Print Friendly and PDF

BABAYASALARI / ANASÖZLERİ

Bunlarada Bakarsınız


Derleyen: JOHN PEERS / GORDON BENNETT, çeviren: TOMRlS UYAR

 

VELİ TOPLANTILARI İÇİN ELVERİŞLİ ÖĞÜTLER

Terman Yasası:

Bir eğitim programının kaça patladığıyla kaç para ettiği arasında bağlantı yoktur.

Campbell’in "Çocuklarla Yolculuğa Çıkma" Yasası:

Gideceksen git de gittikten sonra kaçırmış olma.

Hendrickson Yasası:

Bir sorun bir sürü toplantıya yol açıyorsa, toplantılar eninde sonunda sorundan ağır basar.

George Washington'm "Doğru ve Sonuçları" Kuramı:

Atlatamayacağınız belâ yoktur, yeter ki birine aktarın.

Mark Twain'in Gözlemi:

Adem baba insandı —besbelli. Elmayı elma olduğu için değil, yasak olduğu için istiyordu.

Saul Lavisky’nin Sözleşme Gözlemi:

Eğitim, küçük harfleri okumakla edinilir; deneyimse, küçük harfli maddeleri okumama pahasına.

Rahilly'nin Yüksek Öğrenim Kurulları Yasası:

Iktidardakilerin hepsinin tam iktidarlı olmadığını asla unutmayın.

Haap Kuralı:

Fazla öten bülbülü çakal kapar.

Peder Rich'in Vardığı Sonuç:

Anababa her ne yaparsa, yanlıştır.

Kavanaugh İlkesi:

Parasızlık, pazarlıktan asla kârlı çıkmaz.

Zaenglein'ın Özdeyişi:

Bir zamanlar çocuklar, nereden geldiklerini sorarlardı, şimdi nereye gideceğinizi söylüyorlar.

Rodney'in Kuralı:

Kişisel araştırmalarınızı genel eğitiminizden uzak tutun.

McFadden’m Gözlemi:

Deneyimden ders almadaki güçlük, sınavın başlangıçta, dersin sonda gelmesinden kaynaklanır.

Afganistan'ın Temel Eğitim Yasası:

En berbat eğitim seferberliği bile iyi bir öğrenciyi harcayamaz.

Sander'den İnci:

Hayat, amacı oyunun amacını keşfetmeye yönelik bir oyundur.

Mullin'in Gözlemi:

Kararsızlık, esnekliğin kapısını açan anahtardır.

Peder Brennan'ın ünlü Dipnotu:

Çocuklara kulak verilmeli, yüz değil.

Napier'in Yorumu:

İhtiyarların gençlik hakkında bildikleri, gençlerin ihtiyarlık hakkında bildiklerini kat kat aşar.

Boxer Yasası:

Lâf, eveleyip geveleyenin boğazında kalır.

Bayan Bowman'in "Kardeş-Rekabeti" Yasası:

Çikolatasını ikiye bölmeye razı olan çocuk, istediği yarıyı seçemez.

Englc Yasası:

Yoklamada sakın ayağa kalkma, yerini başkasına kaptırırsın.

Preston'dan Özdeyiş:

Belagat gösterisi yapanın hamakatini bilmeyen kalmaz.

Jimenez'in Öğüdü:

Çizgili kâğıt verirlerse, çizgisiz tarafından başla.

Eğitime ilişkin bir Öngörü:

Okkalı tokat sistemini kuran okkanın altına gitti.

Spence'in Gözlemi:

İyi bir eğitim görmek için ille de özürlü olmak gerekmez, yine de işe yarar.

Shultz'un Bilgeliği:

Fil gibi belleğin yoksa, bari fil gibi iz bırak.

Parker "Parlamentoda Usul" Yasası:

Oturuma ara vermek usulü, her zaman usuldendir.

Soderquist Nine'nin Gözlemi:

Hayat yolunda ilerlerken unutma ki, dikenlerin öte yanında gördüğün yeşillik, otlakçıların eseridir.

Sousa'nm Okutmanlık İlkesi:

Öğrencileri parlak lâflarla şaşırtamıyorsan, zırvalarınla bocalat.

Talamantez'in Hüznü:

Hayatın altıüstü bir çanak kiraz olmadığı, kirazlar tüketilene kadar anlaşılmıyor.

Groya Yasası:

Aslolan, bilip bileceğimizi bildikten sonra öğrendiği mizdir.

Dr. Levitan Kuralı:

Ortalıkta bir çamurlaşma varsa, sonunda ya çocuklarınıza bulaşacaktır ya pabuçlarınıza.

Furst’ün Akademik Yaklaşımı:

Kesenin ağzı kimin elindeyse eğitim politikası onun avucunun içindedir.

Utvifch’in Gözlemi:

Eğitim, tam bir cahillikten yarım bir kararlılığa geçiş sürecidir.

B.V.Roy'un Çıkarsaması:

Öğretmek, elde olmayan bilgiyi elden çıkarma sanatıdır.

Bergman'm Zehir Kutusu:

Günümüzde yaşam öyle ki ne kadar para kazanırsan kazan, yine de haftada dört kere (bir biçimde) hamburger yiyorsun.

Goldstein'ın Doğrusu:

Başarı, yalnızca iyi becerdiğini yapmak, gerisini başkasının sırtına yüklemektir.

POLİTİKACI ADAYLARINA  ÖĞÜTLER

Avukat'ın Yasası:

Elli sözcüğü aşan her yasada en az bir boşluk vardır.

Metzger'in Özdeyişi:

Vergi iadesi, ödediğiniz servetin sadakasıdır.

Anthony'nin Gözlemleri:

1.           Özgürlük, her kişinin kendi görüşlerini paylaşanlardan kesinlikle uzak durmasını buyurur.

2.           Kuralı istisnalar koyar.

3.           Yepyeni bir konuda karara varacakların:

üçte biri destekleyici,

üçte biri köstekleyici,

üçte biri de çekimser olacaktır.

4.           Sayın başkanı m, Yönetiminiz sırasında başgösterecek herhangi bir nostalji havasına karşı tetik durun.

5.           Demokratlara katlanamıyorsanız Cumhuriyetçi Par ti'ye katılın. Cumhuriyetçileri de bir o kadar itici bulacaksınız belki ama hiç değilse sayıca azlar.

6.           İngilizcede küfürler o kadar kıttır ki, tıpkı bayrağımız gibi, rasgele kullanılmamalı, özenle dürülüp saklanmalı, ancak yeri geldiğinde renklerinden ve etkilerinden bir şey yitirmeksizin, gururla ortalığa sallanmalıdır.

Adem'in Görüşü:

Salçaya ve politik taktiğe düşkün olanlar, kotarılışım gör memelid irler.

Abraham Lincoln'ın İncisi:

Doğruyu söyle, aklında fazla şey tutmana gerek kalmaz.

Mo Udall'ın Bir Numaralı Siyasa Yasası:

Herkesin oybirliğiyle destekleyeceği bir şey bulamıyorsan bil ki yanlıştır.

Mo Udall'ın İki Numaralı Siyasa Yasası:

Bir Numaralı Yasa'ya destek sağlamak oldukça güçtür.

Murray Yasası:

Doğru kaleme alınmış kitabiliğin içinden kimse çıkamaz.

"Burada İşim Ne?" Kuralı:

Durum sarpa sarınca meclisten çıkmak, açıklama yapmaya yeltenmekten iyidir.

Soderquist Nine'nin Siyasal Söylevler Kuralı:

Asla bin sözcüğü aşan bir konuşma yapmayın. Konuşmada bazı anahtar sözcükler yer almalı ve sıkça yine lenmelidir:

"halk", 81 kere; "yurdumuz", 26 kere; "özgürlük", 17 kere; "yoksullar", 33 kere; "söz veriyorum", 77 kere; karşıt görüştekilere kaç kere "beceriksizler" diyebileceğiniz, becerinize kalmıştır.

Hodges'un Gözlemi:

Hükümetin baş sorunu, merhemi saçlı başa sürmesidir.

Vietnam Dersi:

Çocuk oyuncağı diye düşünüyorduysan, politikaya atıl saydın.

Van Roy'un Özdeyişleri:

1.           Hükümet vergi mükellefine oldum bittim yazı gösterip tura vurmuştur.

2.           Enflasyon, meteliğe atılan kurşundur.

Âbilene Çelişkisi:

insanlar, toplu haldeyken, bir başlarınayken saçma buldukları çözüm yollarında birleşmeye yatkındırlar.

Boyle'un Gözlemi:

Kamuyu kollayan devlet, yurttaşların tümünün sağlığından, esenliğinden ve iyiliksağlığından kendini sorumlu sayan devlettir, tabii vergi mükellefleri dışında.

"Mad" Yazarının Gözlemi:

Bir kere doğruyu söylemeyegör, bir daha ne kadar atarsan at, sana inanmayacaklardır.

Andrevv'nun Doğrusu:

Dürüstlük, hemen her zaman en geçerli politikadır.

Johnson’un Temel Siyasa Yasası:

Seçilir seçilmez, ne yap yap, adının önüne bir "Fahri" kondurt.

George Bernard Shaw'un Gözlemi:

Elinde olan —yapar. Diline vuran —öğretir.

H.           L.Mencken'in Katkısı:

Öğretmeyi beceremeyenler —yönetime geçerler. Yönetmeyi beceremeyenler —koltuğa göz dikerler.

Arşimed'in Politika ilkesi:

Sineksiklet bir milletvekilinin, kesesinin ağırlığına eşit bir kuvvet tarafından su üstünde tutulduğu, sık ras lanmış bir olaydır.

Politikacı'nın Kuralı:

Siyasal yaşamda yanılgıya bol bol düşebilirsiniz, ama kuşkuya asla.

Kling'in İtirazı:

Devlet adamları, işimize gelmese de doğruyu söylerler. Politikacılarsa, doğru olmasa da işimize geleni.

Dr. Nordstrom'un Tartışma Kuralı:

Karşınızdaki kişi gerçeklerden sorumsuzsa, tartışmayı kolay kolay kazanamazsınız.

Hawkinson Yasası:

Her açıklama yeni sorulara gebedir.

Karnin Yasası:

Fırsat buldular mı, politikacılar ya hava basarlar ya para.

Calvin Coolidge’in Yorumu:

Herşeyi hemen yapamayız ama hemen bir şey yapabiliriz.

Kamin'in Siyasa Yasası:

Bir politikacının mikroekonomide ya da ekonomik düzenlemede ne gibi bir yol izleyeceğini kestirme çabasındaysanız, sesine kapılmayın, adımlarına bakın.

H. L.Mencken'in Gözlemi:

Demokrasinin asıl derdi, yurttaşların eninde sonunda Hazine'de oy sahibi olduklarını kavramalarıdır, o zaman anarşi başgösterir.

Parker'ın Siyasal Demeç Yasası:

Bir görüşün doğruluğuyla inandırıcılığı arasında hiçbir bağlantı yoktur; tersi de doğru ya.

Jacquin'in Demokrat İktidarlar için Özdeyişi:

Yasakoyucular oturumdayken, hiç kimsenin yaşamı, özgürlüğü ve malımülkü güvencede değildir.

Adını vermek istemeyen bir Politikacı'dan:

İnsanların çoğu için hayırlı olanın, insanların tümü için hayırlı olacağını çoktan unuttuk.

Hoffman Kuralı:

Gülümse de aklından ne geçiyor diye kafa yorsunlar.

Ferdinand Lundberg Yasası:

"Ucuz politikacı" diye bir meret, gerçekten vardır.

Pate'in Gevezeliği:

Bürokratlar, insanlığın başetidir.

Nowlan'in Çıkarsaması:

En kestirme yolu izlemek, insanları da çarpıtır ırmakları da.

VVhite'ın Kuramı:

Kötü haberi ne kadar tez ve ayrıntılı verirsen, o kadar iyi.

Sorenson Yasası:

Politikada sivrilmek istiyorsan, ibadet yolundan şaşma.

Doelger'ın Bulgulan:

Politikacının diline doladıklarında doğruluk payı vardır, yalnızca dayandırıldıkları gerçekler uydurmadır.

Taft Yasası:

"Cülûs"la aynı kökten gelen "meclis"ten ne bekliyorsun?

Imhoff Yasası:

Her bürokratik düzenleme, fosseptik çukuruna benzer:

kalınlar üste çıkar.

Henry'nin Politik Yararcılık İlkesi:

Politikada yükselmek mi istiyorsun, cebin dolu, yüzün sevimli, dilin kıvrak, cemaat üyeliğin garanti, ailen geniş, iktisat bilgin sıfır olsun yeter.

Clarke'ın Devrimci Düşünceler Yasası:

Her devrimci düşünce —ister bilim, ister siyasa, ister sanat alanında olsun— dinleyende üç aşamalı bir tepki uyandırır:

1.           Asla gerçekleşemez —zamanımı alma.

2.           Olabilir tabii ama zahmetine değmez.

3.           Ben baştanberi parlak bulmuştum zaten.

Gordon'dan Politikacılara Yasa:

Herhangi bir durumda kürsüye çıkma fırsatını ele geçirirseniz —sakın telaşlanmayın, gülümseyip durun, az zamanda çok el sıkın, bildiğiniz bütün yaygın adlarla seslenin kalabalığa, birkaç kişi size baş salladıktan sonra kürsünün iki yanına sıkı sıkı yapışın, yavaşça öne eğilin, kaşlarınızı çatın, arka sıralara dakikalarca bakın v.b. Kısaca:

ağzınızı ne kadar az açsanız o kadar iyi.

Yargıç Douglas'ın Gözlemi:

Aslına bakılırsa, bütün özgürlükler kafa dinleme hakkıyla başlar.

Şaşkın'm İğnesi:

Koca (ya da karı) zamanında kendisiyle evlenmesey diniz görmeyeceğiniz kötü günlerin dostuna denir.

Hildcbrant Kuralı:

Gerçek zenginlik, yeteneği, azmi, biraz da şansı olmak gibi bir ruh zenginliğinden öte, cebinde parası olmaktır.

Ellis'in Döktürdükleri:

1.           Acele polis arıyorsanız, arabayı yolun ortasında bırakın.

2.           Kendi perhizinizi kendiniz yapın... sigaraya başlayın.

3.           Tanrı çıplaklığı onaylasaydı, hepimiz anamızdan çıplak doğardık.

Peer'in Olasılık Hesabı:

Kitapların ne çoğunu kapaklarından okuyabiliyoruz!

Alfred E.Smith Kuralı:

Ne kadar inceltirsen incelt, zırva yine yutulmaz.

Meclis Yıllığı'ndan, Politikacılara Birkaç Söz:

1.           Dermana sarılmadan önce derdini bilmen gerek.

2.           Risk hesaplarının hangi hesaplarla yapıldığını a raştır.

3.           Kısa bilgilendirme toplantılarına karşı tetikte ol. Çoğu zaman çığ gibi büyürler (tanım:

içinden çıkılması, korkunç çabalara patlayan, üst düzeyde lâfheyelânı).

4.           Eşgüdüm sağlama güçlüğü çoğu kere gözümüzü o kadar korkutur ki, kusursuz bir eşgüdümle hazırlanan bir evrakın, örgütlenmenin mutlaka ilk ya da son ürünü olmadığını görmeyiz, ama çoğu zaman öyle oluverir.

5.           Örgütlenmelerin çoğunda, birden çok düşünce aynı anda barınamaz... o yüzden de birbirini tamamlayan düşünceler birbirine zıt sayılır. Dahası örgüt, şaşmaz bir sarkaç misali, orta noktaya hiç değmeden bir uçtan ötekine savrulabilir.

Lyndon'ın Gözlemi:

Telefona ilk çıkan sorunuzu yanıtlayamıyorsa, karşınızdaki bürokrasidir.

TİTİZLERE YARARLI SLOGANLAR

Pulliam'ın Özdeyişi:

Sakın yumuşak bir şeye basayım deme.

Baba Yasa:

Ailenize verebileceğiniz en değerli armağan, iyi bir örnektir.

Steven Kuralı:

Birinin attığı, ötekinin taptığıdır.

Ornstein Yasası:

Hiç kimse kapısına CİCİ KÖPEK levhası asmıyor.

Stoddart'ın Öğütleri:

1.           Çocuğunuzu günde bir kere dövün. Nedenini siz bilmeseniz bile o bilir.

2.           Çevrenin kuşkusunu çekmek istemiyorsanız, bostanda pabuç bağlamayın.

Chuck'ın Yargısı:

Küçük bir şişe şarap, mantıkdışı, edepdışı ve do yumdışıdır.

Profesör Dillon'in Kuralı:

İşine akıl erdirebildiğimiz bir Tann'ya Tanrı denmez.

Nancy'nin Görüşü:

Uydurma bir özür hiç yoktan iyidir.

Welch'e Göre:

Dürüst bir yanıt başınıza bir sürü belâ açabilir.

Ben Franklin'den Öğütler:

1.           Başarı, nice dürüst insanın başını yemiştir.

2.           Kişinin dileklerinin yarısı yerine gelse, iki kat daha dertlenirdi.

3.           Tutkun gemi azıya almışsa, dizginleri sağduyuna bırak.

4.           Nedensiz öfke olmaz, ne ki haklı neden bindebir bulunur.

5.           Delilere taç giydirilseydi, hepimiz kral olurduk.

6.           Baltanın işleyemediği meşeyi, küçük bir okşayış devirebilir.

Bayan Murphy'nin Yasası:

Sıradan bir kadının söyledikleri, kocasının dinlediklerinden %50 fazladır.

Cannon'ın Önemli Yorumları:

1.           Bellibaşlı boşanma nedenlerinden biri, kocanın motoru ilk on denemede çalıştıramamasıdır.

2.           Polis bulmak diye bir sorun yoktur, yeter ki aramayın.

İnatçı'nın Vardığı Sonuç:

Rasgele tepinmekle böcekler hizaya gelmez.

Preston'un Özdeyişleri:

1.           Ağzını bozan, hanımevladıdır,

2.           Komşunu sev, tabii kocasının evde olmadığından e minsen.

3.           İki gönül bir olunca, samanlık yarımşar seyran olur.

Kelley'nin Gözlemi:

Babalar Günü de tıpkı Anneler Günü gibidir, yalnız Baba'nın armağanı daha ucuzdur.

Cooper'ın Sevecenlik Yasası:

Yuva, çalacak kapınız kalmayınca size kapısını ister istemez açan yerdir.

Van Roy'dan Yeni Özdeyişler:

1.           Yuttuğun çok, sindirdiğin az olsun.

2.           Perhiz başlayınca, ilk incelme sinirlerde başgösterir.

Radar'm Temel Gerçeği:

Komşunun tavuğu da altıüstü tavuktur.

Rosner Kuralları:

1.           Bir vasiyetnamenin olduğu yerde, beş yüz akraba vardır.

2.           Evlilik, iki gönül bir olunca gerçekleşir —kızla annesi.

Allen'ın Gözlemi:

"Bizim evin orada basit bir iş" arama; yoktur.

Hamam Cilveleri:

Ateşimiz tamam da suyumuz cılız.

Kördüğüm’ün Öğrettiği:

Bir ipin bir ucu varsa, öbür ucu da vardır.

Posta Hizmetleri Yasası:

Postacının getirdiğini çöpçü götürür.

Televizyon Gerçeği:

Öteki kanalda ne var diye kurcaladın mı, reklama toslarsın.

Mirasyedi'nin Hüznü:

Yuva, önüne kapuska konulduğunda, tabağını temizlemek zorunda olduğun yerdir.

Norman'm "Aklınızda Bulunsun" Köşesi:

Bir yuva verin bana, yuvanızı yapayım.

Doelger Yasası:

Çocukların ne yaptıklarını mutlaka öğren, sonra onu yapmamalarını söyle.

Renau'nun Kır Gevezelikleri:

Kuş yuvasının dibindeki delik, kuşun yumurtlama işini tuttuğunu ama çocukları pek tutmadığını gösterir.

Jason Yasası:

Kırılmaz oyuncak, öteki oyuncakları kırmaya yarar.

Flynn'in İncisi:

Hayatımı yeni baştan yaşayabilseydim, aynı yanlışları bir an önce yapardım.

TIP SEVERLER İÇİN BAZI TEMRİNLER

Tuttle'ın Bir Numaralı Çevrekirliliği Yasası:

Ne kadar kaçsan da PVC’li bir üründen, bilemedin, üç metre uzaktasındır.

Macaluso'nun Öğretisi:

En kötü an'ın, son nefesini vermezden bir öncekidir.

Clifford'ın Bildirisi:

Belsoğukluğu övünmekle geçmez.

Jinekolog'un Görüşü:

Sabahtanberi başımı delikten çıkaramadım.

Crosby'nin Çıkarsaması:

Eski hekimler asla ölmez, yalnızca hastalarım yitirirler.

Dusinberre'in Yargısı:

Tıbba kendi canımı düşündüğüm için girmedim, çıkışı olmadığını biliyorum.

Barach Kuralı:

Alkolik, doktorundan fazla içendir.

Shalit'in Eczanesi:

Bu haplar alışkanlık yaratıyor olamaz; ben yıllardır kullanıyorum.

Cerrah'm Sıkıntısı:

Tüh —birazını daha kestim ama hâlâ çok kısa.

Borland'ın Özdeyişi:

Safra, kesede durduğu gibi durmaz —ya kabarır, ya atılır.

Goldstein İlkesi:

Dişçi, hastasının ağzını tıkamadan kendi ağzını asla açmaz.

Knebel Yasası:

Artık kesinlikle biliyoruz ki sigara en çok... istatistiklere zararlı.

"Neyim var acaba Doktor?" Yasası:

Bakalım, bilgisayar ne diyecek.

Loeb'in Tıp Yasaları:

1.           Yaptığın işe yarıyorsa, devam et.

2.           Yaptığın işe yaramıyorsa, kes.

3:

Ne yapacağını bilmiyorsan, hiçbir şey yapma.

4.           Sen sen ol, hastanı cerraha bırakma.

Dr. Van Sickle Kuramı:

Kalbin temel işlevi, atıp durmaktır.

Rumple Kuralı:

Hastanede görevli hiçbir doktor hepten harcanamaz; her zaman kötü bir örnek diye kullanılabilir.

Hasta'nın Hastalık İlkesi:

Bir ölüm kalım meselesi olsaydı, neyse...

Merskey Kuralları:

1.           Saçma bir tahlil yap, saçma bir sonuç al.

2.           Hastanelerde, yatakta ölenlerin sayısı ayakta ölenlerden fazladır, en iyisi hastayı yatırmamaktır.

3.           Her ilaç, her derde devadır.

Danowski Yasaları:

1.           Karın boşluğuna ne zaman girileceğini öğrenmek, iki yıl alır; ne zaman girilmeyeceğini öğrenmekse yirmi.

2.           İlaç, fareye zerkedildiğinde bilimsel bir rapor o luşturan maddeye denir.

Hart'ın TersTedavi Yasası:

İyi bir tedavi görme olanağı, halkın görmesiyle ters o rantılıdır.

Frisch Yasası:

İşe kaç erkek koşarsan koş, bir kadının doğurması dokuz ay sürecektir.

Firestone'un İtirazı:

Dokuz kadını gebe bırakmakla çocuk bir ayda doğmaz.

Dr. Cohen'in Reçetesi:

İçmediğiniz ilacın zararı dokunmayacaktır.

Launegayer'ın Gözlemi:

Vampirler, demir eksikliği yüzünden kansızlık çeken, Geritol'dan habersiz zavallılardır.

Schmidt Yasası:

Acıktım deyip ayvayı yemeyin.

Dr. Tobias'ın Deneyimi:

Sağlığın sırrı, günde bir çiğ soğan yemektir, ne var ki ağızdan kaçırılır.

Harvard Yasası:

Basınç, ısı, hacim, nem ve akla gelen bütün öbür değişkenlerin en sıkı denetim altında tutulduğu durumlarda, organizma yine bildiğini okur.

Svvine'ın Grip Aşısı Tanımı:

Bu devanın derdini bilen yok.

Wendell'in Gözlemi:

Koşuşturmaktan, bir türlü doğru dürüst yol alamıyorum diye koşuyu bırakmak olmaz.

BİLGİSAYAR V.B. ÇAĞLARI İÇİN KILAVUZ

Gross'un Özlüsözü:

Gerçeklerin tümü aynı kefeye girmez. İyi ve kötü gerçekler vardır. Bilim, iyi gerçeklerden yola çıkar.

Utz'un Bilgisayar Programlama Yasaları:

1.           Verili bir program yürüyorsa, yürürlüğü kalmamıştır.

2.           Verili bir program, her zaman daha çok paraya ve  zamana patlar.

3.           Program yararlıysa, değiştirilmesi gerekecektir.

4.           Verili program, belleğin tümünü dolduracak ölçüde şişecektir.

5.           Program yararsızsa, arşive geçecektir.

6.           Programın değeri, çıktısının şişkinliğiyle düz orantılıdır.

7.           Programın karmaşıklığı gitgide artarak programcının sınırlarını aşacaktır.

8.           Programcılara İngilizce program yazma hakkı tanıyın, programcıların İngilizce yazamadıklarını görürsünüz.

Flap Yasası:

Her cansız maddeden —konusu ya da kümesi ne olursa olsun— her an beklenmedik bir oyun beklenebilir, elbette ki ya hiç anlaşılmayan ya da hiç bilinmeyen nedenlerden ötürü.

Murphy'nin Birinci Yasası:

Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.

Murphy'nin ikinci Yasası:

Her şey, sandığınızdan uzun sürer.

Murphy'nin Üçüncü Yasası:

Bilimsel uğraşın herhangi bir dalında, çıkabilecek bir pürüz varsa mutlaka çıkacaktır.

Murphy'nin Dördüncü Yasası:

Birçok pürüzün çıkma olasılığı varsa, en pürüzlüsü çıkacaktır.

Murphy'nin Beşinci Yasası:

Pürüz çıkma olasılığı hiç yoksa, bir biçimde çıkacaktır.

Murphy'nin Altıncı Yasası:

Bir süreçte çıkabilecek dört pürüzü görüp dördünü de gidermişseniz, beklenmedik beşinci bir pürüz hemen sökün edecektir.

Murphy'nin Yedinci Yasası:

Kendi haline bırakıldı mı, beterin beteri vardır.

Murphy'nin Sekizinci Yasası:

Her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa, mutlaka bir şeyi gözden kaçırıyorsundur.

Murphy'nin Dokuzuncu Yasası:

Doğa, baştanberi saklı pürüzden yanadır.

Murphy'nin Onuncu Yasası:

Doğa Ana orospunun tekidir.

Murphy'nin Termodinamik Yasası:

Basınç altında işler iyice kızışır.

Finagle Kuralları:

İlk bilimsel deneyden bu yana, kişioğlu, doğanın gitgide azan öfkesiyle başedememiştir. Doğanın sağduyuya ve düzene uyması gerektiği doğru görünse de deneyler durumun hiç de böyle olmadığını kanıtlamıştır. Aşağıdaki kurallar, kişioğlunun doğanın bu keçiinadını sindirmesini kolaylaştıracaktır:

1.           Bir konuda araştırma yapacaksan, daha baştan başını sonunu bil.

2.           Verileri kayda geçirmeyi aksatma. Çalıştığını kanıtlar.

3.           Önce eğrilerini çiz, sayıları sonra işlersin.

4.           Kuşkuya düşmüşsen, kuşkunun inandırıcı olmasına çalış.

5.           Yaptığın deneyler yinelenebilmeli. Hepsi aynı noktada çuvallamalı.

6.           Mucizelere inanma. Bel bağla.

7.           Bir deney düzgün gidiyorsa, bir terslik vardır.

8.           Beklenen sonuç ne olursa olsun, onu a) yanlış yorumlamaya, b) çarpıtmaya, c) kendine maletmeye can atan biri çıkacaktır.

9.           Her veriler toplamında yüzdeyüz doğru görünen tek rakam, yüzdeyüz yanlış olandır.

Sonuç 1:

Akıl danıştığınız kişilerin hiçbiri o yanlışı görmeyecektir.

Sonuç 2:

Akıl danışmadıklarınızın hepsi, anında görecektir.

10.         Bir kere batmayagörsün, her kurtarma çabasıyla büsbütün batacaktır.

11.         Bilim, doğru olandır —gerçeklere kapılayım deme.

Charley'nin Gözlemi:

Bilgisayar, Murphy icadıdır.

Landau'nun Programcılık İkilemleri:

1.           Dünyanın en iyi programcısı içimizden biri olsa gerek.

2.           İnsanlaşan bir bilgisayar, zamanla bilgi saymaya daha az, insanca davranmaya daha çok zaman ayıracaktır.

3.           Bir yazılım ekibi kendi ufkuyla sınırlıdır ve o yazılım sınırını aşmaz.

4.           Sistem programcıları bir sistemin işlediğini belirtiyorlarsa, bir kere işlemiş ve bir gün bir kere daha işleyecek demektir.

Turnauckas Yasası:

Bilgisayarın dikkatsüresi, kablosu kadardır.

Golub'un Bilgisayma Yasası:

1.           Kabartılmış ve abartılmış projeler, maliyeti hesaplamaktan kurtulmaya yarar.

2.           Rasgele hazırlanmış bir proje, yalnızca iki kat zaman alır.

3.           Düzeltme zahmeti, zamanla geometrik olarak katlanacaktır.

4.           Bir proje grubu oluşturanlar, haftalık gelişmeleri gösteren raporlardan nefret ederler, çünkü hiçbir gelişme göstermedikleri açığa çıkar.

Blauw Yasası:

Yerleşik teknoloji, yeni teknoloji karşısında pes etmemekte kararlı.

Brook Yasası:

Gecikmiş bir programa insan emeği katmak, gecikmeyi

hızlandırır.

31 

Hoare'un Geniş Program Yasası:

Her geniş program, içinden çıkmaya çabalayan minik bir program barındırır.

Sosyal Bilimlere uygulanan Bilgisayma Yasası:

İlk seferinde başarılı olmamışsan, elindeki bütün verileri değiştir.

Proje Takviminin "DoksandaDoksan" Kuralı:

Çabaların ilk yüzde doksanı, zamanın yüzde onunu, son yüzde onsa kalan yüzde doksanı götürür.

Wain'den Dersler:

1.           Gözünü yukarlara diken, kıçının açıldığını görmez.

2.           Yönetim kadrosunda su üstünde kalmak istiyorsan, ortalığı fazla dalgalandırma.

3.           Bugünlerde, yalnız bilgisayar kâğıdı satanların cebi doluyor.

4.           Sorunlarınız olmasaydı, yardımcılara gereksinim duymazdınız. Gelgelelim o yardımcılar olmasaydı, sorunlarınız pekala olmayabilirdi.

5.           Patronun adam gibi çalıştığını görmek, amma kamçılar adamı...

6.           Patronlar, iş vermekten iş görmeye vakit bulamazlar.

7.           Biri senin borazancılığını yapıyorsa, kulağa Cadillac kornası gibi gelir, düdüğünü kendin çalıyorsan, Volkswagen gibi.

8.           Bazılarının gözünün işten nasıl korkmadığını anlamak için işleriyle nasıl boğuştuklarını görmek yeter.

9.           Kendi işlerini kendileri görenlerin başarısı, rekabet azlığından kaynaklanır.

Turnauckas'ın Gözlemi:

Hatasız kul olmaz; hatanın cılkını çıkarmak, bilgisayara düşer.

Gib'in Bilgisayar Konusundaki İkircikleri:

1.           Bilgisayara güven olıfıaz gerçi, ama insanlara daha hiç olmaz.

2.           İnsana dayalı hiçbir sisteme sırtını dayama.

3.           Bir sisteme saldıran bir şapşalla bir cani arasındaki tek fark, şapşalın beklenmedik bir anda ve bodoslamadan saldırmasıdır.

4.           Öz denetimli sistemler, ana sistemin özündeki güvenilmezlik tohumunu korumakta diretirler.

5.           Herhangi bir sistemin hatasaptama ve düzeltme yetileri, hangi hatalarla başedemediğini gösterir.

6.           Saptanamayan hatalar sayısızdır, saptanabilenlerse sayılıp dökülmüştür.

7.           Güvene dayalı yatırımlar, ya hataların bedeli ödenmez hale gelene ya da biri çıkıp yararlı bir iş yapmakta diretene kadar durmadan çoğalır.

Bernetic Yasası:

İt bilgisayar, insanoğlunun en sadık dostudur.

[’rogramcı'nın Düşü:

Uzmanlar, evrim yasaları ve özel çiftleştirme yöntemleri sayesinde, programcıların ilerde seçkin bir insan türü olabileceği inancındalar.

Tnuarlamacı'nın Kâbusu:

Tıkır tıkır işleyen her cennetlik sistem, girdi'yi sağlayan ve çıktı’yı kullananlar için cehennemdir.

Grosch Yasası:

Bilgisayma gücü, maliyetin karesiyle katlanır. İki kat ucuza getirmek istiyorsanız, dört misli hızlanmaksınız.

Isaac Asimov'un Robotbilim Yasaları:

1.           Bir robot, dilerse, bir insanın gönlünü kırmayabilir, ya da işlemeyerek onun başına dert açmayabilir.

2.           Bir robot, insanın verdiği komutlara uymalıdır, tabii komutlar, birinci yasayla çelişmediği sürece.

3.           Bir robot, kendi varlığını korumak zorundadır, tabii bu koruma, birinci ve ikinci yasaya ters düşmediği sürece.

Horovvitz'in "EvdeBilgisayar Programı" Türküsü:

"I/O, I/O, iş başına tam kadro...”

Horowitz Kuralları:

1.           Bilgelik, kusursuzluktan ne zaman sıyırtacağını bilmektir.

2.           Bilgisayar, yirmi kişinin yirmi yılda yapacağı hataları iki saniyede yapar.

3.           Düşünülemeyecek şeyler de düşünülebilir.

Galef'in Çıkarsamaları:

1.           Sorun, ufaltıldıkça büyür.

2.           Programdaki aksaklıklar, genellikle sistemin aksaklıklarıdır, tersi geçerli değildir.

3.           Hatalı kullar, hatalı bilgisayarlar üretirler.

Hunt'ın Askısı:

Bir çalışma belli bir tarihe kadar askıya alınmışsa, hazırlığı ne kadar önceden başlamışsa başlasın, bitimi o tarihe denk gelecektir.

Gelecek için Yasa:

Bilgisayarda yoksa, sayım suyum yok.

Utvich'in Gözlemi:

Bir kere ölçmek, bin kere ölçüp biçmeye bedeldir.

Bassagordian Temel ilkesi:

Aslına bakılırsa, bilinmeyeni araştırırken ne bulacağınızı bilmiyorsunuzdur, bulup bulmadığınızı da bil meyeceksinizdir.

Einstein'ın Zilliyet Kuramı:

Kişinin akraba sayısı, ünüyle orantılıdır ya da tersi.

McAuley'e Göre:

Bir sistem, yeterince karmaşıksa, daha tasarımı bitmeden kurulacak, sınanmadan yerleşecek, düzeltilmeden bozulacaktır.

Clarke Yasaları:

1.           Seçkin ama geçkin bir bilim adamı, "olabilir" dediğinde hemen hemen hep haklı çıkar. "Olamaz” diyorsa hemen hiç haklı çıkmaz.

2.           Olabilir'in sınırını keşfetmenin tek yolu, olamaz'ın sınırına göz dikmektir.

3.           Yeterince geliştirilmiş her teknolojinin büyüden farkı kalmaz.

Maier Yasaları:

1.           Kuramımızı desteklemeyen gerçeklere destek vermemeliyiz.

2.           Büyük kuram, göz doldurur.

Murphy'den Bir Yasa:

Matematiksel açıdan hep aynı yanlış yanıtta tökezliyorsanız, sayfa numarasıyla çarpmayı deneyin.

Snafu Denklemleri:

1.           rı sayıda denklemi olan bir problem verildiyse, bilinmez, n+1 olacaktır.

2.           El altında bulunması şart olan bir bilgi ya da gereç, kolaylıkla ele geçmeyecektir.

3.           Bakım isteyen bir gereç, bakımsızlıkta diretecektir.

4.           Hiçbir gereç, birbirinin yerini tutmaz —kılavuza aldanma.

5.           Belâ dediğin, dalga dalga yüklenir.

Bradley'in Zehir Kutusu:

Bilgisayarlar başımıza çıkmaya kalkışırlarsa, onları bir kurulda toplarız. İşleri biter.

Mühendis'in Yasası:

Bağlantıyı kuramıyorsan, kopar gitsin.

Arthur C.Clarke Yasası:

Zekânın kalıcılığı, hâlâ su götürürdür.

Hatasızlık Kuramı:

Hatasız bir sistem hata yaparsa, hatası hatasız lığındadır.

Fahrguard'dan Dört Termodinamik Yasası:

1.           Ne kadar didinirsen didin, ne batarsın, ne çıkarsın.

2.           Ancak sıfıra vardığında ortada kalabilirsin.

3.           Sıfır noktasına varmak imkânsızdır.

4.           Ne kadar sallarsan salla, dona damlar son damla.

Launegayer'in Görüşü:

Dünya, benzernicelikli bir sahnedir, tekli numaralara tek tük rol düşer.

Walder'in Gözlemi:

Matematikçi, sorumluluk dışında her şeyi varsaymaya hazır kişidir.

Featherstone'un SistemGeliştirme Adımları:

1.           Çılgın bir heves.

2.           Düşkırıklığı.

3.           Şaşkınlık.

4.           Suçlunun aranışı.

5.           Suçsuzun cezalandırmışı.

6.           Katkıda bulunmayanların ödüllendirilişi.

Klipstein'ın Genel Mühendislik Kuralları:

1.           Bir patent başvurusunun önüne, bir hafta önce yapılmış benzer bir başvuru, mutlaka çıkacaktır.

2.           Tasarımda ufak bir değişiklik, konuyu tepeden tırnağa saptıracaktır.

3.           Fatura ödenmişse, bütün garantiler hükümsüzdür.

Valery'nin Tanımı:

Bilim, yarayışlı reçeteler toplamıdır.

Galileo'nun Buluşu:

Bilim, gözönünde bulundurduklarından çok, gözardı etmeyi öğrendikleriyle ilerler.

Howe Yasası:

Herkesin gönlünde gerçekleşmeyecek bir tasarı yatar.

Weinberg Yasası:

inşaatçılar, programcıların program yaptığı gibi inşaat yapsalardı, ilk ağaçkakan, uygarlığın sonu demekti.

Neville'in Görüşü:

Araştırma, bilinen bir varsayıma teğet geçip varılmış bir sonucun merkezine giden dümdüz bir çizgidir.

Horgan'ın Soğukluğu:

Bıcır bıcır konuşacak küçüklükte değilseler, bizim ev bilgisayarımız değildirler.

Sipariş tikesi:

Dünkü deney için gerekenlerin siparişi, yarın öğleden önce mutlaka verilmeli.

"HAYAT BU..." BOLUMU ÖZDEYİŞLERİ

Harvey’nin Soğukluğu:

İnsanın beyni, Aşil'in topuğudur.

Campbell'in İlkesi:

Gece baykuşla yatan, sabah horozla kalkamaz.

Newman Yasası:

Yağcılık, toplumsal ilişkilerin merhemidir.

Yeni Mezun'un Konuşmaya Girişi:

"Tamam mı?"

JohnsonLaird Yasası:

Dişağrıları, Cumartesi geceleri çatar.

Kopcha Kuralı:

Orospu çocuğu, en az elde ikidir.

Newton'un Ana Yasası:

Bazı günler, yataktan çıkmamalı.

Luebbert Yasası:

Yalanı atan, kuyruğuna dolanır.

Gregory'nin Gözlemleri:

1.           Ün yaygınlığı, hemen her zaman kalite bozukluğuna yol açar.

2.           Savunusu herkese inandırıcı gelene kadar inancınız beş para etmez.

3.           İşine hayatın zenginliklerini görmeyecek kadar dalmış kişi, gerçekten fukaranın tekidir.

O'Malley'e Göre:

Hayat, bir köşekapmacadır.

Barker'ın Uyarısı:

Doruğa varınca, hızlanırsınız.

Bir Ocakbaşı Gözlemi:

Tanrı, hâlâ gözü doymayanları doyurma telaşında.

"Başınız Sıkıştığında Nerdeler?" İlkesi:

Seni bir kere çarpan hırsız, aptaldır; iki kere çarpmışsa, aptal sensindir; üç kere çarpmışsa, sekizdebeş olasılıkla hırsız, hırsızlık sigortasıdır.

Gerhardt Yasası:

Hoşuna giden bir şey görürsen, ömrün boyu yetecek kadar al —bir daha üretilmeyecektir.

Humiston Yasası:

Timsaha düşen, bataklığa sarılır.

Allan'a Göre:

Seshızıyla yolculukta, aynı anda iki yerde olamıyorsan da çabaladığın hiç değilse daha geniş bir çevreden duyulur.

Haver Yasası:

Sarhoşun dile getirdikleri, ayığın aklından geçirdikleridir.

Riley'nin İncisi:

Riley'nin hayatını matrağa aldırtma.

Lael Yasası:

Miyopluk, azamiden şaşmaz.

Kegley'nin Gözlemciliği:

Her yerde, her zaman, her şeyi, bir satan, bir alan, bir yutturan bulunur.

Dede Yasası:

Her eşeğin bir çiftede yıkabileceği ahırı yapmak, usta bir marangoz ister.

Niko'nun Yaşam Yasası:

Bakıyorum da, yaşam hep dokuzbeş aleyhimize.

Edwinn'in Katkısı:

Zenginlerin canı da çıkmak bilmiyor.

Cavanaugh'dan Özdeyiş:

Açıkgözlere uyanıklık edemezsin.

Preston Yasaları:

1.           iki kişiyle dostluktur, üç kişiyle âlem.

2.           Dünyadaki herkes o üç harfli sözcüğe bayılıyor.

3.           Üstün zekânın yüzde onu esin, yüzde ellisi kârlı yatırımdır.

Stock'un Gözlemi:

Sen daha başını sudan çıkarır çıkarmaz, biri gelir ayağına yapışır.

Schmidt'in Gözlemi:

Tam bir eşitlikte bile şişman, zayıftan daha çok sabun harcar.

Soderquist Nine'nin Gözlemi:

Bir yol haritasını açıp her şeyi öğrenebilirsiniz, yeniden nasıl katlayacağınız dışında.

Sousa'nın Gözlemi:

Bir bandodaki sazların çoğu semboliktir.

Renau'nun Çiftlik Yasası:

İneğin süt vermiyorsa, hayalarını bur.

Franklin'in Acı Dersi:

Çantada keklik, bir paket mendile bedeldir.

Brovvn'un Zehir Kutusu:

"Barışsever ulus", çatapatı yasaklayıp hidrojen bombası yapan ulusa denir.

Boone’un Orman Yasası:

Horgörme kirpinin okunu.

Yobaz'm Birinci Yasası:

Fenalar fânidir.

Yobaz'm İkinci Yasası:

Keyif veren herşeyden kaçın.

Ponsy'nin Özdeyişi:

Bir erkek bir kadının içini okuyacak çağa geldiğinde, kitap biriktirme çağını geçmiştir.

Circe'nin Görüşü:

Dünya, şehvet üstüne döner.

"Yetti Artık" Yasası:

Ölü bir kedi, her çiğnendiğinde biraz daha yassılır.

Leon'un içki Yasası:

içkicinin çektiği, işi belâsıdır.

Allen’dan Özdeyiş:

Tanrı, aptallara düşkün olmalı. Baksanıza, ne kadar bol bol yaratmış.

Soderquist Nine'nin İncisi:

Bazıları, Hayat Denizi'nde yemsiz avlanırlar.

Kassorla'nın Korunma Anlayışı:

Köpekle dolaş, itle dalaşma.

Rahip Patrick Mahaffy'nin Gözlemi:

"Koca" bir şişe viski yoktur.

Postacı'nın Kuramı:

Kaba kâğıda sarılmış her şey bok gibidir.

Karşılaştırmalı Hazlar Yasası:

Cinsel ilişki:

kötü gitse de iyi gelir.

Agnes Yasası:

Hayatta her şeye dalabilirsin de kolay çıkamazsın.

Dan Green Kuralı:

Majiskülün verdiğini miniskül götürür.

Ahlskog'dan Bir Özdeyiş:

Hayat deneyimlerinin yarısı insanı yarı yolda bırakır.

Merrill'in İlk Katkısı:

Hayatta kazanan yoktur, kalan vardır.

Browning'in Teorem'i:

Az, daha fazladır.

Pastore'ün Browning'e Katkısı:

Hiçbir şeyin sonu gelmez.

Samuel Butler Yasası:

Hayat, bitmez tükenmez bir bitip tükenme sürecidir.

Drew Yasası:

, Hayat, irili ufaklı sorunlarla doludur:

bazan ikisi birden bastırır.

Van Roy'a Göre:

1.           Hayat, denetleyemediğimiz olaylar zinciridir.

2.           Vazgeçilmez tek erkek... Adem'dir.

GörmüşGeçirmiş'in Özdeyişi:

Bir erkeğin çekici bulduğu kadın sayısı, yaşıyla o rantılıdır.

Soderquist Nine'nin Gözlemi:

Tekgöz eve bir göz eklendiğinde, balayı bitmiş demektir.

Yerçekimli Yasa:

Düşen her şey, tepene inecektir.

Newton’un pek bilinmeyen Yedinci Yasası:

Eldeki kuş, tepedeki kuştan daha emindir.

Utvich'in Dediği:

Talihsiz adamın, düşleri de talihsiz görülür. ,

J.B. Stearn'ın Ukalalığı:

Başarının kokusu başarana hoş gelir.

Svvipple'ın Düzen İlkesi:

Kim çok bağırıyorsa, söz ona verilecektir.

Houde'dan İnci:

Şehit, başarısız gaziye denir.

"Masal Prensesi" Yasası:

Yakışıklı prensle karşılaşmadan önce bir sürü çirkin kurbağa öpmen gerek.

Leibenguth Yasası:

Nalet kişi, onurlu ve deneyimli adamdır.

Greeniaus'ın Gözlemi:

Tarih, peşimizi bırakmaz.

Hayat Yokuşu Yasası:

Elline vardığında doruktasındır, nasılsa artık yokuş aşağı gidersin.

Dr. Johnson'ın Cinsel Doyum Yasası:

Doydum dediğin tek anda, iş demin bitmiştir.

O.O.McIntyre Yasası:

Sarımsağın "azıcığı" olamaz.

Colby'nin Gözlemleri:

1.           Bazılarının efsanesi kendinden menkuldur.

2.           Bağnazlığın beş paralık şansı yoktur.

3.           Sonsuz gençliğin sırrı:

yumuşama sakın.

4.           "Boş gezen”, her zaman "boş kalfa" değildir.

Eski bir Ortadoğu Atasözü:

Dostunun öğüdü kendine yarar, sana değil.

Askerberg'in Görüşü:

Kimini yel üfürür, kimini sel götürür, sana ayak uydurmak düşer.

Carson Yasası:

İnan ki, zengin ve sağlıklı olmak, yoksul ve hasta olmaktan iyidir.

Psikolojik Bir Gerçek:

Spagetti sakin sakin yenilmez, sürekli boğuşmak gerekir.

Mobil'den Özdeyiş:

Kötü talimat, beterine talim eder.

Pardo'nun Buluşları:

1.           Hoş bir şey, ya yasadışı, ya edepdışı ya da per hizdışıdır.

2.           Hayatta en sadık üç dost, paran, köpeğin ve ihtiyar karındır.

3.           Gönlünce yaşayıp her istediğini elde edebiliyorsan, zengin olmasan da olur.

Dalton Gerçeği:

Hayat, ortada kalan paslar dizisidir.

Moer'in Görüşü:

Çoğu işi götürmenin güçlüğü, kızağı çeken köpeğin işveren olmasından kaynaklanır. Geridekiler gölgede kalırlar.

Long'un Notları:

iklim, havana göre değişir.

"Lucky Strike" Kuralı:

Benzinden sonra sigara yakmak, sağlığa zararlıdır.

Sturgeon Yasası:

Her şeyin yüzde doksanı çiğdir.

Dietvorst Yasası:

Merdiveni yere yatırırsan, başarıya tırmanman kolaylaşır.

Laver Yasası:

Aynı giysi, modasından on yıl önce giyilmişse "cüretkâr", bir yıl önce giyilmişse "cesur"dur. Sonraları "şık", birkaç yıl içinde "paspal" olacaktır. Yirmi yıla kalmadan "feci", otuz yılda "tuhaf", yüzyüz elli yıl sonraysa "klasik"tir.

YETKİLİLER İÇİN ÖZLÜ BULUŞLAR

Hodge'un Densizliği:

Kişinin hayatında ilkelerini çiğnemek zorunda kaldığı anlar gelip çatar.

Cann'ın Öğüdü:

Her çare tükendiyse, kullanım kılavuzunu oku.

Malinowski Yasası:

Gelişmiş uygarlığın doruklarındaki güvenlik noktalarımızdan aşağıya baktığımızda, büyü dediğimiz şey ne kadar boş ve düzayak geliyor.

Sammy Davis Jr.'a Göre:

Profesyonel, canı çekmese de temiz bir iş çıkaran kişidir.

Dr. Reyer'ın Düşüncesi:

Zaferi değerli kılan, yenilgidir.

Van Rçy Yasası:

Dürüstlük en geçerli politikadır —rekabet azlığından ötürü.

Malkin Kuralı:

Sen mala el koydukça, mal sana el koyar.

Van Roy İlkesi:

Kişinin baş derdi, başını öbür kişilerle derde sokmasıdır.

Litzler'ın Uluslararası Yolculuk Yasası:

Ayrıldığınız ülkenin havayolunda asla uçmayın.

Honore de Balzac'ın Görüşü:

Dünyada cücelerin eline bırakılmış tek dev vardır:

bürokrasi.

Laocoön'un "Beklenmedik Armağan" Yasası:

Armağan atın dişlerine bakmayın ama Yunan askerlerini öbür organlarda aramaktan şaşmayın.

Fılson Yasası:

Dürtü, üstünde "ÇEKİN" yazan kapıya yüklediğiniz itme gücüdür.

Soderquist Nine'nin Gözlemi:

Tatlı dille deliğinden çıkaramayacağınız yılanlar da vardır.

Bersani Yasası:

"Ucuza gitmem" diyene inan.

Van Roy'un Görüşü:

İyi öğütle kötü öğüt ayrımını yapabiliyorsan, öğüt al masan da olur.

Gaulle'ün Özdeyişi:

Mezarlıklar, yeridoldurulmaz kişilerle doludur.

Ralph'ın Gözlemi:

Hiçbir makineye telaşa düştüğünüzü fark ettirmeyin.

Kramer Yasası:

Raylara bakmakla trenin hangi yöne gittiğini anlayamazsın.

Emil Freireich Yasası:

Özel sorunlara getirilen genel çözümler, zamanla genel çözümler bekleyen özel sorunlara dönüşürler.

Louis’in Mantığına Göre:

Bir artı bir, ille deli etmez.

Mueller Yasası:

Sorunum var diyorsan, elbette, sorunlusundur.

Preston İlkesi:

Bugün başından atabileceğin işi yarına bırakma.

Le Châtelier Yasası:

Dengede duran bir sisteme gerilim yüklenirse, denge, basıncın etkisini yok edebilecek yöne doğru kayacaktır.

Feldman Yasası:

Şart değilse, ne yalan söyle, ne hırsızlık et ne de hile yap.

Hartley'nin Birinci Yasası:

Bir atı suya sürebilirsin ama sırtüstü yüzdürebilirsen — pes derim!

Linus Pauling'in İncisi:

İyi bir fikir yakalamanın en iyi yolu, bir sürü fikirden geçer.

Sevareid Yasası:

Sorunların baş nedeni, çözümlerdir.

Soderquist Nine’nin Doğruculuğu:

Domuzcuklar, domuzuna yiyerek domuzluklarını gösterirler.

Don Kişot'tan Bir Alıntı:

Kendini sakın zarif şövalye —en canavar mantık geliyor.

Manly'nin İlkesi:

Mantık, yanlış sonuca sistemli bir biçimde, güvenle varma yöntemidir.

Mac Whinney'nin Gözlemi:

Bazı kişiler, zekâdan yana kıtlıklarını, budalalıklarıyla bol bol giderirler.

VVestfield'in "İşArama" Yasası:

İlerde bilgin ve yeteneğinle geri alabileceğinden fazlasına satılma.

Jaeger Gerçekleri:

1.           İşbirliği, zaten yapmak zorunda olduğunu gülümseyerek yapmaktır.

2.           Şaşı öğretmenlerin, öğrencilerini gözden kaçırdıkları bilinen gerçektir.

3.           Evrende 300 milyar yıldız var dediğinde sana inanan kişi, şu sıranın boyası daha kurumamış dediğinde, sırayı ellemeden sözüne inanmayacaktır.

4.           Kafanı kullan —boş sandığın şeylerin önemini yadsıma.

5.           "Fikir" dedikleri tuhaf bir nesne. Sen yürütmezsen yürümüyor.

6.           Birinin başını döndüren başarı, ötekilerin midesini döndürüyor.

7.           Açık bir kafa ile çatlak bir kafa arasında fark vardır.

Sersem Billy'nin Kurnaz Palavraları:

1.           Her programın düzeni, programcılarınınkini yansıtır.

2.           Aşağıdan almak, tepeden bakmaktır.

3.           Tarih, hiçbir şey kanıtlamaz.

4.           Gelişme sayılanların çoğu, teknolojik gözboyamadan öteye gitmez.

5.           Bir kumsala en yakışmayan şey, üniformadır.

6.           Kapitalizm, ancak şu iki durumdan birinde varlığını sürdürebilir —barışta ve savaşta.

7.           Her şey olabilir de kolay kolay olmaz.

Yöneticilik Kuralları:

1.           Hesaplı davran; para senin cebinden çıkmıyor.

2.           Başarılı bir yönetim, bir tek fikrin dile getirilişidir.

3.           Hiçbir yönetici, kendini haksız çıkarmak için parmağını kımıldatmaz.

4.           Girdiler, çıktıların önünde gitmelidir.

5.           Yönetme yetisi, yönetilen kuruluşun beklentilerine göre hep yaya kalacaktır.

6.           Bir yönetici ya görevini yapar —ya da yapamaz.

7.           Bir kararın doğruluğunu kanıtlamak için ince işlemler gerekiyorsa, yapma gitsin.

8.           Yanlış yapıyorsan, kötü yapıyorsundur.

9.           Gözünü olamayacağa dikmişsen, tökezlersin.

10.         Para kazanmanın en kolay yolu, kaybetmekten vazgeçmektir.

La Rochefoucauld Yasası:

Nezaket, satrançta beş para etmez.

Sparks'ın Problem Çözme Yasası:

Bir problemi çözme olasılıkları, sorunu kimin çıkardığını kavramaya başladıkça, teker teker ortadan kalkacaktır.

Hobson'ın Patavatsızlığı:

Sağduyunun sağısolu yoktur.

Shanahan Yasası:

Herhangi bir toplantının uzunluğu, katılanların sayısıyla katlanır.

Tilki Felsefesi:

Tanıdığımız en zeki insanlar, bizden öğüt isteyenlerdir.

Greenberg'in Uzmanlık Yasası:

Saçının uzayıp uzamadığım berbere sorma.

Edison'un İlkesi:

Hiçbir şeyin yüzde birinin milyonda birini bilmiyoruz.

Thompson'ın Avuntusu:

Sakin ol. Çevrendeki herkes hayat dalaşında.

Allison’m İlkesi:

Bir alanda uzmanişi bir araştırma yapmak, o alanın geleceğine zar atıp kazanmaktır.

Felsefeci’nin İnancı:

Dosta güvenmemek, dost kazığı yemekten daha ayıptır.

Ordu Kuralı:

Yanlış anlaşılabilecek her emir, yanlış anlaşılagel miştir.

Baehr'in Deneyimleri:

1.           Kokarcayla sidik yarıştırma.

2.           Sen taşaktan başla; yürekle beyin sonra nasılsa gelir.

Pareto Yasası:

Cironun yüzde seksenini müşterilerin yüzde yirmisi, maliyetin yüzde seksenini malzemenin yüzde yirmisi sağlar v.b.

G.K. Chesterton'ın Gözlemi:

Gerçeği gözümle gördüm, bir şey anlamadım.

Finley Peter Dunne'ın İnancı:

Herkese güven ama kartları kendin kes.

Boren Yasaları:

1.           Kuşkun varsa homurdan.

2.           Derdin varsa, başkasına yükle.

3.           Yetkin varsa, kara kara düşün.

Novvlan Kuramı:

Acemi sürücü, yalnızca yolunu şaşırmaz, kendini çevre yolunda bulur.

Long'un Notları:

1.           İnsan budalalığının gücünü sakın küçümsemeye kalkışma.

2.           İyilikseverlikten kaçın:

bütün kötülüklerin anası ken dinikandırma duygusundan kaynaklanır.

Windsor Dükü'nden tki Önemli Öğüt:

Ne koltuğa oturma fırsatını tep, ne dışarı çıkma nimetini.

Saunder’ın Dümenleri:

1.           Doğru kıttır ama arzı yine de talebini aşar.

2.           Kimin ekmeğini yersem onun düdüğünü çalarım.

3.           Gerçekten değecekse, bir ustasını çağırmaya değer.

4.           Beleş peynir, fare kapanında bulunur.

5.           İvedi önlemle doğru önlem bindebir çakışır.

Öngörülen Sonuç Yasası:

Her piyasa araştırması, istenen sonucun doğruluğunu kanıtlayacak biçimde yürütülüp yorumlanabilir.

Cheop Yasası:

Bir şey yürüyecekse, ne programla yürüyecektir, ne de bütçeyle.

Peer Yasası:

Sorunun çözümü, sorunun özünü değiştirir.

Feldstein Yasası:

Tekboynuzluyla birdirbir oynama.

Altın Kural:

Altın kimin cebindeyse, kuralları o koyar.

DönüşüOlmayanNokta Yasası:

Karanlığın öte ucunda gördüğün ışık, üstüne doğru gelen tren olabilir.

Westheimer Kuralı:

Bir işin ne sürede biteceğini hesaplamak için, önce sizce ne kadar sürebileceğini hesaplayın, o rakamı 2 ile çarpın, bir sonraki haneye geçin. Böylelikle bir saatlik işe iki gün vermiş oluruz.

Samuel Johnson Kuralı:

İnsanın para kazanmaktan daha masum çabalarının sayısı üçübeşı geçmez.

Leo Rosten Yasası:

İkincisınıf insanlar, üçüncüsınıf insanları tutar.

Dickerson Gerçeği:

"Kafadan atılan" fikirler kepeğe benzer —yağması bitmek bilmez.

Poirier'ye Göre:

Sürünceme, bütün öbür uzun sözcükler gibi zamanımızı çalar.

Kangnekar'ın Alınacak Kararlar'a ilişkin Kişisel Yasaları:

1.           Bir karar almak zorundaysan, ertele.

2.           Karardan kaçma yetkisini başkasına devredebili yorsan, devret.

3.           Bir kurul toplayabiliyorsan, bırak onlar kaçınsınlar.

4.           Başka bir kaçınma yolu bulabiliyorsan, zaten unut gitsin.

Peter'ın Aldatmacası:

Bir gösteriş, bin gösteriye bedeldir.

Eddy'nin Eski Çin Atasözü:

İpten kaçan, ipi göğüsleyemez.

Avukat'm ilkesi:

Gerçekler aleyhindeyse, yasayı tartış. Yasa da aleyhindeyse, masayı yumrukla, avaz avaz bağır.

Ben Franklin'in Gözlemi:

Kamı tok olanın beyni pektir.

Cohen Yasası:

Aslolan, gerçekleri kabul ettirebilmedeki başarındır — gerçekler değil.

Perakendeci Yasası:

Tüketicinin toptan zevksizliğini asla küçümsemeyin.

Yönetim'in Sırrı:

Komisyon payları, her zaman rüşvetleri aşmalıdır.

Tuccille’in Bir Numaralı Gerçeği:

Sanayi, ekonomide bir açık gördü mü, kapatır.

Robert'in Yasası:

İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, başına dönemin bütün önemli kişilerinin getirileceği yeterli sayıda önemli görev bulunamamıştır.

Cavanaugh'nun Buluşu:

Eksik donanımla zekâ savaşına katılma.

Shomaker Yasaları:

1.           Bütün şirketler, toplu menopoza girer.

2.           Zeki bir insan, bir budaladan daha aptalca bir lâf edebilir. Budala ne de olsa kendi ahmaklığıyla sınırlıdır.

İstihdam Kuralı:

Bir şirketin porte'si çalışanların portresidir.

CİNSELLİK BULUNDURMAYAN  HER MENÜ EKSİKTİR

Bekâr'ın Yakınışı:

Her kadının arkasında bir erkek var.

Fortis'in Hayat Palavraları:

1.           Para, her şey demek değildir.

I.            İnsan doğacaksa, arka mahallede doğmalı.

3.           Kısacık bir özet yapacağım.

Hazteti Süleyman'ın 500. Karısı'na Yasası:

Sana yumuşak yanımı göstereceğim.

Johnny Carson'ın Sağlıklı Yaşlılık Gözlemi:

Altmışında cinsellik çok hızlıdır, hele sağa çekersen.

Stolfa'nın Mutluluk İlkesi:

Öncesinde bir martini, sonrasında bir sigara.

S°derquist Nine'nin Gözlemi:

Köy kökenli ailelerin çoğunun temeli, çiftlikte değil, samanlıkta atılmıştır.

Bekârlar Kulübü Yasası:

Elektronik beyin ideal eşini tutturamadıysa, sen becer.

Dek^n*ın Yasası:

Wasserman testinde kalmak, aşkı hiç tatmamak!,ıu iyidir.

 Yeni Ürün'e Tepki:

Düşlerinin kızıyla ne kadar uzun gecelersen, veda öpücüğü o kadar zor gelir.

Ürkek' e Göre:

Her şey vızgeliyorsa, neden bu kadar soğuğum diye kafa yorma.

Bula'nın İnancı:

"Aşkımı Satıyorum" kötü bir şarkı adı sayılmazsa da somut alışverişte tersliklere yol açabilir.

Kelly'nin Gözlemleri:

1.           Çağdaş kızla annesi arasında tek fark vardır —genç kız, annesinin gönlünden geçirdiklerini gönlünce yapar.

2.           Genç kızların eğitiminde dansın payı büyüktür. Bir erkeğin ne yapacağını, yapacağını yapmadan önce kestirmeyi öğrenirler.

Billing'in Notlan:

1.           Çocuklar, evcilik oyunundan, büyüklerin ev kaçamağından aldığı tadı almazlar.

2.           "Uslanmaz zampara" dediğimiz, yalnızca cinsel gücünü yitirmemiş, akıllı başlı ve ortayaşlı bir yurttaştır.

Keseli Yasası:

Komşusundan daha iyi bir kitap yazan, daha iyi bir konuşma yapan, daha iyi bir karı beceren kişi, cengele kaçsa bile dünyaâlem yola düşüp onun izini bulacak, daha iyi karı kimdi, diye soracaktır.

Bula'nın Görüşü:

At ile araba neyse, aşk ile evlilik de oymuş, demek bu modası geçmiş taşıtları bir an önce yaşamımıza sokmalıyız.

Doğum Kontrolü Yasası:

Doğum kontrolüne yarayan herhangi bir araç çuvalla yacaksa iki kanama arasındaki on üçüncü ya da on dördüncü günde çuvallayacaktır.

Steiner'ın Düşüncesi:

İş de aşk da bizden vampir ataklığıyla zambak sabrım birleştirmemizi bekler.

Çıplaklar Kampı Kuralı:

Birdirbir oyununda, herkes sıradan geçirilmelidir.

Clarke’ın Görüşü:

Ahlak anlayışın, doğru bildiğini yapmanı engellemesin.

Hart'ın Densizliği:

Bekâret, atlatılabilir bir hastalıktır.

Bir İtalyan Atasözü:

Ses etmeyen kadın, pes eder.

Draper Yasası:

Bekâr erkek, ancak yakalanıncaya kadar bir kızın peşinden koşabilir.

"Hayır Deyiver" Yasası:

"Hayır'ın nedenini uzun uzun açıklamanın kadınlara hayrı dokunmaz —açıklama bitmeden olan olur.

Frank'ın Yasası:

Seks, hafif bir suçtur —işlenmedikçe ağırlaşır.

Hayden'ın Densizlikleri:

1.           Kediler birbirlerine girseler de yavrulan bol olur.

2.           Çılgınlık, kalıtımsal bir hastalıktır belki —bize çocuklarımızdan geçtiğine göre.

3.           Eline tepilmeyecek bir namussuzluk fırsatı geçinceye kadar hiç kimse namusuyla övünmesin.

3.           Gerginliğe öylesine alışırsınız ki ortalık yatışınca sinirleriniz gerilir.

4.           Aşk, afyona benzer —keyif alacağına baştan .inanmıyorsan, alamazsın.

5.           Başarı, istediğini elde etmendir. Mutluluksa elde ettiğini istemen.

Horland'ın Özdeyişleri:

1.           Doğum kontrolü, konuyu saptırmaktır.

2.           Sokak kadınına sokak iti yakışır.

Van'in Deneyimleri:

1.           Nikâh yeminleri:

Onu ömür boyu sevecek, sayacak, iki yakanızı biraraya getirecek misin?

2.           İki kişi başbaşa kalınca, sonuç, bir üçüncüdür.

3.           Sevişme deyince:

otuzlu yıllarda, yedek koltukta; kırklılarda, arka koltukta; ellilerde, yatar koltukta; altmışlarda, karavanda; yetmişlerde —aklına nerede eserse.

Dediğidedik:

Aşkın kimyası vardır, cinselliğin fiziği.

Miller Yasası:

Çamura batmadan derinliğini kestiremezsin.

Barlow'un Doğa Gözlemleri:

1.           Deniz akar, denizanası bakar.

2.           Tosbağaya toslanmaz.

Oler'm Özlü Sözü:

Bir çiftin birbirlerine duydukları aşkın sahiciliği, birbirlerine taktıkları adların şirinliğiyle ters orantılıdır.

Van Roy'un Görüşü:

Aşk, çoraba benzer —çifttir ve birbirine uymalıdır.

Korman'ın Deneyimi:

Baştan çıkmak istemeyenin çektiği güçlük, bir daha aynı şeyin başına gelmeyeceğini bilmesidir.

HAYAT YOLU KILAVUZU

Forde Yasası:

Ne yana tükürürsen tükür, rüzgâra karşıdır.

Knight Yasası:

Hayat, sen başka tasarılar peşindeyken, karşına çıkandır.

Ters Orantılı Sevgi Yasası:

Çevreden ne kadar kopuksan, çevrene o kadar bağlanırsın.

Russell'ın Gözlemi:

Borazancıbaşı bulunamadığından, kıyamet günü sonsuza dek ertelenmiştir.

Long'un Karalamaları:

İklim, umduğundur. Hava, bulduğun.

Thomaseen'in Adem ile Havva'sı:

İnsan soyu yaratılmamıştı —bizler incir çekirdeğinden yaprak çıkarttık.

*

Barber'ın Seferilik Yasaları:

1.           Engebeli arazide yürüyüşe çıkmışsan, arazinin gizil yerçekimi seni nasılsa yere çekecektir.

2.           Çizmene girenher taş, her nasılsa nasırına vuracaktır.

3.           Heybenin ağırlığı, tükettiğin azık miktarıyla o rantılıdır. Azık kalmadığında, heybe daha da ağır gelir.

4.           Çizmendeki taş sayısı, yolda geçirdiğin saat sayısı kadardır.

5.           Yol işareti bulamamanın güçlüğü, yolu hiç bulamamaktan doğacak sonuçların önemiyle orantılıdır.

6.           Çizmendeki taşların her biri, yolda geçirdiğin saat oranında büyüyecektir.

7.           Konaklama yerine varma mesafesi, alacakaranlık bastırdıkça aynı kalır.

8.           Çizmelerinin net ağırlığı, yolda geçirdiğin saatlerin üç katıdır.

9.           Konaklama yerine vardığında, yer kalmamıştır.

10.         Çizmelerini bir çıkarırsan, bir daha asla giyemezsin.

11.         Sivrisineklerin yoğunluğu, yanındaki böcek ilacı a zaldıkça artar.

Ferris'in Herzesi:

Kişioğlunun arsızlığı, sarmaşığınkini geride bırakıyor.

Long'a Göre:

Doğa yasaları, indirim yapmaz.

Charles Beard'ın Tarih Özetleri:

1.           Arı, yağmaladığı çiçeği döller.

2.           Yıldızlan ancak gök karannca görebilirsin.

Mangravite'ın Özdeyişi:

Hayatta kesinlemeler yoktur —esinlenmeler vardır.

Arkeolojik Analiz Yasası:

Taş, düpedüz taştır; iki taş, bir ipucudur; üç taşsa, bir

duvar.

Bruce'un Lafazanlıkları:

1.           Yiyip yiyemeyeceğim en güzel yemek, bu.

2.           Kim var kim yoksa oradaydı.

3.           Göl, kıyıya bakıyor.

Hufstader'in Sezgisi:

Zaman, doğa'nın her şeyin aynı anda olup bitmesini engellemesidir.

"Hava Raporu" Kuralı:

Kötü hava raporları, çoğu kere, iyilerinden daha doğru çıkar.

Defalque'in Gözlemi:

Engelsiz bir yol, hiçbir yere varmaz.

Bisikletçilik Yasası:

Hangi yöne gidersen git, yokuş yukarı ve rüzgâr altıdır.

Toprağı İşleme İlkesi:

Toprağı bellemeyeceksin, sonra sana sapık derler.

Bradshaw'un Seferilik Serüvenleri:

1.           Seferiler yollarını yitirmezler, yalnızca şaşırırlar.

2.           Yola çıkmadan önce gereksiz görüp elediğin ilk şey, yolda ilk aradığın şey olacaktır.

Byrne Yasası:

Eldeki kuş, karşılıklı bir güven göstergesidir.

Soderquist Nine'nin Deneyimi:

Solucan kıtlığı, tavuğu eşelenmekten alıkoymaz.

Ponsy'nin Özdeyişi:

İnanç, hava ağarmadan şakıyan bülbüldür.

"Kendini Toparla" Kuralı:

Kayığın başında oturuyorum diye kıçta oturanı batırmaya kalkışma.

Hill'in Sağ Kalma Kuralları:

1.           Eşeklik edebilecek at tüccarıyla kâğıt oynama.

2.           Karısı mezarlık satan, kardeşi maden işleten, babası papaz kaçırtan doktordan sakın.

3.           Takma adı "İskelet" olan veterinere güvenme.

Match'in Özdeyişi:

Mevkii yüksek bir ahmak, yüksek bir dağın doruğunda gibidir; her şeyi küçük görür, herkes de onu.

Rhoda'nm İncisi:

Zifih karanlık çökmeden, ortalık kapkaranlıktır.

Kayakçı'nın İncisi:

Kar helvası yiyeceksen, değmiş mi değmemiş mi diye bir bak.

Merill'in İkinci Katkısı:

Hayat yolundaki vakalar, yol ortasındaki sarhoş kadar ahvali âdiyedendir.

Nancy'nin İnandığı:

Tanrı, dünyayı yedi günde yaratmamıştır. Altı günlük serserilikten sonra son geceyi iş üstünde geçirmiştir.

Borland'ın Özdeyişi:

Acemi aşık, dağları delinmez sanır.

Soderquist Nine'nin Hınzırlığı:

Tavukların eşelenmediği yerde, solucanlar başa çıkar.

John Bear'in Gözlemleri:

1.           Ufak şeylerin ambalajı da ufak olur.

2.           Hatalar, başarısızlığın nirengi noktalarıdır.

3.           Her ağzını açmayan, mutlaka bir sır saklamıyordun

4.           Hata yapacaksan, büyük olsun.

5.           Derinliği ölçmek için ille de kuyuya düşmek gerekmez.

6.           Çabuk olgunlaşan, çabuk bozulur.

7.           Dili dolaşan, çarşafına dolanacaktır.

8.           En uzun listenin bile sonuncu bir kalemi vardır.

Yoksulluk İlkesi:

Para, gübre gibi —saçılmak içindir.

Call'un "Zıvanadan Çıkış" Yasası:

Bir av köpeğinin zekâsı, sizin onun bildiğine teslim oluş sürenizle ölçülür.

Call'un "Olumsuz Sonuçlar" Yasası:

Ürkmüş bir bıldırcın sürüsünden uzaklığınız, köpeğinizin ve sizin hayranlığını kazanmaya çalıştığınız avcıların sayısıyla orantılıdır.

Daniel'in Zırvası:

Çamur atanın eli kirlenir.

Mark Twain'in Gözlemi:

Başarı kazanmanın bir sırrı da canının çektiğini yemek, faturayı mideye ödetmektir.

Van Roy Yasaları:

1.           Fakülte, öğrencilerin içki içmeye geldiği bir bilgi pınarıdır.

2.           Çıngıraklı yılanlar ülkesinde kulağına tıkaç takma.

3.           Silgiyi bulan kişi, insan soyunu fena çizmemiş.

Loewen Yasası:

Ekşi elmanın kurdu, tatlısını bilmez.

Mark Twain'in Görüşü:

insan, yüzü kızaran tek yaratıktır. Belki ister istemez.

Epstean Yasası:

Hayatın birinci yasası, kendini korumaksa, ikinci yasası karşındakini sömürmektir.

Dr. Finklestein'ın Kampçılık Kuralları:

1.           Görülmeye değer kuytu bir manzara varsa, oraya bir otoyol yaptıran çıkacaktır.

2.           Otele gidecek paran varsa, çadırda gecelemen gerekmez.

3.           Soğuk bir günde çıkılan kampın, gecesi buz gibi olacaktır.

Hugo'nun Hayatta Kalma Kuralları:

1.           Kaba kuvvet, yeteneksizlik, cahillik ve kof inanç, bilime, yetkinliğe, bilgiye ve mantığa her zaman baskın çıkacaktır.

2.           Gözünü yoldan, kolunu direksiyondan, kulağını yerden ayırma. Hadi, sür bakalım şimdi.

3.           YARIN YAPARSIN —Bugün zaten yeterince hata yaptın.

4.           Ayılar ense yapar, acemi çakalın boynuysa kıldan incedir.

5.           İhtiyar kimyagerler ölmezler, yalnızca tepkisizdirler.

6.           Haklı olamıyorsan —bari dikkatli ol.

Joe'dan Derin Düşünceler:

1.           Ülkenin battığına şaşmamalı —nüfusun yarısının zekâsı ortalamanın altında.

2.           Çoğumuz, genç yaşın durulmuşluğunu ihtiyar yaşın ataklığıyla birleştirme eğilimindeyiz.

y. Geçenlerde benzersiz olmanın yollarını öğreten bir el kitabı çıkmış piyasaya.

"AH ŞU YÖNETİCİLER" TOPLANTISI ÖNBİLGİLERİ

Döner Sermaye İlkesi:

Yöneticiler (bazı durumlarda) kârı piyasa fiyatının altında tutarak zararı kapıp koyvermeyi güvenceye alırlar.

Kelley Yasası:

Üst düzeyde bir yönetici öğle yemeğinden çabuk döner, tabii başkası davet etmemişse.

George Bernard Shaw’un Vardığı Sonuç:

Dünyanın bütün iktisatçıları ucuca dizilselerdi yine de bir sonuca varamazlardı.

Robinson’ın Tüketime İlişkin Gözlemi:

Şu doludizgin tüketim çağında her tür enerjiyi gittikçe daha çok harcıyoruz anlaşılan, "bireysel" enerji dışında.

Dr. Samuelson'm Düşündüğü:

Toplanan bir kurulun temel amacı bir karara varmak değil, varılacak karardan kaçmaktır.

Barton’ın "Terfi" Gözlemi:

Amerika'nın 1 numaralı sorunu, Madison Avenue'daki numaraların sondan başa gitmesidir.

Eski bir Roma Öğütü:

Illegitimus non Carborundum (Kendini piçkurularma çiğnetme sakın).

Graham'ın Bildirisi ya da Bütçe Yasası:

Harcasan harcasan bir kere harcarsın.

Brien Ana Yasası:

Her kuruluşun ömründe kendine karşın başarılı olduğu o an, mutlaka ıskalanacaktır.

Firestone'un YatırımZamanlama İlkesi:

En parlak yatırım olanakları, iflas anına denk gelir.

Patron'un Gözlemi:

Çalıştırdıklarım, yeteneklerini bizim şirkete, zekâ larınıysa gösterecekleri masraf faturalarına adarlar.

Turley'nin Yandığı:

İlk zarar, en kolay geçiştirilendir.

Litzler'ın Rekabet Yasası:

Alan büyüdükçe kâr küçülür.

Allen'ın Gözlemi:

Danışman dediğimiz, hastasız bir hekimdir.

Steiger Yasası:

Evet, doğrusu bundan beteri olamaz —yine de olmaz olmaz deme.

ÜrününBeklentiyeUyma Kuralı:|

Detroit kökenliyse, mutlaka' otomobildir.

Sistemler Çelişkisi:

Sistemi yürütenlerin sistemli yürüttüklerini kim söylemiş?

Mark Twain'in Şaşmadığı:

Bütün yumurtaları aynı sepete koy ama —GÖZÜNÜ SEPETTEN AYIRMA.

Ford'un iki Numaralı Yasası:

Hepsini birden elde edemezsin, ama hepsi kolaylıkla elden gidebilir.

Ford'un Üç Numaralı Yasası:

Mektup uzadıkça, okunma şansı azalır.

Launegayer’m Gözlemi:

Ahmakça sorular sormak, ahmakça yanlışları düzeltmekten daha kolaydır.

Moch'un Yönetici Sorumluluğunu Aktarma Kuramları:

1.           Not ve paraf et.

2.           Bir ara tartışalım.

3.           Anlaştık, di mi?

4.           Görüşünüzden yararlanmak istiyoruz.

5.           Konuyu tetkik edelim (çözümü bulmak nasılsa uzun sürecek).

6.           İlginize sunulmuştur (ki kabak biraz da sizin başınızda patlasın).

7.           İncelemeye alın (erteleyin ve herkesin zamanla bu konuyu unutacağına bel bağlayın).

Kesell'ın Öncülük İlkeleri:

1.           Mesleğini savun (kıçını koru).

2.           Az ve öz konuş (ağzını açma).

3.           Rakiplerini ele (dostlarını harca).

Newberry'nin Gözlemi:

Yeteneksizlikte gösterilen evrensel yetenek, kişioğlunun her becerisini inanılmaz bir mucize katma yükseltiyor.

Somerset Maugham'ın Görüşü:

Yalnızca sıradan bir insan, hep formundadır.

Jason Rainbow'a Göre:

Çoğumuz, bizim gibi dürüst kişilerin yaptığı hataların hata olmadığı inancındadır.

Hendrickson Yasası:

Uzun bir süreye yayılan uzun toplantılar yapılmışsa, toplantılar, çözümü aranan soruna baskın çıkacaktır.

Yöneticilik Gerçeği:

Bütün kuruluşları gereğinden fazla yönetici yönetir.

Berkovvitz'in Özdeyişi:

Temiz bir çalışma masası, bir iç rahatlığı verir, biraz sonra başınıza gelecekleri anımsatarak rahatınızı kaçırır.

John'un Yasası:

Bir şirket modeli tasarlanırken en önemli değişkenin patronun oğlunun yaşı olduğu gözden kaçmamalı.

Zırva Yasa:

Sizin yanıtınızla profesörünki birbirini tutmuyorsa, zırva faktörünü hesaba katmadınız demektir.

Balfour'un Bildirisi:

Hayatta hiçbir şey çok önemli değildir, birkaç önemli şeyin de ne önemi vardır ki?

Kirkland Yasası:

Bir toplantının yararı, katılanların sayısıyla ters orantılıdır.

Quade Yasası:

İnsan ilişkilerinde en kolay başardığımız, yanlış anlamaktır.

Başarının Sırrı:

Önceden kestirilemeyen bütün hataları iılemeden önce keşfet.

Mosher Yasası:

Emekliye ayrılacaksan en iyisi elini çabu< tut.

Nef Yasası:

Her sorunun bir çözümü vardır; tek güçlük bulmaktır.

Numara Kuralı:

Numaralar pek yalan söylemez de yahncılar habire numara yapar.

Doelger'ın Düşünceleri:

1.           Tahmin yürütmek güçtür —hele gelecek konusunda.

2.           Haftada en az üç kere kapıdan dönmüyorsan gerçekten fazla uğraştığın söylenemez.

Weber Yasası:

Kararların çoğu kılıkılına ölçülür, özenb tebeşirlenir sonra baltayla biçilir.

Beau Jacques'm Personel İdaresi Teoremi:

"Zamanının ötesinde" diye övülen memurdan kaçın; daha Çarşamba'dan Cuma'yı özleyecektir

Peter İlkesi:

Her hiyerarşide —ister hükümet, ister i§ dünyası olsun— çalışanların her biri, kendi yetersizlik düzeyini zorlama eğilimindedir; böylelikle her göreve, düzeysiz biri getirilmiş olur.

Peter’m Çıkarsamaları:

1.           Düzeysizlik sınırı ne zaman tanır ne mekân.

2.           İşler, henüz düzeysizlik düzeylerine varmamış kişiler tarafından yürütülür.

3.           İlkinde başaramıyorsan, lütfen başka bir alan dene.

Senatör James Hamilton Lewis'in Gözlemi:

Bir kişi, artı cesaret, çoğunluktur.

Bayan Truman'ın Katkısı:

Mutfak, çatıdaki yangına göre ısınır.

Elli Altıncı Başkan Yardımcısı'na Göre:

Reform, hep tabandan gelir. Elinde kare as tutan yeni bir düzen istemez ki.

Heller Yasası:

Yöneticilik, aslında varolmadığından efsane katma yükselmiştir.

Bula Temel Yasaları:

1.           Az Jbilmek, tehlikelidir:

her ayıbımızı örtbas edecek yorgana sarılışımızdır.

2.           Kalem, kılıçtan daha keskindir, ancak imzanızın karşılığı banka hesabınızda varsa.

3.           Ginsberg’in tek avuntusu:

kazanamıyorsanız tapi kalkın, hatta masayı terkedin, oyunu bozacak kurallar buluşturun.

Hunt'ın incisi:

Hiçbir iş yapmayan, denetler.

Post'un Özdeyişi:

Egemenlik de, tıpkı erdem gibi, kendinin ödülüdür.

Dağılım'ın Demir Pençeli Yasası:

Pençesi olan, kapar.

IBM'in Pollyannacılığı:

Makineler çalışmalı, insanlar düşünmeli.

McFadden'a Göre:

Kurul dediğimiz, tutanak biriktirip saat harcayanlar topluluğudur.

Steiner'ın Felsefi Gözlemleri:

1.           İş hayatında da, tıpkı satrançtaki gibi, en son yanlıştan bir öncekini yapan kazanır.

2.           İş toplantılarında gösterebileceğiniz en büyük hüner, ağzınız kapalıyken esneyebilmektir.

3.           Tutarlılık, yaratıcı zekâdan yoksun kişinin son sığınağıdır.

4.           Önemsiz ayrıntıları tartışmak, önemlileri tartışmaktan daha uzun sürer, çünkü onları daha iyi bili yoruzdur.

Van Roy'un Özdeyişleri:

1.           Duraksayan, itilip kakılır.

2.           Adım başı toplanmakla, bir adım ilerlenmez.

3.           ”Evet"ten hayır gelmez.

4.           Uygarlık çarkı, sabit fikirlerle dönmez.

5.           Cahiller her zaman bildiklerine güvenirler, aydınlarsa bildiklerine hiç güvenmezler.

6.           Para kazanmak, geçim kazanmaktan daha kolaydır.

7.           Çalışma masası, çekmeceli bir çöp kutusudur.

8.           Başkasının dile getirdiği herhangi bir görüştür, sizinki doğru görüştür, patronunuzunki ise kanundur.

er'm Teoremi:

Yetersizlik artı yetersizlik, yetersizlik eder.

nson'ın Heller Yasası'na Katkısı:

Sizin şirkette ne döndüğünü bilen yok ki.

İNSANLAR, İKTİDARLAR İÇİN NELER NELER DEMİYORLAR

Wiker Yasası:

iktidar, önce aldığı vergiyi sindirebilmek için şişer, sonra göbek bağlar.

Baxter'in Temel Yasası:

Hükümetin serbest piyasaya attığı el, ulusun yaşama standardını hep aşağı çeker.

Baxter'in ikinci Yasası:

İhtiyat akçasının altın olduğu sistemlerde, paranın değeri düşecek, satın alma gücü kalmayacak ve sonunda para pul etmeyecektir.

Robertson Yasası:

Bir diplomat size "cehenneme kadar yolun var"ı öyle tatlı söyleyebilir ki yola çıkmaya can atarsınız.

Politikacı'nm Son Numarası:

Size gülbahçesi vadetmeyeceğim.

Kamin'in Ana Yasası:

Nakit her an altına çevrilemiyorsa, altın da serbestçe el değiştirmiyorsa, o sistemde para hep pul olacaktır.

Kamin'in İkinci Yasası:

Anamalı ürkütürsen, hızla dışarı kaçar.

Kamin'in Üçüncü Yasası:

Hükümetin her kesiminde toplanan vergi miktarı, iktidar bir savaş ya da bir devrim eliyle alaşağı edilene kadar yükselecektir.

Kamin'in Dördüncü Yasası:

İktidarlar, istatistiklerin gösterdiğinden çok daha korkunç bir enflasyon yaşarlar; çünkü merkez bankaları, para pul olduğunda ve kasada ihtiyat akçası kalmadığında enflasyonla savaşma eğilimindedirler.

Kamin'in Beşinci Yasası:

Paranın satın alma gücü bir düşmeyegörsün, bir daha kolay kolay ayağa kalkamaz. Her iki durumda, düzenli düşüş kalkışlar bekleyenler kaybederler.

Gen the Yasası:

Yerel düzenlemeler, yerlebir olur.

Diyojen'in Ana Yasası:

Ana verginin ağırlığı, "baba" mükellefi kaçırtır.

Glomm Yasası:

Güçlüler, güçsüzlerden alır; zenginler, fakirlerden; hükümetse herkesten.

Nowlan'in Bildiği:

"Makul oranda işsizlik", işsizliği makul bulan bakanlık görevlisinin işinin başında kaldığını gösterir.

Neville'in Deneyimi:

Özel bir nedeni yok, yalnızca hükümetin politikası.

Jonathan Swift'in Yasası:

Yasalar, cibinliğe benzer, küçük sinekler yakalanır da eşekarıları deler geçer.

Gummidge Yasası:

Bilirkişi raporlarının sayısı, raporda yer alan bilgileri anlayan yurttaş sayısıyla ters orantılıdır.

Katz Yasası:

İnsanlar ve uluslar, ancak bütün çareler tükendikten sonra akıllı davranacaklardır.

Long'un Görüşü:

Fil dediğin, hükümetin aradığı koşullara uydurulmuş faredir.

Lani nin İktisat İlkeleri:

1.           Verginin mükellefine bayrı dokunmaz.

2.           İki yüz yıl vadeyle, üç aylık faizle bankaya yatırılan yüz bin dolar, vade sonunda yüz milyonu aşacak ama beş para etmeyecektir.

3.           Tanrı'ya güvenimiz tamdır, geri kalanlar nakit olarak ödesin.

McNaughton Kuralı:

Bürokraside gündeme getirilmeye değer her görüş, tartışmaya açıldığı anda tartışılmazlığı benimsenen yalın bir tümceye sığmalıdır.

Dyer Yasası:

İktidarın yayın organı ne kadar küçük ve önemsizse, yayıncısının saygınlığı ve ücreti o kadar artacaktır.

Krueger Yasası:

Vergi mükellefi, hiçbir sınava girmeksizin hükümete çalışan memurdur.

Nolan'ın Gözlemi:

İktidarların resmi görüş diye ileri süremeyecekleri kadar laubali bir görüş dünyada yoktur.

Johnson'un Bürokratik Tembellik Yasaları:

1.           Hiçbir şeyi ilk yapan olma.

2.           Ücret, boş geçen zamanın bedelidir.

3.           Bekle de hesabı başkaları versin.

4.           Boşunaysa niye boşvermeyesin?

5.           Büyük hatadan şaşma.

SIRADAN VE SIRADIŞI KİŞİLERDEN KATKILAR

Witcoffa Göre:

Bir şeyler ya kuruyor ya da sızıyorsa, ihtiyarlıyorsun demektir.

Baker Yasası:

Dert artık hemdert aramıyor; bulmasa kederinden ölecek.

Gibb Yasası:

Sonsuzluk, bir avukatın ötekini bekleme süresidir.

Horowitz'in Amirallik Yasası:

Deniz kazası, bütün gününüzü güme götürebilir.

Blomgren Yasası:

Gerçek, bir varsayımdır.

Nienberg Yasası:

Gelişme, iki Cumada bir kaydedilir.

"Dünyevi" Bir Gözlem:

Ne mutlu ayağı yere basmayanlara, istikballeri göklerdedir.

Makar'ın Deneyimi:

Havadan sudan ve belden aşağıdan konuşmalar olma

saydı, insanların yüzde doksan sekizi konuşacak şey bulamazdı.

Renson Yasası:

Kişi, özlediğini gönlünde ne kadar tutmuşsa, gözünde o kadar büyütür.

Fletcher'ın incisi:

Verimlilik, tembelliğin çok inceltilmiş bir biçimidir.

Benchley'nin Ayrımı:

Dünyada iki çeşit insan vardır:

dünyada iki çeşit insan vardır diyenler ve demeyenler.

Goda'nm Gerçeği:

Tam iki ucu biraraya getirecekken, biri ucunu çeker.

Peter'ın Açmazı:

Hiyerarşik düzende çalışanlar, meslekdaşlarıyla yarışamamaktan asla yakınmazlar.

Cannon'm Katkısı:

Çatıdaki çatlak, leğeni koyduğun yerde değildir.

Andrew'nun Çıkarsaması:

Hunların Atilla'sı, yıkılmış bir yuvadan çıkmıştı.

"Temel Mutluluk" Kuralı:

Yapacak bir iş, sevecek biri, umacak bir şey.

Rudin Yasası:

Bir sürü seçenekten birini seçme bunalımını yaşayanlar, en seçilmeyeceği seçerler.

Julius Caesar’dan "Nesnelerin Aerodinamiği":

Sic pilum iactum est. (Aslına bağlı çevirisi:

Mızrak böyle fırlatılır. Özgür çeviri:

Kazık neden hep bana giriyor?)

Bula'nın Yasaları:

1.           Noel Coward, çalışmak, eğlenmekten daha eğlencelidir demişti ama madene hiç inmemişti ki.

2.           Şen dullara bakınca, vaktin nakit olduğuna inanıyorsun.

3.           Enflasyon oranlan, hayatı pembe gördüğümüzü kanıtlıyor.

Boyle’a Göre:

Vicdanı temiz olanın, belleği dumanlıdır.

Bayat Bir Şaka:

Gebeliğin "azıcığı" yoktur.

Pembe Gözlük Bakışı:

Nerde o eski nostaljiler?

Keenan Gerçeği:

Kaz gelecek yerden hatır esirgenmez.

Diyojen'in İkinci İlkesi:

Vergi kaçırabileceğini bal gibi bilen, bal gibi kaçırabilir.

Craig Kuralı:

Üstün zekâ, tepeden başlar, sonra tırmanır.

Q'nun Yasası:

Kuzey Denizi'nde petrol arama projesi hangi aşamaya gelmişse gelsin, bitirilmesi için gereken masraf aynı kalır.

Matsch Yasası:

Feci bir son, bitmeztükenmez fecaattan iyidir.

Farber Yasaları:

1.           Yüz ver, astarını alamazsın.

2.           Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz da gittiğimiz yönler farklı.

3.           Yatağındaki yabancı, ananın örekesidir.

4.           Kendini amma ciddiye aldın.

Benjamin Disraeli'nin Özlüsözü:

"Dobra ve açıkça" —kafandan geçenleri gizlemek, başkalarının kafasını karıştırmak istediğinde, biçilmiş kaftandır.

Murphy'nin Tasarımı:

Ya zarf küçüktür, işe yaramaz, ya mazruf büyüktür, sığmaz.

Shrink'in "Murphy Değerlendirmesi":

Derinine inildiğinde, Murphy düpedüz sığ.

Hovvard'ın Densizliği:

Bütün yanıtları bildiğin anda bütün soruları değiştirirler.

Lanham Yasası:

En aç aslan, ilk Hristiyanın payına düşer.

Murphy’nin Onikinci Yasası:

Atüstünde zavallı göründüğünü düşünüyorsan, süvarilerini saldırıya geçiremezsin.

Wingfield'in Olasılık Hesabı:

Şaşmaz rakam, birbirini götüren hataların toplamıdır.

Millard'ın Gözlemleri:

1.           Evren basittir de açıklaması karmaşıktır.

2.           Herkesi her zaman aldatman gerekmez —arasıra adamını bul, yeter.

3.           Bilmeyeistemeye cinayet işlenemez.

Fuller Kuralı:

Son gülen iyi gülmez; şakadan anlamıyordur.

Arthur Litoff'un Gerçeği:

Evlenmeden önce kadm desteği, evlendikten sonra "Kadın Özgürlüğü" kösteği.

Kelch'in Gözlemi:

Güzellik yüzeyseldir, çirkinlikse iliklere işler.

Hylton Kuralı:

Yüze göze bulaştırılamayacak kadar basit bir iş dünyada görülmemiştir.

Thoreau’nun Yasası:

Biri size yardım elini uzatıyorsa, kaçıp canınızı kurtarın.

Gregory'nin Çektiği:

Düşünsel açıdan kusursuzluktan yanayım, fizikselinden

kaçmıyorum.

Haritacı'nın Düşüncesi:

Bazı yerler "tam yaşanacak yer"dir ama tatile gitmeye değmez.

Kitaplık Memuru'nun Özlüsözü:

Aradığınız bilgi, bulduğunuz yerdedir.

Mark Twain'in Gözlemi:

Bazan, sonuna kadar sarhoş olmak yetmez.

Wagner Yasası:

Başkasının kan ağladığını düşündükçe yüreğin yağ bağlar.

Rombauer'in Katı Kuralı:

Başında durmakla su kaynamaz —önce ocağı yakman gerek.

Dean Martin’in Sarhoşluk Anlayışı:

Yere yapıştıktan sonra hâlâ "Bir kadehçik daha" demiyorsan, sarhoş sayılamazsın.

Saunder'ın Görüşü:

Topluma asıl zararı genişgöbekliler değil, genişyürek liler verir.

Larrimer'ın Hayata Bakışı:

Bu dünyayı ancak dört dörtlük bir veba kurtarır.

Long'un Notları:

1.           En üretken güç, insan bencilliğidir.

2.           Arkadaşlık edeceksen "içidışı bir" olanı seç, "içtenliğiyle" övüneni değil.

3.           Bilenlere kulak ver:

neyi neden yapamayacağını sana anlatacaklardır; sonra yapacağını yap.

Van Roy’un ilkesi:

Dünyayı aydınlatan aşktır; karartansa, parasızlık.

Sam Snead'in İlkesi:

Çabalama ki kazanama.

Launegayer'ın Özdeyişi:

İlk denemede başaramazsan, paraşütçülüğe paydos dersin.

Sam'e Göre:

1.           Uzun lâfın kısası yoktur.

2.           Hayatı yeşerten emektir ama suyu paradan gelir.

Hoffman'ın "Koruma" Anlayışı:

Kişioğlunun en sadık koruyucusu köpeği ve elbette çöp sepetidir.

Steele'in Çalıntı Düşüncesi:

Herkes düşüncesini açıkça söylemeli —ben şahsen, bir kadeh daha içmeyi düşünüyorum.

Osborn Yasası:

Değişkenler miyecektir değişmezler mez.

Soderquist Nine'nin Katkısı:

Ne hikmetse, bu dünyada eşekten çok eşşoğlueşşek var.

Freud'un Sinir Yasası:

Gevşek bir uykudan sonra geril de güne hazırlan.

Gordon'm Eklentisi:

Sivri ses, keskin gözün yerini pekala tutar.

Preston Özdeyişleri:

1.           Tükenmez kaleme kurşun işlemez.

2.           Dediklerine katılmıyorum ama senin yalan söyleme hakkını sonuna kadar savunacağım.

3.           Saflık, korundukça harcanır.

4.           Şeytan, miskin salgıları çarpar.

5.           Damlayan metelikle göl olmaz.

6.           Dostlarında kusur bulan kişi, kusurlu dost seçmiştir.

7.           Para, bütün kötülüklerin anasıdır ama insan da anasız edemez.

8.           Para önemli değildir, önemli olan "ihtiyat"tır.

9.           "Çanlar kimin için çalıyor?" diye sormazsan her istasyonda trenden inmezsin.

10.         Kaderin sillesini yedikçe kahkahalar atan kişi düpedüz mazoşisttir.

Smyth'e Göre:

Gerçek, ilginç olabilir de ilgisi yoktur.

B.V. Roy'un Derlemesi:

1.           Bir çırpıda kırılan ceviz, genellikle kof çıkar.

2.           Gün geçtikçe dış dünya, daha yakın, daha içten geliyor bize.

3.           Tatlı şarap, tatlı bir kadını buruklaştırabilir.

KONU NE OLURSA OLSUN İŞE YARAR GÖRÜŞLER

Yamamoto'nun Sigara Teoremi:

tki uzun bir kısa etmez.

"Fırsatı Kaçırma" Yasası:

Başan, şans eseridir; inanmıyorsan başarısızlara sor.

Ross Yasası:

Edeceğin sözün önemini baştan belli etme sakın.

Jenkinson Yasası:

Ama olmuyor işte.

Wynne Yasası:

Verimde düşüş, gitgide yükseliyor.

Cohen'in Katkısı:

Paranın azı iyidir; çoğalınca işin tadı kaçar.

Cunningham'ın Deneyimi:

İstisnadan geçilmiyor; belki de kaide odur.

Kumbara Yasası:

Paranı biriktirmeye bak —belki bir gün biriktirdiğine değer.

Renau'dan İnciler:

1.           İhtiyar dansözler, ortopedik tüller sannmalıdırlar.

2.           Kalabalık asansörlerin kokusunu cüceler bilir.

3.           Bazı patronlar herkese eşit davranırlar —yani herkesin hakkını yerler.

"Takma Kafanı" Yasası:

Kendi dertlerini unutmanın tek yolu, başkalarmınkini dert etmektir.

Pearson'ın Özdeyişi:

Görünen köye kılavuzluk eden zekâ, ileridir.

Hubbard Yasası:

Dünya, her gün biraz daha iyiye gidiyor —ama akşamları yine kötülüyor.

Levine'in Görüşü:

"İş tutmak" sanki muzır da bir işsizlik lâfıdır gidiyor.

Steiner'a Göre:

Makul ölçüde terör salmak da bir iletişim biçimidir.

Bili Diyor ki:

Dağınık bir masa = dağıtık bir zekâ.

Richardson Kuralı:

Doyum, başlıbaşına bir başarıdır.

Gossage'ın Reklamcılık Yasası:

Ordan çal, burdan çırp, adına araştırma de.

Yüzbaşı Jack'e Göre:

Gerçekten becerikliysen, bütün işler senin sırtına yüklenir. Daha da becerikliysen, altta kalmazsın.

Kovalevski'nin Dediği:

Hak, senden başkasına verilebiliyorsa, mutlaka verilecektir.

Galef Yasası:

Bir işe otuz kişi bakıyorsa —sendika ruhu işliyordun

Bir Düşünürün Gözlemleri:

1.           Yanlışlıkla açılan şeylerin başında ağız gelir.

2.           Yıllar, bizi yaşlandırır —insanlar, kurutur.

Spark’ın "KarşıKonulmaz Hırs"ı:

Kişioğlu, eline bir şey geçirmişse, kullanması gerekmese de kullanmadan edemez. Örnekler :

eline çekiç geçiren çocuk indirdikçe indirir, eline yetke geçiren büyük, bindirdikçe bindirir.

Robert Frost'un Gözlemi:

Banka, ortalık günlük güneşlikken size bir şemsiye uzatan, yağmur başlayınca geri isteyenlerin çalıştığı yerdir.

Simenon'un Özlüsözü:

Bütün atasözleri birbirini yalanlar.

Van Roy'un İncisi:

Ahmaklar, ahmaklardan boşalan yerleri doldurmaya koşarlar.

MacKenzie’nin Ana Yasası:

Kâğıda geçmemişse, yok demektir.

Cole Kuralları:

1.           İnsan zihni paraşüt gibidir —açıkken daha iyi işler.

2.           Bir probleme tek bakış açısı, geniş açıdır.

Temel İlke:

Ya direnirsin, ya diretip mahvederler.

Maiorella'nın Yanılgısı:

"Çarelerin sonu yok" gibi bir çare bulabilirsin tabii.

Becker Yasası:

Bir iş bulmak, her zaman o işte kalmaktan daha güçtür.

Lord Falkland Kuralı:

Karar vermek gerekmiyorsa, karar vermemek gerekiyordun

FitzGibbon Yasası:

Çorbada tuzu bulunanlar arttıkça, yaratıcılık azalacaktır.

John Newbern Yasası:

İnsanlar üç kümeye ayrılabilirler:

olayları yönlendirenler, olayları izleyenler ve ne olup bittiğini anlamayanlar.

Horner'm Özdeyişi:

Deneyimin niteliği, kırılıp dökülen malzemenin niceliğidir.

Bukota'nın Dizgi Yanlışları'na Bakışı:

1.           Dizgi yanlışları, ancak son kopya da paketlenip postalandıktan sonra bulunacaktır.

2.           Dizgi yanlışlarının sayısı, yanlış dizilmiş sözcüğün hece sayısıyla ters orantılıdır.

3.           Dizgiciler, ancak dizgici olmayan birinin yanlışlarını yakalayabilirler.

4.           Gözden kaçmış dizgi yanlışları, metni okuyacak kişi sayısınca artar.

5.           Gözden kaçmış dizgi yanlışları puntoya göre çoğalır (yaklaşık 1.3 oranında, ne yazık ki bu oran da kesin değildir).

6.           Dizgi yanlışlarını yakalama becerisi, yakalayanın geliri ve eğitimiyle ters orantılıdır. İnanmayan, odacıya sorsun.

MUrrow'un Gözlemi:

Çapraşık olanı eninde sonunda görürüz; apaçık olanı görmek daha uzun sürer.

Dr. Boyson Kuralı:

Politikan iflas edince, düşünmeyi dene.

Hadley Yasası:

İlerleme hareketini gelişme bereketi sanma.

Gordie'ye Göre:

Yalnızca ahmaklar, başı sıkışıklar ve koltuğu sağlamlar, giriştikleri araştırma başarıyla sona erdikten sonra başvuru kitaplarını rahatça kapatırlar.

Kelso'nun Gözlemi:

Her işini Cuma'dan gören tek kişi Robinson Crusoe'dur.

Papa'mn Kuralı:

Beklenti si olmaya nkul 1 a r a zi zdi r, a zi zl i ğeuğramazlar.

Field’in Başarı Yasası:

ilkinde başaramadınsa bir daha, bir daha dene. Ama sonra vazgeç, salaklığın âlemi yok.

Zymurgy'nin Gönüllü Çalışma Yasası:

insanlara "geçmiş zaman" de, gelmeyecek olmaz.

Sheetz'ten inciler:

1.           Önemli olan kazanman ya da kaybetmen değil, suçu kime yükleyeceğin.

2.           Kara gün dostunu elinden geldiğince görme.

3.           insandan gına geldi demen için ille de yamyam olman gerekmez.

4.           Hatasız kul olmaz; bağışlamak da bizim şirkete uymaz.

5.           Konu vericilikse, sadaka veren çoktur.

6.           Kulp takan öyle çok ki, karşılığında madalya takılıyor sanırsın.

7.           Her şeyi bildiklerini sananlar, bilenleri sinir eder.

Lewis'in Yakınışı:

Yapılabilecek her şey tartışılıp bittiğinde, ağırlık yine lâfta kalmıştır.

Mesikimen Yasası:

Doğrusunu yapmaya zaman yoktur da yanlışını düzeltmeye bol bol vardır.

Gianni Kuralı:

Bir varsayım yürütmek, tökezlemede ilk adımdır.

Davidson’ın Soruşturma Yasası:

insanlar aptalca sorulan bir mantığa göre sorarlar.

Robbin’in Pazarlama Kuralları:

1.           Pazardan payına düşen, sandığından çok azdır.

2.           Ne toplantıyı uzat, ne içki saatini kaçır.

3.           Rakiplerin piyasada göz diktikleri ortak hedeflerin toplamı, en azından yüzde yüzellidir.

4.           Bir pazarın varlığı, bir müşterinin varlığım kanıtlamaz.

5.           Strateji kurarken, kütüklerden yararlanmak kestirme yoldur.

6.           Pazarı olmayan pazarlıklardan kaçın.

7.           Bir malın değeri, ilerdeki ederidir.

8.           Düşük fiyatla geç teslim, yüksek fiyatla erken teslime her zaman baskın çıkacaktır.

9.           Toptan fiyat, rekabette rakipsizliği körükler.

10.         Rekabet aslında bu kadar pahalıya oturmamalı.

11.         İşin bütününü götüremedinse, ucundan tut.

12.         Piyasadaki rakip sayısı asla azalmaz.

13.         "Gizli temaslar", çoğu zaman ne biridir ne öbürü.

14.         İyi bir sunu raporunda yanıt kadar soru vardır.

15.         Müşterin vanilya ruhu mu istiyor, nane ruhu verme.

16.         Müşteri yemekte cebine davranmışsa, işi kaçırdın demektir.

17.         Sürekli bakılıp beslenmezse, iyi bir müşteri kadar kısa ömürlü nesne yoktur.

18.         Anlaşma ne kadar güvenli olursa olsun, müşteriye güven vermez.

VVhite'm "Kurul Çalışmaları" Gözlemleri:

1.           İnsanlar toplu haldeyken, akılları pek çalışmaz; bir ağızdan konuşur, birbirlerini bilgilendirir, ortak kararlar ve ödünler verirler ama ortaya yeni tek fikir çıkmaz.

2.           Her özgün fikir, hemen benimsenme tehlikesini taşır.

Dalgish Yasası:

İyi bir karara varmanın yolu, deneyimden geçer; deneyime varmanın yoluysa, kötü kararlardan.

Gill Yasası:

Hayatın ciddi olduğu görüşünü destekleyen en ufak bir kanıt yok.

Rahilly'nin "Çalışkan Sekreter" Kuralı:

Dişini canına tak, yanlış yapmamamamaya bak.

Stovall'ın OlumsuzTepki Yasası:

Hiçbir şey yapmamanın tek sakıncası, işinin ne' zaman bittiğini anlayamaman.

Allen'a Göre:

Saldıran, mutlaka yenmelidir; savunan sağ kalsa yeter.

Thurber’m Yasası:

Rakamlara güven olmaz, hoş başka şeye de olmaz ya.

Ward Yasaları:

1.           Zekâlarıyla geçinenler, geçim koşullarını zorlamak zorundadırlar.

2.           Postanın yerine zamanında ulaşmasını ne kar, ne yağmur, ne aşırı sıcak ne de koyu gece karanlığı engelleyebilir de bir özel ulak pulunun yapıştırılması pekala engeller.

Stockmeyer Teoremi:

Kolay görünüyorsa, zordur. Zor görünüyorsa, boşver gitsin.

Gresham Yasası:

Basit sorunlar hemen ele alınır; önemli sorunlar zaten çözümsüzdür.

Couvier Yasası:

Cahilliği işler halde görmek kadar ürkütücü bir şey yok.

Rayburn Kuralı:

"Gittiği kadar gider"e razıysan, defol git.

Archy'nin Özdeyişi:

iyimser, safdilin tekidir.

Yeck'in İncisi:

Şans, sence başkasının başarısının altında yatandır.

Bittel'm Kitle Dinamizmi Kuramı:

Kötümser olabilirdim istesem, ama o da işe yaramazdı ki.

BaşmcıParmak Yasası:

Mantıklı düşünen kişi, gerçek dünyaya güzel bir terslik sunar.

Kostreski Kuramı:

İlkinde başarılı olamazsan, işi bilen birini çağır.

MartinBerthelot İlkesi:

Hangi madde tartışmaya açılırsa açılsın, herkes size bozulacaktır.

Ray’in Yakınışı:

Dünya sürprizlerle dolu da, çoğu tatsız.

"Ilerleme"nin Doğal Yasası:

"Nasılını" bilen her zaman bir iş bulur. "Nedenini" bilen, her zaman onun patronu olur.

Linton Yasaları:

1.           "Büyüme", verilen sözlerle doğru orantılı gider; kâr ise, tutulan sözlerle ters orantılı.

2.           Kuyunun derinliğini kestirmenin yordamı, tulumbayı ölçmek değildir.

3.           Bir resim, bin sözcüğün yerini tutabilir; bir saydam gösterisi, ikisinin de.

Cannon'ın Yorumu:

Patronuna, "Lastiğim kelek yaptığı için işe geciktim" de, ertesi gün sana kelek yapacaktır.

Gezgin Satıcı Yasası:

Satamıyorsan, gitmez.

Risser Yasası:

Ayağa düşmüşse, eldebirdir.

Gossage’m Katkısı:

Karşına hıyar mı çıktı, turşusunu kur.

DönerKapı ilkesi:

Kimilerine göre başarının sırrı, yüklenmektir; kimilerine göreyse asılmak.

Podnos Yasası:

Kişi, yalnızca kendisini ilgilendirmeyeni hoşgörür.

Üstünlük Yasası:

Gelişkin bir ilkenin ilk örneği, az gelişmiş bir ilkenin son örneğinden daha geridir.

Lenz Yasası:

Deneyim, istediğini elde edemediğinde edindiğindir.

Hood’un Uyarısı:

Lâfa kaptırmadan önce beynindeki depoya göz at.

Nolan'ın Gözlemi:

Zeki ve budala arasındaki tek fark, zekilerin hata yapmamaları değildir; yalnızca aynı hataları yineleyip durmazlar.

Jack ile Eric'in Yasası:

Hiç tatil yapmadan çalışıyorsan, harcayamayacağm kadar çok paran var demektir.

Comb'un Yöneticilik İlkeleri:

1.           Hatasız kul olmaz, ama bağışlamak bize düşmez.

2.           İyi bir yönetici, birkaç gerçeğe dayanarak karar verebilen kişidir, aslında onlara da dayanmasa olur ya.

3.           Son an gelip çatana kadar kesin karar almaktan kaçın, son anda yepyeni bir bilgi edinebilirsin.

Cundall'ın Deneyimi:

"Sayın Bay," diye başlayan mektuplar, her zaman bir kadın tarafından açılır, çoğu zaman da bir "Kadın Özgürlüğü " savunucusu tarafından.

Cundall'ın Daktilo Kuramı:

Bir büroda herhangi bir günde daktiloyla yazılması gereken evrak sayısı, daktilonun gelmediği gün sayısıyla doğrudan bağlantılıdır.

Cundall'm Reklamcılık Yasası:

Büyük ödüller kazanan reklam ajansları, derhal büyük zarara geçerler.

Günün Düşünceleri:

1.           Bugün birini mutlu et hadi —onun işine burnunu sokma.

2.           Sandviç, iki yakayı biraraya getirme çabasının sonucudur.

3.           Her şeyi bildiklerini sanan ukalalar, bizim gibi her şeyi bilenlerin sinirini bozar.

DERİN DÜŞÜNENLERE DERİN İLKELER

Greeniaus'm Özetleri:

1.           Elliyi geride bırakmışsan, yavaşlayabilirsin.

2.           Hiçbir şey söylemeyen, "diline hâkim" demektir.

3.           Bana "on parmağında on marifet var" demeleri için iki kolumu keserdim.

Hutchinson'ın "Eskiye Bağlılık” Anlayışı:

Şimdi neyse, eskisinden daha o.

Bye'ın Trencilik Oyunu:

Ne zaman bir gösteriye kalkışsan, izleyen sayısınca hata yaparsın.

Mark Twain'in Özlüsözü:

Her yaptığın doğru olsun. Böylelikle kimileri hayranlığa, geri kalanlar şaşkınlığa kapılacaktır.

Grunewald’dan Günün İncisi:

Birini gezintiye çağırmaya hazırlanıyorsan, önce kendini hazırla.

W.C.Field’in Gözlemi:

Köpekler de işe yaramıyor, çünkü köpoğluköpekler (kimler diye sorma) ağaçların içine ediyorlar.

Dino’nun Öğüdü:

Tabakçanak fırlatmak, en ucuz tedavi yöntemidir.

Chisholm'ın "İnsan İlişkileri” Yasası:

İşler düzeliyor gibi görünüyorsa —bir şeyi gözden kaçırıyorsun demektir.

Daniel Kuralı:

Okuryazar olmak isteyen, sakalını değirmende ağart malıdır.

KulağıKesik'ten:

Tek kusursuz bilim dalı, kusurbilimdir.

Booth'un Bar Gözlemi:

içkinizden bir fırt çalan güleç, sevimli bir barmen, pusula yazmaktan bir tek'e zaman bulamayan, dürüst, somurtkan barmen bozuntusundan kat kat iyidir.

Malorekian Yasası:

Hareket halindeki bir gövdeye yüklenen korku gücü, kaçış hızını iki kat arttırır.

Gentry İlkesi:

Çoğumuzun tek umudu, iyi bir fırsat.

Rupp Yasası:

Bir sazın sesi ille büyütülecekse, hiç duyulmasın.

Bryson Kuralı:

Acil şeylerle ilgilenmekten önemlilere vakit bulamıyoruz.

Lucy Yasası:

Yaşlanmanın alternatifi iyice yaştır.

Matematik Yasası:

Yanıtlar, inandırıcı görünmelidir.

Schwab'm Yolculuk Anlayışı:

Hiçbir yere kaçamazsın, yalnızca kapağı bir başka yere atarsın.

Blackburn Nine'nin Dediği:

Her zaman en kötüsüne hazırlıklı ol. Başına gelirse, hazırsındır; gelmezse, sevinirsin.

Sherman Kuralı:

Yeteneğini kullan. Yalnızca en iyi şakıyan kuşlar ötseydi, ormanda çıt çıkmazdı.

Karl Marx'm Yeni Yorumu:

Kitleler, dinin afyonudur.

Whitehead Kuralı:

Yalınlığı aramasına ara ama bulduğunda yetinme.

Gordon'ın Özdeyişi:

İnançsızlık da milliyetçilik türünden bir asalaktır ama insanoğlu öyle budaladır ki ikisine de sarılır.

Oscar Wilde'dan:

Kimdir inançsız? Her şeyin fiyatını bilip hiçbir şeyin değerini bilmeyen.

Van Tree'nin Özlüsözü:

Yatırım gümüşse, satış altındır...

Ettorre'nin Gözlemi:

Yandaki kuyruk, bizimkinden daha hızlı ilerler.

J.B.S. Haldane'in Yasası:

...evren, yalnızca düşündüğümüzden değil düşünebileceğimizden de garip.

Courtois Yasası:

Ağızlarıyla söylediklerini kulakları duysaydı, insanlar daha az konuşurlardı.

Parkinson Yasaları:

1.           Her iş, bitmesine ayrılmış süreye yayılır, gerçekten bitirilecekse, bu süre, işin önemine ve karmaşıklığına göre bir o kadar sarkar.

2.           Harcamalar, geliri ayakta uğurlar.

3.           Önemli bir kararı ertelemenin bir yolu varsa, bürokrasi yolunu bulacaktır.

Dolan Yasası:

Doğru bir şey yapmışsak, bilmeyerek yapmışızdır.

Srhvvab'ın Zekâ Anlayışı:

Bu kadar matraksan, dünyayla neden matrak geçmiyorsun?

Kidıard'a Göre:

Nazar boncuğu takma, göze gelirsin.

ı i'vluson'ın Gözlemleri:

1.           Çok kafa patlatma da beynin dağılmasın.

2.           Hayatta ceremesi çekilmeyecek bir hata yoktur.

3.           Dağı tığın dağıttığını toplayan enayidir.

larlİK 'den Öğüt:

Tiryakilikten kaçıyorsan, en iyisi bırak gitsin.

İşlevsiz Araç Tanımı:

Arabanız bomboş bir yolda kalır, benzin ibresi DOLU gösterir.

George Santayana'nın İncisi:

Muradını şaşmayagör, inadın murat olur.

Peckham Yasası:

Güzellik çarpı zekâ, şaşmaz bir değer verir.

Dr. Conklin'in Özetleri:

1.           Dans etmeyi beceremeyen, orkestrayı suçlar.

2.           Özentilerine özen göster, ne de olsa neye özendiğini gösteriyorlar.

3.           Centilmenlik anlaşmaları centilmence sona ermeyebilir.

4.           Ek:

Sözlü anlaşmalar, yanlış anlamalara yol açar.

5.           Ek:

Herhangi bir tartışmanın sınırlarını karşındaki ne çektirme.

"Derdim Başımdan Aşkın" Yasası:

Çoğumuzun başı öfke yüzünden belâya girer, gurur yüzünden çıkmaz.

Brewer'in Gözlemi:

Hiçbir iyilik, cezasız kalmaz.

McFadden'm Gözlemi:

Son sözü para söyler de, nedense bazılarımıza "elveda" der.

McFadden'm Görüşü:

Sağlıklılığa yatan, hasta kalkar.

Bill Jones'un Özlüsözü:

Dümbüğün parasını cebinde bırakmak günahtır.

İkinci Zilliyet Yasası:

Annenle babanın hiç çocuğu olmamışsa, senin de olmayabilir.

Satchel Paige Yasası:

Geriye bakma. Arkandan gelip önüne geçerler.

Nolan'ın Gözlemi:

Özgürlük, mutluluğun güvencesi değildir ama hiç değilse mutsuzluğun koşullarını kendin koyarsın.

"TekYol" Yasası:

Gönlünce yaşamak, alınacak en büyük intikamdır.

Zail Yasası:

1.           Kaynar çorbaya kaşık daldıran, yoğurdu üflemeye başlar.

2.           Bir dakikanın ne kadar sürdüğü, helâ kapısının hangi tarafında durduğuna göre değişir.

Ki'eves'in Rus Atasözü:

"Hayır" dediğine hiç pişman olmazsın.

Bloiner'ın Görüşleri:

1.           "Yengem" denilen büfede atıştırma, "Üstad" denilen le kumara oturma, "Gâvur"dan araba alma.

2.           Doğru ile yanlış arasında büyük fark vardır da hangisi hangisidir bazan anlaşılmaz.

3.           Herşey, olabildiğince basite indirgenmeli ama olduğundan daha basite değil.

Mezar Kazıcı'nın Yasası:

Çukurdan çıkan çamurla aynı çukuru bir daha doldura mazsın.

Schalk Yasası:

Birilerine ünlü olduğunu söylemek gereğini duyuyorsan, değilsindir.

Frenza ilkesi:

Aranmayan şey, zor bulunur.

Burr Yasası:

Bazı insanları her zaman, herkesi arasıra kandırabilirsin —daha ne istiyorsun?

Smart ilkesi:

Üç kere söyledinse, dediğin dediktir.

Sultan'a Göre:

Kimseye lâf dinletemiyorsan —DÜŞÜN.

John'un Görüşü:

Hasmın yere yıkıldı mı, bir tekme de sen savur.

Van Roy Yasası:

Ucuz malı hemen kap —tamiri uzun sürsün.

Bili Jones'un Eklentisi:

Bir SmithYVesson, kare ası götürür.

Nowlan'in Gözlemi:

Her erkeğin her sabah, karısından daha ihtiyar, şişman, daha çirkin, daha çatlak sesli uyanması niyor.

Teller’ın Yorumu:

Havayı denetleyebilen, son havadan konunun havasını da bozacaktır.

Sam'in Umutsuzluğu:

Cahilliğin en kötü yanı, inadıdır.

Sam'in Üzüntüsü:

Bir fiyat çıkıyorsa, yılın ilk yansından sonra daha da çıkacaktır.

Hartley'nin İki Numaralı Yasası:

Kendinden daha deliyle yatma.

George Bernard Shaw'un Öğüdü:

Bütün kötülükler, parasızlıktan doğar.

Subby'nin Benzetisi:

Kedinin cenneti farenin cehennemidir.

Weiler Yasası:

Parmağını kıpırdatmak zorunda olmayanın gözünde, yapılmayacak iş yoktur.

Mattuck'un Buyruğu:

Yasa böyle. Nedenini sorma —ezberle.

’lizer'in Önerileri:

1.           Ağaçları görmek istiyorsan, ormana dalma.

2.           Başkalarına, sana davranmaları gerektiği ama davranmadıkları gibi davran.

3.           Dünyanın en güzel tanımı:

top yuvarlaktır.

Simon Yasası:

Toparlanan her şey, eninde sonunda dağılır.

Judith Cohen'e Göre:

Oğul William Tell, başağrısı çekerdi.

Cook'un Derin Görüşü:

Nişancı önce ateş eder, sonra tutturduğuna hedef der.

Goodman'ın Gözlemleri:

1.           Üstünde düşünülecek konuların sayısını azaltırsan, daha yoğun düşünürsün.

2.           Teknoloji, gerekmeyene duyulan gereksinimi çoğaltma yöntemidir.

Bert'ın Sığınağı:

Uğruna kaçak dövüşmeyi bile göze alacağın davadan dönme.

Fetridge Yasası:

Beklediğimiz önemli şeyler hiç olmaz, özellikle gözönünde daha hiç.

Soderquist Nine'nin Açmazı:

Ninem ne zaman kek pişirse, kayınvalidesi gibi tuttu ramıyor.

Porcine'in Olasılık İlkesi:

Kör bir domuz bile arasıra bir kozalağa toslar.

Ben Franklin'in Gözlemleri:

1.           Balıkla konuğun kokusu üç günde çıkar.

2.           Acı sözle dost kazanılmaz; baksana sinekler bir k(l|> sirkeye değil bir kaşık bala üşüşüyor.

3.           İnsanların çoğu ufak incelikleri incelikle, ortalama incelikleri saygıyla, büyük incelikleri hep nankörlükle öderler.

4.           Tek çürük elma, sepeti çürütmeye yeter.

5.           Komşunu sev ama aradaki çiti kaldırma.

6.           Düşmanlarını sev, en azından sana kusurlarını söylerler.

7.           Köpekle yatan, keneyle kalkar.

8.           Dünya işlerinde insanları ayakta tutan, inanç değil inançsızlıktır.

Umutsuzluk Yasası:

Cebin delikse elini atamazsın.

..

Napier'den Özdeyiş:

Bir şişe şampanyan varsa, kutlamaya değer.

Mriç'in Temel Yasası:

Karşımdaki doğru dürüst oynasaydı...

Kemper’ın Deneyimi:

Herkes bize bir şey öğretir, bazan ibret olur.

Ailen İlkesi:

Karamsar olmanın bir yararı varsa, tatsız sürprizlerle karşılaşmıyorsun.

Loren William'm İnandığı:

Nesnellik, görenin gözündedir.

İyi  Dostu Tanımı:

Onlar şemsiyeni değil, çimbiçme makineni ödünç alırlar.

Cliff Yasası:

Kızışmış bir köpekle yangın musluğu arasında asla durma.

Şövalye'nin Görüşü:

Attan çok, eşeğin ölümü arpadan olur.

Vali nin Özlüsözü:

İnsan her işe en baştan başlamak zorunda kalıyor.

Telly'nin Gerçekleri:

1.           Günahkâr yola gelebilir; ahmak gelmez.

2.           Hayatımızın yedide biri Pazartesileri geçiyor.

PİŞKİNLERE İNCİLER

Marcus Aurelius’un Özlüsözü:

Kişinin hayatı, düşünün rengine boyanmıştır.

Bucy Yasası:

Akıllıbaşlı insanlar, akıllıuslu işler yapmazlar.

Schafer'm Özlüsözü:

Çocuk sınıfı, sınıfta kalıyor.

Jones Yasası:

İşler sarpa sardığında gülümseyebilen kişi, suçu kime yükleyeceğini keşfetmiştir.

Jones'un Özlüsözü:

Dostlar gelir gider de düşmanlar oturur.

McClaughry'nin Jones'a Katkısı:

Düşman kazanmak istiyorsan, birine iyilik et.

Tartışmanın Temel Kuralı:

Budalayla tartışmaya girme —aranızdaki fark anlaşamayabilir.

V.ın Hoffman'ın Özdeyişi:

Anababalarımızm "Yanına yaklaşma" diye uyardığı insanlar olduk.

Cusick'in Görüşü:

İntihar itiraftır, itiraf da intihar.

"Her Belâ Beni Mi Bulur?" Yasası:

Onikiden vuranın ödülü bölüştürülmez.

Toplumbilimin Demirpençe Yasası:

Hangi alanda olursa olsun, her örgütlenmede ufacık bir azınlık başı çekecek, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Horace'ın Varsayımı:

Hayat, büyük ölçüde bir beklenti sorunudur.

Pastore Gerçekleri:

1.           Paranoyakların bile düşmanı vardır.

2.           Şu boktan işi bitirmek, gündüz televizyonunu izlemekten çok daha hoş.

3.           Dört, dubleye vurulduğunda, azımsanacak bir, sayı değildir.

Green Yasası:

Karşılığında para kazanmıyorsan, insanları habire eğlendiremezsin.

Pudder Yasası:

iyi başlayan her şey, kötü biter. Kötü başlayan her şey berbatlaşır.

George'un Üzüldüğü:

Her çıkışın bir inişi vardır kuralını yalnızca uçağın iniştakımı bozabilir.

Lowery Yasası:

Sıkışırsa zorla, kırılırsa zaten yenisi gerekiyordur.

Starr Yasası:

Ne yaptığını bilen kişiler, ancak tanımadıklarının arasından çıkar.

Gentry Kuralı:

Bir yere varamamak içini yakmıyorsa, varmak umurunda değildir.

Ferris'e Göre:

Şu Komünistler de hiç olmazsa konservekahkaha üretmiyorlar.

Kelly'nin Gözlemi:

Geçmişte yaşamanın tek iyiliği, ucuza gelmesi.

Ana Yasa:

Hiçbir şeyle fazla oynama, bozulur.

Searle'ın Görüşü:

Eşyanın tabiatı bozuktur.

Karga'nın GakDediği:

1.           Erkeğin kalbine giden yol, damarlarından geçer.

2.           Gevezenin çenesi, enerji krizinde de çalışır.

3.           Hayatın en güzel şeyleri, şey değildir.

4.           İlkinde başaramıyorsan, başkasına sarıl.

Mahr'm "Korunma"sı:

Üstüne gelmesinler yeter.

Hııba Yasa:

Kadına, şaraba, şarkıya el sürme —özellikle şarkıya.

Kapkaç Kuralı:

Canı hiç çekmeyene "Bir türlü olmadı" dedirtme.

Parkinson'ın Erteleme Yasası:

Erteleme inadı, ölümünedir.

Düşkırıklığı Kuralı:

Hayatın kısalığı üstüne uzun uzun düşünebilirsin.

Mark Twain'in KıranKırana Yasası:

Hasmmla dövüşürken canını dişine tak, o da senin dişlerini döksün.

Ellenberg Kuramı:

Bir dönen, pir döner.

KaraAltın Kuralı:

1.           Biriyle başedeceksen çabuk başet.

2.           Başetmezsen, başının etini yerler.

Cannon'ın Katkısı:

Bir parmağını testereye kaptırana kadar marangoz sayılamazsın, birden çok parmak kaptırmışsan, zaten sayılmazsın.

Milton Friedman'm Gözlemi:

İnsanları hayvanlardan ayıran, sağduyularım kullanmaları değil, keyfince kullanmalarıdır.

Ziegler'ın Gözlemi:

Hayat, doludoludur, boşluğunu genç yaşta anlamışs.uı tabii.

Avukat'ın Sözü:

Yerinde sorulan her soru, yerliyersiz sorulara yol açar ama yersiz sorular soranı yerinde tutamazsın.

Dr. August Yasası:

Sözünü dinletemediğin sürece... çok beklersin.

Winston Churchill'in İnsanlık Yorumu:

İnsanoğlu arasıra doğruya saplanır ama çoğu zaman toparlanıp bataçıka yürümeyi sürdürür.

Ruth Kuralı:

Boynunu kaptığın koyun, arkandan kuzu kuzu gelir.

I’orter'ın Özdeyişi:

Acı geçicidir; hakaret kalıcı.

t MiimlerdenÖlümBeğenme Yasası:

Elde edebiliyorsan eldebir sayarsın.

M.ırtino'nun Katkısı:

Bilmediklerine yanmazsın; bildiğine yanarsın.

nsy'nin Özdeyişleri:

1.           Kendini Tanrı'ya emanet eder gibi davran, yine de işini kendin gör.

2.           Ölümsüz bir söylevin sonsuza kadar uzaması gerekmez.

3.           Sezgi, hızlı çalışan mantıktır.

Her başarılı erkeğin arkasında şaşkın bir kaynana vardır.

çoğu kişinin yediği, kendi başıdır.

Bohor'un Tatsız Şakası:

ihtiyarlık ve ihanet, gençlik ve vefaya baskın çıkacak j tır.

Plaut Özdeyişi:

Umursamazlık, önemli bir sorun olma yolunda —ama kimin umurunda?

Cenaze Levazımatçısı'na Göre:

Kefenin astarı, yüzünden pahalı.

Sukhomlinov Yasası:

En gösterişli ordu, savaşta yararlılık gösteremez.

Hagerty Yasası:

Bir köşe yazarına içerliyorsan, ya zengin olacaktır ya ünlü, ya da zenginünlü.

Kiracı’mn Yasası:

Üst kattakiler tepinir, alt kattakiler bağırıp çağırır, bitişiktekiler top oynar.

Kiracı'nın Katkısı:

Su uyur, komşu uyumaz.

Busch'un Deneyimi:

Gençken, gençliğine güvenirsin. Yaşlanınca cebini güvensen iyi olur.

Sid'den Deyişler:

1.           Birinciyi kazanamıyorsan, hepsi güme gider.

2.           Ağzın bir karış açıksa, aklına bir şey girmez.

Buerk’in Deneyimi:

1.           Çıkış kapısını öğrenmeden bir yere girme.

2.           Belâ gelebilir ama sen aranma.

3.           Belbağlama.

4.           Her davranışın bir niyeti vardır:

ön ya da ard.

Schwartz'in Gözlemi:

Paranoyak olman, seni kimsenin izlemediği anlamına gelmez.

Murphy'den Yeni Yasalar:

1.           "Özetliyorum", denildiğinde konuşma bir o kadar sürecektir.

2.           Eskimiş bumerang, kolay atılmaz.

3.           Dünya, "Gerile!" komutuna uyuyor.

4.           Her şeyi yapabilirsin de döner kapıdan kayarak geçemezsin.

5.           Cehennem zebanisi, doğrulayamadıgm bir varsayım yanında solda sıfır kalır.

Mottler'a Göre:

Yöreselliği işleyen her geniş projeyi ulusallık kapatır.

Lazarus'un Gözlemi:

Tanışıklıktan uzlaşma doğar.

I loffman'ın Eki:

Bir evde bir yüznumara varsa, yüz kere gidersin.

Ferris’in Deneyimi:

Ortayaş, ne yapacağını bilemediğin dönemle yapacağını yapamadığın dönem arasındaki harika süredir.

Ferris'in Sorusu:

Eşeklerin anırması, tavukların gıdaklaması doğaldır

da T.V. stüdyolarına doluşmaları şart mı?

Soderquist Nine'nin Görüşü:

Çıkarları ortak aile, düzlüğe çıkar.

Altın Savurganlık Yasaları:

1.           Artmazsa, yetmez.

2.           Hayatın tadını almak için büyük lokma ye.

3.           Tutumluluk, rahiplere yakışır.

Gumperson'ın Zıtlıkları:

1.           Meteorolojinin tahmini, bunca gelişkin araçtan, teknolojiden ve teknik personelden yararlansa da, Saatli Maarif Takvimindeki kadar iyi değil.

2.           Cokeylerin gömlek rengine göre bahis oynayan genç kız, her atın gelmiş geçmişini inceleyen erkekten daha şanslıdır.

3.           Aylığınız artınca, ay sonunda elinizde daha az para kalır.

4.           Ne kadar çok piyango bileti alırsan, kazanma olasılığın o kadar azalır.

Shafer'a Göre:

Arz ve Talep:

Bütün uzlaşmaların altında parasızlık yatar.

Nükleer Reaktör:

Gidersek, hep birlikte gideriz.

Diplomasi Kuralı:

Sebze yetiştirmiyorsan, komşunun yetiştirdiklerini övmekten şaşma.

Ödeşme Kuramı:

Şansa, ata, yıldızfalma ve piyangoya bel bağlayanlar, yalnızca kaybedenlerdir.

İlerleme Yöntemi:

Rüşvet ve tehdit, mucizeler yaratır.

Üstünlük İlkesi:

Köpeğin, mahalledeki bütün köpeklere itliğini göstermeli.

Memurluk Durumu:

Memurluk, ettiğine değmez.

Hizmet Anlayışı:

McDonald'm neye hizmet ettiği belli:

Kadın Özgürlüğü'ne.

Kızılderili Uzlaşması:

Pazarlık ayağa düşünce top tüfek, incikboncuğu siler süpürür.

DALDAN DALA GÖRÜŞLER

Meade'in Özdeyişi:

Tek ve benzersiz olduğunu aklından hiç çıkarma. Herkes gibi.

Uçak Yasası:

Bindiğin uçak gecikmişse, aktarma yapacağın uçak zamanında kalkar.

Shalit Yasası:

Film tanıtımı, filmin kalitesiyle ters orantılıdır.

Antikacının Yasası:

Orijinalini görmüşsen —bütün kopyaları görmüşsün demektir.

Bir Olasılık:

Mavisakal, nafakayla geçiniyordu.

Greene Kuralı:

Bu dünyada tutunacak bir şey arıyorsan, birbirine tutun,

Bell'in İncisi:

İştahı en çok açan, boş bir cüzdandır.

Ruzek Yasaları:

1.           Mizah, hafiflik kaldırmaz. 

2.           Kişiyi yükselten, yaptıkları değil, yapacağı sanılanlardır.

Chisholm'ın İki Numaralı Yasası:

Her öneriyi başkaları başka başka anlar.

1.           Ek:

Açıklaman hiç kimsenin yanlış anlayamayacağı kadar açıksa, öneriyi yanlış anlayan biri çıkacaktır.

2.           Ek:

Herkesin beğeneceğini sandığın bir iş yaparsan, bir beğenmeyen bulunacaktır.

3.           Ek:

Amaca doğru atılan adımlar, nedense yürümez.

4.           Ek:

Saatlerce, defalarca anlatsan da, kimse dinlemez.

Van Oech Yasası:

Uzman dediğin, senden fazla bilmiyordur. Ama bilgisini daha iyi pazarlıyordun

I l.ırding'in Mutlu Yuva'sı:

Hiçbir şey anımsamıyorsan gel de nostaljik ol.

Malek Yasası:

Her basit düşünce, en karmaşık biçimde dile getirilecektir.

Henry'nin SinemaDelisi Kuralı:

Ne olduğunu anlamak için filmin sonuna kadar beklemen gerek.

T H White'ın Deneyimi:

I hinyanm en güç işi, bir şeyin nasıl yapılacağım bilirken, başka birinin nasıl yapamadığım ses çıkarmadan •ıcyretmektir.

George Bernard Shaw'un İlkesi:

Salakların bile çalıştırabileceği bir sistem kur, çalıştırmaya tek gönüllü, bir salak olacaktır.

"Geçmiş'e Bakma" Anlayışı:

Geçmiş'e hep mazi dediler de ne yazdı?

Beifeld İlkesi:

Genç bir erkeğin çekici bir genç kadınla karşılaşma olasılığı şu özel durumlarda hızla artar:

1. sevgilisiy leyken, 2. karısıylayken, 3. daha yakışıklı, daha zengin bir erkek arkadaşıylayken.

Longfellow'un Gözlemi:

Bir şeyi doğru yapmak, neden yanlış yaptığını anlat maktan daha kısa sürer.

Griffin Yasası:

Sonsuzadek yaşamak için müzmin bir hastalık edin [« onun nazını çek.

Kipling'in Uyarısı:

Herkesin aklı bir karış havadayken seninki babııı daysa, temel sorunu kavramıyorsun demektir.

William Yasası:

Kaba güçle cahilliğin çözemeyeceği kadar zorlu bir ııı run yoktur.

Ben Franklin'in Sırdaşlık Yasası:

Üç kişinin sırrı, ikisi ölürse saklanır.

Nostaljik İnci:

Çevre kirliliği artıyor; hatırlıyor musun, bir zamanlar suda yürümek peygamberlere özgüydü?

Anthony'nin incileri:

1.           Ölüler arasında fırsat eşitliği tamdır.

2.           Kediyle aran yoksa —fare kapanını sağlam kur.

3.           Nüfus çoğalması, hastalık filan değildir —marazı bir büyümedir, o kadar.

Van Roy'dan Özdeyişler:

1.           Ne sağıra bir şey fısılda, ne köre göz kırp.

2.           Filmini seyretmekle romanı anlamazsın.

3.           Belâ mı arıyorsun; duyduklarının hepsine inan, sonra papağan gibi tekrarla.

Paulsen Kuralı:

Bir yarışmaya bir kere katılırsan, yarışmayı düzenleyenin enayiler listesinden ömür boyu çıkmazsın.

Soderquist Nine'nin "İnsan Yapısı" Araştırması:

Bir yarışmaya katılmadan önce, seçici kurula bir göz atarsan, zaman kazanmış olursun.

İletişim Yasası:

Hiyerarşinin değişik düzeyleri arasında gelişmiş ve geliştirilmiş iletişim biçimlerinin kaçınılmaz sonucunda, kimin ne dediğini kimsenin anlamadığı geniş bir ağ kurulur.

I nz.ır Yasası:

İnsanlarla kurduğun ilişkiler —eşindostun ama özellikle eşinin gözünden kaçmaz. 

John’un Ek Maddesi:

Bankadan para koparabilmek için önce paran olduğunu kanıtlaman gerekir.

Raynes'in Gerçekçi Görüşü:

İnançsız, tersyüz edilmiş bir inanç insanıdır.

Kitman Yasası:

TV ekranında, saçmasapanlık gitgide saçmalığın yerini dolduruyor.

"Borçluluk Duymak" Yasası:

Bugünkü ben olmamı kanma borçluyum. Yann kararını yine değiştirir diye ödüm kopuyor.

Dergicilik Yasası:

Yerine bir yazı bulmadan, kaybettiğin yazıyı bir türlü bulamazsın.

Bekârlara Öğüt:

Bekâr, murdar bildiği üzüme uzanmaya can atan tilkidir.

Schiffman'ın Eki:

İnsanları beslersen, sözünü oymazlar.

Pipo Anlayışı:

Pipo, bilge adama düşünme, budalaya ağzını tıkama fırsatı tanır.

Roxalana Kuralı:

İnsanlardan, insanlıktan fazla bir şey bekleme.

Flannegan'ın Aldatmacası:

Bulduğun sayıyla çarpımı, bölümü, toplaması ve çıkartılması yapılabilen sayı, doğru yanıttır.

Martha'nm Özdeyişi:

Tanrı, ekonomik sınıfta yolculuk etmemizi isteseydi, ölçülerimizi daha ekonomik tutardı.

Dolores'in Zırvaları:

1.           Bebekler, yetişkinlerin anlayacağı dili bulana kadar çeşitli diller konuşurlar.

2.           Herkesin uykusu on dakika az gelir.

Chopin'in Özdeyişi:

İngilizce, Fransızca'nın yanlış okunmuşudur.

Hooker Yasası:

Bir dirhem uygulama, bin okka soyutlamaya bedeldir.

Hrovvn’un "iş Hayatında Başarı" Yasası:

Müşterimizin kırtasiyeciliği kendi kârınadır, bizim kiyse zararımıza.

ı Her Teoremi:

Kişi, mutlu olacaksa, belli bir acı eşiğine varmış olmalıdır.

1.           Sonuç:

Kendi acı eşiğinin altına düştüğünde, mutsuz olur, yeni acılar aramaya itilir.

2.           Sonuç:

Acıları toplanıp yine o eşiğe yükseldiğinde, mutluluğuna kavuşur.

Iıııh ı İlkesi:

İlk bilmesi gereken en son öğrenir. 

Humpty Dumpty'nin İncisi:

Bir sözcüğü kullandığımda onu demek istiyorumdur —ne fazlasını ne eksiğini.

Alis'in Eki:

Asıl sorun, sözcüklere bu kadar çeşitli anlamlar yükleyip yükleyemediğin.

Lippka Yasası:

Dünya tam bir yozlaşmaya girdiğinde, tadını çıkaramayacak kadar ihtiyarlama sakm.

Hindi Şöleni Yasaları:

1.           Hindinin iriliği değişir de bulaşığı değişmez.

2.           Tek hindi olan sofrada, üç konuk kanat isteyecektir.

3.           Evin hanımı, konukları yemeğe kaçta çağırırsa ça ğırsın, koca televizyondaki futbol maçının ikinci yarısını izleyemeyecektir.

4.           Hindiyi kesip dağıtma işi, her zaman en beceriksiz kişiye verilecektir.

5.           Şölenden artakalan yemek çoksa, buzdolabına sığar, azsa bir türlü sığmaz.

Samuel'in Özlüsözü:

Bütün dünya bana karşı, diye düşünüyorsan abartıyorsun denemez.

Elkin Yasası:

Yüzümü kara çıkaran para, kara paradır.

Zaman Değişiyor Yasası:

Şimdilerde çiçekçiler, sahici çiçekleri yapma çiçı1 benzetme kursu görüyorlar. 

VVhidden'ın Öfkesi:

Amatörlerin bilmediği yoktur.

May'in Kesin Görüşü:

Yüksek okul dediğimiz, yüksek ilke sahiplerinin yüksek ünvan sahiplerinden sayıca daha yüksek olduğu yerdir.

Cook'a Göre:

1.           Kapana peynir koyarken fareye yer bırakmayı unutma.

2.           Zararsız bir yalan bazan binlerce açıklamadan yararlıdır.

3.           Bir kuram, her zaman açıklamasından iyidir.

Metcalfe'ın Görüşü:

intihar, en içtenlikli özeleştiridir.

Koca George'un Gözlemi:

Kadınların çoğu gözden ırakken, göze daha güzel görünür.

Hııla'nın Buldukları:

1.           Güzellik boştur, ama zaten boş bir dünyada yaşamıyor muyuz?

2.           Güzellik, bakanın gözündedir ama güzeller her yerde göze girer.

Hcwiirtz'ın Matematik Yasası:

Kuşkuya düştünse, kapılma.

Bunaklık Yasası:

Ayağındaki pabuçların biri kahverengi, öteki siyahsa, ılnlapta aynısından bir çift daha var demektir.

Clifton Kuralları:

1.           Bazı insanlar nasırlaşmıştır —ancak iş bittikten sonra ortaya çıkarlar.

2.           Şair ölür, baskı yanlışı kalır.

3.           Bazıları, kulaklarına fısıldanan her şeye inanırlar.

4.           Paranın sözü artık geçmiyor —harcanıp gidiyor.

5.           Arkadaşından ödünç para almadan önce, hangisini seçeceğini kararlaştır.

6.           Kendini kusursuz sananın —en azından bu kusuru vardır.

Brandstadt'm Gözlemi:

1.           Oğulların babaları tutar.

2.           Arifle içmenin tarifi yok, bedeli vardır.

Beatt'in İncileri:

1.           Düşünen makinelerden gurur, düşünen insanlardan kuşku duyan bir çağda yaşıyoruz.

2.           Senin çıkarlarım düşünen ender kişiler, kendi ender çıkarlarını düşünenlerdir.

3.           Sağduyunun yeni bir örneğine her rasladığmda, toplum gafil avlanıyor.

4.           Halkın övgüsü, alışkanlık yaratan bir uyuşturucudur.

5.           Para alışverişinde sıfırlar oynar; aşk alışverişi solda sıfır kalır.

Kiddie'nin Değişmez’i:

Düşkınklıklarında, beklenen sonuçlarla varılmı

sonuçların arasına sinsi öğelerin işbirliğiyle bir duvar

örülmüştür.

Doelger'm Düşündüğü:

Bunca belirsizlik arasında kararlık bir fal bile iç açıyor

BAŞARILI BİR KONUŞMA YAPMALI NIN YOLLARI

Forfar'ın Keşfi:

Doğru söylemişsen, kimse hatırlamaz. Yanlış söylemişsen kimse unutmaz.

Gilbert'ın Deneyimi:

Bir stadyumun sağ kaldırımına park etmiş kişiler, sol tribünde boş yer bulacaklardır.

Musial Yasası:

Sileceğin sürücünün önündeki kanadı önce aşınacaktır.

Dovvns'ın Görüşü:

Aile biraraya gelince, herkes iki arada kalır.

Samuel'in İncisi:

Kefil, kefaletle salıverilmez.

"Dikey, Doğaya Aykırıdır" Yasası:

Oturabiliyorsan, ayakta durma; yatabiliyorsan oturma;

'immon Yasası:

Irklararası eşitliği savunma isteği, olayın cereyan ettiği bölgeden uzaklaştıkça artar.

Sir George Savile'in Kuralı:

Paranın açmayacağı kapı yoktur diye düşünenlerin, belki de para için çalmayacakları kapı yoktur.

DeVyver Yasası:

Önünde yeterince insan ve zaman varsa, en sudan düşünceye en ağır muhalefeti getirebilirsin.

Ev Kadınının Yakınışı:

Ev temizlemek, ipe un sermektir.

Anthony Yasası:

Zorla olmaz; daha büyük bir çekiçle vur.

Anthony'nin "Atelye" Yasası:

Yere düşürülen her alet, en kuytu köşeye girer.

Anthony Yasası'na Ek:

Yere düşürülen alet, o kuytu köşeye girmeden önce senin ayağına düşer.

Pickett'ın Özlüsözü:

ilk horlayan ilk uyur.

Hind'in Deneyimleri:

1.           insan, çabuk aşınmak üzere yaratılmış bir makinedir.

2.           Yaptıklarımızdan çok, yapamadıklarımıza yanarı/.

Magary Yasası:

Şu otobüs pencereleri yazm açılmak bilmez, kışın k.ı panmak.

Goldsmith Yasası:

Bağlanmayan bağcığın koptuğu asla görülmemiştir.

Terman'ın Buluşu:

Bir yüksek atlama takımı kuracaksan, iki metre atlayan bir kişi bulman yeter, yarımşar metre atlayabilen dört kişi arama.

Borjiya Ailesinin Öğüdü:

Bana ilgi göstermeyeceklerse, nefret göstersinler.

Bill'in Reçetesi:

Uzun yaşamak her zaman sağlık, zenginlik ve mutluluk getirmese de hiç değilse öbür seçeneği götürür.

Dr. Conklin Kuralları:

1.           Yemekten sonra ikinci kadehi içmen, yemekten önce zaten yeterince içtiğini gösterir.

2.           Bozukluk söz konusuysa, kimse parayla başa çıkamaz.

3.           Şatafatın tantanası olmaz.

VVeinberg'in Katkısı:

Uzman dediğimiz, büyük yanılgıların adamıdır, küçük yanlışlar yapmaz.

Ana Yasa:

Kaynanalar da analarımız gibidirler, yanlız onları sevmeyiz.

< reamer'ın Görüşü:

Kocasını anlamayı öğrenen kadın, genellikle dinlemekten vazgeçer.

I ı kı>k Russ’ın Gözlemi:

Kadınları anlasaydın bile doğru anladığına güvene mezdin.

Sandra Litcff'un Kocalar Kuralı:

Ne pişirip ne giydiğinize hiç dikkat etmeyen kocadan daha beteri, ne pişirip ne giydiğinize hep dikkat eden kocadır.

Oyun Kuralı:

Poker oynadığın kişilere iskambil hileleri öğretme.

Don Kaul'un Öngörüsü:

Bir gün kuşlar da gümüş kanatlı uçaklarla aşacaklar okyanusları.

Mim'in Öğütleri:

1.           Ye, iç, gününü gün et; yarın perhize girebilirsin.

2.           Kötülere sesleniyorum:

dört dörtlük kötülük yok.

Marangoz'un Yasası:

İnce ince yont, sonra çekiçle oturt.

Konser Yasası:

Ses, açılıştan bir gece öncc kısılır.

Gallagher'ın Görüşü:

Dökülen su, "bir yudumcuk" olmaz.

Stamp'in Yolculuk Yakınışı:

Neden sen başkente gidecekken bagajın Honolulu'ya gider de asla tersi olmaz?

Barker'ın Otoyol Yasaları:

1.           Boş bulabildiğin tek helâ zaten kilitlidir.

2.           Benzin istasyonunda, tuvalet kâğıdı kalmamıştır.

3.           Çocuklar sıkışmıştır, anahtarı taşıyan benzincinin başı sıkışıktır.

4.           Acelen varsa, önündeki arabanın sürücüsü, arabadaki lere yörenin görülmeye değer güzelliklerini gösteriyordun

5.           İki nokta arasındaki en kestirme yol, onarımdadır.

Arşimet Bell'in Gözlemi:

Bir gövde suya yattığında, telefon su koyverir.

Zuliani Yasası:

Her kılıksız, serseri olmayabilir ama kılık kıyafetini hiç aksatmayan itin daniskasıdır.

Defalque'ın Gözlemleri:

1.           Kişinin en iyi dostları, on parmağıdır.

2.           Her yetenekli erkeğin ardında, başka yetenekli erkekler vardır.

3.           Elin iyiyse, asla hile yapma.

4.           Uyku geldiğinde azıcık kestirmek ihtiyarlığı önlemede birebirdir —hele arabayı kendin sürüyorsan.

5.           Düşmanlarından övgüyle söz et; ne de olsa senin eserin onlar.

6.           İyi olduğunu kanıtlaman için örnek işler yapman gerekir de kötülüğünü kanıtlaman için tek yanlış yapman yeter.

7.           Başkalarının sözleriyle geçinemezsin de onlara verdiğin sözlerle bal gibi geçinip gidersin.

Ross Yasası:

Çıplak ayaklar, sivri uçlu nesneleri çeker —özellikle karanlıkta.

t Ilnsburg Yasası:

Mağazada pabucunu çıkarmayagör, başparmağın anında çoraptan fırlar.

Petty’nin Sivri Düşünceleri:

1.           Bir şeyi fena halde istiyorsan, fena gelir.

2.           Köşeyidönme tasarıları, milyarderleri kırpıp kırpıp milyoner eder.

Anderson Yasası:

Hiç kimseye hep yanlış yapar diye güvenme.

Levy'nin incisi:

Boşandıktan sonra evlenmek, umudun deneyim karşısındaki zaferidir.

Vergi Dairesi'nin Başağrısı:

Günahlar beyan edilmiyor.

HAYATIN CİDDİ OLMADIĞI YOLUNDA YAZILI KANITLAR

Kegley'nin İlkesi:

Üçkâğıtçıyla karşılaşan aziz, azizliğe uğrar.

Kegley'nin Değişim İlkesi:

Yeni bir düşünce tarzına göre düşünmen, yeni bir davranış tarzı düşünmenden çok daha kolaydır.

Bahçıvanlık Yasaları:

1.           Herkesin bahçe aletleri, yalnız başkalarının bahçesinde çalışır.

2.           Neye yaradığı anlaşılmayan gösterişli aletler bir şeye yaramaz.

3.           Bir aleti hiç kimse kullanmıyorsa, bir nedeni vardır.

4.           Eksikliğini duymadığın şeyi fazlasıyla alırsın.

Kelly'nin Özdeyişi:

Kimle görüşmediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

H Wood'a Göre:

Zevkin olsun da varsın ucuz olsun.

Itvd in Kırmızı Şapkalı Kız'ı:

Gece takkesi giyse bile, bir kurt hiç de babaanneye benzemez.

J.M. Barrie'nin Dediği:

Her şeyi bilecek kadar genç değilim ki.

Levy Yasaları:

1.           Komediden anlayanlar, trajik kişiliklerdir.

2.           Her yeni buluş, önce iyiye kullanacakların değil kötüye kullanacakların eline geçer.

3.           En üstün zekâ bile, ayrıntılara saplanmış bir kafayı kurtaramaz.

4.           Hep tetik durmanın bedeli, bitmez tükenmez bir can sıkıntısıdır.

Gentry'nin Görüşü:

İyi huy, dinlenen kötü huydur.

James Abbott McNeill'e Göre:

Başkaları konuşacaksa, hiç konuşulmaz.

Johnson'm "Ekonömi" Tanımı:

Bu bilim dalı, erkeklerin nasıl para kazandığını, kadınların nasıl para harcadığını inceliyor.

Çamp Yasası:

Geleceği önceden bilinen bir darbe, zamanında gerçekleşmeyen darbedir.

Woolworth Yasası:

Kalabalığın gösterişine kapılmaya gelmez.

Johnson'm "Evlilikte Geçimsizlik" Yasası:

Benimle geçinemeyen sensin —ben değilim.

Lafferty Yasası:

Bir kokteylde kendini sınamak istiyorsan, yanaklarına çimdik at. Bana mısın demiyorsa bari bir kadeh daha İÇ

Nitzberg’in Gözlemleri:

1.           Evin düzenini en dağıtık sağlar.

2.           Bazılarının kişilikleri hep DUR işareti verir.

3.           Ölümcül bir hastalığa yakalanan, doğum gününe ya da herhangi bir kutlamaya kadar sağ kalacaktır.

YVolf’un Karamsar Dünyaya İyimser Bakışı:

Asıl sorun, Murphy'nin Yasası'nda belirttiği gibi her şeyin çıkmaza gireceği değil, çıkmaza girmeyecekse ne kadar zamanıma ve çabama patlayacağı.

Rice'ın İncisi:

Dünyanın tek eksiği, alçakgönüllü üstün zekâlılar; şurada kaç kişi kaldık ki.

Henderson'm Bildiği:

Ne kadar az konuşursan, sonra o kadar az özür dilersin.

Murphy'nin Onüçüncü Yasası:

Gerçek sır yoktur — yalnızca sırra kadem basar.

nıırık’lmann Kuralı:

1 lor şey üstüne üstüne geliyorsa, sen ters gitmişsindir.

I'clrr'm Tersyüzü:

İç tutarlılık, dıştan çok tutuluyor.

Peter'ın KusursuzKul Görüşü:

Hatasız kul olmaz diye düşünüyorsak, pis, murdar, bokayaramaz eşşoğlueşşekleri ağır bir dille yargıla mamalıyız.

Cohen'in Buluşları:

1.           Her yeni buluşun somut bir gerçekliğe dönüşmesi için ortalıkta kimbilir kaç dolar döner.

2.           ilk mali destek sağlandıktan sonra, yeni buluşun kalitesi, sağlanabilecek yeni mali destekler oranında düşecektir.

3.           Çoğu kere, yeni bir projenin başarısı, yaratıcısının gönlünde yatar.

Polly'nin Özdeyişi:

Doğurganlık, benzer buluşlar doğurur.

Moise'in Görüşü:

Şişmanlatın besinleri azıcık yersen çok kilo alırsın da yemezsen o kadar kilo veremezsin.

Lyndon'ın Tanımı:

İyimser, sevgilisiyle gezecek oğluna arabasını veren, kötümser, asla vermeyecek babadır. Karamsarsa, bir zaman vermiş olan.

Strup Yasası:

Televizyona yansıyan her haberin önemi, reklamlardan sonra doğan boşlukla ölçülebilir.

Telefon Kulübesi Kuralı:

Tek jöton varsa, aradığın numarayı azıcık ısk.ıln yacaktır.

Levvis Yasası:

Giderin gelirini aşıyorsa, yorganını ayağına göre uzata mazsın.

Mick Diyor ki:

1.           Tanıştığımda hoşlandığım kişilerin sayısı, katlana madıklarıma değmiyor.

2.           Bir gevezeyi koyun koyun dinliyorsan, kurbanlığı hak etmişsindir.

3.           Kürk, hiçbir kadına, vurulan hayvana yakıştığı kadar yakışmaz. Bazı alıcı dostlarımıza postu kaptıran sevgili Arthur Lipshitz'in eşekliğini saymıyorum, ne de olsa ölmekten gülmüştü.

4.           Tatlı bir söz etmeyeceksen hiç etme, daha iyi. Ama eski kocamdan söz edeceksen, bütün dediklerimi unut.

Steinmetz'in İncisi:

Aptalca soru yoktur, çünkü ancak aptal olmayan soru sorar.

(iriffin'in Düşünceleri:

1.           Kaplanla açlık yarışına girersen, kaplan ikinci gelecektir.

2.           Banka hesabıyla yaşayan kişi akıllıdır doğrusu ama hesabı bankadayken ölmüşse, salağın tekidir.

"Umuttan Vazgeçilmez" Yasası:

Günün birinde 2 kere 2 dört etmeyebilir.

George Bernard Shaw Mantığı:

Mantıklı insan, kendini dünyaya uyarlar; mantıksız insansa dünyayı kendine uyarlamakta diretir. Demek ki gelişmemiz, mantıksızlara bağlıdır.

Long'un Karalamaları:

1.           Şiirini gözönünde okuyan şairin başka kötü huyları da olabilir.

2.           Çiftleşmekten kaçınırsan, çiftini bulamazsın.

3.           Son sözü isteyen olma —verebilirler.

4.           Karşındakinin insanlığına seslenme, belki yoktur.

5.           Gizlilik, ihanetin başlangıcıdır.

6.           Sert içkiden kaçın, düşman hedefleri bulmanı ama ıskalamam sağlayacaktır.

7.           Tarihte, çoğunluğun haklı olduğunu kanıtlayan bir kayıt görülmüş mü?

8.           Hiçbir şeye güvenmemek de her şeye güvenmek kadar sapa bir yoldur.

9.           Tanrı'nın her yerde hazır ve nazır olduğu görüşü aklına yatkın geliyorsa, hesabını nakit ve bozuk öde.

Atvvood'un Yasası:

Ödünç verdiğin kitaplar yok olmaz, yalnızca elinin altında bulmak istediklerin yoktur.

Stratejik Havacılık:

Havacılar, tepeden inme emirlerle değil, o emirlere karşın savaş kazanırlar.

Alçakgönüllü Zorba'mn İlkesi:

Tek istediğim, önümdeki koltuk.

Şaşmazlık Kuralı:

Herhangi bir soruna çözüm arıyorsan, çözümü baştan bil sen iyi olur.

Gumperson Yasası:

Olması istenmeyenlerin olma payı yüksektir.

Eski İngiliz Atasözü:

Kaza, geliyorum demez; günahtan korkan kazaya gelir.

Form'un Buluşları:

1.           Beş kuruşluk ödüllere beş para etmez adaylar katılır.

2.           Yoksulluk, hayattan alabileceğin en ucuz derstir.

Norman Vincent Peale'm Gözlemi:

Amerika, öyle gergin bir ülke oldu ki, yıllardır kilisede uyuyana bile ne yazık ki raslayamıyorum.

Amiral Pinney'nin Gözlemleri:

1.           Rütben yükseldikçe alçaklıkları daha yakından görürsün.

2.           Yazının ilk satırında okurun ilgisini çekmemişsen, çekmediğinle kalırsın.

Jay'in Önderlik Yasaları:

1.           Birtakım şeyleri değiştirmek önderliğe özgüdür de, daha hiç kimse akletmeden değiştirmek, yaratıcılık ister.

2.           Kalıcı bir şey ortaya koymak yıllarını alır. Köşeyi hemen dönenler bile köşeye varıncaya kadar epey çabalamışlardır.

kcrrMartin Yasası:

Kendi sorunlarıyla başederken dünyanın en katı kişileri kesilen öğretim üyeleri, başkalarının sorunlarına karşı alabildiğine gevşektirler.

Di'i» l'ranklin Yasaları:

1.           Kimi havalıdır, kimi sulu.

2.           Yoksulluk, tok gözlüdür, zenginlik, aç gözlü; Immıi'ın gözü dönmüştür.

3.           Sen kendinden fırsatları esirgersen, Tanrı da seni günahtan esirger.

4.           Sahte dostlarla gölgeler, ancak güneş açmcaya kadar barınabilirler.

Velonis'in İmalat Kuralı:

Bütün parçaları yerli yerine oturttuktan ve işlettikten sonra aracın ufak tefek parçalarını şurda burda bulursun.

Bradley Kuralı:

Övgü, en içtenlikli yalandır.

Arthur Schopenhauer'in Teoremi:

Kişinin tedirginlik duymadan katlanabildiği ses hacmi, kafasının kalınlığıyla orantılıdır.

Dr. Sloves'un Buluşu:

Bir kadının gözünde bir erkeği çekici kılan en önemli özellikler, birkaç yıl sonra en kazanamayacağı özelliklerdir.

Dr. Sloves Kuralı:

Zamanla, bir zaman tiksindiğimiz kişi olur çıkarız.

David Brinkley'nin Gözlemi:

Aptallık, ezici bir iktidar haline geldi.

John Knovvles Yasası:

Doğru, çoğul ve bulaşıcıdır.

Sherman'ın Deneyimi:

Mantık yürütme, kişiye suçluluk duymaksızın yalana dolana başvurma özrü sağlayan b^1 kafa temrinidir.

Foster'ın Düşüncesi:

Oylar sağlamsa, bunca nabız yok?laması niye?

Manfredi'nin İktidar Kuralı:

Somut adımlar atılmasına karşıi çıkanlar, her zaman destekçileri kösteklerler.

Henry Ford'un İncisi:

Hızlı çene, beyin boştayken çalışı:ırr ama ne yazık ki geri viteste.

Fishbein'ın Gözlemi:

Lastiğin yalnızca alt yanı kabaktır.

Price'ın İlkesi:

İleri baktığımızda, zaman sonsuuzdur. Geriye baktığımızda sıfırdır.

liradford Yasası:

Belli hataları işleyebilirsin tabbii ama belli bir süreyle.

Sogal Yasası:

Tek saati olan kişi, saatin kaç olduğunu bilir; iki saati olan, asla bilemez.

I.            t.l'nin Açmazları ya da Yönetimin Zorba Yasaları:

I Ne kadar didinirsen didin, ; yeterince çalışmamış sındır.

2.           Yapmadığın, her zaman yaptıklarından daha önemli sayılır.

Finagle’ın Yeni Bilgilendirme Yasaları:

1.           Elimizdeki bilgi, istediğimiz değil.

2.           İstediğimiz bilgi, zaten işimize yaramıyor.

3.           İşimize yarayacak bilgi, zaten elimize geçmiyor.

Eastman'm Personel Müdürü Yasası:

Herkesin bir iyi yanı vardır diyen, yeterince kişiyle görüşmemiştir.

Stewart'ın Evlilik Öğüdü:

İdealin gerçekleşmiyorsa, bari gerçeğin idealleşsin.

Jim Yasası:

Sahiplik başka, sahiplenmek başka —sahipsiz, sahip lenemez ki.

Ellenberg’in Katkısı:

Beni bir kere aldatana yazıklar olsun. İki kere aldatırsa ;—bana yazıklar olsun.

Peers'ın Gözlemi:

Parslar, dünyanın en hızlı koşan hayvanlarıdır ama yarışlara girmediklerinden, birinci gelemezler.

***********

John Peers The New Yorker'a bilgisayarı için verdiği ilan sloganları aracılığıyla okurlardan kendi anasözlerini, babayasalarını, incilerini v.b. yollamalarını istemiş. Katılım, beklentisini kat kat aşınca, özlüsözleri bir kitapta toplamaya karar vermiş. Özgün adı "1001 Logical Laws" olan bu derleme Shaw, Twain, Swift gibi ünlülerin yanısıra ünsüzlerin de çağımızdaki yaşam üstüne görüşlerini biraraya getiriyor.

Çağımız ve bizler üstüne böyle çok yazarlı bir kitabın ortaya çıkmasındaki esin kaynağını belki de en iyi Peers'in kendi yasası dile getiriyor:

BİR PROBLEME GETİRİLEN ÇÖZÜM PROBLEMİN NİTELİĞİNİ DEĞİŞTİRİR.

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar