Şiirler
O şiirleri
Çocuğa yazsaydım
Sevinirdi, alkışlardı
Çocuğa yazsaydım
Sevinirdi, alkışlardı
O şiirleri
Ağaca yazsaydım
Sevinirdi, çiçek açardı
Ağaca yazsaydım
Sevinirdi, çiçek açardı
O şiirleri
Kuşa yazsaydım
Sevinirdi, kanat çırpardı
Kuşa yazsaydım
Sevinirdi, kanat çırpardı
O şiirleri
Taşa yazsaydım çatlardı
Taşa yazsaydım çatlardı
Sana yazdım
Sen ne yaptın
Okumadın
Sen ne yaptın
Okumadın
Mustafa Uzelli / 66
yaşında. Denizli'de yaşıyor.
Eğer, yeniden başlayabilseydim
yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü
yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım
kadar,
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
O kadar temiz olmazdım.
Daha çok riske girerdim daha çok seyahat
eder,
Daha fazla güneşin doğuşunu seyreder,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehir
aşardım.
Görmediğim birçok yerlere gider
Daha çok dondurma, daha az bezelye
yerdim.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların
yerine.
Hayatın her anını gerçek ve üretken yaşayan
insanlardandım
Elbette mutlu anlarım oldu
Ama yalnız mutlu anlarım olmasına
çalışırdım
Farkında mısınız bilmem; yaşam budur
zaten.
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın, şimdiyi yakalayın
Termometresini, bir şişe suyunu,
Şemsiyesini ve paraşütünü almadan,
Dışarıya çıkmayan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey
taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır
atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak
ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına
varır,
Çocuklarla oynardım,
Bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte seksenbeşindeyim ve biliyorum ki
Ölüyorum...
Jorge Luis BORGES
Yunus Emre
O wheel why do you wail?
I have trouble and I wail
I fell in love with god
For that reason I wail
I'm called the troubled wheel
My waters flow and squeal
This seems to be god's will
I have trouble and I wail
They found me on a mountain
They broke my arms and wings
They deemed me worthy of a wheel
I have trouble and I wail
My beam cut from the mountain
All my systems thrown to disarray
I am a poet, I never get tired
I have trouble and I wail
I pull the water from the low
I climb and pour it up above
Look at what I suffer now
I have trouble and I wail
Yunus coming people don't smile
People don't attain their desire
No one remains in this transit
I have trouble and I wail
(Dolap Niçin İnilersin)
t.n.
Yunus is the poet's name. It means "Dolphin". Ruhi
Su is the singer's name. It means "Spiritual Water".
Dolap niçin inilersin
Derdim vardır inilerim
Ben Mevla'ya âşık oldum
Anın için inilerim
Benim adım dertli dolap
Suyum akar yalap yalap
Böyle emreylemiş Çalap
Derdim vardır inilerim
Beni bir dağda buldular
Kolum kanadım yoldular
Dolaba layık gördüler
Derdim var inilerim
Ben bir dağın ağacıyım
Ne tatlıyım ne acıyım
Ben Mevla'ya duacıyım
Derdim vardır inilerim
Dağdan kestiler hezenim
Bozuldu türlü düzenim
Ben bir usanmaz ozanım
Derdim var inilerim
Dülgerler her yanım yoldu
Her azam yerine kondu
Bu iniltim Haktan geldi
Derdim vardır inilerim
Suyum alçaktan çekerim
Dönüp yükseğe dökerim
Görün ben neler çekerim
Derdim vardır inilerim
Yunus bunda gelen gülmez
Kişi muradına ermez
Bu fanide kimse kalmaz
Derdim var inilerim
Yunus Emre
O poet I have a word for you, what is this throne placed
above?
It's an unfathomable wisdom, this throne is placed above the
heap.
O wise I have a word for you, what is this heap placed
above?
It's an unfathomable wisdom, this heap is placed above the
sheet.
O monk I have a word for you, what is this sheet placed
above?
It's an unfathomable wisdom, this sheet is placed above the
skies.
O wise I have a word for you, what are these skies placed
above?
It's an unfathomable wisdom, these skies are placed above
the ox.
O monk I have a word for you, what is the ox placed above?
It's an unfathomable wisdom, the ox is placed above the
fish.
O poet I have a word for you, what is the fish placed above?
It's an unfathomable wisdom, the fish is placed above the
water.
O poet I have a word for you, what is then the water placed
above?
It's an unfathomable wisdom, the water is placed above the
wind.
Its face towards Qormusta, its tail thrown on the padlock,
The yellow ox that carries the earth is 114000 years old.
Ka'bah on its back, its mouth opened to Qormusta,
Its tail thrown to its belly, the west and the east over its
head.
It never diverts its eyes, the earth would vanish if it
shook off,
It suffers much from a little fly flying over its head.
Its skin thicker than mountains, creatures can't drain its
grease,
It has an intense strength, as if it was fourteen years old.
It's an earthquake when it shakes, its horns are an uproar,
It has twelve feet, each of them at one of the corners.
Poet Yunus tells it, how pleasant has the wealthy created,
I wish I could yoke it, it has the wisdom in its work.
Aşık sana bir sözüm var,
bu arş nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez, bu
arş kürsün üstündedir
Kamil sana bir sözüm var,
bu kürs nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez, bu
kürs levhin üstündedir
Derviş sana bir sözüm
var, levih nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
levih gökler üstündedir
Kamil sana bir sözüm var,
yerler nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
yerler öküz üstündedir
Derviş sana bir sözüm
var, öküz nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
öküz balık üstündedir
Aşık sana bir sözüm var,
balık nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez,
balık suyun üstündedir
Aşık sana bir sözüm var,
su da nenin üstündedir
Hikmetine akıl ermez, su
rüzgarın üstündedir
Yüzünü Hürmüz'e tutmuş,
kuyruğun firenge atmış
Yeri götren sarı öküz,
yüz on dört bin yaşındadır
Kabe'yi belinde tutmuş,
ağzını Hürmüz'e açmış
Kuyruğun karnına atmış,
mağrib maşrık başındadır
Gözlerin ırmayıp bakar,
silkinse dünyayı yıkar
Şundan hayli elem çeker,
bir sinecek başındadır
Gönü var dağlardan kalın,
tüketmez mahluklar yağın
Kuvvetlidir şöyle yeğin,
sanki on dört yaşındadır
Titreyişi zelzeledir,
boynuzları velveledir
On iki ayağı vardır, her
biri bir kösededir
Aşık Yunus söyler bunu,
ne güzel yaratmış Gani
Çifte koşayıdım onu, hikmet onun işindedir
Yunus Emre
Austerity is in the head, not in the crown
Heating is in the fire, not in the cooking sheet
If you are washing a believer's heart
What you do does not serve the god
If you seek the god, look at your heart
He is not in Jerusalem, in Mecca, at the pilgrimage
Accept the mature words of Yunus
It happens quickly, it shan't be late too
https://youtu.be/K8XjCDiQcpQ
Dervişlik Baştadır, Tacda Değildir
Kızdırmak Oddadır, Sacda Değildir
Eğer Bir Müminin Kalbin Yıkarsan
Hakka Eylediğin Secde Değildir
Ararsan Allah’ı Kalbinde Ara
Kudüs’te Mekke’de Hac’da Değildir
Kabul Et Yunus’un Ergen Sözünü
Tezcek Gelir Başa, Geçte
Değildir.
Pink Floyd — 1968 — A
Saucerful of Secrets
Azar azar gece döner arkasını
Şafakta titreyen yaprakları sayarak
Nilüferler özlemle yaslanır birbirine
Saçak altında kırlangıç dinlenir
Güneşin kalbine göre yapın ayarlamaları
Dağın üzerinden gözetçiyi gözeterek
Kırıyor karanlığı asmaları uyandırarak
Bir santim aşk bir santim gölge eder
Aşk şarabı olgunlaştıran gölgedir
Güneşin kalbine göre yapın ayarlamaları
Güneşin kalbine göre, güneşin kalbine göre
Duvara doğru celallenen adama bakın
Soruları Cennete göre şekillendirir
Güneş akşam batsa da batmasa da o
Vermesi gerektiğini hatırlayacak mı?
Güneşin kalbine göre yapın ayarlamaları
Güneşin kalbine göre, güneşin kalbine göre
(Set The Controls For The Heart Of The
Sun)
Nefta 1
Feminin
rengi aksedip tenine
Yeni
açmış güle misal olmuş
İn'itafiyle
bak! ne al olmuş!
Serv-i
simin safalı gerdenine
Bu
letafetle ol nihal-i revan
Giriyor
göz yumunca rü'yama
Benziyor
aynı, kendi hülyama
Bu
tasavvur dokundu sevdama
Ah böyle
gezer mi hiç canan?
Gül
değil arkasında kanlı kefen
Sen
misin sen misin ey garib vatan!
Nefta 2
Bu
güzellikte hiç bu çağında
Yakışır
mıydı boynuna o kefen?
Cisminin
her mesamı yâre iken
Tuttun
evladını kucağında
Sen
gider isen bizi kalır sanma
Şühedan
oldu mevt ile handan
Sağ
kalanlar durur mu hiç giryan?
Tende
yaştan ziyadedir al kan
Söyleyen
söylesin sen aldanma!
Sen
gidersen bütün helak oluruz
Koynuna
can atar da hak oluruz
Nefta 3
Git
vatan! Kabe'de siyaha bürün
Bir
kolun Ravza-i Nebi'ye uzat
Birini
Kerbela'da Meşhed'e at
Kainatta
o hey'etinle görün!
Bu
temaşaya Hakk da aşık olur
Göze bir
alem eyliyor izhar
Ki
cihanda büyük letafeti var
O
letafet olunsa ger inkar
Mezhebimce
demek muvafık olur
Aç vatan
göğsünü İlah'ına aç!
Şühedanı
çıkar da ortaya saç!
Nefta 4
De ki Yâ
Râb bu Hüseyn'indir
Şu
mubârek Habîb-i zî-şânın
Şu
kefensiz yatan şehîdânın
Kimi
Bedr-in kimi Hüneyn'indir
Tazelensin
mi kanlı yâreleri?
Mey
dökülsün mü kabr-i eshâba?
Yakışır
mı sanem bu mihrâba?
Haç mı
konsun bedel şu mîzâba?
Dininin
kalmasın mı bir eseri?
Adem
evlâdı bir takım cânî
Senden
alsın mı sâr-ı şeytânî?
Namık
Kemal
VAVEYLA
: çığlık
FEM:
ağız
İN'İTAF:
yönelme,(bu şiirde: yansıma)
SEVR-İ
SİMİN: gümüşten selvi
NİAL-İ
REVAN: yürüyen fidan
MESAM:
ter delikleri,gözenek
ŞÜHEDA:
şehitler
HAK
OLMAK: toprak olmak,ölmek
MEVT:
ölüm
HANDAN:
sevinçli,şen
GİRYAN:
ağlayan
RAVZA-İ
NEBİ: Peygamberin mezarı
MEŞHED:
bir şehidin öldüğü yer (bu şiirde: Hazreti Hüseyin'in öldüğü yer)
HEYET:
olduğu gibi
GER:
eğer
HABİB-İ
ZİŞAN: ünlü büyük sevgili,Hazreti Muhammet
ŞEHİDAN:
şehitler
BEDR,HÜNEYN:
Peygamberimiz salla’llâhu aleyhi ve sellemin müşriklere karşı iki savaşı
ESHAB:
Peygamberimizi görenler,O'nun zamanında yaşayanlar
SANEM:
put
MİZAB:
oluk, su yolu
SAR-İ
ŞEYTANİ: şeytanın öcü
“O
bilir…
bilirde… önceden olsaydı”
bilirde… önceden olsaydı”
Ben bir
kuş olsam uçsam
Varsam
yârin köyüne
Kanatlarım
üzülse
Düşüp o
ilde kalsam
Yüz
sürerek toprağa
Eşiğine
baş koyup
Dost
kapıdan çıkınca
Yüzüm
ayağa sürsem
Sorup yârim
halimi
Söyleyip
aşkın demi
Kendi
özüm unutup
Ona
hayrete dalsam
Âşığım
dese o dem
Sevdiğim
dese o dem
Ayağının
altına
Yüz
sürüp toprak olsam
Seyyid
Osman Hulusi Efendi
Ramazanlara özgü manevi zevklerden biri de teravih namazı sonrası vitir
namazı öncesi okunan işfe'lenâ duasıdır. Bu sadece Erzurum ramazanlarına
özgüdür.
https://youtu.be/9Ezn9ALeB_0
İşfe' lenâ yevmel-arasâtî vel-mîzân
İrhem bi fadlike yâ rabbel-âlemîn
İrhem bi fadlike yâ rabbel-âlemîn
Mahşerin büyük meydanında (Arasât) ve terazinin kurulduğu (mizan) günde
bize şefaat eyle (Yâ Resulallah).
Fazlınla bize merhamet eyle, ey Alemlerin Rabbi.
Fazlınla bize merhamet eyle, ey Alemlerin Rabbi.
Türkçeye Uyarlayan: Hakan Onum
Ey! Yüce Ruh.
Sen
ki, esen rüzgârlarda sesini duyduğum ve
Bütün dünyaya yaşam soluğu veren.
Bütün dünyaya yaşam soluğu veren.
Duy
beni.
Küçük
ve zayıfım.
Gücüne
ve bilgeliğine ihtiyaç duyuyorum.
Beni
güzellikler içinde yürüt
Kızılımsı günbatımını görmemi sağla.
Kızılımsı günbatımını görmemi sağla.
Yarattıklarına
saygı göstermemi sağla ve
Sesini duyabilmem için kulaklarımı keskinleştir.
Sesini duyabilmem için kulaklarımı keskinleştir.
Beni
bilge yap ki.
Halkıma
öğrettiklerini anlayabileyim.
Her
yaprak ve kayanın içine gizlediğin dersi
öğreneyim.
öğreneyim.
Güç
isliyorum.
Ancak
kardeşime üstün gelebilmek için değil.
En
büyük düşmanım olan kendimle savaşmak için.
Beni,
her zaman, bütün masumiyetim ve
dürüstlüğümle Yanına gelmeye hazır kıl ki. yüzüne
bakabileyim.
dürüstlüğümle Yanına gelmeye hazır kıl ki. yüzüne
bakabileyim.
Öyle
ki, yaşamım günbatımı misali solduğu zaman
Ruhum utanç duymadan Sana varabilsin.
Ruhum utanç duymadan Sana varabilsin.
O!
Great Spirit.
Whose
voice I hear in the winds
And
whose breath gives life to all the world.
Hear
me.
I
am small and weak.
I
need your strength and wisdom.
Let
Me Walk In Beauty.
And
make my eyes ever behold the red and purple sunset.
Make
my hands respect the things You have made
And
my cars sharp to hear your voice.
Make
Me Wise
So
that I may understand the things You have taught my people.
Let
Me Learn the lessons You have hidden in every leaf and rock.
I
Seek Strength
not
to be greater than my brother.
But
to fight my greatest enemy ? myself.
Make
Me Always Ready to come to You
With
clean hands and straight eyes.
So
when life fades as the fading sunset.
My
spirit may come to you without shame.
Dünya,
okuma bilmeyenleri aldatır;
Ben ne mutlu ki hem okumada hem de yazmada ustayım.
Dünya
hiçbir işi olmayanları aldatır;
Oysa
ben yüksek devlet memurluklarıyla onurlandırıldım.
Yaşlılar
daima hastadırlar;
Bana
gelince, şu an ne ağrım ne de sızım var.
İnsanlar
durmadan evlilik sıkıntısı çekerler;
Fakat
ben evlilikle ilişkimi kestim ve elimi eteğimi çektim.
Hiçbir
değişiklik zihnimin huzurunu bozmuyor.
Hiçbir
iş bacaklarımı titretmiyor.
Bu
nedenle on yıldır ruhum ve bedenim
Kaçınıklığın
huzuru içinde dinleniyor.
Hepsinden
öte ağır ağır geçen son yıllarda
Çok
az şeye ihtiyaç duydum.
Kış
boyunca beni ısıtan bir parça örtü
Ve
gün boyunca tok tutacak bir öğün yemek.
Evimin
küçük olması hiç de önemli değil;
Ne
de olsa, insan bir odadan fazlasında uyuyamaz...
Bir sürü atımın olmaması önemli değil;
Bir insan aynı anda iki arabayı süremez ya!
Dünyadaki
on insandan belki de yedisi
Benim
kadar talihlidir.
Ama
halinden benim kadar memnun birini ararsanız.
Bir
tane bile bulamayabilirsiniz.
Başkalarının
meselesi olduğunda ahmaklar bile bilgedir.
Kendi meselelerinde bilgeler bile hata yapar.
Kimseye kalbimi açmaya cesaret edemem.
Bu
nedenle yabanıl sözlerim
Tüm
kardeşlerime seslenir.
Po
Chu – I, İ S. 835
(Çevrin:
A. Waley - Cem Şen)
**
https://www.turksanatmuzigi.org/media/k2/items/cache/63503204d18160dd6a733e989b70c404_XL.jpg
Beste: Bimen Şen
Güfte: Şerâfettin Özdemir
Makam: Yegâh
Usûl: Ağır Aksak
Recep BİRGİT
Seslendiren: https://youtu.be/bR5EpVfzbxs
Ne gülün rengini sevdim
ne de bülbül sesini
Çünkü sevdim yüzünün
rengini billûr sesini
Görürüm vecd ile ben her
gece rûyâda seni
Çünkü sevdim yüzünün
rengini billûr sesini
Seslendiren: Münir
Nûreddin Selçuk
https://www.youtube.com/watch?v=evsE21yfoY8
https://youtu.be/w0DTBlCB9ko
Kime desem derdimi ben bulutlar bulutlar
Bizi dost bildiklerimiz vurdular vurdular
Bir de gurbet yarası var hepsinden derin
Söyleyin memleketten bir haber mi var?
Yoksa yarin gözyaşları mı bu yağmurlar?
İçerim yanıyor yar yar
Yaram pek derin
Bana nazlı yardan aman
Bir haber verin
Bulutlar yarime selam söyleyin söyleyin
Kavuşma günümüz yakınmış deyin mis deyin
Felek yardan ırak koyduysa bizi
Gurbet elde bir başıma neyleyim?
Yardan ırak yaşanır mı söyleyin
İçerim yanıyor yar yar
Yaram pek derin
Bana nazlı yardan aman
Bir haber verin
Urfa dağlarında gezer bir ceylan aman aman
Yavrusun yitirmiş anam ağlıyor yaman
Benim bu derdime bulunmaz derman
Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anaydan babandan yardan ayrı koyarlar
Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anaydan babandan yardan ayrı koyarlar
Urfanın etrafı dumanlı dağlar
Ciğerim yaniyor anam gözlerim ağlar
Benim zalım derdim cihanı dağlar
Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar
Anaydan babandan yardan ayrı koyarlar
Bir âleme indim yalnız
Yerde toprak, gökte yıldız
Bir yan susuz bir yan deniz
İki el, bir baş verdiler
Bir çift göz ağlar da güler
Dört bir yanda benim gibiler
Doğru söz içinmiş diller
İşte kalbin sev dediler
Bana yalan söylediler
Bana yalan söylediler
Kaderden bahsetmediler
Varsın böyle geçsin ömrüm
Neşeyle dolsun bari her günüm
Hani benim sevdiklerim
Hani gönül verdiklerim
Hasret gider ben giderim
Yerde toprak, gökte yıldız
Bir yan susuz bir yan deniz
İki el, bir baş verdiler
Bir çift göz ağlar da güler
Dört bir yanda benim gibiler
Doğru söz içinmiş diller
İşte kalbin sev dediler
Bana yalan söylediler
Bana yalan söylediler
Kaderden bahsetmediler
Varsın böyle geçsin ömrüm
Neşeyle dolsun bari her günüm
Hani benim sevdiklerim
Hani gönül verdiklerim
Hasret gider ben giderim
https://youtu.be/oSHRG1nwpTg
Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın..Kaderede inanmazdın
Hani sen acı veren kalpsizlerden olmazdın.
Dilerim ki mutlu ol sevgilim..
Ben olmasam bile hayat gülsün sana..
Günahı boynunda,ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
Kalbim bomboş kaldı sanma
Acılar geçer zamanla
Aşka tövbe demem ben..
Görürsün sevince yeniden
Anlamazdın anlamazdın..Kaderede inanmazdın
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın.
Dilerim ki mutlu ol sevgilim..
Ben olmasam bile hayat gülsün sana..
Günahı boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda
https://youtu.be/0OxDvxnQKns
Bu akşam çok efkarlıyım
Kalbim neden kan ağlıyor bunu bilsen sevgilim
Güneş solgun gündüz gece
İçimde sen bir bilmece ızdırabı heceliyor
Sensiz yalnız sensiz hiçim
Gözyaşlarım yağmur gibi yanağımı ıslatıyor
Kollarım bekliyor seni
Öpsem öpsem ellerini
Yine de sana hasretim
Dudaklarımda bir ateş
Avuçlarımda alevsin
Sensiz yalnız sensiz hiçi
İlahımsın sevgilimsin sen benim herşeyimsin
Hayatım anlamsız şimdi
Sendin bana neşe veren seviyorum sevgilim
Sen benim sıcak güneşim
Güzel tatlı tek eşimdin kara sevdam sevgilimdin
Unutamam asla seni
Hergün anıyorum.... ne olursun dön dön bana
Kollarım bekliyor seni
Öpsem öpsem ellerini
Yine de sana hasretim
Dudaklarımda bir ateş
Avuçlarımda alevsin
Sensiz yalnız sensiz hiçi
İlahımsın sevgilimsin sen benim herşeyimsin
Güneş solgun gündüz gece
İçimde sen bir bilmece ızdırabı heceliyor
Sensiz yalnız sensiz hiçim
Gözyaşlarım yağmur gibi yanağımı ıslatıyor sevgilim yanağımı
ıslatıyor...
https://youtu.be/wVU0sk05rw4
Seninle hiç İstanbul'da olamadık
Göremedi İstanbul ikimizi
Ne Emirgân'da bir semaver tüketebildik
Ne aşîyanda hüzün
Bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti
Ne Çamlıca kısmet oldu ne Pierre Loti
Hiç bir vapur taşımadı bizi marmarada
Bir güvertede seni
Liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim
Ellerini avuçlarımda tutup da içimi dökemedim
Şöyle bir elimi atıp da omzuna
Kolun belimde
Yürüyemedim seninle Beyoğlu'nda
Bir sinema ya da tiyatro koltuğunda
Parmak uçlarıma değmedi dudakların
Pasajda arjantinleri çekip
Nevizadede bir iki tek atamadık
Doyulmaz uykulara bir türlü yatamadık
Seninle hiç İstanbul'da olamadık
Duyamadı İstanbul sesimizi
Sahaflarda yorulup da kitaplara bakmaktan
Çınaraltında mola veremedik
Karışıp çılgın kalabalığına Kapalı Çarşı'nın
Tadına varamadık bir öğlen rakısının
Ya da Sultanahmet'de bir müzeyi gezip
Dostlara uğrayamadık
Gülhaneden uzanıp Sarayburnu'na
İntiharı düşünemedik enine boyuna
Ne Lâleli'den geçebildik sevgilim
Ne kendimizden
Bir çalgılı Kumkapı Meyhanesinde
Ağlayamadım doyasıya sımsıcak göğsünde
Eski İstanbul'da gezdiremedim seni
Yemişte, Asmaaltı'nda
Ne kaldırımlarımı gördün ne çayhanelerimi
Ne çocukluğumu bildin ne gençliğimi
Seninle hiç İstanbul'da olamadık
Saramadı İstanbul hiç bizi
Çılgınlar gibi dolanamadık otobüslerle
Trenlere binemedik
Bırak bütününü bu koca kentin
Sadece bir tek semtin içinde bile olamadık
İstanbul hiç doymadı bize bir tanem
Biz de ona doyamadık
Vedat Didari
https://youtu.be/Kh3d0_4oni4
Yalnızım ben çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın
Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum
inan sevgiye küskün değilim
Yalnız hayatta tek isteğim
Gönülden bana uzanacak
Dost elinin delisiyim
Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum
Yalnızım ben çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar