Print Friendly and PDF

Arkadaş/ Dost

 



Dost, sevgili, seven, yâr anlamına gelirken; “dostluk” ise, insanlar arasındaki samimiyet ve sevgiye dayalı bağlılık halidir. Dostluk, kalplerin birbirine eğilmesi ile oluşan sevgi, saygı bağıdır. Bir başka deyişle dostluk, duygu ve düşünce yönünden çok iyi anlaşan insanların birbirine karşı iyi ve kötü günlerinde destek ve yardımcı olmalarıdır. Birbirlerine karşı olan ilişkilerinde samimi, şefkatli ve iyi niyetli davranmalarıdır. Birbirlerinin bazı hatalarını merhamet göstererek kapatabilmeleridir. Dostluk aralarında inanç, duygu, düşünce ve amaç benzerliği olan ve birbirini içtenlikle seven iki veya daha fazla insanın, herhangi bir çıkar gözetmeden samimiyetle kurduğu ilişkilerdir. Arkadaşlık ve dostluk birbiri ile karıştırılan kavramlardır. Arkadaşlık ve dostluk basamak basamak gelişir

Arkadaş, dost her şeyden önce kişinin gerçek anlamda güvenebileceği insandır. Birlikte paylaşılan bir sevgi, saygı temelinde paylaşımları vardır. Arkadaşlıkta maddi çıkar beklentileri, sosyal konumlar, sosyal durumlarla ilgili ya da siyasi konumlarla ilgili beklentiler olmamalıdır.

Arkadaş, karşısındakini dinleyen onunla sohbet eden, sorunları olduğunda onu dinleyen ve bunun yanında arkadaşını olumlu veya olumsuz yönde eleştiren, sıkıntılarını kendi sıkıntısıymış gibi gören kişi olmalıdır. Arkadaş, güvenebileceğin sahip olduğun değerleri ve her şeyi paylaşabileceğin, inanacağın sitem edebileceğin ve ona zaman ayırabileceğin, kavga edip sonra barışabileceğin insan olmalıdır. Ünlü felsefeci Aristo çok yaygın olan bir ifadesinde “Arkadaşlık iki bedeni mesken tutan bir ruhtur” diye ifade etmektedir. Dolayısıyla arkadaş birbirini tamamlayan bir elmanın yarısıdır…

Dostlar birbirlerine zaman ayırır, birlikte vakit geçirir, sıkıntılarını, sevinçlerini paylaşırlar ve hatta birbirlerine yaşam koçluğu ya da akıl hocalığı bile yapabilirler. İnsanların karakterlerinin şekillenmesinde kısmen bile olsa arkadaşlığın bir payı vardır. Dostluk zamanla ve genellikle arkadaş olarak seçilen kişilerin aşağıdaki özellikleri göstermesiyle başlar. Dostlar için iyi niyetler besleme ve en iyi olanı isteme. Sempatik olma ve empâti yapabilme. Dostuna gerçekleri söylemenin çok zor olduğu zamanlarda bile dürüst olma ve yaptığı benzer hatalarına karşı uyarma. Karşılıklı saygı ve anlayış belirli insanların gönüllü etkileşimleriyle gerçekleşen bir ilişkidir. Dostluğun temeli iki birey arasındaki dayanışmaya bağlıdır. Bir arkadaşlığın oluşabilmesi için belirli süreli bir etkileşimin olması gerekir. Bir birey diğer bir kişinin arkadaşlığından büyük zevk almalıdır.

İyi arkadaş edinme çok önemlidir. Çünkü insan her zaman kendi kendine ayakta duramaz. İnsan, hem kendinin çevre kazıkları hem de orta direği olamaz. Kişi, bir orta direk kendi varlık çadırını omuzlarına aldığı zaman bir iki arkadaşın da o çadırın çevresini tutan kazıklar gibi olmasını istemelidir. Çünkü böyle olursa ancak ayakta durabilir. Kubbedeki taşlar baş başa verince dökülmez. Dost ve arkadaşları itibariyle huzur ve emniyet içinde bulunan bir fert, diğer birçok hususlarda da güvene ermiş sayılır. Arkadaşlar arasında, sevgi ve alakanın devamı, meşru yol ve makul işlerde birbirlerine karşı gösterecekleri anlayış düşüncesine bağlıdır. Düşünce ve davranışlarında birbirlerine karşı fedâkar olmayan kimselerin dostlukları da kısa ve geçici olur.

Arkadaş seçiminde karakteri göz ardı edersek, sonradan büyük acılar çekebiliriz. Kendimize düzgün arkadaşlar seçebilmemiz için öncelikle insanların karakterini test etmeliyiz. Bencil mi? Dürüst mü? Güvenilir mi? Menfaatçi mi? Başkalarını küçümsüyor mu? Bize değer veriyor mu? Bunlardan birkaç tanesi olumsuzsa ondan uzak durmakta yarar vardır. Eğer arkadaşınız sağlam karakterliyse ufak tefek hatalarını bağışlayın. Aslında herkes hata yapar. Arkadaşlarının ufak tefek hatalarını hoş göremeyen insan, sonuçta arkadaşsız kalır. Arkadaşınız hata yapınca, ona kırıldığınızı söyleyin. Ama ilişkinizi kesmeyin. Hz. İsa İncil’de, arkadaşınız size karşı bir hata yaparsa onu cezalandırın, fakat hatasını fark ederse onu bağışlayın, der. Ancak bu öğütün püf noktası, hatasını fark ederseonu bağışlayandır. İnsan ilişkilerinde pek çok sorun zamanla çözülür.

Hiçbir özelliği olmayan bencil insanlarla ilişki kurmak bile çok zararlı olabilir. Bu takdirde insanın görüş açısı küçülür, iç âlemi daralır ve maneviyatı zayıflar. Kararsızlık içinde bulunan böyle bir kimsenin hayatta başarı kazanmasına imkân yoktur. Öte yandan, bizden daha akıllı, daha karakterli ve tecrübeli kimselerle arkadaşlık edecek olursak, bunlar bizim için her zaman bir ilham kaynağı olacak ve bizi teşvik edeceklerdir. Onlar sayesinde hayat bilgimiz artmış olacaktır. Onlara bakarak daha isabetli tahminlerde bulunmaya çalışacağız ve onların düşüncelerine ortak olacağız. Onların gözleriyle bakarak görüş alanımızı genişletecek, onların tecrübelerinden yararlanacak, yalnız nelerden zevk aldıklarını değil, nelerden acı duyduklarını da öğrenmiş olacağız. Bizden daha güçlü iseler, bu güçlerine ortak olacağız. Görülüyor ki akıllı ve enerjik kimselerle arkadaşlık edecek olursak, bunların biçimlenmekte olan karakterimiz üzerindeki etkileri son derece değerli  olacaktır.

Her şey bir yana…sıradan bir arkadaşınız sizi ağlarken görmemiştir. Gerçek dostunuzun omuzu gözyaşlarınızdan sırılsıklam olmuştur. Sıradan bir arkadaşınız, anne ve babanızın adını bilmez. Gerçek dostunuzda onların telefon numaraları bile vardır. Sıradan bir arkadaşınız kendisini yemeğe çağırdığınızda bir kutu meyve suyu ile gelir. Gerçek dostunuz ise yemek hazırlığına yardım için davetinize erken gelir, masayı toplamaya ve bulaşığa yardım için geç gider.

Sıradan bir arkadaşınız uyurken onu aramanızdan rahatsız olur. Gerçek bir dostunuz ise kendisini neden uzun süredir aramadığınızı sorar. Sıradan bir arkadaşınızla sorunlarınızı rahatlıkla konuşabilirsiniz ama gerçek dostunuzla ise sorunlarınızı çözümlemeye çalışırsınız. Sıradan bir arkadaşınız sizin konuğunuz olur. Gerçek dostunuz evinizi kendi evi gibi görür. Sıradan bir arkadaşınızla aranızdaki ilişki, en küçük bir tartışma sonunda biter. Gerçek dostunuzla ise kavga ettikten sonra da dost kalırsınız

Dost; sevgisinde samimi olan, iyi ve kötü günlerinde arkadaşının yanında olup onun daima iyiliğini isteyen, onu kötülüklerden korumaya çalışan kişidir. Dostluğun arkadaşlıktan farkı; dostluk bağının arkadaşlık bağından daha kuvvetli olması ve samimiyetin ön planda tutulmasıdır. Dostluk, sevgisinde samimi, içten olan insanların menfaatten uzak ilişkileridir.

 “İyi bir arkadaş sırların konusunda güvenebileceğin biridir. Senin sözünü kesmeden dinleyen ve her zaman yanında olandır. Başka bir şey fark etmez. İyi bir arkadaş sorunlarına yardım eden kişidir. Ne zaman ihtiyacınız varsa sizin için orada olurlar.”  

  “Bir Çin atasözünde şöyle bir ifade bulunmaktadır: Bir yıl içinde bir arkadaş sahibi olabilirsin, ama bir saat içinde birini çok kolay kaybedebilirsin. Arkadaş kalbindeki şarkıyı bilen ve sözlerini unuttuğunda o şarkıyı sana söyleyen kişidir. ”

“Arkadaşı olmayan kendini yalnız ve yardımcısız hisseder. Çünkü hayat boyunca bir arkadaşa insanın ihtiyacı vardır. Arkadaşsız kimse hayatta yalnız yaşayamaz. Arkadaşı olmayan bir insan kendisini, kendi kendini yok etmenin kaderine adamış demektir. ”

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar