey yok. ???

Cennet seks yapılan bir yer diye bahsedilmesi yanlış orada genç erkeklerden bahsediliyor.  Sormalı ki üstü kapalı geçmiş bir konunun hala nasıl olacak diye yorulmak yerine dünya hayatımızı dizayn etmek neden bize zor geliyor.

74. Hayvanları yük taşıma, öldürüp yeme ve ulaşım aracı olarak görüyor, evrimden alakasız.

Biz evrime inanmıyoruz diye neden buna mecbur tutuyorsunuz. Evrimle alakalı değil… ne demek oluyor. Evrim birkaç fosilden başka neyi var . Hala bir sürü tezden ibaret içeriği ile insanlara inanç zehirlemesinde kullanılıyor. Sonra Evrimin  inanç konusuna dahil edilmesi de yanlış.

75. Bazı ayetler daha Hz. Muhammed zamanında hükmünü yitiriyor ama hala duruyor.

Tarihselcilik  Fazlurrahman gurubunun çözmedikleri açmazlara uydurdukları bir yöntem. Allah bakidir. Hükmüde kıyamete kadar devam edecektir. Son Din İslam olunca tarihsellik konusu otomatikman düşer.

76. Peygambere soru sormak için sadaka vermek emrediliyor. (Mücadele: 12)

Peygamberimize verilen sadaka fakir Müslümanlara dağıtılacak bir meta idi. Selmanı Farisi  radiya'llâhü anhın Müslüman oluşunu okusunlar. Peygamberimiz ve ehli beyte sadaka haramdır.

 

Anektod: Saçmalıklardan bıktım ama kalan şu sorular ise cevap verilmeye değmeyecek kadar üstün körü bir inatla sorulmuş sorular… yinede cevap yazalım.

 

77. Cennetin genişliği ayetlerde farklı anlatılıyor. (Hadid: 21), (Ali İmran: 133)

Tefsir kitaplarında geniş izahat var.

78. Dünya kainattan daha önce yaratıldı diyor. (Fussilet: 9-12)

(Fussilet: 9-12) De ki: "Arzı iki devirde yaratanı inkâr edip O’na başkalarını ortak mı koşuyorsunuz? O yaratıcı ve âlemlerin rabbi olan Allah’tır." Arz üzerinde sarsılmaz dağlar oturttu, orayı bereketli hale getirdi; gerekli besinlerini orada -bunlara ihtiyacı olan varlıklar için eşit derecede olmak üzere- uygun ölçülerle yarattı. (Bütün bunlar) dört devirde oldu. Dahası O, duman halinde olan semaya iradesini yöneltti; ardından ona ve arza, "İsteyerek veya istemeyerek (varlık sahnesine) gelin!" buyurdu. "İsteyerek geldik" dediler. Böylece onları iki evrede yedi gök olarak yarattı, her göğe işlevini ilham etti. Biz, yakın semayı kandillerle donattık ve onu koruduk. İşte bu, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.

Ayetlerin bu denli açık olduğu halde saptırmanın bir manası yok. Dünyayı yaşanılır hale getirilmesi için gök tabakalarının sonradan oluşturulduğundan bahsediyor. Son bilimsel araştırmalarda suyun başka bir göktaşı ile dünyaya taşındığı ve hakeza demirin yeryüzüne ayriyeten indirildiği bahse konudur.

Bu soru sırf saptırma için sorulmuş.

79. Rüzgar olmasa gemiler durur diyor. (Şura: 33)

İlk gemilerin durumu göze alındığında bunun neresi yanlış.. Başka yerlerde tarihselciliği kabul eden varsayımları söylerken bu konuda kendileri ile çatışmaktadırlar.

80. Boşanma konusunda kadını 3 kez boşayıp başkasıyla evlendirip boşarsan tekrar sana helaldir gibi garip bir mantığa sahip. (Bakara: 230)

Kadının sosyal hayatında erkekler arasında bir meta olarak dolaşması engellenmiş.

81. Göklerle yer bitişikken onları ayırdığını iddia ediyor. (Enbiya: 30)

Yukarıda geçen ayeti anlamayanın devam sorusu.

82. Diğer kitaplar gibi varlığına kanıt olmayan Nuh'un gemisi efsanesini anlatıyor. (Muminun: 27), (Hud: 37-38-42-44), (Araf: 64), (Yunus: 73), (Şuara: 119), (Ankebut: 15-65)

Tufan bütün mitolojide ve tarihi kazılarda geçen bir konu iken ve bütün insanlığın bir yanlışta ittifak ettiğini düşünmek yanlıştır.

83. Mekke'de ayetler barışçılken Medine'de Muhammed güçlenince vahşi ayetler geliyor. (Kafirun: 6), (Tevbe: 29)

Mekke hayatında devlet statüsü daha oluşmamıştı. İlk İslam devleti Medine de kuruldu. Devlet olmanın gereği savunma amaçlı savaşlar yapılmış ve Allah Teâlânın emrini insanlığa yaymak için bir devlet olmanın gereği budur.

ABD kafası estiğinde dünya da terör estiriyor. Size demokrasiyi getireceğim diyerek bütün devletlere meydan okuyor. Buna ne demeli…

84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Bahsedilen ayet bu…

Nûh şöyle cevap verdi: "Ey kavmim! Bende hiçbir sapkınlık yoktur; şu var ki ben âlemlerin rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.

Diğer peygamberlere de devrim yaptığı için sapık demişlerdir.

85. Gece ve gündüz bilimsellikten çok uzak anlatılıyor.

Kur'ân-ı Kerim bir fizik, kimya astroloji kitabı değildir. Art niyetli bir soru.

86. Mikail'in meteorolojiden sorumlu olduğu söyleniyor ama trilyonlarca gezegen var.

Mitolojik kurgulardan uzak düşüncem var diyeninin bu soruyu sorma hakkı yoktur.

87. Tatlı suda mercan ve inci yetişebileceği anlatılıyor. (Rahman: 19-22)

Allah Teâlâ bunu söylediği halde bizlerin bunu yeryüzünde bulunan bölgeleri göremediysek sorun bize aittir.

88. Tevrat'tan alıntılar yapılırken hata yapılmış, Zebur kitap zannediliyor. (Kuran/Maide: 45 - Tevrat/Mısırdan çıkış: 21:23.25), (Kuran/Enbiya: 105 – Tevrat/Mezmurlar: 37:29), (Kuran/Araf: 40 – İncil/ Matta 19:24–Markos 10:25–Luka 18:25), (Kuran/Ali İmran: 93 – Tevrat/Yaratılış Bölümü 32:22.31), (Kuran/Hicr: 9 – Tevrat/Yeşaya: 40/8 – İncil/Matta: 5-18)

Soran Dindar olsa gam yemeyeceğim. Tevratı kabul etmiyorsun, sonra da neden yanlış aldın ayetleri diyorsun.

89. Cennet sadece erkeklere özgü bir harem gibi anlatılıyor.

Cennet bizlerin anlayışına ve dünyaya anlatılışı temsilidir.

90. Allah'ın bazı insanlara hidayet vermediği ve onları yakacağı söyleniyor.

Yaratılışın gizeminde bazı sorular sorulmaz. Hiçbir devlet başkanına tebaası neden bu kararı aldın diye sorabiliyor mu?

91. Göğün yere düşmemesi için tutulduğu yazıyor. (Hacc: 65)

Gezegenler arasındaki bağların açıklaması var. İlim adamları bunu çok güzel açıklıyor. Mıknatısın kendine ait bir çekme ve itme kuvvetini enerjiye veya yapısına bağlayanlar bu konuda neden çelişki içindedirler.

92. Nisa 11-12 ayetlerinde matematik hesap hatası yapılıyor.

https://www.youtube.com/watch?v=xtxQbeDDvkM

Bu videoya bakılmasını tavsiye ederim.

93. Güneşin sıradan bir yıldız olduğu bilinmiyor.

Ogün insan için geçerli kültür üzerine beyan vardır.

94. Bilimselliğe ters olarak her şey insan için yaratıldı mantığı var.

Dünyada en güçlü varlığın insan olduğunu anlatan kıssalar vardır. Dünyada bütün değişimlerde bir etken olabiliyorsa mantıksal sonuç olarak bu çıkar.

95. Cinlerden bahsediyor, varlıklarına dair hiçbir bilimsel delil yok.

Bu sorunun cevabı şeytan bahsinde yukarıda bahsedildi. https://ismailhakkialtuntas.blogspot.com/2020/04/iblis.html

96. Allah bazı ayetlerde pazarlık yapıyor.

Siz iyi olursanız şu, kötü olursanız şu olur demenin bir pazarlıkla ne alakası vardır.

97. Hırsızlık haram ama savaşta ele geçirilenlerin yağmalanması helal. (Maide: 38), (Nisa: 24)

ABD nin Irak savaşında bütün yerel zenginlikleri yurtlarına taşıması, petrolüne el koyması, kütüphaneleri bile talan etmesinin gerekçesi nedir?

Devletler eğer savaşa girerse diğer devletin zenginliklerini kendine aktarır.  Burada adaletçe yaşama hakkına sahip olma hakkına müdahele edilmemesi gerekir. Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellemin savaşlarında talan ve tecavüz söz konusu değildir. Ele geçenler ganimet kontrollü olarak dağıtılmıştır. Diğer İslam devletlerinde de bu bahse konu uygulamalar, Haçlı seferleri gibi olmamıştır.

Dolayısıyla insan tabiatına ait olan savaş ganimeti konusunda Allah Teâlâ fıtrata mugayir bir kural getirmemiştir. Savaş varsa ganimette olacak demektir.  Başka yerde evrimde güçlü olan karakterler baskın diyenler bunu neden es geçerler.

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

(Ahzab 50) Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verip de elinin sahip olduğu kadınları, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını, kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar da peygamber de onunla evlenmek isterse böyle bir mümin kadını -ki sonuncusu diğer müminlere değil, zatına mahsustur - sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları kadınları hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir.

Akrabalar arasında evlilik var. Bunun ensest ile bağdaştırılması nasıl oluyor. Birisi amcasının kızıyla bugün evlenmiyor mu?

https://eksisozluk.com/amca-kiziyla-evlenme-hakki--1791593

99. Kuran'da "AŞK" kelimesi hiç geçmiyor.

 “Arapça “ışk” kökünden gelen aşk lügatte, sevda, aşırı ve şiddetli sevgi; bir kimsenin kendisini bütünüyle sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona bağlanması, yakınlık duyması ve düşkünlük göstermesi manalarına gelir. Yine aynı kökten olup, “sarmaşık” anlamına gelen “aşeka” da, aşk kelimesi ile ilgilidir. Nasıl ki, sarmaşık kuşattığı ağacın suyunu emer, yaprağını soldurur bazen de kurutursa, sevgi de sevenin sevgilisinden başka şeylerden ilgisini, alakasını kestirir ve onu soldurur”
Bu kelime olmayınca bir noksanlık mı oluyor... sormak lazım...



Sonuç:

Yukarıda biraz bahsettiğim gibi, bağnazlığın bir ateiste bu kadar olacağını düşünmüyorum. Seçilmiş sorular ve düşünceler cımbızlanarak çekilmiş. Ve bunun yüzde yüz diyebileceğim kadar misyonerler tarafından hazırlanmış olduğunu söyleyebilirim. Çünkü ateistin inançsızlığı diye  piyasaya sunulmuş bu soruları sormak için en az beş yıl Kur'ân-ı Kerim mealini sürekli okumuş birisi olmalı. İnanmadığı bir kitabı defalarca okumak imkansızdır. İnsan fıtratına muhalif bir durumdur. Art niyet aranmalıdır. İnanmadığı bir konuda alınan cevap nasıl tatmin eder ki … Kur'ân-ı Kerime inanma ve ondakilerin eksikliği üzerinde neden böyle oldu diye soru sor. Bu yanlış tutumdur. İslam’da dine girme için zorlama yoktur. Ancak İslam devleti konumunda bir ortamda yaşıyorsan kuvvetliye uymak şarttır. Bu evrim düşüncesinin temel mantığı değil mi?

Ayrıca tefsir ve hadis okumadan sırf meallere bakıp sorular üretmek ayrıca cahillik örneğidir. Bir o kadar yazık ki , basit kafa mantığı ile sorulmuş ki cevap yazmak değer vermek gibi oluyor. Sırf hakaret olsun diye yazılmış sorular/düşünceler . İlmin seviyesini polemik statüsüne  düşürmemek gerekir. İnsan inanmıyorsa neden inanmayışına birilerini dahil etmek ister ki…Dinlerde bu çeşit bir zorlama iktidarların kendi menfaatleri için tercihleridir. Yoksa Allah Teâlâ zorla bir dine girme konusunda daha önce olduğu gibi İslam  hakkında da böyle bir emri yoktur. Ancak eğer bir yerde İslam devleti varsa orada uyulması gereken kuralları koyması ise Onun rabbliğinin delilidir. Şu an için yeryüzünde Kur'ân-ı Kerime uygun yaşama alanı bulunan devlet sayısı yok denecek kadardır.  Bir Müslüman için bile dinini yaşama imkanı sunmuyorlarsa yeryüzü geniştir, diye çok açık bir tercih sunmuştur.

Sonuçta sırf benim mantığıma uymuyor, yahut güncel bilim bunu açıklayamıyor diye bazı hususların inkar edilmesi düşünülemez.

Kafirun suresi bu kişilere en güzel cevaptır. …Senin dinin sana, benim Dinim bana…

İhramcızâde İsmail Hakkı

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar