An-ı Dâim
«An-ı daim» bir tasavvuf ıstılahı olarak şöyle tarif
edilmektedir:
“ Vahdete erilince zaman ve mekan kaydı kalkar. Ortada ancak
an-ı daim, kalır. Ezel ve ebed an-ı daimde mündemicdir. Ve an-ı daim «Zaman»ın
batınıdır.»
Bkz., M. Z. Pakalın; Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri
Sözlüğü, “An”maddesi.
Niyazi Mısri bir beytinde şöyle demektedir:
An -ı daimdir hakikat güneşi
An,iyem ben gitmezem ben gelmezem
Kendi prensipleri içinde mütalaa edilecek olursa “Varlık”ın
bütün mertebeleri (tous les etats de l'etre) an-ı daim (l'eternel present) içinde mükem ·mel bir
şekilde “aynı zamanda oluş” [simultaneite]
halindedir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar