Print Friendly and PDF

Bütün İş Saatte


Muhyiddin İbn Arabi kuddise sırruhu, Futûhât-ı Mekkiyye'sinde ‘Cevherî’nin hikâyesi hakkında şunları anlattı.
Cevheri elinde hamur olduğu halde fırına gitmiş. Abdestsiz imiş, Nil’in kenarına yıkanmaya gelmiş. Suyun içindeyken uykudaymış gibi Bağdat’ta olduğunu, bir kadınla evlendiğini, altı sene onunla geçirdiğini, kadının çocuklar doğurduğunu -sayılarını bilmiyorum-sonra yine suyun içindeyken kendine döndürüldüğünü görmüş. Yıkanmasını bitirmiş, elbiselerini giymiş ve fırına dönmüş. Ekmeği almış ve evine gelmiş.
 Ailesine vakıada gördüğü şeyleri bildirmiş.
Aradan bir ay geçtikten sonra vakıada kendisiyle evlendiğini gördüğü kadın çıkagelmiş.
Adamın evini sormuş.
Bir araya geldiklerinde Cevheri kadını ve çocuklarını tanımış, inkâr etmemiş. Kadına ‘ne zaman evlendin?’
diye sorulunca, ‘altı seneden beri, bunlar da onun benden olan çocuklarıdır’ diye yanıt vermiş. Böylelikle hayalde olan şey, duyuda ortaya çıkmıştır.
(Söz bitti)
Zaman içinde yaşadığımız bazı anlar sıkıştırılmış zamandan genişletilmişe geçebilir. Peygamberimizin sadaka ömrü uzatır dediği de budur.
Dar zaman genişler. Biz bunu yaşarız çok vakit anlamadan. 
Düşünün biz saatçi var, saate ayar çekiyor… İsterse çarkın çalışma hızını yavaşlatır 1 yıllık zamanı 10 yıla çıkarır.  Görünüşte zaman aynı geçirilen sürede aynıdır. Hissiyatımız bile bunu anlamakta sorun yaşar.
 Öyle kişiler var ki, ölmeleri anbean vaki olması gerekirken ölmediler. Aynı anın yaşamasın da 1 yıl ona çıktı. Diyelim ki bu yıl ölmesi gerekenler 10 yıl sonra göçecekler. Bu göçme hadisesi yine  kadere uyacaktır. Bize farklı gelecek olması zannımızdadır.
Cevherî hikayesiden anladığımız da budur.
İhramcızâde İsmail Hakkı

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar