Peygamberimize olan aşkından Vefat eden Sahabi… Abdullah b. Üneys
تَطَاوَلَ لَيلِي واعْتَرَتْني القَوَارِعُ ...
وَخَطْبٌ جَلِيلٌ لِلْبَلِيَةِ جَامِعُ
غَدَاةَ نَعَى النّاعي إلَينَا مَحَمدًا ...
وتِلْكَ الَّتِي تَسْتكُّ منْها المسَامِعُ
فلَو رَدَ مَيتًا قَتْلُ نَفْسِي قَتَلْتُهَا … وَلكِنَّهُ لا يَدْفَعُ الموتَ دَافِعُ
فآليتُ لاَ أُثنِي عَلىَ هُلْكِ هَالِكٍ ... مِن
الناسِ، مَا أَوفَى ثَبيرٌ وفَارِعُ
ولَكِنّني بَاكٍ عَلَيهِ وَمُتْبِعٌ ...
مُصِيبتَهُ. إنّي إلى اللهِ رَاجِعُ
وَقَدْ قَبَضَ اللهُ النّبييّنَ قَبْلَهُ ...
وَعَادٌ أصِيبَتْ بالرُّزَى والتبابِعُ
فيَا ليتَ شعْريّ مَن يَقُومُ ….وَهَلْ في قُرَيشٍ مِن إمَامٍ يُنازَعُ
ثَلاثَةُ رَهْطٍ مِنْ قُرَيشٍ هُمُ هُمُ ...
أَزِمّةُ هَذَا الأَمْرِ، واللهُ صَانِعُ
عَلِيٌّ أَوِ الصِّدّيقُ أَو عُمَرٌ لَها،
... وَلَيسَ لَهَا بَعْدَ الثلاثةِ رَابعُ
فَإنْ قَالَ مِنّا قَائِلٌ غَيرَ هَذِهِ ...
أبَينَا، وَقُلْنَا: اللهُ رَاءٍ وَسامعُ
فَيَا لقُرَيشٍ! قَلَدُوا الأَمْرَ بَعْضَهم
... فَإنّ صَحيحَ القَولِ لِلنّاسِ نافِعُ
وَلا تُبْطِئُوا عَنْها فَوَاقًا فَإنّهَا ...
إِذَا قُطِعَتْ لَمْ يُمْنَ فيهَا المَطَامِعُ
1- Gecem
uzadı, aksilikleri, belâları içine alıp toplayan felâketler bana musallat oldu.
2- Sabah
ölüm habercisi bize Muhammed’in ölümünü haber verdi ki bu haber kulakları delip
geçen; sağır eden bir şeydi.
3- Benim
ölümüm bir ölüyü geri getirebilseydi, elbette kendimi öldürürdüm, fakat karşı
koymak ölümü uzaklaştırmaz.
4- Yemin
ederim, Sebir Dağı ve yüksekler geçildiği sürece insanlar içinden ölen bir
kişinin ölümüne ağlayıp övgüler dizmem artık.
5- Ancak
ben sadece ona ağlıyor, onun musibetine boyun eğiyorum ve şüphesiz ben Allah ’a
döneceğim.
6- Ondan
önce Allah, peygamberlerinin de ruhlarını teslim aldı, Ad kavmi ve Tübba' lar da
helâka uğradılar.
7- Ah
nasıl olur bu? Bizim işlerimizi kim yönetecek? Ve Kureyş ’ten olan bir yönetici
için mi tartışma yapılacak?
8- Allah
’a yemin olsun, bu işi üstlenecek olan Kureyş’ten üç kişidir ki onlar,
9- Ali
ya da Sıddıkya da Ömer ’dir ve bu iş için üçünden sonra dördüncü olamaz.
10- Eğer
bizden biri buna aykırı bir şey söylerse onu reddeder ve: “Allah gören ve
işitendir ” deriz.
11-
Ey Kureyş! Bu işi
onlardan birine tevdi edin, zira insanlara sözün doğrusu faydalıdır.
12- Hıçkırıklarla
ağlayarak bu işi geciktirmeyin, böylece karar kesinleştiği zaman bu işe
heveslenenlerin umudu kesilmiş olur.
“Hz. Peygamber salla'llâhü aleyhi ve sellemvefat ettiğinde
insanlar dehşete düştüler. Kimisi yere yığılıverdi, kimisinin nutku tutuldu.
Hz. Osman da üzüntüden konuşamayacak hâle gelenlerdendi, Abdullah b. Üneys
de. Hatta öyle ki bu üzüntü Abdullah’ın vefatına sebep oldu.”
Muhammed b. Yusuf es-Sâlihî ed-Dımeşkî, Sübülü’l-Hüdâ
ve’r-Reşâd, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1993, XII, 274.
Kaynak:
Abdullah Muaz Güven, Sahâbe-İ Kirâm’ın Hz. Peygamber İçin Yazdıkları Mersiyeler
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar