BABAYASALARI / ANASÖZLERİ
Derleyen: JOHN PEERS / GORDON
BENNETT, çeviren: TOMRlS UYAR
VELİ TOPLANTILARI İÇİN ELVERİŞLİ ÖĞÜTLER
Terman Yasası:
Bir eğitim programının kaça
patladığıyla kaç para ettiği arasında bağlantı yoktur.
Campbell’in "Çocuklarla
Yolculuğa Çıkma" Yasası:
Gideceksen git de gittikten sonra
kaçırmış olma.
Hendrickson Yasası:
Bir sorun bir sürü toplantıya yol
açıyorsa, toplantılar eninde sonunda sorundan ağır basar.
George Washington'm "Doğru
ve Sonuçları" Kuramı:
Atlatamayacağınız belâ yoktur,
yeter ki birine aktarın.
Mark Twain'in Gözlemi:
Adem baba insandı —besbelli.
Elmayı elma olduğu için değil, yasak olduğu için istiyordu.
Saul Lavisky’nin Sözleşme
Gözlemi:
Eğitim, küçük harfleri okumakla
edinilir; deneyimse, küçük harfli maddeleri okumama pahasına.
Rahilly'nin Yüksek Öğrenim
Kurulları Yasası:
Iktidardakilerin hepsinin tam
iktidarlı olmadığını asla unutmayın.
Haap Kuralı:
Fazla öten bülbülü çakal kapar.
Peder Rich'in Vardığı Sonuç:
Anababa her ne yaparsa,
yanlıştır.
Kavanaugh İlkesi:
Parasızlık, pazarlıktan asla
kârlı çıkmaz.
Zaenglein'ın Özdeyişi:
Bir zamanlar çocuklar, nereden
geldiklerini sorarlardı, şimdi nereye gideceğinizi söylüyorlar.
Rodney'in Kuralı:
Kişisel araştırmalarınızı genel
eğitiminizden uzak tutun.
McFadden’m Gözlemi:
Deneyimden ders almadaki güçlük,
sınavın başlangıçta, dersin sonda gelmesinden kaynaklanır.
Afganistan'ın Temel Eğitim
Yasası:
En berbat eğitim seferberliği
bile iyi bir öğrenciyi harcayamaz.
Sander'den İnci:
Hayat, amacı oyunun amacını
keşfetmeye yönelik bir oyundur.
Mullin'in Gözlemi:
Kararsızlık, esnekliğin kapısını
açan anahtardır.
Peder Brennan'ın ünlü Dipnotu:
Çocuklara kulak verilmeli, yüz
değil.
Napier'in Yorumu:
İhtiyarların gençlik hakkında
bildikleri, gençlerin ihtiyarlık hakkında bildiklerini kat kat aşar.
Boxer Yasası:
Lâf, eveleyip geveleyenin
boğazında kalır.
Bayan Bowman'in "Kardeş-Rekabeti"
Yasası:
Çikolatasını ikiye bölmeye razı
olan çocuk, istediği yarıyı seçemez.
Englc Yasası:
Yoklamada sakın ayağa kalkma,
yerini başkasına kaptırırsın.
Preston'dan Özdeyiş:
Belagat gösterisi yapanın
hamakatini bilmeyen kalmaz.
Jimenez'in Öğüdü:
Çizgili kâğıt verirlerse,
çizgisiz tarafından başla.
Eğitime ilişkin bir Öngörü:
Okkalı tokat sistemini kuran
okkanın altına gitti.
Spence'in Gözlemi:
İyi bir eğitim görmek için ille
de özürlü olmak gerekmez, yine de işe yarar.
Shultz'un Bilgeliği:
Fil gibi belleğin yoksa, bari fil
gibi iz bırak.
Parker "Parlamentoda
Usul" Yasası:
Oturuma ara vermek usulü, her
zaman usuldendir.
Soderquist Nine'nin Gözlemi:
Hayat yolunda ilerlerken unutma
ki, dikenlerin öte yanında gördüğün yeşillik, otlakçıların eseridir.
Sousa'nm Okutmanlık İlkesi:
Öğrencileri parlak lâflarla
şaşırtamıyorsan, zırvalarınla bocalat.
Talamantez'in Hüznü:
Hayatın altıüstü bir çanak kiraz
olmadığı, kirazlar tüketilene kadar anlaşılmıyor.
Groya Yasası:
Aslolan, bilip bileceğimizi
bildikten sonra öğrendiği mizdir.
Dr. Levitan Kuralı:
Ortalıkta bir çamurlaşma varsa,
sonunda ya çocuklarınıza bulaşacaktır ya pabuçlarınıza.
Furst’ün Akademik Yaklaşımı:
Kesenin ağzı kimin elindeyse
eğitim politikası onun avucunun içindedir.
Utvifch’in Gözlemi:
Eğitim, tam bir cahillikten yarım
bir kararlılığa geçiş sürecidir.
B.V.Roy'un Çıkarsaması:
Öğretmek, elde olmayan bilgiyi
elden çıkarma sanatıdır.
Bergman'm Zehir Kutusu:
Günümüzde yaşam öyle ki ne kadar
para kazanırsan kazan, yine de haftada dört kere (bir biçimde) hamburger
yiyorsun.
Goldstein'ın Doğrusu:
Başarı, yalnızca iyi becerdiğini
yapmak, gerisini başkasının sırtına yüklemektir.
POLİTİKACI ADAYLARINA ÖĞÜTLER
Avukat'ın Yasası:
Elli sözcüğü aşan her yasada en
az bir boşluk vardır.
Metzger'in Özdeyişi:
Vergi iadesi, ödediğiniz servetin
sadakasıdır.
Anthony'nin Gözlemleri:
1. Özgürlük, her kişinin kendi görüşlerini paylaşanlardan
kesinlikle uzak durmasını buyurur.
2. Kuralı istisnalar koyar.
3. Yepyeni bir konuda karara varacakların:
üçte biri destekleyici,
üçte biri köstekleyici,
üçte biri de çekimser olacaktır.
4. Sayın başkanı m, Yönetiminiz sırasında başgösterecek
herhangi bir nostalji havasına karşı tetik durun.
5. Demokratlara katlanamıyorsanız Cumhuriyetçi Par ti'ye
katılın. Cumhuriyetçileri de bir o kadar itici bulacaksınız belki ama hiç
değilse sayıca azlar.
6. İngilizcede küfürler o kadar kıttır ki, tıpkı bayrağımız
gibi, rasgele kullanılmamalı, özenle dürülüp saklanmalı, ancak yeri geldiğinde
renklerinden ve etkilerinden bir şey yitirmeksizin, gururla ortalığa
sallanmalıdır.
Adem'in Görüşü:
Salçaya ve politik taktiğe düşkün
olanlar, kotarılışım gör memelid irler.
Abraham Lincoln'ın İncisi:
Doğruyu söyle, aklında fazla şey
tutmana gerek kalmaz.
Mo Udall'ın Bir Numaralı Siyasa
Yasası:
Herkesin oybirliğiyle
destekleyeceği bir şey bulamıyorsan bil ki yanlıştır.
Mo Udall'ın İki Numaralı Siyasa
Yasası:
Bir Numaralı Yasa'ya destek
sağlamak oldukça güçtür.
Murray Yasası:
Doğru kaleme alınmış kitabiliğin
içinden kimse çıkamaz.
"Burada İşim Ne?"
Kuralı:
Durum sarpa sarınca meclisten
çıkmak, açıklama yapmaya yeltenmekten iyidir.
Soderquist Nine'nin Siyasal
Söylevler Kuralı:
Asla bin sözcüğü aşan bir konuşma
yapmayın. Konuşmada bazı anahtar sözcükler yer almalı ve sıkça yine lenmelidir:
"halk", 81 kere;
"yurdumuz", 26 kere; "özgürlük", 17 kere;
"yoksullar", 33 kere; "söz veriyorum", 77 kere; karşıt
görüştekilere kaç kere "beceriksizler" diyebileceğiniz, becerinize
kalmıştır.
Hodges'un Gözlemi:
Hükümetin baş sorunu, merhemi
saçlı başa sürmesidir.
Vietnam Dersi:
Çocuk oyuncağı diye
düşünüyorduysan, politikaya atıl saydın.
Van Roy'un Özdeyişleri:
1. Hükümet vergi mükellefine oldum bittim yazı gösterip tura
vurmuştur.
2. Enflasyon, meteliğe atılan kurşundur.
Âbilene Çelişkisi:
insanlar, toplu haldeyken, bir
başlarınayken saçma buldukları çözüm yollarında birleşmeye yatkındırlar.
Boyle'un Gözlemi:
Kamuyu kollayan devlet,
yurttaşların tümünün sağlığından, esenliğinden ve iyiliksağlığından kendini
sorumlu sayan devlettir, tabii vergi mükellefleri dışında.
"Mad" Yazarının
Gözlemi:
Bir kere doğruyu söylemeyegör,
bir daha ne kadar atarsan at, sana inanmayacaklardır.
Andrevv'nun Doğrusu:
Dürüstlük, hemen her zaman en
geçerli politikadır.
Johnson’un Temel Siyasa Yasası:
Seçilir seçilmez, ne yap yap,
adının önüne bir "Fahri" kondurt.
George Bernard Shaw'un Gözlemi:
Elinde olan —yapar. Diline vuran
—öğretir.
H. L.Mencken'in Katkısı:
Öğretmeyi beceremeyenler
—yönetime geçerler. Yönetmeyi beceremeyenler —koltuğa göz dikerler.
Arşimed'in Politika ilkesi:
Sineksiklet bir milletvekilinin,
kesesinin ağırlığına eşit bir kuvvet tarafından su üstünde tutulduğu, sık ras
lanmış bir olaydır.
Politikacı'nın Kuralı:
Siyasal yaşamda yanılgıya bol bol
düşebilirsiniz, ama kuşkuya asla.
Kling'in İtirazı:
Devlet adamları, işimize gelmese
de doğruyu söylerler. Politikacılarsa, doğru olmasa da işimize geleni.
Dr. Nordstrom'un Tartışma Kuralı:
Karşınızdaki kişi gerçeklerden
sorumsuzsa, tartışmayı kolay kolay kazanamazsınız.
Hawkinson Yasası:
Her açıklama yeni sorulara
gebedir.
Karnin Yasası:
Fırsat buldular mı, politikacılar
ya hava basarlar ya para.
Calvin Coolidge’in Yorumu:
Herşeyi hemen yapamayız ama hemen
bir şey yapabiliriz.
Kamin'in Siyasa Yasası:
Bir politikacının mikroekonomide
ya da ekonomik düzenlemede ne gibi bir yol izleyeceğini kestirme
çabasındaysanız, sesine kapılmayın, adımlarına bakın.
H. L.Mencken'in Gözlemi:
Demokrasinin asıl derdi,
yurttaşların eninde sonunda Hazine'de oy sahibi olduklarını kavramalarıdır, o
zaman anarşi başgösterir.
Parker'ın Siyasal Demeç Yasası:
Bir görüşün doğruluğuyla
inandırıcılığı arasında hiçbir bağlantı yoktur; tersi de doğru ya.
Jacquin'in Demokrat İktidarlar
için Özdeyişi:
Yasakoyucular oturumdayken, hiç
kimsenin yaşamı, özgürlüğü ve malımülkü güvencede değildir.
Adını vermek istemeyen bir
Politikacı'dan:
İnsanların çoğu için hayırlı
olanın, insanların tümü için hayırlı olacağını çoktan unuttuk.
Hoffman Kuralı:
Gülümse de aklından ne geçiyor
diye kafa yorsunlar.
Ferdinand Lundberg Yasası:
"Ucuz politikacı" diye
bir meret, gerçekten vardır.
Pate'in Gevezeliği:
Bürokratlar, insanlığın
başetidir.
Nowlan'in Çıkarsaması:
En kestirme yolu izlemek,
insanları da çarpıtır ırmakları da.
VVhite'ın Kuramı:
Kötü haberi ne kadar tez ve
ayrıntılı verirsen, o kadar iyi.
Sorenson Yasası:
Politikada sivrilmek istiyorsan,
ibadet yolundan şaşma.
Doelger'ın Bulgulan:
Politikacının diline
doladıklarında doğruluk payı vardır, yalnızca dayandırıldıkları gerçekler
uydurmadır.
Taft Yasası:
"Cülûs"la aynı kökten
gelen "meclis"ten ne bekliyorsun?
Imhoff Yasası:
Her bürokratik düzenleme,
fosseptik çukuruna benzer:
kalınlar üste çıkar.
Henry'nin Politik Yararcılık
İlkesi:
Politikada yükselmek mi
istiyorsun, cebin dolu, yüzün sevimli, dilin kıvrak, cemaat üyeliğin garanti,
ailen geniş, iktisat bilgin sıfır olsun yeter.
Clarke'ın Devrimci Düşünceler
Yasası:
Her devrimci düşünce —ister
bilim, ister siyasa, ister sanat alanında olsun— dinleyende üç aşamalı bir
tepki uyandırır:
1. Asla gerçekleşemez —zamanımı alma.
2. Olabilir tabii ama zahmetine değmez.
3. Ben baştanberi parlak bulmuştum zaten.
Gordon'dan Politikacılara Yasa:
Herhangi bir durumda kürsüye
çıkma fırsatını ele geçirirseniz —sakın telaşlanmayın, gülümseyip durun, az
zamanda çok el sıkın, bildiğiniz bütün yaygın adlarla seslenin kalabalığa,
birkaç kişi size baş salladıktan sonra kürsünün iki yanına sıkı sıkı yapışın,
yavaşça öne eğilin, kaşlarınızı çatın, arka sıralara dakikalarca bakın v.b.
Kısaca:
ağzınızı ne kadar az açsanız o
kadar iyi.
Yargıç Douglas'ın Gözlemi:
Aslına bakılırsa, bütün
özgürlükler kafa dinleme hakkıyla başlar.
Şaşkın'm İğnesi:
Koca (ya da karı) zamanında
kendisiyle evlenmesey diniz görmeyeceğiniz kötü günlerin dostuna denir.
Hildcbrant Kuralı:
Gerçek zenginlik, yeteneği, azmi,
biraz da şansı olmak gibi bir ruh zenginliğinden öte, cebinde parası olmaktır.
Ellis'in Döktürdükleri:
1. Acele polis arıyorsanız, arabayı yolun ortasında bırakın.
2. Kendi perhizinizi kendiniz yapın... sigaraya başlayın.
3. Tanrı çıplaklığı onaylasaydı, hepimiz anamızdan çıplak
doğardık.
Peer'in Olasılık Hesabı:
Kitapların ne çoğunu
kapaklarından okuyabiliyoruz!
Alfred E.Smith Kuralı:
Ne kadar inceltirsen incelt,
zırva yine yutulmaz.
Meclis Yıllığı'ndan,
Politikacılara Birkaç Söz:
1. Dermana sarılmadan önce derdini bilmen gerek.
2. Risk hesaplarının hangi hesaplarla yapıldığını a raştır.
3. Kısa bilgilendirme toplantılarına karşı tetikte ol. Çoğu
zaman çığ gibi büyürler (tanım:
içinden çıkılması, korkunç
çabalara patlayan, üst düzeyde lâfheyelânı).
4. Eşgüdüm sağlama güçlüğü çoğu kere gözümüzü o kadar
korkutur ki, kusursuz bir eşgüdümle hazırlanan bir evrakın, örgütlenmenin
mutlaka ilk ya da son ürünü olmadığını görmeyiz, ama çoğu zaman öyle oluverir.
5. Örgütlenmelerin çoğunda, birden çok düşünce aynı anda
barınamaz... o yüzden de birbirini tamamlayan düşünceler birbirine zıt sayılır.
Dahası örgüt, şaşmaz bir sarkaç misali, orta noktaya hiç değmeden bir uçtan
ötekine savrulabilir.
Lyndon'ın Gözlemi:
Telefona ilk çıkan sorunuzu
yanıtlayamıyorsa, karşınızdaki bürokrasidir.
TİTİZLERE YARARLI SLOGANLAR
Pulliam'ın Özdeyişi:
Sakın yumuşak bir şeye basayım
deme.
Baba Yasa:
Ailenize verebileceğiniz en
değerli armağan, iyi bir örnektir.
Steven Kuralı:
Birinin attığı, ötekinin
taptığıdır.
Ornstein Yasası:
Hiç kimse kapısına CİCİ KÖPEK
levhası asmıyor.
Stoddart'ın Öğütleri:
1. Çocuğunuzu günde bir kere dövün. Nedenini siz bilmeseniz
bile o bilir.
2. Çevrenin kuşkusunu çekmek istemiyorsanız, bostanda pabuç
bağlamayın.
Chuck'ın Yargısı:
Küçük bir şişe şarap, mantıkdışı,
edepdışı ve do yumdışıdır.
Profesör Dillon'in Kuralı:
İşine akıl erdirebildiğimiz bir
Tann'ya Tanrı denmez.
Nancy'nin Görüşü:
Uydurma bir özür hiç yoktan
iyidir.
Welch'e Göre:
Dürüst bir yanıt başınıza bir
sürü belâ açabilir.
Ben Franklin'den Öğütler:
1. Başarı, nice dürüst insanın başını yemiştir.
2. Kişinin dileklerinin yarısı yerine gelse, iki kat daha
dertlenirdi.
3. Tutkun gemi azıya almışsa, dizginleri sağduyuna bırak.
4. Nedensiz öfke olmaz, ne ki haklı neden bindebir bulunur.
5. Delilere taç giydirilseydi, hepimiz kral olurduk.
6. Baltanın işleyemediği meşeyi, küçük bir okşayış
devirebilir.
Bayan Murphy'nin Yasası:
Sıradan bir kadının söyledikleri,
kocasının dinlediklerinden %50 fazladır.
Cannon'ın Önemli Yorumları:
1. Bellibaşlı boşanma nedenlerinden biri, kocanın motoru ilk
on denemede çalıştıramamasıdır.
2. Polis bulmak diye bir sorun yoktur, yeter ki aramayın.
İnatçı'nın Vardığı Sonuç:
Rasgele tepinmekle böcekler
hizaya gelmez.
Preston'un Özdeyişleri:
1. Ağzını bozan, hanımevladıdır,
2. Komşunu sev, tabii kocasının evde olmadığından e minsen.
3. İki gönül bir olunca, samanlık yarımşar seyran olur.
Kelley'nin Gözlemi:
Babalar Günü de tıpkı Anneler
Günü gibidir, yalnız Baba'nın armağanı daha ucuzdur.
Cooper'ın Sevecenlik Yasası:
Yuva, çalacak kapınız kalmayınca
size kapısını ister istemez açan yerdir.
Van Roy'dan Yeni Özdeyişler:
1. Yuttuğun çok, sindirdiğin az olsun.
2. Perhiz başlayınca, ilk incelme sinirlerde başgösterir.
Radar'm Temel Gerçeği:
Komşunun tavuğu da altıüstü
tavuktur.
Rosner Kuralları:
1. Bir vasiyetnamenin olduğu yerde, beş yüz akraba vardır.
2. Evlilik, iki gönül bir olunca gerçekleşir —kızla annesi.
Allen'ın Gözlemi:
"Bizim evin orada basit bir
iş" arama; yoktur.
Hamam Cilveleri:
Ateşimiz tamam da suyumuz cılız.
Kördüğüm’ün Öğrettiği:
Bir ipin bir ucu varsa, öbür ucu
da vardır.
Posta Hizmetleri Yasası:
Postacının getirdiğini çöpçü
götürür.
Televizyon Gerçeği:
Öteki kanalda ne var diye
kurcaladın mı, reklama toslarsın.
Mirasyedi'nin Hüznü:
Yuva, önüne kapuska konulduğunda,
tabağını temizlemek zorunda olduğun yerdir.
Norman'm "Aklınızda
Bulunsun" Köşesi:
Bir yuva verin bana, yuvanızı
yapayım.
Doelger Yasası:
Çocukların ne yaptıklarını
mutlaka öğren, sonra onu yapmamalarını söyle.
Renau'nun Kır Gevezelikleri:
Kuş yuvasının dibindeki delik,
kuşun yumurtlama işini tuttuğunu ama çocukları pek tutmadığını gösterir.
Jason Yasası:
Kırılmaz oyuncak, öteki
oyuncakları kırmaya yarar.
Flynn'in İncisi:
Hayatımı yeni baştan
yaşayabilseydim, aynı yanlışları bir an önce yapardım.
TIP SEVERLER İÇİN BAZI TEMRİNLER
Tuttle'ın Bir Numaralı
Çevrekirliliği Yasası:
Ne kadar kaçsan da PVC’li bir
üründen, bilemedin, üç metre uzaktasındır.
Macaluso'nun Öğretisi:
En kötü an'ın, son nefesini
vermezden bir öncekidir.
Clifford'ın Bildirisi:
Belsoğukluğu övünmekle geçmez.
Jinekolog'un Görüşü:
Sabahtanberi başımı delikten
çıkaramadım.
Crosby'nin Çıkarsaması:
Eski hekimler asla ölmez,
yalnızca hastalarım yitirirler.
Dusinberre'in Yargısı:
Tıbba kendi canımı düşündüğüm
için girmedim, çıkışı olmadığını biliyorum.
Barach Kuralı:
Alkolik, doktorundan fazla
içendir.
Shalit'in Eczanesi:
Bu haplar alışkanlık yaratıyor
olamaz; ben yıllardır kullanıyorum.
Cerrah'm Sıkıntısı:
Tüh —birazını daha kestim ama
hâlâ çok kısa.
Borland'ın Özdeyişi:
Safra, kesede durduğu gibi durmaz
—ya kabarır, ya atılır.
Goldstein İlkesi:
Dişçi, hastasının ağzını tıkamadan
kendi ağzını asla açmaz.
Knebel Yasası:
Artık kesinlikle biliyoruz ki
sigara en çok... istatistiklere zararlı.
"Neyim var acaba
Doktor?" Yasası:
Bakalım, bilgisayar ne diyecek.
Loeb'in Tıp Yasaları:
1. Yaptığın işe yarıyorsa, devam et.
2. Yaptığın işe yaramıyorsa, kes.
3:
Ne yapacağını bilmiyorsan, hiçbir
şey yapma.
4. Sen sen ol, hastanı cerraha bırakma.
Dr. Van Sickle Kuramı:
Kalbin temel işlevi, atıp
durmaktır.
Rumple Kuralı:
Hastanede görevli hiçbir doktor
hepten harcanamaz; her zaman kötü bir örnek diye kullanılabilir.
Hasta'nın Hastalık İlkesi:
Bir ölüm kalım meselesi olsaydı,
neyse...
Merskey Kuralları:
1. Saçma bir tahlil yap, saçma bir sonuç al.
2. Hastanelerde, yatakta ölenlerin sayısı ayakta ölenlerden
fazladır, en iyisi hastayı yatırmamaktır.
3. Her ilaç, her derde devadır.
Danowski Yasaları:
1. Karın boşluğuna ne zaman girileceğini öğrenmek, iki yıl
alır; ne zaman girilmeyeceğini öğrenmekse yirmi.
2. İlaç, fareye zerkedildiğinde bilimsel bir rapor o luşturan
maddeye denir.
Hart'ın TersTedavi Yasası:
İyi bir tedavi görme olanağı,
halkın görmesiyle ters o rantılıdır.
Frisch Yasası:
İşe kaç erkek koşarsan koş, bir
kadının doğurması dokuz ay sürecektir.
Firestone'un İtirazı:
Dokuz kadını gebe bırakmakla
çocuk bir ayda doğmaz.
Dr. Cohen'in Reçetesi:
İçmediğiniz ilacın zararı
dokunmayacaktır.
Launegayer'ın Gözlemi:
Vampirler, demir eksikliği
yüzünden kansızlık çeken, Geritol'dan habersiz zavallılardır.
Schmidt Yasası:
Acıktım deyip ayvayı yemeyin.
Dr. Tobias'ın Deneyimi:
Sağlığın sırrı, günde bir çiğ
soğan yemektir, ne var ki ağızdan kaçırılır.
Harvard Yasası:
Basınç, ısı, hacim, nem ve akla
gelen bütün öbür değişkenlerin en sıkı denetim altında tutulduğu durumlarda,
organizma yine bildiğini okur.
Svvine'ın Grip Aşısı Tanımı:
Bu devanın derdini bilen yok.
Wendell'in Gözlemi:
Koşuşturmaktan, bir türlü doğru
dürüst yol alamıyorum diye koşuyu bırakmak olmaz.
BİLGİSAYAR V.B. ÇAĞLARI İÇİN KILAVUZ
Gross'un Özlüsözü:
Gerçeklerin tümü aynı kefeye
girmez. İyi ve kötü gerçekler vardır. Bilim, iyi gerçeklerden yola çıkar.
Utz'un Bilgisayar Programlama
Yasaları:
1. Verili bir program yürüyorsa, yürürlüğü kalmamıştır.
2. Verili bir program, her zaman daha çok paraya ve zamana patlar.
3. Program yararlıysa, değiştirilmesi gerekecektir.
4. Verili program, belleğin tümünü dolduracak ölçüde
şişecektir.
5. Program yararsızsa, arşive geçecektir.
6. Programın değeri, çıktısının şişkinliğiyle düz
orantılıdır.
7. Programın karmaşıklığı gitgide artarak programcının
sınırlarını aşacaktır.
8. Programcılara İngilizce program yazma hakkı tanıyın,
programcıların İngilizce yazamadıklarını görürsünüz.
Flap Yasası:
Her cansız maddeden —konusu ya da
kümesi ne olursa olsun— her an beklenmedik bir oyun beklenebilir, elbette ki ya
hiç anlaşılmayan ya da hiç bilinmeyen nedenlerden ötürü.
Murphy'nin Birinci Yasası:
Hiçbir şey göründüğü kadar kolay
değildir.
Murphy'nin ikinci Yasası:
Her şey, sandığınızdan uzun
sürer.
Murphy'nin Üçüncü Yasası:
Bilimsel uğraşın herhangi bir
dalında, çıkabilecek bir pürüz varsa mutlaka çıkacaktır.
Murphy'nin Dördüncü Yasası:
Birçok pürüzün çıkma olasılığı
varsa, en pürüzlüsü çıkacaktır.
Murphy'nin Beşinci Yasası:
Pürüz çıkma olasılığı hiç yoksa,
bir biçimde çıkacaktır.
Murphy'nin Altıncı Yasası:
Bir süreçte çıkabilecek dört
pürüzü görüp dördünü de gidermişseniz, beklenmedik beşinci bir pürüz hemen
sökün edecektir.
Murphy'nin Yedinci Yasası:
Kendi haline bırakıldı mı,
beterin beteri vardır.
Murphy'nin Sekizinci Yasası:
Her şey yolunda gidiyor gibi
görünüyorsa, mutlaka bir şeyi gözden kaçırıyorsundur.
Murphy'nin Dokuzuncu Yasası:
Doğa, baştanberi saklı pürüzden
yanadır.
Murphy'nin Onuncu Yasası:
Doğa Ana orospunun tekidir.
Murphy'nin Termodinamik Yasası:
Basınç altında işler iyice
kızışır.
Finagle Kuralları:
İlk bilimsel deneyden bu yana,
kişioğlu, doğanın gitgide azan öfkesiyle başedememiştir. Doğanın sağduyuya ve
düzene uyması gerektiği doğru görünse de deneyler durumun hiç de böyle
olmadığını kanıtlamıştır. Aşağıdaki kurallar, kişioğlunun doğanın bu
keçiinadını sindirmesini kolaylaştıracaktır:
1. Bir konuda araştırma yapacaksan, daha baştan başını sonunu
bil.
2. Verileri kayda geçirmeyi aksatma. Çalıştığını kanıtlar.
3. Önce eğrilerini çiz, sayıları sonra işlersin.
4. Kuşkuya düşmüşsen, kuşkunun inandırıcı olmasına çalış.
5. Yaptığın deneyler yinelenebilmeli. Hepsi aynı noktada
çuvallamalı.
6. Mucizelere inanma. Bel bağla.
7. Bir deney düzgün gidiyorsa, bir terslik vardır.
8. Beklenen sonuç ne olursa olsun, onu a) yanlış yorumlamaya,
b) çarpıtmaya, c) kendine maletmeye can atan biri çıkacaktır.
9. Her veriler toplamında yüzdeyüz doğru görünen tek rakam,
yüzdeyüz yanlış olandır.
Sonuç 1:
Akıl danıştığınız kişilerin
hiçbiri o yanlışı görmeyecektir.
Sonuç 2:
Akıl danışmadıklarınızın hepsi,
anında görecektir.
10. Bir kere batmayagörsün, her kurtarma çabasıyla büsbütün
batacaktır.
11. Bilim, doğru olandır —gerçeklere kapılayım deme.
Charley'nin Gözlemi:
Bilgisayar, Murphy icadıdır.
Landau'nun Programcılık
İkilemleri:
1. Dünyanın en iyi programcısı içimizden biri olsa gerek.
2. İnsanlaşan bir bilgisayar, zamanla bilgi saymaya daha az,
insanca davranmaya daha çok zaman ayıracaktır.
3. Bir yazılım ekibi kendi ufkuyla sınırlıdır ve o yazılım
sınırını aşmaz.
4. Sistem programcıları bir sistemin işlediğini
belirtiyorlarsa, bir kere işlemiş ve bir gün bir kere daha işleyecek demektir.
Turnauckas Yasası:
Bilgisayarın dikkatsüresi,
kablosu kadardır.
Golub'un Bilgisayma Yasası:
1. Kabartılmış ve abartılmış projeler, maliyeti hesaplamaktan
kurtulmaya yarar.
2. Rasgele hazırlanmış bir proje, yalnızca iki kat zaman
alır.
3. Düzeltme zahmeti, zamanla geometrik olarak katlanacaktır.
4. Bir proje grubu oluşturanlar, haftalık gelişmeleri
gösteren raporlardan nefret ederler, çünkü hiçbir gelişme göstermedikleri açığa
çıkar.
Blauw Yasası:
Yerleşik teknoloji, yeni
teknoloji karşısında pes etmemekte kararlı.
Brook Yasası:
Gecikmiş bir programa insan emeği
katmak, gecikmeyi
hızlandırır.
31
Hoare'un Geniş Program Yasası:
Her geniş program, içinden
çıkmaya çabalayan minik bir program barındırır.
Sosyal Bilimlere uygulanan
Bilgisayma Yasası:
İlk seferinde başarılı
olmamışsan, elindeki bütün verileri değiştir.
Proje Takviminin
"DoksandaDoksan" Kuralı:
Çabaların ilk yüzde doksanı,
zamanın yüzde onunu, son yüzde onsa kalan yüzde doksanı götürür.
Wain'den Dersler:
1. Gözünü yukarlara diken, kıçının açıldığını görmez.
2. Yönetim kadrosunda su üstünde kalmak istiyorsan, ortalığı
fazla dalgalandırma.
3. Bugünlerde, yalnız bilgisayar kâğıdı satanların cebi
doluyor.
4. Sorunlarınız olmasaydı, yardımcılara gereksinim
duymazdınız. Gelgelelim o yardımcılar olmasaydı, sorunlarınız pekala
olmayabilirdi.
5. Patronun adam gibi çalıştığını görmek, amma kamçılar
adamı...
6. Patronlar, iş vermekten iş görmeye vakit bulamazlar.
7. Biri senin borazancılığını yapıyorsa, kulağa Cadillac
kornası gibi gelir, düdüğünü kendin çalıyorsan, Volkswagen gibi.
8. Bazılarının gözünün işten nasıl korkmadığını anlamak için
işleriyle nasıl boğuştuklarını görmek yeter.
9. Kendi işlerini kendileri görenlerin başarısı, rekabet
azlığından kaynaklanır.
Turnauckas'ın Gözlemi:
Hatasız kul olmaz; hatanın
cılkını çıkarmak, bilgisayara düşer.
Gib'in Bilgisayar Konusundaki
İkircikleri:
1. Bilgisayara güven olıfıaz gerçi, ama insanlara daha hiç
olmaz.
2. İnsana dayalı hiçbir sisteme sırtını dayama.
3. Bir sisteme saldıran bir şapşalla bir cani arasındaki tek
fark, şapşalın beklenmedik bir anda ve bodoslamadan saldırmasıdır.
4. Öz denetimli sistemler, ana sistemin özündeki
güvenilmezlik tohumunu korumakta diretirler.
5. Herhangi bir sistemin hatasaptama ve düzeltme yetileri,
hangi hatalarla başedemediğini gösterir.
6. Saptanamayan hatalar sayısızdır, saptanabilenlerse sayılıp
dökülmüştür.
7. Güvene dayalı yatırımlar, ya hataların bedeli ödenmez hale
gelene ya da biri çıkıp yararlı bir iş yapmakta diretene kadar durmadan
çoğalır.
Bernetic Yasası:
İt bilgisayar, insanoğlunun en
sadık dostudur.
[’rogramcı'nın Düşü:
Uzmanlar, evrim yasaları ve özel
çiftleştirme yöntemleri sayesinde, programcıların ilerde seçkin bir insan türü
olabileceği inancındalar.
Tnuarlamacı'nın Kâbusu:
Tıkır tıkır işleyen her cennetlik
sistem, girdi'yi sağlayan ve çıktı’yı kullananlar için cehennemdir.
Grosch Yasası:
Bilgisayma gücü, maliyetin
karesiyle katlanır. İki kat ucuza getirmek istiyorsanız, dört misli
hızlanmaksınız.
Isaac Asimov'un Robotbilim
Yasaları:
1. Bir robot, dilerse, bir insanın gönlünü kırmayabilir, ya
da işlemeyerek onun başına dert açmayabilir.
2. Bir robot, insanın verdiği komutlara uymalıdır, tabii
komutlar, birinci yasayla çelişmediği sürece.
3. Bir robot, kendi varlığını korumak zorundadır, tabii bu
koruma, birinci ve ikinci yasaya ters düşmediği sürece.
Horovvitz'in "EvdeBilgisayar
Programı" Türküsü:
"I/O, I/O, iş başına tam
kadro...”
Horowitz Kuralları:
1. Bilgelik, kusursuzluktan ne zaman sıyırtacağını bilmektir.
2. Bilgisayar, yirmi kişinin yirmi yılda yapacağı hataları
iki saniyede yapar.
3. Düşünülemeyecek şeyler de düşünülebilir.
Galef'in Çıkarsamaları:
1. Sorun, ufaltıldıkça büyür.
2. Programdaki aksaklıklar, genellikle sistemin
aksaklıklarıdır, tersi geçerli değildir.
3. Hatalı kullar, hatalı bilgisayarlar üretirler.
Hunt'ın Askısı:
Bir çalışma belli bir tarihe
kadar askıya alınmışsa, hazırlığı ne kadar önceden başlamışsa başlasın, bitimi
o tarihe denk gelecektir.
Gelecek için Yasa:
Bilgisayarda yoksa, sayım suyum
yok.
Utvich'in Gözlemi:
Bir kere ölçmek, bin kere ölçüp
biçmeye bedeldir.
Bassagordian Temel ilkesi:
Aslına bakılırsa, bilinmeyeni
araştırırken ne bulacağınızı bilmiyorsunuzdur, bulup bulmadığınızı da bil
meyeceksinizdir.
Einstein'ın Zilliyet Kuramı:
Kişinin akraba sayısı, ünüyle
orantılıdır ya da tersi.
McAuley'e Göre:
Bir sistem, yeterince karmaşıksa,
daha tasarımı bitmeden kurulacak, sınanmadan yerleşecek, düzeltilmeden
bozulacaktır.
Clarke Yasaları:
1. Seçkin ama geçkin bir bilim adamı, "olabilir"
dediğinde hemen hemen hep haklı çıkar. "Olamaz” diyorsa hemen hiç haklı
çıkmaz.
2. Olabilir'in sınırını keşfetmenin tek yolu, olamaz'ın
sınırına göz dikmektir.
3. Yeterince geliştirilmiş her teknolojinin büyüden farkı
kalmaz.
Maier Yasaları:
1. Kuramımızı desteklemeyen gerçeklere destek vermemeliyiz.
2. Büyük kuram, göz doldurur.
Murphy'den Bir Yasa:
Matematiksel açıdan hep aynı
yanlış yanıtta tökezliyorsanız, sayfa numarasıyla çarpmayı deneyin.
Snafu Denklemleri:
1. rı sayıda denklemi olan bir problem verildiyse, bilinmez,
n+1 olacaktır.
2. El altında bulunması şart olan bir bilgi ya da gereç,
kolaylıkla ele geçmeyecektir.
3. Bakım isteyen bir gereç, bakımsızlıkta diretecektir.
4. Hiçbir gereç, birbirinin yerini tutmaz —kılavuza aldanma.
5. Belâ dediğin, dalga dalga yüklenir.
Bradley'in Zehir Kutusu:
Bilgisayarlar başımıza çıkmaya
kalkışırlarsa, onları bir kurulda toplarız. İşleri biter.
Mühendis'in Yasası:
Bağlantıyı kuramıyorsan, kopar
gitsin.
Arthur C.Clarke Yasası:
Zekânın kalıcılığı, hâlâ su
götürürdür.
Hatasızlık Kuramı:
Hatasız bir sistem hata yaparsa,
hatası hatasız lığındadır.
Fahrguard'dan Dört Termodinamik
Yasası:
1. Ne kadar didinirsen didin, ne batarsın, ne çıkarsın.
2. Ancak sıfıra vardığında ortada kalabilirsin.
3. Sıfır noktasına varmak imkânsızdır.
4. Ne kadar sallarsan salla, dona damlar son damla.
Launegayer'in Görüşü:
Dünya, benzernicelikli bir
sahnedir, tekli numaralara tek tük rol düşer.
Walder'in Gözlemi:
Matematikçi, sorumluluk dışında
her şeyi varsaymaya hazır kişidir.
Featherstone'un SistemGeliştirme
Adımları:
1. Çılgın bir heves.
2. Düşkırıklığı.
3. Şaşkınlık.
4. Suçlunun aranışı.
5. Suçsuzun cezalandırmışı.
6. Katkıda bulunmayanların ödüllendirilişi.
Klipstein'ın Genel Mühendislik
Kuralları:
1. Bir patent başvurusunun önüne, bir hafta önce yapılmış
benzer bir başvuru, mutlaka çıkacaktır.
2. Tasarımda ufak bir değişiklik, konuyu tepeden tırnağa
saptıracaktır.
3. Fatura ödenmişse, bütün garantiler hükümsüzdür.
Valery'nin Tanımı:
Bilim, yarayışlı reçeteler
toplamıdır.
Galileo'nun Buluşu:
Bilim, gözönünde
bulundurduklarından çok, gözardı etmeyi öğrendikleriyle ilerler.
Howe Yasası:
Herkesin gönlünde
gerçekleşmeyecek bir tasarı yatar.
Weinberg Yasası:
inşaatçılar, programcıların
program yaptığı gibi inşaat yapsalardı, ilk ağaçkakan, uygarlığın sonu demekti.
Neville'in Görüşü:
Araştırma, bilinen bir varsayıma
teğet geçip varılmış bir sonucun merkezine giden dümdüz bir çizgidir.
Horgan'ın Soğukluğu:
Bıcır bıcır konuşacak küçüklükte
değilseler, bizim ev bilgisayarımız değildirler.
Sipariş tikesi:
Dünkü deney için gerekenlerin
siparişi, yarın öğleden önce mutlaka verilmeli.
"HAYAT BU..." BOLUMU ÖZDEYİŞLERİ
Harvey’nin Soğukluğu:
İnsanın beyni, Aşil'in topuğudur.
Campbell'in İlkesi:
Gece baykuşla yatan, sabah
horozla kalkamaz.
Newman Yasası:
Yağcılık, toplumsal ilişkilerin
merhemidir.
Yeni Mezun'un Konuşmaya Girişi:
"Tamam mı?"
JohnsonLaird Yasası:
Dişağrıları, Cumartesi geceleri
çatar.
Kopcha Kuralı:
Orospu çocuğu, en az elde ikidir.
Newton'un Ana Yasası:
Bazı günler, yataktan çıkmamalı.
Luebbert Yasası:
Yalanı atan, kuyruğuna dolanır.
Gregory'nin Gözlemleri:
1. Ün yaygınlığı, hemen her zaman kalite bozukluğuna yol
açar.
2. Savunusu herkese inandırıcı gelene kadar inancınız beş
para etmez.
3. İşine hayatın zenginliklerini görmeyecek kadar dalmış
kişi, gerçekten fukaranın tekidir.
O'Malley'e Göre:
Hayat, bir köşekapmacadır.
Barker'ın Uyarısı:
Doruğa varınca, hızlanırsınız.
Bir Ocakbaşı Gözlemi:
Tanrı, hâlâ gözü doymayanları
doyurma telaşında.
"Başınız Sıkıştığında
Nerdeler?" İlkesi:
Seni bir kere çarpan hırsız,
aptaldır; iki kere çarpmışsa, aptal sensindir; üç kere çarpmışsa, sekizdebeş
olasılıkla hırsız, hırsızlık sigortasıdır.
Gerhardt Yasası:
Hoşuna giden bir şey görürsen,
ömrün boyu yetecek kadar al —bir daha üretilmeyecektir.
Humiston Yasası:
Timsaha düşen, bataklığa sarılır.
Allan'a Göre:
Seshızıyla yolculukta, aynı anda
iki yerde olamıyorsan da çabaladığın hiç değilse daha geniş bir çevreden
duyulur.
Haver Yasası:
Sarhoşun dile getirdikleri,
ayığın aklından geçirdikleridir.
Riley'nin İncisi:
Riley'nin hayatını matrağa
aldırtma.
Lael Yasası:
Miyopluk, azamiden şaşmaz.
Kegley'nin Gözlemciliği:
Her yerde, her zaman, her şeyi,
bir satan, bir alan, bir yutturan bulunur.
Dede Yasası:
Her eşeğin bir çiftede
yıkabileceği ahırı yapmak, usta bir marangoz ister.
Niko'nun Yaşam Yasası:
Bakıyorum da, yaşam hep dokuzbeş
aleyhimize.
Edwinn'in Katkısı:
Zenginlerin canı da çıkmak
bilmiyor.
Cavanaugh'dan Özdeyiş:
Açıkgözlere uyanıklık edemezsin.
Preston Yasaları:
1. iki kişiyle dostluktur, üç kişiyle âlem.
2. Dünyadaki herkes o üç harfli sözcüğe bayılıyor.
3. Üstün zekânın yüzde onu esin, yüzde ellisi kârlı
yatırımdır.
Stock'un Gözlemi:
Sen daha başını sudan çıkarır
çıkarmaz, biri gelir ayağına yapışır.
Schmidt'in Gözlemi:
Tam bir eşitlikte bile şişman,
zayıftan daha çok sabun harcar.
Soderquist Nine'nin Gözlemi:
Bir yol haritasını açıp her şeyi
öğrenebilirsiniz, yeniden nasıl katlayacağınız dışında.
Sousa'nın Gözlemi:
Bir bandodaki sazların çoğu
semboliktir.
Renau'nun Çiftlik Yasası:
İneğin süt vermiyorsa, hayalarını
bur.
Franklin'in Acı Dersi:
Çantada keklik, bir paket mendile
bedeldir.
Brovvn'un Zehir Kutusu:
"Barışsever ulus",
çatapatı yasaklayıp hidrojen bombası yapan ulusa denir.
Boone’un Orman Yasası:
Horgörme kirpinin okunu.
Yobaz'm Birinci Yasası:
Fenalar fânidir.
Yobaz'm İkinci Yasası:
Keyif veren herşeyden kaçın.
Ponsy'nin Özdeyişi:
Bir erkek bir kadının içini
okuyacak çağa geldiğinde, kitap biriktirme çağını geçmiştir.
Circe'nin Görüşü:
Dünya, şehvet üstüne döner.
"Yetti Artık" Yasası:
Ölü bir kedi, her çiğnendiğinde
biraz daha yassılır.
Leon'un içki Yasası:
içkicinin çektiği, işi belâsıdır.
Allen’dan Özdeyiş:
Tanrı, aptallara düşkün olmalı.
Baksanıza, ne kadar bol bol yaratmış.
Soderquist Nine'nin İncisi:
Bazıları, Hayat Denizi'nde yemsiz
avlanırlar.
Kassorla'nın Korunma Anlayışı:
Köpekle dolaş, itle dalaşma.
Rahip Patrick Mahaffy'nin
Gözlemi:
"Koca" bir şişe viski
yoktur.
Postacı'nın Kuramı:
Kaba kâğıda sarılmış her şey bok
gibidir.
Karşılaştırmalı Hazlar Yasası:
Cinsel ilişki:
kötü gitse de iyi gelir.
Agnes Yasası:
Hayatta her şeye dalabilirsin de
kolay çıkamazsın.
Dan Green Kuralı:
Majiskülün verdiğini miniskül
götürür.
Ahlskog'dan Bir Özdeyiş:
Hayat deneyimlerinin yarısı
insanı yarı yolda bırakır.
Merrill'in İlk Katkısı:
Hayatta kazanan yoktur, kalan
vardır.
Browning'in Teorem'i:
Az, daha fazladır.
Pastore'ün Browning'e Katkısı:
Hiçbir şeyin sonu gelmez.
Samuel Butler Yasası:
Hayat, bitmez tükenmez bir bitip
tükenme sürecidir.
Drew Yasası:
, Hayat, irili ufaklı sorunlarla
doludur:
bazan ikisi birden bastırır.
Van Roy'a Göre:
1. Hayat, denetleyemediğimiz olaylar zinciridir.
2. Vazgeçilmez tek erkek... Adem'dir.
GörmüşGeçirmiş'in Özdeyişi:
Bir erkeğin çekici bulduğu kadın
sayısı, yaşıyla o rantılıdır.
Soderquist Nine'nin Gözlemi:
Tekgöz eve bir göz eklendiğinde,
balayı bitmiş demektir.
Yerçekimli Yasa:
Düşen her şey, tepene inecektir.
Newton’un pek bilinmeyen Yedinci
Yasası:
Eldeki kuş, tepedeki kuştan daha
emindir.
Utvich'in Dediği:
Talihsiz adamın, düşleri de
talihsiz görülür. ,
J.B. Stearn'ın Ukalalığı:
Başarının kokusu başarana hoş
gelir.
Svvipple'ın Düzen İlkesi:
Kim çok bağırıyorsa, söz ona
verilecektir.
Houde'dan İnci:
Şehit, başarısız gaziye denir.
"Masal Prensesi"
Yasası:
Yakışıklı prensle karşılaşmadan
önce bir sürü çirkin kurbağa öpmen gerek.
Leibenguth Yasası:
Nalet kişi, onurlu ve deneyimli
adamdır.
Greeniaus'ın Gözlemi:
Tarih, peşimizi bırakmaz.
Hayat Yokuşu Yasası:
Elline vardığında doruktasındır,
nasılsa artık yokuş aşağı gidersin.
Dr. Johnson'ın Cinsel Doyum
Yasası:
Doydum dediğin tek anda, iş demin
bitmiştir.
O.O.McIntyre Yasası:
Sarımsağın "azıcığı"
olamaz.
Colby'nin Gözlemleri:
1. Bazılarının efsanesi kendinden menkuldur.
2. Bağnazlığın beş paralık şansı yoktur.
3. Sonsuz gençliğin sırrı:
yumuşama sakın.
4. "Boş gezen”, her zaman "boş kalfa"
değildir.
Eski bir Ortadoğu Atasözü:
Dostunun öğüdü kendine yarar,
sana değil.
Askerberg'in Görüşü:
Kimini yel üfürür, kimini sel
götürür, sana ayak uydurmak düşer.
Carson Yasası:
İnan ki, zengin ve sağlıklı
olmak, yoksul ve hasta olmaktan iyidir.
Psikolojik Bir Gerçek:
Spagetti sakin sakin yenilmez,
sürekli boğuşmak gerekir.
Mobil'den Özdeyiş:
Kötü talimat, beterine talim
eder.
Pardo'nun Buluşları:
1. Hoş bir şey, ya yasadışı, ya edepdışı ya da per hizdışıdır.
2. Hayatta en sadık üç dost, paran, köpeğin ve ihtiyar
karındır.
3. Gönlünce yaşayıp her istediğini elde edebiliyorsan, zengin
olmasan da olur.
Dalton Gerçeği:
Hayat, ortada kalan paslar
dizisidir.
Moer'in Görüşü:
Çoğu işi götürmenin güçlüğü,
kızağı çeken köpeğin işveren olmasından kaynaklanır. Geridekiler gölgede
kalırlar.
Long'un Notları:
iklim, havana göre değişir.
"Lucky Strike" Kuralı:
Benzinden sonra sigara yakmak,
sağlığa zararlıdır.
Sturgeon Yasası:
Her şeyin yüzde doksanı çiğdir.
Dietvorst Yasası:
Merdiveni yere yatırırsan,
başarıya tırmanman kolaylaşır.
Laver Yasası:
Aynı giysi, modasından on yıl
önce giyilmişse "cüretkâr", bir yıl önce giyilmişse
"cesur"dur. Sonraları "şık", birkaç yıl içinde
"paspal" olacaktır. Yirmi yıla kalmadan "feci", otuz yılda
"tuhaf", yüzyüz elli yıl sonraysa "klasik"tir.
YETKİLİLER İÇİN ÖZLÜ BULUŞLAR
Hodge'un Densizliği:
Kişinin hayatında ilkelerini
çiğnemek zorunda kaldığı anlar gelip çatar.
Cann'ın Öğüdü:
Her çare tükendiyse, kullanım
kılavuzunu oku.
Malinowski Yasası:
Gelişmiş uygarlığın
doruklarındaki güvenlik noktalarımızdan aşağıya baktığımızda, büyü dediğimiz
şey ne kadar boş ve düzayak geliyor.
Sammy Davis Jr.'a Göre:
Profesyonel, canı çekmese de
temiz bir iş çıkaran kişidir.
Dr. Reyer'ın Düşüncesi:
Zaferi değerli kılan, yenilgidir.
Van Rçy Yasası:
Dürüstlük en geçerli politikadır
—rekabet azlığından ötürü.
Malkin Kuralı:
Sen mala el koydukça, mal sana el
koyar.
Van Roy İlkesi:
Kişinin baş derdi, başını öbür
kişilerle derde sokmasıdır.
Litzler'ın Uluslararası Yolculuk
Yasası:
Ayrıldığınız ülkenin havayolunda
asla uçmayın.
Honore de Balzac'ın Görüşü:
Dünyada cücelerin eline
bırakılmış tek dev vardır:
bürokrasi.
Laocoön'un "Beklenmedik
Armağan" Yasası:
Armağan atın dişlerine bakmayın
ama Yunan askerlerini öbür organlarda aramaktan şaşmayın.
Fılson Yasası:
Dürtü, üstünde "ÇEKİN"
yazan kapıya yüklediğiniz itme gücüdür.
Soderquist Nine'nin Gözlemi:
Tatlı dille deliğinden
çıkaramayacağınız yılanlar da vardır.
Bersani Yasası:
"Ucuza gitmem" diyene
inan.
Van Roy'un Görüşü:
İyi öğütle kötü öğüt ayrımını
yapabiliyorsan, öğüt al masan da olur.
Gaulle'ün Özdeyişi:
Mezarlıklar, yeridoldurulmaz
kişilerle doludur.
Ralph'ın Gözlemi:
Hiçbir makineye telaşa
düştüğünüzü fark ettirmeyin.
Kramer Yasası:
Raylara bakmakla trenin hangi
yöne gittiğini anlayamazsın.
Emil Freireich Yasası:
Özel sorunlara getirilen genel çözümler,
zamanla genel çözümler bekleyen özel sorunlara dönüşürler.
Louis’in Mantığına Göre:
Bir artı bir, ille deli etmez.
Mueller Yasası:
Sorunum var diyorsan, elbette,
sorunlusundur.
Preston İlkesi:
Bugün başından atabileceğin işi
yarına bırakma.
Le Châtelier Yasası:
Dengede duran bir sisteme gerilim
yüklenirse, denge, basıncın etkisini yok edebilecek yöne doğru kayacaktır.
Feldman Yasası:
Şart değilse, ne yalan söyle, ne
hırsızlık et ne de hile yap.
Hartley'nin Birinci Yasası:
Bir atı suya sürebilirsin ama
sırtüstü yüzdürebilirsen — pes derim!
Linus Pauling'in İncisi:
İyi bir fikir yakalamanın en iyi
yolu, bir sürü fikirden geçer.
Sevareid Yasası:
Sorunların baş nedeni,
çözümlerdir.
Soderquist Nine’nin Doğruculuğu:
Domuzcuklar, domuzuna yiyerek
domuzluklarını gösterirler.
Don Kişot'tan Bir Alıntı:
Kendini sakın zarif şövalye —en
canavar mantık geliyor.
Manly'nin İlkesi:
Mantık, yanlış sonuca sistemli
bir biçimde, güvenle varma yöntemidir.
Mac Whinney'nin Gözlemi:
Bazı kişiler, zekâdan yana
kıtlıklarını, budalalıklarıyla bol bol giderirler.
VVestfield'in "İşArama"
Yasası:
İlerde bilgin ve yeteneğinle geri
alabileceğinden fazlasına satılma.
Jaeger Gerçekleri:
1. İşbirliği, zaten yapmak zorunda olduğunu gülümseyerek
yapmaktır.
2. Şaşı öğretmenlerin, öğrencilerini gözden kaçırdıkları
bilinen gerçektir.
3. Evrende 300 milyar yıldız var dediğinde sana inanan kişi,
şu sıranın boyası daha kurumamış dediğinde, sırayı ellemeden sözüne
inanmayacaktır.
4. Kafanı kullan —boş sandığın şeylerin önemini yadsıma.
5. "Fikir" dedikleri tuhaf bir nesne. Sen
yürütmezsen yürümüyor.
6. Birinin başını döndüren başarı, ötekilerin midesini
döndürüyor.
7. Açık bir kafa ile çatlak bir kafa arasında fark vardır.
Sersem Billy'nin Kurnaz
Palavraları:
1. Her programın düzeni, programcılarınınkini yansıtır.
2. Aşağıdan almak, tepeden bakmaktır.
3. Tarih, hiçbir şey kanıtlamaz.
4. Gelişme sayılanların çoğu, teknolojik gözboyamadan öteye
gitmez.
5. Bir kumsala en yakışmayan şey, üniformadır.
6. Kapitalizm, ancak şu iki durumdan birinde varlığını
sürdürebilir —barışta ve savaşta.
7. Her şey olabilir de kolay kolay olmaz.
Yöneticilik Kuralları:
1. Hesaplı davran; para senin cebinden çıkmıyor.
2. Başarılı bir yönetim, bir tek fikrin dile getirilişidir.
3. Hiçbir yönetici, kendini haksız çıkarmak için parmağını
kımıldatmaz.
4. Girdiler, çıktıların önünde gitmelidir.
5. Yönetme yetisi, yönetilen kuruluşun beklentilerine göre
hep yaya kalacaktır.
6. Bir yönetici ya görevini yapar —ya da yapamaz.
7. Bir kararın doğruluğunu kanıtlamak için ince işlemler gerekiyorsa,
yapma gitsin.
8. Yanlış yapıyorsan, kötü yapıyorsundur.
9. Gözünü olamayacağa dikmişsen, tökezlersin.
10. Para kazanmanın en kolay yolu, kaybetmekten vazgeçmektir.
La Rochefoucauld Yasası:
Nezaket, satrançta beş para
etmez.
Sparks'ın Problem Çözme Yasası:
Bir problemi çözme olasılıkları,
sorunu kimin çıkardığını kavramaya başladıkça, teker teker ortadan kalkacaktır.
Hobson'ın Patavatsızlığı:
Sağduyunun sağısolu yoktur.
Shanahan Yasası:
Herhangi bir toplantının
uzunluğu, katılanların sayısıyla katlanır.
Tilki Felsefesi:
Tanıdığımız en zeki insanlar,
bizden öğüt isteyenlerdir.
Greenberg'in Uzmanlık Yasası:
Saçının uzayıp uzamadığım berbere
sorma.
Edison'un İlkesi:
Hiçbir şeyin yüzde birinin
milyonda birini bilmiyoruz.
Thompson'ın Avuntusu:
Sakin ol. Çevrendeki herkes hayat
dalaşında.
Allison’m İlkesi:
Bir alanda uzmanişi bir araştırma
yapmak, o alanın geleceğine zar atıp kazanmaktır.
Felsefeci’nin İnancı:
Dosta güvenmemek, dost kazığı
yemekten daha ayıptır.
Ordu Kuralı:
Yanlış anlaşılabilecek her emir,
yanlış anlaşılagel miştir.
Baehr'in Deneyimleri:
1. Kokarcayla sidik yarıştırma.
2. Sen taşaktan başla; yürekle beyin sonra nasılsa gelir.
Pareto Yasası:
Cironun yüzde seksenini
müşterilerin yüzde yirmisi, maliyetin yüzde seksenini malzemenin yüzde yirmisi
sağlar v.b.
G.K. Chesterton'ın Gözlemi:
Gerçeği gözümle gördüm, bir şey
anlamadım.
Finley Peter Dunne'ın İnancı:
Herkese güven ama kartları kendin
kes.
Boren Yasaları:
1. Kuşkun varsa homurdan.
2. Derdin varsa, başkasına yükle.
3. Yetkin varsa, kara kara düşün.
Novvlan Kuramı:
Acemi sürücü, yalnızca yolunu
şaşırmaz, kendini çevre yolunda bulur.
Long'un Notları:
1. İnsan budalalığının gücünü sakın küçümsemeye kalkışma.
2. İyilikseverlikten kaçın:
bütün kötülüklerin anası ken
dinikandırma duygusundan kaynaklanır.
Windsor Dükü'nden tki Önemli
Öğüt:
Ne koltuğa oturma fırsatını tep,
ne dışarı çıkma nimetini.
Saunder’ın Dümenleri:
1. Doğru kıttır ama arzı yine de talebini aşar.
2. Kimin ekmeğini yersem onun düdüğünü çalarım.
3. Gerçekten değecekse, bir ustasını çağırmaya değer.
4. Beleş peynir, fare kapanında bulunur.
5. İvedi önlemle doğru önlem bindebir çakışır.
Öngörülen Sonuç Yasası:
Her piyasa araştırması, istenen
sonucun doğruluğunu kanıtlayacak biçimde yürütülüp yorumlanabilir.
Cheop Yasası:
Bir şey yürüyecekse, ne programla
yürüyecektir, ne de bütçeyle.
Peer Yasası:
Sorunun çözümü, sorunun özünü
değiştirir.
Feldstein Yasası:
Tekboynuzluyla birdirbir oynama.
Altın Kural:
Altın kimin cebindeyse, kuralları
o koyar.
DönüşüOlmayanNokta Yasası:
Karanlığın öte ucunda gördüğün
ışık, üstüne doğru gelen tren olabilir.
Westheimer Kuralı:
Bir işin ne sürede biteceğini
hesaplamak için, önce sizce ne kadar sürebileceğini hesaplayın, o rakamı 2 ile
çarpın, bir sonraki haneye geçin. Böylelikle bir saatlik işe iki gün vermiş
oluruz.
Samuel Johnson Kuralı:
İnsanın para kazanmaktan daha
masum çabalarının sayısı üçübeşı geçmez.
Leo Rosten Yasası:
İkincisınıf insanlar, üçüncüsınıf
insanları tutar.
Dickerson Gerçeği:
"Kafadan atılan"
fikirler kepeğe benzer —yağması bitmek bilmez.
Poirier'ye Göre:
Sürünceme, bütün öbür uzun
sözcükler gibi zamanımızı çalar.
Kangnekar'ın Alınacak Kararlar'a
ilişkin Kişisel Yasaları:
1. Bir karar almak zorundaysan, ertele.
2. Karardan kaçma yetkisini başkasına devredebili yorsan,
devret.
3. Bir kurul toplayabiliyorsan, bırak onlar kaçınsınlar.
4. Başka bir kaçınma yolu bulabiliyorsan, zaten unut gitsin.
Peter'ın Aldatmacası:
Bir gösteriş, bin gösteriye
bedeldir.
Eddy'nin Eski Çin Atasözü:
İpten kaçan, ipi göğüsleyemez.
Avukat'm ilkesi:
Gerçekler aleyhindeyse, yasayı
tartış. Yasa da aleyhindeyse, masayı yumrukla, avaz avaz bağır.
Ben Franklin'in Gözlemi:
Kamı tok olanın beyni pektir.
Cohen Yasası:
Aslolan, gerçekleri kabul
ettirebilmedeki başarındır — gerçekler değil.
Perakendeci Yasası:
Tüketicinin toptan zevksizliğini
asla küçümsemeyin.
Yönetim'in Sırrı:
Komisyon payları, her zaman
rüşvetleri aşmalıdır.
Tuccille’in Bir Numaralı Gerçeği:
Sanayi, ekonomide bir açık gördü
mü, kapatır.
Robert'in Yasası:
İnsanlık tarihinin hiçbir
döneminde, başına dönemin bütün önemli kişilerinin getirileceği yeterli sayıda
önemli görev bulunamamıştır.
Cavanaugh'nun Buluşu:
Eksik donanımla zekâ savaşına
katılma.
Shomaker Yasaları:
1. Bütün şirketler, toplu menopoza girer.
2. Zeki bir insan, bir budaladan daha aptalca bir lâf
edebilir. Budala ne de olsa kendi ahmaklığıyla sınırlıdır.
İstihdam Kuralı:
Bir şirketin porte'si
çalışanların portresidir.
CİNSELLİK BULUNDURMAYAN HER MENÜ EKSİKTİR
Bekâr'ın Yakınışı:
Her kadının arkasında bir erkek
var.
Fortis'in Hayat Palavraları:
1. Para, her şey demek değildir.
I. İnsan doğacaksa, arka mahallede doğmalı.
3. Kısacık bir özet yapacağım.
Hazteti Süleyman'ın 500.
Karısı'na Yasası:
Sana yumuşak yanımı göstereceğim.
Johnny Carson'ın Sağlıklı
Yaşlılık Gözlemi:
Altmışında cinsellik çok
hızlıdır, hele sağa çekersen.
Stolfa'nın Mutluluk İlkesi:
Öncesinde bir martini, sonrasında
bir sigara.
S°derquist Nine'nin Gözlemi:
Köy kökenli ailelerin çoğunun
temeli, çiftlikte değil, samanlıkta atılmıştır.
Bekârlar Kulübü Yasası:
Elektronik beyin ideal eşini
tutturamadıysa, sen becer.
Dek^n*ın Yasası:
Wasserman testinde kalmak, aşkı
hiç tatmamak!,ıu iyidir.
Yeni Ürün'e Tepki:
Düşlerinin kızıyla ne kadar uzun
gecelersen, veda öpücüğü o kadar zor gelir.
Ürkek' e Göre:
Her şey vızgeliyorsa, neden bu
kadar soğuğum diye kafa yorma.
Bula'nın İnancı:
"Aşkımı Satıyorum" kötü
bir şarkı adı sayılmazsa da somut alışverişte tersliklere yol açabilir.
Kelly'nin Gözlemleri:
1. Çağdaş kızla annesi arasında tek fark vardır —genç kız,
annesinin gönlünden geçirdiklerini gönlünce yapar.
2. Genç kızların eğitiminde dansın payı büyüktür. Bir erkeğin
ne yapacağını, yapacağını yapmadan önce kestirmeyi öğrenirler.
Billing'in Notlan:
1. Çocuklar, evcilik oyunundan, büyüklerin ev kaçamağından
aldığı tadı almazlar.
2. "Uslanmaz zampara" dediğimiz, yalnızca cinsel
gücünü yitirmemiş, akıllı başlı ve ortayaşlı bir yurttaştır.
Keseli Yasası:
Komşusundan daha iyi bir kitap
yazan, daha iyi bir konuşma yapan, daha iyi bir karı beceren kişi, cengele
kaçsa bile dünyaâlem yola düşüp onun izini bulacak, daha iyi karı kimdi, diye
soracaktır.
Bula'nın Görüşü:
At ile araba neyse, aşk ile
evlilik de oymuş, demek bu modası geçmiş taşıtları bir an önce yaşamımıza
sokmalıyız.
Doğum Kontrolü Yasası:
Doğum kontrolüne yarayan herhangi
bir araç çuvalla yacaksa iki kanama arasındaki on üçüncü ya da on dördüncü
günde çuvallayacaktır.
Steiner'ın Düşüncesi:
İş de aşk da bizden vampir
ataklığıyla zambak sabrım birleştirmemizi bekler.
Çıplaklar Kampı Kuralı:
Birdirbir oyununda, herkes
sıradan geçirilmelidir.
Clarke’ın Görüşü:
Ahlak anlayışın, doğru bildiğini
yapmanı engellemesin.
Hart'ın Densizliği:
Bekâret, atlatılabilir bir
hastalıktır.
Bir İtalyan Atasözü:
Ses etmeyen kadın, pes eder.
Draper Yasası:
Bekâr erkek, ancak yakalanıncaya
kadar bir kızın peşinden koşabilir.
"Hayır Deyiver" Yasası:
"Hayır'ın nedenini uzun uzun
açıklamanın kadınlara hayrı dokunmaz —açıklama bitmeden olan olur.
Frank'ın Yasası:
Seks, hafif bir suçtur
—işlenmedikçe ağırlaşır.
Hayden'ın Densizlikleri:
1. Kediler birbirlerine girseler de yavrulan bol olur.
2. Çılgınlık, kalıtımsal bir hastalıktır belki —bize
çocuklarımızdan geçtiğine göre.
3. Eline tepilmeyecek bir namussuzluk fırsatı geçinceye kadar
hiç kimse namusuyla övünmesin.
3. Gerginliğe öylesine alışırsınız ki ortalık yatışınca sinirleriniz
gerilir.
4. Aşk, afyona benzer —keyif alacağına baştan .inanmıyorsan,
alamazsın.
5. Başarı, istediğini elde etmendir. Mutluluksa elde ettiğini
istemen.
Horland'ın Özdeyişleri:
1. Doğum kontrolü, konuyu saptırmaktır.
2. Sokak kadınına sokak iti yakışır.
Van'in Deneyimleri:
1. Nikâh yeminleri:
Onu ömür boyu sevecek, sayacak,
iki yakanızı biraraya getirecek misin?
2. İki kişi başbaşa kalınca, sonuç, bir üçüncüdür.
3. Sevişme deyince:
otuzlu yıllarda, yedek koltukta;
kırklılarda, arka koltukta; ellilerde, yatar koltukta; altmışlarda, karavanda;
yetmişlerde —aklına nerede eserse.
Dediğidedik:
Aşkın kimyası vardır, cinselliğin
fiziği.
Miller Yasası:
Çamura batmadan derinliğini
kestiremezsin.
Barlow'un Doğa Gözlemleri:
1. Deniz akar, denizanası bakar.
2. Tosbağaya toslanmaz.
Oler'm Özlü Sözü:
Bir çiftin birbirlerine
duydukları aşkın sahiciliği, birbirlerine taktıkları adların şirinliğiyle ters
orantılıdır.
Van Roy'un Görüşü:
Aşk, çoraba benzer —çifttir ve
birbirine uymalıdır.
Korman'ın Deneyimi:
Baştan çıkmak istemeyenin çektiği
güçlük, bir daha aynı şeyin başına gelmeyeceğini bilmesidir.
HAYAT YOLU KILAVUZU
Forde Yasası:
Ne yana tükürürsen tükür, rüzgâra
karşıdır.
Knight Yasası:
Hayat, sen başka tasarılar
peşindeyken, karşına çıkandır.
Ters Orantılı Sevgi Yasası:
Çevreden ne kadar kopuksan,
çevrene o kadar bağlanırsın.
Russell'ın Gözlemi:
Borazancıbaşı bulunamadığından,
kıyamet günü sonsuza dek ertelenmiştir.
Long'un Karalamaları:
İklim, umduğundur. Hava,
bulduğun.
Thomaseen'in Adem ile Havva'sı:
İnsan soyu yaratılmamıştı —bizler
incir çekirdeğinden yaprak çıkarttık.
*
Barber'ın Seferilik Yasaları:
1. Engebeli arazide yürüyüşe çıkmışsan, arazinin gizil
yerçekimi seni nasılsa yere çekecektir.
2. Çizmene girenher taş, her nasılsa nasırına vuracaktır.
3. Heybenin ağırlığı, tükettiğin azık miktarıyla o
rantılıdır. Azık kalmadığında, heybe daha da ağır gelir.
4. Çizmendeki taş sayısı, yolda geçirdiğin saat sayısı
kadardır.
5. Yol işareti bulamamanın güçlüğü, yolu hiç bulamamaktan
doğacak sonuçların önemiyle orantılıdır.
6. Çizmendeki taşların her biri, yolda geçirdiğin saat
oranında büyüyecektir.
7. Konaklama yerine varma mesafesi, alacakaranlık bastırdıkça
aynı kalır.
8. Çizmelerinin net ağırlığı, yolda geçirdiğin saatlerin üç
katıdır.
9. Konaklama yerine vardığında, yer kalmamıştır.
10. Çizmelerini bir çıkarırsan, bir daha asla giyemezsin.
11. Sivrisineklerin yoğunluğu, yanındaki böcek ilacı a zaldıkça
artar.
Ferris'in Herzesi:
Kişioğlunun arsızlığı,
sarmaşığınkini geride bırakıyor.
Long'a Göre:
Doğa yasaları, indirim yapmaz.
Charles Beard'ın Tarih Özetleri:
1. Arı, yağmaladığı çiçeği döller.
2. Yıldızlan ancak gök karannca görebilirsin.
Mangravite'ın Özdeyişi:
Hayatta kesinlemeler yoktur
—esinlenmeler vardır.
Arkeolojik Analiz Yasası:
Taş, düpedüz taştır; iki taş, bir
ipucudur; üç taşsa, bir
duvar.
Bruce'un Lafazanlıkları:
1. Yiyip yiyemeyeceğim en güzel yemek, bu.
2. Kim var kim yoksa oradaydı.
3. Göl, kıyıya bakıyor.
Hufstader'in Sezgisi:
Zaman, doğa'nın her şeyin aynı
anda olup bitmesini engellemesidir.
"Hava Raporu" Kuralı:
Kötü hava raporları, çoğu kere,
iyilerinden daha doğru çıkar.
Defalque'in Gözlemi:
Engelsiz bir yol, hiçbir yere
varmaz.
Bisikletçilik Yasası:
Hangi yöne gidersen git, yokuş
yukarı ve rüzgâr altıdır.
Toprağı İşleme İlkesi:
Toprağı bellemeyeceksin, sonra
sana sapık derler.
Bradshaw'un Seferilik
Serüvenleri:
1. Seferiler yollarını yitirmezler, yalnızca şaşırırlar.
2. Yola çıkmadan önce gereksiz görüp elediğin ilk şey, yolda
ilk aradığın şey olacaktır.
Byrne Yasası:
Eldeki kuş, karşılıklı bir güven
göstergesidir.
Soderquist Nine'nin Deneyimi:
Solucan kıtlığı, tavuğu
eşelenmekten alıkoymaz.
Ponsy'nin Özdeyişi:
İnanç, hava ağarmadan şakıyan
bülbüldür.
"Kendini Toparla"
Kuralı:
Kayığın başında oturuyorum diye
kıçta oturanı batırmaya kalkışma.
Hill'in Sağ Kalma Kuralları:
1. Eşeklik edebilecek at tüccarıyla kâğıt oynama.
2. Karısı mezarlık satan, kardeşi maden işleten, babası papaz
kaçırtan doktordan sakın.
3. Takma adı "İskelet" olan veterinere güvenme.
Match'in Özdeyişi:
Mevkii yüksek bir ahmak, yüksek
bir dağın doruğunda gibidir; her şeyi küçük görür, herkes de onu.
Rhoda'nm İncisi:
Zifih karanlık çökmeden, ortalık
kapkaranlıktır.
Kayakçı'nın İncisi:
Kar helvası yiyeceksen, değmiş mi
değmemiş mi diye bir bak.
Merill'in İkinci Katkısı:
Hayat yolundaki vakalar, yol
ortasındaki sarhoş kadar ahvali âdiyedendir.
Nancy'nin İnandığı:
Tanrı, dünyayı yedi günde
yaratmamıştır. Altı günlük serserilikten sonra son geceyi iş üstünde
geçirmiştir.
Borland'ın Özdeyişi:
Acemi aşık, dağları delinmez
sanır.
Soderquist Nine'nin Hınzırlığı:
Tavukların eşelenmediği yerde,
solucanlar başa çıkar.
John Bear'in Gözlemleri:
1. Ufak şeylerin ambalajı da ufak olur.
2. Hatalar, başarısızlığın nirengi noktalarıdır.
3. Her ağzını açmayan, mutlaka bir sır saklamıyordun
4. Hata yapacaksan, büyük olsun.
5. Derinliği ölçmek için ille de kuyuya düşmek gerekmez.
6. Çabuk olgunlaşan, çabuk bozulur.
7. Dili dolaşan, çarşafına dolanacaktır.
8. En uzun listenin bile sonuncu bir kalemi vardır.
Yoksulluk İlkesi:
Para, gübre gibi —saçılmak içindir.
Call'un "Zıvanadan
Çıkış" Yasası:
Bir av köpeğinin zekâsı, sizin
onun bildiğine teslim oluş sürenizle ölçülür.
Call'un "Olumsuz
Sonuçlar" Yasası:
Ürkmüş bir bıldırcın sürüsünden
uzaklığınız, köpeğinizin ve sizin hayranlığını kazanmaya çalıştığınız avcıların
sayısıyla orantılıdır.
Daniel'in Zırvası:
Çamur atanın eli kirlenir.
Mark Twain'in Gözlemi:
Başarı kazanmanın bir sırrı da
canının çektiğini yemek, faturayı mideye ödetmektir.
Van Roy Yasaları:
1. Fakülte, öğrencilerin içki içmeye geldiği bir bilgi
pınarıdır.
2. Çıngıraklı yılanlar ülkesinde kulağına tıkaç takma.
3. Silgiyi bulan kişi, insan soyunu fena çizmemiş.
Loewen Yasası:
Ekşi elmanın kurdu, tatlısını
bilmez.
Mark Twain'in Görüşü:
insan, yüzü kızaran tek
yaratıktır. Belki ister istemez.
Epstean Yasası:
Hayatın birinci yasası, kendini
korumaksa, ikinci yasası karşındakini sömürmektir.
Dr. Finklestein'ın Kampçılık
Kuralları:
1. Görülmeye değer kuytu bir manzara varsa, oraya bir otoyol
yaptıran çıkacaktır.
2. Otele gidecek paran varsa, çadırda gecelemen gerekmez.
3. Soğuk bir günde çıkılan kampın, gecesi buz gibi olacaktır.
Hugo'nun Hayatta Kalma Kuralları:
1. Kaba kuvvet, yeteneksizlik, cahillik ve kof inanç, bilime,
yetkinliğe, bilgiye ve mantığa her zaman baskın çıkacaktır.
2. Gözünü yoldan, kolunu direksiyondan, kulağını yerden
ayırma. Hadi, sür bakalım şimdi.
3. YARIN YAPARSIN —Bugün zaten yeterince hata yaptın.
4. Ayılar ense yapar, acemi çakalın boynuysa kıldan incedir.
5. İhtiyar kimyagerler ölmezler, yalnızca tepkisizdirler.
6. Haklı olamıyorsan —bari dikkatli ol.
Joe'dan Derin Düşünceler:
1. Ülkenin battığına şaşmamalı —nüfusun yarısının zekâsı
ortalamanın altında.
2. Çoğumuz, genç yaşın durulmuşluğunu ihtiyar yaşın
ataklığıyla birleştirme eğilimindeyiz.
y. Geçenlerde benzersiz olmanın
yollarını öğreten bir el kitabı çıkmış piyasaya.
"AH ŞU YÖNETİCİLER" TOPLANTISI ÖNBİLGİLERİ
Döner Sermaye İlkesi:
Yöneticiler (bazı durumlarda)
kârı piyasa fiyatının altında tutarak zararı kapıp koyvermeyi güvenceye
alırlar.
Kelley Yasası:
Üst düzeyde bir yönetici öğle
yemeğinden çabuk döner, tabii başkası davet etmemişse.
George Bernard Shaw’un Vardığı
Sonuç:
Dünyanın bütün iktisatçıları
ucuca dizilselerdi yine de bir sonuca varamazlardı.
Robinson’ın Tüketime İlişkin
Gözlemi:
Şu doludizgin tüketim çağında her
tür enerjiyi gittikçe daha çok harcıyoruz anlaşılan, "bireysel"
enerji dışında.
Dr. Samuelson'm Düşündüğü:
Toplanan bir kurulun temel amacı
bir karara varmak değil, varılacak karardan kaçmaktır.
Barton’ın "Terfi"
Gözlemi:
Amerika'nın 1 numaralı sorunu, Madison
Avenue'daki numaraların sondan başa gitmesidir.
Eski bir Roma Öğütü:
Illegitimus non Carborundum
(Kendini piçkurularma çiğnetme sakın).
Graham'ın Bildirisi ya da Bütçe
Yasası:
Harcasan harcasan bir kere
harcarsın.
Brien Ana Yasası:
Her kuruluşun ömründe kendine
karşın başarılı olduğu o an, mutlaka ıskalanacaktır.
Firestone'un YatırımZamanlama
İlkesi:
En parlak yatırım olanakları,
iflas anına denk gelir.
Patron'un Gözlemi:
Çalıştırdıklarım, yeteneklerini
bizim şirkete, zekâ larınıysa gösterecekleri masraf faturalarına adarlar.
Turley'nin Yandığı:
İlk zarar, en kolay
geçiştirilendir.
Litzler'ın Rekabet Yasası:
Alan büyüdükçe kâr küçülür.
Allen'ın Gözlemi:
Danışman dediğimiz, hastasız bir
hekimdir.
Steiger Yasası:
Evet, doğrusu bundan beteri
olamaz —yine de olmaz olmaz deme.
ÜrününBeklentiyeUyma Kuralı:|
Detroit kökenliyse, mutlaka'
otomobildir.
Sistemler Çelişkisi:
Sistemi yürütenlerin sistemli
yürüttüklerini kim söylemiş?
Mark Twain'in Şaşmadığı:
Bütün yumurtaları aynı sepete koy
ama —GÖZÜNÜ SEPETTEN AYIRMA.
Ford'un iki Numaralı Yasası:
Hepsini birden elde edemezsin,
ama hepsi kolaylıkla elden gidebilir.
Ford'un Üç Numaralı Yasası:
Mektup uzadıkça, okunma şansı
azalır.
Launegayer’m Gözlemi:
Ahmakça sorular sormak, ahmakça
yanlışları düzeltmekten daha kolaydır.
Moch'un Yönetici Sorumluluğunu
Aktarma Kuramları:
1. Not ve paraf et.
2. Bir ara tartışalım.
3. Anlaştık, di mi?
4. Görüşünüzden yararlanmak istiyoruz.
5. Konuyu tetkik edelim (çözümü bulmak nasılsa uzun sürecek).
6. İlginize sunulmuştur (ki kabak biraz da sizin başınızda
patlasın).
7. İncelemeye alın (erteleyin ve herkesin zamanla bu konuyu
unutacağına bel bağlayın).
Kesell'ın Öncülük İlkeleri:
1. Mesleğini savun (kıçını koru).
2. Az ve öz konuş (ağzını açma).
3. Rakiplerini ele (dostlarını harca).
Newberry'nin Gözlemi:
Yeteneksizlikte gösterilen
evrensel yetenek, kişioğlunun her becerisini inanılmaz bir mucize katma
yükseltiyor.
Somerset Maugham'ın Görüşü:
Yalnızca sıradan bir insan, hep
formundadır.
Jason Rainbow'a Göre:
Çoğumuz, bizim gibi dürüst
kişilerin yaptığı hataların hata olmadığı inancındadır.
Hendrickson Yasası:
Uzun bir süreye yayılan uzun
toplantılar yapılmışsa, toplantılar, çözümü aranan soruna baskın çıkacaktır.
Yöneticilik Gerçeği:
Bütün kuruluşları gereğinden
fazla yönetici yönetir.
Berkovvitz'in Özdeyişi:
Temiz bir çalışma masası, bir iç
rahatlığı verir, biraz sonra başınıza gelecekleri anımsatarak rahatınızı
kaçırır.
John'un Yasası:
Bir şirket modeli tasarlanırken
en önemli değişkenin patronun oğlunun yaşı olduğu gözden kaçmamalı.
Zırva Yasa:
Sizin yanıtınızla profesörünki
birbirini tutmuyorsa, zırva faktörünü hesaba katmadınız demektir.
Balfour'un Bildirisi:
Hayatta hiçbir şey çok önemli
değildir, birkaç önemli şeyin de ne önemi vardır ki?
Kirkland Yasası:
Bir toplantının yararı,
katılanların sayısıyla ters orantılıdır.
Quade Yasası:
İnsan ilişkilerinde en kolay
başardığımız, yanlış anlamaktır.
Başarının Sırrı:
Önceden kestirilemeyen bütün
hataları iılemeden önce keşfet.
Mosher Yasası:
Emekliye ayrılacaksan en iyisi
elini çabu< tut.
Nef Yasası:
Her sorunun bir çözümü vardır;
tek güçlük bulmaktır.
Numara Kuralı:
Numaralar pek yalan söylemez de
yahncılar habire numara yapar.
Doelger'ın Düşünceleri:
1. Tahmin yürütmek güçtür —hele gelecek konusunda.
2. Haftada en az üç kere kapıdan dönmüyorsan gerçekten fazla
uğraştığın söylenemez.
Weber Yasası:
Kararların çoğu kılıkılına
ölçülür, özenb tebeşirlenir sonra baltayla biçilir.
Beau Jacques'm Personel İdaresi
Teoremi:
"Zamanının ötesinde"
diye övülen memurdan kaçın; daha Çarşamba'dan Cuma'yı özleyecektir
Peter İlkesi:
Her hiyerarşide —ister hükümet,
ister i§ dünyası olsun— çalışanların her biri, kendi yetersizlik düzeyini
zorlama eğilimindedir; böylelikle her göreve, düzeysiz biri getirilmiş olur.
Peter’m Çıkarsamaları:
1. Düzeysizlik sınırı ne zaman tanır ne mekân.
2. İşler, henüz düzeysizlik düzeylerine varmamış kişiler
tarafından yürütülür.
3. İlkinde başaramıyorsan, lütfen başka bir alan dene.
Senatör James Hamilton Lewis'in
Gözlemi:
Bir kişi, artı cesaret,
çoğunluktur.
Bayan Truman'ın Katkısı:
Mutfak, çatıdaki yangına göre
ısınır.
Elli Altıncı Başkan Yardımcısı'na
Göre:
Reform, hep tabandan gelir.
Elinde kare as tutan yeni bir düzen istemez ki.
Heller Yasası:
Yöneticilik, aslında
varolmadığından efsane katma yükselmiştir.
Bula Temel Yasaları:
1. Az Jbilmek, tehlikelidir:
her ayıbımızı örtbas edecek
yorgana sarılışımızdır.
2. Kalem, kılıçtan daha keskindir, ancak imzanızın karşılığı
banka hesabınızda varsa.
3. Ginsberg’in tek avuntusu:
kazanamıyorsanız tapi kalkın,
hatta masayı terkedin, oyunu bozacak kurallar buluşturun.
Hunt'ın incisi:
Hiçbir iş yapmayan, denetler.
Post'un Özdeyişi:
Egemenlik de, tıpkı erdem gibi,
kendinin ödülüdür.
Dağılım'ın Demir Pençeli Yasası:
Pençesi olan, kapar.
IBM'in Pollyannacılığı:
Makineler çalışmalı, insanlar
düşünmeli.
McFadden'a Göre:
Kurul dediğimiz, tutanak
biriktirip saat harcayanlar topluluğudur.
Steiner'ın Felsefi Gözlemleri:
1. İş hayatında da, tıpkı satrançtaki gibi, en son yanlıştan
bir öncekini yapan kazanır.
2. İş toplantılarında gösterebileceğiniz en büyük hüner,
ağzınız kapalıyken esneyebilmektir.
3. Tutarlılık, yaratıcı zekâdan yoksun kişinin son
sığınağıdır.
4. Önemsiz ayrıntıları tartışmak, önemlileri tartışmaktan
daha uzun sürer, çünkü onları daha iyi bili yoruzdur.
Van Roy'un Özdeyişleri:
1. Duraksayan, itilip kakılır.
2. Adım başı toplanmakla, bir adım ilerlenmez.
3. ”Evet"ten hayır gelmez.
4. Uygarlık çarkı, sabit fikirlerle dönmez.
5. Cahiller her zaman bildiklerine güvenirler, aydınlarsa
bildiklerine hiç güvenmezler.
6. Para kazanmak, geçim kazanmaktan daha kolaydır.
7. Çalışma masası, çekmeceli bir çöp kutusudur.
8. Başkasının dile getirdiği herhangi bir görüştür, sizinki
doğru görüştür, patronunuzunki ise kanundur.
er'm Teoremi:
Yetersizlik artı yetersizlik, yetersizlik
eder.
nson'ın Heller Yasası'na Katkısı:
Sizin şirkette ne döndüğünü bilen
yok ki.
İNSANLAR, İKTİDARLAR İÇİN NELER NELER DEMİYORLAR
Wiker Yasası:
iktidar, önce aldığı vergiyi
sindirebilmek için şişer, sonra göbek bağlar.
Baxter'in Temel Yasası:
Hükümetin serbest piyasaya attığı
el, ulusun yaşama standardını hep aşağı çeker.
Baxter'in ikinci Yasası:
İhtiyat akçasının altın olduğu
sistemlerde, paranın değeri düşecek, satın alma gücü kalmayacak ve sonunda para
pul etmeyecektir.
Robertson Yasası:
Bir diplomat size "cehenneme
kadar yolun var"ı öyle tatlı söyleyebilir ki yola çıkmaya can atarsınız.
Politikacı'nm Son Numarası:
Size gülbahçesi vadetmeyeceğim.
Kamin'in Ana Yasası:
Nakit her an altına
çevrilemiyorsa, altın da serbestçe el değiştirmiyorsa, o sistemde para hep pul
olacaktır.
Kamin'in İkinci Yasası:
Anamalı ürkütürsen, hızla dışarı
kaçar.
Kamin'in Üçüncü Yasası:
Hükümetin her kesiminde toplanan
vergi miktarı, iktidar bir savaş ya da bir devrim eliyle alaşağı edilene kadar
yükselecektir.
Kamin'in Dördüncü Yasası:
İktidarlar, istatistiklerin
gösterdiğinden çok daha korkunç bir enflasyon yaşarlar; çünkü merkez bankaları,
para pul olduğunda ve kasada ihtiyat akçası kalmadığında enflasyonla savaşma
eğilimindedirler.
Kamin'in Beşinci Yasası:
Paranın satın alma gücü bir
düşmeyegörsün, bir daha kolay kolay ayağa kalkamaz. Her iki durumda, düzenli
düşüş kalkışlar bekleyenler kaybederler.
Gen the Yasası:
Yerel düzenlemeler, yerlebir
olur.
Diyojen'in Ana Yasası:
Ana verginin ağırlığı,
"baba" mükellefi kaçırtır.
Glomm Yasası:
Güçlüler, güçsüzlerden alır;
zenginler, fakirlerden; hükümetse herkesten.
Nowlan'in Bildiği:
"Makul oranda
işsizlik", işsizliği makul bulan bakanlık görevlisinin işinin başında
kaldığını gösterir.
Neville'in Deneyimi:
Özel bir nedeni yok, yalnızca
hükümetin politikası.
Jonathan Swift'in Yasası:
Yasalar, cibinliğe benzer, küçük
sinekler yakalanır da eşekarıları deler geçer.
Gummidge Yasası:
Bilirkişi raporlarının sayısı,
raporda yer alan bilgileri anlayan yurttaş sayısıyla ters orantılıdır.
Katz Yasası:
İnsanlar ve uluslar, ancak bütün
çareler tükendikten sonra akıllı davranacaklardır.
Long'un Görüşü:
Fil dediğin, hükümetin aradığı
koşullara uydurulmuş faredir.
Lani nin İktisat İlkeleri:
1. Verginin mükellefine bayrı dokunmaz.
2. İki yüz yıl vadeyle, üç aylık faizle bankaya yatırılan yüz
bin dolar, vade sonunda yüz milyonu aşacak ama beş para etmeyecektir.
3. Tanrı'ya güvenimiz tamdır, geri kalanlar nakit olarak
ödesin.
McNaughton Kuralı:
Bürokraside gündeme getirilmeye
değer her görüş, tartışmaya açıldığı anda tartışılmazlığı benimsenen yalın bir
tümceye sığmalıdır.
Dyer Yasası:
İktidarın yayın organı ne kadar
küçük ve önemsizse, yayıncısının saygınlığı ve ücreti o kadar artacaktır.
Krueger Yasası:
Vergi mükellefi, hiçbir sınava
girmeksizin hükümete çalışan memurdur.
Nolan'ın Gözlemi:
İktidarların resmi görüş diye
ileri süremeyecekleri kadar laubali bir görüş dünyada yoktur.
Johnson'un Bürokratik Tembellik
Yasaları:
1. Hiçbir şeyi ilk yapan olma.
2. Ücret, boş geçen zamanın bedelidir.
3. Bekle de hesabı başkaları versin.
4. Boşunaysa niye boşvermeyesin?
5. Büyük hatadan şaşma.
SIRADAN VE SIRADIŞI KİŞİLERDEN KATKILAR
Witcoffa Göre:
Bir şeyler ya kuruyor ya da
sızıyorsa, ihtiyarlıyorsun demektir.
Baker Yasası:
Dert artık hemdert aramıyor;
bulmasa kederinden ölecek.
Gibb Yasası:
Sonsuzluk, bir avukatın ötekini
bekleme süresidir.
Horowitz'in Amirallik Yasası:
Deniz kazası, bütün gününüzü güme
götürebilir.
Blomgren Yasası:
Gerçek, bir varsayımdır.
Nienberg Yasası:
Gelişme, iki Cumada bir kaydedilir.
"Dünyevi" Bir Gözlem:
Ne mutlu ayağı yere basmayanlara,
istikballeri göklerdedir.
Makar'ın Deneyimi:
Havadan sudan ve belden aşağıdan
konuşmalar olma
saydı, insanların yüzde doksan
sekizi konuşacak şey bulamazdı.
Renson Yasası:
Kişi, özlediğini gönlünde ne
kadar tutmuşsa, gözünde o kadar büyütür.
Fletcher'ın incisi:
Verimlilik, tembelliğin çok
inceltilmiş bir biçimidir.
Benchley'nin Ayrımı:
Dünyada iki çeşit insan vardır:
dünyada iki çeşit insan vardır
diyenler ve demeyenler.
Goda'nm Gerçeği:
Tam iki ucu biraraya
getirecekken, biri ucunu çeker.
Peter'ın Açmazı:
Hiyerarşik düzende çalışanlar,
meslekdaşlarıyla yarışamamaktan asla yakınmazlar.
Cannon'm Katkısı:
Çatıdaki çatlak, leğeni koyduğun
yerde değildir.
Andrew'nun Çıkarsaması:
Hunların Atilla'sı, yıkılmış bir
yuvadan çıkmıştı.
"Temel Mutluluk"
Kuralı:
Yapacak bir iş, sevecek biri,
umacak bir şey.
Rudin Yasası:
Bir sürü seçenekten birini seçme
bunalımını yaşayanlar, en seçilmeyeceği seçerler.
Julius Caesar’dan
"Nesnelerin Aerodinamiği":
Sic pilum iactum est. (Aslına
bağlı çevirisi:
Mızrak böyle fırlatılır. Özgür
çeviri:
Kazık neden hep bana giriyor?)
Bula'nın Yasaları:
1. Noel Coward, çalışmak, eğlenmekten daha eğlencelidir
demişti ama madene hiç inmemişti ki.
2. Şen dullara bakınca, vaktin nakit olduğuna inanıyorsun.
3. Enflasyon oranlan, hayatı pembe gördüğümüzü kanıtlıyor.
Boyle’a Göre:
Vicdanı temiz olanın, belleği
dumanlıdır.
Bayat Bir Şaka:
Gebeliğin "azıcığı"
yoktur.
Pembe Gözlük Bakışı:
Nerde o eski nostaljiler?
Keenan Gerçeği:
Kaz gelecek yerden hatır
esirgenmez.
Diyojen'in İkinci İlkesi:
Vergi kaçırabileceğini bal gibi
bilen, bal gibi kaçırabilir.
Craig Kuralı:
Üstün zekâ, tepeden başlar, sonra
tırmanır.
Q'nun Yasası:
Kuzey Denizi'nde petrol arama
projesi hangi aşamaya gelmişse gelsin, bitirilmesi için gereken masraf aynı
kalır.
Matsch Yasası:
Feci bir son, bitmeztükenmez
fecaattan iyidir.
Farber Yasaları:
1. Yüz ver, astarını alamazsın.
2. Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz da gittiğimiz yönler farklı.
3. Yatağındaki yabancı, ananın örekesidir.
4. Kendini amma ciddiye aldın.
Benjamin Disraeli'nin Özlüsözü:
"Dobra ve açıkça"
—kafandan geçenleri gizlemek, başkalarının kafasını karıştırmak istediğinde,
biçilmiş kaftandır.
Murphy'nin Tasarımı:
Ya zarf küçüktür, işe yaramaz, ya
mazruf büyüktür, sığmaz.
Shrink'in "Murphy
Değerlendirmesi":
Derinine inildiğinde, Murphy
düpedüz sığ.
Hovvard'ın Densizliği:
Bütün yanıtları bildiğin anda
bütün soruları değiştirirler.
Lanham Yasası:
En aç aslan, ilk Hristiyanın
payına düşer.
Murphy’nin Onikinci Yasası:
Atüstünde zavallı göründüğünü
düşünüyorsan, süvarilerini saldırıya geçiremezsin.
Wingfield'in Olasılık Hesabı:
Şaşmaz rakam, birbirini götüren
hataların toplamıdır.
Millard'ın Gözlemleri:
1. Evren basittir de açıklaması karmaşıktır.
2. Herkesi her zaman aldatman gerekmez —arasıra adamını bul,
yeter.
3. Bilmeyeistemeye cinayet işlenemez.
Fuller Kuralı:
Son gülen iyi gülmez; şakadan
anlamıyordur.
Arthur Litoff'un Gerçeği:
Evlenmeden önce kadm desteği,
evlendikten sonra "Kadın Özgürlüğü" kösteği.
Kelch'in Gözlemi:
Güzellik yüzeyseldir, çirkinlikse
iliklere işler.
Hylton Kuralı:
Yüze göze bulaştırılamayacak
kadar basit bir iş dünyada görülmemiştir.
Thoreau’nun Yasası:
Biri size yardım elini
uzatıyorsa, kaçıp canınızı kurtarın.
Gregory'nin Çektiği:
Düşünsel açıdan kusursuzluktan
yanayım, fizikselinden
kaçmıyorum.
Haritacı'nın Düşüncesi:
Bazı yerler "tam yaşanacak
yer"dir ama tatile gitmeye değmez.
Kitaplık Memuru'nun Özlüsözü:
Aradığınız bilgi, bulduğunuz
yerdedir.
Mark Twain'in Gözlemi:
Bazan, sonuna kadar sarhoş olmak
yetmez.
Wagner Yasası:
Başkasının kan ağladığını
düşündükçe yüreğin yağ bağlar.
Rombauer'in Katı Kuralı:
Başında durmakla su kaynamaz
—önce ocağı yakman gerek.
Dean Martin’in Sarhoşluk
Anlayışı:
Yere yapıştıktan sonra hâlâ
"Bir kadehçik daha" demiyorsan, sarhoş sayılamazsın.
Saunder'ın Görüşü:
Topluma asıl zararı
genişgöbekliler değil, genişyürek liler verir.
Larrimer'ın Hayata Bakışı:
Bu dünyayı ancak dört dörtlük bir
veba kurtarır.
Long'un Notları:
1. En üretken güç, insan bencilliğidir.
2. Arkadaşlık edeceksen "içidışı bir" olanı seç,
"içtenliğiyle" övüneni değil.
3. Bilenlere kulak ver:
neyi neden yapamayacağını sana
anlatacaklardır; sonra yapacağını yap.
Van Roy’un ilkesi:
Dünyayı aydınlatan aşktır;
karartansa, parasızlık.
Sam Snead'in İlkesi:
Çabalama ki kazanama.
Launegayer'ın Özdeyişi:
İlk denemede başaramazsan,
paraşütçülüğe paydos dersin.
Sam'e Göre:
1. Uzun lâfın kısası yoktur.
2. Hayatı yeşerten emektir ama suyu paradan gelir.
Hoffman'ın "Koruma"
Anlayışı:
Kişioğlunun en sadık koruyucusu
köpeği ve elbette çöp sepetidir.
Steele'in Çalıntı Düşüncesi:
Herkes düşüncesini açıkça
söylemeli —ben şahsen, bir kadeh daha içmeyi düşünüyorum.
Osborn Yasası:
Değişkenler miyecektir
değişmezler mez.
Soderquist Nine'nin Katkısı:
Ne hikmetse, bu dünyada eşekten
çok eşşoğlueşşek var.
Freud'un Sinir Yasası:
Gevşek bir uykudan sonra geril de
güne hazırlan.
Gordon'm Eklentisi:
Sivri ses, keskin gözün yerini
pekala tutar.
Preston Özdeyişleri:
1. Tükenmez kaleme kurşun işlemez.
2. Dediklerine katılmıyorum ama senin yalan söyleme hakkını
sonuna kadar savunacağım.
3. Saflık, korundukça harcanır.
4. Şeytan, miskin salgıları çarpar.
5. Damlayan metelikle göl olmaz.
6. Dostlarında kusur bulan kişi, kusurlu dost seçmiştir.
7. Para, bütün kötülüklerin anasıdır ama insan da anasız edemez.
8. Para önemli değildir, önemli olan "ihtiyat"tır.
9. "Çanlar kimin için çalıyor?" diye sormazsan her
istasyonda trenden inmezsin.
10. Kaderin sillesini yedikçe kahkahalar atan kişi düpedüz
mazoşisttir.
Smyth'e Göre:
Gerçek, ilginç olabilir de ilgisi
yoktur.
B.V. Roy'un Derlemesi:
1. Bir çırpıda kırılan ceviz, genellikle kof çıkar.
2. Gün geçtikçe dış dünya, daha yakın, daha içten geliyor
bize.
3. Tatlı şarap, tatlı bir kadını buruklaştırabilir.
KONU NE OLURSA OLSUN İŞE YARAR GÖRÜŞLER
Yamamoto'nun Sigara Teoremi:
tki uzun bir kısa etmez.
"Fırsatı Kaçırma"
Yasası:
Başan, şans eseridir;
inanmıyorsan başarısızlara sor.
Ross Yasası:
Edeceğin sözün önemini baştan
belli etme sakın.
Jenkinson Yasası:
Ama olmuyor işte.
Wynne Yasası:
Verimde düşüş, gitgide yükseliyor.
Cohen'in Katkısı:
Paranın azı iyidir; çoğalınca
işin tadı kaçar.
Cunningham'ın Deneyimi:
İstisnadan geçilmiyor; belki de
kaide odur.
Kumbara Yasası:
Paranı biriktirmeye bak —belki
bir gün biriktirdiğine değer.
Renau'dan İnciler:
1. İhtiyar dansözler, ortopedik tüller sannmalıdırlar.
2. Kalabalık asansörlerin kokusunu cüceler bilir.
3. Bazı patronlar herkese eşit davranırlar —yani herkesin
hakkını yerler.
"Takma Kafanı" Yasası:
Kendi dertlerini unutmanın tek
yolu, başkalarmınkini dert etmektir.
Pearson'ın Özdeyişi:
Görünen köye kılavuzluk eden
zekâ, ileridir.
Hubbard Yasası:
Dünya, her gün biraz daha iyiye
gidiyor —ama akşamları yine kötülüyor.
Levine'in Görüşü:
"İş tutmak" sanki muzır
da bir işsizlik lâfıdır gidiyor.
Steiner'a Göre:
Makul ölçüde terör salmak da bir
iletişim biçimidir.
Bili Diyor ki:
Dağınık bir masa = dağıtık bir
zekâ.
Richardson Kuralı:
Doyum, başlıbaşına bir başarıdır.
Gossage'ın Reklamcılık Yasası:
Ordan çal, burdan çırp, adına
araştırma de.
Yüzbaşı Jack'e Göre:
Gerçekten becerikliysen, bütün
işler senin sırtına yüklenir. Daha da becerikliysen, altta kalmazsın.
Kovalevski'nin Dediği:
Hak, senden başkasına
verilebiliyorsa, mutlaka verilecektir.
Galef Yasası:
Bir işe otuz kişi bakıyorsa
—sendika ruhu işliyordun
Bir Düşünürün Gözlemleri:
1. Yanlışlıkla açılan şeylerin başında ağız gelir.
2. Yıllar, bizi yaşlandırır —insanlar, kurutur.
Spark’ın "KarşıKonulmaz
Hırs"ı:
Kişioğlu, eline bir şey
geçirmişse, kullanması gerekmese de kullanmadan edemez. Örnekler :
eline çekiç geçiren çocuk indirdikçe
indirir, eline yetke geçiren büyük, bindirdikçe bindirir.
Robert Frost'un Gözlemi:
Banka, ortalık günlük güneşlikken
size bir şemsiye uzatan, yağmur başlayınca geri isteyenlerin çalıştığı yerdir.
Simenon'un Özlüsözü:
Bütün atasözleri birbirini yalanlar.
Van Roy'un İncisi:
Ahmaklar, ahmaklardan boşalan
yerleri doldurmaya koşarlar.
MacKenzie’nin Ana Yasası:
Kâğıda geçmemişse, yok demektir.
Cole Kuralları:
1. İnsan zihni paraşüt gibidir —açıkken daha iyi işler.
2. Bir probleme tek bakış açısı, geniş açıdır.
Temel İlke:
Ya direnirsin, ya diretip
mahvederler.
Maiorella'nın Yanılgısı:
"Çarelerin sonu yok"
gibi bir çare bulabilirsin tabii.
Becker Yasası:
Bir iş bulmak, her zaman o işte
kalmaktan daha güçtür.
Lord Falkland Kuralı:
Karar vermek gerekmiyorsa, karar
vermemek gerekiyordun
FitzGibbon Yasası:
Çorbada tuzu bulunanlar arttıkça,
yaratıcılık azalacaktır.
John Newbern Yasası:
İnsanlar üç kümeye
ayrılabilirler:
olayları yönlendirenler, olayları
izleyenler ve ne olup bittiğini anlamayanlar.
Horner'm Özdeyişi:
Deneyimin niteliği, kırılıp
dökülen malzemenin niceliğidir.
Bukota'nın Dizgi Yanlışları'na
Bakışı:
1. Dizgi yanlışları, ancak son kopya da paketlenip
postalandıktan sonra bulunacaktır.
2. Dizgi yanlışlarının sayısı, yanlış dizilmiş sözcüğün hece
sayısıyla ters orantılıdır.
3. Dizgiciler, ancak dizgici olmayan birinin yanlışlarını
yakalayabilirler.
4. Gözden kaçmış dizgi yanlışları, metni okuyacak kişi
sayısınca artar.
5. Gözden kaçmış dizgi yanlışları puntoya göre çoğalır
(yaklaşık 1.3 oranında, ne yazık ki bu oran da kesin değildir).
6. Dizgi yanlışlarını yakalama becerisi, yakalayanın geliri
ve eğitimiyle ters orantılıdır. İnanmayan, odacıya sorsun.
MUrrow'un Gözlemi:
Çapraşık olanı eninde sonunda
görürüz; apaçık olanı görmek daha uzun sürer.
Dr. Boyson Kuralı:
Politikan iflas edince, düşünmeyi
dene.
Hadley Yasası:
İlerleme hareketini gelişme
bereketi sanma.
Gordie'ye Göre:
Yalnızca ahmaklar, başı
sıkışıklar ve koltuğu sağlamlar, giriştikleri araştırma başarıyla sona erdikten
sonra başvuru kitaplarını rahatça kapatırlar.
Kelso'nun Gözlemi:
Her işini Cuma'dan gören tek kişi
Robinson Crusoe'dur.
Papa'mn Kuralı:
Beklenti si olmaya nkul 1 a r a
zi zdi r, a zi zl i ğeuğramazlar.
Field’in Başarı Yasası:
ilkinde başaramadınsa bir daha,
bir daha dene. Ama sonra vazgeç, salaklığın âlemi yok.
Zymurgy'nin Gönüllü Çalışma
Yasası:
insanlara "geçmiş
zaman" de, gelmeyecek olmaz.
Sheetz'ten inciler:
1. Önemli olan kazanman ya da kaybetmen değil, suçu kime
yükleyeceğin.
2. Kara gün dostunu elinden geldiğince görme.
3. insandan gına geldi demen için ille de yamyam olman
gerekmez.
4. Hatasız kul olmaz; bağışlamak da bizim şirkete uymaz.
5. Konu vericilikse, sadaka veren çoktur.
6. Kulp takan öyle çok ki, karşılığında madalya takılıyor
sanırsın.
7. Her şeyi bildiklerini sananlar, bilenleri sinir eder.
Lewis'in Yakınışı:
Yapılabilecek her şey tartışılıp
bittiğinde, ağırlık yine lâfta kalmıştır.
Mesikimen Yasası:
Doğrusunu yapmaya zaman yoktur da
yanlışını düzeltmeye bol bol vardır.
Gianni Kuralı:
Bir varsayım yürütmek, tökezlemede
ilk adımdır.
Davidson’ın Soruşturma Yasası:
insanlar aptalca sorulan bir
mantığa göre sorarlar.
Robbin’in Pazarlama Kuralları:
1. Pazardan payına düşen, sandığından çok azdır.
2. Ne toplantıyı uzat, ne içki saatini kaçır.
3. Rakiplerin piyasada göz diktikleri ortak hedeflerin
toplamı, en azından yüzde yüzellidir.
4. Bir pazarın varlığı, bir müşterinin varlığım kanıtlamaz.
5. Strateji kurarken, kütüklerden yararlanmak kestirme
yoldur.
6. Pazarı olmayan pazarlıklardan kaçın.
7. Bir malın değeri, ilerdeki ederidir.
8. Düşük fiyatla geç teslim, yüksek fiyatla erken teslime her
zaman baskın çıkacaktır.
9. Toptan fiyat, rekabette rakipsizliği körükler.
10. Rekabet aslında bu kadar pahalıya oturmamalı.
11. İşin bütününü götüremedinse, ucundan tut.
12. Piyasadaki rakip sayısı asla azalmaz.
13. "Gizli temaslar", çoğu zaman ne biridir ne öbürü.
14. İyi bir sunu raporunda yanıt kadar soru vardır.
15. Müşterin vanilya ruhu mu istiyor, nane ruhu verme.
16. Müşteri yemekte cebine davranmışsa, işi kaçırdın demektir.
17. Sürekli bakılıp beslenmezse, iyi bir müşteri kadar kısa
ömürlü nesne yoktur.
18. Anlaşma ne kadar güvenli olursa olsun, müşteriye güven
vermez.
VVhite'm "Kurul
Çalışmaları" Gözlemleri:
1. İnsanlar toplu haldeyken, akılları pek çalışmaz; bir
ağızdan konuşur, birbirlerini bilgilendirir, ortak kararlar ve ödünler verirler
ama ortaya yeni tek fikir çıkmaz.
2. Her özgün fikir, hemen benimsenme tehlikesini taşır.
Dalgish Yasası:
İyi bir karara varmanın yolu,
deneyimden geçer; deneyime varmanın yoluysa, kötü kararlardan.
Gill Yasası:
Hayatın ciddi olduğu görüşünü
destekleyen en ufak bir kanıt yok.
Rahilly'nin "Çalışkan
Sekreter" Kuralı:
Dişini canına tak, yanlış
yapmamamamaya bak.
Stovall'ın OlumsuzTepki Yasası:
Hiçbir şey yapmamanın tek
sakıncası, işinin ne' zaman bittiğini anlayamaman.
Allen'a Göre:
Saldıran, mutlaka yenmelidir;
savunan sağ kalsa yeter.
Thurber’m Yasası:
Rakamlara güven olmaz, hoş başka
şeye de olmaz ya.
Ward Yasaları:
1. Zekâlarıyla geçinenler, geçim koşullarını zorlamak
zorundadırlar.
2. Postanın yerine zamanında ulaşmasını ne kar, ne yağmur, ne
aşırı sıcak ne de koyu gece karanlığı engelleyebilir de bir özel ulak pulunun
yapıştırılması pekala engeller.
Stockmeyer Teoremi:
Kolay görünüyorsa, zordur. Zor
görünüyorsa, boşver gitsin.
Gresham Yasası:
Basit sorunlar hemen ele alınır;
önemli sorunlar zaten çözümsüzdür.
Couvier Yasası:
Cahilliği işler halde görmek
kadar ürkütücü bir şey yok.
Rayburn Kuralı:
"Gittiği kadar gider"e
razıysan, defol git.
Archy'nin Özdeyişi:
iyimser, safdilin tekidir.
Yeck'in İncisi:
Şans, sence başkasının
başarısının altında yatandır.
Bittel'm Kitle Dinamizmi Kuramı:
Kötümser olabilirdim istesem, ama
o da işe yaramazdı ki.
BaşmcıParmak Yasası:
Mantıklı düşünen kişi, gerçek
dünyaya güzel bir terslik sunar.
Kostreski Kuramı:
İlkinde başarılı olamazsan, işi
bilen birini çağır.
MartinBerthelot İlkesi:
Hangi madde tartışmaya açılırsa
açılsın, herkes size bozulacaktır.
Ray’in Yakınışı:
Dünya sürprizlerle dolu da, çoğu
tatsız.
"Ilerleme"nin Doğal
Yasası:
"Nasılını" bilen her
zaman bir iş bulur. "Nedenini" bilen, her zaman onun patronu olur.
Linton Yasaları:
1. "Büyüme", verilen sözlerle doğru orantılı gider;
kâr ise, tutulan sözlerle ters orantılı.
2. Kuyunun derinliğini kestirmenin yordamı, tulumbayı ölçmek
değildir.
3. Bir resim, bin sözcüğün yerini tutabilir; bir saydam
gösterisi, ikisinin de.
Cannon'ın Yorumu:
Patronuna, "Lastiğim kelek
yaptığı için işe geciktim" de, ertesi gün sana kelek yapacaktır.
Gezgin Satıcı Yasası:
Satamıyorsan, gitmez.
Risser Yasası:
Ayağa düşmüşse, eldebirdir.
Gossage’m Katkısı:
Karşına hıyar mı çıktı, turşusunu
kur.
DönerKapı ilkesi:
Kimilerine göre başarının sırrı,
yüklenmektir; kimilerine göreyse asılmak.
Podnos Yasası:
Kişi, yalnızca kendisini
ilgilendirmeyeni hoşgörür.
Üstünlük Yasası:
Gelişkin bir ilkenin ilk örneği,
az gelişmiş bir ilkenin son örneğinden daha geridir.
Lenz Yasası:
Deneyim, istediğini elde
edemediğinde edindiğindir.
Hood’un Uyarısı:
Lâfa kaptırmadan önce beynindeki
depoya göz at.
Nolan'ın Gözlemi:
Zeki ve budala arasındaki tek
fark, zekilerin hata yapmamaları değildir; yalnızca aynı hataları yineleyip
durmazlar.
Jack ile Eric'in Yasası:
Hiç tatil yapmadan çalışıyorsan,
harcayamayacağm kadar çok paran var demektir.
Comb'un Yöneticilik İlkeleri:
1. Hatasız kul olmaz, ama bağışlamak bize düşmez.
2. İyi bir yönetici, birkaç gerçeğe dayanarak karar verebilen
kişidir, aslında onlara da dayanmasa olur ya.
3. Son an gelip çatana kadar kesin karar almaktan kaçın, son
anda yepyeni bir bilgi edinebilirsin.
Cundall'ın Deneyimi:
"Sayın Bay," diye başlayan
mektuplar, her zaman bir kadın tarafından açılır, çoğu zaman da bir "Kadın
Özgürlüğü " savunucusu tarafından.
Cundall'ın Daktilo Kuramı:
Bir büroda herhangi bir günde
daktiloyla yazılması gereken evrak sayısı, daktilonun gelmediği gün sayısıyla
doğrudan bağlantılıdır.
Cundall'm Reklamcılık Yasası:
Büyük ödüller kazanan reklam
ajansları, derhal büyük zarara geçerler.
Günün Düşünceleri:
1. Bugün birini mutlu et hadi —onun işine burnunu sokma.
2. Sandviç, iki yakayı biraraya getirme çabasının sonucudur.
3. Her şeyi bildiklerini sanan ukalalar, bizim gibi her şeyi
bilenlerin sinirini bozar.
DERİN DÜŞÜNENLERE DERİN İLKELER
Greeniaus'm Özetleri:
1. Elliyi geride bırakmışsan, yavaşlayabilirsin.
2. Hiçbir şey söylemeyen, "diline hâkim" demektir.
3. Bana "on parmağında on marifet var" demeleri
için iki kolumu keserdim.
Hutchinson'ın "Eskiye
Bağlılık” Anlayışı:
Şimdi neyse, eskisinden daha o.
Bye'ın Trencilik Oyunu:
Ne zaman bir gösteriye kalkışsan,
izleyen sayısınca hata yaparsın.
Mark Twain'in Özlüsözü:
Her yaptığın doğru olsun.
Böylelikle kimileri hayranlığa, geri kalanlar şaşkınlığa kapılacaktır.
Grunewald’dan Günün İncisi:
Birini gezintiye çağırmaya
hazırlanıyorsan, önce kendini hazırla.
W.C.Field’in Gözlemi:
Köpekler de işe yaramıyor, çünkü
köpoğluköpekler (kimler diye sorma) ağaçların içine ediyorlar.
Dino’nun Öğüdü:
Tabakçanak fırlatmak, en ucuz
tedavi yöntemidir.
Chisholm'ın "İnsan
İlişkileri” Yasası:
İşler düzeliyor gibi görünüyorsa
—bir şeyi gözden kaçırıyorsun demektir.
Daniel Kuralı:
Okuryazar olmak isteyen, sakalını
değirmende ağart malıdır.
KulağıKesik'ten:
Tek kusursuz bilim dalı,
kusurbilimdir.
Booth'un Bar Gözlemi:
içkinizden bir fırt çalan güleç,
sevimli bir barmen, pusula yazmaktan bir tek'e zaman bulamayan, dürüst,
somurtkan barmen bozuntusundan kat kat iyidir.
Malorekian Yasası:
Hareket halindeki bir gövdeye
yüklenen korku gücü, kaçış hızını iki kat arttırır.
Gentry İlkesi:
Çoğumuzun tek umudu, iyi bir
fırsat.
Rupp Yasası:
Bir sazın sesi ille
büyütülecekse, hiç duyulmasın.
Bryson Kuralı:
Acil şeylerle ilgilenmekten
önemlilere vakit bulamıyoruz.
Lucy Yasası:
Yaşlanmanın alternatifi iyice
yaştır.
Matematik Yasası:
Yanıtlar, inandırıcı
görünmelidir.
Schwab'm Yolculuk Anlayışı:
Hiçbir yere kaçamazsın, yalnızca
kapağı bir başka yere atarsın.
Blackburn Nine'nin Dediği:
Her zaman en kötüsüne hazırlıklı
ol. Başına gelirse, hazırsındır; gelmezse, sevinirsin.
Sherman Kuralı:
Yeteneğini kullan. Yalnızca en
iyi şakıyan kuşlar ötseydi, ormanda çıt çıkmazdı.
Karl Marx'm Yeni Yorumu:
Kitleler, dinin afyonudur.
Whitehead Kuralı:
Yalınlığı aramasına ara ama
bulduğunda yetinme.
Gordon'ın Özdeyişi:
İnançsızlık da milliyetçilik
türünden bir asalaktır ama insanoğlu öyle budaladır ki ikisine de sarılır.
Oscar Wilde'dan:
Kimdir inançsız? Her şeyin
fiyatını bilip hiçbir şeyin değerini bilmeyen.
Van Tree'nin Özlüsözü:
Yatırım gümüşse, satış
altındır...
Ettorre'nin Gözlemi:
Yandaki kuyruk, bizimkinden daha
hızlı ilerler.
J.B.S. Haldane'in Yasası:
...evren, yalnızca
düşündüğümüzden değil düşünebileceğimizden de garip.
Courtois Yasası:
Ağızlarıyla söylediklerini
kulakları duysaydı, insanlar daha az konuşurlardı.
Parkinson Yasaları:
1. Her iş, bitmesine ayrılmış süreye yayılır, gerçekten
bitirilecekse, bu süre, işin önemine ve karmaşıklığına göre bir o kadar sarkar.
2. Harcamalar, geliri ayakta uğurlar.
3. Önemli bir kararı ertelemenin bir yolu varsa, bürokrasi
yolunu bulacaktır.
Dolan Yasası:
Doğru bir şey yapmışsak,
bilmeyerek yapmışızdır.
Srhvvab'ın Zekâ Anlayışı:
Bu kadar matraksan, dünyayla
neden matrak geçmiyorsun?
Kidıard'a Göre:
Nazar boncuğu takma, göze
gelirsin.
ı i'vluson'ın Gözlemleri:
1. Çok kafa patlatma da beynin dağılmasın.
2. Hayatta ceremesi çekilmeyecek bir hata yoktur.
3. Dağı tığın dağıttığını toplayan enayidir.
larlİK 'den Öğüt:
Tiryakilikten kaçıyorsan, en
iyisi bırak gitsin.
İşlevsiz Araç Tanımı:
Arabanız bomboş bir yolda kalır,
benzin ibresi DOLU gösterir.
George Santayana'nın İncisi:
Muradını şaşmayagör, inadın murat
olur.
Peckham Yasası:
Güzellik çarpı zekâ, şaşmaz bir
değer verir.
Dr. Conklin'in Özetleri:
1. Dans etmeyi beceremeyen, orkestrayı suçlar.
2. Özentilerine özen göster, ne de olsa neye özendiğini
gösteriyorlar.
3. Centilmenlik anlaşmaları centilmence sona ermeyebilir.
4. Ek:
Sözlü anlaşmalar, yanlış
anlamalara yol açar.
5. Ek:
Herhangi bir tartışmanın
sınırlarını karşındaki ne çektirme.
"Derdim Başımdan Aşkın"
Yasası:
Çoğumuzun başı öfke yüzünden
belâya girer, gurur yüzünden çıkmaz.
Brewer'in Gözlemi:
Hiçbir iyilik, cezasız kalmaz.
McFadden'm Gözlemi:
Son sözü para söyler de, nedense
bazılarımıza "elveda" der.
McFadden'm Görüşü:
Sağlıklılığa yatan, hasta kalkar.
Bill Jones'un Özlüsözü:
Dümbüğün parasını cebinde
bırakmak günahtır.
İkinci Zilliyet Yasası:
Annenle babanın hiç çocuğu
olmamışsa, senin de olmayabilir.
Satchel Paige Yasası:
Geriye bakma. Arkandan gelip
önüne geçerler.
Nolan'ın Gözlemi:
Özgürlük, mutluluğun güvencesi
değildir ama hiç değilse mutsuzluğun koşullarını kendin koyarsın.
"TekYol" Yasası:
Gönlünce yaşamak, alınacak en
büyük intikamdır.
Zail Yasası:
1. Kaynar çorbaya kaşık daldıran, yoğurdu üflemeye başlar.
2. Bir dakikanın ne kadar sürdüğü, helâ kapısının hangi
tarafında durduğuna göre değişir.
Ki'eves'in Rus Atasözü:
"Hayır" dediğine hiç
pişman olmazsın.
Bloiner'ın Görüşleri:
1. "Yengem" denilen büfede atıştırma, "Üstad"
denilen le kumara oturma, "Gâvur"dan araba alma.
2. Doğru ile yanlış arasında büyük fark vardır da hangisi
hangisidir bazan anlaşılmaz.
3. Herşey, olabildiğince basite indirgenmeli ama olduğundan
daha basite değil.
Mezar Kazıcı'nın Yasası:
Çukurdan çıkan çamurla aynı
çukuru bir daha doldura mazsın.
Schalk Yasası:
Birilerine ünlü olduğunu söylemek
gereğini duyuyorsan, değilsindir.
Frenza ilkesi:
Aranmayan şey, zor bulunur.
Burr Yasası:
Bazı insanları her zaman, herkesi
arasıra kandırabilirsin —daha ne istiyorsun?
Smart ilkesi:
Üç kere söyledinse, dediğin
dediktir.
Sultan'a Göre:
Kimseye lâf dinletemiyorsan
—DÜŞÜN.
John'un Görüşü:
Hasmın yere yıkıldı mı, bir tekme
de sen savur.
Van Roy Yasası:
Ucuz malı hemen kap —tamiri uzun
sürsün.
Bili Jones'un Eklentisi:
Bir SmithYVesson, kare ası
götürür.
Nowlan'in Gözlemi:
Her erkeğin her sabah, karısından
daha ihtiyar, şişman, daha çirkin, daha çatlak sesli uyanması niyor.
Teller’ın Yorumu:
Havayı denetleyebilen, son
havadan konunun havasını da bozacaktır.
Sam'in Umutsuzluğu:
Cahilliğin en kötü yanı,
inadıdır.
Sam'in Üzüntüsü:
Bir fiyat çıkıyorsa, yılın ilk
yansından sonra daha da çıkacaktır.
Hartley'nin İki Numaralı Yasası:
Kendinden daha deliyle yatma.
George Bernard Shaw'un Öğüdü:
Bütün kötülükler, parasızlıktan doğar.
Subby'nin Benzetisi:
Kedinin cenneti farenin
cehennemidir.
Weiler Yasası:
Parmağını kıpırdatmak zorunda
olmayanın gözünde, yapılmayacak iş yoktur.
Mattuck'un Buyruğu:
Yasa böyle. Nedenini sorma
—ezberle.
’lizer'in Önerileri:
1. Ağaçları görmek istiyorsan, ormana dalma.
2. Başkalarına, sana davranmaları gerektiği ama
davranmadıkları gibi davran.
3. Dünyanın en güzel tanımı:
top yuvarlaktır.
Simon Yasası:
Toparlanan her şey, eninde
sonunda dağılır.
Judith Cohen'e Göre:
Oğul William Tell, başağrısı çekerdi.
Cook'un Derin Görüşü:
Nişancı önce ateş eder, sonra
tutturduğuna hedef der.
Goodman'ın Gözlemleri:
1. Üstünde düşünülecek konuların sayısını azaltırsan, daha
yoğun düşünürsün.
2. Teknoloji, gerekmeyene duyulan gereksinimi çoğaltma
yöntemidir.
Bert'ın Sığınağı:
Uğruna kaçak dövüşmeyi bile göze
alacağın davadan dönme.
Fetridge Yasası:
Beklediğimiz önemli şeyler hiç
olmaz, özellikle gözönünde daha hiç.
Soderquist Nine'nin Açmazı:
Ninem ne zaman kek pişirse,
kayınvalidesi gibi tuttu ramıyor.
Porcine'in Olasılık İlkesi:
Kör bir domuz bile arasıra bir
kozalağa toslar.
Ben Franklin'in Gözlemleri:
1. Balıkla konuğun kokusu üç günde çıkar.
2. Acı sözle dost kazanılmaz; baksana sinekler bir k(l|>
sirkeye değil bir kaşık bala üşüşüyor.
3. İnsanların çoğu ufak incelikleri incelikle, ortalama
incelikleri saygıyla, büyük incelikleri hep nankörlükle öderler.
4. Tek çürük elma, sepeti çürütmeye yeter.
5. Komşunu sev ama aradaki çiti kaldırma.
6. Düşmanlarını sev, en azından sana kusurlarını söylerler.
7. Köpekle yatan, keneyle kalkar.
8. Dünya işlerinde insanları ayakta tutan, inanç değil
inançsızlıktır.
Umutsuzluk Yasası:
Cebin delikse elini atamazsın.
..
Napier'den Özdeyiş:
Bir şişe şampanyan varsa,
kutlamaya değer.
Mriç'in Temel Yasası:
Karşımdaki doğru dürüst oynasaydı...
Kemper’ın Deneyimi:
Herkes bize bir şey öğretir,
bazan ibret olur.
Ailen İlkesi:
Karamsar olmanın bir yararı
varsa, tatsız sürprizlerle karşılaşmıyorsun.
Loren William'm İnandığı:
Nesnellik, görenin gözündedir.
İyi Dostu Tanımı:
Onlar şemsiyeni değil, çimbiçme
makineni ödünç alırlar.
Cliff Yasası:
Kızışmış bir köpekle yangın
musluğu arasında asla durma.
Şövalye'nin Görüşü:
Attan çok, eşeğin ölümü arpadan
olur.
Vali nin Özlüsözü:
İnsan her işe en baştan başlamak
zorunda kalıyor.
Telly'nin Gerçekleri:
1. Günahkâr yola gelebilir; ahmak gelmez.
2. Hayatımızın yedide biri Pazartesileri geçiyor.
PİŞKİNLERE İNCİLER
Marcus Aurelius’un Özlüsözü:
Kişinin hayatı, düşünün rengine
boyanmıştır.
Bucy Yasası:
Akıllıbaşlı insanlar, akıllıuslu
işler yapmazlar.
Schafer'm Özlüsözü:
Çocuk sınıfı, sınıfta kalıyor.
Jones Yasası:
İşler sarpa sardığında
gülümseyebilen kişi, suçu kime yükleyeceğini keşfetmiştir.
Jones'un Özlüsözü:
Dostlar gelir gider de düşmanlar
oturur.
McClaughry'nin Jones'a Katkısı:
Düşman kazanmak istiyorsan,
birine iyilik et.
Tartışmanın Temel Kuralı:
Budalayla tartışmaya girme
—aranızdaki fark anlaşamayabilir.
V.ın Hoffman'ın Özdeyişi:
Anababalarımızm "Yanına
yaklaşma" diye uyardığı insanlar olduk.
Cusick'in Görüşü:
İntihar itiraftır, itiraf da
intihar.
"Her Belâ Beni Mi
Bulur?" Yasası:
Onikiden vuranın ödülü
bölüştürülmez.
Toplumbilimin Demirpençe Yasası:
Hangi alanda olursa olsun, her
örgütlenmede ufacık bir azınlık başı çekecek, gerisi çorap söküğü gibi
gelecektir.
Horace'ın Varsayımı:
Hayat, büyük ölçüde bir beklenti
sorunudur.
Pastore Gerçekleri:
1. Paranoyakların bile düşmanı vardır.
2. Şu boktan işi bitirmek, gündüz televizyonunu izlemekten
çok daha hoş.
3. Dört, dubleye vurulduğunda, azımsanacak bir, sayı
değildir.
Green Yasası:
Karşılığında para kazanmıyorsan,
insanları habire eğlendiremezsin.
Pudder Yasası:
iyi başlayan her şey, kötü biter.
Kötü başlayan her şey berbatlaşır.
George'un Üzüldüğü:
Her çıkışın bir inişi vardır
kuralını yalnızca uçağın iniştakımı bozabilir.
Lowery Yasası:
Sıkışırsa zorla, kırılırsa zaten
yenisi gerekiyordur.
Starr Yasası:
Ne yaptığını bilen kişiler, ancak
tanımadıklarının arasından çıkar.
Gentry Kuralı:
Bir yere varamamak içini
yakmıyorsa, varmak umurunda değildir.
Ferris'e Göre:
Şu Komünistler de hiç olmazsa konservekahkaha
üretmiyorlar.
Kelly'nin Gözlemi:
Geçmişte yaşamanın tek iyiliği,
ucuza gelmesi.
Ana Yasa:
Hiçbir şeyle fazla oynama,
bozulur.
Searle'ın Görüşü:
Eşyanın tabiatı bozuktur.
Karga'nın GakDediği:
1. Erkeğin kalbine giden yol, damarlarından geçer.
2. Gevezenin çenesi, enerji krizinde de çalışır.
3. Hayatın en güzel şeyleri, şey değildir.
4. İlkinde başaramıyorsan, başkasına sarıl.
Mahr'm "Korunma"sı:
Üstüne gelmesinler yeter.
Hııba Yasa:
Kadına, şaraba, şarkıya el sürme
—özellikle şarkıya.
Kapkaç Kuralı:
Canı hiç çekmeyene "Bir
türlü olmadı" dedirtme.
Parkinson'ın Erteleme Yasası:
Erteleme inadı, ölümünedir.
Düşkırıklığı Kuralı:
Hayatın kısalığı üstüne uzun uzun
düşünebilirsin.
Mark Twain'in KıranKırana Yasası:
Hasmmla dövüşürken canını dişine
tak, o da senin dişlerini döksün.
Ellenberg Kuramı:
Bir dönen, pir döner.
KaraAltın Kuralı:
1. Biriyle başedeceksen çabuk başet.
2. Başetmezsen, başının etini yerler.
Cannon'ın Katkısı:
Bir parmağını testereye kaptırana
kadar marangoz sayılamazsın, birden çok parmak kaptırmışsan, zaten sayılmazsın.
Milton Friedman'm Gözlemi:
İnsanları hayvanlardan ayıran,
sağduyularım kullanmaları değil, keyfince kullanmalarıdır.
Ziegler'ın Gözlemi:
Hayat, doludoludur, boşluğunu
genç yaşta anlamışs.uı tabii.
Avukat'ın Sözü:
Yerinde sorulan her soru,
yerliyersiz sorulara yol açar ama yersiz sorular soranı yerinde tutamazsın.
Dr. August Yasası:
Sözünü dinletemediğin sürece...
çok beklersin.
Winston Churchill'in İnsanlık
Yorumu:
İnsanoğlu arasıra doğruya
saplanır ama çoğu zaman toparlanıp bataçıka yürümeyi sürdürür.
Ruth Kuralı:
Boynunu kaptığın koyun, arkandan
kuzu kuzu gelir.
I’orter'ın Özdeyişi:
Acı geçicidir; hakaret kalıcı.
t MiimlerdenÖlümBeğenme Yasası:
Elde edebiliyorsan eldebir
sayarsın.
M.ırtino'nun Katkısı:
Bilmediklerine yanmazsın;
bildiğine yanarsın.
nsy'nin Özdeyişleri:
1. Kendini Tanrı'ya emanet eder gibi davran, yine de işini
kendin gör.
2. Ölümsüz bir söylevin sonsuza kadar uzaması gerekmez.
3. Sezgi, hızlı çalışan mantıktır.
Her başarılı erkeğin
arkasında şaşkın bir kaynana vardır.
çoğu kişinin yediği, kendi
başıdır.
Bohor'un Tatsız Şakası:
ihtiyarlık ve ihanet, gençlik ve
vefaya baskın çıkacak j tır.
Plaut Özdeyişi:
Umursamazlık, önemli bir sorun
olma yolunda —ama kimin umurunda?
Cenaze Levazımatçısı'na Göre:
Kefenin astarı, yüzünden pahalı.
Sukhomlinov Yasası:
En gösterişli ordu, savaşta
yararlılık gösteremez.
Hagerty Yasası:
Bir köşe yazarına içerliyorsan,
ya zengin olacaktır ya ünlü, ya da zenginünlü.
Kiracı’mn Yasası:
Üst kattakiler tepinir, alt
kattakiler bağırıp çağırır, bitişiktekiler top oynar.
Kiracı'nın Katkısı:
Su uyur, komşu uyumaz.
Busch'un Deneyimi:
Gençken, gençliğine güvenirsin.
Yaşlanınca cebini güvensen iyi olur.
Sid'den Deyişler:
1. Birinciyi kazanamıyorsan, hepsi güme gider.
2. Ağzın bir karış açıksa, aklına bir şey girmez.
Buerk’in Deneyimi:
1. Çıkış kapısını öğrenmeden bir yere girme.
2. Belâ gelebilir ama sen aranma.
3. Belbağlama.
4. Her davranışın bir niyeti vardır:
ön ya da ard.
Schwartz'in Gözlemi:
Paranoyak olman, seni kimsenin
izlemediği anlamına gelmez.
Murphy'den Yeni Yasalar:
1. "Özetliyorum", denildiğinde konuşma bir o kadar
sürecektir.
2. Eskimiş bumerang, kolay atılmaz.
3. Dünya, "Gerile!" komutuna uyuyor.
4. Her şeyi yapabilirsin de döner kapıdan kayarak geçemezsin.
5. Cehennem zebanisi, doğrulayamadıgm bir varsayım yanında
solda sıfır kalır.
Mottler'a Göre:
Yöreselliği işleyen her geniş
projeyi ulusallık kapatır.
Lazarus'un Gözlemi:
Tanışıklıktan uzlaşma doğar.
I loffman'ın Eki:
Bir evde bir yüznumara varsa, yüz
kere gidersin.
Ferris’in Deneyimi:
Ortayaş, ne yapacağını
bilemediğin dönemle yapacağını yapamadığın dönem arasındaki harika süredir.
Ferris'in Sorusu:
Eşeklerin anırması, tavukların
gıdaklaması doğaldır
da T.V. stüdyolarına doluşmaları
şart mı?
Soderquist Nine'nin Görüşü:
Çıkarları ortak aile, düzlüğe
çıkar.
Altın Savurganlık Yasaları:
1. Artmazsa, yetmez.
2. Hayatın tadını almak için büyük lokma ye.
3. Tutumluluk, rahiplere yakışır.
Gumperson'ın Zıtlıkları:
1. Meteorolojinin tahmini, bunca gelişkin araçtan, teknolojiden
ve teknik personelden yararlansa da, Saatli Maarif Takvimindeki kadar iyi
değil.
2. Cokeylerin gömlek rengine göre bahis oynayan genç kız, her
atın gelmiş geçmişini inceleyen erkekten daha şanslıdır.
3. Aylığınız artınca, ay sonunda elinizde daha az para kalır.
4. Ne kadar çok piyango bileti alırsan, kazanma olasılığın o
kadar azalır.
Shafer'a Göre:
Arz ve Talep:
Bütün uzlaşmaların altında
parasızlık yatar.
Nükleer Reaktör:
Gidersek, hep birlikte gideriz.
Diplomasi Kuralı:
Sebze yetiştirmiyorsan, komşunun
yetiştirdiklerini övmekten şaşma.
Ödeşme Kuramı:
Şansa, ata, yıldızfalma ve
piyangoya bel bağlayanlar, yalnızca kaybedenlerdir.
İlerleme Yöntemi:
Rüşvet ve tehdit, mucizeler
yaratır.
Üstünlük İlkesi:
Köpeğin, mahalledeki bütün
köpeklere itliğini göstermeli.
Memurluk Durumu:
Memurluk, ettiğine değmez.
Hizmet Anlayışı:
McDonald'm neye hizmet ettiği
belli:
Kadın Özgürlüğü'ne.
Kızılderili Uzlaşması:
Pazarlık ayağa düşünce top tüfek,
incikboncuğu siler süpürür.
DALDAN DALA GÖRÜŞLER
Meade'in Özdeyişi:
Tek ve benzersiz olduğunu
aklından hiç çıkarma. Herkes gibi.
Uçak Yasası:
Bindiğin uçak gecikmişse, aktarma
yapacağın uçak zamanında kalkar.
Shalit Yasası:
Film tanıtımı, filmin kalitesiyle
ters orantılıdır.
Antikacının Yasası:
Orijinalini görmüşsen —bütün
kopyaları görmüşsün demektir.
Bir Olasılık:
Mavisakal, nafakayla geçiniyordu.
Greene Kuralı:
Bu dünyada tutunacak bir şey
arıyorsan, birbirine tutun,
Bell'in İncisi:
İştahı en çok açan, boş bir
cüzdandır.
Ruzek Yasaları:
1. Mizah, hafiflik kaldırmaz.
2. Kişiyi yükselten, yaptıkları değil, yapacağı
sanılanlardır.
Chisholm'ın İki Numaralı Yasası:
Her öneriyi başkaları başka başka
anlar.
1. Ek:
Açıklaman hiç kimsenin yanlış
anlayamayacağı kadar açıksa, öneriyi yanlış anlayan biri çıkacaktır.
2. Ek:
Herkesin beğeneceğini sandığın
bir iş yaparsan, bir beğenmeyen bulunacaktır.
3. Ek:
Amaca doğru atılan adımlar,
nedense yürümez.
4. Ek:
Saatlerce, defalarca anlatsan da,
kimse dinlemez.
Van Oech Yasası:
Uzman dediğin, senden fazla
bilmiyordur. Ama bilgisini daha iyi pazarlıyordun
I l.ırding'in Mutlu Yuva'sı:
Hiçbir şey anımsamıyorsan gel de
nostaljik ol.
Malek Yasası:
Her basit düşünce, en karmaşık
biçimde dile getirilecektir.
Henry'nin SinemaDelisi Kuralı:
Ne olduğunu anlamak için filmin
sonuna kadar beklemen gerek.
T H White'ın Deneyimi:
I hinyanm en güç işi, bir şeyin
nasıl yapılacağım bilirken, başka birinin nasıl yapamadığım ses çıkarmadan
•ıcyretmektir.
George Bernard Shaw'un İlkesi:
Salakların bile çalıştırabileceği
bir sistem kur, çalıştırmaya tek gönüllü, bir salak olacaktır.
"Geçmiş'e Bakma"
Anlayışı:
Geçmiş'e hep mazi dediler de ne
yazdı?
Beifeld İlkesi:
Genç bir erkeğin çekici bir genç
kadınla karşılaşma olasılığı şu özel durumlarda hızla artar:
1. sevgilisiy leyken, 2.
karısıylayken, 3. daha yakışıklı, daha zengin bir erkek arkadaşıylayken.
Longfellow'un Gözlemi:
Bir şeyi doğru yapmak, neden
yanlış yaptığını anlat maktan daha kısa sürer.
Griffin Yasası:
Sonsuzadek yaşamak için müzmin
bir hastalık edin [« onun nazını çek.
Kipling'in Uyarısı:
Herkesin aklı bir karış
havadayken seninki babııı daysa, temel sorunu kavramıyorsun demektir.
William Yasası:
Kaba güçle cahilliğin
çözemeyeceği kadar zorlu bir ııı run yoktur.
Ben Franklin'in Sırdaşlık Yasası:
Üç kişinin sırrı, ikisi ölürse
saklanır.
Nostaljik İnci:
Çevre kirliliği artıyor;
hatırlıyor musun, bir zamanlar suda yürümek peygamberlere özgüydü?
Anthony'nin incileri:
1. Ölüler arasında fırsat eşitliği tamdır.
2. Kediyle aran yoksa —fare kapanını sağlam kur.
3. Nüfus çoğalması, hastalık filan değildir —marazı bir
büyümedir, o kadar.
Van Roy'dan Özdeyişler:
1. Ne sağıra bir şey fısılda, ne köre göz kırp.
2. Filmini seyretmekle romanı anlamazsın.
3. Belâ mı arıyorsun; duyduklarının hepsine inan, sonra
papağan gibi tekrarla.
Paulsen Kuralı:
Bir yarışmaya bir kere katılırsan,
yarışmayı düzenleyenin enayiler listesinden ömür boyu çıkmazsın.
Soderquist Nine'nin "İnsan
Yapısı" Araştırması:
Bir yarışmaya katılmadan önce,
seçici kurula bir göz atarsan, zaman kazanmış olursun.
İletişim Yasası:
Hiyerarşinin değişik düzeyleri
arasında gelişmiş ve geliştirilmiş iletişim biçimlerinin kaçınılmaz sonucunda,
kimin ne dediğini kimsenin anlamadığı geniş bir ağ kurulur.
I nz.ır Yasası:
İnsanlarla kurduğun ilişkiler
—eşindostun ama özellikle eşinin gözünden kaçmaz.
John’un Ek Maddesi:
Bankadan para koparabilmek için
önce paran olduğunu kanıtlaman gerekir.
Raynes'in Gerçekçi Görüşü:
İnançsız, tersyüz edilmiş bir
inanç insanıdır.
Kitman Yasası:
TV ekranında, saçmasapanlık
gitgide saçmalığın yerini dolduruyor.
"Borçluluk Duymak"
Yasası:
Bugünkü ben olmamı kanma
borçluyum. Yann kararını yine değiştirir diye ödüm kopuyor.
Dergicilik Yasası:
Yerine bir yazı bulmadan,
kaybettiğin yazıyı bir türlü bulamazsın.
Bekârlara Öğüt:
Bekâr, murdar bildiği üzüme
uzanmaya can atan tilkidir.
Schiffman'ın Eki:
İnsanları beslersen, sözünü
oymazlar.
Pipo Anlayışı:
Pipo, bilge adama düşünme,
budalaya ağzını tıkama fırsatı tanır.
Roxalana Kuralı:
İnsanlardan, insanlıktan fazla
bir şey bekleme.
Flannegan'ın Aldatmacası:
Bulduğun sayıyla çarpımı, bölümü,
toplaması ve çıkartılması yapılabilen sayı, doğru yanıttır.
Martha'nm Özdeyişi:
Tanrı, ekonomik sınıfta yolculuk
etmemizi isteseydi, ölçülerimizi daha ekonomik tutardı.
Dolores'in Zırvaları:
1. Bebekler, yetişkinlerin anlayacağı dili bulana kadar
çeşitli diller konuşurlar.
2. Herkesin uykusu on dakika az gelir.
Chopin'in Özdeyişi:
İngilizce, Fransızca'nın yanlış
okunmuşudur.
Hooker Yasası:
Bir dirhem uygulama, bin okka
soyutlamaya bedeldir.
Hrovvn’un "iş Hayatında
Başarı" Yasası:
Müşterimizin kırtasiyeciliği
kendi kârınadır, bizim kiyse zararımıza.
ı Her Teoremi:
Kişi, mutlu olacaksa, belli bir
acı eşiğine varmış olmalıdır.
1. Sonuç:
Kendi acı eşiğinin altına
düştüğünde, mutsuz olur, yeni acılar aramaya itilir.
2. Sonuç:
Acıları toplanıp yine o eşiğe
yükseldiğinde, mutluluğuna kavuşur.
Iıııh ı İlkesi:
İlk bilmesi gereken en son
öğrenir.
Humpty Dumpty'nin İncisi:
Bir sözcüğü kullandığımda onu
demek istiyorumdur —ne fazlasını ne eksiğini.
Alis'in Eki:
Asıl sorun, sözcüklere bu kadar
çeşitli anlamlar yükleyip yükleyemediğin.
Lippka Yasası:
Dünya tam bir yozlaşmaya
girdiğinde, tadını çıkaramayacak kadar ihtiyarlama sakm.
Hindi Şöleni Yasaları:
1. Hindinin iriliği değişir de bulaşığı değişmez.
2. Tek hindi olan sofrada, üç konuk kanat isteyecektir.
3. Evin hanımı, konukları yemeğe kaçta çağırırsa ça ğırsın,
koca televizyondaki futbol maçının ikinci yarısını izleyemeyecektir.
4. Hindiyi kesip dağıtma işi, her zaman en beceriksiz kişiye
verilecektir.
5. Şölenden artakalan yemek çoksa, buzdolabına sığar, azsa
bir türlü sığmaz.
Samuel'in Özlüsözü:
Bütün dünya bana karşı, diye
düşünüyorsan abartıyorsun denemez.
Elkin Yasası:
Yüzümü kara çıkaran para, kara
paradır.
Zaman Değişiyor Yasası:
Şimdilerde çiçekçiler, sahici
çiçekleri yapma çiçı1 benzetme kursu görüyorlar.
VVhidden'ın Öfkesi:
Amatörlerin bilmediği yoktur.
May'in Kesin Görüşü:
Yüksek okul dediğimiz, yüksek
ilke sahiplerinin yüksek ünvan sahiplerinden sayıca daha yüksek olduğu yerdir.
Cook'a Göre:
1. Kapana peynir koyarken fareye yer bırakmayı unutma.
2. Zararsız bir yalan bazan binlerce açıklamadan yararlıdır.
3. Bir kuram, her zaman açıklamasından iyidir.
Metcalfe'ın Görüşü:
intihar, en içtenlikli
özeleştiridir.
Koca George'un Gözlemi:
Kadınların çoğu gözden ırakken,
göze daha güzel görünür.
Hııla'nın Buldukları:
1. Güzellik boştur, ama zaten boş bir dünyada yaşamıyor
muyuz?
2. Güzellik, bakanın gözündedir ama güzeller her yerde göze
girer.
Hcwiirtz'ın Matematik Yasası:
Kuşkuya düştünse, kapılma.
Bunaklık Yasası:
Ayağındaki pabuçların biri
kahverengi, öteki siyahsa, ılnlapta aynısından bir çift daha var demektir.
Clifton Kuralları:
1. Bazı insanlar nasırlaşmıştır —ancak iş bittikten sonra
ortaya çıkarlar.
2. Şair ölür, baskı yanlışı kalır.
3. Bazıları, kulaklarına fısıldanan her şeye inanırlar.
4. Paranın sözü artık geçmiyor —harcanıp gidiyor.
5. Arkadaşından ödünç para almadan önce, hangisini seçeceğini
kararlaştır.
6. Kendini kusursuz sananın —en azından bu kusuru vardır.
Brandstadt'm Gözlemi:
1. Oğulların babaları tutar.
2. Arifle içmenin tarifi yok, bedeli vardır.
Beatt'in İncileri:
1. Düşünen makinelerden gurur, düşünen insanlardan kuşku
duyan bir çağda yaşıyoruz.
2. Senin çıkarlarım düşünen ender kişiler, kendi ender
çıkarlarını düşünenlerdir.
3. Sağduyunun yeni bir örneğine her rasladığmda, toplum gafil
avlanıyor.
4. Halkın övgüsü, alışkanlık yaratan bir uyuşturucudur.
5. Para alışverişinde sıfırlar oynar; aşk alışverişi solda
sıfır kalır.
Kiddie'nin Değişmez’i:
Düşkınklıklarında, beklenen
sonuçlarla varılmı
sonuçların arasına sinsi öğelerin
işbirliğiyle bir duvar
örülmüştür.
Doelger'm Düşündüğü:
Bunca belirsizlik arasında
kararlık bir fal bile iç açıyor
BAŞARILI BİR KONUŞMA YAPMALI NIN YOLLARI
Forfar'ın Keşfi:
Doğru söylemişsen, kimse
hatırlamaz. Yanlış söylemişsen kimse unutmaz.
Gilbert'ın Deneyimi:
Bir stadyumun sağ kaldırımına
park etmiş kişiler, sol tribünde boş yer bulacaklardır.
Musial Yasası:
Sileceğin sürücünün önündeki
kanadı önce aşınacaktır.
Dovvns'ın Görüşü:
Aile biraraya gelince, herkes iki
arada kalır.
Samuel'in İncisi:
Kefil, kefaletle salıverilmez.
"Dikey, Doğaya
Aykırıdır" Yasası:
Oturabiliyorsan, ayakta durma;
yatabiliyorsan oturma;
'immon Yasası:
Irklararası eşitliği savunma
isteği, olayın cereyan ettiği bölgeden uzaklaştıkça artar.
Sir George Savile'in Kuralı:
Paranın açmayacağı kapı yoktur
diye düşünenlerin, belki de para için çalmayacakları kapı yoktur.
DeVyver Yasası:
Önünde yeterince insan ve zaman
varsa, en sudan düşünceye en ağır muhalefeti getirebilirsin.
Ev Kadınının Yakınışı:
Ev temizlemek, ipe un sermektir.
Anthony Yasası:
Zorla olmaz; daha büyük bir
çekiçle vur.
Anthony'nin "Atelye"
Yasası:
Yere düşürülen her alet, en kuytu
köşeye girer.
Anthony Yasası'na Ek:
Yere düşürülen alet, o kuytu
köşeye girmeden önce senin ayağına düşer.
Pickett'ın Özlüsözü:
ilk horlayan ilk uyur.
Hind'in Deneyimleri:
1. insan, çabuk aşınmak üzere yaratılmış bir makinedir.
2. Yaptıklarımızdan çok, yapamadıklarımıza yanarı/.
Magary Yasası:
Şu otobüs pencereleri yazm
açılmak bilmez, kışın k.ı panmak.
Goldsmith Yasası:
Bağlanmayan bağcığın koptuğu asla
görülmemiştir.
Terman'ın Buluşu:
Bir yüksek atlama takımı
kuracaksan, iki metre atlayan bir kişi bulman yeter, yarımşar metre atlayabilen
dört kişi arama.
Borjiya Ailesinin Öğüdü:
Bana ilgi göstermeyeceklerse,
nefret göstersinler.
Bill'in Reçetesi:
Uzun yaşamak her zaman sağlık,
zenginlik ve mutluluk getirmese de hiç değilse öbür seçeneği götürür.
Dr. Conklin Kuralları:
1. Yemekten sonra ikinci kadehi içmen, yemekten önce zaten
yeterince içtiğini gösterir.
2. Bozukluk söz konusuysa, kimse parayla başa çıkamaz.
3. Şatafatın tantanası olmaz.
VVeinberg'in Katkısı:
Uzman dediğimiz, büyük
yanılgıların adamıdır, küçük yanlışlar yapmaz.
Ana Yasa:
Kaynanalar da analarımız
gibidirler, yanlız onları sevmeyiz.
< reamer'ın Görüşü:
Kocasını anlamayı öğrenen kadın,
genellikle dinlemekten vazgeçer.
I ı kı>k Russ’ın Gözlemi:
Kadınları anlasaydın bile doğru
anladığına güvene mezdin.
Sandra Litcff'un Kocalar Kuralı:
Ne pişirip ne giydiğinize hiç
dikkat etmeyen kocadan daha beteri, ne pişirip ne giydiğinize hep dikkat eden
kocadır.
Oyun Kuralı:
Poker oynadığın kişilere iskambil
hileleri öğretme.
Don Kaul'un Öngörüsü:
Bir gün kuşlar da gümüş kanatlı
uçaklarla aşacaklar okyanusları.
Mim'in Öğütleri:
1. Ye, iç, gününü gün et; yarın perhize girebilirsin.
2. Kötülere sesleniyorum:
dört dörtlük kötülük yok.
Marangoz'un Yasası:
İnce ince yont, sonra çekiçle
oturt.
Konser Yasası:
Ses, açılıştan bir gece öncc
kısılır.
Gallagher'ın Görüşü:
Dökülen su, "bir
yudumcuk" olmaz.
Stamp'in Yolculuk Yakınışı:
Neden sen başkente gidecekken
bagajın Honolulu'ya gider de asla tersi olmaz?
Barker'ın Otoyol Yasaları:
1. Boş bulabildiğin tek helâ zaten kilitlidir.
2. Benzin istasyonunda, tuvalet kâğıdı kalmamıştır.
3. Çocuklar sıkışmıştır, anahtarı taşıyan benzincinin başı
sıkışıktır.
4. Acelen varsa, önündeki arabanın sürücüsü, arabadaki lere
yörenin görülmeye değer güzelliklerini gösteriyordun
5. İki nokta arasındaki en kestirme yol, onarımdadır.
Arşimet Bell'in Gözlemi:
Bir gövde suya yattığında,
telefon su koyverir.
Zuliani Yasası:
Her kılıksız, serseri olmayabilir
ama kılık kıyafetini hiç aksatmayan itin daniskasıdır.
Defalque'ın Gözlemleri:
1. Kişinin en iyi dostları, on parmağıdır.
2. Her yetenekli erkeğin ardında, başka yetenekli erkekler
vardır.
3. Elin iyiyse, asla hile yapma.
4. Uyku geldiğinde azıcık kestirmek ihtiyarlığı önlemede
birebirdir —hele arabayı kendin sürüyorsan.
5. Düşmanlarından övgüyle söz et; ne de olsa senin eserin
onlar.
6. İyi olduğunu kanıtlaman için örnek işler yapman gerekir de
kötülüğünü kanıtlaman için tek yanlış yapman yeter.
7. Başkalarının sözleriyle geçinemezsin de onlara verdiğin
sözlerle bal gibi geçinip gidersin.
Ross Yasası:
Çıplak ayaklar, sivri uçlu
nesneleri çeker —özellikle karanlıkta.
t Ilnsburg Yasası:
Mağazada pabucunu çıkarmayagör,
başparmağın anında çoraptan fırlar.
Petty’nin Sivri Düşünceleri:
1. Bir şeyi fena halde istiyorsan, fena gelir.
2. Köşeyidönme tasarıları, milyarderleri kırpıp kırpıp
milyoner eder.
Anderson Yasası:
Hiç kimseye hep yanlış yapar diye
güvenme.
Levy'nin incisi:
Boşandıktan sonra evlenmek,
umudun deneyim karşısındaki zaferidir.
Vergi Dairesi'nin Başağrısı:
Günahlar beyan edilmiyor.
HAYATIN CİDDİ OLMADIĞI YOLUNDA YAZILI KANITLAR
Kegley'nin İlkesi:
Üçkâğıtçıyla karşılaşan aziz,
azizliğe uğrar.
Kegley'nin Değişim İlkesi:
Yeni bir düşünce tarzına göre düşünmen,
yeni bir davranış tarzı düşünmenden çok daha kolaydır.
Bahçıvanlık Yasaları:
1. Herkesin bahçe aletleri, yalnız başkalarının bahçesinde
çalışır.
2. Neye yaradığı anlaşılmayan gösterişli aletler bir şeye
yaramaz.
3. Bir aleti hiç kimse kullanmıyorsa, bir nedeni vardır.
4. Eksikliğini duymadığın şeyi fazlasıyla alırsın.
Kelly'nin Özdeyişi:
Kimle görüşmediğini söyle, sana
kim olduğunu söyleyeyim.
H Wood'a Göre:
Zevkin olsun da varsın ucuz
olsun.
Itvd in Kırmızı Şapkalı Kız'ı:
Gece takkesi giyse bile, bir kurt
hiç de babaanneye benzemez.
J.M. Barrie'nin Dediği:
Her şeyi bilecek kadar genç
değilim ki.
Levy Yasaları:
1. Komediden anlayanlar, trajik kişiliklerdir.
2. Her yeni buluş, önce iyiye kullanacakların değil kötüye
kullanacakların eline geçer.
3. En üstün zekâ bile, ayrıntılara saplanmış bir kafayı
kurtaramaz.
4. Hep tetik durmanın bedeli, bitmez tükenmez bir can
sıkıntısıdır.
Gentry'nin Görüşü:
İyi huy, dinlenen kötü huydur.
James Abbott McNeill'e Göre:
Başkaları konuşacaksa, hiç
konuşulmaz.
Johnson'm "Ekonömi"
Tanımı:
Bu bilim dalı, erkeklerin nasıl
para kazandığını, kadınların nasıl para harcadığını inceliyor.
Çamp Yasası:
Geleceği önceden bilinen bir
darbe, zamanında gerçekleşmeyen darbedir.
Woolworth Yasası:
Kalabalığın gösterişine kapılmaya
gelmez.
Johnson'm "Evlilikte
Geçimsizlik" Yasası:
Benimle geçinemeyen sensin —ben
değilim.
Lafferty Yasası:
Bir kokteylde kendini sınamak
istiyorsan, yanaklarına çimdik at. Bana mısın demiyorsa bari bir kadeh daha İÇ
Nitzberg’in Gözlemleri:
1. Evin düzenini en dağıtık sağlar.
2. Bazılarının kişilikleri hep DUR işareti verir.
3. Ölümcül bir hastalığa yakalanan, doğum gününe ya da
herhangi bir kutlamaya kadar sağ kalacaktır.
YVolf’un Karamsar Dünyaya İyimser
Bakışı:
Asıl sorun, Murphy'nin Yasası'nda
belirttiği gibi her şeyin çıkmaza gireceği değil, çıkmaza girmeyecekse ne kadar
zamanıma ve çabama patlayacağı.
Rice'ın İncisi:
Dünyanın tek eksiği, alçakgönüllü
üstün zekâlılar; şurada kaç kişi kaldık ki.
Henderson'm Bildiği:
Ne kadar az konuşursan, sonra o
kadar az özür dilersin.
Murphy'nin Onüçüncü Yasası:
Gerçek sır yoktur — yalnızca
sırra kadem basar.
nıırık’lmann Kuralı:
1 lor şey üstüne üstüne
geliyorsa, sen ters gitmişsindir.
I'clrr'm Tersyüzü:
İç tutarlılık, dıştan çok
tutuluyor.
Peter'ın KusursuzKul Görüşü:
Hatasız kul olmaz diye
düşünüyorsak, pis, murdar, bokayaramaz eşşoğlueşşekleri ağır bir dille yargıla
mamalıyız.
Cohen'in Buluşları:
1. Her yeni buluşun somut bir gerçekliğe dönüşmesi için
ortalıkta kimbilir kaç dolar döner.
2. ilk mali destek sağlandıktan sonra, yeni buluşun kalitesi,
sağlanabilecek yeni mali destekler oranında düşecektir.
3. Çoğu kere, yeni bir projenin başarısı, yaratıcısının
gönlünde yatar.
Polly'nin Özdeyişi:
Doğurganlık, benzer buluşlar
doğurur.
Moise'in Görüşü:
Şişmanlatın besinleri azıcık
yersen çok kilo alırsın da yemezsen o kadar kilo veremezsin.
Lyndon'ın Tanımı:
İyimser, sevgilisiyle gezecek
oğluna arabasını veren, kötümser, asla vermeyecek babadır. Karamsarsa, bir
zaman vermiş olan.
Strup Yasası:
Televizyona yansıyan her haberin
önemi, reklamlardan sonra doğan boşlukla ölçülebilir.
Telefon Kulübesi Kuralı:
Tek jöton varsa, aradığın
numarayı azıcık ısk.ıln yacaktır.
Levvis Yasası:
Giderin gelirini aşıyorsa,
yorganını ayağına göre uzata mazsın.
Mick Diyor ki:
1. Tanıştığımda hoşlandığım kişilerin sayısı, katlana
madıklarıma değmiyor.
2. Bir gevezeyi koyun koyun dinliyorsan, kurbanlığı hak
etmişsindir.
3. Kürk, hiçbir kadına, vurulan hayvana yakıştığı kadar
yakışmaz. Bazı alıcı dostlarımıza postu kaptıran sevgili Arthur Lipshitz'in
eşekliğini saymıyorum, ne de olsa ölmekten gülmüştü.
4. Tatlı bir söz etmeyeceksen hiç etme, daha iyi. Ama eski
kocamdan söz edeceksen, bütün dediklerimi unut.
Steinmetz'in İncisi:
Aptalca soru yoktur, çünkü ancak
aptal olmayan soru sorar.
(iriffin'in Düşünceleri:
1. Kaplanla açlık yarışına girersen, kaplan ikinci
gelecektir.
2. Banka hesabıyla yaşayan kişi akıllıdır doğrusu ama hesabı
bankadayken ölmüşse, salağın tekidir.
"Umuttan Vazgeçilmez"
Yasası:
Günün birinde 2 kere 2 dört
etmeyebilir.
George Bernard Shaw Mantığı:
Mantıklı insan, kendini dünyaya
uyarlar; mantıksız insansa dünyayı kendine uyarlamakta diretir. Demek ki
gelişmemiz, mantıksızlara bağlıdır.
Long'un Karalamaları:
1. Şiirini gözönünde okuyan şairin başka kötü huyları da
olabilir.
2. Çiftleşmekten kaçınırsan, çiftini bulamazsın.
3. Son sözü isteyen olma —verebilirler.
4. Karşındakinin insanlığına seslenme, belki yoktur.
5. Gizlilik, ihanetin başlangıcıdır.
6. Sert içkiden kaçın, düşman hedefleri bulmanı ama ıskalamam
sağlayacaktır.
7. Tarihte, çoğunluğun haklı olduğunu kanıtlayan bir kayıt
görülmüş mü?
8. Hiçbir şeye güvenmemek de her şeye güvenmek kadar sapa bir
yoldur.
9. Tanrı'nın her yerde hazır ve nazır olduğu görüşü aklına
yatkın geliyorsa, hesabını nakit ve bozuk öde.
Atvvood'un Yasası:
Ödünç verdiğin kitaplar yok
olmaz, yalnızca elinin altında bulmak istediklerin yoktur.
Stratejik Havacılık:
Havacılar, tepeden inme emirlerle
değil, o emirlere karşın savaş kazanırlar.
Alçakgönüllü Zorba'mn İlkesi:
Tek istediğim, önümdeki koltuk.
Şaşmazlık Kuralı:
Herhangi bir soruna çözüm
arıyorsan, çözümü baştan bil sen iyi olur.
Gumperson Yasası:
Olması istenmeyenlerin olma payı
yüksektir.
Eski İngiliz Atasözü:
Kaza, geliyorum demez; günahtan
korkan kazaya gelir.
Form'un Buluşları:
1. Beş kuruşluk ödüllere beş para etmez adaylar katılır.
2. Yoksulluk, hayattan alabileceğin en ucuz derstir.
Norman Vincent Peale'm Gözlemi:
Amerika, öyle gergin bir ülke
oldu ki, yıllardır kilisede uyuyana bile ne yazık ki raslayamıyorum.
Amiral Pinney'nin Gözlemleri:
1. Rütben yükseldikçe alçaklıkları daha yakından görürsün.
2. Yazının ilk satırında okurun ilgisini çekmemişsen,
çekmediğinle kalırsın.
Jay'in Önderlik Yasaları:
1. Birtakım şeyleri değiştirmek önderliğe özgüdür de, daha
hiç kimse akletmeden değiştirmek, yaratıcılık ister.
2. Kalıcı bir şey ortaya koymak yıllarını alır. Köşeyi hemen
dönenler bile köşeye varıncaya kadar epey çabalamışlardır.
kcrrMartin Yasası:
Kendi sorunlarıyla başederken
dünyanın en katı kişileri kesilen öğretim üyeleri, başkalarının sorunlarına
karşı alabildiğine gevşektirler.
Di'i» l'ranklin Yasaları:
1. Kimi havalıdır, kimi sulu.
2. Yoksulluk, tok gözlüdür, zenginlik, aç gözlü; Immıi'ın
gözü dönmüştür.
3. Sen kendinden fırsatları esirgersen, Tanrı da seni
günahtan esirger.
4. Sahte dostlarla gölgeler, ancak güneş açmcaya kadar
barınabilirler.
Velonis'in İmalat Kuralı:
Bütün parçaları yerli yerine
oturttuktan ve işlettikten sonra aracın ufak tefek parçalarını şurda burda
bulursun.
Bradley Kuralı:
Övgü, en içtenlikli yalandır.
Arthur Schopenhauer'in Teoremi:
Kişinin tedirginlik duymadan
katlanabildiği ses hacmi, kafasının kalınlığıyla orantılıdır.
Dr. Sloves'un Buluşu:
Bir kadının gözünde bir erkeği
çekici kılan en önemli özellikler, birkaç yıl sonra en kazanamayacağı
özelliklerdir.
Dr. Sloves Kuralı:
Zamanla, bir zaman tiksindiğimiz
kişi olur çıkarız.
David Brinkley'nin Gözlemi:
Aptallık, ezici bir iktidar
haline geldi.
John Knovvles Yasası:
Doğru, çoğul ve bulaşıcıdır.
Sherman'ın Deneyimi:
Mantık yürütme, kişiye suçluluk
duymaksızın yalana dolana başvurma özrü sağlayan b^1 kafa temrinidir.
Foster'ın Düşüncesi:
Oylar sağlamsa, bunca nabız
yok?laması niye?
Manfredi'nin İktidar Kuralı:
Somut adımlar atılmasına karşıi
çıkanlar, her zaman destekçileri kösteklerler.
Henry Ford'un İncisi:
Hızlı çene, beyin boştayken
çalışı:ırr ama ne yazık ki geri viteste.
Fishbein'ın Gözlemi:
Lastiğin yalnızca alt yanı
kabaktır.
Price'ın İlkesi:
İleri baktığımızda, zaman
sonsuuzdur. Geriye baktığımızda sıfırdır.
liradford Yasası:
Belli hataları işleyebilirsin
tabbii ama belli bir süreyle.
Sogal Yasası:
Tek saati olan kişi, saatin kaç
olduğunu bilir; iki saati olan, asla bilemez.
I. t.l'nin Açmazları ya da Yönetimin Zorba Yasaları:
I Ne kadar didinirsen didin, ;
yeterince çalışmamış sındır.
2. Yapmadığın, her zaman yaptıklarından daha önemli sayılır.
Finagle’ın Yeni Bilgilendirme
Yasaları:
1. Elimizdeki bilgi, istediğimiz değil.
2. İstediğimiz bilgi, zaten işimize yaramıyor.
3. İşimize yarayacak bilgi, zaten elimize geçmiyor.
Eastman'm Personel Müdürü Yasası:
Herkesin bir iyi yanı vardır
diyen, yeterince kişiyle görüşmemiştir.
Stewart'ın Evlilik Öğüdü:
İdealin gerçekleşmiyorsa, bari
gerçeğin idealleşsin.
Jim Yasası:
Sahiplik başka, sahiplenmek başka
—sahipsiz, sahip lenemez ki.
Ellenberg’in Katkısı:
Beni bir kere aldatana yazıklar
olsun. İki kere aldatırsa ;—bana yazıklar olsun.
Peers'ın Gözlemi:
Parslar, dünyanın en hızlı koşan
hayvanlarıdır ama yarışlara girmediklerinden, birinci gelemezler.
***********
John Peers The New Yorker'a
bilgisayarı için verdiği ilan sloganları aracılığıyla okurlardan kendi
anasözlerini, babayasalarını, incilerini v.b. yollamalarını istemiş. Katılım,
beklentisini kat kat aşınca, özlüsözleri bir kitapta toplamaya karar vermiş.
Özgün adı "1001 Logical Laws" olan bu derleme Shaw, Twain, Swift gibi
ünlülerin yanısıra ünsüzlerin de çağımızdaki yaşam üstüne görüşlerini biraraya
getiriyor.
Çağımız ve bizler üstüne böyle
çok yazarlı bir kitabın ortaya çıkmasındaki esin kaynağını belki de en iyi
Peers'in kendi yasası dile getiriyor:
BİR PROBLEME GETİRİLEN ÇÖZÜM PROBLEMİN NİTELİĞİNİ
DEĞİŞTİRİR.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar