Sevgililerimizin Ayrılığıyla Ağlayan Gamlı Âşıklarımız
8
Ey
yağmur mevsimimiz, sevgililerimizin ayrılığıyla ağlayan gamlı âşıklarımız gibi
dostlarımıza yağdır yağmurunu.
Ey
bulutun gözleri, şu gözyaşlarını tulumlardan boşaltırcasına dök, çünkü sen de
bizim ay yüzlülerimizi kıskanmadasın.
Şu
bulutun ağlayışına bak, o bahçenin gülüşünü seyret artık hastalarınız,
babalarının ağlayışından, yalvarışından kurtuldular, iyileştiler.
Şu
bol-bol yağmur yağdıran bulut, dudakları kurumuş, susuz dostlarımıza lütfedilen
Tanrı vergisine benziyor,- o koca sağrağı da rintlerimize sunan, gene Tanrı.
Düzenbaz
güzellerimizin yüzünden azıksız kalan yeryüzüyle yazıyı bu azıksızlıktan
kurtarmak için gökyüzü inciler saçıyor.
* Şu bulut Yakup sanki, yeşillikteki gülü
de Yusuf say. Gözyaşları döken bulutlarımız yüzünden Yusufların yüzleri
gülüyor.
* Bir katresi inci olur, bir katresi
nerkis, böylece de yazıda biten otlarla geçinenlerimizin elleri malla, nimetle
dolar.
Şaraplar
sunan bağ, bahçe dün çiçeklerle bezenmişti; çünkü şaraba düşkün erlerimiz, aç
karnına, vakitsiz şarap içmişlerdi.
140.
Yum ağzını sedef gibi, sarhoşluğu çıkarma safın önüne, sokma meydana da aklı
başında erlerimiz, gayb âleminden gene gelsinler bu yana...[1]
[1] Cilt 1, Gazel,8
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan :
Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul —
1957
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar