Necm-i Sadık Bodamyalızade: Müslümanlar Vekili…
Doç. Dr. N. BERATLI
Bayram
değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü hesabı sormayın! “Nerden aklına
geldi ?” diye! Mapolar’ın anılarına bakıyordum, ondan hatırladım… “O da kim?”
demezsiniz herhalde…
Bin dokuz yüz otuzlar, İngiliz’in ulusçuluk ve siyaset
yapmayı yasakladığı yıllardır. O
dönemde, bir Kıbrıslı Türk aydın, eline bir defter alıp, kendisinin Kıbrıslı
Müslüman’ların “vekili” olduğunu bildiren bir metnin altını imzalatmış ve
topladığı imzalara dayanarak, İngiliz Hükümeti ile Sömürgeler Bakanlığı’nı
telgraf bombardımanına tutmuştur!
Necmi Sagıp Bodamyalızade Müslümanlar Vekili!
Bodamyalızade’ye halk, “feylesof” derdi… Mehmet Ertuğ’un
“Felezof” diye bir de kitabı var, hazreti anlattığı… Kendisinin, Lefkoşa’da en üst düzeyde
İngilizce eğitimi verdiği, 1927’de kurulmuş, Shekspeare School diye özel bir
okulu vardı… Bodamyalızade, “nev-i şahsına münhasır” bir adamdı!
Mapolar’a
göre, denize palto ile girer, hamamda elbise ile yıkanırdı! Söylentiye göre,
adadaki İngiliz vali’nin kızı ile yaşadığı bir gönül macerasından sonra,
“belâyı defetme” bâbından İngiltere’te okumaya gönderilmiş. Orada üniversiteler
çapında yapılan bir kompozisyon yarışmasına, müstear isimle katılmış! Mut
Podaiamlisade… Dönemin
İngiliz başbakanı da tutup, “Bu yarışmayı kazanana, kızımı vereceğim” demez mi?
O dönem, Mustafa Kemal yüzünden siyasi hayatı sönmekte olan Lloyd George’a
Allahın bir oyunudur herhalde! Yarışmayı Podiamlisade kazanır! Birkaç gün
ortaya çıkmadan keyfini çıkarır ve sonra…
Lloyd
George’a “Hadi bakalım, ver kızını” der… Adam, Türkler yüzünden siyaseti
bırakma noktasına gelmiş, bizimki kızını istiyor! Başbakan, duymazdan gelmeye
çalışır ama Bodamyalızade işin peşini bırakmaz! İngiliz Hükümeti, kendisine
burs, iş, bir takım avantajlar önerir… Ama hayır! O ille de “kızı bana verecen”
diye, başbakana musallat olur! Sonunda dört süngülü asker eşliğinde bir
gemiyle adaya geri gönderilir. İngiltere’ye girişi, yasaklanmıştır!
“Feylesof” Namık Kemal ve Tevfik Fikret’in şiirlerini
İngilizce’ye çeviren adamdır! Bu
bir şey değil, Bodamyalızade; Kur’anı Kerim’i de hem İngilizce’ye, hem de
Türkçe’ye çevirmiştir! Üstelik, manzum olarak… George Bernard Shaw, onun bu
hizmetini büyük bir takdirle karşılamış ve yazara gönderdiği bir yazı ile
çabasını övmüştür. Tabii, Bodamyalızade, bu yazıyı her zaman yanında taşıyarak,
övünmekten geri kalmamıştır ama o düzeyde bir yazarın sizi takdir etmesi de az
iş değil doğrusu…
Mapolar,
Feylesof’un öğle yemeğini şöyle tarif eder: 12 şiş kebap, bir tavaya çıkarılıp,
üzerine altı yumurta kırılarak kızartılır ve bir ekmek eşliğinde “götürülür”!
Üstüne de bir sade kahve…
Kendisine karşı çevrilen bin bir dolaptan ötürü, hazret
gazaba gelip, bir gün okulunu kapatır! Ondan sonra da aslında çok zengin bir
ailenin mensubu olduğu halde sıkıntı içine düşer! Rum semtinde bir Rum
otelcinin, kendisine bedava verdiği bir odada yaşamaya başlar!
İlginçtir, 1962’de Bayraktar Camii ve Türbesi
bombalandığında, olay yerine ilk ulaşan kişidir. Sanduka içinde bulunan el
yazması Kur’an-ı Kerim’i bulan da odur! Sanırım, o Kur’an şimdi Mevlevi
Tekkesi’ndeki müzede bulunuyor!
1964’te
toplumlararası çatışmalar başladığında, Bodamyalızade, halâ Rum semtindeki
otelinde yaşıyor, her sabah çarpışan tarafların arasından bisikleti ile geçip
Sarayönü’ne gelip; akşam da ayni yoldan geri odasına gidiyordu! Savaşın
ortasından geçip! Bir gün, bizimkilerden biri kızmış, feylesofa “Ya orada
kal, ya burada” deyince, o da bir daha gelmemiştir. Aylar sonra,
Kanlıdere Köprüsü üzerinde doğal sebeplerle vefat etmiş ölüsü bulunmuş, Rumlar
tarafından, sınıra getirilip, bizimkilere teslim edilmek istenmiştir! Cesedi, teslim alınmak istenmemiştir, biliyor
musunuz? Sonunda, Feylesof’un ölüsü alınarak, Müslüman mezarlığına defnedilmiştir!
Kıbrıs’ta aykırı olmak, çok kolay iş değildir… Adınızın deliye
çıkmasına boş verin! Kur’anı manzum olarak İngilizce’ye çevirmek,
Müslümanlığınızı, Namık Kemal’i İngilizce’ye çevirmiş olmak da Türklüğünüzü
kurtaramayabilir! Lloyd George ile şahsen kavga etmiş olmanızın hükmü de
geçmez…
Ölünüz ortada kalır…
Mahmut Necmi Bodamyalızade
Doğum: 01 Kasım, 1897
Ölüm
-
-
Eğitim: Oxford English Lan- guage And Litarature
Burç: Akrep
Diğer İsimler
Asıl adı Mahmut Aziz. Namıı: Filozof. Necmi Sakıb
Bodamyalızade.
Kıbrıslı
eğitimci, şair ve yazar (D. 1 Kasım 1897,
Lefkoşa – Ö. Nisan 1964, Lefkoşa). Necmi Sakıb Bodamyalızade olarak da
bilinir. Asıl adı Mahmut Aziz’di, kendisi Necmi Sagıb adını seçti. Halk
arasında “sakalı, giyimi ve kültüründen dolayı filozof’ diye anıldı.
1911-1915’te
İdadi’de öğrenim gördü. Yüksek öğrenim için İngiltere’ye gitti. 1920-21
yıllarında Oxford’da English Lan- guage And Litarature okudu.
İşçi
hareketlerine katıldığı gerekçesiyle İngilizlerden kötü muamele gördüğü gibi
bir süre cezaevinde kaldı. Bu olaylardan sonra pısikiyatrik tedavi gördü.
Kıbrıs’a döndü; çeşitli okullarda İngilizce öğretmenliği yaptı.
Mahmut
Necmi Bodamyalızade, 1927’de kurduğu Shakespeare School’da ana okulu, özel
okul, ilkokul, ortaokul ve lise bölümleriyle eğitim ve öğretimde Kıbrıs
Türk’üne yararlı oldu. Karma ve paralı olan bu okul 1952’de kapandı. Kur’an-ı
Kerim’i manzum olarak Türkçe ve İngilizceye çevirdi. 1964 yazında Lefkoşa Rum
kesiminde Olimpia Oteli’nde esrarengiz ve dramatik bir şekilde yaşama gözlerini
kapadı.
ESERLERİ:
Sacred
Trumped (Şiirler, 1929), The Gouran Versifıed (1942), Manzum Kur’an (1952), The
Grace Of Divine Justice (İngiltere anıları).
KAYNAKÇA:
Haşmet Gürkan / Bir Zamanlar Kıbrıs’ta, (Harid Feda ile, 1986, s.124), Ahmet An
/ Kıbrıs’ın Yetiştirdiği Değerler, Ankara, 2002), Bener Hakkı Hakeri /
Kültürümüzde Sanatçılar ve Yazarlar İsimler Sözlüğü (2004), Bülent Feyzioğlu /
Gökyüzünün En Parlak Yıldızıydı Helâlliğine Verilmiş Bir Kefenle Gömüldü…
(yeniduzen.com, 28.10.2018), İhsan Işık / Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (12. Cilt,
2019).
Fatiha Suresi, Ayet:1—7 İçin Yazdığı Şiir
ALLAH BÜTÜN VARLIKLARIN TANRISIDIR
İYİLİKLER YAPAN,
Nimetler veren,
Merhametli ve her şeye kadir olan ALLAH’m adı ile:
---
BÜTÜN ÜNLER,
Şükürler, şerefler,
Ve bütün varlıklar Hep ALLAH’ındır.
---
Bütün varlıkları yaratan,
Yöneten ve ilerleten,
Bütün kâinatın tek bir TANRI’sı olan ALLAH’tır.
---
İyilikler yapan,
Nimetler veren,
Merhametli ve her şeye kadir olan ALLAH,
Bütün insanları, muhakeme edecek,
Dünya ve ahirette Karşılıklarını verecektir.
---
Ey ULU TANRI,
Biz yalnız SENİ severiz,
Biz yalnız SANA kulluk ederiz,
Yalnız SANA taparız,
Ve yâlnız SENİN yardımını dileriz:
Bizi Doğru yola,götür,
Bizi doğru yoldan ayırma.
---
Ey bizim ALLAH’mız
Kendi sevginle koruduğun,
Kuvvetlendirdiğin,
Aydınlattığın,
Zafer ve saadet verdiğin insanların
Doğru yolunda bizi de yürüt,
Doğru yoldan bizi hiç ayırma.
---
Kurtardığın ve şereflendirdiğin insanların
Doğru yolundan bizi hiç ayırma.
---
Ey her şeye kadir olan ULU TANRI, !
Bizi daima doğru yolda yürüt,
Bizi doğru yoldan hiç ayırma.
---
Ey her yerde ve her zamanda var olan,
Her şeye Kadir olan TANRI’mız,
Üzerlerine ateş, gadap ve lânet
Yağdırdığın zalimlerin ve kâfirlerin,
Fenalıklar ve haksızlıklar yaparak •
SANA İsyan eden hainlerin,
SENİ tanımıyan ve bilmiyenlerin
Yanlış yoluna gitmekten bizi koru,
BİZİ KURTAR.
Kaynak: Manzum Kuran /1959
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar