İşini Bilmeyenler Olursa...Herkesin Dili Uzar
“Mürşide Niçin Gidilir?
Tarîkat-ı aliyye erbâbı arasında anlatılan
zarîf hikâyelerden biri de şudur :
Vaktiyle memuriyetden azledilen yani işini ve maaşını kaybeden bir adam, o
devrin tanınmış mürşidlerinden bir şeyh efendiye giderek hâlini arzetmiş ve bir
yere tayin olabilmek için kendisinden himmet istemiş. Şeyh Efendi, hem ârif hem
de nüktedân bir zât imiş. Adama şöyle demiş : "Oğlum! Bâb-ı Âlî Tekkesi
denilen bir tekke vardır. O tekkenin şeyhine sadrazam derler. Memuriyet
talebinde bulunanlar ona gidip himmet isterler. Sen yanlış yere gelmişsin"
Hz.
Niyazi –i Mısrî kuddise sırruhu:
Gerçek
mürşid kendine teslim olan müridin maddi ve manevi ihtiyaçlarını ikmal
edecektir, yoksa şeyhlik yapması caiz değildir, diye buyurmaktadır.
Rasûlüllah
salla'llâhü aleyhi ve sellem suffe ashabının her türlü ihtiyacına kefildi. Yine
bir hadisi şerifte: "Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabb'inden
istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin."( Tirmizî, Daavât 149, no: 3607, 3608.) Yeni nesil
akılperestler buna ne derler bilemem.
Mürşidi
kamilden her şey istenir. Yukarıdaki bahis sahte şeyhler için geçerli bir
varsayımdır. Şeyh bir müridin hakikatine vakıf değilse zaten o vazifeyi
yapıyorsa kıyamet günü fahişeler ile haşrolacaktır. Bu konuda bir çok
büyüklerin kelamı vardır.
Hususan
zamanın zayıflığını görüp hakikati inkâr etmemelidir.
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder