Peygamber Efendimiz salla'llâhü aleyhi ve sellemin Kabr Resmi Çekilemez
16 Kasım 1979: Babamların
evinde yemeğe teşrif etdiler. İçeriye girdiler. Dahâ yerlerine oturmadan,
kapının iç tarafındaki üstde asılan kabr resmine bakdılar. “Efendim, bu resmde,
Peygamber efendimizin kabr resmi diye yazıyor. Bu resim, Bursa da Osmânlı
Sultânlarından birine âiddir.
Bu resim yanlış, onun için,
kaldırın. Oradan resm çekme imkânı yokdur.
Kabrin dışında kapısız,
penceresiz bir dıvar, onun dışınnda yine kapısız penceresiz bir duvar, dahâ,
onun dışında settâre denilen örtü, onun dışında da bilinen demir parmaklıklar
var. Kabr-i şerîf görülmüyor. Sâdece, tepede küçük bir hava deliği gibidir,
boşluk var. Oradan 500 sene evvel bir kuş
düşmüş ölmüş. Onun çıkarılması
için küçük bir kız çocuğunu belinden bağlamışlar, tepedeki delikden
indirmişler. Orayı görmek yalnız o çocuğa
nasîb olmuş” buyurdular. Sonra Nûreddîn Zengi'nin rü’yâsında görerek,
Peygamber efendimizin mubârek na’şlarını kaçırmak isteyen zındıkları nasıl yakalayıp
öldürtdüğünü, o duvarları nasıl yapdığını ve altına kurşun dökdürdüğünü
anlatdılar.
Not: Hocamızın talebesi olan
ALÎ ZEKÎ AĞAOĞLU'nun hatıralarından olup, hocamız Hüseyn Hilmi Işık
(rahmetullahi aleyh) efendinin Peygamber efendimizin kabr-i şerifinin
fotoğrafının çekilemiyeceğine dair anlatımıdır.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar