Rüya Yastığı
Her
normal insan uyurken rüya görür. Bilim
adamları, eğer rüya görmüyorsak, uyuşturucu, ilaç/uyku hapı. . Vb. Maddeler kullandığımızı, böylece
dikkatimizin dağıldığını ve beynimizin karıştığını keşfettiler.
Rüya
görme sağlıklı bir beyin için gereklidir.
Rüya bilinçaltının beyinle iletişime geçmesiyle gerçekleşir. Bilinçaltı bizimle iletişim kurmak için
semboller ve kelimeler seçer, rüyalar genelde bir şeylerin
sembolleşmesidir. Bilinçaltı genelde
şartlanmaları kullanır, bazen oldukça zorlu şekillere dikkat etmeliyiz.
Eğer
bilinçaltı bizim duygularımıza katlanamadığımızı hissederse, problemlerimizi
bize parçalar halinde sunmaya başlar. Bu
genellikle olayların şu anki durumunun sembolik olarak açığa çıkmasıdır.
İlk
yazılanları kabul ediyorsak, rüya görebiliriz demektir. Sonra rüya huzurla beraber gelişmeye
başlayacaktır. Rüyalar cevapları
içerir. Önemli bir şey hakkında
düşünüyorsanız ve sorununuz varsa karar vermeden önce uyuyun, bilinçaltınız
size çözümleri ulaştıracaktır.
İmajlar
ve olaylar herkesin kişisel bilinçaltına göre şekillenir. Böylece de birkaç tabir kitabının neden
hiçbir işe yaramadığında açıklamış olduk:))rüyalarınızı hatırlarken, kişisel
tabirlerinize göre değerlendirmeler yapabilir ve birebir hatırladığınız sembolleri
gözünüzün önüne getirebilirsiniz.
Her
nasılsa, birkaç evrensel sembol vardır ve bunların evrensel yorumları mesela:
çamur ve gübre; para ve bereket demektir.
Belirli amaçlar için rüya yastığı yaparken en
iyi yol bilinçaltınızın problemler ve çözülmelerde sizinle çalışmasını
sağlamaktır. Rüya yastığı aynı zamanda
kabuslarla başa çıkmanız dada size yardımcı olur.
Geleneksel
olarak, bazı bitki ve yağlar belirli amaçlar için kullanılır. Aşağıdaki listede kişisel rüya yastığınızı
hazırlamak için otların listesi vardır.
Kararı siz vereceksiniz.
Yağlar:
bergamot:(nane
içermemeli)stresi alır, rahatlatır ve sakinleştirir.
Yasemin:ruhsal
rüyaları sağlar, sakinleştirir, depresyonu kaldırır, huzur verir.
Sümbül:kabusları
durdurur.
Lavanta:rahat
ve derin uyku sağlar.
Leylak: geçmiş yaşamın anımsanmasına yardımcı
olur.
Mimosa:
gerçekleri gösterirgelecek olayları gösterir, kararlara yardımcı olur.
Bitkiler:
melekotu:geleceği
gösterir ve rüya görme gücünü arttırır.
Anason:kabusları geri püskürtmek için bir
parça kullanılır.
Defne
yaprağı:negatif enerjiyi geri iter, yaratıcılık sağlar.
Sedir:kötü
rüyaları uzaklaştırmaya yardımcı olur.
Karanfil:güçlü kokusu olduğu için ufak bir
miktar kullanın. Geçmiş acıları tarihe
gömmenize yardım eder.
Şerbetçi
otu:şifa ve rahat uyku verir.
Mercan kök:depresyonu azaltır.
Pelin
otu:kehanet rüyaları ve imgeleme
katır
tırnağı:kötü rüyaları kovar
biberiye:güçlü
kokusundan dolayı az kullanın.
Kabuslardan uzak tutar, baş ağrılarını engeller.
Baldıran/kedi otu:derin rahatlama, bazı
kediler kedi nanesi gibi bunu da severler onları bu bitkiden uzak tutun!!!
Sarı
kantaron:ruhları kovar.
Rüya Yastıkları
Rüya
yastıkları herbalizm ile alakadar olan hemen herkesin kullandığı yapılması
oldukça basit bir ev eşyasıdır sadece yastık olarak değil farklı şekillerde de
kullanılabilir ancak temel mantık aynıdır.
Rüya yastıkları asırlardır kullanılan bitki harmanlarının bir eşya içine
doldurularak belirli bir amaca hizmet etmesidir. Genellikle rüya yastıkları rahat uyku, astral
seyahat, net rüyalar, huzur vs. Gibi
amaçlara hizmet eder ancak siz bunu istediğiniz yolda kullanabilirsiniz. Pozitif etkileri olduğu kadar negatif
etkileri de vardır veya elde edilebilir.
Örneğin sevmediğiniz bir kişiye uykusu kaçsın veya kabuslar görsün diye
bu amaçla hazırlanmış bir yastık hediye edebilirsiniz, ancak siz yine de iyi
amaçlar için kullanın. Yapması oldukca
basit.
Malzemeler
Ipek
veya pamuklu kumaş ığne ıplik
Muson
iç kumaş veya bitki torbası
Bitkiler
ve çiçekler
Yağlar
1) muson kumaşınızı
iki parça kesin
2) dikin ancak
açıklık bırakın
3) ıçine herbal
karışımınızı doldurun yağınızı vs.
4) dikin ve
yastığınızın içine yerleştirin
*yastığınızı
yaparken ıpek veya pamuklu kumaş kullanın.
*ıç
torbanız muson veya benzeri bir kumaştan olmalıdır.
*yastığınız
açılıp kapanılabilir olmalıdır bu sayede iç torbayı değiştirebilirsiniz.
*yastığınızı
fazla yastık içi ile doldurmayın hava alması gerekmektedir.
Ben
bu yazımda sizlere en sık kullanılan 3 ayrı tarifi vereceğim ancak bitki
bilgisi olan biri zaten kendi tarifini de hazırlayabilir.
Astral seyahat için ;
3
parça pelin otu 2 parça kabe samanı 1 parça sandal ezilmiş vanilya çekirdeği
gül yaprağı
1 çimdik süsen kökü
Rahat
ve dinlendirici uyku için; la bardak lavanta çiçeği la bardak pelinotu la
bardak şerbetçiotu
Baş
ağrısı için;
60
gr. Kuru lavanta 60 gr. Bergamot 60 gr. Nane
2 damla lavanta yağı
***
Can
sıkıcı rüyalar görmemeniz için, nane
Güzel
ve renkli rüyalar için, gül
Derin
bir uyku için, papatya
Rüyaları
hatırlayabilmeniz için, biberiye
Bilinçaltınızla
sevgi dolu bir iletişim kurabilmeniz için,
lavanta kalbinizde gizli tutkuları ortaya çıkaracak rüyalar için, mercanköşk.
Listedeki
bitkiler Türkiye’de bolca yetişiyor.
Doğamızı güzelleştirirken, insanı
kendinden geçiren kokularıyla ruhumuzu okşayıp şifa dağıtıyor ve yemeklerimize
aroma katıyorlar. Kim düşünebilir ki
nanesiz mercimek çorbasını?
Biberiyenin
patatese nasıl yakıştığını, pizzaya
harika bir koku verdiğini italyanlar kadar bilmiyorsak da yeni yeni mutfağımıza
giren, oysa onlarca yıldır çit bitkisi
olarak gözümüzün önünde duran bu bitkinin ne kadar şifalı olduğunu
öğreniyoruz. Kimimiz ise yorucu bir iş
gününden sonra papatya ve lavantayla hazırlanmış bir fincan çayla
gevşiyoruz.
Yeşilyurt'tan
(muğla) başka yerde türk kahvesine mercanköşk konulduğunu görmedim. Ama ege'nin pek çok yerinde karnı ağrıyana
'hemen bir bardak sepsu (mercanköşk) çayı iç, ' denildiğini biliyorum. Üstelik mercanköşk ekmekten makarnaya, bakliyat yemeklerinden etlere pek çok
yiyeceğe fazlasıyla yakışıyor o sessiz sakin,
kendi halinde görüntüsüyle.
Bitkilerin Dili Ve Mistik İnançlar
Acı
nane “peppermint”
Acı
nane yağının kokusundan sıçanlar nefret ederler, bu nedenle bitki bu amaçla kullanıldı. Bitkinin küçük menekşe renkli
çiçekleri, narin uzun yaprakların
arasında açar, yaydığı mentol kokusu
nedeniyle çay, çikolata ve diş macunu
üretiminde kullanılır. Ayrıca
uykusuzluk sorununa da iyi geldiği düşünülmektedir.
Adaçayı
“sage”
Genelde
şans bitkisidir. Ardarda sekiz sabah
yenilirse, sıtmaya iyi geldiğine, astımı tedavi ettiğine inanılırdı. Kurutulmuş adaçayı, pipoya konulur içilirdi, taze yaprakları diş temizliğinde
kullanılırdı. Adaçayının çeşitli renkleri
vardır, baharatlı hoş kokulu mor
çiçekler açar. Bitkinin adı latin
kökenli “kurtarıcı” anlamına gelir.
Adaçayı, boğaz
hastalıklarına, dişeti
hastalıklarına, tifoya, yüksek ateşe ve kızamığa iyi gelir, ayrıca sayısız rahatsızlığa karşı da etkin
olduğu kabullenilmektedir.
Adamotu
“mandrake”
Kıskançlığın
ama yanısıra da kısırlığın bitkisidir.
Çok eskiden afrodizyak olarak kullanıldı; ayrıca anestezik etkileri
bulunmaktadır. Eğer bir tarlada ikiz
olarak bulunursa, şeytani bir etkiden
korkulur, söküldüğünde çığlıklar
attığına inanılırdı. Bu ses bitkinin
ölümü demekti. Ayrıca çevredeki et
yiyen aç hayvanların yakalanması için özellikle ekilirdi.
Bahar
çiçekleri “blossoms”
Tüm
zamanlarda zamansız açan çiçeklerin kötü şans getireceği kabul edilmiştir. Özellikle çok sert geçen kışlarda çiçekler
açarsa hastalıkların ve ölümün geleceğine inanılırdı. Geç açan noel çiçekleri kısa zaman içinde
hastalık ve ölüm demekti.
Bahçe
nanesi “spearmint”
El
çatlaklarına iyi gelir, sivri uçlu lila
renkli çiçeklerini yaz aylarında açar.
Antik yunan mitolojisi'nde yeri vardır; “mentha” bitkiye dönüştürülmüş
ve “mint” adını almış bir su perisidir (nymph).
Bakla
“broad bean”
Baklanın
ölülerin ruhuna sahip olmaya yaradığına inanılırdı; ayna zamanda da bakla
çiçeği kazalara karşı bir önlemdi.
Artık yıllarda baklanın karmakarışık büyüyeceği, kahinler ve şamanlar için baklanın şekli
hayaletlerle ilgiliydi ve kahinler bakla ile geleceği görürlerdi. Bakla,
eğer evin çevresine serpilirse 12 ay boyunca evi korurdu. Eski bir avrupa geleneğinde, farklı yetiştirilen üç adet bakla
tanesi, bir yaz gecesinde saklanır
vebulma oyunun oynanırdı. Dokunulmamış
bakla iyi sağlığa, soyulmuş bakla tanesi
iyi ve zengin bir yaşama, soyulan
baklanın üçüncü tanesi dolu doluysa yani tombulsa güçlülüğe işaretti.
Bezelye
“pea”
Yine
benzer bir gelenek; bezelyenin içinde tek bir tane çıkarsa işler iyi
gitmeyebilir ama dokuz tane varsa durum iyidir,
fakat bir tanesini sağ omuzunuzun üzerinden arkanıza atmayı sakın unutmayın.
Biberiye
“rosemary”
Biberiye
bolluğun simgesidir; ev kadınları mutfakta iyi bir tadlandırıcıdır, aynı zamanda biberiye eski çağlarda ölüleri
anmak için kullanılıyordu, yaprakları
cenazelerde serpilirdi. Biberiye, akdeniz ve avrupa'da yetişen aromatik, iğne yapraklı (mavi-yeşil, gümüş ve altın renkli olabilir), mavi,
beyaz ve pembe çiçekli bir bitkidir.
Biberiye, ılımlı kışların, uzayan baharın da simgesiydi.
Böğürtlen
“blackberrie”
Böğürtlenin
romatizma, ateş, öksürük gibi hastalıkları yatıştırdığına hep
inanılmıştır ama buna karşın eski fransa ve ingiltere'de böğürtlen, şeytanla ilişkilendirilirdi. Fransızlar'a göre bu meyve, şeytanın ağzından çıkmıştı. İngiltere'de uğursuzluğa karşı
böğürtlen, özellikle başmelek cebrail'in
günü kabul edilen 11 ekim'de toplanırdı,
o günde şeytanın böğürtlen çalılıklarının içine düşeceğine, dikenlerden yaralanarak lanetinden vazgeçmek
zorunda kalacağına inanılırdı.
Civanperçemi
“yarrow”
Orta
çağ'da büyücülerin “şeytanın oyuncağı-ısırganı” adını verdikleri bitki. Doğaüstü güçleri sağladığına
inanılıyordu. İsveç kökenlidir ve bira
üretiminde kullanılır. Uzun ömürlü, koyu yeşil tüylü yapraklı, yaz aylarında açan salkım halinde soluk lila
ve beyaz renkli çiçekleri vardır,
ezildiği zaman hoş bir aroma yayar.
Troya savaşı'nda achilles tarafından yaraları sağıltmak için
kullanılmıştır. Günümüzde yara izlerini
yok etmek ve dokuları gençleştirmek için kullanılmaktadır.
Çam
kozalağı “pine cone”
Eski
yüzyılllarda kozalaklar hava tahminleri için kullanıldı. Kozalak açıksa, hava iyi olacak kapalıysa bozacak anlamına
geliyordu.
Çuha
çiçeği “primrose”
Bir
kış çiçeğidir ve evlere alınması hoş karşılanmıyor, ölüm anlamına geliyordu. Tarlalardan en az 13 demet çuha çiçeği
toplanmalıydı, aksi halde tavuklar zarar
görebilirdi. Gal folklöründe
haziran'dan evvel çuha çiçeğinin açması iyi değildir, bunlara karşın kötü ruhlar bu çiçeği
sevmezler uzaklaşırlardı, bir dönem
uykusuzluğa karşı ilaç olarak kullanılmıştı.
Defne
“bay”
Defne
yaprakları, eski roma'da kahramanların
veya zafer kazanan kumandanların başlarına çelenk yapılarak konulurdu. Defne eğer gölgede yavaş yavaş kurutulur ve
kapalı bir yerde iyi saklanırsa tüm pişirimlerde kullanılabilir. Defne parlak ve düz yapraklarını dökmeyen
bir bitkidir, küçük krem-beyaz rengi
çiçekleri yaz aylarının ortalarında açar.
Dereotu
“dill”
Orta
çağlar'da büyücülükte ve büyü ilaçlarının yapımında kullanılırdı, buna karşın yatmadan önce çay olarak
kaynatılırsa iyi bir uyku uyumak için yararlıdır. Tüylü yeşil yaprakları ve ince sarı
çiçekleri vardır ve solunum kolaylaştırıcıdır.
Dikenli
çalı “bramble bushe”
Eski
dünyada, çalılardan yapılan kemerlerin
altından geçildiğinde, hastalıkların
uzaklaşacağına inanılırdı. Çalılarda
oluşan yaban böğürtlenleri yenirse çıbanlara,
romatizmaya, deri
lekelerine, öksürüğe iyi geldiği kabul
edilirdi.
Düğün
çiçeği “buttercup”
Geleneklere
göre çenesinin altında düğün çiçeği tutan çocuğun, gelecekte yıldızı parlayacaktır. Düğün çiçeği aynı zamanda da tereyağ
sevmeyen çocukların yanına konurdu.
Eşek
marulu “sow thistle”
Büyülere
karşı güçlü bir koruyucudur, yakaya
takılırsa dayanıklılık verir ve yorgunluğu engeller. Suda kaynatılırsa, göz banyosu yapılabilir.
Fasulye
“bean”
Özellikle
uzak doğu'da uzak geçmişte, birçok
ülkede şeytanların kızgınlığını yatıştırmak için yerlere fasulye
serpilirdi, aynı inanç ölüm ve ölülerin
ruhları için de geçerliydi. Eski
ingiltere'de eğer bir avuç fasulye,
yeşil yerine beyazlaşırsa ölümle bağlantı kurulurdu. Güneydoğu asya'da ise, böbrek biçimli fasulyelerin iyi bir ürün için
kesinlikle 3 mayıs tarihinde toplanmasına özen gösterilmektedir.
Fesleğen
“basil”
2000
yıldan beri kullanılmaktadır. Fesleğen
aşkın simgesidir. Geçmişte genç
kızlar, pencerelerinin dışına fesleğen
yaprakları koyduklarında, bir talip
aradıklarını duyurmuş olurlardı.
İngiltere'de tudor'lar döneminde,
çiftçilerin eşleri evlerine gelen ziyaretçilerine küçük kaplar içinde
fesleğen hediye ederlerdi. Aynı şeyi
bir kadını seven erkek, aşkını ilan
etmek için yapardı. Fesleğenin büyük
yeşil yaprakları ve küçük beyaz çiçekleri vardır; başağrılarında derin derin
koklanması önerilirmektedir.
Frenk
maydanozu “chervil”
Kutsal
salı gününde ve paskalya'dan önceki 40 günlük “büyük perhiz” döneminde yeni
yaşamın ve yeniden doğmanın simgesi olduğuna inanılırdı. Kanın ve derinin temizlenmesinde
etkindir. Soluk yeşil yaprakları, küçük beyaz çiçekleri vardır.
Gül
“rose”
Çok
çeşitli inançların konusu olan gülün yaprakları, yere rasgele dökülürse iyiye işaret
değildir, eğer yerdeki yapraklar
toplanmazsa bir ölüm olacak demektir.
Eğer sonbaharda güller açarsa gelecek yıl şanssız olunacaktır, yanısıra gülün tüm kötü ruhları kovduğuna
inanılıyordu. Gül elbette ki, aşkın simgesidir ve kehanette de
kullanılıyordu. Güllerin beyaz
kağıtlara sarılması eski bir gelenektir,
bu buketler yılbaşına kadar saklanır,
bozulmayan gülleri bekar genç kızlar yakalarına iliştirirlerdi, beğenen erkek hayranlığını belirtirse kızın
gelecekteki kocası olacaktı.
Hanımeli
“honeysuckle”
Yakın
bir zamanda gerçekleşecek olan bir evliliğin simgesidir, bir başka inanca göre bir dişinin yatak
odasına konacak olan olan hanımelleri erotik rüyalar gördürecektir.
Hatmi
çiçeği “marshmallow”
Genelde
bir karışım bitkisidir; yüksek ateşe karşı yararlıdır. Kilise tarafından önerilmiştir. Özsuyu,
ellerdeki lekelere iyi gelir.
Havuç
“carrot”
Havuçun
görmeyi keskinleştirdiğine, göz
sağlığına iyi geldiğine her çağda hep inanılmıştır. Örneğin ıı.
Dünya savaşı'nda ingiliz pilotlarına özel havuç dieti uygulandı ama
günümüzde bu inancın yanlış olduğu anlaşılmıştır. Haşlanmış olarak bol miktarda yenen havuç
astıma ve özellikle de bronşlara iyi geldiği belirlenmiştir, ayrıca afrodizyak olarak da bilinir.
Her
tür yaprak “leaf”
Meşe
ve dişbudak yaprakları yaz havasının işaretidir. Eğer iyi bir yağmur isteniyorsa, dişbudak,
az yağmur isteniyorsa meşe yapraklarına bakılır. Yapraklar hışırdıyorsa ve ters dönmüşlerse
yağmur gelecektir. Sonbahardan önce bu
yaprakların çok fazla dökülmesi iyi değildir,
evin şansı da kuruyabilir. Düşen
herhangi bir ağaç yaprağını havada yakalamak,
o kış soğukalgınlığına yakalanmama demektir.
Hercai
menekşe “pansie”
Eğer
yağmur yağarken menekşe toplanırsa,
yağmur iki kat artmış olarak geri dönecektir.
Hindiba
“chicory”
Eskiden
bu bitkinin insanı görünmez yaptığı ve kilitli sandıkları açtığı
sanılırdı. Ama hindiba'nınbu gücü
sadece kutsal st. James günü'nde (25
temmuz) geçerliydi. Eğer bitkinin
yaprakları altın bir bıçak ile kesilirse,
kilitler açılabilir, engeller
kalkabilirdi ama bu iş yapılırken konuşmamak şarttı aksi halde ani ölüm
gelebilirdi. İlk amerika göçmenleri ve
petrol arayıcıları iyi şans için yanlarında bir parça hindiba taşırlardı.
Hindistan
cevizi küçük “nutmeg”
Eğer
kişi üzerinde taşırsa, iyi şans
getirir, çıbanlara ve romatizmaya
yararlı kabul edilir.
Hodan
“borage”
Hodan, canlandırıcı yani hipokondriaktır, cesaret verdiğine inanılırdı. Haçlılar,
söylentilere göre bitkinin suyunu şarapla karıştırıp savaştan önce
içerler, güçlerinin artmasını ve
ruhlarının yücelmesini beklerlerdi.
İnci yeşil dalları, pembe yıldız
şeklindeki çiçekleriyle yaz aylarında çok güzel bitkidir, tadı hoştur ve salatalığa benzer, ıspanaklı yumurta gibi ıspanak yerine
kullanılabilir. Soğuk
algınlıklarında, öksürük ve
bronşitlerde, romatizmada
etkilidir, isiliklere de iyi gelir, bol miktarda c vitamini içermektedir.
Isırgan
“nettle”
Çok
eski dönemlerden beri yararlı bir bitki olarak bilinmiştir. Bir
demet ısırgan cepte taşınırsa, yıldırım
çarpmasına karşı korunulurdu.
Hastalıklarda ve salgınlarda bitkinin kökü ilaç olarak kullanılması için
söküldüğünde törün yapılır ve hastanın veya hastaların adı okunurdu.
İnceotu
“woodruff”
Orta
çağlar'da inceotu yaralara ve kesiklere karşı kullanılırdı. Kokusunun böcekleri kaçırdığına
inanılır. Yaz aylarında açan küçük beyaz
çiçekleri, uzun dar yaprakları
vardır.
İtüzümü
“nightshade”
Avrupa
kökenli zehirli bir bitki. Yaban
halinde halusinatif yani hayal gördürücüdür.
Belladonna adı da verilir veya bu adlı bir türevi medyumlar tarafından
doğaüstü ilişkilere geçmek amacıyla kullanılır. Bir diğer inanca göre bu bitkiden yapılan
özel bir karışımı cadılar vücutlarına ovalayarak sürerler ve uçmak için
kullanırlar.
Japongülü
(kamelya türü) “japonica berrie”
İngiliz
folklöründe “yasak meyve” adıyla tanınır ve inanca göre japongülünün aslı
cennetteki şeytanın gözüdür. Bazen
reçeli yapılır ama yendiğinde sonuçlarına dikkat edilmelidir.
Kadife
çiçeği “marigold”
Batı
ingiltere'de “sarhoşotu” olarak bilinir.
Eğer toplanıp uzun bir süre seyredilirse sarhoş ettiği kabul
edilir. Galler'de iyi havaya işarettir, aşk büyülerinde kulanılır, düğün çelenk ve buketlerine konur. Arı sokmalarında acıyı hafiflettiği
düşünülmektedir.
Kara
hindiba çiçeği “dandelion”
İngiliz
folklöründe, bu çiçek aşkın
habercisidir, buna karşın birçok
bahçıvan bu çiçekten hoşlanmaz. Genç
kızlar çiçeğin tohumlarını yere serperler ve kaç yıl sonra evleneceklerini
öğrenmek isterlerdi.
Kara
pelin “southernwood”
Aşk
olaylarının bir diğer simge bitkisi; hem kötü ruhlara karşı koruyucu, hem de antiseptik olarak kullanıldı. Limon kokulu yeşil tüylü yaprakları ve küçük
sarı çiçekleri vardır; saç toniği olarak kelliğe karşı da kullanılmıştır.
Karaman
kimyonu “caraway”
Bu
bitkinin dallarının, değerli eşyaları
hırsızlardan korumak için yararlı olduğu kabul edilirdi. İnanca göre eve hırsız girdiğinde, dallarla karşılaşacak ve donup kalacak ve
böylece yakalanacaktır. Öte yandan bu
bitkiyi kadınlar kocalarının kendilerini aldatıp aldatmadıklarını öğrenmek için
kullanırlardı, zanlı kocanın ya cebine
ya da yemeğine bir tutam kimyon konurdu.
Kardelen
“snowdrop”
Güzelliğine
karşın ölümü simgeler. Öte yandan
saflığı da simgeler, eve getirilirse
birisi hastalanacak ve ölecektir.
Kedi
nanesi “catmint”
Kedi
nanesinden yapılan peltenin,
karabasanlara iyi geldiğine inanılır.
Ayrıca şaraba lezzet vermek için kullanılır. Gri-yeşil yaprakları, pembe,
beyaz ya da lila çiçekleri vardır,
yaz aylarında yetişir. Bazı
kedileri etkilediği görüldüğü için kediotu adı verilmiştir.
Kediotu
“valerian”
Masallara
konu olan ünlü fare kovucu bitki.
Fareler ve kediler bu bitkinin etkisi altında inanılmaz ama insanlara
karşı cinsel eğilimlere girerler.
Kekik
“thyme”
Genelde
mezarlıklarda da yetişen bir bitki olduğu için ölümle ilişkisi olduğu
sanılırdı. Akdeniz kökenli bu bitki çok
güçlü kokusuyla tanınır, yaz aylarında
leylak rengi küçük çiçekler açar. Kekik
yağı değerlidir, hem tıbbi amaçlarla hem
de mutfakta kullanılır. Yağ, romatizmaya,
cüzzama ve öksürüğe iyi gelir,
çaya katılırsa ateş düşürür.
Romalılar kekik yağını depresyonlarda kullanırlardı, 16.
Yüzyıl'da kekik yağı siyatik ve baş ağrılarına karşı kullanıldı. Kekik aynı zamanda da dezenfektandır.
Kenevir/kendir
“hemp”
Geleneksel
olarak kenevir verimsiz topraklara neden olur,
kadınlar bu bitkinin kendilerini kısır yapacağına inanırlar; hala da
boşanmalarda bir simgedir. İngiltere, devon yöresinde sevgililer günü'nde bekar
genç bir kızın kenevir çelengi takarak bir kilisenin önünde, geceyarısını yarım saat geçerse, evleneceği erkeği arkasında göreceğine
inanılır. O zaman kız kenevir çelengini
yere serpecek ve erkek tırmıklayarak tohumları dağıtarak, yetişmelerini bekleyecektir.
Kişnişotu
“coriander”
Eski
çin'in ölümsüzlük otu, anglo-saxon'lar
kişnişotunu çatlak derileri tedave amacıyla kullanıyorlardı. Peru'da b bitkiden sabun yapılır, maydonoza benzer düz yaprakları ve küçük
pembe-beyaz çiçekleri vardır.
Koyungözü
(kasımpatı türü) “feverfew”
Evin
yakınında yetiştirilmesi felaketleri uzaklaştırır ve kavgaları engeller. Dantel gibi sarı veya yeşil yaprakları, aromatik sarı ve beyaz çiçekleri vardır, yaz aylarında yetişir, arılar bu çiçekten hiç hoşlanmazlar. Dallarından yapılan bileklikler
takılırsa, ağrıları azalttığı kabul
edilmektedir.
Kuzgunotu
(eğrelti otu türü) “fern”
İngiltere'de
“şeytan fırçası” adıyla bilinirdi,
kurutulmuş eğrelti otları evleri yıldırım ve fırtınadan korunmak için ev
kapılarına asılırdı. Eğer bu ot yakılır
veya kesilirse, şiddetli yağmur
yağabilirdi. Bazı inançlarda da eğrelti
otunun büyüsel güçler kazandırdığı ve hatta görünmezlik sağladığına
raslanır. Buna karşın, bu out toplamak iyi değildir çünkü kötü şans
verebilir, yolculukta yol
kaybettirebilir. Yeni yetişen eğrelti
otunun döğülmüş tohumları suyla karıştırılıp içilirse mide ağrılarını
azaltabilir.
Lahana
“cabbage”
Lahan
iyi şansın simgesidir, eğer tarlada iki
tane yanyana bulunursa yani bir kökten iki tane lahana yetiştiyse şans iki kat
artacaktır.
Leylak
“lilac”
Leylak
kötü olayların ve şanssızlığın habercisidir; bu nedenle, “uyutucu kokulu çiçek” adıyla da anılır. Beyaz leylaklar daha kötüdür ve eve hastalık
getirirler. Tek olumlu istisna nadir
bulunan beş yapraklı leylaktır.
Maydanoz
“parsley”
Maydanoz
çiğnemek nefesin kokusunu düzeltir diye biliriz ama eskiden maydanoz ölümün ve
felaketlerin simgesi bir bitkiydi. Bu
bitkiyi yemek yaparken veya sevgilinizle beraberken kesmek çok kötü şans
demekti. Maydanozun her türü
mutfaklarda normalde vazgeçilmez bir aksesuardır, bir pencere kenarında nemli toprakta ve güneş
altında kolayca yetişir. Maydanoz eski
yunan'da ölümle birleştirilirdi; cenazelerde kullanılır, mezarların üzerine serpilirdi. Ama aynı zamanda da kahramanların veya
galiplerin taçlarına hatta araba yarışçılarının atlarının üzerine
konulurdu. Bebeklerin maydanoz
tarlalarında bulunduklarına, evlenemeyen
kızların maydanoz çiğnediklerine inanılırdı.
Romalılar, mezarlarına şeytanları
kovmak için maydanoz serperlerken,
ingiltere'de maydanoz tohumları çocuklara cesaretli olmaları için
yedirilirdi.
Melekotu
“angelica”
Melekotu, adını orta çağ'daki salgın hastalıklarda
ortaya çıktığı varsayın melekden veya meleklerden almaktadır. İnanca göre bu melek insanları kötü
ruhlardan ve cadılardan almaktadır, bu nedenle de melekotu'na aynı zamanda da
“kutsal ruh'un kökü” adı da verilmiştir.
Melekotu iki yılda yaz ortalarında gelişir, parlak yeşil yaprakları, beyaz çiçekleri vardır. Günümüzde kek ve veya tatlı süslemelerinde
kullanılmaktadır. Sapları
kaynatıldığında mide ekşimelerine iyi gelir,
tatlı olan yaprakları ise meyvelerin arasına serpilirse çürümeyi
geciktirir.
Menekşe
“violet”
Hastalık
çiçeği, salgın hastalıkların
habercisidir. Boyunlara asılırsa
alkolizme iyi geldiği ama kokusunun pireleri çektiği söylenir. Menekşe sonbahar aylarında açar, küçük koyu yeşil yaprakları, çok güzel mor çiçekleri vardır, gölgeyi ve nemli toprağı sever.
Mercanköşk
“marjoram”
Kurutulduğunda
veya ekiliken koklandığında çiftçilere iyi şans getirdiğine inanılır. Eğer yaban kekiği ile karıştırılıp, çiftliklerde sütlerin yanına konursa sütün
yıldırımlı gecelerde ekşimeyeceği düşünülür.
Tatlı kokulu ince yeşil yaprakları ve pembe çiçekleri vardır.
Mine
çiçeği “vervain”
Geleneksel
olarak sellere karşı bir önlem olarak bilinir; hıristiyan inançlarına göre isa
çarmıha geriliyken adı geçer çünkü romalı askerler savaşlarda koruyucu olarak
kullanıyorlardı. Soluk lila çiçekleri vardır. Mine çiçeğinin büyüsel güçleri ve afrodizyak
olduğu kabul edilirdi. Ayinlerde ve
büyük operasyonlarında kullanılıyordu.
Nane
“mint”
Arı
sokmalarına karşı her çağda kullanıldı.
Eski yunanlılar, vücutlarına ama
daha da garibi silahlarına parfüm olarak sürerlerdi. Çelenklere leylaklarla beraber nane
yaprakları konur, yemek masaları
yemekten önce nane yaprakları ile ovulurdu.
Nane tüm mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.
Nergis/fulya/zerrin
“daffodil”
Aslı
bir ev bir tane negis konmamalıdır çünkü iyi şans getirmez. Demet nergizler mutluluğun simgesidir, galler'de baharın ilk açan nergisinin eve
gelecek 12 ay içinde daha çok altın ve gümüş getireceğine inanılırdı,
Ökseotu
“mistletoe”
Yüzyıllar
boyunca ilaç olarak kullanıldı, şifa verici
olarak biliniyordu. Asalak bir
bitkidir. Eskiden bu bitkinin ölümü
yani kuruması halinde sahibinin de öleceğine inanılırdı. Eğer bir meşe ağacının altında
yetişirse, orta çağ galya büyücüleri
için (druidler) çok önemli bir işaretti,
o meşe ağacına büyük saygı gösterilirdi. Druid,
ökseotunun meyvelerini gözlemler ve eğer ağacın üzerinde bulursa, bunun meşe ağacının ruhunun menisi veya
spermi olduğu kabul edilirdi. Bu etki
veya inancın anlamı, yapılacak olan büyü
ya da büyülerde iyi sonuç alınacak demekti.
Ökseotu yeni ayın altıncı gününde altın bir orakla, tören yapılarak kesilirdi ve halka
dağıtılırdı, böylece tüm yöre kötülüklerden
ve yıldırımlardan korunacaktı.
Şimdilerde de noel'de bir ökseotunun altında öpüşmek bu eski pagan inancının
kalıntısıdır. Bu bitkinin filizleri
aynı zamanda da konukseverliğin simgesi olarak da kabul edilir.
Papatya
“daisy”
Genelde
yaz şenliklerinin çiçeğidir. Yılın ilk
papatyaları şans getirirler, genç erkek
çocuklar bu ayda demet demet papatyalar tutarak çabuk büyümeyi beklerler. Genç hayvanlar papatya yerlerse zarar
görebilirler. Genç kızlar papatya
toplayarak, yapraklarını kopararak
sayarlar, böylece sevilip
sevilmediklerini öğrenirler ve gözlerinin önüne bir demet papatya koyarak
sayarlar, gözlerini örten papatya sayısı
kaç yıl sonra evleneceklerini belirler.
Papaver
(tüm gelincikgiller) “poppy”
Hastalık
alameti olarak kabul edilir.
İlginçtir, bu bitkinin eve
getirilmesiyle insanların hastalıkları farketmedikleri, körleştiklerine inanılıyordu. Belki de papaverde bulunan narkotik etki
buna neden oluyordu. Papaver ıı. Dünya savaşı sırasında anı bitkisi olarak
sembolize edildi, genç askerlerin
ölümleri için anma günlerinde kullanıldı.
Pırasa
“leek”
Galler'de
pırasanın savaşta cesaret ve güç vereceğine,
yaraları tedavi ettiğine inanılırdı.
Portakal
“orange”
Tüm
aşk ilişkilerinde en iyi şans bitkisi.
Portakal çiçeği mutlu bir evliliğin simgesidir ve geleneksel olarak
portakal verimliliği ifade eder.
Rezene
“fennel”
Bronz
yeşili rengindeki tüylü yaprakları olan bu güçlü uzun ömürlü bitki, inançlara göre cesaretin, güçlülüğün ve uzun ömrün simgesidir. Yılanların favori yiyeceğidir, kolay deri değiştirmelerine katkıda
bulunur, atlara öksürük için
verilir. Orta çağlar'da yaz gecelerinde
ev kapılarına kötü ruhları kovmak için asılırdı. Mutfaklarda çok önemli bir yeri olan bu
bitki, balık ve sebze yemeklerinde
önemlidir, göz hastalıklarına iyi
geldiği ve keskin görüş sağladığı kabul edilir. Yaprakları ve tohumları kaynatılarak yorgun
gözleri dinlendirmek için kullanılır.
Sarı
kantaron “st. John's wort”
Bu
bitkinin toplandıktan sonra hareket ettiğine inanılırdı. Demetler halinde evlerin kapılarına korunmak
amacıyla asılırdı. Paganistik çağlarda, altın renkli çiçekleri nedeniyle güneş
tanrı'nın simgesiydi; hıristiyanlıkta,
bu özelliği nedeniyle vaftizci peygamber yahya'ya “st. John” adanmıştır.
Sarı
papatya (öküzgözü) “chamomile”
Mide
bozukluklarına, hazımsızlığa ve hatta
unutkanlığa yararlıdır. Eski mısır'da
sarı papatya tanrılara adanmıştı, tıbbi
yararın ve şifanın simgesiydi. Bitkinin
yağı, günümüzde saçların parlak
görünmesi için kullanılır. Soluk yeşil
yaprakları, küçük sarı ve beyaz
çiçekleri vardır.
Sarımsak
“garlic”
Tüm
kötü güçleri, ruhları ve kötü şansı
evlerden kovma bitkisi; bu nedenle hala pencerelere ve kapılara sarımsak
demetleri asılır. Fransa'da bugün dahi
korunmak amcıyla yaz ayları başında sarımsak kavrulur. Uzak doğu'da, sarımsağın kayıp ruhları geri getirdiğine
inanılır ve tüm dinsel ayinlerde kullanılır.
Sarımsak etkin bir afrodizyaktır,
17. Yüzyıl'daki salgınlardan
beri enfeksiyonlara karşı antiseptik olarak sarımsak suyu kullanılmaktadır ve
ı. Dünya savaşı'nda fransız ordusunda
yaraların temizlenmesinde özellikle kullanılmıştı. Sarımsak,
pırasa ve soğanla aynı ailedendir.
Sarmaşık
“ıvy”
Roma
tanrısı baküs ile ilişkisi olduğu kabul edilir; iyi şans, mutluluk,
eğlence ve coşku getirdiğine inanılır.
Evlerin
dış yüzeylerinde yetiştirilir, kötü
şansı engeller ama eğer sarmaşık ölürse maddi sıkıntılar başlayacaktır. Eğer bekar bir erkek, 31 ekim gecesinde “halloween” on sarmaşık
yaprağı toplayıp, yastığının altına
koyup uyursa, evleneceği kızı rüyasında
görür. Kadınlar ise göğüslerinin
arasına sarmaşık yaprakları koyup “sarmaşık,
sarmaşık seni seviyorum. Seni
göğsüme koydum, ilk genç adam benimle
konuşsun ve gelecekteki kocam olsun. ”
diye bir tekerleme söylerler.
Kaynatılmış sarmaşık dalı suyunun öksürüğü, alkol sorunlarına iyi geldiği söylenmektedir.
Saz
“rushe”
Sazın
özel bir şifa gücü olduğuna inanılır.
Geleneksel olarak tepesi yeşil olan sazların ingiltere'de şans getirdiği
düşünülürdü. Orta çağlar'da kiliselerin
zeminlerine sayılır, koruyucu bir gücü
olduğuna inanılırdı.
Sert
kabuklu yemişler “nuts”
Fındık, doğrudan evlilikle ilgilidir; bir sepet
fındık evlilikten önce gelin tarafından kiliseye götürülüp bırakılır evlilik ve
düğün için iyi şans dilenirdi. Bugün
aynı amaçla pirinç kullanılmakta.
Tarlalarda çok fazla fındık ve cevizin yetişmesi o yıl çok sayıda doğum
olacağının sembolüydü. İkiz içli fındık
şans demekti, birisi yenir, ötekisi sol omuz üzerinden arkaya atılarak
şans garantilenirdi.
Soğan
“onion”
Odaya
soğan asmak inanca göre felaketleri uzaklaştırırdı ama bugün modern bilim
soğanın kesilip açıp bırakılması halinde mikropları çektiğini kabu ediyor. Eskiden yastığın altına konan bir soğan
sayesinde sevgilinin rüyada görüldüğüne,
ayrılmış çiftleri barıştırdığına ve yuvaya mutluluk getirdiğine
inanılırdı. Soğan filizi güçlü bir
aşkın simgesiydi, hasta organların
üzerine soğan konur veya bağlanırdı.
Solucanotu
“tansy”
Adının
yunanca kökeni “ölümsüzlük” olan bu bitki uzunluğu ile bilinir. İki farklı türü vardır; 1) salatalarda
kullanılır ve gebeliği kolaylaştırdığına inanılır. 2) buna karşın yemek olarak yenirse yani
pişirilirse çocuk düşürebilir!. Uzun
ömürlü, aromatik bir bitkidir; ingiltere
sussex'de, ayakkabıların içine konulursa
sıtmaya iyi geldiği sanılırdı. Bitkinin
yapraklarının suyu, puding ve keklerde
paskalya döneminde kullanılır. Acı ve
hoş olmayan bir tadı vardır, atlar ve
keçiler bu bitkiyi yemekten hoşlanmazlar ama koyunlar ve inekler iştahla
yerler. Bu bitkiyle ilgili tarifler
ı. Elizabeth döneminden kalmadır ama
günümezde sadece dekoratif amaçla kullanılmaktadır.
Süpürgeotu
çalısı “heather”
Çok
renklidir ama beyaz renkli olanları inanca göre şans getirir. Bu çok eski bir inançtır, eski ingiltere'deki pict kabilelerinin kan
damlalarının bi bitkiye damladığı zaman özgürlüklerine kavuştuklarına
inanılır. İskoçya'da da aynı yaklaşım
görülür ve hatta “süpürgeotu asla kabilelerin mezarları üzerinde
büyümeyecektir. ” atasözü kullanılır.
Şakayık
“peony”
Bu
bahçe çiçeğinin kötü ruhları kovduğuna ve bir gerdanlık şeklinde boyna asılırsa
epilepsi krizlerini, deliliği ve
karabasanları engellediğine inanılırdı.
Çocukların dişleri kesildiğinde kök ağrılarını azaltmak için şakayık
kullanılıyordu.
Şeftali
çiçeği “peach”
Antik
çin'de bu bitki de evlerin kapılarına kötü ruhların girmemesi için
asılırdı.
Tarhun
“tarragon”
Eskiden
tarhunun kuduz köpek ısırıklarına ve böcek sokmalarına iyi geldiğine
inanılıyordu. Tarhun kökü şifalıdır ve
diş tedavisinde kullanılır. Uzun ömürlü
bir bitkidir, narih aromatik yaprakları
ve yazları açan küçük beyaz çiçekleri vardır.
Yaban
fesleğeni “pennyroyal”
Bilindiği
gibi özellikle sivrisinekler başta olmak üzere yabani fesleğen mükemmel bir
böcek kovucudur. Bu bitkiyi uzun deniz
yolculuklarına çıkanlar yanlarına alırlardı,
aynı zamanda da içme suyu varillerinin arındırılmasında
kullanılırdı. Yaban fesleğeni, nane ailesindendir, leylak renginde küçük çiçekler açar, toprakta yere yayılarak yetişir, çok güçlü bir aroması ve tadı vardır. Baş ağrılarına iyi geldiği söylenir.
Yabanotu
“weed”
İnançlara
göre yabanotları, adem'in suçu
yüzünden, insanlara tanrı tarafından
ceza olarak verilmiştir ve bu nedenle günahlar ödeninceye kadar dünyada
varolacaktır.
Yeşil
salata “lettuce”
Romalılar
salatanın güçlü bir afrodizyak ve döllenmeye yararlı olduğuna inanırlardı, festivallerde ve düğünlerde çok fazla salata
tüketilirdi ama daha çok sarhoşluğa karşı daha uygunu çabuk sarhoş olmamaya
yararlı olduğu kabul ediliyordu. İngiliz
folklöründe ise bahçelerde çoğalan yeşil salatalar, verimsizlik anlamına gelir.
Yonca
“clover”
En
ünlü iyi şans bitkisi ama tabii ki dört yapraklı olursa. Yoncanın aynı zamanda da cadıları ve
perileri görme gücü verdiğine inanılırdı,
üç yopraklı yonca, aziz patrick
döneminden beri hıristiyanlığın “kutsal üçleme”nin sembolü olmuştur, aynı inanç bir parça kuzukulağı dalı içinde
geçerliydi. Eski ingiltere'de eğer dört
yapraklı bir yonca bulunursa, aynı gün
içinde gerçek aşkın da bulunacağına inanılırdı. Dört yapraklı yonca kime verilirse şans ona
geçerdi, yoncanın yakın zamanlara kadar
askeri görevlerde uğur getirdiği kabul edilirdi.
Yüksükotu
“foxglove”
Perilerin
çiçeği olarak bilinir, aynı zamanda da
perileri yani “küçük halkları” çağırmak için kullanılır.
Zambak
“lily”
Öncelikle
bakireliğin simgesidir; bu nedenle “zambak kadar temiz” denir. Genel anlamda şanssızlığın kırılmasına, tarlaların zarar görmemesini sağlar. Eğer bir erkek evinde karısı veya diğer
kadın aile bireyleriyle sorunlar yaşıyorsa,
zambak evin içindeki kötü etkileri temizleyecektir.
Zufaotu
(çördük) “hyssop”
Çok
eski zamanlardan beri bilinen bu bitki,
kutsal yapıların dışlarını temizlemekte kullanıldı ve bu nedenle de
kutsal olarak tanımlandı (incil'de de adı geçer). Aromatik koyu yeşil yaprakları, pembe,
beyaz veya mavi çiçekleri vardır.
Tadı ve kokusunda güçlü bir nane etkisi hissedilir. Göğüs hastalıklarında ve romatizmada
yararlıdır ve terlemeyi arttırır.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar