Print Friendly and PDF

Aşkımız Varsa







(Faydayı mucip gördüğümüzden Kahin’in sözlerinden bir kısmını alıntıladık. Çok şeyi söylediğini fakat Hz. Muhammed sallallâhü aleyhi ve sellem ile olan sırrını söylemeden gitmeye mecbur olduğunu söyleyen bir Bulgar Türk’ü ile karşılaşmıştım. Anlaşılan Komünist rejim içerisinde dinsizlik propagandası içinde insanlara ancak bu kadar yardım edebilmiştir. Umuyoruz ki, ileride bazı sırları da açığa çıkarsa, öğreniriz.)


Pişmanlıktan daha korkuncu yoktur. En kötü hastalık budur. İçten kemirir  onun ilacı yoktur.


İlaçlar, faydalı bitkilerin yoluyla hasta organizmayı tedavi edebilecek tabiatın önünü kapatırlar.


Dünyada başlangıç şifalı bitkilerle olmuştur, bitiş de öyle olacaktır. Şifalı bitkiler sadece yetiştikleri çevreden olanları iyileştirebilirler. Herkes kendi yöresindeki şifalı otlarla tedavi olmalıdır.


Birbirinizi sevin, iyi düşünmeye, iyi şeyler yapmaya gayret edin, çünkü bu hepimiz için en iyi ilaçtır.


Kadın erkeğin aynası, ev kadının aynası, çocuklar ise anne babanın aynasıdır.


Kim olduğun önemli değildir, önemli olan iyi biri olmandır.


Eğer kimseyi kalpten affetmezseniz, bir hiçsiniz.


"...Bunun için insanlara, bilinçlerinin iyiye doğru değişmesi gerektiğini söylüyorum. Dünyamız, "iyilikler çağı" diyebileceğimiz yeni bir zaman dilimine giriyor. Dünyanın bu değişimi bizden dolayı veya bizim için değildir, biz istesek de istemesek de değişim geliyor. Yeniçağ farklı bir düşünceyi, yeni bir bilinci, yeni özellikte insanları gerektirir; uyumun devamı için... Bugün birçoğumuz değişimlere uyum sağlamaya çalışıyor, ama bu onlara yeni geleceğe girmelerine yardım edemeyecek. Onlar zamanları için gerekliymiş, göğün belirlediği misyonu yerine getirmişler. Şimdi başka, iyi insanlar geleceğe hizmet edecekler; hayatın korunmasına ve geliştirilmesine..."


Ümitsizlikten (çaresizlikten) daha korkunç bir şey yoktur. En kötü hastalık budur. insanı içten çürütür.


Her insan, kim olursa olsun, dünyaya belli bir görev ile gelmiştir: Hayatı her alanda yaşatmak ve onun, şu anda bilemeyeceğimiz bir takım kozmik hedefler doğrultusunda gelişimine katkıda bulunmak...


.. Şurada bulunma sebebimiz, yaratıcı olmak vazifemizdir. Mekânı fikirlerle ve bilgelikle doldurmak için yaratılmışız. Varoluşun temeli bilinçtir ve bir gün düşüncenin avatarları olan Budalara ve İsalara erişeceğiz.


Tabiatta kimin ne şekilde tedavi edilmesi gerektiği yazılmıştır. Tabiatın dilini okuyun, tanrı onun sayesinde konuşur!


Bu dünyada verirsen, diğerinde alırsın, örneğin biri büyük biri küçük iki elman olsun; hangisini verirsen orda bulacağın da o olacaktır. Eğer bu hayatta bir şey vermediysen diğer hayatta hiçbir şeye sahip olamayacaksın.


İnsanın kalbi altın gibi temiz, insanlara karşı şeker gibi tatlı olmalıdır.


Yalnızca mutluluk yaşamak üzere dünyaya gelen biri yoktur. İşte biri işinde çok başarılıdır, aile hayatında mutsuzdur; başka birinin işi de ailesi de iyidir, sağlığı yoktur; üçüncü birinin kendisi de sağlıklıdır, ama çocukları hastadır... Her insan için iyi ve kötü vardır, hayat böyle düzenlenmiştir.


Dünya ve evren hakkındaki gerçeği, eski kutsal kitaplarda aramalıyız.


Bazen çok sinirliyim ve insanlar benim kötü olduğumu düşünüyorlar. Bense etrafı ve dünyanın çevresinde daraldıkça daralan çemberi görüyorum, insanların acılarını içimde yaşıyorum ve anlatmıyorum, zaten anlatamam da. Çünkü insanların hak ettikleri gibi yaşadıklarını söyleyen bir ses beni izah etmekten alıkoyuyor. Artık birbirine değer vermeyen, sadece daha çok mal ve varlık elde etme peşinde olan bu insanlara ben nasıl yardım edebilirim?


Paraya ihtiyacınız varsa, çalışın. Para sizin elinizi ve aklınızın meyvesi ürünü olsun! Ama altına ihtiyacınız yok! Toprağın altında saklı olan zenginliklerin yüzeye çıkacağı zaman gelecek, fakat o vakit sular gömülecek. Suyun yerine altın içebilir misiniz? Sizce hangisi daha değerlidir?


Birbirimizi sevmeliyiz ve iyi olmalıyız. Eğer bunu beynimizle anlamaz isek, kozmik kanunların yaptırımı ile idrak ederiz, fakat o zaman hem çok geç hem de bedeli ağır olacak.


Çok kişi bana gelip soruyor:


"Bana önceki hayatımda nasıl biri olduğumu söyle!" Ben de cevap veriyorum:


"Sana önceki hayatının olduğunu kim söyledi?” Başkaları şunu sorar:


"Bir sonraki hayatımda kim olacağım?” Cevap veririm:


"Sana sonraki hayatının olacağını kim söyledi?


Sen şimdiki hayatına bak ve daha iyi biri olmaya kulluğa özen göster.


Tanrı var ve eğer sessiz olursanız, taşlar bile onunla ilgili konuşacaktır. Körlerin ışığın varlığını bildikleri gibi, sakatların sağlıklı insanların olduğunu bildikleri gibi, sağlıklı insanların da Tanrı'nın varlığını bilmeleri gerekir.


Bana gelip "Neden iyi ve kötünün var olması gerekiyor?


Neden bunu önleyemiyoruz?' diye soruyorlar. Neden mi?


Çünkü doğduğumuz ve üzerinde yaşadığımız dünya bunun için armağan istiyor. Dünyaya vergi ödüyoruz, aynen eve kira ödediğimiz gibi.


Bir gün insanlar, hemen her şeye sahip olabilecekler, fakat tek sahip olamayacakları, gerçek değer ve paha biçilemez zenginlik olan arkadaşlık, aşk ve duyarlılıktır.


İnsanlar artık sadece para ile ilgileniyorlar. Paraları varsa, her şeyin yolunda gideceğini düşünüyorlar. Günün birinde onların hiçbir işe yaramayacaklarının farkında değiller.


Kaynak:


Renan Seçkin, Kahin Vanga, 2009, İstanbul, s.246-248


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar