Print Friendly and PDF

Sa‘dî Şirazi… Gülistân

Bunlarada Bakarsınız

 


Sa‘dî’nin 656/ 1258 yılında yazmış olduğu “Gülistân” adlı eserde nazım ve nesir bir arada bulunmaktadır. Kitabın başında münacat, na’t, Ebû Bekir Sa‘d b. Zengî’ye övgü ve “Gülistân”ın yazılma sebebi yer almaktadır. Sekiz babdan oluşan bu eserin birinci babı “Padişahların Hayat Tarzı” hakkındadır. İlk hikâyesinde Sa‘dî, ortalığı karıştıracak doğrunun bir kişinin yararına olan yalandan daha iyi olduğunu anlatmaktadır. Aynı hikâyede, Âl-i İmrân suresinin yüz otuz dördüncü ayetinde buyurulduğu üzere:

“O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”

Esirin affedilmesini sağlayan vezirin padişaha söylediği sözle Sa‘dî bu ayete şu şekilde gönderme yapmaktadır:

**

Seçilmiş Beyitler

Ey dünya padişahı, o, öfkelerini yenerler ve insanları affederler.  

**

“Çocuk ancak tevhit fıtratı üzerine doğar. Sonra anne-babası onu Yahudi veya Hristiyan yahut Mecusi yapar.”

**

Bilir misin, Zal ne demiş Rüstem pehlivana

Düşmanı hakir ve zavallı saymak olmaz

Çok gördük, küçük bir kaynağın suyu çoğalınca

Deveyi yüküyle birlikte alıp götürmüştür7

**

Zulmü meslek edinen sultanlık edemez

Çünkü kurttan çobanlık gelmez

Zulüm temellerini atan padişah

Kendi saltanat duvarının dibini oyar    

**

Ey alt kesimdekilere eziyet eden üst kesimdeki!

Bu pazarın canlılığı ne zamana dek sürer ki?

Dünyaya sahip olmak ne işe yarayacak?

Halka eziyet etmektense ölmen daha iyidir

**

“Çünkü beytülmal hazinesi miskinlerin lokmasıdır. Şeytanların kardeşlerinin değil.”

**

İnsanların öğüdü kulağına girmeyince

Ayağında zincir göreceğini bilemedin

İğnesine dayanamıyorsan, bir daha

Akrep deliğine parmağını sokma

**

Kral halkın bahçesinden bir elma yese

Onun kulları ağacı kökünden sökerler

Beş yumurta için sultan zulmü reva görürse

Onun askerleri bin tavuğu şişe takarlar

**

Düşmanın ve dostun olumsuz tavrını Allah’tan bil

Çünkü her ikisinin kalbi de O’nun tasarrufundadır

**

ihtiyaç sahibi fakirin işini gör

Çünkü senin de işin olacaktır

**

Duydum ki Allah yolunun yiğitleri

Düşmanların kalbini bile kırmazlar 

**

Dost bana benden daha yakındır

Müşkül şu ki ben ondan uzağım.

**

Hırkan, tesbihin ve eski püskü kılığın ne işe yarar?

Sen kendini kötü amellerden uzak tut (yeter)

Derviş külahının olmasına gerek yok

Derviş tabiatlı ol da Tatar külahı giy 

**

İyi olduğun halde halkın sana kötü demesi

Kötü olduğun halde iyi demesinden iyidir  

**

İyi adamın evindeki kötü kadın

Bu dünyada onun cehennemidir  

**

Kutlu düşünceli iyi ahlâklı dervişin

Tekke ekmeğiyle dilencilik yemeği varsın olmasın

Benim varken daha fazlasını istiyorsam

Bana zahit demeseler uygun düşer

**

Zahit dirhem ve dinar aldı mı

Ondan daha zahit birini bul)

**

Söyledikleri davranışına benzemese de

Âlimin söylediğini can kulağıyla dinle

**

Ey zahit, günahkarlardan yüz çevirme

Ona bağışlayıcılıkla bak

Ben yaptıklarım bakımından haysiyetsizsem

Sen benim yanımdan haysiyetliler gibi geç

**

(Derviş) halktan uzak durup iddia peşinde koşan

Ve kendisiyle ters düşenlerle kavgaya tutuşan değildir.    

**

Kuru ekmeğe ve hırkaya kanaat edelim

Kendi mihnet yükümüz halkın minnet yükünden iyidir  

**

Yemek yaşamak ve zikretmek içindir

Sen inanıyorsun ki yaşamak yemek içindir

**

Ekmeğim arttı, ama haysiyetim azaldı

Yoksulluk dilenmenin zilletinden iyidir

**

Alçaklardan minnet ile bir şey istedin mi?

Bedence artıp ruhça eksilmiş olursun

**

Seni zengin etmeyen Allah

Sana uygun olanı senden daha iyi bilir

**

Bütün parası Ca‘ferî altın da olsa

Azıksız adam adım atamaz

**

Cömertlik vakti eli koynunda, dua vakti eli Allah’a açık

Böyle muhtaç kulun el açıp yalvarmasının ne faydası olur?

**

Bir parça gümüş için el açmak

Bir buçuk metelik için elin kesilmesinden iyidir    

**

Yoksul silahşor ne güzel söylemiş:

Arpa kadar altın elli batman kuvvetten iyidir.  

**

Birinin sofrasına oturduysan

Ona hürmet olarak ayağa kalkmak gerekir

**

Güneşin dünyayı aydınlatan ışığı

Yarasanın gözüne çirkin gelir

**

Üzüntünü düşmanlara söyleme

Çünkü sevinerek lahavle derler

**

İki akıllı arasında düşmanlık ve kavga olmaz

Bir âlim de aklı kıtla kavga etmez

**

Ey akıllı, sözün başı ve sonu vardır

Sözün arasına sözle girme

Tedbir, irfan ve akıl sahibi

Konuşanı susmuş görmeden konuşmaz

**

İnsan birilerinin iyiliğini ümit eder

Senin iyiliğinden ümidim yok, kötülük etme yeter   

**

Kötü huyumu güzel gösteren

Kusurumu kemal ve hüner gören

Dikenimi gül ve yasemin gösteren

Dostun arkadaşlığı beni rahatsız eder

**

Keskin kılıçla bana vursan da

Eteğinden elimi çekmem

Senden sonra sığınağım yok

Kaçacaksam sana kaçarım  

**

Sen kendini düşünürsen

Yalancı bir âşık olursun

Sevgiliye ulaşmak mümkün olmazsa

Onu arayarak ölmek sevmenin şartıdır.

**

Eski dosta söyle, dil ile tövbe etmemi istemesin

Benim kılıçla bile tövbe etmem söz konusu olmayacak

Biri sana doya doya bakıyor diye kıskançlık duyarım

Sonra da derim ki kimse buna doymayacak

**

Onsuz yaşayamayan kimse

O cefa ederse katlanması gerekir

**

Kalbimde öyle bir susuzluk var ki geçmez

Denizler dolusu tatlı su içsem bile

**

Güzel yüzlünün ağzındaki sopan kokusu

Çirkinin elindeki gülden gerçekten iyidir

**

Sen babana ne hayır ettin de

Oğlundan aynısını beklersin?

**

Kucağımda çaresiz bulunduğun

Küçüklük çağını hatırlasaydın

Sen yiğit bir aslan, bense koca karı olmuşken

Bugün bana cefakâr davranmazdın

**

Bir kimsede uygun bir cevher varsa

Eğitimin ona etkisi olur

Cevheri kötü olan demiri

Hiçbir cila iyi hale getiremez  

**

Bilgili köy çocukları

Padişaha vezir oldular

Aklı eksik vezir ؟ocukları

Dilenmeye köye gittiler0

**

Fakir yüz kötü söz söylese

Arkadaşları yüzde birini hatırlamaz

Bir padişah gülün؟ bir laf etse

Ülkeden ülkeye ulaştırırlar

**

Görürsün yakında o şaşkını

İki ayağıyla tuzağa düşmüş halde

Ellerini birbirine vurup tüh der

Bilenin sözünü dinlemedim!  

**

Gümüş ve altın taştan çıksa da

Her taşta altın ve gümüş olmaz

**

Ey akıllı adam, hamile kadınların

Doğum sırasında yılan doğurmaları

Akıl sahibi açısından

Kötü çocuklar doğurmalarından iyidir

**

Senin hizmetinde olan köleye

Ölçüsüz öfkelenip şiddet gösterme

Çünkü kıyamet gününde kölenin azat olup

Efendinin zincire vurulması rezillik olur.

**

Şer’î mesele âlim katında nasıl malumsa

Tecrübeli savaşçı katında da savaş malumdur

**

Zenginlerin vakfı, adağı ve ziyafeti vardır

Zekâtı, fitresi, azat etmesi, hedyi ve kurbanı vardır

**

Yırtıcı köpek et bulunca

Ha Salih’in devesi olmuş ha Deccal’in eşeği

**

A fakir! dünyanın dönüşünden şikayet etme

Bu şekilde ölürsen kara bahtlısın

A zengin, murada ermiş gönlün ve elin varken

Ye iç, bağışta bulun çünkü dünya ve ahireti kazandın

**

Ne kadar ilim okursan oku

Sende amel yoksa sen cahilsin

Üzerinde birkaç kitap olan hayvan

Ne arif olur ne de bilgin

**

içindeki sırrı birine söyleyip de

Söyleme demektense susmak iyidir

**

Okla mıhlanabilecek düşmanın

Yayını germesine fırsat verme

**

Sana ok gibi doğru yol gösterse de

O yoldan dönüp ters yöne yürü

**

Kemâl ve faziletin yoksa

iyisi mi dilini ağzında tut

İnsanı dili rezil eder

İçi boş ceviziyse hasisliği    

**

Bilmediğini sor çünkü sorma zilleti

Bilginlik izzetine ulaşmada kılavuzun olur

Kaynak: Gamze Gizem AVCIOĞLU, Sa‘di-yi Şiraz’inin Hayatı, Eserleri Ve Türk Edebiyatındaki Yeri

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar