Mardin Yöresi Süryanî Müziği
Yaklaşık 5000-6000 yıllık
bir geçmişi olan Mezopotamya’nın en eski topluluğu olarak bilinen Süryanîler,
bu toprakların vazgeçilmez bir parçasıdır. Akad, Babil, Kenan, Arami gibi Sami
kökenli ırkların bir potada erimesiyle ortaya çıkan Süryanîler, Hıristiyanlığı
kabul eden ilk topluluktur. Hıristiyanlığı kabul etmeden önce Mezopotamya da
putperest bir dini kimliğe sahip iken, Hz. İsa’nın müjdecilerinden “Aziz Aday”
adında bir din adamı Mezopotamya’ya gelerek Hıristiyanlığı kademeli olarak
yaymaya başladı ve Hıristiyanlığı kabul ederken kendilerini putperest
soydaşlarından ayırmak için kendilerine Suriye’den gelen anlamındaki “Süryanî”
adını verdiler.
İnsanlık tarihi kadar eski olan müzik, Süryanîlerin de ilk zamanlarında vardı. Büyücülük ve sihirde kullanılan müzik daha sonra dini bir boyut kazandı ve mabed müziği olarak gün yüzüne çıktı. Süryanîler yıllar önce kiliselerinde org adı verilen klavyeli bir çalgıyla ayinlerine eşlik ederdi. Bunun amacı seslerin daha uyumlu çıkması ve Allah’a dua ederken kendilerini o ruhani havaya vermekti. Süryanîlerin müzikle çok yönlü uğraştıklarını ve bu geleneğin çok eskiye dayandığını yapılan arkeolojik kazılarda, mağaralara çizilen müzikle ilgili resimlerde bunu doğrular niteliktedir. Kilise müziğinin halk müziğinden daha çok gelişmesinin nedeni halk müziğinin kilise müziğine ters düşmesi ve o ruhaniyeti, maneviyatı bozmasıdır. Bu bakımdan kilise müziği halk müziğinden daha çok gelişme göstermiştir.
Mor Efrem
Süryanîlerin “Kutsal Ruhun
Gitarı” adını verdikleri Mor Efrem Nusaybin’de doğmuştur. M.S. 326 yılında
hocası Mor Yakup ile birlikte Nusaybin Üniversitesini kurmuşlar. Mor Efrem bu
üniversitede 38 yıl rektörlük yapmıştır. Persler Nusaybin’i Romalılardan
alınca, Mor efrem önce Diyarbakır’a ardından Urfa’ya gelmiştir. Urfa’ya gelir
gelmez Edessa13 (Urfa) okulunu kurmuştur. Mor Efrem, bu üniversitede Yunancadan
Arapçaya çeviriler yaparak halkın refah ve kültür seviyesini üst düzeylere
taşımıştır. Süryanîlerin güneşi olan Mor Efrem, aynı zamanda Süryanîlerin ilham
kaynağı olmuştur. (Yeşilnacar, 2011: 7)
Mor Efrem, Süryanî
edebiyatının en büyük şairi ve Süryani dilinin büyük ustasıdır. Çok yönlü bir
şair olan Mor Efrem, birkaç kelimeyle çok şey anlatırdı. Sert, güçlü, akıcı ve
fesih bir dili vardı. Şiirde yeni bir tarz yaratmıştır. Mor Efrem Azizlerin
kategorisinde yer almış ve bu yüzden ona “Kutsal Ruhun Gitarı”, “Bilgelik
Sahibi”, “Süryanîlerin Güneşi” gibi ünvanlar verilmiştir. Süryanîler, o
hayattayken onun önderliğini kabul etmiş, onun eserleriyle ve tatlı
ilahileriyle Allah’a övgüler sunmuşlardır. Mor Efrem, kalbi Allah aşkıyla dolu
olan bir kişiydi. Mor Efrem, mütevazı, sabırlı, kilisesini seven ve heretik
inanca düşürmemek için zararlı ve heretik düşünceleri yakan, halka
Hıristiyanlık ve Allah aşkını aşılayan bir insandı.
Mor
Efrem, kilisenin skolâstik düşüncesine ters düşen ve heretik bir inanca düşüp
halkı kiliseden soğutan Bardayson’a karşı sanatsal bir savaş açmıştır. Ona
karşı beşli hece ölçüsüyle ilahiler yazıp, bu ilahileri kurduğu kadın ve erkek
korolarla konserler ve dinletiler vererek okutmuştur ve halkı tekrar kiliseye
kazandırmıştır. Mor Efrem’in en çok bilinen madroşeleri (ilahiler) şunlardır:
inançlarla ilgili 87, cenaze törenleriyle ilgili 85, tövbe için 76, dünyevi
cennetle ilgili 15, iffet ve Allah’ın gizemleri hakkında 51 ilahi
bestelemiştir. 350-363 yılları arasında Nusaybin’de 77 kaside Nusaybin
ilahileri olarak yazmıştır. Bu önemli ilahilerin 20 tanesini Nusaybin’de
yazmıştır ve Nusaybin’in çektiği sıkıntıları anlatmıştır. Bazı ilahilerinde
episkoposları övmüştür. Urfa’da yazdığı ilahilerin 15 tanesi Hz. İsa’nın
doğumu, 15 tanesi ilahi zuhur, 52 tanesi kiliseyle ilgili, 56 tanesi
inançsızlık fikirleriyle ilgili, 20 tanesi şehitlerle ilgili, 15 tanesi
öğütlerle ilgili olup, 18 tanesi diğer konularla ilgilidir. Eski ilahi
kitapları Mor Efrem’in yazdığı ilahilerin 500 bölümlük olduğunu anlatmaktadır.
Mor Efrem bu ilahilerin yanında “kole şahroye”14 yani geç vakitlere kadar
söylenen ilahiler ve vezinli mensur ilahilerde yazmıştır. 373 yılında Urfa’da
vefat eden Mor Efrem, Urfa’da ki Selahattin Eyyübi Cami ismiyle anılan Büyük
kiliseye defnedilmiştir. (Barsavm,2005: 215-218)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder