Print Friendly and PDF

Köre ne...Görene, ne hacet

 


هرکش افسانه بخواند افسانه است / وآنکه دیدش نقد خود مردانه است “


Der ki: “ Siz, beni masal sandınız da kınama ve kâfirlik tohumunu ektiniz!

   Fakat kınayıp da aslı yok, masaldan ibaret dediniz ama gördünüz ya… siz yok oldunuz, siz masal oldunuz.

   Ben Tanrı’nın kelâmıyım, Tanrı’yla kaimim. Canın canına gıdayım; arı duru, parlak bir yakutum.

   Ben, güneşin nuruyum… sizin üstünüze vurdum, sizi aydınlattım; fakat güneşten ayrılmış değilim.

   Bakın, ben âşıkları ölümden kurtarmak için buracıkta akıp duran bir âbıhayatım.

Cilt, III, 4285.

Hüsameddin, bu dördüncü deftere nurlar saç! Çünkü güneş de dördüncü kat gökten doğar, âlemi nurlara gark eder.

Sen de bu dördüncü defterle âlemlere güneş gibi nurlar saç da şehirlerle ülkelere parlarsın, her tarafı nura gark etsin!

Bu kitap, masal diyene masaldır... fakat bu kitapta halini gören, bu kitapla kendini anlayan kişi de erdir!

Mesnevi, Nil ırmağının suyudur... Kıptiye kan görünür ama Musa kavmine kan değildir, sudur!

Bu sözün düşmanı, şimdi gözüme şöyle görünmede... Cehenneme baş aşağı düşmüş!

Cilt, IV, 30.

Kaynak: MESNEVÎ-İ ŞERİF Tercümesi, Çeviren: Veled Çelebi (İzbudak)

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar