Türkiye’nin Libya Stratejisinin Getirileri
Ankara Libya’da etki alanım derinleştirirken Türk şirketleri
ülkenin yeniden inşasında favori görülüyor. Milyarlarca dolarlık sözleşmelerin
darboğazdaki Türk ekonomisini desteklemesi bekleniyor. Libya’da Birleşmiş
Milletler (BM) tarafından meşru sayılan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) yanında
yer alan Türkiye, bu stratejinin ekonomi alanındaki getirisini toplamaya
hazırlanıyor.
En son Türkiye
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Milli istihbarat Teşkilatı (MlT)
Başkanı Hakan Fidan’ın 17 Haziran Çarşamba günü Trablus'a düzenlediği sürpriz ziyarette
Ulusal Mutabakat Hükümeti ile başta elektrik olmak üzere enerji, bankacılık ve
inşaat alanlarında işbirliğini görüştü. UMH, Türkiye ve Katar tarafından
desteklenirken Hafter birlikleri Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Rusya'nın
desteğine sahip. Türkiye'nin UMH'ya askeri desteğini artırması sonucu General
Halife Hafteı 14 aydır başkent Trablus'u ele geçirmek için başlattığı taarruzda
elindeki stratejik açıdan önemli çok sayıda bölgeyi kaybederek geri çekilmek
zorunda kalmıştı.
Türkiye Müteahhitler
Birliği Başkanı Mithat Yenigün'ün verdiği bilgiye göre, Libya’da 1972 yılından
beri çalışan Türk şirketleri o zamandan bu yana toplam 40 milyar dolarlık
sözleşme imzaladı. DW'ye konuşan Yenigün, Libya'da önümüzdeki dönemde hastane,
okul, liman, konut, havalimanı gibi birçok projeye ihtiyaç olduğunu belirtti.
"Bu saatten soma çok büyük iş çıkacak çünkü harap oldu maalesef Libya...
Tahmin ediyorum en az 50 milyar dolar olur" diyen Yenigün "Biz
hazırız Libya’ya gitmeye. Hem gönüllü gideriz, hem de istekli gideriz ve iyi de
çalışırız. En iyi biz biliyoruz orayı" ifadelerini kullandı. Türk
şirketlerinin ülkedeki geçmişinin yeniden inşa sürecinde avantaj sağlayacağını
söyleyen Atlantik Konseyi'nin kıdemli uzmanlarından Dr. Karim Mezran da, Türk
inşaat şirketlerinin iç savaşın başladığı 2011 yılından önce Libya’da "son
derece saygın" bir konumda olduğunu kaydetti. "Libya’da herkes Türk
şirketleri ile çalışmaya hazır. Ancak bir tekel olmasını istemiyorlar. Libyalılar
bunu netleştirmeye çalışıyor, Türk tarafı da bunun farkında ve kabul
ediyor" dedi. Mezran, bankacılık sektöründe gündeme gelen işbirliğinin ise
Libya Bankacılık Kanunu’nun yabancı bankaların ülkede "serbest ve
etkili" bir şekilde faaliyet göstermelerini engellemesi nedeniyle zor
olduğunun altını çizdi.
Libya’daki
kazanmaların koronavirüsiin ekonomik faaliyetleri yavaşlatması nedeniyle 10
yıldan fazla süredir bu yıl ilk kez daralması beklenen Türkiye ekonomisine
destek olması bekleniyor. Türkiye ekonomisi çift haneli enflasyon, yüksek
işsizlik oranı ve dolara karşı tarihinin en düşük seviyelerinde seyreden Türk
Lirası nedeniyle zor bir dönemden geçiyor.
Ekonomi ilk çeyrekte
yüzde 4,5 büyüme kaydetse de Mart ayından itibaren koıonavirüsün etkisiyle
yavaşlayan ekonomik faaliyetler, ihracat ve turizmin salgın kısıtlamalarından
darbe alması nedeniyle ikinci çeyrekte daralma bekleniyor. Merkez Bankası
rezervleri eriyen Türkiye bu süreçte tekrar bir döviz krizi yaşamamak için
yabancı müttefiklerinin desteğini arıyor, swap anlaşması imzalamak için
görüşmeler yürütüyor. Finansal piyasalardaki takas işlemlerini tanımlamak için
kullanılan swap, iki tarafın bir varlık veya yükümlülüğe bağlı olan nakit
akışını aralarında değiştirmelerine deniyor. Taraflar bu işlemlerle faiz oranları
ve döviz kurlarındaki değişimler nedeniyle ortaya çıkan riskleri en aza
indirmeyi hedefliyor. (Almanyanın Sesi, 4 Temmuz 2020)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar