Print Friendly and PDF

Güzel sözler

Bunlarada Bakarsınız


“Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.”

Kierkegaard
**

Üç tip insan vardır;
- Görenler
- Gösterildiģinde
Görenler
- Görmeyenler

Leonardo da vinci
**

Bir şeyin kanıtının yokluğu,
Yokluğunun kanıtı  değildir.
Martin Rees
**
- Bu da kim?
- Gizemli oda, gizemli adam.
Adı Avram.
Demek çocuk bu.
36'dan biri.
Anlayamadım?
Jake gibi 35 kişinin daha olduğunu mu söylüyorsunuz?
Kabala onlara "Lamed Vav Tzadikim" diyor 36 Erdemli Kişi.
Dünyada 36 erdemli kişi olduğu sürece Tanrı insanoğlunun var olmasına izin verecektir.
Affedersiniz.
Bu Gizli 36'nın nerede olduğunu kimse bilmiyor.
Ama aramızda kutsanmış bir şekilde, insanların acısını derinlerde hissederek dolanıyorlar.
Bu acıyı dindirmek, dünyanın döngüsünde ufak değişiklikler yapmak ve kâinatı düzeltmek için çabalıyorlar.
Kâinatın Islahı.
Jake'in o 36 kişiden biri olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Evet.
Belki de değildir.
Kim bilir?
Ya da eski bir kitapta yazılan hurafelerden biridir.
Touch  s01/bölüm10
**
Dünyaya rahatlık gelmedi, öyleyse gelmeyenide aramamak lazım.

**
SİSTEM ÇÖKTÜĞÜ ZAMAN BİR GÜÇ DOĞAR.
Güç insanları birleştirerek kazanılır.
Bölerek değil.
İnsanın ölmesi ile fikrin ölmesi arasında dağlar kadar fark vardır.
bir düşünce, bir felsefeyi yok etmek binlerce insanı öldürmek gibidir.
**
Kimseyi gerçekten tanıyamayız.
İhbar edersin ya da yüzleşirsin, belki üçüncü bir seçenek vardır.
Sahip olduğun ne var…sen varsın.
Ey benim bahtı yârim, gönlümün tahtı yârim
Yüzünde göz izi var, sana kim baktı yârim
Kalbinde aşk izi var, seni kim yaktı yârim
Yüzünde göz izi var, sana kim baktı yârim

Beste: Muhlis Sabahattin Ezgi
Güfte: Karacaoğlan
Makâm: Kürdîli hicazkâr
Usûl: Curcuna
Seslendiren: Münir Nurettin Selçuk
**
Ebû Ya'kûb Sûsînin[1] şöyle dediği anlatılır: "Yalnızlığa (uzlete) ancak güçlü insanlar tahammül edebilir. Bizim gibiler için halkla berâber bulunmak daha iyi ve daha faydalıdır. Çünkü halk birbirinden iyi şeyler görerek ona göre amel eder"[2]
**





"مَثَلُ الدُّنْيَا كَمَثَلِ الْحَيَّةِ ، لَيِّنٌ مَسُّهَا ، وَ السَّمُّ النَّاقِعُ فِي جَوْفِهَا ، يَهْوِي إِلَيْهَا الْغِرُّ الْجَاهِلُ ، وَ يَحْذَرُهَا ذُو اللُّبِّ الْعَاقِلُ."
أمير المؤمنين على ابن ابي طالب.
"Dünyanın misali, yılanın misali gibidir. Dokunması yumuşaktır ama ağzında öldürücü bir zehir vardır. Akılsız câhil ona meyl eder. Akıldan bir öz taşıyanlar ondan kaçınır.”
Hz. Ali kerremallâhü vecheh ve radıya'llâhu anh
***
post tenebras spero lucem.
karanlıktan sonra, ışığı umut ediyorum.
**
“Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.”
Kierkegaard
**
Zi çe cevher âferîdî

Zi çe cevher âferîdî dil-i dâğdâr-i mâra
Ki hezâr lâle pûşed pes ez în mezâr-i mâra/
Ten-i mâ çerâ misûzî –ki hod în gonâh kerdî
To ki bûsegâh kerdî, leb-i porşâr-i mâra/
Çe konem coz în ki gûyem “beniger be lotf beniger
Dil-i germsûz-i mâra, reh-i şermsâr-i mâra/
Ze sirişk-i nem feşândem be benefşe zâr-i dovrî
Ki zi bûtehâ beçînî gol-i intizâr-i mâra/
Çu nesîm-i âşinâyî, zi kodam sû vezîdi?
To ki bîkarar kerdî heme lâlezâr-i mâra/
Menem ân şikeste sâzî ki to em nemî nevâzî
Ki fiğan konem zi destî, ki goseste târ-i mâra/
Zi kevîr-i cân-i Sîmîn, ne gol u ne sebze rûyed
Dil-i reng u bû pesendet çe koned behâr-i mâra/
Sîmîn-i Behbehânî (1306/1927-.)
Hangi Cevherle Yarattın
Hangi cevherle yarattın ki yanık gönlümüzü,
Bin lâle örter mezarda üstümüzü.
Neden yakarsın bizi, kendin işledin günahı,
Sen boğdun öpücüğe ateşli dudağımızı.
Neyleyim ‘bak bi gör’ demekten başka,
Kızaran yüzümüzü, yanan yüreğimizi.
Gözümden su döktüm menekşelere,
Daldan deresin diye umut çiçeğimizi.
Bir tanıdık yel gibisin, ne yandan estin?
Dağıttın baştan başa lâle bahçemizi.
Ben şu kırık sazım, sen de çalmazsın beni,
İnler dururum böyle: kim kopardı telimizi.
Sîmîn’in can çölünde ne gül biter ne çimen;
Renk koku seni sever, bahar neylesin bizi.
Kaynak: Daryûş Sebûr, Berkerân-i Bîkerân: Nigâhî be Şi’r-i Muâsır-i Farsi (Edebiyat-i Farsi), Tahran: Sohen, 1378, s.408.
**
Martin Luther King Jr;
Karanlık karanlığı uzaklaştıramaz; bunu ancak ışık yapabilir.
Nefret nefreti uzaklaştıramaz; bunu ancak sevgi yapabilir.
**
Theodoros Angelopoulos
(27 Nisan 1936 - 24 Ocak 2012)
*Akmayan gözyaşları; onlar en çok can yakanlardır.
Τα ΔαΚρυΑ ΠοΥ δεΝ ΦαιΝονΤαι…Ειναι Τα ΔαΚρυΑ ποΥ ΠοναΝε ΠεριΣσοΤερο
**
Demigod:
Tanrısal özellikleri olan kişi
**
Sen tanrıyla konuşursan dindarsındır. Tanrı seninle konuşursa deli.
Dr. House
**
AYAKSIZ KUŞ

"Ayaksız bir kuş vardır; uçar, durmadan uçar.
Yorulsa bile havada asılı, kendi rüzgarı  içinde uyur.
Bu kuş da yere iner elbet; yalnız bir kez yere iner:
Son inişi olacaktır bu; o da öldüğü andır.’’
--
''Bir kuş vardı, ölene dek yükseldi ve uçtu.
Asla bir yere konmadı.
Çünkü o, başlangıçta ölmüştü.’’
**
ÇIĞLIKLAR
– Mazisi Kunene (d. 1932)
Size bir çılgın adamın çığlıklarını veriyorum
acımasızlara haykıranların
gömütlerin üzerinden haykıranların
iskeletlerin, üst üste yığılı
ve eklem yerlerinden kırık kemiklerin.
Size bir akbabanın sesini veriyorum
etten tarlalarımızın üzerinde dönen
tepelerde sıralar halinde toplanan
göz çukurlarında yitmiş gözlerin ve
mehtabın vahşete terk ettiği yerdekilerin.
Size ortasından yırtılmış bu gömleği veriyorum
tarlada bırakılmış
daha memeden kesilmeden göçenlerin orda,
söyle bana, söyle bana
kim giydi bunu kış bastırmadan?
Size yalnız uyuyanları veriyorum
elleriyle düş katlayanları,
ölüm gecesinde baktıkları için
asla gerçekleşmeyecek düşleri,
bağırın dünyaya diye size veriyorum!
Türkçesi: Gürhan Uçkan
**
Benim Hala Umudum Var
Mazhar Alanson
Benim hala umudum var
Isyan etsem de istediğim kadar
Inat etsem bile bırakmazlar sahibim var
Benim hala umudum var
Seviyorlar bazen soruyorlar
Hayran hayran seyret ister katıl ister vazgeç
Güzel günler bizi bekler
Eyvallah dersin olur biter
Boyun bükük önünde ağlasam sessizce
şU garip gönlüm affolur mu
Bu fırtına durulur mu benden adam olur mu
Korkarım aşka zararım dokunur mu
Elvada sana yeter tamam
Bitsin artık bu dram
Bu fotoroman
Ham meyvayız hala koparmışlar dalımızdan
Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter
Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider
Bıraksan kendime
şöyle oh ne rahat
Bu da geçer gülüm yaşamana bak
Alınacak dersler var sorulacak sorular
Buda geçer gülüm bizden bu kadar
Benim hala umudum var
Isyan etsem de istediğim kadar
Inat etsem bile bırakmazlar sahibim var
**
- Küçükken Dünyanın döndüğünü öğrendiğimde mutlu olmuştum.
"İnsan hiç kaybolmaz o zaman" diye düşünmüştüm.
Nereye gidersen git, her zaman, başladığın yere geri dönersin.
DNİ ZATMENİYA-TUTULMA GÜNLERİ (1988)
**
Burası yaşayanlara göre bir yer değil.
Bedeninin, artık senin kontrolünde olmamasının ne kadar acı verici olduğunu anlayamıyor musun?
Geriye kalan tek şey, acılar içindeki güçsüz ruhundur
Sakın bunu kendi ruhuna yapma.
- Bir sinek!
Hissedebiliyorum onu
Hepimizin etrafında onlardan oluşan görünmez bir halka var.
Bir an için bile olsa bu görünmez halkanın ötesine geçecek cesareti bulamıyoruz
Bu sınırı unutarak, zihninle bu sınırı geçmeye çalışırsan
Öyle muhafızları ve güçleri harekete geçirirsin ki bu güçler direkt sana saldırır.
Halkanın dışına çıkarak halkanın içindeyken sahip, olduklarını da kaybedersin ve bunun geri dönüşü de yoktur.
Seni sonsuza kadar mahvediyorum.
Neden?
Çünkü senin yerin artık benim yanım.
DNİ ZATMENİYA-TUTULMA GÜNLERİ (1988)
**
BALKONDA ÇİÇEKLERİN DİLİ

Sardunya. -
 Birbirini seven iki insan her şeyden çok adlarına bağlılık duyar.

Karthauser Karanfili.-
 Sevene sevilen hep yapayalnız görünür.

Asphodelos.-
 Kim seviliyorsa, arkasında cinsinin uçurumu da kapanır, ailesininki de.

Kaktüsçiçeği. -
 Gerçek seven sevdiği insan tartışırken haksızsa sevinir.

Unutma Beni. -
Sevilen insan hatırada hep küçülmüş görünür.

Yaprak Bitkisi. -
 Birleşmenin önüne bir engel çıkarsa, hemen yaşlılıkta tutkusuz bir beraberlik
hayali beliriverir.

Walter Benjamin, Tek Yön (Çev.Tevfik Turan)
**
Dünyayı dolaştım, Etiyopya’ya bile gittim.
Ama bana bakan gözlerin
gibi güzelini görmedim.
İster çuval giy, ister altından kumaş,
giysin paha biçilmez olur
sen içinde şuh yürüdüğün zaman.
Seni gören: Hele şuna bir bakın der!

Sen mücevhersin, yakutsun.
Sen kimin olsan o mutlu olur.
Seni bulan üzülmez hiç
seni kaybeden için.
Seni doğuran ana babaya bin şükür.
Ölüm her zaman erkendir.
Ama eğer insan yaşayacaksa
yaşamalı senin resmini yapan ressam olarak.

Doğuştan mücevhersin,
altından giysiler içinde kıymetli taşsın. .
Saçların bir ışık halesi,
gözlerin altın renginde kristal.
Göz kapakların sanki
dünyanın en yetenekli
çömlekçisinin elinden çıkmış.
Kirpiklerin, oklar ve bıçaklar gibi.

Yüzünü ancak Fransızca
ya da Farsça tarif edebilirim:
Güneş ve ay.
Kalem ressamın elinde
çaresiz kalır.
Oturduğun zaman frenkinciri kuşu gibisin,
kalktığın zaman
bir peri masalı küheylanı.

Artık kumların üzerinde yatan
Sayat-Nova değilim.
Sen neleri dilersin?
Sen ateşsin, ateş giymişsin üstüne
Hangi ateşe dayanabilirim ki?
Okumak isterdim
içinde atan kalbini.
Ama sarmışsın sen onu
Hint işi nakışlara, altın ve gümüş kilimlere,
benim işvelim, benim cilvelim.

Sayat Nova’nın Kamança şarkısı Erivan’daki Opera Sarayı’nda söyleniyor.
*************
"Beckett'in bütün bir eseri ıstırap, uzun bir inleme, insanın kifayetsizliğinin ifadesi, yaradılışı üstlenme reddimiz ve durumumuzdur."
(“Kelimelerin içindeyim; kelimelerden, başkalarının kelimelerinden yapıldım. Bütün bu kelimelerim ben, bütün bu yabancılar, bu fiil tozları…”)
Kelimelerden, başkalarının kelimelerinden yapılmak, fiil tozlarından...
Ultima
*******
Sev seni seveni hâk ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise.
**
Hz. Mevlana der ki: “Kaderimi ben seçmedim. Rabbim ikram etti. Elhamdülillah. İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur. Duam belli, duyan belli, Gerisi takdiri ilahî…"
**
Moby Dick'teki Herman Melville,tüm zamanlardaki ve yerlerdeki gezginler adına Şöyle der: "Uzaklardaki şeylere karşı duyduğum heves nedeniyle bitmek bilmeyen bir işkence çekiyorum. Yasak denizlere açılmaya bayılıyorum"
Kaptanım Ahab
**
İster idim Allah'ı, buldum ise ne oldu?
Ağlar idim dün ü gün, güldüm ise ne oldu?

Erenler meydanında, yuvarlanır top idim,
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu?

Erenler meclisinde deste kızıl gül idim,
Açıldım, ele geldim, soldum ise ne oldu?

Danişmentler, alimler medresede bulduysa,
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu?

İşit Yunus'u, işit, uş yine deli oldu,
Erenler manasına daldım ise ne oldu?

**


[“Dua etmek rabbi değiştirmez, ama dua edeni değiştirir.”
**
İsmi mezarlık anlamına geliyor.
**
bir kadın, yaşlandıkça güzelleşir
**
"Hayat daima sadece geriye doğru bakıldığında anlaşılabilir."
**
"Hayat, çözülecek bir sorun değil, tecrübe edilecek bir maceradır."
Kierkegaard]
**
Kâh”ı tâdâd edeniz “Âh”a varır !
“Âh”ı tâdâd ediniz “Şah”a varır  !!!
 [Kah: Sultan/ zaman olur, bazen/
Tâdâd:sayma, sayıp dökme, sıralama, birer birer söyleme.
***Sultana sayıp dökersek sonuç aha varır.
Sonsuz ah çekerseniz Şah /Hz. Ali, Hz Pir’e varır
***
“ALLAH BES VE DER HEME AN ZÜL-CEMÂL BES!”
 “Allah kâfidir. Her an ve zaman Allah, Cemalî tecellileriyle kullarına kâfidir.”

________________________________________
[1]    Ebû Ya'kûb Nehrecûrî'nin (330/941) arkadaşı veya şeyhi olduğu rivâyet edilmekteyse de vefat târihi bilinmemektedir, bk. Sülemî, TabakStu's-sûfiyye, s. 379; Îbnü'l-Mülakkın, Tabakatil'l-evliyâ, s. 502,508; Lâmiî, Nefehâtü'h-üns trc., s. 180.
[2]     Senâc, el-Lüma', s. 277; Beyhakî, ez-Zühdü'l-kebîr, s. 108; Kuşeyrî, age, s. 104.


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar