Avrupa’nın Medeniyetsizliği
(Alıntı)
Canlılar beslenme türlerine göre
üçe ayrılır.
Otçul ; ot yiyenler, etçil; et
yiyenler, insancıl; Avrupalılar...
Her şey 1776 İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi’nin Amerika’da ilanıyla başlamadı. O kadar başlamadı ki
zenciler 1800’lü yıllarda “HunterMan” lar tarafından kelle başı 3000 dolara
avlandılar. 1900’lü yıllarda Ku Klux Klan mensuplarınca dans ve şarap eşliğinde
diri diri kızartıldılar. 1950’li yıllarda zenciler ilk defa beyazlarla -arkada
olmak kaydıyla- aynı arabaya binmeye hak kazandılar. İngiltere’de zenci
futbolcuların ıslıklanması 1990’a kadar sürdü. Ve batılılar siyahları
olimpiyattan olimpiyata sevmeye devam ettiler. Her zaman zencilerin iyisi
ölülerden, Müslümanlarınki de hava korsanlarından seçildi.
Kadim Roma’da bile insan hakları
vatandaş denilen azınlık sınıfına aitti. Soyluların bir hukuku vardır.
Soysuzların ne hakkı olabilir ki?
İspanya arenalarında, matadorlarca seyircilerin işkence çığlıklarıyla katledilen yıllık 30000 boğanın hak ve hukukunu kim soracak?
Az dövülmüş maymun beyni yiyecek diye Fransız sosyetesine
canlı kurban edilen maymunların, Almanlarca işkence makinasıyla 3 gün aralıksız
mısır yedirilerek ciğerleri patlatılarak öldürülen ördeklerin, kazların
günahını kim üstlenecek?
Kim…
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar